Nafaka Artırım Davasında Islah Olur Mu?

Nafaka Artırım Davasında Islah Olur Mu?

Boşanma kararının ardından hükmedilen nafaka miktarı, zamanın ve değişen ekonomik koşulların etkisiyle ne yazık ki alım gücünü yitirebilir. Yıllar içinde artan enflasyon, değişen yaşam standartları ve özellikle çocukların büyüyen ihtiyaçları, başlangıçta adil olarak belirlenmiş bir nafaka tutarını dahi yetersiz kılabilir. Bu noktada, yaşanan mağduriyetin giderilmesi ve adaletin yeniden sağlanması için atılacak en önemli adım nafaka artırım davası açmaktır. Bu dava, sizin ve çocuğunuzun ekonomik refahını korumak için en temel hukuki güvencenizdir. Ancak yargılama süreci, pek çok teknik ve kritik detayı içinde barındırır. Bu detayların en önemlisi ve en çok kafa karıştıranı ise dava sırasında talep edilen artış miktarının sonradan değiştirilip değiştirilemeyeceğidir. Peki, dava başladıktan sonra, karşı tarafın gelirinin beklediğinizden çok daha yüksek olduğunu öğrendiğinizde veya öngöremediğiniz yeni ihtiyaçlar doğduğunda, talep ettiğiniz nafaka miktarını artırabilir misiniz? Bu makalede, avukat arayışında olan potansiyel müvekkillerimiz için bu kritik soruyu, yani nafaka artırım davasında ıslah olur mu sorusunu, Yargıtay’ın en güncel kararları ışığında tüm yönleriyle ele alacak ve bu davanın stratejik inceliklerini ortaya koyacağız.

Nafaka Artırım Davası Nedir ve Hangi Şartlarda Açılır?

Nafaka artırım davasında ıslah olur mu sorusunun teknik detaylarına girmeden önce, bu davanın ne olduğunu ve hangi koşullarda açılabileceğini anlamak, sürecin temelini kavramak açısından zorunludur. Bu dava, mevcut nafakanın günümüz koşullarında yetersiz kaldığını ispatlayarak, mahkemeden bu miktarın güncellenmesini talep etme hakkınızdır.

Nafaka Türleri ve Artırım Talebi

Nafaka artırım davası, hukukumuzda düzenlenen farklı nafaka türleri için açılabilir. Her bir nafaka türünün artırım gerekçesi, kendi doğasına göre şekillenir.

  • İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası): Boşanma sonrası velayeti alan tarafa, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması amacıyla diğer ebeveyn tarafından ödenen nafakadır. Çocuğun büyümesi, okula başlaması, özel ders veya kurs ihtiyacının doğması, sağlık masraflarının artması gibi durumlar iştirak nafakasının artırılması için en temel ve haklı gerekçelerdir.  
  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer eş tarafından ödenen nafakadır. Yüksek enflasyon, paranın alım gücündeki dramatik düşüş ve artan temel yaşam giderleri (kira, faturalar vb.), yoksulluk nafakasının güncellenmesini zorunlu kılan en önemli sebeplerdir.  
  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ederken, taraflardan birinin veya çocukların geçimini sağlamak amacıyla hükmedilen geçici nafakadır. Yargılamanın uzaması durumunda, başlangıçta belirlenen tedbir nafakası da yetersiz kalabilir ve artırılması talep edilebilir.  
  • Yardım Nafakası: Hukukumuzda sadece eşler ve çocuklar için değil, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoy (anne, baba), altsoy (çocuk, torun) ve kardeşler için de nafaka talep etme hakkı tanınmıştır. Koşulların değişmesi halinde bu nafaka türü için de artırım davası açılabilir.  

Dava Açma Şartları Nelerdir?

Bir nafaka artırım davasının mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için belirli şartların bir araya gelmesi gerekir. Bu şartlar, davanızın hukuki temelini oluşturur.

  • Kesinleşmiş Bir Mahkeme Kararının Varlığı: Her şeyden önce, ortada daha önce bir mahkeme tarafından hükmedilmiş ve kesinleşmiş bir nafaka kararı bulunmalıdır. Taraflar arasında yapılmış gayriresmi bir anlaşma, artırım davası için yeterli değildir.  
  • Tarafların Ekonomik Durumunda Esaslı Değişiklik: Bu, davanın en temel şartıdır. Ya nafaka ödeyen (nafaka yükümlüsü) kişinin gelirinde terfi, ek gelir, miras gibi sebeplerle olağanüstü bir artış olmalı ya da nafaka alan (nafaka alacaklısı) kişinin ihtiyaçlarında haklı ve önemli bir artış meydana gelmelidir. Mahkeme, bu değişikliğin geçici değil,   sürekli bir nitelik taşımasını arar.  
  • Hakkaniyet İlkesi: Bazen tarafların ekonomik durumunda belirgin bir değişiklik olmasa bile, ülkenin genel ekonomik koşulları, yüksek enflasyon ve paranın alım gücündeki düşüş, mevcut nafaka miktarını anlamsız kılabilir. Bu durumda hakkaniyet ilkesi gereği nafakanın artırılması talep edilebilir.  
  • Zamanaşımı Olmaması: Nafaka artırım davası açmak için kanunda öngörülmüş bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre yoktur. Artırım için gerekli koşullar oluştuğu sürece, bu dava her zaman açılabilir.  

Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Davanın doğru mahkemede açılması, usul ekonomisi ve davanın selameti açısından büyük önem taşır.

  • Görevli Mahkeme: Nafaka artırım davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Davanın açılacağı adliyede müstakil bir Aile Mahkemesi bulunmuyorsa, dava Asliye Hukuk Mahkemesi’nde “Aile Mahkemesi sıfatıyla” görülür.  
  • Yetkili Mahkeme: Türk Medeni Kanunu’nun 177. maddesi, nafaka alacaklısına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Buna göre, nafaka artırım davası, kural olarak nafaka alacaklısının yerleşim yeri (ikametgahı) mahkemesinde açılabilir. Bu özel yetki kuralı sayesinde, nafaka alan kişi, borçlunun yaşadığı şehre gitmek zorunda kalmadan kendi yaşadığı yerde dava açma hakkına sahiptir. Alternatif olarak, nafaka borçlusunun yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılması mümkündür.  

Hukuk Yargılamasında Islah Kurumu (HMK md. 176)

Nafaka artırım davasında ıslah olur mu sorusunu tam olarak yanıtlayabilmek için, öncelikle “ıslah” kurumunun ne anlama geldiğini bilmek gerekir. Islah, bir nevi hukuki bir “düzeltme” mekanizmasıdır.

Islah Nedir ve Neden Gerekli Olur?

Islah, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) düzenlenen, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini, yargılama devam ederken kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir hukuki kurumdur. Yargılamanın temel prensiplerinden biri olan iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı, tarafların dava ve cevap dilekçelerinde bildirdikleri hususların dışına çıkmalarını engeller. Ancak bazen davanın başında öngörülemeyen durumlar ortaya çıkabilir veya bir hata yapılmış olabilir. İşte ıslah, bu katı yasağa önemli bir istisna getirerek, taraflara hatalarını telafi etme ve hak kayıplarını önleme imkanı sunar.  

Kısmi Islah ve Tam Islah

Islah, kapsamına göre ikiye ayrılır:

  • Kısmi Islah: Davanın temelini, yani dava sebebini değiştirmeden, sadece belirli bir usul işleminin düzeltilmesidir. En yaygın örneği, bir alacak davasında talep edilen miktarın artırılmasıdır.  
  • Tam Islah: Dava dilekçesinden itibaren tüm davanın adeta yeniden yazılması, dava sebebinin tamamen değiştirilmesidir. Örneğin, “terk” sebebine dayalı bir boşanma davasının, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dönüştürülmesi tam ıslahtır.  

Islah Ne Zamana Kadar ve Kaç Kez Yapılabilir?

Islah hakkı sınırsız bir hak değildir. Kanun, bu hakkın kullanımını belirli kurallara bağlamıştır. Buna göre ıslah, kural olarak davanın tahkikat aşaması sona erinceye kadar yapılabilir. Ayrıca, taraflar bu hakkı dava süresince sadece bir kez kullanabilirler. Bir kez ıslah yoluna başvuran tarafın, ikinci kez ıslah yapma imkanı yoktur.  

Kilit Soru: Nafaka Artırım Davasında Talep Islah Edilebilir Mi?

Tüm bu hukuki altyapının ardından, potansiyel müvekkillerimizin en çok merak ettiği o can alıcı soruya geliyoruz: Nafaka artırım davasında ıslah olur mu? Yani, dava başladıktan sonra talep edilen miktar artırılabilir mi?

Yargıtay’ın Konuya Yaklaşımı: Net ve Kesin Bir “Hayır”

Bu sorunun cevabı, hukuki yorumlara yer bırakmayacak kadar nettir: Hayır, mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun istikrar kazanmış içtihatlarına göre, yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri, niteliği itibarıyla ıslah yoluyla artırılamaz. Bu, pek çok kişinin bilmediği, ancak davanın kaderini doğrudan etkileyen, son derece önemli ve teknik bir bilgidir. Bu kuralı bilmeden açılan bir davada, telafisi imkansız hak kayıpları yaşanması kaçınılmazdır. Dolayısıyla, nafaka artırım davasında ıslah olur mu diye merak eden birinin bu kesin yasağı bilmesi hayati önem taşır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Gerekçesi: Nafaka Talebinin “Bölünemez” Niteliği

Yargıtay’ın bu katı yasağının arkasında, nafaka kurumunun kendine özgü hukuki niteliği yatmaktadır. Bu gerekçeyi anlamak, konunun özünü kavramayı sağlar. Normal bir para alacağı davasını düşünelim. Örneğin, 100.000 TL’lik bir alacağınız varsa, dava masraflarını düşük tutmak için önce 10.000 TL’lik bir “kısmi dava” açabilir, yargılama ilerledikçe talebinizi ıslah ederek 100.000 TL’ye tamamlayabilirsiniz. Çünkü bu alacak, niteliği gereği “bölünebilir” bir alacaktır.  Ancak Yargıtay, nafakayı bu şekilde basit bir para alacağı olarak görmemektedir. Nafaka, geçmişe dönük bir borcun tahsili değildir. Aksine, davanın açıldığı andan itibaren geleceğe yönelik bir geçim ihtiyacının mahkeme tarafından tespit edilmesi ve karşılanmasıdır. Bu nedenle, nafaka talebi hukuken “bölünemez bir bütün” olarak kabul edilir. Hakim, dava tarihindeki tüm koşulları –tarafların gelirini, çocuğun o anki ve gelecekteki ihtiyaçlarını, enflasyonist ortamı, paranın alım gücünü– bir bütün olarak değerlendirir ve o an için hakkaniyete uygun, tek bir miktar belirler. Sonuç olarak, niteliği gereği kısmi davaya konu olamayan bir talep, mantıksal olarak ıslah yoluyla da artırılamaz. Yargıtay’ın yasağı, nafakanın kendine özgü, geleceğe dönük ve bütüncül yapısından kaynaklanmaktadır.

Dava Dilekçesindeki Talep Miktarı Neden Kritik?

Bu hukuki yasağın, dava açan kişi için çok önemli pratik sonuçları vardır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hakim, taleple bağlıdır. Yani, davacının dava dilekçesinde istediği miktardan daha fazlasına hükmedemez. Nafaka artırım davasında ıslah olur mu sorusunun cevabı “hayır” olduğu için, dava dilekçesinde belirtilen artış miktarı, o dava için ulaşılabilecek en yüksek tavan haline gelir. Bu durum, davacıyı davanın en başında stratejik bir ikilemle karşı karşıya bırakır:

  • Düşük Talep Riski: Eğer davacı, dava harcını düşük tutmak amacıyla veya durumu tam değerlendiremeden cüzi bir artış talep ederse, davanın ilerleyen aşamalarında nafaka borçlusunun çok daha yüksek bir gelire sahip olduğu ispatlansa bile, hakim dilekçedeki taleple sınırlı kalacaktır. Bu, “kazanılmış” bir davanın aslında bir hak kaybıyla sonuçlanması demektir.
  • Yüksek Talep Riski: Eğer davacı, gerçekçi olmayan, fahiş bir miktar talep ederse, bu sefer de davanın başında ödemesi gereken nispi harç çok yüksek olacaktır. Çünkü bu harç, talep edilen yıllık artış tutarı üzerinden hesaplanır. Bu durum, davacının daha en başta yüksek bir maliyetle yüzleşmesine neden olabilir.  

Görüldüğü gibi, dava dilekçesinin hazırlanması ve talep edilecek artış miktarının belirlenmesi, davanın en kritik ve en hassas aşamasıdır. Bu aşamada yapılacak stratejik bir hata, davanın geri kalanında telafi edilemez.

Islah Mümkün Değilse, Nafaka Alacaklısı Ne Yapmalı?

Peki, madem talep sonradan artırılamıyor, haklarınızı en iyi şekilde nasıl koruyabilirsiniz? Cevap, davanın en başında doğru ve profesyonel adımları atmakta gizlidir.

Doğru Talep Miktarını Belirlemenin Önemi

Islah yasağı, dava açmadan önce çok detaylı bir hazırlık yapılmasını zorunlu kılar. Talep edilecek miktar belirlenirken; çocuğun güncel ve bir sonraki eğitim dönemindeki olası masrafları (okul ücreti, servis, kırtasiye, kurslar), güncel enflasyon oranları, TÜİK tarafından açıklanan yoksulluk sınırı verileri ve tarafların ispatlanabilir ekonomik durumları dikkatle analiz edilmelidir. Gerçekçi, haklı ve ispatlanabilir bir talepte bulunmak, davanın temelini sağlam atmanın ilk adımıdır.  

Dava Sürecinde Delillerin Rolü

Belirlenen talebin haklılığını mahkemeye ispatlamak için güçlü deliller sunulmalıdır. Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durum (SED) araştırması yapılması talebi, maaş bordroları, banka kayıtları, tapu ve araç ruhsatları, çocuğun okul ve kurs faturaları, sağlık harcamalarına ilişkin belgeler ve tanık beyanları, davanın seyrini değiştirecek en önemli araçlardır.  

Proaktif Çözüm: Gelecek Yıllar İçin Artış Oranı Talep Etmek

Her yıl enflasyon karşısında nafakanın erimesiyle yeniden dava açma külfetinden kurtulmanın en etkili ve en akılcı yolu, proaktif bir talepte bulunmaktır. Nafaka artırım davası dilekçesinde, mahkemeden sadece mevcut nafakanın artırılması değil, aynı zamanda hükmedilecek yeni nafaka miktarının gelecek yıllarda hangi oranda artacağının da karara bağlanması istenmelidir.  

Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre mahkemeler, bu artış oranını genellikle Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her yıl açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) veya Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranına bağlamaktadır. Bu sayede, nafaka her yıl otomatik olarak enflasyon oranında artar ve yeniden dava açmaya gerek kalmaz. Ancak unutulmamalıdır ki, hakim bu yönde bir kararı kendiliğinden vermez. Bu artış şerhinin karara eklenmesi, davacı tarafından dilekçede açıkça talep edilmelidir.  

Usuli İşlemNafaka Artırım Davasında UygulanabilirliğiStratejik Notİlgili Hukuki Dayanak
Dava Dilekçesinde TalepUygulanabilir / ZorunluDavanın tavanını belirler. Gerçekçi ve öngörülü hesaplama kritiktir.HMK md. 119
Islah Yoluyla ArtırımUygulanamazYargıtay HGK kararı ile yasaklanmıştır. Bu yola başvurmak zaman ve hak kaybına yol açar.Yargıtay HGK Kararı
Yeni Artırım Davası AçmaUygulanabilirKoşullar yeniden değiştiğinde (enflasyon, yeni ihtiyaçlar) her zaman açılabilir.TMK md. 176/4, 331
Otomatik Artış Şerhi TalebiUygulanabilir / Tavsiye EdilirGelecekteki enflasyona karşı koruma sağlar ve yeni dava açma gereğini ortadan kaldırır. Açıkça talep edilmelidir.Yargıtay İçtihatları

Nafaka Artırım Davasında Islah Olur Mu? Sonuç

Özetle, nafaka artırım davasında ıslah olur mu sorusunun Yargıtay içtihatları ışığındaki cevabı nettir: Hayır, olmaz. Bu kesin kural, davanın en başında, yani dava dilekçesi hazırlanırken doğru ve stratejik bir talepte bulunmanın ne kadar hayati olduğunu göstermektedir. Başlangıçta yapılacak bir hata, yargılama sonunda haklı olsanız bile telafisi zor hak kayıplarına yol açabilir. Sürecin bu teknik ve hassas doğası, alanında uzman bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmanın önemini açıkça ortaya koymaktadır. Deneyimli bir İstanbul Boşanma Avukatı, müvekkilinin mevcut ve gelecekteki tüm haklarını en üst düzeyde koruyacak stratejiyi belirleyerek, sürecin en doğru şekilde yönetilmesini sağlayacaktır.

Nafaka Artırım Davasında Islah Olur Mu? Sıkça Sorulan Sorular

Nafaka artırım davası ne kadar sürer?

Nafaka artırım davaları, “basit yargılama usulüne” tabidir. Bu nedenle diğer davalara göre daha hızlı sonuçlanır. Mahkemenin yoğunluğuna bağlı olarak genellikle 6 ila 10 ay arasında veya 2 ila 4 duruşmada karara bağlanabilir.  

Dava masrafları ve harçlar nasıl hesaplanır?

Dava açılırken, artırılması talep edilen aylık nafaka miktarının bir yıllık toplamı üzerinden nispi harç ödenir. Örneğin, aylık 3.000 TL artış talep ediliyorsa, harç 3.000×12=36.000 TL üzerinden hesaplanır. Buna ek olarak başvuru harcı, gider avansı ve avukatlık ücreti gibi masraflar da bulunur.  

Nafaka artırım davası kaç kez açılabilir?

Bu konuda herhangi bir sayı sınırı yoktur. Nafakanın artırılması için gerekli olan şartlar (ekonomik durumda esaslı değişiklik, ihtiyaçların artması vb.) her oluştuğunda yeniden dava açma hakkı doğar.  

Anlaşmalı boşanmadan sonra nafaka artırımı istenebilir mi?

Evet, kesinlikle istenebilir. Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların bir miktar üzerinde anlaşmış olması, gelecekte bu miktarın artırılamayacağı anlamına gelmez. Zamanla koşulların değişmesi halinde, anlaşmalı boşanma ile belirlenen nafaka için de artırım davası açılabilir.  

Dava reddedilirse ne olur?

Davanın reddedilmesi, gelecekte bir daha dava açılamayacağı anlamına gelmez. Mahkeme, o anki koşullarda artırım için yeterli sebep görmemiş olabilir. Aradan makul bir süre geçtikten sonra, ekonomik koşulların daha da değişmesi veya yeni ihtiyaçların ortaya çıkması durumunda yeniden dava açmak mümkündür.  

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.