Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Önceki Evlilikten Olan Çocuğu İstememek

Önceki Evlilikten Olan Çocuğu İstememek

Önceki evlilikten olan çocuğu istememek boşanma sebebi midir? Önceki evlilikten olan çocukları olduğunu bildiği halde onunla evlenen eş, bunu kabullenmiş olmakta ve evlenme ile birlikte onlara karşı olumsuz davranmama külfeti altına girmektedir. Bireyler, eşlerinin daha önceki evliliklerinden çocukları olduğunu bilerek evlilik yaptıklarında, bu çocuklara saygı ve özen gösterme sorumluluğunu üstlendikleri yönünde örtülü bir anlayış doğar. Bu sorumluluk, sağlıklı ve istikrarlı bir aile ortamının sürdürülmesi için gereklidir. Aksine davranış, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilecek boyuta ulaştığında boşanma sebebi oluşturur. Örneğin, eşinin önceki eşinden olan çocuğunu dövmek, hakaret etmek, evden kovmak bu kapsamdadır.

Önceki Evlilikten Olan Çocuğu İstememek Yargıtay Kararları

Önceki Evliliğinden Olan Çocuğu İstememek ve Dövmekle Tehdit Etmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 01.10.2018 Tarih, 2016/23900 E. 2018/10211 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı kadının kusurlu olduğu belirtilerek, boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadını evden kovduğu, kadının önceki evliliğinden olan kızını istemediği ve dövmekle tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Eşinin Önceki Evliliğinden Olan Çocuklara Ağır Hakaretler Etmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.02.2015 Tarih, 2014/16961 E. 2014/2338 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Mahkemece davacı erkek eş, davalı kadın eşe nazaran boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu kabul edilerek, davalı kadın eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının eşine fiziksel şiddet uyguladığı,eşinin akrabalarını istemediği, davalının ise, davacıya ve önceki eşinin evliliğinden olan üvey çocuklarına ağır hakaretler ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Durum böyle olduğu halde davacı erkek eşin boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davalı kadın eş lehine maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmayıp,bozmayı gerektirmiştir.

Önceki Evliliğinden Olan Çocuklara Kötü Davranmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 26.09.2018 Tarih, 2016/23257 E. 2018/10074 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, davalı kadının, birlik görevlerini ihmal ettiği ve erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarına kötü davrandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Önceki Evliliğinden Olan Çocuğa Hakaret Etmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.03.2016 Tarih, 2015/13352 E. 2016/4743 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının da eşinin önceki evliliğinden olan çocuğuna (piç) diyerek hakaret ettiği ve bu vakıaya da davalı-karşı davacının karşı dava dilekçesinde dayandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamın imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Eşinin Önceki Evliliğinden Olan Çocuklara Kötü Davranmak, Hakaret Edip İstememek, Ölen Annelerinin Eşyalarını Atmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.11.2015 Tarih, 2015/6441 E. 2015/21062 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; davacı-karşı davalı erkeğin mahkemece belirlenen kusurlarına karşılık, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı karşı davacı kadın da eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına kötü davrandığı, hakaret edip istemediği, ölen annelerinin eşyalarını attığı, eşi ile arasında geçen mahrem konuları çocuklara anlattığı, intihar etmeye kalkıştığı ve kocasına “senin nikahın altındayken başkalarıyla yatacağım” dediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı erkek de boşanma davası açmakta haklı olup, erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

Eşinin Önceki Evliliğinden Olan Çocuklarına Maddi Yardımda Bulunmasını Sorun Edip Huzursuzluk Çıkarmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 09.11.2015 Tarih, 2015/2928 E. 2015/20671 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine hakaret ettiği, davacı kadının da eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına eşinin maddi yardımda bulunmasını sorun edip huzursuzluk çıkardığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Eşinin İlk Evliliğinden Olan Çocuğu Evde İstememek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 13.05.2019 Tarih, 2018/7411 E. 2019/5793 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Eşinin ilk evliliğinden olan çocuğu evde istemeyen, üvey çocuğuna “Aptal, salak”, “Seni istemiyorum, sen bu evden git, sana anneannen baksın” diyerek çocuğu odaya kilitleyen, eşine karşı da “Bu bebeği aldıracağım senin gibi salaktan baba olmaz olsa da…gibi embesil çocuğu olur” diyen davacı-davalı kadın ile eşinin hamile olduğunu öğrendiğinde “Sen parçalanmış bir aileye çocuk yapıyorsun” diyen, eşinin akrabalarını ve eşini evden kovan davalı-davacı erkeğin eşit kusurlu olduğu kabul edilerek erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile çocuk ve kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olması nedeniyle indirilmesine, tarafların tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenilen eşinin ilk evliliğinden olan çocuğa hakaret etmesi ile davalı-karşı davacı erkeğe yönelik “Bu bebeği aldıracağım senin gibi salaktan baba olmaz, olsa da … gibi embesil çocuğu olur” vakıaları ıspatlanmamıştır. ispatlanmayan vakıaların kadına kusur olarak yüklenilmesi mümkün değildir. Bölge adliye mahkemesince belirlenen gerçekleşen kusurlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkek, kadına nazaran daha fazla kusurludur. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

İstanbul Mecidiyeköy’de aile hukuku alanında faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerine aile hukuku alanında hizmet vermektedir. Boşanma avukatlarımız Av. Tolga Çelik’e ve Av. Nur Baştürk’e avukata soru sor kısmından sorularını yönlendirebilir ya da iletişim sayfamızdan kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…