Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Evlilikte İlgisiz Kadın Boşanma Davasında Kusurlu Mudur?

Evlilikte İlgisiz Kadın Boşanma Davasında Kusurlu Mudur?

Bu makalemizde sizlere Evlilikte İlgisiz Kadın Boşanma Davasında Kusurlu Mudur? sorusunun cevabı hakkında bilgilendirmelerde bulunacağız. Evlenen çiftler, evlilik birliğinin beraberinde getirdiği birçok yükümlülük ve sorumluluklarla bağlı hale gelirler. Evlenmeyle birlikte kişiler evli bir eşin sahip olduğu ortak sorumlulukları kabul ederler. Ailenin birliği olmanın beraberinde getirdiği pek çok sorumluluk bulunmaktadır. Eşin ve evin problemleriyle ilgilenmek, eş ve çocuklarının sağlık ya da zorlukları esnasında yanlarında bulunmak ve onların sorunlarına destek olmak temel birlik görevleri arasında yer alır. Eğer bu görevi yerine getirmede taraflar kusurlu davranırlarsa, evlilik birliği temelinden sarsılabilir bu da boşanma sebebi oluşturur.

Kadının Sürekli Alkol Kullanması Ev ve Çocuklarla İlgilenmemesi Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 30.01.2020 Tarih 2019/7145 E. 2020/577 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Bölge adliye mahkemesi davacı-davalı kadının sürekli alkol alarak ev ve ortak çocukla ilgilenmediğine ve tam kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Dosya kapsamındaki delillerden kadının ev ve çocukla ilgilenmediğine dair tanık ifadelerinin soyut olduğu ve bu durumun kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmıştır. Yine, toplanan delillerden erkeğin sürekli ve düzenli bir işte çalışmayarak birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı kadının aşırı alkol tükettiği ve davalı-davacı erkeğin de düzenli bir işte çalışmayarak birlik görevlerini ihmal ettiği sabittir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın, dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının davasının kabulüne karar verilecek yerde hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle kadının davasının reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.

Eşinin Hastalığı İle İlgilenmemek Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 02.05.2018 Tarih 2016/17798 E. 2018/5707 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı erkeğin 2000 yılından beri MS hastası olduğu ve bakıma muhtaç durumda bulunduğu, buna karşın davalı kadının eşinin hastalığı ile ilgilenmediği ve davacı erkeğe kendi annesi tarafından bakıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 14.11.2017 Tarih 2016/12818 E. 2017/12697 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı kadının felçli olan eşi ile ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmeyip evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Kadının Yatağını Ayırması Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 27.03.2017 Tarih 2015/24906 E. 2017/3350 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının annesi istediği için eşiyle yatağını ayırdığı, annesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır.

İstanbul Mecidiyeköy’de aile hukuku alanında faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerine aile hukuku alanında hizmet vermektedir. Boşanma avukatlarımız Av. Tolga Çelik’e ve Av. Nur Baştürk’e avukata soru sor kısmından evlilikte ilgisiz kadın boşanma davasında kusurlu mudur? konusu ile ilgili sorularını yönlendirebilir ya da iletişim sayfamızdan kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…