Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Eşin Sürekli Borçlanması Boşanma Nedenidir

Eşin Sürekli Borçlanması Boşanma Nedeni Midir?

Eşin sürekli borçlanması boşanma sebebi midir? Bu makalemizde size bu sorunun cevabını vermeye çalışacağız. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında genel boşanma sebepleri olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile  boşanma düzenlenmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma kavramının halk dilindeki karşılığı ise şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma olarak karşımıza çıkmaktadır.  Türk Medeni Kanunu’nda belirli boşanma nedenleri bulunmakla birlikte evlilik birliğinin temelinden sarsacak eylemlerin neler olduğuna kanunda yer verilmemiştir. Bunun neticesi olarak her somut olaya göre evlilik birliğini temelden sarsacak eylemler kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Bu boşanma nedenlerine dayanarak boşanma davası açabilir ve eşler arasındaki birlik boşanma ile neticelendirilebilir. Genel Boşanma Sebepleri adlı makalemizi okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Eşin Mali Yönden Ortak Hayatı Sıkıntıya Sokacak Eylemlerde Bulunması Boşanma Nedeni Midir?

Eşler mali durumlarına göre hareket etmek zorundadırlar. Dolayısıyla eşler diğer aile bireylerini mali yönden zarara sokacak eylemlerden kaçınmalıdır. Örneğin eşin sürekli borçlanması, mali durumu aşar şekilde harcamalar yapması evlilik birliğini temelden sarsacak bir boşanma nedenidir. Eşlerden birisinin sürekli borçlanma halini gerçekleştirmesi halinde diğer eş bu nedene dayalı olarak boşanma davası açabilecektir.

Eşin Sürekli Borçlanması Boşanma Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay birlik görevlerini yerine getirmeyen, ödeme gücünün üzerinde borçlanarak eşini çevreye küçük düşüren erkek eşi verdiği bir kararında kusurlu kabul etmiştir. Böyle bir durum halinde birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik halinin mevcut olduğunu ve davacı kadının dava açmakta haklı olduğu yorumunu getirmiştir. Yargıtay verdiği başka bir kararda ise evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmeyen kadının ihtiyacı aşan şekilde harcamalar gerçekleştirmesini kusur olarak görmüştür. Yine Yargıtay sürekli borçlanan erkeğin eşi için “çalışıp eşek gibi borçlarımı ödeyecek” şeklindeki sözlerini kusur olarak kabul etmiştir. Yine önemle belirtmek isteriz ki eşlerden birinin sürekli borçlanması ve bu borçlar dolayısıyla hakkında birçok icra takibi gerçekleştirilmesi de Yargıtay tarafından boşanma nedeni olarak kabul edilmiştir. Bunun nedeni sürekli borçlanan eşin bu eylemi ile aileyi ekonomik yönden zor duruma sokmasıdır. Görüleceği üzere eşin sürekli borçlanması boşanma nedeni olarak Yargıtay tarafından kabul edilmiştir.

Borç Yüzünden Boşanma Gerçekleşir Mi?

Yukarıda da açıkladığımız üzere eşin sürekli borçlanması, evlilik birliğine ilişkin mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi, hesapsız borçlanmak suretiyle ailesini darlık içerisine sokması, borçlanmaları sebebiyle evine haciz gelmesine sebebiyet vermesi boşanma nedenlerindendir. Bu sebeple borç yüzünden boşanma durumlarıyla sık sık karşı karşıya gelinmektedir. Aile birliği içerisinde böyle bir durumun yaşanması ve bu durumun taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsmasına sebebiyet vermesi halinde bir boşanma avukatı ile görüşülmelidir.

Eşin Sürekli Borçlanması Boşanma
Aşırı Borçlanma Yargıtay Kararı

Aşırı Borçlanma Yargıtay Kararı

Sürekli Borçlanarak Ekonomik Yönden Zor Duruma Sokmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.02.2016 Tarih, 2015/11811 E. 2016/1031 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Toplanan delillerden, davalı – davacı kadının mahkemece belirlenen kusurlu davranışları yanında davacı -davalı erkeğin de sürekli borçlanarak aileyi ekonomik yönden zor duruma soktuğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylara göre davalı – davacı kadın da dava açmakta haklıdır. Davalı – davacı kadının davasında Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davalı – davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekmektedir, yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir.

Hesapsız Borçlanmak Suretiyle Ailesini Darlığa Sokmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 14.05.2015 Tarih, 2014/24592 E. 2015/10214 K. sayılı kararında şu sonuca varmıştır: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalının evlilik birliğine ilişkin mali yükümlülüklerini yerine getirmediği, hesapsız borçlanmak suretiyle ailesini darlık içine soktuğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışına göre davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamak artık yasal olarak mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla boşanmaya (TMK madde 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır.

Eve Haciz Gelmesine Sebep Olmak Evin İnfak Ve İaşesini Sağlamamak

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle “davalının borçlanarak eve haciz gelmesine sebebiyet verdiği, evin infak ve iaşesini sağlamadığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK madde 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.11.2015 Tarih, 2015/6438 E. 2015/20809 K.)

Sürekli Borca Girmek, İcralık Olmak

“Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (HUMK madde 254) Akrabalık ve diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılmaz. Dolayısıyla tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin, sürekli borca girdiği, hakkında icra takibi yapıldığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve porno sitelerine girdiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK madde 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı kadının boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.07.2017 Tarih, 2016/2589 E. 2017/8696 K.)

Erkeğin Eşinden Habersiz Borçlanması 

“…davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmemesine ve habersiz borçlanmasına karşılık davacı kadının da eşine gönderdiği telefon mesajları ile hakaret, tehdit ve bedduada bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.10.2011 Tarih, 2010/15871 E. 2011/16491 K.)

Fazla Borçlanarak Çevreye Küçük Düşürmek

“Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, ödeme gücünün üzerinde borçlanarak eşini çevreye karşı küçük düşürdüğü anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın, dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle kadının davasının reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 26.09.2019 Tarih, 2019/5105 E. 2019/9277 K.)

Sürekli Borçlanmak, “Çalışıp Eşek Gibi Borçlarımı Ödeyecek” Demek

“Yapılan yargılama ve toplanan delillerle; davacı-davalı erkeğin sürekli olarak borçlandığı ve eşi için “çalışıp eşek gibi borçlarımı ödeyecek” dediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.12.2017 Tarih, 2016/8552 E. 2017/14264 K.)

Eşin Sürekli Borçlanması Konusunda Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu makalemizde eşin sürekli borçlanmasının ve eşin mali yönden ortak hayatı sıkıntıya sokacak eylemlerde bulunmasının boşanma nedeni olup olmadığından, bahsettik. Boşanma avukatlarının boşanma davası öncesinde ve boşanma davası sırasında müvekkillerinden işittikleri cümlelerden bir tanesi eşin sürekli borçlanması boşanma nedeni midir sorusudur. Yukarıda açıkladığımız üzere eşlerden birinin sürekli borçlanması bir boşanma nedenidir. Unutmamak gerekir ki genel boşanma sebeplerinin ispatında hukuka uygun delillerden faydalanılmalı ve hukuka aykırı deliller mahkemeye sunulmamalıdır. Gerek boşanma davasının teferruatlı ve uzun bir süreç olması gerek hatalı işlemler ve usuli eksikliklere sebebiyet vermemek için alanında uzman bir boşanma avukatı ile çalışılmalıdır. Böylece telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasının önüne geçilmiş olacak ve boşanma davası başarılı bir şekilde neticelenecektir. İstanbul Mecidiyeköy’de aile hukuku alanında faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerine boşanma davası, velayet davası ve velayetin değiştirilmesiyoksulluk nafakası iştirak nafakasıçocukla kişisel ilişki kurulmasıaile konutu şerhiboşanma tanıma ve tenfiz davası ve birçok konuda hizmet vermektedir.  Boşanma avukatlarımız Av. Tolga Çelik’e ve Av. Nur Baştürk’e avukata soru sor kısmından sorularını yönlendirebilir ya da iletişim sayfamızdan kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…