Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Anlaşmalı Boşanma Davası – Av. Tolga ÇELİK

Bu makalede sizlere anlaşmalı boşanma davası hakkında bilgilendirmelerde bulunacağız.  Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davası anlaşmalı boşanma davası veya çekişmeli boşanma davası olarak iki şekilde açılabilmektedir. Her iki taraf da boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşarak evlilik birliğini sona erdirmek üzere dava açarlarsa söz konusu dava anlaşmalı boşanma davasıdır.

Taraflar arasında boşanmada hangi tarafın kusurlu olduğu, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat, ev eşyalarının paylaşımı gibi konularda çekişme yaşanıyorsa çekişmeli boşanma davası açılmalıdır. Çekişmeli boşanma davası açılırken genel veya özel boşanma sebepleri olmak üzere iki sebebe dayanarak açılabilir.

Anlaşmalı Boşanma Davası

İçindekiler

Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Anlaşmalı boşanma davası için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davasına eşlerden birisi başvurabileceği gibi, bir eşin açtığı davayı diğer eş de kabul edebilir. Anlaşmalı boşanma davasında genel boşanma sebeplerinin varlığı kabul edilir yani evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve evlilik birliğinin devamının anlamsız olduğu kabul edilir. Anlaşmalı boşanma davası için hazırlanacak dava dilekçesinde anlaşmalı boşanma protokolüne atıfta bulunulmalıdır. Anlaşmalı boşanma kararının verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi gerekmektedir. Tarafların mahkemeye sundukları protokol kapsamında anlaştıkları ve protokol şartları dahilinde boşanmayı kabul ettikleri açıkça belirtilmelidir. Aynı zamanda boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu konusunda taraflarca mahkemeye sunulan protokolü hakimin uygun bulması gerekmektedir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak anlaşmalı boşanma protokolünde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Hakim tarafından protokol üzerinde yapılan bu değişiklikler taraflarca da kabul edilirse boşanma kararı verilir. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanun’da bazı şartlar sayılmıştır. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz.

Evlilik Birliği En Az 1 Yıl Sürmüş Olmalıdır

Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evlilik birliği en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Evlilik birliğinden kasıt taraflar arasında yapılan resmi nikah üzerinden en az 1 yıl geçmiş olmasıdır. Taraflar arasında gerçekleştirilen imam nikahı, nişanlanma durumu ya da birlikte yaşama halleri kanunda belirtilen 1 yıllık süreye dahil edilemez.

Eşler Mahkemeye Birlikte Başvurmalıdır veya Bir Eşin Açtığı Boşanma Davasını Diğer Eş Kabul Etmelidir

Taraflar ortak bir dilekçe ile anlaşmalı boşanmak için mahkemeye başvuruda bulunabilirler. Bunun dışında taraflardan birinin usulüne uygun olarak açtığı boşanma davasındaki tüm talepleri diğer eşin kabul etmesi durumunda da anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir. Ayrıca taraflar açtıkları çekişmeli boşanma davası devam ederken  anlaşmalı boşanma iradelerini açıklayan protokolü mahkemeye sunabilirler ya da duruşma anında anlaşma şartlarının duruşma zaptına geçirmeleri halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir.

Taraflar Hakim Huzurunda Boşanma İradelerini Açıklamalıdır

Anlaşmalı boşanmanın şartlarından bir tanesi de tarafların iradelerini hakim huzurunda özgürce açıklayabilmesidir. Taraflardan birinin iradelerinin herhangi bir sebeple iradelerinin sakat olduğunu tespit ederse boşanma talebini kabul etmeyecektir. Taraflar hakim huzurunda boşanma iradelerini bizzat açıklamaları gerekmektedir. Boşanma sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Dolayısıyla boşanma avukatı tarafların yerine geçerek boşanma iradesini açıklayamaz

Hakim, Boşanmanın Mali Sonuçları İle Çocukların Durumu İle İlgili Düzenlemeyi Uygun Görmelidir

Hakim taraflarca sunulan protokolde yer alan anlaşma şartlarındaki maddi-manevi tazminat (iştirak ve yoksulluk nafakası), çocukların velayeti, çocuklar ile kişisel münasebet gibi hususları uygun bulmalıdır. Hakim gerek görürse bu şartlarda değişiklik yapabilir. Hakimin yapmış olduğu bu değişikliklerin taraflar tarafından kabul edilmesi durumunda anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir. Aksi halde dava çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Fakat uygulamada genellikle taraflar anlaşma sağladıkları için hakimler bu durum ile pek karşılaşmazlar.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nerede Açılır?

Aile hukukundan kaynaklı bir dava olan anlaşmalı boşanma davası Aile Mahkemesi’nde açılır. Anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerde Asliye Hukuk Mahkemesi de davaya bakabilmektedir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/1296 Esas, 2017/8238 Karar sayılı tarihli kararında da anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu belirtilmiştir.

Anlaşmalı boşanma davasında yetki kesin yetki niteliğinde değildir. Kaldı ki anlaşmalı boşanma davasında taraflar boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda anlaşmışlardır dolayısıyla yetki konusunda itirazda bulunmayacakları için her yerde açabilirler. Anlaşmalı boşanma davası için hangi mahkemenin yetkili mahkeme olduğu TMK 168. Maddesinde belirtilmiştir. İlgili kanun maddesine göre yetkili mahkeme, davacının ikametgah adresi, davalının ikametgah adresi veya tarafların davadan önce son 6 ay ikamet ettikleri yerleşim yeri Aile Mahkemesidir.

Anlaşmalı Boşanma Davasının Tarafları Nelerdir?

En az 1 yıl evli olan eşler anlaşmalı boşanma davası açılabilecektir. Ayrıca anlaşmalı boşanma davası açmak isteyen taraflardan her ikisi de boşanmak istemelidir. Eşlerden birisi boşanmak istemezse dava çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Taraflar dava açmadan evvel boşanmanın sonuçları üzerine bir protokol düzenlemeli ve mahkemeye sunmalıdır.

Anlaşmalı boşanma davası boşanmak isteyen eşe karşı açılır eş de davayı kabul etmelidir. Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra diğer eşin davayı kabul etmemesi halinde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Taraflar birlikte de bu davayı açabilecektir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma davası ortalama olarak 1 ile 3 ay arasında sürmektedir. Elbette ki davanın açıldığı mahkemenin iş yoğunluğu ve davanın durumuna göre bu süre değişiklik göstermektedir. Mecidiyeköyde faaliyet gösteren boşanma hukuku ağırlıklı ofisimiz anlaşmalı boşanma davasının en minimum sürede bitirilmesi için büyük çaba sarf etmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası İçin Başvuru Süreci Nasıldır?

Anlaşmalı boşanma davası için başvuru yapıldığı zaman sırası ile şu işlemlerin yapılması gerekmektedir.

  1. İlk olarak anlaşmalı boşanma dava dilekçesi hazırlanır. Bu durumda tarafların avukatı anlaşmalı boşanma dava dilekçesini hazırlamalıdır.
  2. Anlaşmalı boşanma dilekçesine ek olarak anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanmalıdır.
  3. Adliyede UYAP sistemine bağlı olarak faaliyet gösteren hukuk davası tevzi bürosuna gidilir.
  4. Taraflar bu aşamada nüfus cüzdanı, ehliyet ya da pasaport gibi resmi kabul gören kimlikleri yanında bulundurması gerekmektedir.
  5. Anlaşmalı boşanma davası olduğu için davayı tarafın önemi bulunmamaktadır.
  6. Adliyede ne kadar harç ve masraf yatıralacağına ilişkin bir belge verilir ve bu belgede yazan tutar vezneye ödenir.
  7. Alınan dekont dilekçe ile birlikte görevliye teslim edilecektir. Bütün bu işlemlerin sonunda adliye personeli davanın hangi aile mahkemesine ve hangi esas numarası ile verildiğine ilişkin bir belgeyi davacıya teslim edilecektir.

Anlaşmalı Boşanma Dava Dilekçesi

Anlaşmalı boşanma dava dilekçesinde yer verilmesi gereken birtakım hususlar bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma dava dilekçesi doğru şekilde hazırlanmalıdır. Aksi halde dava süresi uzayabileceği gibi dava olumsuz da sonuçlanabilir. Dava dilekçesi hazırlamak teknik bir iştir bu sebeple bir boşanma avukatına başvurarak boşanma avukatından yardım almak olumsuz durumlarla karşılaşılmasını engelleyecektir. Bu hususları şu şekilde sıralayabiliriz.

  • Davacının kimlik bilgileri ve adresi
  • Davalının kimlik bilgileri ve adresi
  • Varsa tarafların avukatlarının kimlik bilgileri
  • Dava konusu ( bu kısımda dava konusunun anlaşmalı boşanma olduğuna yer verilmelidir.)
  • Açıklamalar kısmı (evlilik tarihi, boşanma isteğinin sebebi, müşterek çocuğun bulunup bulunmadığı, protokol hazırlanıp hazırlanmadığı bilgilerine bu kısımda yer verilmelidir.
  • Boşanma kararının verilmesi talep kısmında belirtilmelidir

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir ve Nasıl Hazırlanır?

Anlaşmalı boşanma protokolü sonuçları bakımından  oldukça önemlidir. Dolayısıyla boşanmak isteyen eşler bu protokolü boşanma avukatına hazırlatmalı ya da bu protokolü hazırlarken boşanma avukatından yardım almalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolünde Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinin 3. fıkrasında sayılan hususlara yer verilmesi gerekir. Anlaşmalı boşanma protokolünde sözleşme serbestisi ilkesi gereği içerisinde başka hususlara da yer verilmesi gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü eşler tarafından hür iradeleri ile kabul edilerek imzalanmalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye yazılı şekilde sunulabileceği gibi sözlü olarak da sunulması mümkündür.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Hangi Hususlara Yer Verilebilir?

  1. Tarafların Ad ve Soyadları
  2. Boşanma Hususu
  3. Velayet Hususu
  4. Nafaka Hususu
  5. Tazminat Hususu
  6. Ortak Mallar ve Kişisel Eşya Paylaşımı Hususu
  7. Müşterek Çocuk ile Kişisel Görüş Hususu
  8. Ziynet Eşyaları Hususu
  9. Eşyalar Hususu
  10. Vekalet Ücreti ve Mahkeme Masrafları Konusu

Müşterek Çocukların Durumu Hususunda Anlaşma

Anlaşmalı boşanma protokolünde üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan bir tanesi müşterek çocuklarının velayetinin ve  çocuk ile velayet hakkını alamayan ebeveyn  arasında kişisel ilişki tesisinin kararlaştırılmasıdır. Çocukların velayeti ebeveynlerden birisine verilebilir veya velayet eşler arasında paylaştırılabilir. Söz konusu paylaşma süre belirlenerek de yapılabilir. Velayet kendisine bırakılan taraf, çocuğun ortak yükümlülüklerini tek başına üstlenmiş olduğundan, küçüğün bakımı ve eğitimi gibi konularda diğer eşin onayının alınmasına gerek yoktur.

Kanunlarımızda yer verilmeyen bir kavram olan “ortak velayet”ise doktrinde tartışmalara yol açan bir husustur. Anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilen velayete ilişkin hususların değerlendirilmesinde mahkeme çocuğun üstün yararını dikkate alacaktır.

Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenmesi gereken diğer bir konu da velayet hakkına sahip olmayan anne veya baba ile çocuk arasında tesis edilecek kişisel ilişkinin anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilmesidir. Protokolde yer verilecek olan kişisel ilişki tesisinde, ilişkinin kurulacağı zaman dilimi, ilişkinin süresi, ve söz konusu ilişkinin niteliği açık  ve net olmalıdır.

Diğer bir husus da velayet kendisine bırakılmayan eş müşterek çocuğun giderlerine katkıda bulunmakla yükümlüdür. Dolayısıyla TMK’nın 182/2 maddesine göre iştirak nafakası ödemelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünde nafakanın miktarı ve ödenme zamanı net bir şekilde belirtilmelidir. Aksi durumda hakim söz konusu durumun netleştirilmesini taraflardan istemektedir.

Velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun menfaatine aykırı hareket etmemelidir. Aksi halde mahkemece çocuğa kayyım atanacak ve velayete ilişkin yeni bir hüküm verilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2-2486 Esas, 2018/1148 Karar sayılı 30.05.2018 tarihli kararı mevcuttur. Söz konusu kararın içeriğini şu şekilde özetleyebiliriz. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Anne ile babanın isteklerinden ve beyanlarından önce çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin davalar çocuğu doğrudan ilgilendiren davalardır. Velayet hakkını elde eden anne veya baba kural olarak çocuğun menfaatine uygun hareket etmektedir. Fakat velayet hakkını elde eden anne veya babanın her zaman çocuk yararına hareket edemeyeceği herhangi bir sebeple çocuk aleyhine davranarak çocuğun zararına bir durum ortaya çıkarma ihtimali de bulunmaktadır. Genel olarak bu tür davalarda davanın açılmasındaki neden diğer tarafın çocuğun menfaatine aykırı davranışlarda bulunduğu iddiasıdır. Dolayısıyla böyle bir durumun mevcudiyeti halinde yasal temsilci ile çocuk arasında menfaat çatışmasının varlığı kabul edilecek olup TMK madde 426’ya göre küçüğe  kayyım atanacaktır.

Boşanmanın Mali Sonuçları Konusunda Anlaşma

Anlaşmalı boşanma için açılan dava neticesinde boşanmanın gerçekleşmesi ile eşler arasındaki yardımlaşma yükümlülüğü sona ermediği için anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası gündeme gelecektir. Yoksulluk nafakası belirlenirken, hangi eşin lehine bu nafakanın verileceği, nafakanın miktarı, nafaka miktarının hangi oranda artacağı, nafakanın nasıl ödeneceği gibi detaylara anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilmelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası için bir başlangıç tarihi belirtilmek zorunda değildir. Dolayısıyla protokolde yoksulluk nafakası için bir başlangıç tarihi belirtilmediğinde  başlangıç tarihi boşanma davasının kesinleşmesi olarak esas alınır. Başlangıç tarihi gibi bitiş tarihinin de belirtilmesi zorunluluğu yoktur.

Tarafların talep edecekleri maddi ve manevi tazminat talepleri de anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde belirtilmelidir. Fakat anlaşmalı boşanma protokolünde söz konusu maddi ve manevi tazminat alacak kalemlerine tarafların talep etmesi halinde yer verilmelidir.

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı

Eşler malların ne şekilde paylaştırılacağını boşanma protokolünde düzenleyebilirler. Eşler mal paylaşımı konusunda herhangi bir anlaşmaya varamazlarsa dava neticelenmez. Protokolde yer verilmesi gereken mal paylaşımı konuları şunlardır:

  • Evlilik içerisinde edinilmiş mallar
  • Evlilik içerisinde yapılan birikimler
  • Eşlerin birbirlerine vermiş oldukları hediyeler
  • Eşlerin ailelerine yapmış oldukları hediyeler ve bağışlamalar
  • Düğünde takılan takılar
  • Ödenmemiş borçlar ve temin edilmemiş alacaklar
  • Kişisel mallar
  • Çeyizlar

Anlaşmalı Boşanmada Düğün Takıları

Taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü ile mal paylaşımının nasıl olacağı belirlenirken düğün takılarının ise ne şekilde paylaştırılacağı da protokol içerisinde belirlenir. Düğünde takılan takıların tümünün bir tarafta kalmasına karar verilebileceği gibi eşler arasında bölüştürülmesine de karar verilebilir. Düğün  takılarının ne şekilde paylaşım yapılacağı protokolde yazılmalıdır. Boşanma davasında düğünde takılan altınların kime ait olduğuna ilişkin bilgi edinmek için Boşanma Davasında Düğünde Takılan Altınlar (Takılar) Kimde Kalır? adlı makalemizi okuyabilirsiniz.

Anlaşmalı Boşanma Davasında İştirak Nafakası

Anlaşmalı boşanma davası ile boşanmak isteyen eşler anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası hususunu düzenleyebilirler. Eşler anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası hususunda herhangi bir düzenleme yapmamış olsalar dahi hakim talebe bağlı olmaksızın iştirak nafakası konusunda hüküm tesis edebilir. TMK madde 182/3 velayeti elde edemeyen eşin kendi maddi gücü oranında müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğunu düzenlemiştir. Bunun yanında iştirak nafakası boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi sonradan da talep edilebilir.  Velayeti elde edemeyen ebeveynin ödemek zorunda olduğu iştirak nafakası mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayıp müşterek çocuk ergin oluncaya kadar devam etmektedir. Fakat müşterek çocuk ergin olduğunda eğitim hayatı devam ediyorsa eğitim hayatı sona erinceye kadar iştirak nafakası devam edecektir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tapu Devri

Anlaşmalı boşanma protokolünde eşler taşınmazın mülkiyetinin diğer eşe devredilmesini ya da taşınmaz üzerinde eşlerden biri lehine ayni hak kurulmasını düzenleyebilirler. Ayni hakkı kazanan taraf bu kazanımını doğrudan tescil ettirme hakkına sahip olacaktır.  Aynı zamanda mahkemenin verdiği anlaşmalı boşanma kararı ilam nitliğindedir ve bu ilam mahkeme tarafından Tapu Sicil Dairesi’ne bildirilmeldir. İİK madde 28 gereğince  Tapu dairesine yapılan bu tebliğ sonucunda tescile yönelik şerh tapu müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir.

Anlaşmalı şekilde boşanmak isteyen eşler anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi lehine kazandırmaya ilişkin maddelere yer verebilirler. Uygulamada bu durum genellikle müşterek çocuklar lehine düzenleme şeklinde karşımıza çıkmaktadır.  Anlaşmalı şekilde boşanmak isteyen eşler anlaşmalı boşanma protokolünde kendilerine veya birine ait olan taşınmaz/taşınmazların mülkiyetinin üçüncü kişiye devredileceğini ya da taşınmaz üzerinde üçüncü kişi lehine aynı hak kurulacağını düzenleyebilirler.

Mahkeme kararının kesinleşmesi ile ayni hakkı devretmekle yükümlü olan  eş bu borcunu yerine getirmek zorundadır. Ayni hakkı devretme yükümlülüğünü yerine getirmeyen eşe karşı  Türk Medeni Kanunu madde 716’ya göre tescile zorlama davası açılmalıdır. Bazen insanlar anlaşmalı boşanma davası ilamında taşınmazı devretmekle yükümlü kılınan eş boşanmanın kesinleşmesinden sonra taşınmazı bir başkasına devretmesi durumu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması halinde alacaklı olan eş diğer eşe karşı tescile zorlama davası açamayacaktır. Artık böyle bir olayın vukuu bulması halinde alacaklı olan eş diğer eşe karşı sözleşmeye aykırılıktan dolayı tazminat davası açma yoluna gitmelidir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Zorunlu Unsurlar

  • Boşanmanın Mali Sonuçlar (Nafaka, tazminat vb hususlar)
  • Müşterek çocukların durumu (Velayet hususu)

Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gereken zorunlu hususlara ilişkin olarak    Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/5910 E. 2019/9191 K. sayılı tarihli kararı mevcuttur. Söz konusu kararda Evlilik birliğini bitirmek isteyen tarafların dayanabilecekleri boşanma nedenlerinden birisi de anlaşmalı boşanmadır. Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi içineşlerin boşanmanın mali sonuçları ve müşterek çocuğun durumuna ilişkin düzenlediği protokolü hâkimin uygun bulması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma şartlarından biri olan bu protokole ilişkin hüküm kurulabilmesi için taraflar ve boşanma kararı verecek hakim bakımından birtakım şartların yerine getirilmiş olması gerekir. TBK’nın sözleşmelere ilişkin hükümleri, boşanma hukukunda aksine düzenleme olmadıkça boşanmaya ilişkin protokol açısından da geçerlidir. Eşler arasında düzenlenen protokol, boşanmanın fer’i sonuçlarına ilişkin olarak taraflarca hazırlanan ve kararı verecek hakimce onaylanması gereken özel hukuk sözleşmeleridir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde İhtiyari Unsurlar

Anlaşmalı boşanmak isteyen taraflar kanuni sınırlar içerisinde anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde; mal rejiminin tasfiyesini, müşterek çocuğun velayeti almayan taraf ile kişisel ilişkisini, müşterek çocuğa ilişkin bağışlama taahhüdünü, tedbir nafakasını, ziynet eşyalar hususu, eşyalar hususu gibi konuları düzenleyebilirler.

Anlaşmalı boşanma protokolünde zorunlu olmayan hususlar da hakimin değerlendirmesine tabidir. Fakat hakimin bu değerlendirmesi eşlerin serbest iradesinin varlığına yönelik olup herhangi bir sebep araştırması yapılmamaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolünde bulunması gereken zorunlu unsurların hakimce onaylanması halinde hakimce kabul edilmeyen ihtiyari unsurlar değiştirilmek veya kaldırılmak suretiyle anlaşmalı boşanma protokolü geçerliliğini korumaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Unsurların Gerçekleşmemesi

Anlaşmalı boşanma protokolündeki unsurlar yargılama sırasında mahkemece değerlendirilecektir. Söz konusu değerlendirme neticesinde gereken koşulların sağlanmadığı anlaşılırsa bu anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir.

Anlaşmalı boşanma protokolündeki unsurların gerçekleşmemesi halinde davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşeceğine ilişkin yargıtay kararı mevcuttur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2014/22531E. 2015/7621 K. sayılı 15.04.2015 tarihli kararını şöyle özetleyebiliriz. Anlaşmalı boşanma davasında şartların gerçekleşmemesi halinde söz konusu dava 166/1-2’ye kendiliğinden dönüşebilir. Aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan yasal karineye açıkça dayanılmamış olsa bile kanun maddesindeki karinenin şartlarının mevcut olması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı nedenine dayanılarak açılmış, taraflar arasında daha önce görülmüş ve ret ile sonuçlanmış bir boşanma davası mevcut ise söz konusu ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmişse ortak hayatının kurulamamış olduğunun ispatlanması şartıyla 166/4. maddesi gereğince boşanmaya karar verilebilir

İptal, Dönme, Fesih ve Uyarlama Nasıl Olmaktadır?

Anlaşmalı boşanma protokolünü hakimin onaylaması halinde nihai hüküm teşkil edecektir ve boşanma ilamının bir bölümü haline gelecektir. Karar nihai bir hüküm teşkil etmeye başladıktan sonra her ne kadar anlaşmalı boşanma davası kararı çekişmesiz yargı kararı da olsa anlaşmalı boşanma protokolü bakımından itirazlarını üst derece mahkemesinde öne sürülebilecektir.

Anlaşmalı boşanma protokolünün hakim tarafından uygun bulunmadığında sürecin ne şekilde ilerleyeceğini yargıtay kararlarında açıklamıştır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/2643 E. 2019/484 K. sayılı 18.04.2019 Tarihli Kararı)

Önemi gereği çocukların durumu TMK’da ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Anlaşmalı boşanma protokolü ile açılmış ve karar verilerek kesinleşmiş bir mahkeme kararından sonra çocukların velayetine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin yeni olguların ortaya çıkması durumunda çocuğun yüksek menfaati gereğince bu hususlarda bir değişiklik yapılması gerekebilir. Bu durumda hakim tarafların talepte bulunması halinde veya kendiliğinden bir düzenleme yapılabilecektir.

Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen boşanmanın mali sonuçlarından nafaka alacağı, alacaklı eşin evlenmesi ya da eşlerden herhangi birisinin ölmesi durumunda kendiliğinden sonlanacaktır. Alacaklı eş fiilen bir evlilik hayatı sürerse, haysiyetsiz bir hayat sürerse ya da nafaka alacaklısı eşin yoksulluk durumu ortadan kalkarsa bu durumda mahkeme nafaka alacak kaleminin sonlandırılmasına karar verebilir.

Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Aldatıldığını Öğrenmek

Taraflar anlaşmalı şekilde boşanırken maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmayabilirler. Bu şekilde  manevi tazminat talebinde bulunmayan eş mahkemenin kurduğu boşanma ilamından sonra  artık  manevi tazminat talebinde bulunamayacaktır.  Çünkü hüküm tesis eden mahkeme anlaşmalı boşanma talebinde dayanarak boşanma kararına hükmetmiştir. Her ne kadar bu durum bir kural olsa da her kuralın istisnaları olduğu gibi bu kuralın da istisnaları bulunmaktadır. Evlilik birliği sürerken aldatılan taraf anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra  ve TMK madde 178’de öngörülen 1 yıllık zamanaşımından sonra bu durumu öğrenirse aldatma sebebiyle zedelenen kişilik haklarına ilişkin manevi tazminat talebinde bulunabilecektir. Aldatılan  tarafın manevi tazminat hakkının zamanaşımı Türk Borçlar Kanunu madde 72 kapsamında değerlendirilecektir. Aldatılan eş aldatıldığını anlaşmalı boşanma kararından  ve TMK madde 178’deki 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesinden sonra öğrenmesi halinde TMK madde 72 uyarınca 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine riayet edilerek talepte bulunulacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçme

Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra davadan vazgeçme mümkündür. Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden ikisi de vazgeçerse dava artık görülmez ve boşanma gerçekleşmez. Fakat anlaşmalı boşanma davasını açan eş boşanmak istiyor davalı eş  boşanmak istemiyorsa bu durumda anlaşmalı boşanma davasından değil çekişmeli boşanma davasından söz bahsedilmelidir. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davasından vazgeçilmesi halinde bilgi edinmek için uzman bir boşanma avukatı ile iletişime geçilmelidir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Duruşmada Dikkat Edilecek Hususlar

Anlaşmalı boşanma davası için mahkemeye dilekçeyi ibraz ettikten sonra mahkeme en yakın zamana gün verir. Ve davanın her iki tarafına da duruşma günü tebliğ edilir. Davanın her iki tarafı da duruşma günün de mahkeme de hazır bulunmalıdır.  Taraflar anlaşmalı boşanma davası için avukat tutmuş olsa dahi her iki taraf da duruşma gününde hazır bulunmalı ve her iki taraf da hakime boşanma hususunda hemfikir olduklarını ifade etmelidir. Aksi halde boşanma davası ret olunacaktır.

Mahkeme hakimi duruşma sırasında boşanma protokolü üzerinde tarafların mutabık olup olmadıklarını, boşanma konusunda tarafların kararlı olup olmadıklarını ve tarafların barışma ihtimallerini sorar. Taraflar bu sorulara cevap verdikten sonra hakim kararını verir. Mahkeme boşanma hususunda karar verdikten sonra karar her iki tarafa da tebliğ edilir. Mahkeme tarafından verilen boşanma kararı kesinleştikten sonra karar nüfus müdürlüğüne gönderilir. Buna müteakip taraflar nüfus müdürlüğüne giderek yeni medeni hallerini gösteren kimliklerini alabilirler.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tanık Gerekir Mi?

Anlaşmalı boşanma şartlarının varlığı durumunda hakim başka hiçbir hususta inceme yapmadan tarafların boşanmalarına karar verecektir. Anlaşmalı boşanmanın şartları yukarıda da açıkladığımız üzere evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması, eşlerin birlikte başvurması ya da diğer eşin başvuruda bulunan eşin davasını kabul etmesi, boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu konusunda taraflarca hazırlanan protokolü hakimin uygun bulmasıdır.

Anlaşmalı boşanma davasında kusur araştırması yapılmaz. Çünkü eşlerin boşanma konusunda anlaşmış olmaları, ortak hayatın çekilmez hale geldiğinin kesin karinesini oluşturur. Bu sebeple anlaşmalı boşanma davasında tanık deliline dayanmaya gerek yoktur.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açarken Harç Ödenir Mi?

Eşlerin birlikte talepte bulunması durumunda dava dilekçesinde tarafların sıfatlarının ne olacağı, nasıl başvuruda bulunacakları, tek bir dilekçe ile mi yoksa iki ayrı dilekçe ile mi başvuruda bulunacakları,iki ayrı harç yatırılarak mı başvuruda bulunacakları konusunda kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay, tarafların birlikte tek bir dilekçe ile anlaşmalı boşanma talebinde bulunabileceklerini ve bu durumda tek harç alınmasının yeterli olduğunu kabul etmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davasının Harç ve Masrafları

Anlaşmalı boşanma davasında uygulamada genel olarak tanık, bilirkişi ya da keşif gibi ek ücretler bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma davası harç ve masrafları ortalama 1200-1500 TL arasındadır. Ancak ilerleyen dava sürecinde ek masrafların çıkması durumunda ek masrafların yapılması gerekebilir. Özellikle anlaşmalı boşanma davası için uygulamada her ne kadar karşılaşmasak da bilirkişi ya da keşfin gerektiği durumlarda anlaşmalı boşanma dava masrafı 2000 TL’ye kadar yükselebilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Yargıtay Kararları 

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tek Başvuru Harcı Yatırılır

“… Karı – koca boşanmaya ilişkin dilekçelerini birlikte kaleme almışlardır. Harçlar yasasının bir sayılı tarifesi uyarınca da tek bir başvuru harcı yatırılmıştır. Koca tarafından ikinci bir başvurma harcının yatırılmamış olması onun davasının bulunmadığı anlamı taşımaz. Dava kadının ve kocanın boşanma isteklerini içermektedir…” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 09.04.2002 Tarih, 4194-4994)

Anlaşmalı Boşanma Davası Adlı Makalemizi Özetlemek Gerekirse

Anlaşmalı boşanma davasında taraflar makalemizde açıkladığımız hususları yerine getirerek bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlemelidirler.  Taraflarca düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünün mahkemece tamamen onaylanması ya da hakimce anlaşmalı boşanma protokolünde yaptığı değişiklikleri taraf eşlerin onaylaması halinde boşanma davası boşanma ile neticelenecektir. Makalemizde anlaşmalı boşanma davasının nasıl açılacağını, anlaşmalı boşanma davasının şartlarının neler olduğuna vb birçok hususa yer verdik. Mecidiyeköy’de faaliyet gösteren Çelik & Baştürk hukuk ve danışmanlık ofisimiz Mecidiyeköy Aile Hukuku Avukatı olarak boşanma davalarında etkin ve yetkin birçok avukatı bünyesinde barındırmaktadır. Anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası alanında faaliyet gösteren hukuk büromuz müvekkillerine en kaliteli hizmeti vermektedir.

 

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…