İçindekiler
ToggleAnlaşmalı Boşanma 1 Yıl Şartı
Bu makalemizde “Anlaşmalı Boşanma 1 Yıl Şartı” sorusuna kapsamlı bir yanıt sunacak ve konuyu hukuki çerçevede detaylı şekilde ele alacağız. Türkiye’de anlaşmalı boşanma davaları, Medeni Kanun’un sağladığı kolaylaştırıcı bir çözüm olmakla birlikte, belirli şartlara tabidir. Bu şartların başında, tarafların evlilik birliğini en az 1 yıl boyunca sürdürmüş olmaları gelir. Kanun koyucu, evlilik birliğinin 1 yıl sürmesi şartını, evliliğin kutsallığını ve devamlılığını koruma amacına yönelik olarak düzenlemiştir. Bu süre, çiftlerin birbirlerini tanımalarına imkan tanırken, acele bir şekilde verilen boşanma kararlarının da önüne geçilmesini sağlar.
Anlaşmalı Boşanmada 1 Yıl Koşulu Neden Getirilmiştir?
Medeni Kanun’daki bu düzenlemenin temel gerekçesi, evliliğin toplum ve bireyler için taşıdığı anlamı korumaktır. Kanun koyucu, evlilik birliğini koruyarak toplumda aile yapısının sağlam temellere dayanmasını hedeflemektedir. Evliliğin kısa bir süre içinde boşanma ile sona ermesi, hem toplumda evlilik kurumuna olan güveni sarsabilir hem de bireyler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma davalarında 1 yıllık bir süre koşulu getirilmiş ve böylece çiftlerin aceleci bir boşanma kararı vermesi engellenmek istenmiştir.
Eğer bu süre düzenlemesi olmasaydı, yalnızca birkaç hafta veya birkaç ay süren evliliklerin ardından açılacak boşanma davaları artış gösterebilirdi. Bu durum, toplumda evlilik birliğinin değerini ve toplum yapısının temellerinden olan ailenin kutsallığını zedeleyebilir. Bu nedenle 1 yıllık süre koşulu, hem evlilik birliğini koruma amacı taşır hem de toplumun evlilikten beklentisi olan süreklilik ve istikrar anlayışıyla örtüşür.
Evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmesi koşulu, hem sosyal hem de psikolojik açıdan önem taşımaktadır. Evliliğin kısa sürede sona ermesi durumunda, tarafların psikolojik olarak boşanma sürecine hazır olmaması gibi olumsuz etkiler gözlemlenebilir. Ayrıca, aile kurumunun toplumdaki yeri göz önüne alındığında, bu tür kısa süreli evliliklerin artması toplumda evliliğin devamlılığına dair algıyı zedeleyebilir. 1 yıllık süre koşulu, evliliğin sadece duygusal değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu da ortaya koymakta ve evliliğin sağlıklı bir temelde kurulmasına imkan tanımaktadır.
1 Yıl Dolmadan Anlaşmalı Boşanma Olur Mu?
Evlilik süresinin hesaplanmasında, evlenme tarihi esas alınmaktadır. Evlilik birliği, nikahın kıyıldığı tarih itibariyle başlamış sayılır ve anlaşmalı boşanma davasının açıldığı tarihte en az 1 yılın dolmuş olması gerekir. Yargıtay içtihatlarına göre, 1 yıllık sürenin dolup dolmadığı hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) araştırılmalıdır. Yani, davacı ve davalının bu süreyi doldurup doldurmadıkları hakim tarafından incelenmekte ve belirlenmektedir. Eğer dava açılış tarihi itibariyle bu süre tamamlanmamışsa, davanın reddi gerekmektedir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur, 1 yıllık sürenin dolması için çiftlerin fiilen birlikte yaşamalarının gerekmediğidir. Evlilik birliği resmen kurulduğu tarihten itibaren işlemeye başlar ve süre, resmi evlenme tarihinden itibaren hesaplanır. Dolayısıyla, tarafların fiilen bir arada yaşayıp yaşamaması bu süreyi etkilemez. Önemli olan, evlilik kaydının resmi olarak yapılmış olması ve boşanma davasının açıldığı tarihe kadar geçen süredir. Bu bağlamda, evlilik birliği süresinin dolup dolmadığı, yalnızca resmi kayıtlara dayanılarak belirlenmektedir.
Evlilik birliği henüz 1 yıl dolmamışsa, hakim anlaşmalı boşanma davasının kabulüne karar veremez. Medeni Kanun gereğince, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için 1 yıl şartının sağlanmış olması zorunludur. Süre şartı sağlanmamış bir anlaşmalı boşanma davası açıldığında, hakim davayı reddeder. Bu durumda taraflar, evlilik tarihinden itibaren 1 yılın dolmasını bekleyip yeniden dava açabilirler. Bu süreçte taraflar, hukuki haklarını kullanarak evliliğin en az 1 yıl sürmesi gerektiği bilgisini dikkate almalıdır.
1 Yıl Dolmadan Boşanma Yargıtay Kararı
Yargıtay, anlaşmalı boşanma davalarında 1 yıl şartının uygulanmasına yönelik çeşitli kararlar vermiştir. Bu kararlarda, evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması koşulunun mutlak bir şart olduğu vurgulanmış ve bu sürenin dolmadığı tespit edildiğinde davanın reddedilmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Yargıtay’a göre, bu koşul, anlaşmalı boşanmanın temel unsurlarından biridir ve hakimin, evlilik süresinin dolup dolmadığını re’sen araştırması gerektiği içtihatlarda belirtilmiştir. Ayrıca Yargıtay, eşlerin fiilen bir arada yaşamış olmalarının gerekli olmadığını, sadece evlilik birliğinin kurulduğu tarihin başlangıç olarak esas alınması gerektiğini ifade etmektedir.
Anlaşmalı Boşanma 1 Yıl Şartı Sonuç
Anlaşmalı boşanma davalarında, evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması koşulu, Türk Medeni Kanunu’nun sağladığı hukuki bir düzenleme olup, toplumsal ve bireysel faydalar gözetilerek getirilmiştir. Bu süre, tarafların evlilik birliğini aceleci bir kararla sona erdirmemeleri için bir güvence niteliği taşımaktadır. Aynı zamanda, toplumda evlilik kurumuna olan güveni pekiştirmekte ve evliliğin istikrarını sağlamaktadır. Bu bağlamda, evlilik birliğinin kutsallığı ve sürekliliği açısından bu düzenleme, hem çiftlerin hem de toplumun yararına hizmet eden önemli bir kanuni düzenleme olarak değerlendirilmektedir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak, “Anlaşmalı Boşanma 1 Yıl Şartı” konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.