Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Boşanırken Düğünde Takılan Altınlar Kimin?

Boşanma Davasında Düğünde Takılan Altınlar Kimin?

Ülkemizde gerçekleştirilen boşanma davalarında düğünde takılan altınlar kimin sorusu en çok gündeme gelen sorulardandır. Konuya ilişkin net bir kural söz konusu olmamakla birlikte Yargıtay içtihatlarına göre bir belirleme yapılması gerekmektedir.

Yargıtay içtihatları bu konuda büyük oranda karineler üzerinden kurulmuş ve genel anlamda kadını korumaya yönelik içtihatlar geliştirilmiştir. Ancak aksini ispat mümkündür. Boşanma aşamasında altınları talep eden taraf ispatını hukuka uygun olarak yapmalıdır. Dolayısıyla bu süreçte avukattan destek almak faydalı olacaktır. İstanbul boşanma avukatı ekibimiz Avukat Tolga Çelik ve Av. Nur Baştürk‘e avukata sor kısmından boşanma hukuku ile ilgili sorularınızı yöneltebilir ve danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Aynı zamanda Boşanma Davası Nasıl Açılır? , Anlaşmalı Boşanma Davası ve Yoksulluk Nafakası adlı makalelerimizi okumak için linke tıklayabilirsiniz.

Yargıtay’ın 04.03.2020 tarihli, 2017/1040 Esas 2020/240 Karar sayılı içtihadına göre düğünde takılan altınlar kimin sorusuna ilişkin kurallar şu şekildedir:

Geline Takılan Altınlar

Düğünde geline takılan altınlar ile ilgili şu şekilde bir kabul mevcuttur. Kadına düğün töreninde takılan her türlü ziynet eşyasının örneğin çeyrek altın, yarım altın, tam altın, bilezik, kolye, bileklik, takı seti vs. gibi takıların ve paranın kadına ait olduğu kabul edilmektedir.

Erkeğe Takılan Altınlar

Düğünde takılan değerler kural olarak kime takıldıysa ona aittir fakat erkeğe takılan ziynet eşyasından kadına özgü olanlardan örneğin bilezik, kolye, küpe vs. gibi takılar erkeğe takılsa dahi kadına ait olduğu kabul edilmektedir. Erkeğe takılan çeyrek altın, yarım altın, tam altın gibi takılar ve paralar ise “kadına özgü” olmadıklarından dolayı erkeğe ait olduğu kabul edilir. Erkeğe takılan her türlü takıdan kadına özgü nitelikte olmayanların kural olarak erkeğe ait olduğu kabul edilmektedir. Erkeğe takılan ziynet eşyaları kadına özgü nitelikte olsa bile erkek eş, söz konusu kadına özgü bu ziynet eşyalarının kadına ait olduğu konusunda yerel adet olmadığını ispatlaması halinde kadına özgü olan ziynet eşyaları da erkeğe verilir. Başka bir deyişle kadına özgülenen ziynet eşyaları ile ilgili:

  • Taraflar arasında aksine bir anlaşmanın bulunmaması
  • Bu konuda yerel bir adetin olmaması

evlilik sırasında takılan takıların kim tarafından hangi eşe takıldığının önemi olmamakla kadın eşe bağışlanmış kabul edilir. Artık kadın eşin kişisel malı niteliğindedir. Düğünde takılan ziynet eşyaları hem erkek hem kadın tarafından kullanılabilir. Ziynet eşyanın böyle bir eşya olması durumunda söz konusu ziynet eşyası münhasıran kadına ait olmadığından ötürü erkeğe ait olacaktır.

3-) Paylaşım Anlaşması Yapılması Hali: Taraflar düğünde takılan takıların, paraların ve ziynet eşyalarının nasıl pay edileceğine dair önceden bir anlaşma yapabilirler. Tarafların böyle bir paylaşım anlaşması oluşturmuş olması durumunda boşanırken altınların kimde kalacağı sorusu bu sözleşmeye göre cevap bulacaktır.

Düğünde Takılan Nakit Para Kime Aittir?

Ziynet eşyası davasında, kadın düğünde takılan bilezik, kolye, küpe ve çeyrek altın gibi altın türünde olan eşyaların iadesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Burada düğünde takılan nakit paranın kime ait olacağı sorusu akıllara gelmekte olup paranın ziynet eşyasının iadesi davasına konu edilip edilmeyeceği merak edilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yeni kararına göre erkek eşe takılan para kadına özgü olamayacağından erkeğin hakkı olacağı yönündedir.

Evlilik Birliği İçerisinde Alınan Altınlar Kime Aittir?

Takılan altınların haricinde taraflar evlilik birliği içerisinde birbirlerine hediye olarak altın aldılar ise bu altınlar kime aittir? Tarafların birikim yapmak amacıyla aldıkları altınlarda her iki tarafın da yasal hakları bulunmaktadır. Fakat bunun dışında erkek tarafından kadın eşe, kadın eş tarafından erkek eşe alınan altın veya takı bağışlanmış sayılacaktır. Bu nedenle eşler evlilik birliği içerisinde aldıkları hediye takı ve altınların iadesi maksadıyla dava açamazlar.

Yukarıda açıkladıklarımıza ek olarak her ne kadar evlilik birliği içerisinde alınan hediye takı ve altınların iadesi maksadıyla dava açılamazsa da bağışlanan hediyede bazı koşulların bulunması halinde bağışlamadan rücu davası açma hakkı bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 295. Maddesi ve devamında bağışlamadan rücu davasının açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine ağır bir suç işlemişse, bağışlayana veya ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa, yüklemeli bağışlamada yüklemeyi haklı sebep olmaksızın yerine getirmemişse dava açabilir. Fakat bağışlamadan rücu davası açarken hak düşürücü süreye dikkat etmek gerekmektedir. Bu süre, boşanmanın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıldır.

Çeyiz Eşyalarının İadesi Talep Edilebilir Mi?

Çeyiz eşyaları kişinin kişisel malıdır. Kişisel malların iadesi için boşanan eş, diğer eşten iade için talepte bulunabilir. Ancak bu durumda davayı açan eş, malların kendisine ait olduğunu ve o malların diğer eşte kaldığını ispat etmekle yükümlüdür.

Eşyaların aynen iade edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda ise eşyaların bedeli tazminat olarak istenebilmektedir.

Düğünde Takılan Takılar (Ziynet Eşyası) İçin Dava Nasıl Açılır?

Düğünde takılan takılar ile ilgili talepler tek başına ileri sürülebileceği gibi boşanma davası ile birlikte ileri sürülebilir. Altınların aynen iadesi veya iadenin mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda bedelin istenmesine ilişkin talepler boşanmanın eki niteliğinde değil, bağımsız bir taleptir. Bağımsız bir talep olmasından ötürü nispi harca tabidir. Ya da boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava açılarak da ilgili talepler ileri sürülebilir.

Düğünde takılan takılar ile ilgili açılan dava terditli dava şeklinde açılmalıdır. Davanın bu şekilde açılmasında davacı açısından yarar vardır. İade konusunda mümkünse düğünde takılan takılar için aynen iade talep edilebilir. Bunun mümkün olmaması durumunda takıların bedelinin ödenmesine karar verilmesi talep edilmelidir.

Düğünde Takılan Altınlar (Ziynet Eşyası) Mal Paylaşımı Davasına Dahil Edilir Mi?

Boşanırken altınların mal paylaşımı davalarına konu edilip edilmeyeceği de kişiler tarafından merak konusudur. Boşanan kişiler kendi kişisel mallarını paylaşım yapılmadan evvel geri alırlar. Diğer bir deyişle mal paylaşımı davalarında kişilerin kendi kişisel malları paylaşıma dahil edilemez. Düğünde takılan takılar kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla düğünde takılan altınlar boşanmada mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilemez. Ancak altınlar evlendikten sonra kazanılan para ile alınmışsa bu durumda altınlar edinilmiş mal olarak kabul edilecek ve edinilmiş mal olarak paylaştırılacaktır.

Düğünde takılan takıların evlilik birliği içindeki ortak ihtiyaçlara veya düğün masraflarına harcanabilir. Bu gibi nedenlerle düğünde takılan takıların elden çıkması halinde bile kadının boşanma halinde düğün takılarını erkek eşten talep hakkı vardır. Fakat kadın özgür iradesiyle düğün takılarını “iade edilememek” üzere eşine vermişse, artık takıları kocadan geri isteyemez. Erkek eşin, takıların iade edilmemek üzere kadın eş tarafından kendisine verildiğini kanıtlaması durumunda erkek eş bu eşyaları iadeden kurtulur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin  03.12.2019 tarihli 2019/2172 Esas. 2019/9627 Kararına göre Düğünde takılan ziynet eşyaları ve paralar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedirBu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.”

Altınlar Islah Yoluyla Talep Edilebilir Mi?

Altınların iadesini isteyen eş boşanma davası ile birlikte altınları talep etmek istemesi halinde bu talebini boşanma dava dilekçesinde belirtilmelidir. Kişi boşanma davasındaki dilekçesinde altınlara ilişkin bir talepte bulunmadıysa daha sonradan ıslah dilekçesi vererek altınların iadesine ilişkin yeni bir talepte bulunamaz. Böyle bir durumun mevcudiyetinde ıslah yapmak yerine ziynet eşyaları için ek dava açmalı ve açılan ek davayı boşanma davası ile birleştirilmesi talep edilmelidir.

Düğünde Takılan Altınlar İspatı Sorunu

Düğünde takılan altınlar için açılan iadeye ilişkin davalarda önemli olan ispattır. Davayı açan davacı, iddiasını ispatlayamadığı vakit davası reddedilecektir. Dolayısıyla dava açmadan önce davaya iyi hazırlanmalı ve deliller noktasında titiz davranılmalıdır. Delil ispatı olmadığı vakit dava reddedilecek olup  davacının bir daha aynı konuya ilişkin dava açma hakkı bulunmayacaktır. Ziynet eşyasının iadesine dair açılan davada davacı düğünde takılan altınların davacı koca tarafından alındığını ve kendisinde olmadığını ispatlamakla yükümlüdür. Düğünde takılan altınların kendisinde olmadığını ve kendisinden alındığını ispatlayamadığı vakit davası reddedilecektir.

Davacı kadın altınlarının kendisinde olmadığını ya da davalı ya da davalının ailesi tarafından kendisinden alındığını tanık, fotoğraf, mesaj, ses kaydı gibi birçok delil ile ispatı mümkündür. Tanık davalı tarafından davacı kadının elinden altınları aldığını görür ve mahkemede bu durumu beyan ederse ispat gerçekleşmiş olacaktır. Zira tanık beyanlarında anlatıma dayalı olarak beyanda bulunulması ispatlanmış sayılmamaktadır. Tanık beyanlarında davacıdan ya da davalıdan duyulanların anlatılması, bir sohbet içerisinde başkalarından duyulanların anlatılması ispat sayılmamaktadır.

Davalı da altınların kendisinde olmadığını, davacı da olduğunu iddia etmekte ise ispatlamakla yükümlüdür. Yani davada kendi lehine bir durum çıkarmak isteyen taraf ve kendi yararına hakkını savunan kişi iddia etmiş olduğu olayları ispat etmelidir. Aksi halde iddiası ispatlanamadığından davayı kazanma olasılığı da kalmayacaktır. Hataya düşülerek hak kaybına uğranılmaması için uzman bir boşanma avukatından destek alınmalıdır.

Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları) İadesi Davasında Bilirkişi Raporu

Düğünde takılan altınlara ilişkin talepte bulunan ya da talepte bulunacak olan kişilerin merak ettiği konulardan birisi de bilirkişi raporudur. Tarafların merak ettiği husus burada düğünde takılan altınların miktarının nasıl kanıtlanacağı ve hesaplamasının kim tarafından yapılacağıdır. Davacı taraf düğünde takılan altınların dava açılırken cins, miktar ve değerini de belirtmektedir. Fakat belirtilen cins, miktar ve değerler bakımından bu altınların kanıtlanması kolay olmamaktadır. Takılan altınların değeri, cinsi miktarı nasıl kanıtlanacaktır?

Düğünde takılan ziynet eşyaları bilirkişi tarafından hesaplanacaktır. Dava dilekçesinin ekinde davacı, düğün CD’sini sunmalıdır. Düğün CD’si bulunmuyor ise düğünde çekinilen fotoğrafları sunmalıdır. Bilirkişi dosyaya sunulan belgeler doğrultusunda hesaplama yapacaktır. Altınların hesaplamasında uzman olan bilirkişi öncelikle düğünde taraflara ne kadar altın takıldığı, bu takılan altınların cinsi, değeri ve miktarının ne olduğu raporda detaylandırılacaktır. Bilirkişi, düğünde takılan altınların miktarı ve cinsini sıraladıktan sonra değerinin hesaplamasını yapacaktır. Bilirkişi raporunda, altınların değeri bakımından dava açılış tarihi dikkate alınacaktır.

Düğünde Takılan Altınlar İle Araç Veya Ev Alınması

Yukarıda da izah ettiğimiz üzere düğünde takılan altınlar kadının hakkıdır. Ancak kadın ile eş arasında yapılan bir anlaşma ile düğün takıları ile araç ya da ev alındıysa kadın bu durumda altınların aynen iadesi talepli dava açamayacaktır. Böyle bir durumun mevcudiyeti halinde altınların değeri ve alınan malın değeri detaylı incelenmelidir.

Düğünde takılan ziynet eşyaları ile araç alınmış ve araç değerinin bir kısmı ödenmiş ise ve araç da kadının üzerine kayıtlı ise bu durumda kadının ziynet eşyasına dair iade talebinde bulunmaya hakkı olmayacaktır. Bu durumda erkek eş, kadın üzerine kayıtlı araçtan mal paylaşımına dair hak talep edebilecektir. Erkek eş mal paylaşımına dair talepte bulunabilecek fakat bu durumda ziynet eşyasına dair talepte bulunamayacaktır. Bu örneğimizde araç değeri üzerinden ziynet eşyasının değeri düşülecek ve geriye kalan değer taraflar arasında paylaştırılacaktır. Bu konuyu daha detaylı olarak anlattığımız “Ziynet Eşyaları İle Araba Alınması” adlı makalemizi okuyabilirsiniz. 

Düğün Masrafları Veya Evin Giderleri İçin Harcanan Düğün Takılarının İadesi Gerekir Mi?

Düğün takılarının; düğün masrafları, ortak konutun giderleri, ev, araba alımı veya erkeğin borçları için kullanılması mümkündür. Bu tür durumlarda kadının düğün takılarını iade alıp alamayacağı önemli bir sorundur. Burada belirleyici olan husus, düğün takılarının iade edilmek üzere verilip verilmediğidir. Yargıtay içtihatlarına göre kadının, ziynet eşyalarını geri iade almak koşuluyla verdiği kabul edilir. Bu sebeple bu tür durumlarda erkek, kadın tarafından kendisine verilen ziynet eşyalarının geri ödenmek koşuluyla verilmediğini ispat etmek zorundadır. Aksi durumda erkek, düğün takılarını iade etmekle mükellef olacaktır.

Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları) Dava Açma/Zamanaşımı Süresi Nedir?

Düğünde takılan ziynetlerin davalı eşin zilyetliğinde bulunabilir yani dava sırasında düğün takılarının mevcut olabilir. Böyle bir durumda altınların aynen iadesi için açılan davaya “istihkak davası” denilmektedir. Altınların kendisine ait olduğunu iddia eden davacı istihkak davası açarak altınların aynen iadesi talebinde bulunabilir. Ziynet eşyasının aynen iadesine ilişkin istihkak davası açılması herhangi bir zamanaşımı süresine tabi olmayıp dava her zaman açılabilir.

Fakat dava açıldığı sırada düğün takılarının iadesi ile ilgili aynen iadesi mümkün olmayabilir ya da altınlar satılmış olabilir. Böyle bir durumda davacı eş, altınlar mevcut olmadığı için bedel iadesini talep edebilir. Bu dava tazminat davası niteliğinde kabul edilir. Bedelin ödenmesi talebi tazminat davası niteliğine tabi olduğundan 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ziynet eşyalarının bedelinin talep edilmesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi başlama zamanı boşanma davasının kesinleşmesinden itibarendir.

Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Ziynet eşyasına dair iade talebinde bulunacak olan davacı hangi mahkemede dava açacağını bilerek hareket etmelidir. Davacı görevli ve yetkili olmayan mahkemede dava açarsa bu durum zaman kaybına yol açmakta olup dava sürecini uzatmaktadır.

Ziynet eşyası iadesi talebine dair davalarda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakabilecektir. Ziynet eşyası iadesi talebinde yer yönünden yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. 

Düğünde Takılan Altınlar (Ziynet Eşyası) Davasında Harç Oranı Nedir?

Düğünde takılan altınların iadesine ilişkin açılacak olan davalarda harç, nispi harçtır. Dolayısıyla dava harcı davaya konu edilen altınların değeri üzerinden hesaplanacaktır. Bu harç ziynet değerleri üzerinden binde 68,31 üzerinden hesaplanacaktır.

Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) İadesi Davasında Faiz

Düğün takılarının iadesi amacıyla açılan davalarda faiz talebinde bulunulabilir. Ancak davacı tarafın ziynet eşyasının iadesi talebinde faiz talebinde bulunması gerekmektedir. Talep olmadan mahkeme faize hükmetmeyecektir. Faiz olarak ise yasal faiz uygulanacaktır. Yasal faiz, dava tarihinden itibaren olmak üzere işleyecektir.

Ziynet Eşyası Davalarında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Makalemizi kaleme alırken boşanma davası süreci seyrederken düğünde takılan altınlar kimde kalır sorusuna cevap aradık ve Yargıtay’ın içtihatları doğrultusunda açıklamalarda bulunduk. Ancak belirtmek de fayda var ki anlattığımız hususlar genel nitelikli bilgiler olup her somut olayda farklı değerlendirmeler yapılması gerekmektedir.

Yargıtay’ın kabul ettiği bazı karineler mevcuttur ve her somut olayda bu karinelerin özenle değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yukarıda izahatını yaptığımız nedenlerle altınların aynen veya nakden geri istenmesi talebiyle veya altınların geri verilmesi için tarafınıza dava açılması halinde boşanma avukatı desteği alarak süreci takip etmenizde yarar vardır.

Mecidiyeköy’de Aile Hukuku Avukatı olarak kurulan ve faaliyet gösteren Çelik & Baştürk hukuk ve danışmanlık ofisi evlenme, boşanma, nafaka, velayet, eşler arasındaki mal rejimleri ve mal rejiminin tasfiyesi, soy bağı kurulması, aile malları ve vesayet gibi konularda müvekkillerine danışmanlık, müzakere ve dava takibi hizmetleri sunmaktadır.

Düğünde Takılan Takılar Yargıtay Kararları 

Anlaşmalı Boşanma Davasında Ziynet Eşyaları 

“… Davalı erkek istinafında, anlaşmalı boşanma protokolünde ziynetlere yer verilmemiş ise de, kadının başkaca hak ve alacağının olmadığını açıkça beyan ettiğini, bu nedenle ziynet davasının reddi gerektiğini, katılma yolu ile kadın istinafında, anlaşmalı boşanmadan önce davalı erkeğin sözlü olarak ziynetlerini vereceğini söylediğini ancak vermediğini, ayrıca bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, tam kabul kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Anlaşmalı boşanma kararına ve protokole bakıldığında, ziynetler konusunda iki tarafın da beyanının olmadığı, bu nedenle ziynetler konusunda verilmiş bir karar olmadığı görülmekle ziynet yönünden esastan inceleme yapılmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur…”(Sakarya BAM 2. HD., 13.02.2020 Tarihli, 13.02.2020 Tarihli Ve 2019/1116 Esas 2020/148 Karar Sayılı İlamı)

Kadının Evden Ayrılırken Ziynet Eşyalarını Yanında Götürmesi Mümkündür

“… Davacı, boşanma davasındaki beyanında da “… boşanmanın mali ve sosyal sonuçları ile fer’i hükümleri hakkında düzenlemiş olduğumuz protokolü tekrarlayarak  boşanmalarına ve bu protokolün tasdikine karar verilmesini talep ettiğini, protokolün 4. maddesindeki 30.000 TL’lik tazminatı vekilinin aldığını, kendisine vereceğini, evden çeyiz eşyalarını aldığını, başkaca eşya talebi olmadığını…” beyan etmiştir. O halde mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri, özellikle davacının boşanma davasındaki beyanı ve boşanma protokolü hükümlerine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” (Yargıtay 3. HD., 06.04.2017 Tarih, 2015/19491 E., 2017/4875 K.)

Bu Yargıtay kararına konu olan olayda protokolde ziynet eşyalarına ilişkin herhangi bir beyan bulunmamakta, maddi tazminat olarak 30.000 TL ödeneceğine dair beyan yer almaktadır. Fakat, davacı kadın evden çeyiz eşyalarını aldığını, başka eşya talebi olmadığını duruşmada beyan etmiştir. Yargıtay kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını götürmesinin mümkün olduğunu özellikle boşanma davasındaki beyanın da bu yönde olduğu  gerekçesi ile davanın reddedilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulmuştur.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…