Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi?

Evlilik birliğini sona erdirme konusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), eşlere farklı seçenekler sunar. Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanmaya ve boşanmanın sonuçlarına dair her konuda uzlaşmaları üzerine kurulu olup, süreci mümkün olduğunca hızlı ve sorunsuz şekilde tamamlamayı hedefler. Ancak uygulamada, “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi” sorusu, tarafların iradeleri ve kanuni düzenlemeler arasındaki ilişki bakımından tartışma yaratır. Bu makalede, anlaşmalı boşanma ve ayrılık arasındaki bağ, yasal dayanaklar ve uygulamadaki örnekler ışığında detaylı bir şekilde incelenecektir.

Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi

Evlilik kurumu, toplumsal ve hukuki açıdan önemli bir yapıyı ifade eder. Eşler bazı durumlarda boşanma kararı alarak bu birliği sona erdirmek isteyebilirler. Bu esnada 4721 sayılı TMK, genel ve özel boşanma sebeplerini düzenlemekte; ayrıca anlaşmalı boşanma ve ayrılık gibi farklı yöntemleri de içermektedir. Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi sorusu, temelde tarafların boşanma iradeleri ile hakimin ayrılık kararına hükmetmesi arasındaki çelişkiyi yansıtır. Çünkü anlaşmalı boşanmada, tarafların iradesi kesin olarak boşanmaya yöneliktir. Ayrılık ise hukuken evliliği sürdürmeye elverişli bir ara çözüm niteliği taşır.

Anlaşmalı Boşanma ve Ayrılık Kavramları

Anlaşmalı boşanma, TMK m. 166 f. III kapsamında düzenlenir. Eşler, en az bir yıllık evlilik süresinin ardından boşanmaya ilişkin tüm hususlarda anlaşmışlarsa, beraberce mahkemeye başvurabilir veya bir eşin açtığı davayı diğeri kabul edebilir. Boşanmanın sonuçlarına ilişkin hazırlanan protokol, hakimin onayıyla geçerlik kazanır.

Ayrılık ise TMK m. 167 ve 170 çerçevesinde hükme bağlanabilir. Mahkeme, evlilik birliğinin kurtarılabilir olduğu kanısına varırsa veya eşlerin bir süre ayrı yaşamalarına fayda görürse ayrılık kararı verebilir. Bu kararla birlikte taraflar hâlâ evli sayılır ancak birlikte yaşama yükümlülüğü ortadan kalkar. Böylelikle eşlere, evliliği yeniden değerlendirme ve tam bir kopuş yaşamadan önce düşünme imkânı tanınır.

Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi sorusunun ortaya çıkma nedeni, her iki davada da benzer boşanma sebeplerine dayanılabilmesi ancak tarafların niyetinin farklı olmasıdır. Ayrılık kararı, evliliği sona erdirmeyen geçici bir tedbir niteliğindedir. Anlaşmalı boşanmada ise taraflar evliliği tamamen sonlandırmak istemektedir.

Kanuni Dayanak

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, boşanma için genel sebep olan TMK m. 166 ve özel sebepler olan m. 161-165 düzenlemelerini barındırır. Aynı şekilde ayrılık kararı da aynı nedenlere dayanarak istenebilir. Fakat anlaşmalı boşanma özel bir şekil şartına (en az bir yıllık evlilik, tarafların anlaşması vb.) tâbidir.

TMK m. 166 f. III, “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi halinde, boşanmaya karar verilir…” hükmünü içerir. Bu madde, tarafların ayrılık yerine boşanma kararı konusunda uzlaştığını gösterir. Bu noktada, “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi” sorusu, yasanın kendisine tanıdığı bu özel yolun amacıyla bağlantılıdır. Çünkü anlaşmalı boşanma, tarafların evliliği sürdürmek istemediklerinin net bir ifadesidir.

Anlaşmalı Boşanmada Hakimin Ayrılık Kararı Verme Yetkisi 

Teorik olarak bakıldığında, hakim, boşanma davalarında ayrılık kararı vermeye yasal olarak yetkilidir. Bunun nedeni, TMK’da yer alan “Boşanma sebebi ispatlanırsa ayrılık kararı da verilebilir” yönündeki hükümlerdir. Fakat anlaşmalı boşanma yapısı gereği, tarafların ortak ve kesin boşanma talebini içerir.

Eşler, boşanmanın mali ve hukuki sonuçları (nafaka, tazminat, mal paylaşımı vb.) ile varsa çocukların durumu konusunda detaylı bir protokol hazırlayarak mahkemeye sunarlar. Hakim, bu protokolü kamu düzeni ve çocukların menfaati açısından inceler. Uygun bulduğu takdirde boşanma kararı verir.

İşte tam da bu aşamada, “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi” sorusuna uygulamada hayır yanıtının verilmesi, tarafların boşanma iradesinin yargılama sürecinin temel unsuru olmasıyla ilgilidir. Hakim, iki taraf da boşanmayı istiyorken ve sürece dair tüm konularda anlaşmaya varmışken, ayrılık kararı verdiğinde tarafların serbest iradesiyle çelişmiş olur. Böyle bir karar, davayı “anlaşmalı ayrılık” hâline dönüştürür ki bu da TMK m. 166 f. III’ün “eşlerin boşanmaya ilişkin kesin mutabakatını” düzenlemesiyle örtüşmez.

Değerlendirme ve Kanun Değişikliği Önerileri 

Doktrinde, “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi” sorusuna ilişkin çözüm yollarında genellikle de lege ferenda (kanun koyucuya öneri) yaklaşımlar öne çıkar. TMK m. 167 ve m. 170, her ne kadar boşanma ve ayrılık davalarına aynı sebepleri tanımış olsa da anlaşmalı boşanma davalarında ayrılık kararı verilmemesi gerektiğini açıkça belirtmiyor. Daha net bir ifade ile, anlaşmalı boşanma davalarında hakimin ayrılık kararı vermesini engelleyen bir hüküm konulabileceği savunuluyor.

Böyle bir değişiklik, mahkemelerin ve tarafların kafa karışıklığı yaşamasını önleyebilir. Aynı zamanda, anlaşmalı boşanmada esas olan taraf iradesini daha güçlü şekilde korumaya hizmet eder. Çünkü anlaşmalı boşanmada esastan amaç, evliliğin derhal sonlandırılmasıdır. Ayrılık, farklı bir hukuki çerçeve içinde değerlendirilmesi gereken bir müessesedir.

Sonuç 

Kısaca özetlemek gerekirse, “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi” sorusu hukuken cevaplanırken, tarafların boşanmaya yönelik ortak ve kesin iradesinin kritik önemde olduğu anlaşılır. Anlaşmalı boşanma süreci, tarafların evliliği tamamen bitirmek için mutabık kalmalarına dayanır. Hâkim, bu yönde bir protokol sunulduğunda ve kanunun öngördüğü koşulları sağladığında, genellikle boşanma kararı verir. Ayrılık ise aynı boşanma nedenlerine dayanabilmesine rağmen, evliliği korumayı veya en azından yeniden düşünmeye imkân tanımayı amaçlar.

Taraflar boşanma yönünde uzlaşmışken ayrılık kararı, serbest iradeleriyle bağdaşmaz. İleride yapılacak kanuni düzenlemelerle de bu husus daha da açık bir hükme kavuşturulabilir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak  “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi”  konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Sık Sorulan Sorular

Anlaşmalı boşanma nedir ve şartları nelerdir?

Anlaşmalı boşanma, en az bir yıl evli kalmış eşlerin boşanmanın tüm hukuki sonuçları (nafaka, tazminat, velayet vb.) hakkında uzlaştıkları ve mahkemeye bu uzlaşmayı gösteren bir protokolle başvurdukları bir boşanma türüdür. Taraflar bu konuda uzlaşırsa ve hakim protokolü onaylarsa tek celsede boşanmaya karar verilebilir.

Ayrılık kararı ne anlama gelir?

Ayrılık, evliliği korumayı amaçlayan bir geçici çözümdür. Karar boyunca eşler evli kalmaya devam eder ama birlikte yaşamak zorunda değildir. Bu sürenin sonunda eşler tekrar bir araya gelebilir veya boşanma davası açarak evlilik birliğini sonlandırabilir.

Anlaşmalı boşanma davasında hâkim, taraflar talep etmese de ayrılık kararı verebilir mi?

Teorik olarak verebilir. Ancak “Anlaşmalı Boşanmada Hakim Ayrılık Kararı Verebilir Mi” sorusuna uygulama açısından bakıldığında, taraflar net şekilde boşanmak istediklerini beyan etmişse, hakimin ayrılık kararı vermesi nadir ve taraf iradelerine aykırı bir durumdur.

Ayrılık süresi içinde eşler isterlerse barışıp boşanmadan vazgeçebilir mi?

Evet. Ayrılık kararı esnasında hâlâ evli sayılan eşler, anlaşmazlıklarını çözebilirler ve yeniden ortak yaşam kurabilirler. Böyle bir durumda ayrılık kararı hükümsüz kalır.

Ayrılık kararı sonrasında eşler tekrar anlaşmalı boşanma yoluna gidebilir mi?

Elbette. Ayrılık süresi içinde sorunlar çözülemez veya evlilik bağı onarılamazsa, eşler tekrar anlaşmalı boşanma davası açarak evliliği sonlandırmayı isteyebilirler. Bu durumda yeniden bir protokol hazırlanıp mahkemeye sunulması gerekir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…