Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Boşanmada Mal Kaçırma

Boşanmada Mal Kaçırma

Boşanmada mal kaçırma nedir ve bu durumda ne yapılabilir? Evlilik sürecinde eşler arasında mal rejimi konusunda anlaşma yoksa, boşanma sırasında edinilmiş mallara katılma sistemi uygulanır. Evlilik sırasında tarafların edindiği mallar, edinilen mallara katılma rejimine göre eşler arasında ikiye bölünür.

Ancak zina, terk edilme, hayata kast gibi boşanmaya yol açan davranışlar eşlerde öfke ve intikam duygularına yol açabilmektedir. Bu kızgınlık nedeniyle eşler evlilik sırasında edindikleri malları diğer eşle paylaşmak istemeyebilirler.

Boşanma davalarında mal kaçırma, boşanma davalarında mal kaçırma cezası işte burada devreye giriyor. Özetle, boşanmada mal kaçırma eşlerden birinin veya her ikisinin mallarını paylaşmamak adına satması, saklaması veya elden çıkarması durumudur.

Eşlerden Mal Kaçırmak Suç Mudur?

Türk ceza kanunu “eşten mal kaçırmayı” özel bir suç türü olarak düzenlememektedir. Dolayısıyla boşanma davasında mal kaçıran eşe verilecek cezanın şudur şeklinde söylemek doğru olmaz. Ancak eşin malları nasıl kaçırdığı araştırılmalıdır. Çünkü özel olarak “mal kaçırma” fiili bir suç olmamakla birlikte eşten mal kaçırma yolları arasında Türk Ceza Kanunu’nda suç niteliğinde yer alan fiiller olabilir. Bu fiillere örnekler:

Eşlerden biri, diğer eşten malları kaçırmak için karşı tarafı dolandırabilir. Bu durumda mal kaçıran eşin TCK 157 hükmüne göre cezalandırılması mümkündür. TCK m. 157 hükmüne göre hileli davranışlarla bir kimseyi aldatarak, onun ve başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına menfaat sağlayan kimseye, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Eşlerden biri, sahte vekaletname ile diğer eşin malvarlığı değerlerini kaçırabilir. Bu durumda resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş olur. TCK m.204/1’e göre Bir resmi belgeyi sahte olarak düzeleyen, gerçek resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek veya sahte resmi belge kullanmak iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taraflardan biri mal varlığını satmak ya da bağışlamak istemeyen diğer tarafı bu konuda zorlamak için tehdit edebilir. TCK m.106/1’e göre Bir başkasını kendisinin veya yakınının  hayatına, bedensel veya cinsel dokunulmazlığına saldırmakla tehdit eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalıdır.

Yukarıdaki örneklerde de belirttiğimiz gibi, Türk Ceza Kanunu’nda eşten mal kaçırma suç olarak düzenlenmemiştir. Fakat eşten mal kaçırma amacına ulaşmak için başka suçlar işlenmiş olabilir. Bu durumda suçu işleyen eşin TCK’da öngörülen eylemden dolayı cezalandırılması mümkündür.

Mal Kaçıran Eşe Ne Davası Açılır?

Boşanmada mal kaçıran eşe karşı hangi davaların ikame edilmesi gerektiği, mal kaçırmanın önüne geçmek için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği sorularının yanıtını verebilmek için mal kaçırma eyleminin ne zaman ve hangi yöntemlerle yapıldığının tespit edilmesi gerekmektedir. Çünkü kaçakçılık; Boşanmadan önce, boşanma davasının başlamasından önceki bir yıl içinde, boşanma davası sırasında veya boşanma kararı verildikten sonra mal kaçırma eylemi gerçekleşebilir.

Bu zaman dilimlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve buna göre yol alınması, ayrıca malların kaçırılması için yapılan hukuka aykırı eylemlerin tespit edilmesi, mal varlığının kendisinden kaçırıldığı eş açısından daha sağlıklı bir sonuç alınmasını sağlayacaktır.

Eşler arasında boşanma davası olmasa bile taraflar boşanma ihtimali karşısında mal kaçırma girişiminde bulunabilirler. Bu mal kaçırma eylemini hangi araçlar vasıtasıyla yaptığı tespit edilerek dava açılmalıdır.

Örneğin taraflardan birinin arabayı kaçırma olayını ele alırsak; bu durumda diğer eş, arabanın devrinin iptali için dava açabilir. Mal kaçırma yöntemleri ve mal kaçırma eyleminin yapıldığı dönemlere yönelik ayrı ayrı inceleme yapalım.

Boşanmada Aile Konutuna İlişkin Önlem

Boşanma öncesi en yaygın durum, boşanmadan önce satılan ev, araba ve mülk gibi varlıkların kaybedilmesidir. Boşanma davası açılmasının öncesinde eşlere satılan malları geri alma veya mal satışını engelleme imkânı tanınmaktadır. Bu imkanlardan biri de ortak konut satışının engellenmesi ile ilgilidir.

Öncelikle aile konutunun diğer diğer konutlardan neden farklı olduğunu belirtmekte fayda var; aile konutunun yokluğunda eşin ve çocukların barınma hakkı zedelenir. Bu riski önlemek için öncelik, tarafların birlikte yaşadığı evin diğer eşin rızası olmadan satılmasını engellemeyi amaçlayan ” aile konutu şerhi” uygulamasıdır. Aile konutu şerhi; eşlerin aile konutu olarak kullandıkları konut üzerindeki tasarruflarını sınırlayan, konutun eşlerin ortak rızası olmaksızın satılmasını veya kiralanmasını engelleyen, bu amaçlarla tapuya konulan yasal engelleyicidir.

Tapudaki aile konutu şerh kayıtlarına göre eşler konut üzerinde artık birlikte söz sahibi olacaklardır. Artık konut, her iki eşin de rızası olmadan kiralanamaz veya satılamaz. Aile konutu şerhinin tesis edilebilmesi için diğer eşin rızası aranmaz.

Aile Konutu Şerhi Konulması İçin Gerekli Evraklar

Eşlerden biri;

  • Evlilik cüzdanı,
  • Mahalle muhtarından temin edilecek aile konutu belgesi
  • Başvuran eşe ait vukuatlı nüfus kayıt örneği
  • TC kimlik kartı

ile taşınmazın bulunduğu yer tapu dairesine giderek aile konutu şerhinin tescilini talep edebilirsiniz.

Öte yandan, mal kaçırma amacıyla satılan bir aile konutunun, aile konutu şerhi tescil edilmemiş olsa dahi geri alınması mümkündür. Aile konutu şerhi koyulmamasına rağmen tasarrufta bulunulan taşınmaza yönelik “tapu iptali ve tescili davası” açılması gündeme gelebilir.

Boşanmada Muvazaalı Mal Devri İşlemlerine İlişkin Önlem 

Eşler, tasarruf işleminin genel hükümler çerçevesinde mal kaçırma kastıyla yapıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline ilişkin dava açabilirler. Bu tür işlemlere muvazaalı işlemler denir. Kısaca muvazaa, üçüncü şahısları yapılmak istenenden farklı bir hukuki ilişki tesis ederek aldatmaktır. (Bu hukuki işlem sadece görünürdeki işlemdir, taraflar arasında hiçbir hukuki sonuç doğurmaz)

Mal kaçırma amacıyla muvazaalı işlem ile aldatılan üçüncü kişi diğer eştir. Yani burada eşin gerçek amacı diğer eşten mal kaçırmaktır. Ancak hukuki işlemin tarafı ile anlaşarak işlemin satış gibi gösterilmesi sağlanmıştır. Bu hallerde, mal kaçırma saikiyle yapılan görünürdeki satış işleminin iptal edilmesi mümkündür. Ancak bu durumda karşı tarafın hukuki menfaatinin ve hilesinin ispat edilmesi gerekir; Muzavaanın varlığını iddia eden kişi, bunu ispat edebilmelidir.

Boşanma Davası Sırasında Mal Kaçırma Nasıl Önlenir?

Sadece boşanma davası açılmış olması eşlerin birbirlerinden mal kaçırmalarına engel değildir. Bu durumda mal rejiminin tasfiyesi davası ikame edilmesi gerekmektedir. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte açılır. Ayrıca boşanma davası açarken mal rejiminin tasfiyesi davası açılabilir ancak bu durumda boşanma hakimi bu iki davayı birbirinden ayırır.

Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasından kaynaklı olarak bekletici mesele yapılır. Kısacası hakim mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın boşanma davası sonuçlanıncaya kadar bekletilmesine karar verir. Bu tedbir, mal paylaşımına kadar eşlerden birinin malı kaçırmasını önlemektedir.

Boşanmadan 1 Yıl Önce Satılan Mallar İle İlgili Önlemler

Boşanma davasının ikame edilmesinden önceki 1 yıl içinde eşlerden birinin üçüncü bir kişi lehine yaptığı olağandışı karşılıksız kazandırmalar, malvarlığının tasfiyesi sırasında mevcut malvarlığına dahil edilerek tasfiye edilir. Çünkü bu olağandışı karşılıksız kazandırmalar , diğer eşten mal kaçırmak kastıyla yapılmış mal sayılır.

Boşanmada Hangi Mallar Paylaşılmaz

Eşler evlilik süresince mal rejimine ilişkin bir sözleşme akdetmemiş ise, boşanma halinde eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. (2002 yılı öncesi hariç).

Bu rejime göre eşlerin evlilikleri sırasında edindikleri mallar boşanma sırasında ikiye bölünür. Ancak, kişisel eşyalar bu paylaştırma sürecinin bir parçası değildir. Kişisel malların neler olduğu TMK 220’de hüküm altına alınmıştır.

Kişisel mallar şunlardır:

  1. Diğer eşin kişisel kullanımına yönelik eşyalar (makyaj malzemeleri, tıraş makinesi, giysi)
  2. Mal rejiminin başlangıcında bir eşe ait mal veya eşin daha sonra miras yoluyla veya başka bir şekilde karşılıksız kazandırma yoluyla edindiği mal varlıkları (eşlerden birine ailesinden miras kalan mal)
  3. Manevi tazminat alacakları (örneğin, eşlerden birinin kişisel bir haksız fiilden kaynaklanan manevi zararı telafi etmek için aldığı manevi tazminatlar)
  4. Kişisel mal yerine geçen değerler (örneğin, eşlerden birine miras kalan bir evi satarak araba alırsa, o araba artık kişisel niteliğindedir.)

Yukarıda saydığımız bu mal varlıkları boşanmada tasfiyeye girmeyecektir. Bu nedenle diğer eş hak iddia edemeyecektir.

Boşanma Davası Açmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil Midir?

Genel bir kural olarak, boşanma davası açıldığı anda eşlerin mevcut malları paylaşıma tabidir. Başka bir deyişle, eşler boşanma davası açtığında malları (kişisel malları hariç) yarı yarıya paylaşım yapılarak bölünür. Ancak taraflar çeşitli sebeplerle mal varlığını diğer eşe bırakmak istememekte ve bu nedenle mal kaçırma eyleminde bulunabilirler.

Kanun koyucu, mal kaçırma halinde diğer eşin mağduriyetini ortadan kaldırmak için çeşitli yollar düzenlemiştir: tasarrufun iptali davası, muvazaalı işlemin iptali davası, tapuya şerh düşülmesi bu yollardan bazılarıdır. Kendisinden mal kaçırıldığını düşünen taraf, mal kaçırma saikiyle yapılan işlemleri ve mal kaçırma amacını ispat ederek bu mallarında tasfiyede dikkate alınmasını sağlayabilir.

Boşanmadan önceki 1 yıllık süre içinde diğer eş tarafından yapılan olağandışı karşılıksız kazandırmalar da tasfiye de dikkate alınmalıdır.

Eşten Mal Kaçırma Davasında Zamanaşımı

Aile konutu şerhini koydurmak için herhangi bir zaman sınırı yoktur. Her an konulabilir. Aile konutu şerhi konulmadığı zamanlarda eşin rızası olmadan satış yapılması durumunda ve diğer durumlarda tapu iptal ve tescil davası açmak için herhangi bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Bu dava da her zaman açılabilir çünkü bu dava ayni hakka dayanmaktadır.

Boşanma davasının her aşamasında mal paylaşımı davası açarak ihtiyati tedbir talebinde bulunulabilir. Tedbir talebi için de bir süre sınırı yoktur. Çok acil durumlarda önce ihtiyati tedbir kararı alınıp sonra dava açılabilir. Bu durumda 15 gün içinde dava açılmalıdır, aksi takdirde ihtiyati tedbir kalkar. Boşanmadan sonra mal paylaşımı davası açmak için 10 yıllık hak düşürücü süre vardır.

Mal Paylaşımı Davası Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Boşanma halinde malın eşler arasında paylaştırılması davasından sorumlu olan aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, boşanma davasına bakmaya yetkili yer mahkemedir.

Boşanmada Mal Kaçırma Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yukarıda önemli detaylara ve boşanmada mal kaçırmanın nasıl önleneceğine dair sıkça sorulan soruların cevaplarına yer verdik. Ancak, sorunun çoğu zaman bundan ibaret olmadığına dikkat edilmelidir.

Bu nedenle yargılamadan önce ciddi bir hukuki değerlendirme yapılmalı ve hak arama ihtiyacı göz önünde bulundurularak sürecin uygulanmasına geçilmelidir.

Boşanma davası sürecinin en etkili şekilde yürütülebilmesi için adli sürece hakimiyeti olan bir boşanma avukatından destek almak fayda sağlayacaktır.  Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerini aile hukuku alanında vekil olarak temsil etmektedir. Ayrıca vatandaşlara hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Sitemizde yer alan avukata sor kısmından ofisimiz avukatları Av. Tolga ÇELİK ve Av. Nur BAŞTÜRK‘e  boşanma davasında mal kaçırma, boşanma öncesi mal kaçırma, eşten mal kaçırma cezası vb. hakkındaki sorularınızı sorularınızı yönlendirebilir ya da iletişim bilgileri kısmından kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…