Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası

Eşin ailesine hakaret boşanma nedeni midir sorusu bu makalemizin konusunu oluşturmaktadır. Ancak bu soruya cevap vermeden önce öncelikle genel boşanma sebeplerinden bahsedeceğiz. Genel boşanma sebepleri özel boşanma sebeplerinden farklı olarak belli bir olguya dayanmamaktadır. Genel boşanma sebepleri önceden belirlenmesi mümkün olmayan ve pek çok olayın bir araya gelip belli bir durumun ortaya çıkması sonucunda belirirler. Daha detaylı bilgi edinmek için Genel Boşanma Sebepleri adlı makalemizi inceleyebilirsiniz.

TMK’nun 166. maddesinde düzenlenen genel boşanma sebepleri 3 ayrı kolda ele alınmıştır. İlki evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) ikinci eşlerin birlikte dava açmaları yahut bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesi  (TMK m. 166/3) üçüncüsü ise boşanma davasının reddilmesinden sonra evlilik birliğinin yeniden kurulamamasıdır. (TMK m. 166/4)

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. Bu nedenle açılan boşanma davası da nisbi bir boşanma davası olup evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak gösterilen sebep tek başına boşanma sonucunu doğurmayacaktır. Boşanmaya hükmedilebilmesi için bu sebeplerde dolayı ortak yaşam çekilmez hale gelmiş olmalıdır. Aksi takdirde hakım boşanma kararı vermeyecektir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma nedenidir. Evlilik birliğini temelinden sarsacak eylemler Türk Medeni Kanunu’nda sayılmamıştır. Netice olarak her somut özelliğine göre evlilik birliğini temelinden sarsacak olaylar kendi içerisinde değerlendirilmelidir.  Evlilik birliğini temelinden sarsabilecek nitelikteki bütün sebepler boşanma nedeni sayılabilecektir. Erkeğin çalışmaması boşanma sebebi midir? adlı makalemizi incelemek için linke tıklayabilirsiniz.

Eski adıyla “şiddetli geçimsizlik” yeni adıyla “evlilik birliğinin temelden sarsılması” boşanma sebebi ülkemizdeki boşanma nedenlerinin yüzde 90’ını oluşturmaktadır. Evlilik birliğinin temelden sarsılması eşler arasında ciddi ve şiddetli bir geçimsizliğin mevcut olduğunu gösterir. Geçimsizliğin şiddetli olup olmadığı, evlilik birliğini temelinden sarsıp sarsmadığı hususu değerlendirilirken, bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yola çıkılarak değerlendirilir.

Kadının Kocasına Hakaret Etmesi Yargıtay

Yargıtay’ın içtihatlarına göre, evlilik birliğinde eşlerden birinin diğerine hakaret etmesi, boşanma davasında önemli bir kusur olarak değerlendirilmektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/10472 E., 2018/1320 K. sayılı kararında, eşlerin birbirine hakaret etmelerinin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu geçimsizlik durumunda, boşanma talebinde bulunan eşin haklı olduğu kabul edilmiştir.

Söz konusu kararda, mahkeme tarafından kadının eşine hakaret ettiği ortaya konulmuş, bu davranışın evliliğin devamına olanak vermediği sonucuna ulaşılmıştır. Yargıtay, taraflardan birinin hakaret içeren davranışlarının, evlilik birliğini sürdürülemeyecek bir hale getirmesi durumunda, boşanma davasının kabul edilmesi gerektiğine vurgu yapmaktadır. Bu durumda, tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen uygun görülmeyeceği ifade edilmiştir.

Bu içtihat, evlilik içerisinde hakaret veya küçük düşürücü sözlerin ciddi sonuçlara yol açabileceğini ve boşanma davalarında önemli bir delil teşkil ettiğini göstermektedir.

Kocanın Eşine Küfür Etmesi

Yargıtay kararlarına göre, bir eşin diğer eşe hakaret etmesi veya küfür etmesi, evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebep olabilir. Bu tür davranışlar, evlilik birliğinin sürdürülemeyecek kadar zarar gördüğünün kanıtı olarak kabul edilebilmektedir. Özellikle Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.06.2018 tarihli ve 2016/15484 E., 2018/8152 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, kocanın eşine küfür ettiği durumlarda, taraflar arasında evlilik birliğini devam ettirmeye olanak tanımayan ciddi bir geçimsizlik bulunduğu kabul edilmiştir.

Bu tür olaylarda, evliliği sürdürmek, eşler arasında zaten bozulan güven ve saygıyı yeniden tesis edemeyeceği gibi taraflardan birinin mağduriyetine de yol açabilir. Yargıtay’ın kararında açıkça belirtildiği üzere, kocanın eşine küfür etmesi halinde boşanma talebinde bulunan kadının haklı olduğu değerlendirilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 166/1. maddesi gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve tarafları bir arada yaşamaya zorlamanın adil olmayacağı bu tür olaylarda, boşanma kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Bu bağlamda, mahkemeler, evlilik birliğine zarar veren ve taraflar arasında onarılması güç yaralar açan sözlü şiddet ve hakaret içerikli davranışları, boşanma davasında değerlendirmeye almakta ve çoğunlukla evlilik birliğinin sona erdirilmesi yönünde karar vermektedir.

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma Sebebidir

Biz bu makalemizde eşin ailesine hakaret boşanma sebebi midir sorusuna cevap bulmaya çalışacağız.  Son dönemlerde sık sık kadınlar tarafından işittiğimiz sözler kocam aileme sürekli küfür ediyor veya kocam aileme sürekli hakaret ediyor tarzındaki sözlerdir. Eşin ailesine hakaret etmek boşanma için tek başına yeterli bir neden midir? Eşler evlilik birliği içerisinde birbirlerinin ailelerine karşı nazik davranmak, kırıcı olmamak ve özellikle hakaret etmemek yükümlülüğü altındadırlar. Eşlerin birbirlerinin ailelerine hakaret etmeleri evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet verecek boşanma nedenlerinden birini oluşturabilmektedirler. Eşe hakaret boşanma sebebi midir? adlı makalemizde eşlerin birbirlerine hakaret etmelerinin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olduklarını ve boşanma sebebi oluşturduğunu anlattık. Yukarıda da izah ettiğimiz üzere hakaret olgusu eşin ailesine yapıldığında da boşanma sebebi oluşturur.

Boşanmada Davasında Hakaret Nasıl İspatlanır?

Hakaret sebebine dayalı açılan boşanma davalarında sözlü olarak edilen hakaret davanın konusu olabileceği gibi WhatsApp, SMS, sosyal medya ve benzeri dijital ortamlarda yazılı olarak yapılan hakaretlerde boşanma davasının konusunu oluşturabilir. Hakaret sebebine dayalı boşanma davası açan eş bu hakaret olgusunu ispat etmesi gerekmektedir. Hakaret olgusu tanık beyanlarıyla ispat edilebilecektir. Boşanmada hakaret olgusunu ispata elverişli deliller süresi içerisinde mahkeme dosyasına verilmelidir. Hakaret olgusunu ispata elverişli delillerin süresinden sonra sunulması halinde bu deliller hükme esas alınmayacaktır. Hakaret olgusuna ilişkin beyanlar soyut ve zamanı belirsiz ise bu durum karşı tarafa kusur olarak yüklenemeyecektir.

Eşin Ailesine Hakaret Suç Teşkil Eder

Eşin ailesine hakaret eylemi aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nda suçtur. Ve hakarete maruz kalan aile fertleri hakaret eylemini gerçekleştiren eş hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir. Önemle belirtmek isteriz ki hakaret suçu şikayete tabi suçlardandır. Dolayısıyla bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması için hakarete maruz kalan kişinin hakaret eyleminden itibaren 6 ay içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunması gerekmektedir. Savcılık mağdur tarafından herhangi bir şikayet olmadan soruşturmaya başlamayacaktır. Hakaret eylemine maruz kalan mağdurun şikayetini geri alması halinde ise dava düşecektir. Bütün bu sebeplerle ailesi hakarete uğrayan eşin savcılığa şikayet hakkı bulunmasa da hakarete maruz kalan aile fertleri hakaret eden eşi savcılığa şikayet edebilecektir. Şikayet hakkı hakarete uğrayan kişi tarafından kullanılır. Dolayısıyla hakarete uğramayan kişinin herhangi bir şikayet hakkı bulunmamaktadır. Cumhuriyet Başsavcılığı’na gerçekleştireceğiniz suç duyurusu için hazırlanacak dilekçe için yol gösterici olması için sitemizde yer alan Hakaret Davası Dilekçe Örneği adlı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Eşin Ailesine Hakaret Yargıtay Kararı

Yargıtay kararlarına göre, eşin ailesine hakaret etmek evlilik birliğini temelinden sarsan bir sebep olarak değerlendirilmektedir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 10.06.2020 tarihli ve 2020/1546 E., 2020/2929 K. sayılı ilamında, kocanın kadının ailesine hakaret ettiği ve evlilik birliğini sürdürmeye yönelik görevlerini ihmal ettiği tespit edilmiştir. Bu durumda, mahkeme, hakaret eden eşin ağır kusurlu olduğuna karar vererek boşanma talebini haklı bulmuştur.

Eşin Ailesine Saygısızlık

Eşin ailesine saygısız davranışlar, hakaret niteliğinde olmasa bile evlilik birliğini temelinden sarsabilecek olaylar arasında sayılabilir. Yargıtay, evlilik birliğini sürdürmek için tarafların birbirlerinin ailelerine karşı nazik ve saygılı olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin, davalarda eşlerden birinin diğerinin ailesine karşı küçümseyici veya kırıcı davranışları, evlilik birliğini sürdürmeyi imkansız hale getiren geçimsizlik sebepleri arasında kabul edilmektedir.

Kocanın Eşinin Ailesine Küfür Etmesi

Kocanın eşinin ailesine küfür etmesi, boşanma davalarında ağır kusur olarak değerlendirilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 06.03.2017 tarihli ve 2015/22478 E., 2017/2382 K. sayılı kararında, davacı kadının, eşinin babasına ve kız kardeşine küfrettiği tespit edilmiştir. Bu tür bir davranış, evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe yol açtığı için mahkeme, boşanma talebini kabul etmiştir. Eşin ailesine küfür gibi saygısız ve saldırgan tutumlar, evliliğin devamını olanaksız kılmaktadır.

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma Yargıtay Kararları

Kocanın Karısının Ailesine Küfür Etmesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.06.2020 Tarihli 2020/1546 E. 2020/2929 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır.”Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına ve özellikle mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların kusurlu eylemlerinin yanında davalı-karşı davacı erkeğin “kadının ailesine hakaret ettiği ve birlik görevlerini yapmamak için evi terk ettiği” vakıalarının da sabit olduğu ve davalı-karşı davacı erkeğin yine de ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, davalı karşı davacı erkeğin tüm temyiz itirazları, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.”

Erkeğin Ailesine Hakaret Etmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 05.02.2020 Tarihli 2019/7034 E. 2020/773 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “Hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı-karşı davacı kadının eşinin aile fertlerine hakaret ettiği görülmektedir. Bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmelidir. Bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

Kayınvalideye Hakaret Etmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.09.2017 Tarihli 2016/7917 E. 2017/9746 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “ Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı erkeğin davacı kadının annesine “gavur” demek suretiyle hakaret ettiği görülmektedir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik mevcuttur. Ve yine birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m.166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı kadının boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır.

Kayınbaba Ve Görümceye Küfretmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 06.03.2017 Tarihli 2015/22478 E. 2017/2382 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadının, eşinin babasına ve kız kardeşine küfrettiği görülmektedir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik mevcuttur. Ve yine birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik sabittir. Olayların akışına göre davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamak kanunen mümkün görünmemektedir. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekmektedir. Yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru değildir.

Baldıza Hakaret Etmek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.06.2020 Tarihli 2019/8004 E. 2020/2897 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı erkeğin eşinin ablasına karşı gerçekleştirdiği hakaret eylemini takiben, kısa bir süre zarfında tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladığı anlaşılmıştır. Dosyaya yansıyan tanık beyanları ve olayların akışı nazara alındığında, davacı-karşı davalı kadının bu eylemi hoşgörü ile karşıladığının kabulünün mümkün değildir. Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışları itibarı ile yine de davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması kararı verilmiştir.

Kayınvalideyi Dövmek İçin Üzerine Yürümek

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.02.2022 Tarihli 2019/7510 E. 2020/1412 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “Gerçekleşen duruma göre, boşanmaya neden olan olaylarda eşine ve ailesine ağır hakaretlerde bulunan, eşine bağıran, eşinin kardeşine kıskanç davranışlarda bulunan, kayınvalidesinin üzerine dövmek için yürüyen ve onu boğmaya çalışan, eşinin ve ailesinin yaptıklarından memnuniyetsiz olan ve eşinin ailesi ile görüşmesini kısıtlayan kadın, eşine şiddet uygulayan erkeğe göre ağır kusurludur. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

Hakaret Eylemi Hukuka Aykırı Delile Dayandırılmışsa Kusur Olarak Yüklenemez

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.06.2020 Tarihli 2020/680 E. 2020/2882 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenilen eşine hakaret etme eyleminin, hukuka aykırı olarak elde edilen delile dayandırıldığı, bu nedenle hakaret vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, buna karşın mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre yine de davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

İspat Edilemeyen Hakaret Vakıası Kusur Olarak Yüklenemez

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04.03.2020 Tarihli 2020/248 E. 2020/1814 K. sayılı ilamında su sonuca varmıştır. “Davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen “hakaret” olayı ispat edilemediğinden erkeğe kusur olarak yüklenemez. Yine de mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu görülmektedir.

Eşin Ailesine Hakaret Etmek Boşanma Sebebine Dayanılarak Açılacak Boşanma Davasında Avukatın Önemi

Her davada olduğu gibi eşin ailesine hakaret etmek sebebine dayanarak açılacak olan boşanma davanızı kendiniz açabilirsiniz. Boşanma Davası Nasıl Açılır? adlı makalemizi okumak için linke tıklayabilirsiniz. Burada önemli olan husus olayları doğru ve uygun zamanlarda mahkemeye sunmanız ve olayları temellendirebilmenizdir. Yukarıdaki paylaştığımız Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere delillerin mahkemeye sunumunun yanlış zamanda gerçekleştirilmesi veya hakaret olayını ispata elverişli delillerin hangi deliller olduğunun tespiti önemlidir. İleride telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkmasını engellemek için boşanma avukatı desteği alınması önem arz etmektedir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi ilk olarak  İstanbul Boşanma Avukatı olarak bütün İstanbul’a hizmet vermektedir. Özellikle Şişli boşanma avukatı ve Mecidiyeköy boşanma avukatı olarak müvekkillerine hizmet vermektedir.

Bu Yazıyı Paylaş

Comments (1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…