Araç Değer Kaybı Davalarında Görevli Mahkeme
Araç değer kaybı davalarında görevli mahkeme hangi mahkemedir? Araç değer kaybı tazminat davaları, trafik kazaları sonucunda araçta meydana gelen maddi kayıpların telafisi amacıyla açılan davalardır. Bu davalar, haksız fiilden kaynaklanmasına rağmen, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında değerlendirilir. Bu sigorta, motorlu taşıtların sebep olduğu zararları karşılamak üzere düzenlenen zorunlu bir sigorta türüdür ve Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) yer alır.
TTK ve Ticari Dava Niteliği
Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereğince, iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, TTK’da düzenlenen tüm hususlar ticari dava niteliğindedir. Bu bağlamda, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası da ticari bir işlem olarak kabul edilir ve bu sigorta kapsamındaki davalar da ticari dava olarak değerlendirilir.
Araç değer kaybı tazminat talepleri, esasen trafik kazalarına dayalı haksız fiil sebebiyle doğsa da, sigorta şirketine karşı açılan bu tür davalar Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlendiğinden ticari dava niteliğindedir. Bu noktada, sigorta ettiren ya da zarar gören üçüncü kişilerin, sigorta şirketine karşı açacakları araç değer kaybı davaları, ticari dava statüsündedir.
Ticari Davalarda Görevli Mahkemeler
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesi gereğince, ticari davalara bakmakla görevli mahkemeler, Asliye Ticaret Mahkemeleri’dir. Eğer bulunduğunuz ilde Asliye Ticaret Mahkemesi yoksa, bu mahkemelerin görevine giren davalar Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülmektedir.
Adli Yargı Alanı ve Haksız Fiil
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na dayalı davalar, sigorta şirketine karşı açıldığından, adli yargı içinde görülür. Sigorta ettirenin ya da zarar görenin ticaret mahkemelerine başvurarak, haksız fiilden kaynaklanan zararları talep edebilmesi mümkündür. Haksız fiil sebebiyle açılan bu tür davalar sigorta hukukuna dayandığı için ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır.
İş Mahkemeleri ve Araç Değer Kaybı Tazminatı
5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi, işçi-işveren arasındaki hukuki uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde çözümleneceğini belirtir. Özellikle İş Kanunu’na tabi çalışanlar ile işverenler arasındaki anlaşmazlıklar, iş mahkemelerinin yetki alanına girer. Bu durum, iş sözleşmesine dayanan ya da iş mevzuatından kaynaklanan hak iddiaları söz konusu olduğunda geçerlidir.
İşveren tarafından sağlanan veya işyerinden sayılan motorlu araçların karıştığı kazalar, birçok durumda trafik iş kazası olarak değerlendirilir. Bu tür olaylar, hem çalışanlar hem de işverenler için önemli hukuki sonuçlar doğurabilir. Özellikle araç kullanımı işin bir parçasıysa, işçinin iş sırasında yaptığı bir trafik kazası, işverenin hak ve sorumluluklarını doğrudan etkiler.
İşverenin Sorumluluğu ve İş Kazası Kapsamında Motorlu Araç Kazaları
Bir işçi, işverenin sağladığı ya da iş yerinin bir parçası sayılan bir motorlu araçla maddi hasarlı bir kazaya karıştığında, bu kaza iş kazası olarak değerlendirilebilir. İşverenin, işçisine karşı hak iddialarında bulunabileceği durumlardan biri, aracın değer kaybına uğramasıdır. Araç kazaları sonrasında araçlar değer kaybedebilir ve bu, işveren açısından maddi bir kayıptır. İşveren, bu kayıpları tazmin etmek amacıyla araç değer kaybı tazminatı davası açabilir.
Ancak burada kritik olan nokta, bu davaların hangi mahkemede açılacağıdır. 5521 sayılı Kanun gereğince, işçi ve işveren arasındaki tüm hak iddialarından doğan ihtilafların çözüm yeri iş mahkemeleridir. Yani, işveren, işçinin kullandığı motorlu araçla meydana gelen bir kazada, aracın değer kaybı nedeniyle işçiye karşı tazminat talebinde bulunmak isterse, bu davayı iş mahkemesinde açmalıdır.
Araç Değer Kaybı Tazminat Davasında İşverenin Talepleri
İşverenin araç değer kaybı tazminatı davası açma sürecinde dikkat etmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır:
Araç Değer Kaybı Hesaplaması: Kaza sonrası aracın piyasa değeri ile kazadan önceki değeri arasındaki fark hesaplanır. Bu fark, araç değer kaybını oluşturur. İşveren, işçisinin sebep olduğu bu kaybı talep edebilir.
İş Mahkemelerinin Yetkisi: İşverenin araç sürücüsü olan işçiye karşı açacağı bu tazminat davası, iş mahkemelerinde görülmelidir. Zira bu dava, iş sözleşmesine dayanan bir hak talebi niteliğindedir ve iş hukukunun kapsamına girer.
İşçinin Sorumluluğu: İşçinin kusurlu olduğu bir kazada, işveren bu kusur oranında tazminat talebinde bulunabilir. Ancak, işçinin kastı veya ihmal derecesi, tazminat miktarını etkileyebilir.
Araç Değer Kaybı Davalarında Görevli Mahkeme Sonuç
Araç değer kaybı tazminat talepleri, ticari dava niteliğinde olduğundan, Asliye Ticaret Mahkemeleri görev alanına girer. Sigorta ettiren veya zarar gören üçüncü kişilerin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na dayalı tazminat taleplerinde sigorta şirketine karşı dava açarken, bu davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu tür davaların doğru bir şekilde yönlendirilmesi, hak kaybının önüne geçilmesi için oldukça önemlidir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, araç değer kaybı konusunda uzmanlaşmış ekibiyle, bu alanda etkili ve sonuç odaklı hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Trafik kazaları sonrası oluşan araç değer kaybı bedeli hukuki açıdan karmaşık ve zaman alıcı bir süreç olabilir. Bu noktada, Çelik & Baştürk, müvekkillerinin haklarını koruyarak hızlı ve adil sonuçlar elde etmeyi hedeflemektedir. Av. Tolga Çelik ve Av. Nur Baştürk‘e araç değer kaybı bedeli hesaplaması hakkında detaylı bilgi almak veya sorularınızı yönlendirmek için “Avukata Soru Sor” kısmı veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
