Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi

İçindekiler

Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi

Bu makalemizde anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi hakkında bilgiler sunacağız. Evlilik birliği içerisinde tarafların mutabakatıyla başlayan bir süreç olan anlaşmalı boşanma, daha sonra tarafların anlaşamaması sonucunda çekişmeli boşanmaya dönüşebilir. Anlaşmalı boşanma süreci genellikle evlilik bitiminde uzlaşma ve huzur sağlayan bir seçenek olarak kabul edilir. Ancak, zamanla değişen koşullar, çeşitli nedenlerle tarafların anlaşmazlığa düşmesine yol açabilir. Bu durumda, boşanma süreci çekişmeli bir hal alabilir ve taraflar arasında çeşitli hukuki ihtilaflar ortaya çıkabilir. Bu durumda, tarafların anlaşmazlıklarını çözmek için mahkemeye başvurması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma sürecindeki anlaşmazlıkların artması veya yeni anlaşmazlıkların ortaya çıkması durumunda, boşanma davasının çekişmeli bir şekilde devam etmesi gerekebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşür Mü?

Eşler, boşanma davasını anlaşmalı veya çekişmeli olarak açabilirler. Eşler, boşanma ve boşanmanın sonuçları konusunda uzlaşırlarsa, anlaşmalı boşanma davası açarak tek celsede boşanabilirler. Ancak, anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra, uzlaşılan konularda anlaşmazlık çıkarsa, bu davayı çekişmeli boşanma davasına dönüştürebilirler.

Açılan anlaşmalı boşanma davasında anlaşamadıklarını ve anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilen hususları kabul etmediklerini beyan eden tarafların, anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Hakim, dava açan tarafa delillerini ve boşanmaya sebep olan olayları bildirmesi için süre verir. Bu süre içerisinde davacı taraf, detaylı bir boşanma dilekçesiyle beraber davanın diğer unsurlarını da tamamlar.

Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı boşanma sürecini öğrenmeden önce, anlaşmalı boşanma nasıl gerçekleşir ve hangi şartlara bağlıdır gibi konuların incelenmesi gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma için gereken koşullar yasada şu şekilde belirtilmiştir:

  • Evlilik birliğinin nikah tarihinden itibaren en az 1 yıl sürmüş olması,
  • Eşlerin birlikte boşanma davası açması veya birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi,
  • Hakimin tarafları duruşmada bizzat dinlemesi ve açık rızalarını alması,
  • Hakimin tarafların anlaşma sağladığı boşanma protokolünü mali konular ve çocuklarla ilgili düzenlemeler açısından uygun bulması gerekmektedir.

Boşanma protokolü oluşturulurken, tarafların anlaşmalı boşanma şartlarına dikkatle göz atması gerekmektedir.

Evlilik Birliği Nikah Tarihinden İtibaren En Az 1 Yıl Sürmüş Olmalıdır

Eşler, anlaşmalı boşanma için başvurabilmek için evlenme tarihinden en az bir yıl geçmiş olmalıdır. Hâkim bu süreyi ilk aşamada değerlendirecektir ve evliliğin bir yıldan daha kısa sürede sonlandırılması durumunda dava reddedilecektir.

Bu bağlamda önemli olan nokta, bir yıllık sürenin başlangıç tarihidir. Eşlerin resmi nikah tarihleri bu sürenin belirlenmesinde temel alınır. Dolayısıyla toplumda yaygın olan ancak resmi nikah öncesi yapılan “imam nikahlı” dönem, bu sürenin içine dahil edilmeyecektir.

Eşlerin Birlikte Boşanma Davası Açması Ya Da Birinin Açtığı Davayı Diğerinin Kabul Etmesi

Eşler, evlilik birliğinin kurulmasından itibaren en az bir yıl geçtikten sonra ortak bir şekilde mahkemeye başvurarak boşanma isteklerini belirtebilirler. Ayrıca, eşlerin vekilleri aracılığıyla da mahkemeye başvurması mümkündür. Ancak her durumda, tarafların boşanma anlaşması hazırlayıp, boşanma kararı ve mali durum ile çocukların durumu konusunda anlaşmaları gerekmektedir. Ayrıca, anlaşmanın mahkemeye sunulmasını takiben gerçekleşecek duruşmada eşlerin bizzat katılarak boşanma ve diğer konularda anlaştıklarını mahkeme huzurunda beyan etmeleri gerekmektedir. Bu süreçler bütün olarak değerlendirilir. Yani eşlerin boşanma konusunda anlaşmaları ve hatta boşanma protokolü hazırlamaları kesin olarak boşanacakları anlamına gelmez. Tam tersine, her iki eşin de boşanma iradesini hâkimin huzurunda tereddütsüz bir şekilde belirtmeden

İkinci bir yöntem, boşanma durumunda eşlerden birinin mahkemeye başvurarak diğer eşin davayı kabul etmesidir. Davalı eşin kabul beyanı, davanın başlangıcında veya yasal cevap süresi içinde gerçekleştirilmek zorunda değildir; davanın herhangi bir aşamasında yapılabilir. Bu yöntemle, çekişmeli bir boşanma davası anlaşmalı boşanmaya dönüştürülebilir. Böylece, boşanma kararının daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde alınması sağlanabilir. Bu şekilde taraflar arasındaki anlaşmazlık giderilir ve boşanma süreci daha düzenli bir şekilde ilerler. Bu da kararın hemen alınmasına olanak tanır. Bu durum, hem tarafların zaman ve enerji kaybını önler hem de adli sürecin daha verimli ve hızlı yürütülmesini sağlar. Bu nedenle, boşanma davasında taraflar arasında anlaşmanın önemi büyüktür.

Hakimin Tarafları Duruşmada Bizzat Dinlemesi ve Açık Rızalarının Alınması

Anlaşmalı boşanma sürecinde, tarafların birlikte ve aynı anda duruşmada bulunması gerekmektedir. Bu gereklilik, hakimin tarafların iradelerini özgürce ifade edip etmediklerini denetlemesi açısından önemlidir. Ancak, anlaşmalı boşanma davasında tarafların dinlenebilmesi için SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) kullanılabilir. Hakim, tarafların imzalı beyanlarını kendilerine okuyarak tutanağı imzalatır. Eğer beyanlar okunmamışsa veya taraflardan biri imzalamaktan kaçınıyorsa, anlaşmalı boşanma başvurusu reddedilir ve dava çekişmeli bir boşanmaya dönüşebilir. İmzadan kaçınıldığı durumda, bu durum kesinlikle tutanağa geçirilmelidir.

Hakimin Tarafların Anlaşma Sağladığı Boşanma Protokolünü Mali Konular Ve Çocuklarla İlgili Düzenlemeler Açısından Uygun Bulması

Hâkim, her davanın başlangıcında, tarafların boşanma isteklerini özgürce ifade ettiklerine dair bir kanaate varmakla yükümlüdür. Eğer bu konuda herhangi bir kuşku yoksa, bir sonraki adım olarak boşanma anlaşmasının tüm detaylarıyla hâkim tarafından uygun bulunması gerekmektedir. Boşanmanın gerçekleşmesi, hakimin boşanma anlaşmasını onaylaması gerekliliğine bağlıdır; çünkü hâkimin anlaşmayı değerlendirmesi beklenir. Söz gelimi anlaşmada tarafların çocuğun velayeti konusunda mutabık kalmış olmalarına rağmen, eğer bu anlaşma çocuğun yüksek menfaatine uygun değilse, hâkimin anlaşmayı o şekliyle onaylamama yetkisi bulunmaktadır.Bu durumda, mahkeme çocuğun sağlığı, güvenliği, eğitimi ve gelişimi gibi faktörleri dikkate alarak bağımsız bir değerlendirme yapma hakkına sahiptir. Çocuğun üstün yararını ön planda tutan mahkeme, gerekirse velayetin değiştirilmesi veya düzenlenmesi konusunda karar verebilir. Bu durum, tarafların anlaşmasına rağmen, çocuğun çıkarlarının korunmasını ve en iyi şekilde desteklenmesini amaçlamaktadır. Mahkeme, çocuğun güvende ve mutlu bir ortamda yetişmesini sağlamak için gereken kararları vermekte serbesttir ve tüm tarafların çocuğun üstün yararını gözetmelerini beklemektedir.

Hakim Tarafından Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Değişiklik Yapılabilir

Hâkimin onayı olmadan boşanma gerçekleştirilemez. Dolayısıyla, eğer hâkim, tarafların anlaştığı konuların uygun olmadığını düşünüyorsa, boşanma protokolünde değişiklik yapabilir. Ancak bu değişikliğin taraflarca da onaylanması gerekmektedir. Aksi halde boşanma kararı verilemeyecektir.

Mali Konulara İlişkin Anlaşma

Mali konulara ilişkin anlaşmanın önemli unsurları maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasıdır. Bu konularda taraf anlaşması ve mahkeme onayı oldukça önemlidir. Taraflar, tazminatın niteliği hakkında açık ve net bir şekilde bilgi vermelidir. Ancak tazminat talepleri saklı tutularak anlaşmalı boşanma gerçekleştirilemez. Bu nedenle, mali konuların kapsamlı bir şekilde ele alınması ve tüm tarafların adil bir anlaşmaya varması gerekmektedir.

Çocuklar Hakkında Anlaşma

Anlaşmalı boşanmada velayete tabi çocukların durumları göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle çocukların iştirak nafakası, velayet ve kişisel ilişki konuları hakimin mühalesine açıktır.Bu üç nokta, hakimin müdahalesine açık olduğundan, çocukların çıkarlarının korunmasında önemli bir rol oynar. Ancak, bu konularla ilgili olası anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir ve bu da anlaşmalı boşanmanın çekişmeli bir boşanmaya dönüşmesine sebep olabilir. Bu nedenle, çiftler arasında anlaşmalı boşanma sürecinde her iki tarafın beyanları alınarak, çocukların durumuna dair herhangi bir belirsizliğin önüne geçilmelidir. Böylece, anlaşmalı boşanma süreci, çocukların refahını ve huzurunu koruyan tarafsız bir yaklaşımla sonuçlanabilir.

Anlaşmalı Boşanmanın  Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi

Medeni kanun kapsamında, çekişmeli ve anlaşmalı olmak üzere iki farklı türde boşanma davası bulunmaktadır.

Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesine neden olan unsurlar genellikle anlaşmanın bazı hükümlerinde dava sonuçlanmadan ortaya çıkan anlaşmazlıklardır. Bu anlaşmazlıklar genellikle çocuklarla ilgili, nafaka, tazminat veya mal paylaşımı konularında olabilmektedir.

  • Eşlerin protokole aykırı davranmaları,
  • Protokolden vazgeçmeleri,
  • Duruşmaya katılmamaları,
  • Duruşma esnasında anlaşmanın bozulduğunu beyan etmeleri,
  • Duruşmada boşanma beyanından vazgeçmeleri

Gibi durumlarda, aile mahkemesi, eşler arasındaki anlaşmanın bozulması nedeniyle anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi kararı verebilmektedir.

Anlaşmalı boşanmanın aşamaları çekişmeli boşanma davasından daha hızlı ve kısa bir süre içinde sonuçlanmaktadır. Anlaşmalı boşanma sürecinin çekişmeli boşanmaya dönüşmesi durumunda ise, delil ve tanık gibi farklı kuralların devreye girmesi nedeniyle süreç uzayacaktır.

Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesini talep eden eşler için yeni dava süreci çekişmeli esaslar doğrultusunda şekillenecektir. Bu durumda mahkeme, taraflara süre tanıma yolunu izleyecektir. Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi sürecinde taraflara çekişmeli dava için gerekli olan dava dilekçesi, iddia ve delillerin hazırlanması ve sunulması için yeterli bir hazırlık fırsatı sunulacaktır. Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli bir boşanmaya dönüşmesi durumunda, tarafların dilekçelerini sunmaları önemli bir adımdır. Bu dilekçeler, nafaka, velayet ve tazminat gibi talepleri içeriyorsa, mahkemeye sunulacak belgelerin hazırlanması da gerekmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçme

Anlaşmalı boşanma sürecinin çekişmeli boşanmaya dönüşmesinden ayrı olarak boşanma davasından vazgeçildiğinde, dava mahkeme tarafından hiç açılmamış sayılır. Boşanma davasından vazgeçme, mahkemede devam eden bir boşanma davasında hem davacı tarafın açık rızası hem de davalı tarafın kabulüyle gerçekleşebilir.  Boşanma davasından vazgeçen taraf, ileride benzer ya da farklı sebeplerle tekrar boşanma davası açabilir. Eğer eşlerden biri anlaşmalı boşanmadan vazgeçtiğini açıklarsa, hakim davacı eşe anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesini isteyip istemediğini sorar.

Vazgeçilen boşanma davasının ilerde tekrar açılmasına engel olabilecek istisnai durumlar uygulamada karşımıza çıkabilir. Örneğin: hayata kast, zina, pek kötü veya onur kırıcı davranış gibi sebeplerle boşanma talep edilebilir. Bu gerekçelerle başlatılan boşanma davası, davacının vazgeçme kararıyla geri alınırsa, mahkeme tarafından davacı eşini affetmiş olarak yorumlanabilir ve ileride aynı gerekçelerle boşanma davası açması engellenebilir. Ancak bu durumda dahi somut olayın koşulları ayrıca değerlendirilmelidir.

Anlaşmalı boşanmayı tercih eden çiftler için bir süreç normal olarak başlayabilir, ancak ne yazık ki bazen bu anlaşma çekişmeli bir duruma dönüşebilir. Bu durumda, herhangi bir ceza hükmolunması mümkün olmayacaktır. Çekişmeli boşanmaya geçmek isteyen taraf ise yargılama giderlerini ödemek zorunda kalacaktır. Ayrıca, eğer karşı tarafın bir avukatı varsa, vazgeçen taraf avukat ücretinin yarısını ödemek zorunda kalacaktır. Avukatlık Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca, sulh olunan, feragat edilen veya vazgeçilen durumlarda, tarifede belirtilen ücretin yarısı kadar bir miktar ödenmesine hükmedilir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanmayı çekişmeli bir duruma dönüştürmeden önce dikkatli düşünmek ve gerekli mali yükümlülükleri göz önünde bulundurmak önemlidir.

Anlaşmalı Boşanmadan Ne Zaman Vazgeçilebilir?

Anlaşmalı boşanma sürecinde, tarafların boşanma davasından vazgeçme seçeneği bulunmaktadır. Bu süreçte, kararın kesinleşmesine kadar olan aşamada, taraflar anlaşmalı boşanmadan feragat edebilirler. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçmek veya protokol hükümlerini yerine getirmemek, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma davası, boşanma kararına karşı istinaf süresinin geçirilmesiyle kesinleşir. Taraflardan birinin karara itiraz etmediği durumlarda, kararın istinaf mahkemesinde görülmesi gerekmeyecektir. Fakat karara itiraz edilirse, istinaf mahkemesinde yeniden bir dava görüleceği için hüküm kesinleşmiş sayılmayacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Kesinleştikten Sonra Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçilebilir Mi?

Boşanma sürecinde, davanın kesinleşmesinden sonra anlaşmalı boşanmadan vazgeçmek mümkün değildir. Bu nedenle, boşanmadan önce belirlenen anlaşma şartlarına uymak zorunludur. Ancak, anlaşmalı boşanmadan vazgeçme isteği, boşanma hükmü kesinleşmeden önceki bir evrede dile getirilmelidir.

Anlaşmalı boşanma kararı kesinleşmeden, boşanmadan vazgeçilebilecek durumları aşağıda belirtilmiştir:

  • Anlaşmalı boşanma davasından önce veya dava sırasında vazgeçme dilekçesi sunmak,
  • Anlaşmalı boşanma davasından önce veya dava sırasında vazgeçme iradesini beyan etmek,
  • Aile mahkemesinden çıkan boşanma kararına karşı süresinde istinaf mahkemesinde itiraz hakkını kullanmak oldukça önemlidir çünkü bu durumda dava kesinleşmemiş sayılacağından davadan vazgeçilebilir.

Anlaşmalı Boşanmada Taraflardan Birinin Vazgeçmesi

Anlaşmalı boşanma sürecinde, taraflardan biri mahkemenin verdiği hüküm henüz kesinleşmeden vazgeçerse, eşler arasındaki boşanma süreci çekişmeli olarak devam eder. Anlaşmalı boşanma, karşılıklı olarak anlaşmaya varılan bir çözüm yöntemidir ve genellikle daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde sonuçlanır. Ancak, bir tarafın vazgeçmesi durumunda, çekişmeli boşanma süreci başlar ve bu süreç daha fazla zaman, enerji ve maddi kaynak gerektirebilir.

Anlaşmalı Boşanma Kararına İtiraz Edilerek İstinafa Götürülmesi

Yargılama sürecinde, dilekçeler aşamasından sonra ön inceleme ve tahkikat aşamasına geçilmektedir. Bu aşamalarda, duruşmaların yapıldığı, delillerin toplandığı ve tanıkların dinlendiği bir süreç yaşanır. Tahkikat aşaması, hâkimin boşanma kararını açıklamasıyla son bulur.

Hâkim, boşanma, maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet ve boşanmanın ferileri gibi konularda kararını hüküm duruşmasında açıklar. Boşanma kararı verildikten sonra gerekçeli boşanma kararı yazılır ve taraflara bildirilir. Taraflar, tebligattan itibaren 2 hafta içinde varsa itirazlarını istinaf dilekçesiyle sunabilirler. Bu şekilde istinaf aşamasına geçilir. Ancak istinaf aşamasına geçilmediği takdirde boşanma kararı kesinleşir. İstinaf aşaması, ilk derece mahkemesi kararının denetlendiği bir süreçtir. İstinaf mahkemesi, tarafların bütün itirazlarını gözden geçirir. Sonrasında süreç ya kesinleşir ya da temyiz aşamasına geçer. Şayet boşanma süreci temyiz ile devam etmişse, bu durumda Yargıtay incelemesi devreye girer. Yargıtay, alt derece mahkeme kararlarını temyiz incelemesine alarak, hukuki açıdan bir yanlışlık olup olmadığını değerlendirir. Yargıtay incelemesi sonucunda ise boşanma süreci sona erer. Bu noktada, çiftlerin hukuki süreçlerini tamamlamaları ve yeni bir başlangıç yapmaları mümkün hale gelir.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçme Nasıl  Gerçekleştirilir

Anlaşmalı boşanma davaları bazen beklenmedik şekilde sonuçlanabilir veya taraflar arasında değişen koşullar ortaya çıkabilir. Bu durumda, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçmek mümkündür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 123’e göre, davanın açılmamış sayılması kararı verilir. Bu karar, taraflar için herhangi bir olumsuz durum yaratmaz. Ancak, o ana kadar yapılan yargılama giderleri davacı üzerine kalır. Kalan yargılama giderleri ise, davacının talebi üzerine kendisine ödenir.

Taraflar, anlaşmalı boşanma sürecini çekişmeli bir boşanmaya dönüştürmek istediklerinde, istinaf kanun yoluna başvurmalıdır. İstinaf mahkemesi, bir tarafın itirazı üzerine dosyayı tekrar karar veren mahkemeye gönderir. Mahkeme, dosyayı yeniden ele alır ve duruma bağlı olarak davacı tarafa yeni bir dilekçe vermesi için süre verir. Böylece davalar, çekişmeli boşanma davası olarak devam eder. İstinaf yoluna başvurulması, tarafların anlaşmazlık durumunda haklarını aramalarını sağlamaktadır.

Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçtikten Sonra Yeniden Dava Açmak

Anlaşmalı boşanmadan vazgeçilmesinin ardından, yeniden dava açma imkanı mevcuttur. Çünkü, anlaşmalı boşanmadan vazgeçmek sadece sunulan şartların sonradan kabul edilmediği anlamına gelir. Bu durumda, bir kişinin aynı hukuki sebeplerle çekişmeli boşanma davası açmasının önünde herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır. Yani, anlaşmalı boşanmadan vazgeçtikten sonra, ilgili tarafların hukuki süreçleri yeniden başlatma hakkı bulunmaktadır. Bu sebeple, anlaşmalı boşanma sonrasında çekişmeli boşanma davası açma yoluna gidilebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davasıyla Çekişmeli Boşanma Davası Arasındaki Fark Nedir?

Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesini inceledikten sonra anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları arasındaki farklara bir göz atalım. Bu farklar şu şekildedir:

Kusur Araştırması: Çekişmeli boşanma davalarında kusur araştırması yapılırken, anlaşmalı boşanma davasında hiçbir olay ve kusur davaya konu olmaz. Eşler arasında yaşanan olaylar ve kimin kusurlu olduğu, kimin kusursuz olduğu yargılamaya konu olmaz.

Dava Süresi: Anlaşmalı boşanma davaları, genellikle hazırlanan koşullar ve protokollerin eksiksiz olması durumunda tek celsede sonuçlanırken, çekişmeli boşanma davaları daha uzun sürebilir.

Hakim Kararı: Anlaşmalı boşanma davalarında hakim, tarafların özgür iradeleri ile hareket edip etmediklerine ve protokolün uygunluğuna dikkat eder. Çekişmeli boşanmada ise mahkeme hakimi boşanmanın konusuna ve sonuçlarına göre karar alır.

Delil İleri Sürülmesi: Anlaşmalı boşanma davasında tanıklar, bilirkişi incelemeleri, keşifler ve deliller bulunmazken, çekişmeli boşanma davasında her türlü delil ileri sürülür ve yargılamanın uzamasına neden olabilir.

Evlilik Süresi Zorunluluğu: Anlaşmalı boşanma davasında en az 1 sene evli kalmak zorunludur, ancak çekişmeli boşanma davasında bu tür bir zorunluluk bulunmaz.

Duruşma Zorunluluğu: Anlaşmalı boşanma davasında eşlerin duruşmada bulunması zorunludur, fakat çekişmeli boşanma davalarında eşlerin duruşmada olması zorunlu değildir.

Dava Süreci: Anlaşmalı boşanma davası tek celsede sonuçlanırken, çekişmeli boşanma davası genellikle tek celsede sonuçlanamaz ve daha uzun sürebilir.

Boşanma Davasından Vazgeçme ve Boşanma Davasından Feragat Arasındaki Farklar Nelerdir?

Boşanma davasında, tarafların anlaşmasıyla gerçekleşen anlaşmalı boşanmadan vazgeçme hakkına ek olarak, vazgeçme ve feragat gibi haklar da bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçme ve davadan feragat etme arasında bazı farklar bulunmaktadır:

  • Davadan vazgeçme, feragatın aksine karşı tarafın muvafakatinin alınmış olması şartına bağlıdır. Davadan vazgeçmeye muvafakat veren taraf aynı dava ile yeniden karşılaşabilir.
  • Davadan bu şekilde vazgeçilmesi durumunda o dava hiç açılmamış sayılacaktır. Ancak davadan vazgeçmek için belirtilen sebeplerin dikkatlice belirlenmesi gerekmektedir. Vazgeçme sebeplerinin affetme şeklinde yoruma açık olması durumunda, bu aynı nedenlerle boşanma davası açılmasına engel olabilir.

Çekişmeli Boşanma Davası Anlaşmalı Boşanma Davasına Dönüşür Mü?

Eşler, çekişmeli boşanma davası sürerken uzlaşma sağladıklarında, dava anlaşmalı boşanma davasına dönüşebilir. Bu durumda, tarafların tüm konularda anlaşmış olması önemlidir. Anlaşmaya varan eşler, hazırladıkları boşanma protokolünü mahkemeye sunarlar. Böylece, çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına dönüştürülerek tek celsede boşanma gerçekleşir.

Çekişmeli Boşanma Davası Anlaşmalı Boşanma Davasına Dönerse Ne Olur?

Taraflar öncelikle anlaşamadıkları için çekişmeli bir boşanma davası açtıktan sonra dava süreci uzun ve yorucu olabiliyor. Ancak daha sonra boşanma konusunda anlaşıp Aile Mahkemesi’ne başvurarak anlaşmalı boşanma davası açma taleplerini içeren bir dilekçe ve anlaşmalı boşanma protokolü sunabilirler. Böylece davalarını anlaşmalı boşanma davasına çevirebilirler. Bundan sonraki süreç de anlaşmalı boşanma dava süreci ile aynı olur.

Aile mahkemesi hakimi, tarafların bir sonraki duruşmada hazır bulunmaları ve tarafların ıslak imzalarının bulunduğu anlaşmalı boşanma protokolünü aynen kabul etmeleri durumunda, protokolün hukuka uygun olduğuna hükmetmesi halinde, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verecektir. Eşlerin duruşmada hâkim huzurunda anlaşmalı boşanma protokolünde mutabık olmaları, davanın sonuçlanması için büyük önem taşımaktadır. Taraflar arasında uzlaşma sağlanmış olsa dahi, anlaşmalı boşanma davalarının hukuki bir süreç olduğu ve yargılama yoluna gidilmesi gerektiği bilinmelidir.

Çekişmeli boşanmadan anlaşmalı boşanma dava sürecine geçiş, özellikle uzman bir İstanbul boşanma avukatından hukuki destek alarak veya kendi aranızda düzenlediğiniz anlaşmalı boşanma protokolü ve dava dilekçesi ile birlikte aile mahkemesine başvuru yaparak gerçekleştirilebilir. Bu süreç, davanın hızlanmasında büyük önem taşır. Uzman bir avukatın rehberliğinde yapılan başvurular, anlaşmalı boşanma davalarında tarafların haklarını korumak ve süreci etkili bir şekilde yürütmek bakımından kritiktir.

Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi gibi durumlarda, profesyonel bir hukuki destek almak önemli olabilir. Hukukçular, taraflara mevcut yasal düzenlemeler ve prosedürler hakkında doğru yönlendirmeler yapabilir ve çekişmeli boşanma sürecini mümkün olduğunca hızlı ve etkili bir şekilde sonuçlandırmak için gerekli adımları atabilir. Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi, zorlu bir süreç olabilir, ancak profesyonel yardım almak, tarafların haklarını korumak ve adil bir sonuca ulaşmak için önemli bir adımdır.

Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi Avukat

İstanbul boşanma avukatı Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi, aile hukuku konusunda müvekkillerini başarıyla temsil etmektedir. Deneyimli avukatlarımız, hukuki danışmanlık hizmetleriyle vatandaşlara destek sağlamaktadır. Sitemizde yer alan “Avukata Sor” bölümü aracılığıyla, Av. Tolga ÇELİK ve Av. Nur BAŞTÜRK‘e sorularınızı iletebilir veya iletişim bilgilerini kullanarak kendilerine ulaşabilirsiniz. Profesyonel yaklaşımla hizmet veren ofisimiz, müvekkillerinin haklarını korumak ve en iyi sonuçları elde etmek için elinden gelenin en iyisini yapmaktadır. Hukuki süreçlerde ihtiyacınız olan güvenilir danışmanlık için bize başvurabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…