İsim Değişikliği Dava Dilekçesi
İsim Değişikliği Dava Dilekçesi Nasıl Yazılır?
İsim değişikliği dava dilekçesi yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Dava dilekçesinin yanlış yazılması, yanlış taleplerde bulunulması taraflar için telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına sebep olabilecektir. Dava dilekçesinin yazılması uzmanlık ve hukuk bilgisi gerektirmektedir. Dava dilekçesi hazırlanırken yalın bir dil kullanılmalı dava konusu ve davacının kimlik bilgileri ile birlikte delil gibi olguların da yerine getirilerek yazılması gerekmektedir. Makalemizde isim değişikliği dava dilekçesi örneği sunduk. Unutulmamalıdır ki her somut olay kendine özel olup her somut olayın özelliklerine göre dilekçe hazırlanmalıdır.
İsim değişikliği dava dilekçesi nasıl yazılır konusunda avukatlar meslekleri gereği daha ayrıntılı ve teferruatlı bilgilere ve yeterli donanımlara sahiptirler. Dolayısıyla dava dilekçesi hazırlanması aşamasında uzman avukatlardan hukuki destek alınmalı ve profesyonel bir dilekçe hazırlanmalıdır.
İsim değişikliği davasına ilişkin dilekçe metni hazırlanırken davanın konusuna göre isim değiştirme dava dilekçe örneği şeklinde taslak olarak bulunabilen dilekçelerden yararlanılabileceği gibi özgün olarak hazırlanan içerikler ile de mahkemelere başvuru yapılabilmektedir.
İsim değişikliği dava dilekçesi hazırlanırken pek çok önemli nokta bulunmaktadır. Bu noktalara dikkat edilmesi halinde dava süreci hızlı sonuçlanacak ve istenilen sonuç elde edilecektir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi avukatları Av. Tolga ÇELİK müvekkillerimize son derece profesyonel olarak hizmet vermekteyiz. Nüfus davası ile ilgili sorularınız ve görüşmeleriniz avukata sor kısmından avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.
İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DAVACI:
KANUNİ TEMSİLCİLERİ:
ADRES :
VEKİLİ : Av. Tolga Çelik & Av. Nur Baştürk
ADRES :
MADDİ İLGİLİ : ……… İli ………İlçesi Nüfus Müdürlüğü’ne izafeten ……… Nüfus Müdürü
ADRESİ :
KONU : İsmin düzeltilmesine ilişkin istemimizi içerir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkilin ismi her ne kadar nüfus kaydı sırasında kayıtlara Emel olarak geçse de, müvekkil hayatı boyunca bütün sosyal çevresi tarafından Eda olarak bilinmekte ve herkesçe de Eda olarak telaffuz edilmektedir. Müvekkil kendisi de hayatı boyunca Eda ismini kullanmıştır. Müvekkilin ailesi dışındaki herkes müvekkilin isminin Eda olduğunu bilmekte Emel isminin bilmemektedirler. Nitekim bu hususlara ilişkin tanık listesinde bilgilerini verdiğimiz tanıkların sayın mahkemenizce dinlenilmesini talep ediyoruz.
Her ne kadar müvekkil hayatı boyunca Emel ismini kullanmış olsa da resmi kayıtlarda isminin Eda olarak geçiyor olması okul hayatında ve resmi işlerde müvekkile problem yaratarak karmaşıklığa sebebiyet vermektedir. Müvekkil Emel ismine hiçbir aidiyet hissetmediği için resmi işlemlerinde ismi sorulduğunda direkt Eda ismini vermekte olup kayıtlar genelde bu şekilde açılmaktadır. Sonrasında işlemlere devam edildiğinde isim uyuşmadığında sorunlar yaşamaktadır. Müvekkil çoğu defa bu tür işlemleri için sonradan randevu almak ve tekrardan işlem açtırmak zorunda kalmıştır. Yine müvekkil okul hayatında Emel ismi ile seslenildiğinde aidiyet hissetmemesi sebebiyle okul hayatında büyük sıkıntılar yaşamıştır. Ve yine müvekkilin isminin ve soyadının çok uzun olması sebebiyle belgelere ve formlara müvekkilin tam isim ve soyadı sığmamaktadır. Müvekkilin tam isim ve soyadı çok heceli olup fonetik bir söylenişi olmaması sebebiyle müvekkil ismini söylerken telaffuz sıkıntıları yaşamaktadır. Müvekkilin sosyal çevresinde kullandığı isimle nüfus kaydındaki ismin farklılık arz etmesi ileride daha büyük sorunlara neden olmasından korkmaktayız. Bu kapsamda bu mevcut durumun değiştirilerek bu sorunun giderilmesi ve müvekkilin bir aidiyet hissetmediği Emel isminin müvekkilin nüfus kaydından silinerek kayıtların gerçeğe uydurulması zorunluluk haline gelmektedir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kişinin toplum içinde (aile bireyleri arasında ve çevresinde) bilinip tanındığı adını kayden de taşıması ve bu bağlamda nüfus kaydında gerekli değişikliğin yapılması konusunda dava açabilmesi için haklı neden sayılmaktadır. Bu nedenle müvekkilin nüfus kayıtlarında “Emel” olarak geçen isminin “Eda” olarak değiştirilebilmesi için sayın Mahkemenize başvurmamız zorunlu hale gelmiştir.
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2015 tarih, 2014/18248 E. 2015/7152 K. Sayılı ilamında belirtilen “…tanık beyanları doğrultusunda davacının ailesi ve tüm çevresinde başka bir isimle tanındığı hususu sabit olmasına rağmen bu husus dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir…”
HUKUKİ NEDENLER:
4721 Sayılı Kanun Madde 27, 5490 Sayılı Kanun Madde 36, HMK, Yargıtay içtihatları ve Sair mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER :
-Tanık (Tanıkların isim ve adresleri aşağıda sayın mahkemenize sunulmuştur.)
Nüfus Kayıt Örneği,
-Adli Sicil Kaydı,
-Bilirkişi,
-Yemin,
-Sair Deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda kısaca arz ve izah olunan nedenlerle,
Davanın kabulü ile birlikte nüfus kayıtlarında “Emel” olarak geçen ismimin “Eda” olarak değiştirilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederiz. 29.05.2023
Davacı Vekili
Av. Tolga Çelik & Av. Nur Baştürk