Yabancı Uyruklu Eş Nafaka Alabilir Mi?

Yabancı Uyruklu Eş Nafaka Alabilir Mi?

Uluslararası Boşanmanın Karmaşık Dünyası

Günümüzde küreselleşen dünyada, farklı uyruklara sahip kişilerin evlenmesi ve boşanması giderek daha sık rastlanan bir durum haline gelmiştir. Türk vatandaşı ile yabancı uyruklu bir eşin evliliğinin sona ermesi, özellikle nafaka gibi hayati öneme sahip konularda, derinlemesine hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte en çok merak edilen ve araştırılan konuların başında, yabancı uyruklu eş nafaka alabilir mi sorusu gelmektedir. Bu makale, boşanma sürecindeki yabancı eşlerin nafaka haklarını, bu hakların hukuki dayanaklarını ve sürecin her aşamasında karşılaşabilecekleri zorlukları detaylı bir şekilde ele almayı amaçlamaktadır.

Türk hukuk sistemi, uluslararası boşanma davalarını, tarafların vatandaşlık durumuna bakılmaksızın, genel hukuk kuralları kapsamında ele almaktadır. Bu temel prensip, yabancı eşlerin belirli bir vatandaşlık şartı aranmaksızın süresiz yoksulluk nafakası talep etme hakkına sahip olduğunu gösterir. Ancak, uluslararası boşanma davaları, yetkili mahkemenin belirlenmesi, tebligat süreçleri, yurtdışında verilen kararların Türkiye’de uygulanması gibi pek çok teknik ve hukuki detayı barındırır. Bu nedenle, hak kaybına uğramamak ve süreci en doğru şekilde yönetmek için bu dinamiklerin iyi anlaşılması ve profesyonel bir hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.  

MÖHUK ve TMK’nın Kesişimi

Yabancı uyruklu eş nafaka alabilir mi sorusunun hukuki cevabı, öncelikle iki ana kanunla şekillenir: 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK). MÖHUK, uluslararası boşanma davalarında hangi ülkenin hukukunun uygulanacağını belirlerken, TMK, nafakanın genel şartlarını düzenler. Bu iki kanunun uyumu, yabancı uyruklu eşin nafaka hakkının temelini oluşturur.

Uygulanacak Hukukun Tespiti

Uluslararası unsurlar taşıyan bir boşanma davasında, hangi ülkenin hukukunun uygulanacağı hayati bir öneme sahiptir. MÖHUK’un 14. maddesi, bu belirsizliği ortadan kaldırmak için kademeli bir sistem öngörmektedir. Bu sisteme göre:  

  • Eşlerin Müşterek Milli Hukuku: Eğer eşler aynı vatandaşlığa sahipse, boşanma ve nafaka talepleri o ülkenin hukukuna tabidir.  
  • Müşterek Mutad Mesken Hukuku: Eşler farklı uyruklara sahipse, boşanmadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yerin hukuku uygulanır. Bu, genellikle evliliğin fiilen devam ettiği son ortak yaşam yeri anlamına gelir .  
  • Türk Hukuku: Ne müşterek bir milli hukuk ne de müşterek bir mutad mesken hukuku varsa, doğrudan Türk hukuku uygulanır. Bu durum, Türkiye ile somut bir bağlantısı olmayan çiftler için bile Türk mahkemelerinde dava açılabilmesi imkanını sağlar .  

Bu hiyerarşi, yabancı eşin Türkiye’de nafaka talep etme hakkını güvence altına alır. Özellikle dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise MÖHUK’un getirdiği istisnai bir düzenlemedir: boşanma davası süresince talep edilen tedbir nafakası gibi geçici tedbir taleplerinde, tarafların vatandaşlığı veya ikametgahı ne olursa olsun, her zaman Türk hukuku uygulanır . Bu, Türk mahkemelerinin yargı yetkisini korumayı ve yabancı uyruklu eşin haklarını güvence altına almayı amaçlayan bir düzenlemedir.

Yoksulluk Nafakasının Şartları ve Yargıtay Yaklaşımı

Uygulanacak hukukun Türk Medeni Kanunu olması durumunda, nafaka talebi TMK’nın 175. maddesi çerçevesinde incelenir . Bu madde, yoksulluk nafakası için iki temel şartın varlığını zorunlu kılar:

  • Yoksulluğa Düşme: Nafaka talep eden eşin, boşanma nedeniyle yaşam standardının ciddi şekilde düşeceğinin ve mevcut mali imkanları veya çalışma gücüyle geçimini sağlama imkanından yoksun kalacağının mahkemece tespiti gerekir . Mahkeme, bu tespiti yaparken eşin düzenli bir geliri olup olmadığını, varsa miktarının geçimini sağlayacak düzeyde olup olmadığını, gelir getiren bir işten kendi isteğiyle mi yoksa zorunlu sebeplerle mi ayrıldığını gibi pek çok detayı inceler .
  • Kusur Durumu: Nafaka talep eden eş, boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşe göre daha az kusurlu veya tamamen kusursuz olmalıdır . Yargıtay, boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olan eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğini açıkça belirtmektedir. Ancak, eşit kusurlu eşin de koşullar mevcutsa nafaka alması mümkündür .  

Nafaka yükümlüsü olan eşin kusurlu olması ise şart değildir . Bu hukuki temeller, yabancı uyruklu eş nafaka alabilir mi sorusunun olumlu cevabını sağlamlaştırır.

Yabancı Eşin Nafaka Süreci

Yabancı uyruklu bir eşin Türkiye’de nafaka talebi içeren bir boşanma davası açması, Türk hukuku kapsamında mümkün olsa da, pratik süreçte bazı zorluklar ortaya çıkabilmektedir.

Yabancı Eşe Tebligat ve İlanen Tebligat Süreci

Uluslararası boşanma davalarının en büyük pratik zorluklarından biri, yurtdışında bulunan davalı eşe dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesidir. Tebligat süreci, davanın ilerleyebilmesi için hayati bir adımdır. Mahkeme, öncelikle davalının adresini resmi kurumlar nezdinde araştırır. Eğer adresi tespit edilemezse, tebligat süreci daha karmaşık bir hal alır.  

Adresi meçhul olan veya tebligattan bilerek kaçınan yabancı uyruklu davalı eşe karşı “ilanen tebligat” yoluna başvurulur . Bu yöntem, tebligatın devlete ait ilan.gov.tr gibi resmi sitelerde ve gazetelerde yayımlanmasıyla gerçekleştirilir ve belirli bir sürenin sonunda tebligat yapılmış sayılır . Bu süreç, yabancı dildeki belgelerin çevirisi, noter masrafları ve bürokratik işlemler nedeniyle süreci uzatabilir ve maliyetli hale getirebilir. Doğru bir hukuki danışmanlık, tebligat sürecinin en hızlı ve doğru şekilde yönetilmesi için kritik bir öneme sahiptir.  

Yurtdışı Nafaka Kararlarının Türkiye’de Tanıma ve Tenfizi

Yabancı bir ülkede verilmiş olan boşanma kararı veya bu karara bağlı nafaka kararları, Türkiye’de doğrudan hukuki bir sonuç doğurmaz. Bu kararların Türk hukuku açısından geçerlilik kazanması ve icra edilebilir hale gelmesi için tanıma ve tenfiz davası açılması zorunludur.  

  • Tanıma: Yabancı mahkeme kararının Türkiye’deki mahkemelerce kesin delil olarak kabul edilmesini sağlar.
  • Tenfiz: Kararın, Türkiye’de tıpkı bir Türk mahkemesi kararı gibi icra edilerek hukuki sonuç doğurmasını sağlar.  

Tanıma ve tenfiz davaları için aranan temel şartlar şunlardır: kararın verildiği ülke hukukuna göre kesinleşmiş olması, kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması ve ilgili ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık ilkesinin bulunmasıdır . Bu süreç, yabancı bir mahkemeden alınan nafaka kararının Türkiye’deki icra organları aracılığıyla tahsil edilebilmesi için olmazsa olmaz bir adımdır.  

Nafaka Miktarının Belirlenmesi ve Yabancı Gelirler

Yabancı uyruklu bir eşin Türkiye’de açtığı nafaka davasında, nafaka miktarının belirlenmesi süreci, özellikle yurtdışındaki mali durumun tespiti nedeniyle ayrı bir uzmanlık gerektirmektedir.

Yabancı Gelirlerin Tespiti ve Delil Sunumu

Türk hukukuna göre nafaka miktarının belirlenmesinde, nafaka isteyen tarafın yoksulluk hali ile nafaka yükümlüsü olan tarafın mali gücü temel alınır . Hakim, dosyadaki deliller ve tarafların beyanları doğrultusunda bu miktarı belirlerken geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Bu takdir yetkisi kapsamında, tarafların düzenli bir gelirlerinin olup olmadığı, gelir getiren bir işten kendi isteğiyle mi ayrıldığı, gelir seviyesinin asgari ücret düzeyinde olup olmadığı gibi pek çok husus incelenir .

Yabancı uyruklu eşin yurtdışındaki gelir ve mal varlığının tespiti, davanın en kritik ve en zorlu aşamalarından biridir. Mahkeme, bu konuda yurtdışındaki ilgili kurumlardan bilgi talep edebilir. Bu süreçte, yabancı dildeki gelir beyanları, banka hesap dökümleri veya bilançolar gibi belgelerin yeminli tercüman tarafından Türkçe’ye çevrilmesi ve noter onayından geçmesi zorunludur . Ayrıca, farklı hukuk sistemlerinde nafaka hesaplama yöntemleri de değişebilmektedir. Örneğin, bazı ABD eyaletlerinde nafaka miktarı, eşlerin gelirlerinin yüzdesine göre belirlenirken , Türkiye’de bu, kanıtlanmış ihtiyaçlar ve mali güce dayalı bir takdir yetkisi ile belirlenir.  

Boşanmanın Yabancı Eş Üzerindeki Diğer Önemli Etkileri

Uluslararası boşanma davaları, sadece nafaka ve tazminat gibi mali konularla sınırlı kalmayıp, yabancı eşin Türkiye’deki statüsü ve çocukların durumu gibi pek çok hayati konuyu da doğrudan etkilemektedir.

Çocuğun Velayeti ve İştirak Nafakası

Yabancı uyruklu eşten boşanma davasında çocuğun velayeti, tıpkı nafaka gibi MÖHUK madde 14 uyarınca kademeli bir sisteme tabi tutulur. Öncelikle eşlerin müşterek milli hukuku, ardından müşterek mutad mesken hukuku, son çare olarak ise Türk hukuku uygulanır. Ancak bu hukuki hiyerarşinin üzerinde, Yargıtay’ın da kararlarında vurguladığı gibi, en temel kıstas çocuğun üstün yararıdır.  

Bu ilke doğrultusunda, yabancı uyruklu eşe de velayet verilebilir. Ancak velayeti alan yabancı eş, çocuğu yurtdışına götürerek diğer ebeveynle kişisel ilişkilerini engellerse, velayetin kendisinden alınması durumu söz konusu olabilir.

İştirak nafakası ise, velayet kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğun eğitim, sağlık ve diğer giderlerine katkıda bulunması amacıyla ödediği nafaka türüdür .

Evlilik Yoluyla Kazanılan Oturum ve Çalışma İzni

Türk vatandaşı ile evlilik yapan yabancı uyruklu bir eşin sahip olduğu oturum veya çalışma izni, boşanma ile birlikte risk altına girebilir. Bu hakların devamı, Türk Medeni Kanunu ve ilgili diğer yasal düzenlemelerce belirlenen belirli şartlara bağlıdır. Türk vatandaşlığının evlilik yoluyla kazanılması için aranan şartlar arasında, bir Türk vatandaşı ile en az üç yıl evli kalma, aile birliği içinde yaşama ve milli güvenlik açısından engel teşkil etmeme gibi koşullar yer alır .

Boşanma davasının sonucuna göre, yabancı eşin oturum izni iptal edilebilir ve hatta evlilik yoluyla vatandaşlık kazanmışsa vatandaşlığını dahi kaybedebilir. Bu durum, yabancı eş için boşanma sürecini sadece bir hukuki anlaşmazlık olmaktan çıkarıp, aynı zamanda Türkiye’deki yaşamının ve geleceğinin güvencesini sorguladığı kritik bir duruma dönüştürür. Bu sebeple, yabancı uyruklu eş nafaka alabilir mi sorusunun yanı sıra, süreçte doğabilecek idari sonuçları da göz önünde bulundurması ve bu konuda kapsamlı bir hukuki danışmanlık alması zaruridir.  

Yabancı Uyruklu Eş Nafaka Alabilir Mi Sonuç

Bu makalede incelendiği üzere, yabancı uyruklu eş nafaka alabilir mi sorusunun cevabı, Türk Hukuku açısından nettir: Yabancı eşler, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde belirtilen şartları taşımaları halinde yoksulluk nafakası talep etme hakkına sahiptir. Ancak, uluslararası unsurları barındıran boşanma davaları, hangi hukukun uygulanacağından tebligatın yapılmasına, yabancı kararların tanınmasından yabancı gelirlerin tespitine kadar pek çok karmaşık süreci beraberinde getirir. Bu süreçte yapılacak hatalar, telafisi güç hak kayıplarına neden olabilir.  

Bu nedenle, haklarınızı eksiksiz bir şekilde kullanmak ve karmaşık hukuki süreçleri doğru yönetmek için alanında uzman bir profesyonelden destek almak hayati önem taşımaktadır. Yetkin bir İstanbul Boşanma Avukatı, bu çok katmanlı davaların hukuki yol haritasını doğru çizer, gerekli belgelerin uluslararası standartlara uygun şekilde hazırlanmasını sağlar ve tebligat gibi zorlu aşamalarda müvekkiline doğru rehberliği sunar. Yabancı eşler için boşanma, sadece bir evliliğin sonu değil, aynı zamanda oturum statüsü, çalışma izinleri ve çocukların geleceği gibi konuları da içeren çok yönlü bir meseledir. Bu konuların birbiriyle olan ilişkisini bilen bir İstanbul Boşanma Avukatı, müvekkilinin tüm endişelerine bütüncül bir çözüm sunabilir.

Yabancı Uyruklu Eş Nafaka Alabilir Mi Sık Sorulan Sorular

Yabancı Eşin Boşanma Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Boşanma davası için temel olarak nüfus cüzdanı, boşanma dilekçesi ve varsa çocukların kimlik belgeleri gereklidir . Yabancı evrakların (örneğin yabancı evlilik belgesi) noter onaylı Türkçe tercümesinin yapılması şarttır . Anlaşmalı boşanmalarda ise bunlara ek olarak, tarafların hazırladığı anlaşmalı boşanma protokolü ve protokolde belirtilen mal varlıklarına ilişkin resmi belgeler de sunulmalıdır .

Türkiye’de Boşanma Davası Olmadan Yurtdışında Alınan Nafaka Kararı Uygulanabilir mi?

Hayır, yabancı bir mahkemeden alınmış nafaka kararı Türkiye’de doğrudan icra edilemez. Bu kararın Türkiye’de hukuki sonuç doğurabilmesi için Türk mahkemelerinde bir tenfiz davası açılması ve mahkemece kararın tenfizine hükmedilmesi gerekmektedir.  

Nafaka Alacaklısı Yurtdışında Yaşıyorsa Nafaka Nasıl Ödenir?

Nafaka alacaklısının yurtdışında yaşaması, nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Bu durumda nafakanın tahsili, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler (örneğin New York Sözleşmesi) ve merkezi makamlar (Adalet Bakanlığı Nafaka Bürosu gibi) aracılığıyla yürütülür . Bu yollardan biri, yurt dışındaki kararın borçlunun bulunduğu ülkede tescil ettirilmesidir .

Eşimin Nerede Olduğunu Bilmiyorum, Yine de Dava Açabilir miyim?

Evet, dava açabilirsiniz. Davalının adresinin bilinmemesi, davanın görülmesine engel değildir. Bu durumda mahkeme, gerekli araştırmaları yaptıktan sonra adresi meçhul olan davalıya karşı  ilanen tebligat yoluna başvurur .

Boşanma Davasında Geçici Nafaka (Tedbir Nafakası) Alabilir miyim?

Evet, boşanma davası devam ederken geçimini sağlamakta zorlanan taraf, tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasına hükmedilmesi için kusur araştırması yapılmadığından, kusur durumuna bakılmaksızın bu nafaka bağlanabilir .  

Yabancı Para Birimi Üzerinden Nafaka Hükmedilebilir mi?

Evet, taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde nafakanın yabancı para birimi üzerinden ödenmesi konusunda mutabık kalırsa, mahkeme bu yönde karar verebilir.  

Yabancı Eş Türkiye’de Boşanırsa Vatandaşlığını Kaybeder mi?

Evet, evlilik yoluyla vatandaşlık kazanmış bir yabancı eş, boşanma sonucunda Türk vatandaşlığını kaybedebilir. Bu durum, evliliğin süresi (en az üç yıl) ve evlilik birliği içindeki davranışlar gibi belirli şartlara bağlıdır .  

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.