Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Araç Değer Kaybı Zamanaşımı

Araç Değer Kaybı Zamanaşımı

Motorlu araç kazaları sonrasında, kazaya karışan araçlarda meydana gelen maddi zararlar yalnızca onarım masrafları ile sınırlı değildir. Onarılan aracın piyasa değeri de düşebilir ve bu değer kaybı, araç sahibine maddi zarar olarak yansır. Bu zararların karşılanması için açılan araç değer kaybı davaları, Türk hukukunda önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, bu tür tazminat taleplerinin zamanında ileri sürülebilmesi için  zamanaşımı sürelerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu yazıda, araç değer kaybı zamanaşımı süresi, zamanaşımının hukuki niteliği, kesilme sebepleri ve dava süreçleri detaylı olarak ele alınacaktır.

Zamanaşımı Nedir?

Zamanaşımı, borç doğuran, değiştiren ya da ortadan kaldıran bir hukuki işlem değildir; mevcut bir hakkın talep edilmesini engelleyen bir savunma aracıdır. Türk Borçlar Kanunu’na göre (TBK), zamanaşımı borcu sona erdiren nedenlerden biri olarak kabul edilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, zamanaşımına uğramış bir borcun hukuken “eksik borç” haline geldiğidir. Bu tür borçlar ifa edilebilir nitelikte olsa da alacaklı tarafından dava yolu ile talep edilemez.

Zamanaşımı, maddi hukuk açısından bir “defi” olarak kabul edilirken, usul hukuku açısından bir savunma aracı olarak değerlendirilir. Bir diğer deyişle, zamanaşımı defi ileri sürülmediği sürece mahkeme hakimi tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz. Davalı tarafın zamanaşımı defi hakkını, davaya cevap süresi içerisinde ileri sürmesi zorunludur. Ancak savunmanın genişletilmesi yasağı başladıktan sonra, zamanaşımı defi yalnızca davacının açık muvafakati ile ileri sürülebilir.

Araç Değer Kaybı Zamanaşımı Süresi Nedir?

Araç değer kaybı davalarında zamanaşımı, Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ile düzenlenen genel tazminat davalarındaki zamanaşımı sürelerine tabidir. Özellikle Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 109. maddesi, trafik kazalarından doğan maddi tazminat davalarına ilişkin özel zamanaşımı sürelerini düzenler. Araç değer kaybı taleplerine de bu hükümler uygulanmaktadır.

KTK madde 109 uyarınca, araç değer kaybı talepleri için üç tür zamanaşımı süresi öngörülmüştür:

  1. 2 Yıllık Zamanaşımı Süresi: Zarar gören kişi, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açmalıdır. Bu sürede dava açılmadığı takdirde, tazminat talebi zamanaşımına uğrayacaktır.
  2. 10 Yıllık Mutlak Zamanaşımı Süresi: Her durumda, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılmalıdır. Eğer 10 yıl dolmuşsa, zarar gören zarar ve sorumluyu sonradan öğrenmiş olsa bile tazminat talebinde bulunamaz.
  3. Olağanüstü Ceza Zamanaşımı Süresi: Eğer trafik kazası cezai bir fiilden kaynaklanmışsa, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) öngörülen daha uzun zamanaşımı süreleri uygulanır. Ceza zamanaşımı süresi daha uzun olduğu takdirde, bu süre aynı zamanda araç değer kaybı talepleri için de geçerli sayılır.

Araç Değer Kaybı Davalarında Zamanaşımının Kesilmesi

Zamanaşımının kesilmesi, borcun takip edilebilirliği açısından son derece önemlidir. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 154. maddesi, zamanaşımını kesen sebepler arasında dava açılmasını da sayar. Eğer zamanaşımı kesilirse, daha önce işleyen süre ortadan kalkar ve yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Örneğin, araç değer kaybı tazminatı için zarar gören kişi, sigorta şirketine başvuru yaptıktan sonra sigorta şirketi tarafından kısmi ödeme yapılmışsa, zamanaşımı kesilmiş kabul edilir. Bu durumda, ödeme tarihinden itibaren yeni bir 2 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar.

Ancak, delil tespiti yapılması zamanaşımını kesmez veya durdurmaz. Araç hasarının ve değer kaybının tespiti için yapılan delil tespiti kararı, zamanaşımı süresini etkilemez. Bu nedenle, yalnızca delil tespiti yaptırılması, zamanaşımının durduğu anlamına gelmez.

Araç Değer Kaybı Davasında Zamanaşımı Süresinin Dolması

Araç değer kaybı zamanaşımı süresinin dolması, davalı tarafın zamanaşımı def’ini ileri sürmesi halinde davanın reddedilmesine neden olur. Zarar gören kişi, zararı öğrendikten sonra 2 yıl içinde dava açmamışsa, ya da kazadan itibaren 10 yıl geçmişse, zamanaşımı def’i ile dava reddedilir.. Ayrıca, zarar cezai bir fiilden kaynaklanıyorsa ve TCK’da belirtilen zamanaşımı süresi daha uzun ise bu süre dikkate alınır.

Zarar görenin hak kaybına uğramaması için, zamanında hukuki işlem başlatması ve dava açması büyük önem taşır. Aksi takdirde, haklı bir talep zamanaşımı nedeniyle reddedilebilir.

Araç Değer Kaybı Zamanaşımı Sürelerine İlişkin Örnekler

  • Örnek 1: Bir trafik kazasında zarar gören araç sahibi, kazadan sonra aracındaki değer kaybını fark edip 6 ay içinde dava açarsa, bu dava zamanaşımı süresi içinde açıldığından geçerli olacaktır.
  • Örnek 2: Aynı kazadan zarar gören araç sahibi, kazadan 3 yıl sonra dava açarsa, davalı zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini talep edebilir. Bu durumda, dava zamanaşımına uğramış olur.
  • Örnek 3: Eğer trafik kazası cezayı gerektiren bir fiilden kaynaklanıyorsa ve ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olarak belirlenmişse, zarar gören bu süre içinde dava açabilir.

Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Araç değer kaybı zamanaşımı, tazminat davalarının zamanında açılması için hayati öneme sahiptir. 2 yıllık ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine dikkat edilmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından kritiktir. Ayrıca, zamanaşımının kesilmesi ve durma sebepleri dikkatle değerlendirilmeli, sigorta şirketleri ile yapılan yazışmalar zamanaşımı sürelerini etkileyebilir. Bu süreçte, hukuki danışmanlık almak, zamanaşımı süresine takılmadan doğru adımlar atılmasını sağlayacaktır.  Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, değer kaybı konusunda uzmanlaşmış ekibiyle, bu alanda etkili ve sonuç odaklı hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Trafik kazaları sonrası oluşan değer kayıplarının tazmini, hukuki açıdan karmaşık ve zaman alıcı bir süreç olabilir. Bu noktada, Çelik & Baştürk, müvekkillerinin haklarını koruyarak hızlı ve adil sonuçlar elde etmeyi hedeflemektedir. Av. Tolga Çelik ve Av. Nur Baştürk‘e değer kaybı hesaplaması hakkında detaylı bilgi almak veya sorularınızı yönlendirmek için “Avukata Soru Sor” kısmı veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

 

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…