Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer?

İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer?

İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer?

İzale-i şuyu davası ne kadar sürer sorusunun cevabı merak konusu olurken; dava sürecini uzatan ve kısaltan etkenler de dikkat bu aşamada dikkat çekmektedir. Somut olayın koşullarına göre şekillenen bu durumlar, dava süresini direkt olarak etkilemektedir.

İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer?

İzale-i şuyu davası genellikle yaklaşık 1-1,5 yıl sürer. Bu süre, mahkemeye ve taraflara bağlı nedenlere göre değişebilir. Dilekçelerin uygun şekilde hazırlanması, delillerin eksiksiz toplanması, kıymet takdirinin doğru bir şekilde yapılması ve tahkikat aşamasında süreci uzatacak itirazların olmaması gibi unsurlar; davayı daha hızlı bir şekilde sonuçlandırabilir.

İzale-i Şuyu İlk Celsede Biter Mi?

İzale-i şuyu davaları genellikle ilk celsede sonuçlanmaz. Bu süreçte ortaklığın sona erdirilme şekli belirlenmeli ve malın değeri tespit edilerek bedeli belirlenmelidir. Bu amaçla bir bilirkişi raporu gereklidir. Mahkemenin bilirkişi tayini ve raporun sunulması gibi işlemler, davayı tek celsede sonlandırmanın önünde engel oluşturmaktadır.

Dava süreci, taşınmaz mallar üzerinde başka birinin mülkiyet iddiası ileri sürmesi gibi durumlarda uzayabilir. Ayrıca, dava ilerlerken paydaşlardan birinin vefat etmesi, mahkemenin iş yükü ve celseler arasında belirlenen süreler de izale-i şuyu davasının süresini etkileyen faktörler arasında yer alır.

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası Aşamaları ve Süreleri

İzale-i şuyu davasının ne kadar sürdüğü, davanın aşamalarına bağlı olarak değişebilir. Aşamaların kısa tutulması, dava süresinin de kısalmasına yardımcı olacaktır. Bu süreçlerde gerçekleşen hatalar ve eksiklikler, davanın beklenenden daha uzun sürmesine neden olabilir.

İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası, dava dilekçesinin mahkemeye sunulması ve gerekli harcın yatırılmasıyla başlar. Daha sonraki aşamalar ise tebligat, ön inceleme, eksikliklerin giderilmesi, tahkikat, aynen taksim veya satış yoluyla ortaklığın giderilmesi aşamalarını içerir. Bu aşamalar ve bu aşamalara ilişkin süreler ayrıntılı olarak makalemizde incelenmiştir.

Dava Öncesi Arabuluculuk Süreci

01.09.2023 tarihinden sonra açılacak izale-i şuyuu davalarında, öncelikle arabulucuya başvurmak zorunludur. Bu koşul yerine getirilmeden dava açılırsa, hakim dava dosyasını usulden reddeder. Bu yüzden İzale-i şuyu davası ne kadar sürer sorusu, arabuluculuk süreci ile doğrudan ilişkilidir.

Eğer bir taraf arabulucuya başvurur fakat karşı taraf 30 gün içinde cevap vermezse, arabuluculuk koşulu yerine getirilmiş kabul edilir ve dava açılabilir.

Arabuluculuk süreci, taraflar arasında etkili bir şekilde yürütüldüğünde, arabulucu, başvurudan sonra 3 hafta içinde rapor hazırlayarak süreci sonlandırır. Zorunlu hallerin gerektirdiği durumlarda bu süre 1 hafta daha uzatılabilir.

Rapor mahkemeye sunulup izale-i şuyu davası açılabilir. Arabuluculuk süreci, izale-i şuyu davasının ne kadar süreceği konusunda belirleyici bir faktör olarak kabul edilir.

Davaya Hazırlık ve Davanın Açılması

Dava öncesinde, mahkemeye sunulacak deliller ve gerekli tüm belgeler titizlikle toplanır. Tapu kayıtları, varsa taraflar arasındaki sözleşmeler ve diğer unsurlar bu aşamada dilekçede yer almalıdır. Toplanan delillerin ışığında dava dilekçesi hazırlanır ve mahkemeye sunulur.

Dava dilekçesinde eksiklik tespit edilmesi durumunda, hakim eksikliğin giderilmesi için 1 haftalık kesin bir süre verir ve bu süre içinde eksiklik giderilmezse dava açılmamış sayılır.

Mahkeme tarafından verilen süre içerisinde eksiklikler giderilirse dava süreci işlemeye devam eder. Ancak eksikliklerin sonradan giderilmesi dahi zaman kaybına ve davanın uzamasına sebep olacaktır. Bu yüzden, izale-i şuyu davasının süresi konusunda dava dilekçesinin eksiksiz bir şekilde hazırlanması son derece önemlidir.

Dava öncesinde yapılan hazırlık sürecinde, tarafların kimler olduğu belirlenir. Eğer bir paydaş vefat etmişse, miras ortaklığının tapu kaydı üzerinden belirlenmesi gerekmektedir. Ortak olmayan bir kişi dava açamayacağından, davacının ortak sıfatını belgelendirmesi gereklidir. Bu süreçlerin hızlı bir şekilde yürütülmesi, davaların daha kısa sürede sonuçlanmasına imkan tanıyacaktır.

Dava sürecinde zaman açısından önemli bir nokta da, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmasıdır. Eğer yanlış mahkemede açılırsa dava reddedilecek ve mahkeme tekrar belirlenerek davanın yeniden açılması gerekecektir.

Dava hazırlık sürecinde ve sonrasında usuli bir hata gerçekleştirmemek ve süreyi uzatmamak için, uzman bir gayrimenkul avukatından destek almak büyük önem taşır.

Tebligat Süreci

Davanın başlatılmasından sonra, davalı diğer paydaşlara mahkeme tarafından dava dilekçesi tebliğ edilir. Eğer davalı taraf mahkemeye cevap dilekçesi sunmak isterse, bunun için dilekçenin tebliğinden itibaren 2 haftalık bir süresi vardır.

Mahkemeye bu cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmasa dahi dava süreci devam eder. Bu süreç, dilekçelerin teatisi olarak bilinir. Belirtilen aşamalar tamamlandıktan sonra, ön inceleme evresi başlayacaktır.

Ön İnceleme Aşaması

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137 ve sonrasındaki maddelerinde düzenlenen ön inceleme aşamasında, dava şartları ve ilk itirazlar incelenir. Eğer giderilebilecek bir eksiklik varsa taraflara eksikliğin giderilmesi için süre verilir. Ancak giderilmesi mümkün olmayan bir eksiklik tespit edilirse dava reddedilir.

İlgili yasal düzenleme gereğince ön inceleme aşamasında aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir:

  • Dava koşulları ve ilk itirazlar detaylıca incelenir.
  • Eğer dava koşullarında eksiklik varsa, taraflara tamamlamaları için ek süre verilir.
  • Uyuşmazlık konusu tam anlamıyla belirlenir.
  • Taraflar, hakim tarafından sulh için teşvik edilir.
  • Taraflar sulh olurlarsa, sulh nedeniyle hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilir.

Eğer belirtilen adımların atılmasında zaman kaybına neden olabilecek bir durum ortaya çıkarsa, dava süreci uzayabilir. Bu yüzden, izale-i şuyu davasının ne kadar süreceği konusunda ön inceleme aşaması oldukça önemlidir.

Eksikliklerin Tamamlanması

Ön inceleme aşamasında tespit edilen dava şartlarındaki eksiklikler, taraflara belirli bir süre verilerek giderilmesi için fırsat tanınacaktır. Eğer dava şartlarında giderilebilecek eksiklikler bulunuyorsa, hakim taraflara 1 haftalık kesin bir süre verir. Bu süre içinde eksiklik giderilmezse dava açılmamış sayılır.

Tahkikat ve Bilirkişi Aşaması

İzale-i şuyu davasının ne kadar sürdüğüne dair soru, tahkikat aşamasının uzunluğuyla direkt olarak ilişkilidir. Bu aşama, davanın en uzun süren ve uyuşmazlığın incelendiği aşamadır. Burada, ortaklığın aynen taksim suretiyle paylaşılmasının mümkün olup olmadığı bilirkişi tarafından araştırılacaktır. Bilirkişi, görevlendirildikten sonra en geç 2 ay içinde raporunu sunmalıdır. Mahkeme, duruma göre bilirkişiye 2 ay daha süre verebilir.

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporuna itiraz, taraflara tebliğ edilmesinden sonraki 2 hafta içinde yapılabilir. Bu itiraz, rapora karşı olabileceği gibi yeni bir bilirkişi atanmasını veya ek bir rapor hazırlanmasını talep etmeye de yönelik olabilir. İtiraz süreçlerinin işletilmesi, izale-i şuyu davasının süresini etkileyen önemli unsurlardandır.

Ortaklığın sona erdirilmesi davasında, taraflardan biri arazideki yapının yani muhdesatın kendisine ait olduğunu iddia ederse, iddia sahibine dava açması için kesin bir süre verilir. Bu durum, ortaklığın sona erdirilmesi davası bakımından bir engel oluşturarak bekletici mesele yapılır ve davaya devam edilmez.

Mülkiyet tartışmasının sonucunda alınan karar, izale-i şuyu davasında yargıya sunulur. Eğer bu tür bir iddia varsa, dava sürecinin uzaması kaçınılmaz olacaktır.

İstinaf Süreci ve Kesinleşme Aşaması

İzale-i şuyu davasının ne kadar süreceği, başvurulan kanun yolu ile doğrudan ilişkilidir. Taraflar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde karara itiraz etme hakkına sahiptir. Bu durumda, istinaf yetkisine sahip bölge adliye mahkemesi davayı gözden geçirir ve karar verir. Bu kararla birlikte artık kesin hükme bağlanacak ve bu karara karşı temyiz yolu açılamayacaktır.

İzale-i şuyu davasında mahkeme kararının tebliğinden sonraki iki haftalık süre içerisinde istinaf yoluna başvurulmadığı takdirde, karar bir üst yargı merciine taşınmaksızın kesinleşecektir. Bu durumda, yargılama süreci hızlanacak ve dava daha kısa sürede sonuçlanacaktır. İzale-i şuyu davasının ne kadar süreceği sorusu, bu olasılıklara bağlı olarak netlik kazanacaktır.

Ortaklığın giderilmesi davasında istinaf aşamasındaki kararlar için temyiz yolu bulunmamaktadır. Ancak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na dayalı taşınmaz aynına ilişkin kararlarda temyiz hakkı mevcuttur. Bu kanunun hangi tür anlaşmazlıkları kapsadığı, sürecin başında doğru bir hukuki değerlendirme yapılarak belirlenmelidir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta mevcuttur. Taşınmaz mallar açısından, izale-i şuyu davasında mahkemenin verdiği karar kesinleşmeden malın taksimi veya satılması mümkün olmayacak ve ortaklık giderilemeyecektir. Taşınır mallar için ise böyle bir koşul aranmamaktadır. Dolayısıyla, davaya konu olan malların türü, izale-i şuyu davasının ne kadar süreceği sorusu açısından önem taşımaktadır.

Satış ve Satış Sonrası Paylaştırma Süreci

İzale-i şuyu davasında; malın aynen taksimi ile ortaklığın sona erdirilemediği veya bu talebin dile getirilmediği durumlarda, malın satılması yoluyla ortaklığın sonlandırılması gündeme gelecektir. Bu durumda, hakim izale-i şuyu kararını verdiğinde satış işlemleri için bir memur görevlendirir.

Satış sürecinde, ilk olarak malın değerinin belirlenmesi yani kıymet takdiri yapılacaktır. Burada uzman kişiler aracılığıyla malın bedeli tespit edilecektir.
Bilirkişinin bedel tespitine ilişkin mahkemeye sunduğu rapora, tarafların iki hafta içinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Eğer bir itiraz gerçekleşirse, sürecin uzaması da muhtemel olacaktır. Bu nedenle, izale-i şuyu sürecinin ne kadar sürdüğü sorusuyla bu durumun ilişkili olduğunu belirtmek önemlidir.

Açık arttırma suretiyle mallar satılarak ortaklığın giderilmesinin akabinde, elde edilen gelir de mahkeme kararına uygun şekilde ortaklara paylarına göre bölüştürülür.

İzale-i Şuyu Davasını Uzatan Sebepler Nelerdir?

İzale-i şuyu davasının uzamasına sebep olan faktörler; ortakların uzlaşamaması, dilekçenin eksik hazırlanması, davanın yanlış mahkemede açılması, bilirkişi raporuna itiraz edilmesi, bilirkişi raporunun hazırlanması, mahkemenin celseler arasını uzatması, yasal sürelerin kaçırılmış olması gibi çeşitli nedenlerdir.

İzale-i şuyu davasının uzatılmasına sebep olabilecek bir diğer neden, TMK 698/3 uyarınca davayı uygun olmayan bir zamanda açılmış olmasıdır. Uygun olmayan zaman teriminden kasıt paydaşların ortaklığın giderilmesi durumunda büyük bir zarara uğrayacak olmalarıdır.

TMK 698/3: Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz

Bir örnek vermek gerekirse, dava konusunun arazi olması ve hasat döneminde paylaşım talebinde bulunulması bu kapsamda değerlendirilebilir. Hakim, paylaşımın istendiği zamana ilişkin uygunluğu, olayın şartlarını göz önünde bulundurarak takdir edecektir.

İzale-i şuyu davasının ne kadar süreceği temelde süreyi uzatan sebeplerle yakından ilişkilidir. Yukarıda belirtilen durumlardan herhangi birinin varlığı, davayı uzatabilir. Bu nedenle sürecin dikkatle yürütülmesi ve bu tür durumlardan kaçınılması önemlidir.

İzale-i Şuyu Davasında Süreç Nasıl Kısaltılır?

İzale-i şuyu davasının süreci, dava şartları ve hukuki prosedürler tamamen eksiksiz ve hatasız bir şekilde yerine getirildiği takdirde kısaltılabilir.

İzale-i şuyu davasının kısa sürede neticelenmesi için öncelikle dava dilekçesi ve diğer belgelerin eksiksiz bir şekilde hazırlanması gereklidir. Ayrıca davayı doğru mahkemede açmak ve dava sürecinde usule ilişkin herhangi bir hata yapmamak da süreyi kısaltacaktır.

İzale-i şuyu davasını en kısa sürede sonuçlandırabilmek için asıl önemli olan nokta, dava açmadan önce sağlam bir hukuki hazırlık yapmak ve dava sürecinde usule ilişkin herhangi bir eksiklik yapmamaktır.

Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

İzale-i şuyu davasının ne kadar süreceğine dair cevap, dava aşamalarının uzunluğuna bağlı olacaktır. Bu aşamalardan herhangi birinde yapılan bir hata, sonraki aşamaların gecikmesine ve sürecin uzamasına sebep olabilir. Bu noktada, uyuşmazlığın hızlı ve etkili bir şekilde çözümlenebilmesi için gayrimenkul avukatından destek almak oldukça yararlı olacaktır. İstanbul’da faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisimiz bünyesindeki gayrimenkul hukuku avukatlarına ile internet sayfamızdaki iletişim bilgileri kısmından ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…