Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Yapılmaması

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Yapılmaması

Bu makalemizde “Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Yapılmaması” sorusuna kapsamlı bir yanıt sunacak ve konuyu hukuki çerçevede detaylı şekilde ele alacağız.  Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 166/3 uyarınca, anlaşmalı boşanma davasının görülebilmesi için mahkeme huzurunda tarafların bizzat dinlenmesi ve serbest iradeleriyle boşanmayı kabul ettiklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu koşullar, tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumuna ilişkin tüm meselelerde anlaşmaya varmaları gerektiğini ifade etmektedir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası gibi konularda mutabık kalmaları zorunludur. Ancak bu kapsamın dışında kalan bir konu vardır ki, o da mal rejiminin tasfiyesidir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Yer Alması Gereken Konular

Anlaşmalı boşanmada, boşanmanın ferisi niteliğindeki konulara dair anlaşma sağlanması, TMK 166/3’te yer alan düzenlemeye göre boşanma şartları arasında yer almaktadır. Bu feri niteliğindeki konular, tarafların mali durumunu ve çocukların geleceğini ilgilendiren maddi ve manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası gibi yükümlülüklerdir. Hakim, tarafların bu konularda serbest iradeleriyle anlaşmaya vardıklarını ve bu düzenlemeyi uygun bulduğu takdirde boşanmaya karar verebilir. Ancak bu şartlar altında mal rejimi tasfiyesi gibi konular boşanmanın ferisi olarak değerlendirilmektedir.

Mal Rejimi Tasfiyesinin Boşanmanın Ferisi Kapsamında Yer Almaması

Mal rejiminin tasfiyesi, boşanmanın ferisi niteliğinde kabul edilmediğinden, anlaşmalı boşanma protokolünde bu konuların yer alması bir zorunluluk teşkil etmez. Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine dair hükümler bulunsa da bu, yalnızca tarafların iradesine bağlı bir tercihtir. Tarafların bu konuda anlaşma sağlama zorunluluğu bulunmamakta, dolayısıyla protokolde yalnızca boşanmanın ferisi olan konuların düzenlenmiş olması boşanma kararı verilmesi için yeterlidir.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Uygulamada bazı mahkemeler, taraflardan mal rejiminin tasfiyesine dair bir beyanda bulunmalarını istemektedir. Bu durumda, mahkemelerin mal rejimi tasfiyesi konusunda da anlaşma beklemesi, tarafları zorlayabilmekte ve boşanma sürecinde ilave bir gereklilik olarak karşılarına çıkabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, TMK 166/3 uyarınca tarafların boşanmanın ferisi niteliğindeki tüm konularda anlaşmalarının yeterli olduğudur. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak tarafların bir anlaşmaya varmaları zorunlu değildir.

Bu bağlamda, mahkemenin yalnızca boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumuna dair protokolü inceleyerek tarafların serbest iradelerini tespit etmesi anlaşmalı boşanma kararının verilmesi için yeterlidir. Taraflar, mal rejiminin tasfiyesine dair protokolde bir düzenleme yapmak istemezlerse, bu konuyu boşanma sonrasında ayrı bir dava ile çözümleyebilirler.

Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü düzenlemeye göre mal rejimi tasfiyesi, anlaşmalı boşanma sürecinden bağımsız bir hukuki mesele olarak ele alınır. Bu nedenle, mal rejimi tasfiyesine dair talepler, boşanma kararı kesinleştikten sonra ileri sürülebilir ve bu durum anlaşmalı boşanma sürecinin sağlıklı şekilde sonuçlanmasını engellemez. Bu nedenle, tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde yalnızca boşanmanın ferisi olan konulara yer vermeleri anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için yeterli olacaktır. Taraflar, boşanma sonrası mal paylaşımı konusundaki taleplerini ayrı bir dava açarak talep edebilirler.

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Yapılmaması Yargıtay Kararı

Yargıtay da mal rejimi tasfiyesinin, boşanmanın ferisi niteliğinde bir konu olmadığını ve anlaşmalı boşanmanın gerçekleştirilmesi için bu konuda anlaşmaya varılmasının gerekli olmadığını vurgulamaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, mal rejimi tasfiyesi, anlaşmalı boşanma protokolünde yer almasa da anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesini engellemez. Mahkeme, yalnızca boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında tarafların mutabık olup olmadığını değerlendirir; mal rejimi tasfiyesine dair bir düzenleme yapılması zorunlu değildir.

Taraflar, mal rejimi tasfiyesine dair herhangi bir anlaşmaya varmadıkları takdirde, boşanma sonrasında bu konuyu çözümlemek üzere ayrı bir dava açma hakkına sahiptirler. Boşanma kesinleştikten sonra mal rejimi tasfiyesi talepleri ileri sürülebilir ve bu talepler mahkeme tarafından ayrıca değerlendirilir. Bu durum, tarafların boşanma protokolünde yalnızca boşanmanın ferisi niteliğindeki konularda anlaşmaya varmaları halinde bile anlaşmalı boşanmalarının tamamlanmasına olanak tanır.

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Yapılmaması Sonuç

Özetle, anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı üzerinde anlaşma sağlanması kanunen gerekli değildir. Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gereken hususlar, boşanmanın ferisi olarak kabul edilen tazminat ve nafaka gibi mali konular ile çocukların durumuna ilişkin yükümlülüklerdir. Mal rejimi tasfiyesi ise boşanmanın ferisi kapsamında sayılmadığından, tarafların bu konuda mutabakata varmadan da anlaşmalı boşanmaları mümkündür. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak, “Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Yapılmaması”  konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…