Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Eşim Aileme Hakaret Ediyor – Eşim Aileme Küfür Ediyor

Eşim Aileme Hakaret Ediyor – Kocanın Eşinin Ailesine Küfür Etmesi

Eşim Aileme Hakaret Ediyor

Boşanma avukatlarının boşanma davalarında sık sık muhatap olduğu konulardan bir tanesi eşim aileme hakaret ediyor ve eşim aileme küfür ediyor hususudur. Kocanın eşinin ailesine küfür etmesi, kadının kocanın ailesine küfür etmesi, kadının kocasına hakaret etmesi veya kocanın karısına hakaret etmesi durumları ile sık sık karşılaşılmaktadır. Bu yazımızda eşlerden birinin eşin ailesine karşı hakaret etmesi eylemini açıklayacağız. Bu eylemin boşanma sebebi oluşturup oluşturmayacağını kaleme alacağız. Önemle okumanızı tavsiye ederiz. Erkeğin Çalışmaması Boşanma Sebebi Midir? adlı makalemizi okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Nedir?

Bu makalemizde evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylardan birisi olan aileye karşı yapılan hakaret olayını açıklamaya çalışacağız. Fakat ilk önce evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma nedir onu açıklayacağız.  Boşanma Davası Nasıl Açılır? ve Anlaşmalı Boşanma Davası adlı makalelerimizi okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Eski ismi ile şiddetli geçimsizlik yeni ismi ile evlilik birliğinin temelden sarsılması ülkemizdeki boşanma sebeplerinden %90’ından fazlasını oluşturmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması eşler arasında çok şiddetli ve ciddi bir geçimsizlik veya anlaşmazlık bulunmasını ifade eder. Burada eşler arasındaki her türlü geçimsizlik değil evlilik birliğini temelinden sarsacak şekildeki şiddetli geçimsizlik önemlidir. Çünkü evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olarak gösterilen olaylar tek başına boşanma nedeni oluşturmayacaktır. Boşanmaya karar verilebilmesi için bu sebeplerden dolayı ortak hayat çekilmez hale gelmiş olmalıdır. Geçimsizliğin şiddetli olup olmadığı, evlilik birliğini temelinden sarsıp sarsmadığı hususu Yargıtay kararlarından ve bilimsel görüşlerden istifade edilerek belirlenecektir. Türk Medeni Kanunu’nun 166 maddesinin 1. ve 2. Fıkralarında evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası hüküm altına alınmıştır. İlgili kanun maddesine göre evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derece temelinden sarsılması halinde eşlerden birisi boşanma davası açabilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle eşlerden birisinin boşanma davası açması halinde kendisine karşı boşanma davası açılan eş kusursuz olduğunu ya da diğer eşin daha kusurlu olduğunu düşünüyorsa açılan davaya itiraz edebilir. Fakat yapılan bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devam etmesinin davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararı bulunmuyorsa mahkemece boşanmaya karar verilir.

Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası genel bir boşanma sebebidir.  TMK madde 166’da evlilik birliğini temelden sarsacak eylemler belirtilmemiştir. Dolayısıyla her somut olaya göre evlilik birliğini temelden sarsacak eylemler kendi içerisinde değerlendirilmelidir.

eşiniz annenize küfür ediyorsa
Eşinin Ailesine Hakaret

Eşinin Ailesine Hakaret Etmek

Eşler evlilik birliği içerisinde birbirlerine nazik davranmak, kırıcı olmamak ve özellikle hakaret etmemek yükümlülüğü içerisindedirler. Eşler yine birbirlerinin ailelerine de nazik davranmalı kırıcı olmamalı ve en önemlisi hakaret etmemelidir. Eşlerin birbirlerinin ailelerine hakaret etmeleri evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek boşanma nedenlerinden birini oluşturacaktır.  Başka bir deyişle hakaret olgusu eşin ailesine yapıldığında da boşanma sebebi sayılacaktır. Örneğin bir kişinin eşinin kayınvalidesine “gavur” diyerek hakaret etmesi taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir şiddetli geçimsizlik halinin mevcut olduğu kabul edilir.. Yine bir kişinin eşinin babasına ve kız kardeşine küfür etmesi de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacaktır. Önemle belirtmek gerekir ki eşlerden birisi diğer eşin ailesine karşı gerçekleştirdiği gıyapta hakaret de evlilik birliğini temelinden sarsacak olay olarak kabul edilebilecektir.

Eşim Aileme Hakaret Ediyor – Boşanma Davasında Hakaret Nasıl İspatlanır?

Boşanma davasında hakaret nasıl ispatlanır? Mahkeme eşlerden birinin diğerinin ailesine karşı gerçekleştirdiği hakaret eylemini hükme esas alması için hakaret vakıasının ispatlanmış olması gerekir. Çünkü ispatlanamayan hakaret vakıası taraflara kusur olarak yüklenemez. Hakaret eylemi hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delille ispatlanabilir. Kişinin hakaret eylemini gerçekleştirdiğini ispata elverişli her türlü delil mahkeme tarafından hükme esas alınacaktır. Fakat eşinin ailesine hakaret etme eylemi hukuka aykırı olarak elde edilen delillerle ispatlanması halinde hakaret vakıası bu durumda hakaret eden kişiye kusur olarak yüklenemez.

Bir kişinin eşinin ailesine hakaret etmesi farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. Kişi telefonda ya da yüz yüze görüşme esnasında hakaret eylemini gerçekleştirebileceği gibi mesaj göndererek de hakaret edebilir. Eşlerden birisi diğer eşin ailesine hakaret mesajları göndermiş olabilir. Burada mesajlaşma kayıtları hakaret eylemini ispata elverişli bir delildir. Burada mahkemece hakaret mesajları gönderildiği iddia edilen telefon hattına ait kayıtların çözümü yapılmalıdır. Yine hakaret eylemi sosyal medya üzerinden de yapılabilir. Yargıtay’ın verdiği bir kararında eşlerden birinin Faacebooktan eşinin ailesi hakkında ağır hakaret içerikli paylaşımları yapmayı bu kapsamda değerlendirmiştir.

Yine eşinin ailesine hakaret etme eylemi tanıklar ile de ispat edilebilir. Fakat burada önemle belirtmek gerekir ki hakaret vakıasına ilişkin dinlenen tanıkların beyanları doğrudan duyuma dair olmalıdır. Başka bir deyişle tanık eşlerden birinin diğerinin ailesine karşı gerçekleştirdiği hakaret eylemini bizzat duymalıdır. Başkalarından duyumdan aktarım olan beyanları hakim hüküm verirken dikkate almayacaktır. Aynı zamanda belirtmek de fayda var ki hakaret olgusunun ispatında ortak çocuğun beyanları da önem teşkil eder. Aşağıda da açıklayacağımız üzere hakaret vakıasına ilişkin tanık anlatımları soyut ve zamanı belirsiz ise hükme esas alınamayacaktır.

Önemle belirtmek gerekir ki hakaret vakıasının hakaret edene kusur olarak yüklenebilmesi için hakaretin ne zaman söylendiği ve içeriğinin ne olduğu tereddütsüz bir şekilde belli olmalıdır. Hakaret eylemi maddi hadiselere dayanmalı soyut ve genel nitelikte olmamalıdır. Zira hakaretin ne zaman söylendiği ve içeriğinin belli olmaması halinde hakaret vakıası kusur olarak yüklenemez.

Hakaret Ne Zaman Gerçekleşmiş Olmalıdır?

Günümüzde eşim aileme hakaret ediyor şeklinde sık sık duyumlarla karşı karşıya gelmekteyiz. Yukarıda da izah ettiğimiz üzere eşlerin birbirlerinin ailelerine hakaret etmeleri evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet veren boşanma nedenlerinden biridir. Fakat bazı hallerde taraflar boşanma davası açıldıktan sonra da boşanma davasının gerginliği sebebiyle birbirlerine ya da birbirlerinin ailelerine hakaret edebilmektedirler. Burada hakaret eyleminin ne zaman gerçekleştiğine bakılması gerekmektedir. Hakaret eylemi boşanma davası açılmadan önce gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Tarafların boşanma davası açtıktan sonra birbirlerine ya da birbirlerinin ailelerine karşı gerçekleştirdikleri hakaretler artık boşanma davasının konusunu oluşturmayacak olup taraflara kusur olarak yüklenemeyecek ve hükme esas alınmayacaktır.

Hakaret Vakıasına Süresinde Dayanılmış Olmalıdır

Eşlerden biri eşinin ailesine hakaret etmesi sebebiyle boşanma davası açabileceğinden bahsettik. Fakat mahkemenin hakaret vakıasından dolayı boşanmaya karar verebilmesi için hakaret vakıasına süresinde dayanılmış olmalıdır. Affedilmiş ya da hoşgörü ile karşılanmış hakaret vakıasına dayanılamaz. Dolayısıyla hakaret vakıasının ne zaman gerçekleştiği tespit edilmeli ve gerçekleşme tarihinden sonra af veya hoşgörü kapsamında bir olay meydana gelip gelmediği irdelenmelidir. Örneğin eşlerden birinin diğer eşin ailesine hakaret etmesinden sonra hakaret eden eşin özür dilemesi ve eşlerin birlikte yaşamaya devam etmesi halinde bu vakıanın ailesine hakaret edilen eş tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir ve hakaret eden eşe kusur olarak yüklenemez.  Ama elbette ki her ne kadar mahkemece hakaret vakıasına dayanılmasa bile evlilik birliğini temelinden sarsacak diğer kusurlu hareketlerin bulunması halinde mahkemece boşanmaya karar verilecektir.

Hakaret Davası İçin Ceza Davası Açıldıysa Ne Olur

Eşlerden birinin diğer eşin ailesine hakaret etmesi halinde hakaret eylemi kimi zaman ceza davasına konu olmamakta kimi zaman da bu hakaret eylemi sebebiyle şikayet üzerine ceza dosyası açılmaktadır. Hakaret suçu şikayete tabi bir suç olmakla birlikte hakarete uğrayan kişi zamanaşımına uğramadan şikayetçi olmalıdır. Bu davalarda zamanaşımı süresi 6 aydır ve hakaret eylemine uğrayan kişinin 6 ay içerisinde şikayetçi olmaması halinde daha sonra dava açma hakkı yoktur.

Eğer evlilik birliğini temelinden sarsacak hakaret eylemi ceza davasına konu olmuşsa ceza dosyası celbedilmeli ve hakaret içeren sözlerin nelerden ibaret olduğu belirlenmelidir. Sadece ilgili ceza dosyasına atıf ile yetinilmemelidir.

Eşim Aileme Hakaret Ediyor Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu makalemizde evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasından, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylardan birisi olan eşlerden birinin eşinin ailesine hakaret etmesinden bahsettik. Boşanma avukatlarının boşanma davası öncesinde ve boşanma davası sırasında müvekkillerinden işittikleri cümlelerden bir tanesi eşim aileme hakaret ediyor cümlesidir. Unutmamak gerekir ki yukarıda da açıkladığımız üzere söz konusu vakıanın ispatında hukuka uygun delillerden faydalanılmalı ve hukuka aykırı deliller mahkemeye sunulmamalıdır. Gerek boşanma davasının teferruatlı ve uzun bir süreç olması gerek hatalı işlemler ve usuli eksikliklere sebebiyet vermemek için alanında uzman bir boşanma avukatı ile çalışılmalıdır. Böylece telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasının önüne geçilmiş olacak ve boşanma davası başarılı bir şekilde neticelenecektir. İstanbul Mecidiyeköy’de aile hukuku alanında faaliyet gösteren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerine hizmet vermektedir.  Boşanma avukatlarımız Av. Tolga Çelik’e ve Av. Nur Baştürk’e avukata soru sor kısmından sorularını yönlendirebilir ya da iletişim sayfamızdan kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…