Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Nafaka Artırım Davası Dilekçesi

Nafaka Artırım Davası Dilekçesi

Nafaka Artırım Davası Dilekçesi

Nafaka artırım davası dilekçesi yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Dava dilekçesinin yanlış yazılması, yanlış taleplerde bulunulması taraflar için telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına sebep olabilecektir. Dava dilekçesinin yazılması uzmanlık ve hukuk bilgisi gerektirmektedir. Dava dilekçesi hazırlanırken yalın bir dil kullanılmalı dava konusu ve davacının kimlik bilgileri ile birlikte delil gibi olguların da yerine getirilerek yazılması gerekmektedir. Makalemizde nafaka artırım davası dilekçesi örneği sunduk. Unutulmamalıdır ki her somut olay kendine özel olup her somut olayın özelliklerine göre dilekçe hazırlanmalıdır. Nafaka artırım davası hakkında detaylı bilgi için Nafaka Artırım Davası adlı makalemizi okuyabilirsiniz.

Nafaka artırım davası dilekçesi nasıl yazılır konusunda avukatlar meslekleri gereği daha ayrıntılı ve teferruatlı bilgilere ve yeterli donanımlara sahiptirler. Dolayısıyla dava dilekçesi hazırlanması aşamasında uzman avukatlardan hukuki destek alınmalı ve profesyonel bir dilekçe hazırlanmalıdır.

Nafaka artırım davası için ilişkin dilekçe metni hazırlanırken davanın konusuna göre nafaka artırım davası dilekçesi örneği şeklinde taslak olarak bulunabilen dilekçelerden yararlanılabileceği gibi özgün olarak hazırlanan içerikler ile de mahkemelere başvuru yapılabilmektedir.

Nafaka artırım davası dilekçesi hazırlanırken pek çok önemli nokta bulunmaktadır. Bu noktalara dikkat edilmesi halinde dava süreci hızlı sonuçlanacak ve istenilen sonuç elde edilecektir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi avukatları Av. Tolga ÇELİK müvekkillerimize son derece profesyonel olarak hizmet vermekteyiz. Babalık davası ile ilgili sorularınız ve görüşmeleriniz avukata sor kısmından avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.

Nafaka Artırım Davası Dilekçesi                                                   

İSTANBUL NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

 DAVACI                    :

ADRES                       :

VEKİLİ                       :Av. Tolga ÇELİK & Av. M. Nur BAŞTÜRK

ADRES                      :Mecidiyeköy Mah. Mecidiyeköy Yolu Cad. No:6 D:1                                                                                 Şişli / İSTANBUL

DAVALI                    :

ADRES                      :

TALEP KONUSU   : Müşterek çocukların her biri için davalı tarafından ödenmekte olan Nafakanın 5395,00 TL artırılarak 605,00 TL’den 6.000,00 TL’ye, iki çocuk için toplamda 10.790,00 TL artırılarak 1.210,00 TL’den 12.000,00 TL’ye çıkartılması ve bundan sonraki yıllar için hükmolunan nafaka bedeline her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesi taleplidir.

AÇIKLAMALAR      :

1-DAVALI AĞUSTOS 2023 TARİHİNDE  NAFAKAYI ENFLASYONUN  ÇOK ALTINDA BİR ORANLA, SADECE % 10 ORANINDA ARTIRARAK HER BİRİ İÇİN 605 TL ÖDEMEYE DEVAM ETMİŞTİR

Müvekkil ile davalı 2014 yılından itibaren fili olarak ayrı olmakla beraber İstanbul 1.Aile Mahkemesinin …… E.  …….. K. sayılı ilamı ile 01.10.2019 tarihinde resmi olarak boşanmış, 25/10/2011 Keçiören doğumlu müşterek çocuk ……… ve 25/10/2011 Keçiören doğumlu …………’in yaşları ve anne şefkatine olan ihtiyaçları dikkate alınarak velayetlerinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile arasında şahsi ilişki tesisine ve babanın, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakası ödemesine ve müvekkil lehine 20.000,00 TL maddi-20.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Kararın boşanma dışında kalan maddeleri her iki tarafça istinaf edilmiş ancak reddedilmiş olmasına rağmen istinaf kararının temyizi ile söz konusu karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28/04/2021 tarih, ………. E. ve …….. K. sayılı ilamı ile bozularak ilk derece mahkemesine gönderilmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda söz konusu karar müvekkilin tazminattan feragati sonucu diğer maddeler aynı kalmak kaydıyla iştirak nafakası 2022 Ocak ayı itibariyle ayrı ayrı 550 TL olacak şekilde 21.12.2021 tarihinde karar verilmiş, karar her iki yanca istinaf edilmemesi üzerine 01.02.2022 tarihinde kesinleşmiştir (İstanbul 1.Aile Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile ….. Esas sayılı dosyasının celbini talep ederiz). Ağustos 2023 tarihinde ise davalı  nafakayı enflasyonun bile çok altında bir oranla, sadece %10 oranında artırarak her biri için 605 TL ödemeye devam etmiştir. 2019 yılında müşterek çocuklar henüz 8 yaşında olup, 400,00 TL çocukların masrafları için tam olarak yeterli olmasa bile, o günlerin ekonomisiyle birtakım ihtiyaçlarını karşılamaya yetmesine rağmen, kesinleşme tarihi olan 2022 yılında 11 ve halihazırda 12 yaşında olan bir çocuğun ihtiyaçları için, üstelik 2019 yılından bu yana enflasyonun hızla yükselmesi ve ülkedeki ekonomik şartların çok zorlaşmış olması göz önünde bulundurulduğunda söz konusu nafaka miktarının çok düşük kaldığı izahtan varestedir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2004/1735 K. 2004/1617 T. 4.3.2004

“…Mahkemece bir yıl önce takdir edilen iştirak nafakasının; çocuğun ihtiyaçlarının artması, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve yüksek enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün azalması hususları göz önünde bulundurularak, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir miktarda artırılması gerekir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

2-ÇOCUKLAR İÇİN NAFAKA, ÇOCUĞUN GELECEKTEKİ İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASINA YARDIMCI OLMAK VE ONLARIN İHTİYAÇLARINA UYGUN BİR HAYAT STANDARDI SAĞLAMAK İÇİN ÖNEMLİ OLUP YARGITAY İÇTİHATLARI DA BU YÖNDEDİR.

Eşler boşandıktan sonra iştirak nafakası tarafların durumlarında değişiklik olması halinde veya hayat şartlarının değişmesi halinde yeniden belirlenebilir, nafaka alacaklısı enflasyon gibi haklı bir sebebe dayanarak nafaka miktarının artırılması gerektiğini ileri sürebilir.

TMK Madde 329- (1)Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.

Müşterek çocuklar için kararlaştırılmış olan nafaka miktarı çocukların büyümesi, eğitim ve sağlık giderlerinin artması gibi sebeplerle  mevcut ekonomik konjonktür içerisinde düşük kalmış olabilir. İşte bu gibi durumlarda müşterek çocuk ya da çocukların velayeti kendisinde bulunan taraf diğer tarafa karşı güncel ücretler ve artışlar çerçevesinde nafaka artırım davası açabilir. İştirak nafakasının miktarının belirlenmesinde çocuğun ihtiyaçları, anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri önemli rol oynarken çocuk için belirlenecek nafakanın çocuğun konut, giyecek, yiyecek, eğitim, öğretim, tatil, dinlenme, sağlık ihtiyaçlarını da karşılamaya yetecek tutarda olması gerekmektedir.

TMK Madde 330- (1)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.

Çocuklar için nafaka, çocuğun hayat kalitesini ve ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar ve çocuğun ihtiyaçları değiştiğinde nafaka miktarı da değişebilir. Çocuklar için nafaka, çocuğun gelecekteki ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak ve onların ihtiyaçlarına uygun bir hayat standardı sağlamak için önemli olup yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Davalının müşterek çocuklar için vermekte olduğu mevcut nafaka miktarı 605,00+605,00=1.210,00 TL’dir. Ancak bu miktar müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli değildir. Çocukların eğitim, giyinme, barınma, sağlık ve diğer giderleri için davalının katkısını artırarak 6.000,00+6.000,00=12.000,00 TL nafaka vermesini talep etmekteyiz. İşbu talebimiz kabul edilerek nafakaların artırılması durumunda müşterek çocuklar boşanma davası sebebiyle kaybettikleri yaşam standartlarını bir nebze de olsa karşılayabileceklerdir.

3-DAVALI SON DERECE REFAH İÇİNDE YAŞARKEN MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN  605 TL YOKSULLUK NAFAKASI ALMASI GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR.

Davalı Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda kadrolu subay olarak Binbaşı rütbesiyle görev yapmakta olup  zaman zaman geçici yurt dışı görevlerine gitmektedir (En son 2022 yılında Libya’ya gitmiştir.). Askeri personellerin geçici yurt dışı görevlerine gittiklerinde dolar ile oldukça yüksek maaş aldıkları ve aynı zamanda yurt içindeki maaşları da ödenmeye devam ettiği bilinen bir gerçektir. Bununla birlikte her hangi bir kötü alışkanlığı, gece hayatı veya savurganlığı bulunmayan davalı, oldukça tutumlu biri olarak düzenli birikim yapmaktadır ve ekonomik durumu oldukça iyidir (Mahkemenizce davalının müşterisi olduğu ilgili bankalara müzekkere yazılarak davalının banka hesaplarının dökümünün celbini talep ederiz). Ayrıca müşterek çocuklardan başka bakmakla zorunlu olduğu kimse bulunmamaktadır. İşbu sebeple mahkemenizce verilecek kararla talebimizin kabul edilmesi durumunda davalının ödeyeceği nafaka kendisini etkilemeyecek, başka geliri olmasa bile maaşından kalan miktar davalının geçimini fazlasıyla sağlayacak miktardadır (Mahkemenizce Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na müzekkere yazılarak davalının son maaş bordrosunun celbini talep ederiz).

Davalı son derece refah içinde yaşarken müşterek çocukların  605 TL yoksulluk nafakası alması günümüz koşullarında kabul edilebilir bir durum değildir. 4 yıl önceki kararla verilen 400,00 TL nafaka miktarı halihazırda artışlara rağmen 605,00 TL’de kalmış ve günümüz Türkiye koşullarında artan enflasyon dikkate alındığında müvekkilin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir.

TMK Madde 331- Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.

Ülkemizdeki hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar karşısında işbu nafaka miktarı anlamını yitirmiş ve müvekkil buna bağlı olarak müşterek çocukların almış olduğu nafaka ile hayatlarını asgari düzeyde dahi idame ettiremez hale gelmiştir. Açıkladığımız sebeplerle nafaka miktarının her bir çocuk için 605 TL’den 6.000,00 TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi  2004/10809 E. 2004/11186 K. T. 18.10.2004

“Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır ( TMK.nun 331. maddesi ).

Somut olayda, yukarıda belirtilen hükümler gereğince; müşterek çocuklar için önceki davada hükmedilen nafakanın, aradan geçen sürede ekonomik ve sosyal şartların değişmesi ve çocukların ihtiyaçlarının artması nedeniyle artırılması istenilmektedir. Önceki nafaka takdirinin üzerinden yaklaşık iki yıla yakın bir zaman geçmiştir. Bu süreç içerisinde, davalının gelirlerinde önemli bir artış olduğu gibi, çocukların ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. En azından, ödenmekte olan nafakanın enflasyon nedeniyle değerinin düştüğü bir gerçektir.

Mahkemece yapılacak iş; davalının sosyal ve ekonomik durumu ile çocukların ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinin üzerinden geçen iki yıllık süre de nazara alınarak ( ülkede seyreden enflasyonun etkileri gözetilerek ), önceki nafaka takdirinde taraflar arasında kurulan dengeyi koruyucu, çocukların ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde “hakkaniyete” uygun nafakanın artırılmasından ibarettir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA”

4-MATEMATİK ÖĞRETMENİ OLAN MÜVEKKİL ……….’İN DİSLEKSİ VE DİKKAT EKSİKLİĞİ  SORUNLARIYLA TEK BAŞINA MÜCADELE ETMEK ZORUNDA KALMIŞ, MÜŞTEREK ÇOCUKLA DAHA İYİ İLGİLENEBİLMEK İÇİN EK DERSLERİ ALMAYI BIRAKARAK EK GELİR GETİRECEK BU İMKANDAN FERAGAT ETMEK ZORUNDA KALMIŞTIR

Müşterek çocuk ……..’te teşhisi 2. sınıfta koyulmuş olan Disleksi ve Dikkat Eksikliği problemleri bulunmaktadır (EK1-……….’in Disleksi ve Dikkat Eksikliği problemleri olduğuna ilişkin doktor ve uzman raporları). “Disleksi, zekası normal ya da normal üstü olan, herhangi bir duyusal, nörolojik, fiziksel, ruhsal ve  kültürel özrü olmayan okuma, yazma, matematik, kendini ifade etme, düşünme, zaman ve mekanda yönelme alanlarından biri veya birkaçında yetersizliğe yol açan bir bozukluktur.” (FNG & Bilim Tıp Dergisi 2016). Disleksi sorunu her ne kadar hastalık olarak kabul edilmese de disleksi sorunu yaşayan çocuklarn pedegog kontrolünde özel eğitim eşliğinde öğretimlerine devam etmeleri gerekmektedir. ………. okuma-yazma-matematik işlemlerinde sıkıntı yaşamakta olup doğru okuma yapamadığı ve çok yavaş okuduğu için anlama sorunu yaşamakta, matematik işlemlerinde ise hatalar yapmaktadır.  Bütün bunlarla baş edebilmesi için özel eğitime ihtiyacı bulunmaktadır. Aylık ödemeleri 4000-5000 arası olan fiyatlara rağmen müvekkil en az yılda 3-4 ay ……….’e okuma ve doğru anlama eğitimi aldırarak şartlarını zorlamakta, ödemeleri taksitlere böldürerek ödemeye çalışmaktadır. Maddi imkansızlıklar sebebiyle müvekkilin düzenli olarak aldıramadığı bu dersleri çocuğun sürekli alması gerekmekte olup düzenli alamadığı dersler sebebiyle müşterek çocuk okumasını yeterince geliştirememiş, sınıf seviyesinin gerisinde kalmıştır.

Dikkat eksikliği ise hastalık olduğu kabul edilmekte olup tedavisi psikiyatri uzmanları tarafından yapılmaktadır. Uzmanlar sorunun tedavisi için ailelere çok iş düştüğünü ve yoğun çaba göstermeleri gerektiğini belirtmektedirler.

Matematik öğretmeni olan müvekkil, ……….’in bu sorunlarıyla tek başına mücadele etmek zorunda kalmış, müşterek çocukla daha iyi ilgilenebilmek için aylık gelirinin düşeceğini önemsemeden ek ders alma hakkının büyük bir bölümünü kullanmamış ve emsallerine göre maaşını oldukça eksik olarak almıştır. Müvekkil tavsiye üzerine çocuğu özel bir doktorun muayenehanesine götürerek imkanlarını zorlamış, çok da iyi sonuçlar almış, ancak doktor ve ilaç masraflarını karşılayamaması sebebiyle götürdükten 4-5 ay sonra tedaviyi bırakmak zorunda kalmıştır. Daha sonra müvekkil  tedaviyi devam ettirebilmek için çocuğu devlet hastanesine Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Bölümüne götürmüş, ancak oradan da iyi bir verim alamamıştır. Çocuğun dikkat eksikliği için ilaç kullanması ve tedavisinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Ancak ebeveynlere çok iş düşmesine ve yoğun çaba göstermeleri gerekmesine rağmen davalı baba bu duruma ilgisiz kalmakta ve hiçbir çaba sarf etmemektedir.

Ağırlıklı olarak ……..’in tedavi ve özel eğitim masrafları olmasına karşın  tarafların müşterek kızları ……….. de ergenlik sivilceleri sorunu yaşamaktadır. Müvekkil ……….’i sivilce bakımında çok iyi olduğu bilinen  bir güzellik merkezine götürmüş olup sivilcelerin iyileşmesini sağlayacak cilt bakımı ürünlerine ve uygulanmasına oldukça yüksek meblağları taksitlere böldürerek ödemek durumunda kalmıştır (EK2-……….’in tedavisine ilişkin yapılan ödemelerin banka dökümleri). Tüm bu masrafların altında ezilmekte olan müvekkil maddi imkansızlıklar nedeniyle çocukların kişisel gelişimlerini etkileyecek olan sosyal etkinlik ve kurslara da yollayamamaktadır.

Yine önemle belirtmek isteriz ki müvekkil  oğlu …….’in daha ferah ve nezih bir odada zaman geçirmesi için oğlunun odasının mimarisinde küçük düzeltmeler yapmıştır. Müvekkil oğlunun isteği ve arzusu doğrultusunda odasının duvarlarını kırdırarak genişletmiştir. Müvekkil bütün bu masraflara tek başına yetişmesi mümkün olmadığı için küçük …………..’nin isteklerini geri çevirmemiş bankadan 15.000 TL kredi çekerek bu masrafı temin etmiştir. (EK:……..’in Odasını Genişletmek İçin Müvekkilin Çektiği Krediye İlişkin Kredi Bilgisini Gösterir Evraklar)

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi     2014/17403 E.  ,  2015/3510 K.

“Dosya kapsamına göre; tarafların 19/09/2011 tarihinde boşandıkları, 14.03.2004 doğumlu Hasan’ın velayetinin davacı anneye verildiği, 22.05.2014 tarihinde, müşterek çocuk Hasan için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının 200,00 TL’ye yükseltilmesine karar verildiği, davalı babanın, camcılık işini yaptığı, serbest meslek erbabı olduğu, davalının dükkan kirası olarak 1.050,00 TL kira bedelini havale ettiğini gösterir dekontunun dosya içinde mevcut olduğu, çocuğun hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü ve bu tedavinin özel bakım gerektirdiği, çocuğun öğrenci olduğu anlaşılmaktadır.

Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, müşterek çocuk için takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.

Bu nedenle, mahkemece; tarafların ekonomik sosyal durumu, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim, eğitim durumu, rahatsızlığı ve davalının gelir durumu gözönünde bulunduğunda, hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerektirirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

5-DAVALI SADECE KÜÇÜK ARTIŞLARLA ÖDEDİĞİ 4 YIL ÖNCE HÜKMEDİLMİŞ İŞTİRAK NAFAKASIYLA BABA OLARAK TÜM SORUMLULUKLARINDAN KURTULDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEDİR. ANCAK SÖZ KONUSU NAFAKANIN MİKTARI DAVA TARİHİNDEKİ SOMUT ŞARTLARA GÖRE BELİRLENECEĞİNDEN SONRADAN DEĞİŞEN ŞARTLAR SEBEBİYLE NAFAKANIN ARTIRILMASI GEREKLİLİĞİ GÜNDEME GELMEKTEDİR.

Davalı mesleği gereği sık sık şehir değiştirmekte olup boşanma tarihinde İstanbul’da yaşıyor olmasına rağmen halihazırda görev yerinin değişmiş olması sebebiyle Adana’da yaşamaktadır. Hal böyle olunca müşterek çocuklarla kişisel ilişki kapsamında sadece yaz tatilinde 30 gün, sömestir tatilinde 15 gün olmak üzere bir yılda toplamda 45 gün görüşmektedir. Babanın bazı istisnalar haricinde (Davalı İstanbul’da ayrıldığından bu yana 1 kez doğum günlerinde, birkaç kez de bayramlarda gelerek müşterek çocukları görmüş ufak tefek hediyeler almıştır.) müşterek çocuklarla yılda iki defa görüştüğü işbu durumda yaşları 12 olarak ergenlik sürecine girmiş olan çocukların (Ergenlik dönemine girmiş çocuklarla ilgilenmenin ne kadar yıpratıcı süreç olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir.) maddi manevi bütün yükü müvekkilin omuzlarına binmiş durumdadır. Ayrıca davalı hafta sonu tatillerinde çocukları alamadığı için ciddi bir harcama kaleminden kurtulmasına karşın çocuklara el harçlığı bile yollamamaktadır.

Davalı şimdiye kadar sadece görüştüklerinde cüz’i bir miktar harçlık vermiş, birkaç parça kıyafet, bir de cep telefonu almıştır. Bunların dışında yıl boyunca ne bir el harçlığı yollamakta ne de çocuklara ilişkin ekstra çıkan her hangi bir masrafa katkı sunmaktadır. Davalı sadece küçük artışlarla ödediği 4 yıl önce hükmedilmiş iştirak nafakasıyla baba olarak tüm sorumluluklarından kurtulduğunu düşünmektedir. Davalı 2022-2023 öğretim yılında çocukları özel okula vermiş, çocuklar sadece 1 yıl okuduktan sonra tekrar devlet okuluna dönmüşlerdir. Okul taksitlerini ödediği bu 1 yıl boyunca davalı nafaka borcunu da ödememiştir.  Ağustos 2023 tarihinde %10’luk küçük bir artışla yeniden nafaka borcunu ödemeye başlamıştır. Ancak söz konusu nafakanın miktarı dava tarihindeki somut şartlara göre belirlendiğinden sonradan değişen şartlar sebebiyle nafakanın artırılması gerekliliği gündeme gelmektedir. Davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınarak, çocukların ihtiyaçlarında aşırı derece de artış olması, çocukların büyümesinden kaynaklı eğitim giderleri, kurs giderleri gibi kalemlerinde bu ihtiyaçlara eklenmesi ve daha önce tespit edilen rakamın son derece yetersiz kalması mahkemenizce değerlendirildiğinde talebimizin ne kadar haklı olduğu anlaşılacaktır.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2016/13807 K. 2017/2728 T. 8.3.2017

“Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık üç yıl süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.

Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.

O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”

6- SADECE BİR KISMINI BEYAN ETTİĞİMİZ MÜŞTEREK ÇOCUKLARA AİT HARCAMA BİLGİLERİ MAHKEMENİZCE İNCELENDİĞİNDE MÜVEKKİLİMİZİN MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAKTA NE DENLİ ZORLANDIĞI VE BOŞANMA DAVASINDA BELİRLENEN NAFAKA MİKTARININ VE SONRADAN YAPILAN ARTIŞIN SON DERECE DÜŞÜK KALDIĞI ORTAYA ÇIKACAKTIR

Büyüme çağındaki çocukların ihtiyaçları sürekli değişmekte, özellikle hızlı büyüme sebebiyle giyim ve ayakkabı gibi ihtiyaç kalemleri sık sık yenilenme ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Ayrıca yaş ve çevrenin etkisiyle çocuklar farklı taleplerle ebeveynlerinin karşısına çıkmaktadır. Müvekkil 6. Sınıfa devam etmekte olan müşterek çocukların zaruri ya da zaruri olmayan tüm bu masraflarıyla tek başına baş etmeye çalışmaktadır. Aşağıda sadece bir kısmını beyan ettiğimiz ve dosyaya faturalarını ek olarak sunduğumuz müşterek çocuklara ait harcama bilgileri mahkemenizce incelendiğinde müvekkilimizin müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta ne denli zorlandığı ve boşanma davasında belirlenen nafaka miktarının ve sonradan yapılan artışın son derece düşük kaldığı ortaya çıkacaktır (EK3-Müşterek çocuklara ait harcamalara ilişkin belgeler)

Aşağıda iki çocuk için yakın zamanda yapılmış toplam masraf kalemleri beyan edilmiştir;

Ek kaynak kitaplar : 3.000,00 TL

Okul kıyafeti : 2.000,00 TL

Kırtasiye masrafları: 1.500,00 TL

Öğlen yemeği (aylık): 2.400,00 TL

…………….. .’in Özel Eğitim Kursu (aylık): 4.000,00-5.000,00 TL arası değişmekte

……………….’in Sivilce  Tedavisi

Tedavi masrafı       : 4000,00 TL

İlaç ve kremler      : 2500,00 TL

Çocuk Odası Takımı

4.11.2019 tarihinde alınan oda takımı    : 7.840,00 TL

25.09.2022 tarihinde alınan  oda takımı : 14.390,00 TL

Aidat, mutfak harcamaları, su, elektrik, ADSL, çocukların cep telefonları, sosyal harcamaları, harçlıkları ve sair aylık masrafları aylık masrafların toplamı :6.500,00 TL

Diğer masrafların toplamı: 35.730,00 TL

(Müvekkilin 2019 yılında çocuklar için taksitle aldığı oda takımını müşterek çocuklar birlikte kullanmışlardır. Ancak çocuklar büyüdükçe tek takımın ihtiyaca cevap vermemesi üzerine 2022 yılında müvekkil ikinci bir oda takımı almak zorunda kalmıştır. Halihazırda iki çocuğun ayrı ayrı oda takımları bulunmaktadır.)

Davalının müşterek evi terk etmesiyle başlayan fiili ayrılık sürecinde müvekkilin yaşadığı maddi sıkıntılar bir yana nafakaya hükmedildiği tarihten bu yana 4 yıl geçmiş olması, 4 yıl içerisinde enflasyonda yaşanan artışın TÜİK verilerinin dahi çok üzerinde olması, piyasalardaki pahalılık, davacı müvekkilin ek ders ücreti alamadığından maaşının asgari düzeyde kalması ve buna karşın davalı tarafın gelirinde olan ciddi artış ve günümüz ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda davacı müvekkil lehine hükmolunan tutarın herhangi bir artırım oranı öngörülmeksizin, nafakanın artış oranına davalının inisiyatifiyle karar verilerek devam etmesi hem tarafımızca kabulü mümkün değil hem de hakkaniyetli değildir. Bu nedenlerle, işbu Nafaka Artırım Davasını ikame etme zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK ,Yargıtay Kararları ve sair ilgili mevzuat hükümleri

HUKUKİ DELİLLER  :

Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklıdır.

İstanbul 1.Aile Mahkemesinin ……. E.  …… K. Sayılı İlamının Celbini Talep Ederiz

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28/04/2021 tarih, …….. E. ve ……. K. sayılı ilamı

…….’in Disleksi ve Dikkat Eksikliği problemleri olduğuna ilişkin doktor ve uzman raporları

………’in doktor raporu ve ilaç reçetesi

Müşterek çocuklara ait harcamalara ilişkin belgeler

Sosyal- ekonomik durum araştırması

Zorunlu giderlere ilişkin faturalar ve belgeler

Mahkemenizce Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na müzekkere yazılarak davalının son maaş bordrosunun celbini talep ederiz

Mahkemenizce davalının müşterisi olduğu ilgili bankalara müzekkere yazılarak davalının banka hesap hareketleri dökümünün celbini talep ederiz

TCMB, TÜİK ve ilgili kurumlardan ÜFE/TÜFE ve enflasyon oranlarının celbi

………..’in Odasını Genişletmek İçin Müvekkilin Çektiği Krediye İlişkin Kredi Bilgisini Gösterir Evraklar

Nüfus Kayıt Örneği

Tanık

Bilirkişi

Keşif, Yemin ve Sair tüm yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM  :

Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re ’sen dikkate alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla;

Haklı davamızın ve tüm taleplerimizin KABULÜNE,

Müşterek çocuk …………  için tespit edilen 2021 yılındaki kararla  400,00 TL. ( artışlarla 605,00 TL. Olan) iştirak  nafakasının arttırılarak aylık 6.000-TL ye çıkartılmasına,

Müşterek Çocuk ………… için 2021 yılında hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının ( artışlarla  605,00 TL.)  artırılarak   aylık 6.000 TL ‘ye  çıkarılmasına,

Yargıtay kararları doğrultusunda  iştirak nafakalarının  yıllık artışlarının  Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanmış ve belirlenmiş olan Üretici Fiyat Endeksi ( ÜFE)’ne göre  yapılmasına  hükmedilmesi ile, nafaka alacağına  yasal faiz işletilmesine  yargılama giderlerinin  ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini  vekaleten arz ve talep ederiz. 27.09.2023

     Davacı Vekili

                                                                                       Tolga ÇELİK & Av. Müesser Nur BAŞTÜRK

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…