Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Eşine İlgi Göstermeyen Erkek Boşanma Davasında Kusurlu Mudur?

Eşine İlgi Göstermeyen Erkek Boşanma Davasında Kusurlu Mudur?

Bu makalemizde sizlere evlilikte eşine ilgi göstermeyen erkek boşanma davasında kusurlu mudur sorusunu cevaplandırmaya çalışacağız. Evlenen taraflar, evliliğin beraberinde getirdiği birlik yükümlülüklerine bağlı hale gelirler. Evlilik akdiyle birbirine bağlanan taraflar, evli bir eşin taşıdığı ortak sorumlulukları kabul ederler. Ailenin beraberinde getirdiği pek çok görev bulunmaktadır. Bu kapsamda eşin ve evin problemleriyle ilgilenmek, eş ve çocuklarının sağlık ya da zorlukları esnasında yanlarında bulunmak ve onların sorunlarına destek olmak temel birlik görevleri arasında yer alır. Eğer bu görevi yerine getirmede taraflar ihmalkar davranırlarsa, evlilik birliği temelinden sarsılabilir bu da boşanma sebebi oluşturur. Eşine ilgi göstermeyen erkek ile ilgili Yargıtay’ın verdiği kararları aşağıda sizlerle paylaştık.

Erkeğin Eşine İlgisizliği Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 08.05.2019 Tarih 2019/565 E. 2019/5585 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, evine ve eşine ilgisiz davrandığı, ortak çocuğun doğumuyla ilgilenmediği, doğumdan sonra çocuğunu görmeye gitmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 17.10.2018 Tarih 2018/5433 E. 2018/11271 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliği görevlerini yerine getirmediği, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı-karşı davalı kadının ise herhangi bir kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının reddi doğru olmamıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 26.04.2017 Tarih 2015/25595 E. 2017/4764 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin eşine karşı ilgisiz davrandığı ve aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.03.2017 Tarih 2015/24208 E. 2017/3007 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların fiilen ayrı yaşadığı, fiili ayrılık süresince erkeğin engelli çocuğu ve kadınla ilgilenmediği ve evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Tüp Bebek Tedavisinde Eşi İle İlgilenmemek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 02.05.2016 Tarih 2015/22050 E. 2016/8825 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, davacı-karşı davalı erkeğin tüp bebek tedavisi sırasında eşi ile yeterince ilgilenmediği ve evi terk etmek suretiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davalı-karşı davacı kadının davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Kadının Hamileliği ve Doğumunda İlgisiz Davranmak Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.10.2018 Tarih 2018/6652 E. 2018/12150 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır.  Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı-davacı erkeğin, kadının evi terkinden sonra, kadının hamileliği ve doğumunda ilgilenmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 03.04.2018 Tarih 2017/6591 E. 2018/4426 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır.  Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin davacı kadına ağır hakaretlerde bulunduğu, hamile olduğu halde ortak konuttan kovduğu, yeni doğan çocuğuyla ilgilenmediği, evlilik birliğinden kaynaklanan birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Eşin Hastalığı İle İlgilenmemek Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 03.10.2018 Tarih 2016/23966 E. 2018/10456 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının hastalığı sebebiyle bakım evinde kalırken onunla ilgilenmediği, annesi bakım evinde olduğundan teyzesinin yanında kalan ortak çocuk ile ilgilenmediği, davalı-davacı kadının ise eşine karşı saldırgan davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında her iki taraf da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, her iki davanında kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanma davalarının reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 14.05.2018 Tarih 2016/18217 E. 2018/6111 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, “davacı kadın tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/138 esas sayılı dosyası üzerinden açılan boşanma davasından 16/05/2013 tarihinde feragat edilmiş ve bu tarihten önceki olaylar affedilmiş veya en azından hoşgörü ile karşılanmış ise de, davacı kadının 2011 yılında geçirdiği trafik kazası nedeniyle sağlık sorunlarının bulunduğu ve tedavisinin devam ettiği, feragat tarihinden eldeki davanın açıldığı 14/02/2014 tarihi arasında geçen süre içerisinde davalı erkeğin, tedavi gören davacı kadınla ilgilenmediği, arayıp sormadığı gibi telefonla arayarak sen hala iyileşmedin mi, topalmısın? şeklinde sözler söylediği anlaşılmaktadır.” Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Erkeğin Evin Elektrik ve Suyunu Kestirmesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04.06.2018 Tarih 2016/19585 E. 2018/7185 K. sayılı kararı ile şöyle bir sonuca ulaşılmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin eşi hamile iken birlik görevlerini yapmamak üzere evi terk ettiği, evin elektrik ve suyunu kestirdiği, davacı kadının da eşine karşı “seni süründüreceğim” şeklinde sözler söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

İstanbul Mecidiyeköy’de aile hukuku alanında faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerine aile hukuku alanında hizmet vermektedir. Boşanma avukatlarımız Av. Tolga Çelik’e ve Av. Nur Baştürk’e avukata soru sor kısmından evlilikte eşine ilgi göstermeyen erkek boşanma davasında kusurlu mudur konusu ile ilgili sorularını yönlendirebilir ya da iletişim sayfamızdan kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…