Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Boşanmış Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Velayet 

Bu makalemizde “Boşanmış Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Velayet ” konusu hakkında kapsamlı bilgiler sunacak ve konuyu hukuki çerçevede detaylı şekilde ele alacağız. Boşanmış çiftlerin ortak çocuklarının velayet durumu, boşanma sürecinde olduğu gibi boşanma sonrasında da önemli bir konudur. Özellikle boşanmış eşlerden birinin ölümü halinde çocuğun velayetinin ne şekilde düzenleneceği, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça ele alınmıştır. Bu makalede, boşanmış eşlerden birinin ölmesi durumunda çocuğun velayeti ile ilgili hukuki süreç ve kriterler ayrıntılı şekilde açıklanacaktır.

Boşanmış Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Velayet

Medeni Kanun’un 183. maddesi, çocuğun korunmasıyla ilgili tedbirlerin alınmasını zorunlu kılan durumları düzenler. Ana ve babanın bir başka kişiyle evlenmesi, başka bir yere taşınması veya ölüm gibi durumlarda hâkim, resen veya ebeveynlerden birinin başvurusu üzerine çocuğun menfaati doğrultusunda tedbirler alabilir. Bu bağlamda çocuğun velayetinin hangi tarafa verileceği veya bir vasi atanması gerekip gerekmediği hâkimin takdirindedir. Velayet, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır ve ölüm halinde bu hak mirasçılara geçmez.

Velayetin Kime Verileceği Konusundaki Hukuki Süreç

Boşanma davası sonucu çocuğun velayeti anne veya babadan birine verilmiş olabilir. Ancak, velayet hakkı verilen ebeveynin ölmesi halinde, çocuğun velayeti otomatik olarak hayatta kalan ebeveyne geçmez. Bu durumda, hâkim devreye girer ve çocuğun üstün yararını gözeterek bir karar verir. Hâkim, çocuğun velayetinin hayatta kalan ebeveyne verilmesine veya çocuğa bir vasi atanmasına hükmedebilir. Bu süreçte, çocuğun duygusal ve fiziksel sağlığı ön planda tutulur.

Hayatta Kalan Ebeveyne Velayet Verilmesi

Çocuğun velayetinin hayatta kalan ebeveyne verilmesi, çocuğun üstün yararına olacaksa ve hayatta kalan ebeveynin bu sorumluluğu üstlenmesine bir engel yoksa hâkim tarafından değerlendirilen ilk seçenektir. Hâkim bu kararı verirken, çocuğun sağlıklı bir gelişim ortamına sahip olup olmadığını, ebeveynin ekonomik ve sosyal koşullarını, psikolojik durumu ve ebeveynlik yetkinliğini dikkate alır. Hayatta kalan ebeveyn, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygunsa hâkim velayeti bu tarafa devreder.

Çocuğa Vasi Atanması Durumu

Hayatta kalan ebeveynin çocuğun bakımını üstlenememesi veya çocuğun menfaatine aykırı bir durum bulunması halinde, hâkim çocuğa vasi atanmasına karar verebilir. Bu durumda çocuğun yasal koruyucusu olarak atanan vasi, çocuğun günlük bakımından eğitimi ve sağlığına kadar her türlü ihtiyacını karşılamakla yükümlüdür. Vasi, aile bireylerinden biri olabileceği gibi, çocuğun güvenliğini ve refahını en iyi şekilde sağlayabilecek başka bir kişi veya kurum da olabilir.

Velayetin Devri ve Vasinin Görev ve Yetkileri

Vasi atanması, çocuğun korunması için öngörülmüş bir tedbir olduğundan vasi, mahkeme kararıyla atanır ve vesayet altında bulunan çocuğun her türlü işlemini hukuki çerçevede gerçekleştirme yetkisine sahiptir. Vesayet altındaki çocuk, vesayet makamının izni olmadan önemli bir hukuki işlem yapamaz. Vasi atanması sürecinde, çocuğun ailesi, çevresi ve sosyal bağları dikkate alınarak, onun menfaati doğrultusunda en doğru seçim yapılmaya çalışılır.

Çocuğun Yüksek Yararı İlkesi

Türk hukukunda çocuklarla ilgili alınan tüm kararlar, “çocuğun üstün yararı” ilkesi doğrultusunda değerlendirilir. Bu ilke, çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini en iyi şekilde sağlama amacı güder. Velayet kararlarında olduğu gibi boşanmış eşlerden birinin ölümü durumunda da hâkim, bu ilkeyi temel alarak karar verir. Çocuğun hem sağlıklı bir ortamda yetişmesini sağlamak hem de hayatını olumsuz etkileyebilecek durumları önlemek için alınan bu kararlar titizlikle ele alınır.

Boşanmış Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Velayet Sonuç

Boşanmış eşlerden birinin ölümü halinde çocuğun velayeti konusunda Türk Medeni Kanunu, çocuğun üstün yararını korumaya yönelik hükümler içermektedir. Velayetin ölümle birlikte otomatik olarak diğer ebeveyne geçmediği, bunun yerine hâkimin çocuğun menfaatine uygun bir karar vermesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Hâkim, sağ kalan ebeveynin çocuğun bakımını üstlenebilecek durumda olup olmadığını değerlendirir ve çocuğun yararına uygun bir ortam sağlayamayacağını düşünürse bir vasi atar.

Bu süreçte en önemli ilke, çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan sağlıklı bir ortamda büyümesi ve gelişimini en iyi şekilde sürdürebilmesidir. Hayatta kalan ebeveynin velayeti üstlenmesi veya bir vasi atanması kararı, çocuğun menfaatine en uygun çözümü sunmak amacıyla titizlikle değerlendirilir.

Boşanmış eşlerden birinin ölümü gibi hassas durumlarda aile bireyleri, çocuğun geleceğini korumak adına hukuki destek alarak sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunabilirler. Çocuğun üstün yararı gözetilerek alınan velayet ve vesayet kararları, onun güvenli bir ortamda büyümesine ve mutlu bir yaşam sürmesine olanak sağlar. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak, “Yeniden Kiralama Yasağı” konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Boşanmış Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Velayet Sık Sorulan Sorular

Boşanmış eşlerden birinin ölümü halinde velayet otomatik olarak hayatta kalan eşe geçer mi?

Hayır, velayet otomatik olarak hayatta kalan eşe geçmez. Çocuğun menfaatine göre hâkim yeni bir değerlendirme yapar ve velayetin geçişi hakkında karar verir.

Hayatta kalan ebeveyn velayeti almak istemezse ne olur?

Hayatta kalan ebeveyn velayeti almak istemediğinde veya çocuğun menfaatine uygun bir ortam sağlama imkânı bulunmadığında, hâkim çocuğa bir vasi atar.

Vasi kim olabilir?

Vasi, çocuğun menfaatini en iyi şekilde koruyabilecek aile bireylerinden biri olabileceği gibi, güvenilir ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabilecek başka bir kişi veya kurum da olabilir.

Velayet kararında çocuğun görüşü dikkate alınır mı?

Evet, belirli bir yaşa gelmiş ve kendi görüşünü ifade edebilecek durumda olan çocukların görüşleri, hâkim tarafından dikkate alınır. Çocuğun isteği, onun üstün yararı ile uyumlu olduğu sürece karara etki edebilir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…