Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Bu makalemizde “Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?” konusu hakkında bilgilendirmelerde bulunacağız. Evlilik, hem hukuki hem de toplumsal bir kurum olarak bireylerin ve aile yapısının korunmasını sağlayan önemli bir sözleşmedir. Türkiye’de evlilik birliğinin resmi olarak tanınabilmesi için resmi nikâhın kıyılması zorunludur. Resmi nikâh, çiftlere hukuki güvence sağlarken, dini nikâh ise inançları gereği manevi bir bağ kurmalarına yardımcı olur. Ancak resmi nikâh olmadan yalnızca dini nikâhla yapılan birliktelikler, hukuki anlamda hiçbir sonuç doğurmaz ve taraflar arasında yasal hak ve yükümlülüklerin oluşmasını engeller. Bu nedenle, evlilik öncesinde resmi nikâhın kıyılması büyük önem taşır. Makalemizde, resmi ve dini nikâhın farklarını, hukuki boyutlarını ve olası risklerini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Resmi Nikah Nasıl Kıyılır?

Resmi nikah, Türk Medeni Kanunu’nun belirlediği şekil şartlarına uygun olarak evlendirme dairesi veya yetkili kurumda kıyılan, devlet tarafından tanınan evlilik akdidir. Evlilik başvurusu için öncelikle nüfus müdürlüğünden ya da belediyenin evlendirme biriminden gerekli belgeler temin edilir. Ardından çift, kimlik belgeleri ve sağlık raporlarıyla birlikte evlendirme memurluğuna başvurur. Başvuruyu takiben uygun bir gün ve saat belirlenerek tören organize edilir. Nikah memuru huzurunda iki tanıkla birlikte “evlilik isteği” karşılıklı olarak sözlü şekilde beyan edilir ve taraflar “evet” diyerek rızalarını gösterir. Memur, evliliğin kanuna uygun olduğunu açıkladıktan sonra aile cüzdanı teslim edilir.

Evlendirme memurunun huzurunda açık bir şekilde yapılan bu tören, taraflara hukuki statü kazandırır. Resmi nikahla birlikte kadın, erkek ve varsa çocuklar yasal haklardan, sosyal güvenceden ve miras hukukundan yararlanabilir. Dolayısıyla resmi nikahın kıyılması hem sosyal hem de hukuki güvenceler açısından son derece önemlidir.

Dini Nikâh (Dini Tören) Nedir?

Dini nikâh, halk arasındaki yaygın adıyla “imam nikâhı”, çiftlerin inançları doğrultusunda bir din görevlisi ya da dinî otorite huzurunda akdedilen manevi bir törendir. İslam hukuku çerçevesinde, tarafların “kabul” beyanları ve iki şahit huzurunda gerçekleşir. Bu törende ağırlıklı olarak Kur’an’dan ayetler okunur, dua edilir ve tarafların evliliği dini temelde kutsandığı kabul edilir.

Ancak dini nikâh, hukuki bir geçerlilik sağlamaz. Yani sadece dini nikâhla evlenen çiftler, devlet nezdinde evli sayılmazlar ve resmi nikâhın getirdiği hiçbir hakka veya yükümlülüğe sahip olamazlar. Bu nedenle Türkiye’de geleneksel ve dini hassasiyetlere sahip birçok aile, öncelikle resmi nikâhı kıyar, ardından inançları gereği dini nikâhı da ayrıca yaptırır.

Türk Medeni Kanunu’ndaki Düzenlemeler Doğrultusunda Dini Nikâh

Türk Medeni Kanunu (TMK), evliliğin hukuki ve resmi yönünü belirleyen temel kanundur. TMK’nın 143. maddesi, “Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz.” hükmüne yer vererek dini nikâhın, ancak resmi nikâh yapıldıktan sonra kıyılabileceğini söyler. Böylece devlet, toplumu ve aile birliğini korumayı amaçlar, çünkü kayıt dışı evlilikler kadının ve çocukların hakları açısından büyük riskler doğurabilir.

2015 yılı öncesinde dini nikâhın resmi nikâh olmaksızın yapılması cezalandırılabiliyordu. Fakat Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinin 5. ve 6. fıkralarını iptal ederek cezai yaptırımı ortadan kaldırdı. Bu karar, din ve vicdan özgürlüğüne vurgu yaparken aynı zamanda, resmi nikâhın hukuki haklar açısından tek geçerli evlilik biçimi olduğunu da değiştirmedi. Yani bugünkü durumda, resmi nikâh olmadan dini nikâh kıyılması suç olmaktan çıkmış olsa da bu nikâh, hukuki sonuç doğurmaz.

Dini Nikah – Resmi Nikah Farkı Nedir?

Dini nikâh, manevi boyutta tarafları bağlar ve dini inançlara göre ailenin kutsanmasını sağlar. İmam nikâhı olarak da bilinen bu tören, iki tarafın inanç temelli rızasını ve bağlılığını ifade eder. Hukuken bağlayıcılığı ise yoktur. Dolayısıyla mal paylaşımı, miras, nafaka ve çocuğun velayeti gibi konularda herhangi bir hak veya yükümlülük doğurmaz.

Resmi nikâh, Türk Medeni Kanunu’na göre evliliği hukuki açıdan geçerli kılan işlemdir. Eşlere yasal haklar tanır ve yükümlülükler yükler. Örneğin resmi nikâhlı eş, boşanma durumunda tazminat, nafaka ve mal paylaşımı talep edebilir. Çocuklar ise nüfusa evlilik içi doğmuş olarak kaydedilir ve soybağı kesintisiz kurulur. Bu nedenle resmi nikâh, aile birliğinin devlet nezdinde tanınması açısından zorunludur.

Dini Nikah Kanun Gereği Yasak Mıdır?

Eskiden Türk Ceza Kanunu’nda yer alan maddelere göre, resmi nikâh yapılmadan dini nikâh kıyılması suç olarak düzenlenmişti. Bu kapsamda TCK 230. maddesinin 5. ve 6. fıkraları, yalnızca dini törenle evlenenlere ya da dini töreni gerçekleştirenlere hapis cezası öngörüyordu. Ancak Anayasa Mahkemesi, 27 Mayıs 2015 tarihinde bu hükümlerin iptaline karar vermiş ve cezai yaptırım ortadan kalkmıştır.

Günümüzde resmi nikâh olmaksızın dini nikâh kıymak, suç sayılmamaktadır. Fakat bu durum, dini nikâhın hukuki bir geçerlilik kazandığı anlamına gelmez. Devlet, aile kurumunu korumak amacıyla resmi nikâhı şart koşar ve evliliğe ilişkin hakların doğabilmesi için yasal prosedürleri öne çıkarır. Dini nikâh, sadece manevi bir ritüel olarak görülür ve kanun nezdinde evli sayılmaz.

Resmi Nikah Olmadan Dini Nikah Yapılır mı?

Evet, 2015’teki Anayasa Mahkemesi kararından sonra resmi nikah olmadan dini nikâh kıymak, cezai müeyyide gerektiren bir fiil olmaktan çıktı. Dolayısıyla uygulamada birçok kişi, sadece dini nikâhla birlikte yaşamayı tercih edebiliyor. Ancak bu tercih, tarafların hukuki açıdan evli oldukları anlamına gelmez.

Resmi nikâh, eşlere yasal statü ve koruma sağlar. Miras hakkı, mal paylaşımı, velayet, nafaka gibi konularda hak talep edebilmek ancak resmi nikâhla mümkündür. Sadece dini nikâhla kurulan birlikteliklerde bu haklar talep edilemez ve hukuki belirsizlik ortaya çıkar. Bu yüzden resmi nikâhın ihmal edilmesi, özellikle kadın ve çocuklar açısından büyük mağduriyetlere neden olabilir.

Dini Nikah Ne Zaman Yapılabilir?

Türk Medeni Kanunu’na göre dini nikâh, resmi nikâh kıyıldıktan sonra aile cüzdanı gösterilerek yapılabilir. Yani önce resmi nikâh akdi tamamlanır, ardından çiftler inançları doğrultusunda imam nikâhı da kıydırabilirler. Bu uygulama, hem devletin istediği kayıt düzenine hem de insanların dini hassasiyetlerine saygı gösterir.

Resmi nikâhın hemen ardından veya daha sonraki bir tarihte dini tören düzenlemek mümkündür. Çiftlerin tercihine göre hoca veya imam davet edilerek, Kur’an tilaveti ve dualarla manevi boyutu pekiştiren bir merasim yapılır. Böylece iki taraf da kanuni haklarını korumuş ve aynı zamanda dini inançlarını yerine getirmiş olur.

Resmi Nikah Yapmadan Dini Nikah Yaptırmanın Riskleri

Resmi nikâh olmadan yapılan dini nikâhta, kadın ve çocukların hukuki hakları korunmaz. Evli sayılmadıkları için boşanma, nafaka, mal paylaşımı ve miras gibi konularda yasal zemin yoktur. Ortaya çıkan uyuşmazlıklar, özellikle kadın için büyük mağduriyetler yaratabilir. Çocukların soybağı da resmi olarak kurulamayacağından doğum, nüfusa kayıt ve miras haklarında sıkıntılar yaşanabilir.

Öte yandan dini nikâhla birlikte yaşayan çiftlerde, ayrılık durumunda yasal bir prosedür olmadığı için evlilik bağı mahkeme kararıyla sonlandırılmaz. Bu durum hem taraflar hem de üçüncü kişiler için belirsizlik oluşturur. Özellikle kadınların ekonomik ve sosyal güvencesi zarar görebilir, çocukların geleceği ise soru işaretleriyle dolu kalabilir.

Resmi Nikah Yapmadan Dini Nikah Yapmanın Hukuki Boyutları

Resmi nikâhı olmayan çiftler, Türk hukukuna göre resmen evli kabul edilmezler. Dolayısıyla evlilik statüsünden doğan hak ve yükümlülüklerden mahrum kalırlar. Dini nikâhın hukuki bir değeri olmadığı için taraflar, “eş” sıfatına dayalı herhangi bir tazminat veya alacak talebinde bulunamazlar. Yine boşanma süreci de yasal olarak yürütülemez.

Yakın geçmişte bu durum TCK 230. madde ile cezalandırılıyor olsa da, artık cezalandırma söz konusu değildir. Ancak herhangi bir cezai yaptırımın olmaması, hak kaybı yaşanmayacağı anlamına gelmez. İleride ortaya çıkabilecek mal, miras, nafaka ve velayet gibi konularda büyük zorluklar yaşanabilir. Bu nedenle hukuki güvence sağlamak için mutlaka resmi nikâh kıyılmalıdır.

Resmi Nikah Kıyılmadan Dini Nikah Kıyılması Neden Gereklidir?

Bazı topluluklar ve bireyler, dinî hassasiyetleri veya gelenekleri nedeniyle dini nikâhı önce kıyma eğiliminde olabilirler. İslam inancında da evliliğin meşrulaştırılmasının dinî merasimle tamamlandığı kabul edildiğinden, pek çok kişi için dini nikâh manevi açıdan büyük önem taşır. Yani resmi nikâhın yanı sıra mutlaka imam nikâhının da yapılması istenir.

Ancak kanun koyucu, resmi nikâh olmadan dini nikâh yapılmasının yol açtığı problemleri önlemek adına, TMK m. 143 ile “Aile cüzdanı gösterilmedikçe dini tören yapılamaz.” düzenlemesini getirmişti. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında cezai müeyyide kalksa da, hukuki güvenceden mahrum kalmamak adına önce resmi nikâh kıyılması önerilir. Dini tören, manevi anlamda gerekli olsa bile aileyi koruyan hukuki çerçevenin ihmal edilmesi uzun vadede pek çok sorun doğurabilir.

İmam Nikahı Yaptırmanın Cezai Yaptırımları

27 Mayıs 2015 tarihine kadar, yalnızca dini nikâh yaptırmak Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil ediyordu. TCK 230. maddenin 5. ve 6. fıkraları, resmi nikâh olmadan dini tören yapan veya yaptıranlara iki aydan altı aya kadar hapis cezası öngörmekteydi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, bu cezai yaptırımı kaldırdı.

Bu iptal kararıyla beraber resmi nikâh olmadan dini nikâh kıyılması artık suç kapsamında değerlendirilmiyor. Fakat bu durum, dini nikâhın resmi evlilik gibi sonuç doğurduğu anlamına da gelmiyor. Hukuki güvence isteyen çiftlerin, hak kaybı yaşamamak için mutlaka önce resmi nikâh kıymaları önerilir.

Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla birlikte, resmi nikâh olmadan imam nikâhı kıymanın “yasak” olduğu söylemi hukuken geçerliliğini yitirdi. Artık bu eylem suç teşkil etmiyor. Çiftler, haklarında bir ceza davası açılma korkusu olmadan dini nikâh yapabilirler.

Ancak resmi nikâh olmadan imam nikâhı kıymanın yasak olmaması, bunun “önerilen bir uygulama” olduğu anlamına gelmez. Devletin gözünde evliliğin tanınması için gerekli prosedürler resmi nikâhla tamamlanır. İmam nikâhı, toplumsal veya manevi değeri olan bir ritüel olmasına rağmen, özellikle kadın ve çocukların geleceği açısından hiçbir hukuki güvence sağlamaz.

Resmi Nikah Yapmadan Dini Nikahın Sonuçları

Resmi nikah olmadan sadece dini nikâhla birliktelik sürdüren çiftler, kanun nezdinde evli kabul edilmezler. Bu nedenle örneğin kadının eş sıfatıyla miras hakkı, mal paylaşımı veya boşanmada nafaka talebi gibi hakları yoktur. Çocuklar da evlilik dışı doğmuş kabul edilir ve soybağı kurulmasında sorunlar yaşanabilir.

Ayrılma durumunda ise herhangi bir yargısal prosedür bulunmadığından, sözle veya dini pratiklerle “boş ol” beyanı yapılır. Kadının ve çocukların yaşayabileceği ekonomik ve sosyal sıkıntılar ise yasal olarak çözülemez. Neticede resmi nikâhın sağladığı korumadan mahrum kalmak, özellikle kadınlar için hayati hak kayıplarına yol açabilir.

Resmi Nikah Olmadan Dini Nikah Kılmanın Toplumsal Boyutları

Bazı kesimler, dini nikâhın resmi nikâhtan ayrı olarak yapılmasını geleneksel veya inanç temelli bir gereklilik olarak görebilir. Ancak bu durum, kadının toplumsal statüsünü zayıflatabilir ve çocukların resmî kurumlar nezdindeki haklarını belirsiz hâle getirebilir. Kadın, çalışma hayatı veya mülkiyet hakları açısından güvenceye sahip olamayabilir.

Toplum genelinde bilgi ve farkındalık eksikliği, bu tür nikâhların hâlâ sık görülmesine neden olur. Bu eksiklik, nesiller boyunca hak kayıplarının devam etmesi demektir. Dolayısıyla, toplumsal gelişimi sağlamanın bir yolu da resmi nikâhın önemine dair bilinci artırmak ve aile kurumunun hukuki zeminde korunmasını sağlamaktır.

Resmi Nikahın Önemi

Resmi nikâh, evlilik kurumunu hukuki olarak tanır ve çiftlere belirli hak ve sorumluluklar yükler. Eşler arasında mal paylaşımı, miras hakları, çocukların velayeti ve nafaka gibi konularda devlet koruması söz konusu olur. Aynı şekilde sosyal güvenlikten yararlanma hususunda da resmi nikâhlı eşlere kanunen kolaylıklar tanınır.

Aile kurumunun devlet tarafından kayıt altına alınması, toplumun temel yapı taşı olan aileyi korumaya yönelik bir mekanizmadır. Böylece kadın, çocuk ve erkeğin hakları güvence altına alınır. Sadece dini nikâhla yetinildiğinde ise bu haklardan yararlanmak, yasal süreçlerde hak talep edebilmek mümkün olmaz. Toplum düzeninin korunması ve haksızlıkların önlenmesi adına resmi nikâh zorunludur.

Dini Nikah Hukuki Geçerlilik Kazanır Mı? Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Tek başına dini nikâhın hukuki geçerlilik kazanması mümkün değildir. Dini tören, devlet kayıtlarından bağımsız olduğu için evlilik statüsünü yasal açıdan sağlamaz. Dolayısıyla resmi nikâh yapılmadan yalnızca dini nikâha dayalı bir birliktelik, kanun nezdinde “evlilik” sayılmaz.

Bununla birlikte resmi nikâhın akabinde dini nikâhın kıyılması, maneviyatı güçlendiren ve toplumsal gelenekleri yaşatan bir uygulamadır. Böyle bir durumda resmi nikâh, hukuki güvenceleri sağlarken; dini nikâh ise manevi bağ oluşturur. Ancak hukuki koruma için asıl olan resmi nikâhtır ve geçerliliği yalnızca bu yolla elde edilir.

Resmi Nikâh Kıydıran Kimse Ayrıca Dinî Nikâh Kıydırmalı Mıdır?

Türk hukukunda resmi nikâh, evliliği yasal olarak geçerli kılan tek yol olduğu için “zorunlu” kısım odur. Dini nikâh ise tamamen isteğe bağlı, inanç ve geleneklerle ilgili bir merasimdir. Yani resmi nikâh sonrasında dinî nikâh kıydırmak şart değildir; fakat çiftler isterlerse aile yakınları ve sevdikleri huzurunda dini tören düzenleyerek bu bağı manevî yönüyle pekiştirebilirler.

İslâm hukukunda nikâh, şahitler huzurunda tarafların rızasını beyan etmesiyle gerçekleşir. Resmi nikâhta da taraflar “evet” diyerek açık iradelerini beyan ettikleri için bu akdin dinen de geçerli olduğunu düşünen âlimler mevcuttur. Dolayısıyla resmi nikâhla zaten dinî hükümlere uygun bir akit sağlanmış olur. Buna rağmen, toplumsal örf ve adetlere göre ayrı bir dini tören de tercih edilebilir.

Dini Nikah Resmi Nikahtan Önce mi Olur?

Türk Medeni Kanunu’na göre dini nikâhın, resmi nikâh olmadan yapılmaması gerekir. Madde 143, “Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dini töreni yapılamaz.” şeklinde düzenlemeye sahiptir. Bu hükümle amaçlanan, evliliklerin kayıt dışı kalmasını önlemek ve evlilikle ilgili hakların güvence altına alınmasıdır.

Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile cezai yaptırım kalktığından, pratikte bazı çiftler önce dini nikâh yapmayı tercih edebilmektedir. Fakat hukuki sonuç doğurabilmesi için resmi nikâhın yapılmış olması şarttır. Yani dini nikâhın resmi nikâhtan önce kıyılması yasal olarak herhangi bir hak sağlamaz.

Resmi Nikah Dini Nikah Yerine Geçer mi? Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Resmi nikâh, devlet tarafından evliliğin tescil edilmesini ve taraflara kanuni haklar tanınmasını sağlar. İslam’a göre de evlilik, tarafların açık rızasıyla ve şahitlerin huzurunda oluşan bir akit olduğundan, resmi nikâhın dinen de geçerli olduğunu düşünen birçok görüş vardır. Dolayısıyla bazı alimler, resmi nikâhın zaten dini nikâh yerine de geçtiğini ifade ederler.

Ancak geleneksel bakış açısına veya ailelerin tercihlerine göre, resmi nikâhın yanında ayrıca bir dini tören yapılması istenir. Tamamen inanç ve örfî gerekçelerle gerçekleştirilen bu merasim, hukuki boyutta şart değildir. Yine de çiftler manevi bütünlüğü sağlamak adına resmi nikâhlarını, dini nikâhla pekiştirme yoluna gidebilirler.

Türk Medeni Kanunu’na Göre Resmi Nikah Neden Şarttır? Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Türk Medeni Kanunu, aile kurumunun toplumun temeli olduğunu kabul eder ve evlilikle ilgili hakların, yükümlülüklerin düzenlenmesini amaçlar. Resmi nikâh şartı, kadın ve çocuk haklarının korunması, soybağı, miras, nafaka, tazminat gibi konuların açıklığa kavuşması için konulmuştur. Böylece toplumsal düzen içinde oluşabilecek uyuşmazlıklar asgari düzeye indirilir.

Resmi nikâhın şart koşulmasının bir diğer nedeni, kamu düzenini sağlamaktır. Kayıt dışı evlilikleri önlemek, çok evliliği veya hileli işlemleri engellemek için devlet kontrolü zorunludur. Böylece hem çiftlerin birbirine karşı sorumlulukları hem de doğacak çocukların geleceği güvence altına alınmış olur. Resmi nikâh, kadın ve erkeğe eşit haklar tanıyan modern hukukun temel prensibidir.

Evliyken Başkası ile İmam Nikahı Yapmak Suç Mudur? Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Resmi nikâhla hâlihazırda evli olan bir kişi, aynı anda başkasıyla dini nikâh yaptığında, “resmî olarak çok evlilik” ya da “zina” tartışmaları gündeme gelebilir. Tek başına dini nikâhla yapılan ikinci bir evlilik, cezai yönden eski TCK düzenlemelerinde açıkça suç sayılıyordu. Ancak günümüzde TCK 230/5-6 iptal edildiği için sadece “imam nikâhı” ile cezalandırma söz konusu değildir.

Yine de evli bir kişinin başka biriyle dini nikâh yapması, hukuki hak ve yükümlülükler bağlamında geçersiz olduğu için herhangi bir kanuni sonuç doğurmaz. Mevcut evliliğin devam ettiği sürece ikinci bir evlilik yapmak, Medeni Kanun’a göre mümkün değildir. Dolayısıyla resmi evlilik devam ederken başkası ile yapılan dini nikâh, hukuken yok hükmündedir ve taraflar için hak kaybı dışında bir fayda sağlamaz.

Türk Vatandaşlarının Resmi Nikah Yapmaları Zorunlu Mudur?

Evet, Türk vatandaşlarının yurt içinde veya yurt dışında evlenirken Türk hukuk sistemine göre resmi nikâh kıymaları zorunludur. Yurt dışında yaşayan vatandaşlar için Türkiye’nin konsoloslukları veya bulundukları ülkenin yetkili makamları aracılığıyla resmi nikâh tescili sağlanabilir. Bu zorunluluk, evlilikten doğan hak ve yükümlülüklerin güvenceye alınması amacıyla getirilmiştir.

Resmi nikâh yapmamak, çiftin Türk Medeni Kanunu çerçevesinde evli olarak kabul edilmemesi ve hak kayıplarının yaşanması anlamına gelir. Özellikle mal paylaşımı, sosyal güvenlik, miras gibi konularda mağdur olmamak için Türk vatandaşı her çiftin resmi nikâhını mutlaka tescil ettirmesi gerekir. Aksi takdirde, dini nikâh tek başına hukuki geçerlilik sağlamaz.

Resmi Nikâhsız Dini Nikahın Hukuki Yaptırımı Nedir? Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Günümüzde, resmi nikâh olmadan dini nikâh kıymanın artık doğrudan cezai yaptırımı bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce, TCK 230. madde kapsamında taraflar hapis cezasına çarptırılabilirken, iptal kararı sonrasında bu yaptırım kalkmıştır. Dolayısıyla fiili olarak dini nikâhla birlikte yaşam “suç” olarak değerlendirilmese de, resmi statü sağlanmadığı için önemli hak kayıpları yaşanabilir.

Resmi nikâhsız dini nikâhın hukuki yaptırımı, aslında hakların elde edilememesi şeklinde görünür. Kadın, boşanma halinde nafaka talep edemez; mal paylaşımı, tazminat veya miras hakkı yoktur. Çocuklar resmî evlilik içinde doğmadığı kabul edileceğinden soybağı ve velayet konusunda karmaşık durumlar oluşabilir. Bu yüzden, cezai bir yaptırım bulunmasa da hukuki güvence olmaması başlı başına bir yaptırıma dönüşmektedir.

Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı? Sonuç

Sonuç olarak, resmi nikâh, evlilik kurumunun devlet tarafından tanınmasını sağlayan ve eşlere hukuki haklar kazandıran tek geçerli yöntemdir. Dini nikâh ise bireylerin inançları doğrultusunda gerçekleştirdikleri manevi bir bağ olup, hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Resmi nikâh olmadan dini nikâh kıyılması artık cezai yaptırım gerektirmese de, kadın ve çocuklar açısından büyük riskler barındırır. Özellikle miras, mal paylaşımı, sosyal güvence ve boşanma durumlarında yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçmek için önce resmi nikâhın yapılması, ardından dini nikâhın kıyılması önerilmektedir. Hukuki güvencelerin sağlanması, tarafların hak kaybı yaşamaması ve toplum düzeninin korunması açısından resmi nikâhın öncelikli olduğu unutulmamalıdır.  Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak mehir alacağı davası konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…