Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Eşin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Boşanma Sebebi Midir?

Eşin ailesinin evliliğe müdahalesi boşanma sebebi midir? Eşinizin ailesinin evlilik birliğinize müdahalesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak değerlendirilebilir ve boşanma sebebi oluşturabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yargıtay, eşin ailesinin evliliğe müdahalesini ve bu müdahaleye eşin sessiz kalmasını boşanma sebebi olarak kabul etmektedir. Bu tür durumlarda, eşin ailesinin evlilik içindeki kararlara sürekli müdahale etmesi, diğer eşin psikolojik olarak yıpratılmasına ve evlilik birliğinin sürdürülemez hale gelmesine yol açabilir. Dolayısıyla, eşin ailesinin evliliğe müdahalesi, boşanma davası için haklı bir sebep oluşturabilir.

Eşin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Boşanma Sebebi Midir?

Kayınvalidenin Evliliğe Müdahalesi Yargıtay

Kayınvalidenin evlilik birliğine müdahalesi, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak değerlendirilebilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 11.06.2019 tarihli kararında, davalı erkeğin annesinin evliliğe olumsuz etkilerde bulunduğu ve bu duruma sessiz kalındığı tespit edilmiştir. Bu müdahalenin, eşler arasında güvenin sarsılmasına ve ortak hayatın çekilmez hale gelmesine neden olduğu belirtilmiştir. Kararda, böyle bir durumda eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın hukuken mümkün olmadığına vurgu yapılmıştır. Kayınvalidenin evliliğe sürekli müdahalesi, diğer eş üzerinde psikolojik baskı yaratarak evlilik birliğini zedeleyebilir ve boşanma gerekçesi oluşturabilir.

Eşin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Yargıtay

Eşin ailesinin evlilik içindeki kararlara müdahalesi, evlilik birliğini tehlikeye atan önemli bir faktördür. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 04.07.2018 tarihli kararında, davalı erkeğin ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını ve bağımsız bir konut sağlamadığını belirtmiştir. Mahkeme, bu durumun taraflar arasında ciddi bir geçimsizliğe yol açtığını ve evlilik birliğinin sürdürülemez hale geldiğini ifade etmiştir. Eşin ailesinin evlilik üzerindeki etkileri, çiftler arasında duygusal kopukluğa ve güvensizliğe neden olabileceği için Yargıtay tarafından boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir.

Evliliğe Dışarıdan Müdahale

Evlilik birliği, yalnızca eşler arasındaki ilişkiyi kapsar ve üçüncü kişilerin bu birliğe müdahalesi, hukuk düzeni tarafından hoş görülmez. Yargıtay kararlarına göre, eşlerden birinin ailesi ya da yakın çevresinin sürekli müdahalelerde bulunması, diğer eşin ruhsal ve duygusal olarak zarar görmesine neden olabilir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.03.2017 tarihli kararında, erkeğin ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalması ve bağımsız konut açmaması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına gerekçe olarak gösterilmiştir. Bu tür durumlar, eşler arasında ciddi bir geçimsizlik oluşturabilir ve boşanma davasında önemli bir delil niteliği taşıyabilir.

Kadının Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Yargıtay Kararı

Kadının ailesinin evlilik birliğine müdahalesi, taraflar arasında ciddi bir sorun teşkil edebilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 28.06.2018 tarihli kararında, davacı kadının annesinin evlilik birliğine müdahale ettiği ve kadının bu duruma sessiz kaldığı belirtilmiştir. Bu müdahalenin, eşlerin evlilik içindeki sorumluluklarını yerine getirmelerini engellediği ve ortak yaşamın devamını imkânsız hale getirdiği ifade edilmiştir. Kadının ailesinin evlilik üzerindeki etkileri, eşler arasında güvensizlik ve huzursuzluğa neden olabileceğinden, Yargıtay tarafından boşanma gerekçesi olarak değerlendirilmiştir.

Ailenin Evliliğe Müdahalesi Yargıtay Kararı

Evlilik birliğine ailelerin müdahalesi, Yargıtay kararlarında sıkça boşanma sebebi olarak yer almaktadır. Ailenin evliliğe müdahalesi, taraflar arasındaki özel alanın ihlaline ve ilişkide ciddi çatışmalara yol açabilir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 17.04.2018 tarihli kararında, davalı erkeğin ailesinin çocuk olmaması nedeniyle evliliğe baskı yaptığı ve bu duruma sessiz kalındığı tespit edilmiştir. Aile baskısının, eşler arasındaki uyumu bozduğu ve evlilik birliğini sürdürülemez hale getirdiği vurgulanmıştır. Ailelerin müdahalelerine karşı eşlerin tutumu, boşanma davalarında belirleyici bir rol oynamaktadır.

Eşin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Yargıtay Kararları

Kayınvalidenin Evliliğe Karışması

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.06.2019 Tarih,  2019/2232 E. 2019/6944 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-davacı erkeğin ortak konutun manevi bağımsızlığını sağlamadığı ve annesinin evliliğe olumsuz müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü (TMK m. 166/1) ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının davasının reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Erkeğin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04.07.2018 Tarih,  2016/21181 E. 2018/8614 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin, bağımsız konut temin etmediği, aile müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Eş Yakınlarının Evliliğe Müdahalesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.03.2017 Tarih,  2015/23436 E. 2017/3009 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Mahkemece, ortak hayatın çekilmez hale geldiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve bu sebeple davalının dinlenen tanık beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, davalı erkeğin ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı ve bağımsız konut açmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanma kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Kadının Ailesinin Evliliğe Müdahalesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 28.06.2018 Tarih,  2016/20569 E. 2018/8346 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Mahkemece, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne karar verilerek tarafların boşanmalarına karar verilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının, annesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakta haklıdır. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Eşinin Diğer Damatla Kıyaslanmasına Sessiz Kalmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.06.2018 Tarih,  2016/20473 E. 2018/7725 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadının ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine ve eşinin diğer damat ile kıyaslanmasına sessiz kaldığı, davacı-karşı davalı kadının ailesinin davalı-karşı davacı erkeğe hastalıklı dediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Çocuk Olmaması Nedeninden Kaynaklı Aile Baskısına Sessiz Kalmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 17.04.2018 Tarih,  2016/15797 E. 2018/5126 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davacı-davalı erkeğin, kadının babasına “Al götür kızını, istemiyorum” dediği ve annesinin çocuk olmaması sebebiyle evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Ailesinin Şiddet Eylemlerine Sessiz Kalmak

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 15.09.2015 Tarih,  2015/1894 E. 2015/15895 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının annesinin, davacının kolunu yaktığı, kapıyı üzerine kilitlediği, davacıyı istemediğini söyleyip davacının ailesini arayarak kızlarını alıp götürmesini istediği, davalının ise annesinin bu eylemlerine kayıtsız kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

İstanbul Mecidiyeköy’de aile hukuku alanında faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerine aile hukuku alanında hizmet vermektedir. Boşanma avukatlarımız Av. Tolga Çelik’e ve Av. Nur Baştürk’e avukata soru sor kısmından eşin ailesinin evliliğe müdahalesi ile ilgili sorularınızı yönlendirebilir ya da iletişim sayfamızdan kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…