Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

İntifa Hakkı Nedir?

İntifa Hakkı Nedir?

İntifa Hakkı Nedir?

İntifa hakkı nedir? İntifa hakkı nedir sorusunu yanıtladıktan sonra intifa hakkına ilişkin olarak makalemizin ilerleyen bölümlerinde detaylı bilgilendirmelerde bulunacağız.  İntifa hakkı, bir kişiye taşınmaz veya taşınır bir eşya üzerinde sınırsız yararlanma yetkisi veren bir irtifak hakkıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 724 – 822. maddeleri bu konuda yasal düzenlemeler içermektedir. İntifa hakkı, kişiye başkasına ait bir eşya üzerinde kullanma ve semerelerinden faydalanma yetkisi sağlar. Bu da demek oluyor ki, bu hak kuran kişiye o eşyanın tam yararlanma yetkisi verir ve eşya üzerinde kurulduğunda malik sadece kuru (çıplak) mülkiyet hakkına sahip olur.

İntifa hakkı, irtifak hakları kapsamında olduğu için bir sınırlı ayni haktır. Bu durumda, hak sahibi sınırlı ayni hak sahibi olur ve bu hakkı malik dahil herkesi karşı ileri sürebilir.

TMK’nın 794. maddesi, intifa hakkının neler üzerinde kurulabileceğini düzenlemektedir. Bu kapsam oldukça geniştir: taşınmaz mallar, taşınır mallar, haklar ve her türlü malvarlığı üzerinde bu hak kurulabilir. Pratikte, intifa hakkı büyük öneme sahip olup sıkça hukuki ilişkilere konu olmaktadır ve bu durum benzer oranda hukuki uyuşmazlıkları da beraberinde getirmektedir.

Yazımızda, intifa hakkı sahibi ve malikin hak ve yükümlülükleri, bu hakkın nasıl kurulacağı ve sonlandırılacağı, çeşitli intifa türleri, bu hakkın devri ve intifa konusu mala gelebilecek zarar gibi önemli konulara detaylı bir şekilde yer verdik. Bu nedenle makalemizi özenle okumanızı tavsiye ederiz.

İntifa Hakkı Sahibinin Hakları

İntifa hakkı nedir sorusundan sonra intifa hakkı sahibinin haklarından bahsedeceğiz.Taraflar arasındaki anlaşma ile birlikte intifa hakkının kurulması durumunda, hak sahibi ve malik arasında belirli haklar ve yükümlülükler ortaya çıkacaktır. Bu haklar hakkında şunları söyleyebiliriz:

Mala Zilyet Olma Yetkisi: Bir malı malik olarak ya da olmayarak elinde bulundurmaya mala zilyet olmak denir. Taşınır üzerinde intifa hakkı sahibi olan kişi o malın zilyetliğinin devrini talep etmelidir. Bunun yanında intifa hakkı sahibi kişi zilyetliği koruyan bütün davalardan yararlanabilir.

Malı Yönetme Yetkisi: İntifa hakkı sahibi münferiden şekilde yani tek başına malı yönetme yetkisine sahiptir. Malın yönetimine ilişkin olarak malın maliki ile anlaşma yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Alacak üzerinde ve kıymetli evrak üzerindeki intifada yönetim intifa hakkı sahibi ve alacak hakkı sahibi beraber kullanmak zorundadırlar. Borçluya karşı borcun ödenmesini birlikte isteyebilirler. Bunun dışında üzerinde intifa hakkı kurulan mal üzerindeki yönetim işi intifa hakkı sahibinindir Bu yönetim hakkı da yasal sınırlar içerisinde kullanılır.

Malı Kullanma Yetkisi: İntifa hakkı sahibinin malı kullanma yetkisi malike göre daha sınırlıdır. Malik malı kullanırken istediği şekilde tasarrufta bulunabilirken lehine intifa hakkı kurulan kişi malın öz değerine zarar verecek şekilde malı kullanamaz. Kişi söz konusu malı özgülendiği amaca uygun olarak kullanmalıdır. Örneğin meyve bahçesi üzerinde lehine intifa hakkı kurulan kişi bu bahçeyi buğday tarlasına çeviremez. İntifa hakkı sahibi bu bahçeyi meyve bahçesi olarak kullanmalıdır.

Maldan Yararlanma Yetkisi: Maldan yararlanma dendiği zaman doğal ve hukuki ürünler akla gelmelidir. TMK 804. maddede doğal ürünler düzenlenirken TMK madde 805’de ise hukuki ürünler düzenleme altına alınmıştır. İntifa hakkı süresince elde edilen doğal ürünler intifa hakkı sahibine aittir. Ekim ve dikim işlerini gerçekleştiren malik ya da intifa hakkı sahibi olgunlaşan ürünleri toplayan diğer taraftan yaptığı giderler için ürünün değerini aşmayacak şekilde uygun bir bedel isteyebilir. Doğal ürün niteliğinde olmayan bütünleyici parçalar ise malike aittir. İntifa hakkına konu olan sermayenin faizleri ve diğer dönemsel gelirleri intifa hakkının kurulduğu tarihten sona erdiği tarihe kadar intifa hakkı sahibine aittir.

Resmi Defter Tutulmasını Talep Yetkisi: Hem intifa hakkı sahibine hem de malike defter tutma hakkı tanınmıştır. Taraflardan hangisi böyle bir talepte bulunursa diğer taraf bunu yerine getirmek zorundadır. Talep edilmesine rağmen diğer kişi defter tutma işlemini yerine getirmezse talepte bulunan kişi dava açarak mahkemeden defter tutulmasını talep edebilir. Defter noter tarafından tutulacak olup masraflar malik ve intifa hakkı sahibince ortak şekilde karşılanacaktır.

Mal üzerinde Tasarruf Yetkisi: İntifa hakkı lehine intifa hakkı kurulan kişiye malı kullanma ve semerelerinden yararlanma hakkı verir fakat tasarruf yetkisi vermez. Örnek olarak lehine intifa hakkı kurulan kişi bu hakkını rehin edemez ve malın özüne zarar verecek nitelikte eylemlerde bulunamaz. Fakat aşağıda detaylarını anlattığımız üzere intifa hakkının devri gerçekleştirilebilir.

İntifa Hakkı Sahibinin Yükümlülükleri

Bakım ve Koruma Yükümlülüğü: TMK 812. madde gereğince adi bakım, muhafaza ve işletmeye ilişkin giderler intifa hakkı sahibince karşılanır. Bu masraflar o bölgedeki yerel adete göre belirlenir. İkinci bölümde yaşam maliyeti anlatılıyor. Daha önemli işlerin yapılması ya da önlemlerin alınması gerekiyorsa intifa hakkı sahibi bunu malike bildirmeli ve bunların yapılmasına izin vermelidir.

Koruma ve İşletme Masrafları ile Vergileri Ödeme Yükümlülüğü: İntifa hakkı süresi boyunca söz konusu malın vergi ve resimleri de intifa hakkı sahibinin sorumluluğundadır. Eğer mal sahibi bu ödemeleri zaten gerçekleştirmişse, intifa hakkı sahibi malik tarafından yapılan bu ödemeleri tazmin etmelidir.

Malı Sigorta Ettirme Yükümlülüğü: Üzerinde intifa kurulan taşınmazda tehlikeli bir işletme faaliyetinde bulunulması halinde intifa hakkı sahibi sigorta ettirme yükümlülüğü altındadır. İntifa hakkı sahibi bu yükümlülüğe uymadığı takdirde malikin uğrayacağı zararı tazmin etmek zorundadır.

İntifa Hakkında Malikin Hakları

İntifa hakkı nedir sorusundan sonra malikin  haklarından bahsedeceğiz. İntifa hakkı sahibi, başkasına ait bir eşya üzerinde tam yararlanma hakkına sahip olur. Fakat intifa hakkı tesis edilirken malik istisnai olarak sözleşme ile intifa hakkı sahibinin bazı yararlanma yetkilerini sınırlandırabilir. İntifa hakkı sahibi eğer eşyayı özüne aykırı olacak şekilde ya da sözleşmede belirlenen kurallara aykırı olarak kullanırsa malik eşyayı ya da taşınmazı geri alabilir. Bunun yanında bu nedenle uğradığı zarar için de tazminat talebinde bulunabilir. Taşınmazın yok olması veya işe yaramayacak şekilde harap olması halinde malikin o taşınmazı yeniden ihya etme etme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Malik taşınmazı ihya etmez ise artık intifa hakkı sona erecektir. Malikin haklarını şöyle sıralayabiliriz:

Tasarruf Yetkisi: Malikin eşya üzerindeki tasarruf yetkisi mülkiyet hakkı gibi devam eder. Malikin bu tasarruf yetkisi diğer kişinin haklarına zarar veremez.

Malikin Gözetim Yetkisi: İntifa hakkı sahibi malı kullanırken özenli davranmak zorundadır. Malın amacına uygun ve özenle kullanılıp kullanılmadığını kontrol edebilir. Malik kullanılış amacına aykırılık olduğunu görürse buna itiraz etme hakkına sahiptir ve buna ilişkin ihtarda bulunmalıdır.

Teminat (Güvence) İsteme Hakkı: Malın öz değerine zarar verilecek şekilde kötü kullanılması halinde mülkiyet hakkının zarar görmesi söz konusu olur. Bu durumda malik intifa hakkı sahibinden ayni ya da şahsi güvence göstermesini talep edebilir. Teminat isteme hakkı normal intifa hallerinde yalnızca malikin hakkı tehlikeye düşecekse gündeme gelir. Tüketilebilen şeylerin üzerinde intifa hakkı tesis edilmesi halinde böyle bir tehlike olmasa dahi malik kendisine bir teminat gösterilmesini isteyebilir.

İntifa Hakkı Sahibinin Zilyetliğine Son Verdirme Hakkı: Eğer hak sahibi, intifa hakkına konu olan mülkü dikkatlice kullanmıyorsa malik, yukarıda bahsedilen güvenceleri isteme hakkına sahiptir. Eğer bu isteği yerine getirmezse, TMK 810. madde uyarınca intifa hakkı sahibinin elinden intifa hakkına konu olan malın alınmasını ve kayyuma devredilmesini talep edebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, intifa hakkının sona ermemesidir. İntifa hakkı devam etmekte ancak intifa hakkı sahibinin zilyet olma durumu yani zilyetlik hakkı elinden alınmaktadır. Kayyımın görevi, intifa hakkı sahibi güvence gösterene kadar veya haksız kullanımın sona erdiği kanıtlanana kadar devam eder.

Resmi Defter Tutulmasını Talep Etme Yetkisi: Bu yetki, hak sahibi ile malikin ortaklaşa sahip olduğu bir yetkidir. Yukarıdaki açıklamaların aynısı burada da geçerlidir.

Yönetime Katılma Yetkisi: Malik, ne kadar haklarının kısıtlandığı bir alanda da olsa, yönetim sürecine katılma hakkına sahiptir.

Malikin Yükümlülükleri

Malın Öz Değerinin Korunmasına İlişkin Masraflar: Bu harcamalardan malik sorumludur. TMK 812 ve TMK 813. maddelere göre intifa hakkı sahibi, malın normal bakım ve giderlerini karşılamakla yükümlüdür. Yerel geleneklere göre normal bakım ve işletme giderleri malikten alınamazdı. Ancak bu harcamaları aşan durumlarda malik sorumludur. Örneğin, dış cephede bir sorun varsa ve eve rutubet giriyorsa, intifa hakkı sahibi bunun giderilmesini malikten talep eder. Eğer malik sorunu çözerse sorun kalmaz. Ancak malik çözemezse intifa hakkı sahibi müdahale eder. Hak sona erdiğinde, intifa hakkı sahibi bu masrafları malikten vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak talep eder.

İntifa Hakkı Nasıl Kurulur?

İntifa hakkı nedir sorusunu sizlere açıkladık bu bölümde de intifa hakkı nasıl kurulur hususunu açıklayacağız. Zilyetlik, hukuki olarak bir eşyayı elinde bulundurma anlamına gelir. Bu durumda, malik olup olmamak önemli değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 795. maddesi uyarınca, taşınır mallar için zilyetliğin devri ile intifa hakkı kurulur. Alacaklar üzerinde kurulacak intifa hakkı ise alacağın devri hükümleri çerçevesinde kurulur. Gayrimenkul mallar üzerinde ise intifa hakkı tapu kütüğüne tescil edilerek oluşturulur. Yani taşınırlar için teslim, taşınmazlar için tescil, haklar için ise devir ile intifa hakkı tesis edilmektedir.

Haklar; devren, tesisen ve aslen kurulabilir. Aşağıda detaylı olarak açıklayacağımız üzere devren kazanma mümkün değildir. Tesisen kazanma için ise geçerli bir kazanma nedeni, tescil talebi ve tescil zorunludur. Geçerli bir kazanma, ölüme bağlı tasarruf, sözleşme, kanun ya da mahkeme kararı ile olabilir.

Uygulamada, bu hak genellikle gayrimenkuller üzerinde kurulduğundan dolayı, tapuda tescil edilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulayalım.

Mevzuatın çeşitli yerlerinde intifa hakkını kurmaya yönelik yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ayrıca ölüme bağlı olan vasiyetnameler aracılığıyla intifa hakkı verilmesi de olanaklıdır.

Sözleşme İle Kurulması

Sözleşme yapılarak da bu hak kurulabilir. Taşınmazlar için, bu sözleşmenin resmi olarak yapılması ve tapuda tescil edilmesi gerekmektedir. Sözleşme belirli bir süre için yapılabileceği gibi belirsiz bir süre için de yapılabilmektedir.

Taşınırlar için ise zilyetliğin devri ile intifa hakkı oluşturulabilir. Bunun için sözleşme yapılması gerekir, ancak bu sözleşmenin resmi bir şekilde yapılmasına gerek yoktur. İntifa hakkı oluşturmak için sözleşme bu amaç doğrultusunda yapılmalıdır.

Haklar üzerinde intifa hakkı kurulabilmesi için, devredilen bir hak olmalıdır. Örneğin, sükna hakkı üzerine intifa hakkı tesis edilemez. Alacak hakkı üzerine intifa hakkı, alacağın devri ile tesis edilir.

Kıymetli evrak üzerinde ise devir şekline göre intifa hakkı tesis edilir. Emre yazılı senet, ciro yoluyla; nama yazılı senet, alacağın temliki ile; hamiline yazılı senet ise teslim yoluyla devredilebilir ve buna göre intifa hakkı da tesis edilebilir. Tüm bunlar, sözleşmeyle kurulan haklar kapsamında yer alır.

Kanun Gereği Kurulması

Kanunda öngörülen bazı hallerde kanun gereği kurulan intifa hakkı söz konusu olur. Bu intifa hakkı, tapuya tescil edilmemiş olsa bile bu durumdan haberdar olan kişilere karşı ileri sürülebilir. Tescil edildiğinde ise, herkesin bu durumdan haberdar olduğu kabul edilerek, herkese karşı ileri sürülebilir.

Kocanın eşinin malı üzerindeki intifa hakkı ve ana-babanın çocuğun malı üzerindeki intifa hakkı da kanun gereği kurulan intifa haklarına birer örnektir.

Mahkeme Kararı İle Kurulması

Malik, intifa hakkının tesisini tapu siciline kaydetmekten kaçınıyorsa, hak sahibi dava açarak bunun tescilini sağlayabilir. Mahkemenin kesinleşen kararıyla birlikte hakkın kurulduğu kabul edilir, yani tescilden önce gerçekleşen bir kazanım söz konusudur. Buna bağlı olarak tapu kütüğüne yapılacak olan tescil kurucu özellik taşımaz. Mahkeme kararıyla kazanım olduğunda, intifa hakkının aslen kazanılması söz konusu olmaktadır.

İntifa Hakkı Nasıl Sona Erer?

Eğer bir taşınmazda intifa hakkı varsa ve bu taşınmaz yok olursa, intifa hakkı da kendiliğinden sona erer. Eğer taşınmaz yok olursa veya kullanılamaz duruma gelirse, mülk sahibinin bu taşınmazı yeniden ihya etme zorunluluğu yoktur. Eğer taşınmaz sahibi taşınmazı yeniden yapmazsa hak artık sona erer. Bu yok olma durumunda mülk sahibi bir sigorta bedeli alırsa, intifa hakkı o değer üzerinde devam eder, ancak mülk üzerinde sona erer.

İkinci sona erme durumu kamulaştırmadır. Eğer üzerinde intifa hakkı olan bir mülk kamulaştırılırsa, yine bu hak kendiliğinden sona erer. İdare kamulaştırma kararını geri alıp mülk sahibine geri verirse, intifa hakkı tekrar kendiliğinden ortaya çıkar.

Sona erme durumunun üçüncü hali, mahkeme kararıdır. Bir hak tescil edildiyse, hak sahibi bu haktan vazgeçebilir; fakat vazgeçerse terkin talebinde bulunmalıdır.

Sona erme durumunun üçüncü hali, mahkeme kararıdır. Bir intifa hakkı tescil edilerek kurulduysa, hak sahibi bu haktan vazgeçebilir; fakat vazgeçerse terkin talebinde bulunmalıdır. Örneğin malik ve hak sahibi, süre henüz doldurmadan hakkın terkini konusunda anlaşırlar, ancak hak sahibi tapuya gidip hakkını terkin ettirmez. Bu durumda, hak sahibi sözleşmeye aykırı davrandığı için malik mahkemeye başvurur ve terkin kararı alınırsa, bu karar ile birlikte tescil artık sicil dışı terkin edilmiş olur. Malik, mahkeme kararını tapuya göstererek intifa hakkı kaydının kaldırılmasını sağlayabilir.

Diğer sona erme hali olarak şunu gösterebiliriz: Bir kişi taşınmaz üzerinde ipotek kurdurtarak kredi alır ve sonrasında başka bir kişi lehine bu taşınmaz intifa hakkı oluşturabilir. Kredi ödenmezse, ipotekli taşınmaz satılarak paraya çevrilir. Bu taşınmaz satılırken hak terkin edilerek sona erer.

İntifa hakkının sona erme sebepleri gerçek ve tüzel kişiler için farklılık gösterir. Gerçek kişiler bakımından, intifa hakkı hak sahibinin ölümü veya gaiplik kararı alınmasıyla sona erer. Tüzel kişi lehine kurulan intifa hakkı ise tüzel kişiliğin sona ermesiyle biter. Ancak tüzel kişi birleşme veya devralma yoluyla başka bir firma ile birleşirse genellikle intifa hakkı devam eder. Ancak sözleşmede böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde intifa hakkının sona ereceğine dair net bir hüküm yer alabilir. Bu hak tüzel kişiler lehine en fazla 100 yıl süreyle kurulabilir.

Eğer belirlenmiş bir süre varsa, bu süre dolunca intifa hakkı da kendiliğinden sona erer. Diğer bir sona erme durumu ise hak sahibi olan intifa hakkı sahibinin intifa hakkını terkin ettirmesidir. Hak sahibi öldüğünde intifa hakkı sicil dışı olarak sona ereceğinden, malik bu durumda intifa hakkının terkinini isteyecektir.

İntifa Hakkı Nasıl Kaldırılır?

İntifa hakkı süresinin dolması, intifa hakkı sahibinin vefatı veya tüzel kişilik açısından tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda intifa hakkı kendiliğinden sona erer. Tescil işlemi gerektiren durumlar söz konusu olup intifa hakkının kaldırılması için terkin işlemi yapılmalıdır. Terkin işlemi, malik tarafından talep edilmelidir. Ancak hak sahibinin vazgeçmesi durumunda, uygulamada malik terkin talep edemez, hak sahibinin terkin beyanında bulunması gerekiyor. Eğer böyle bir beyan yoksa, terkin işlemi gerçekleştirilemez.

İntifa hakkı sona erince bu durumda, hak sahibi taşınmazlar açısından intifa hakkını terkin ettirmeli, taşınırlar bakımından ise zilyetliğin iadesini gerçekleştirmelidir. İntifa hakkı konusunda alınan şey, aynı şekilde geri verilmelidir. Burada bir iade yükümlülüğü mevcuttur. Ayrıca, malik mülkiyet hakkından doğan istihkak davasıyla taşınmazın kendisine verilmesini isteyebilir.

İntifa Hakkının Devri ve Süresi

İntifa hakkı, belirli bir kişi veya kişilere özgü olabilir. İntifa hakkı sahibi olan bu kişi veya kişiler, gerçek kişi ya da tüzel kişi olabilir. Bu hak, genellikle devredilemez veya mirasçılara aktarılamaz. Bu nedenle “intifa hakkının devri” ifadesi doğru bir ifade değildir.

Ancak, Türk Medeni Kanunu’nun 806. maddesi uyarınca, sözleşmede açıkça bir yasaklama içeren madde olmadığı veya işin doğası gereği böyle bir yasağın ortaya çıkmadığı durumlarda, intifa hakkı sahibi sadece “kullanım hakkını” üçüncü kişilere devredebilir. Kullanım hakkını, kira sözleşmesi veya kullanım ödüncü yollarıyla devredebilir.

İntifa hakkının süresi, tüzel kişi lehine kurulan hak ile gerçek kişi lehine kurulan hak arasında farklılık gösterir. Gerçek kişiler lehine kurulan intifa hakkında bir süre sınırı bulunmamaktadır, yani istenilen süre belirlenebilir. Bu hak devredilemeyeceği için, hak sahibinin ölüm anına kadar sürebilir. Hak sahibinin ölümü, bu hak için bir sona erme nedenidir. Tüzel kişiler biyolojik olmadıkları için bir yaşam süreleri bulunmamaktadır. Bu nedenle, bir tüzel kişi lehine kurulacak intifa hakkı için yasal olarak bir üst sınır belirlenmiştir. Buna göre, tüzel kişi lehine kurulan bu hak en fazla 100 yıl için kurulabilir.

İntifa Hakkı Olan Gayrimenkullerin Satışı

Malikin mülkiyet hakkı, bir taşınmaz üzerinde intifa hakkı kurulduğunda devam eder. Ayrıca, malik bu taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, kuru mülkiyet hakkına sahip olmasına rağmen bu taşınmazı istediği bir kişiye satabilir. Bunu yaparken intifa hakkı sahibinin rızasına ihtiyaç duymaz çünkü intifa hakkı zaten tapu siciline tescillenmiştir. Bu durumda yeni malik, intifa kurallarına göre hak sahibi olacaktır.

İntifa Konusu Mala Zarar Verilirse Ne Olur?

TMK’nın 800. maddesi gereğince, intifa konusu mal yok olursa veya değeri azalırsa, bunun sorumluluğu mal sahibine değil, intifa hakkı sahibine aittir. Ancak intifa hakkı sahibi, bu zararların oluşumunda kusurunun olmadığını kanıtlarsa sorumluluktan kurtulur. Ayrıca, intifa hakkı sahibi intifa konusu malda gereksiz yere tüketim yaparsa tazminat ödemek durumunda kalır. Fakat olağan bir kullanım sırasında zarar oluşursa intifa hakkı sahibi bundan sorumlu tutulmaz.

Eğer intifa hakkının sahibi normal kullanım sınırlarını aşarak zarara yol açmışsa, oluşan zararı tazmin etmek zorundadır. Eğer mülk kırılmış, dökülmüş, ya da harap durumdaysa, zararın tazmini için dava açılabilir. Bu tazminat için zamanaşımı süresi intifa konusu taşınmazın iade anından itibaren TMK madde 802 uyarınca 1 yıldır.

Kötü kullanım nedeniyle ortaya çıkan hasarlardan dolayı intifa hakkı sahibi sorumlu tutulabilir. Ancak bu sorumluluktan kurtulmak için kusursuzluğunu kanıtlamak zorundadır. Kusursuzluğunu kanıtlama yükümlülüğü intifa hakkı sahibine aittir.

Türk Medeni Kanunu’nun 801. maddesi gereğince, intifa hakkı sahibi, mal üzerinde yapmak zorunda olmadığı bazı eklemeler veya yenilemeler yapmış veya giderlere katlanmışsa, bunları intifa hakkı sona erdiğinde malikten vekaletsiz iş görme kuralları çerçevesinde talep edebilir. Eğer malik bu talebi reddeder ve ödeme yapmazsa, intifa hakkı sahibi bu sefer eklemeleri söküp alabilir. Ancak bu sökme işleminden sonra mal eski haline getirilmelidir.

Taşınmazın harap olması durumunda ve tamamen yenilenmesi gerektiği ihtimali, TMK 813/son fıkrası tarafından ele alınmıştır. Bu durumda yenileme masrafları intifa hakkı sahibine ait değildir. İntifa hakkı sahibi malike binayı yenilemesini iletir ve malik yenileme işlemini gerçekleştirmezse bu halde malik intifa hakkı sahibinden karşılıksız gider olarak para talep eder. Bu gider intifa hakkı sahibince sağlanmazsa, malik intifa konusu malı tamamen veya kısmen paraya çevirebilir.

İntifada Hak Düşürücü Zamanaşımı

Malik veya intifa hakkı sahibi kişinin karşı tarafa talepte bulunabileceği her türlü konunun süresi söz konusu mal teslim edildiği anda ya da edilmesi gerektiği zamandan itibaren 1 yıldır. Bu noktada zamanın başlangıcı olarak bu teslim edilecek veya edilmesi gereken an göz önünde bulundurulur.

İntifa Hakkı Nedir Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu makalemizde sizlere ilk olarak intifa hakkı nedir sorusunu yanıtladık. Akabinde intifa hakkı sahibinin hakları ve yükümlülükleri, malikin hakları ve yükümlülükleri, intifa hakkının nasıl kurulacağı nasıl sona ereceği, intifa hakkının devri ve süresinden ve intifa hakkının nasıl kaldırılacağı hususlarını tek tek açıkladık.

Şişli Mecidiyeköy’de faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi bünyesindeki gayrimenkul hukuku avukatı ile iletişim kurmak istiyorsanız sitemizde yer alan iletişim bilgilerinden avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…