Velayeti Annede Olan Çocuğun Yurtdışına Çıkışı

Velayeti Annede Olan Çocuğun Yurtdışına Çıkışı

Velayet ve Seyahat Hakkının Hukuki Çerçevesi

Boşanma sonrası aile düzeninde en hassas konuların başında çocukların durumu gelir. Bu bağlamda en sık karşılaşılan sorulardan biri, velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi sorusudur. Özellikle velayeti kendisine verilen annelerin, çocuklarıyla birlikte yurtdışına seyahat etme veya yerleşme planları, sık sık hukuki belirsizlikler ve eski eşle yaşanan anlaşmazlıklarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Bu durum, ebeveynler için kafa karıştırıcı olabilir, çünkü Türk hukukunun tanıdığı haklar ile seyahat edilecek ülkenin uluslararası uygulamaları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu makale, velayeti annede olan çocuğun yurtdışına çıkışıyla ilgili tüm hukuki boyutları, Türk Medeni Kanunu’ndaki düzenlemelerden başlayarak, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına, uluslararası sözleşmelerin etkilerine ve karşılaşılabilecek pratik sorunlara kadar detaylı bir şekilde ele almaktadır. Amacımız, bu karmaşık süreçte müvekkil adaylarına yol göstererek, haklarını en doğru şekilde kullanmalarına yardımcı olmaktır. Unutulmamalıdır ki, tüm bu süreçlerde en önemli hukuki ilke, çocuğun üstün yararıdır. Ebeveyn hakları, ancak bu ilke gözetildiği sürece anlam kazanmaktadır.  

Türk Medeni Kanunu’na Göre Velayet ve Seyahat Hakkı

Velayet Hakkının Tanımı ve Kapsamı

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 335. ve devamı maddelerinde düzenlenen velayet hakkı, reşit olmayan çocukların bakımı, korunması ve temsili için anne ve babaya verilen yasal hak ve sorumlulukları kapsamaktadır. Evlilik birliği devam ettiği sürece anne ve baba velayeti birlikte kullanırken, boşanma kararı verilmesi halinde velayet, mahkeme tarafından genellikle taraflardan birine, özellikle küçük yaşlardaki çocuklar için anneye verilmektedir.  

Velayet hakkı, velayet sahibi ebeveynin çocukla ilgili tüm kararları tek başına almasına olanak tanır. Bu kararlar, çocuğun eğitimi, sağlığı, günlük yaşamı ve yerleşim yerinin belirlenmesi gibi temel hususları içermektedir. Bu bağlamda, velayet sahibi ebeveynin çocuğuyla birlikte seyahat etme ve hatta yer değiştirme hakkı, velayetin doğal bir uzantısı olarak kabul edilir. Bu nedenle, velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi sorusunun cevabı, Türk Medeni Kanunu’na göre “evet”tir.  

Yargıtay’ın Emsal Kararları Işığında Durum Değerlendirmesi

Türk hukuk sistemine göre, velayeti kendisine verilen ebeveynin çocuğu yurtdışına çıkarması için velayeti kendisinde olmayan diğer ebeveynden izin alması gerekmemektedir. Bu, yasal bir kural olmaktan öte, Yargıtay’ın istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü içtihata dayanan bir hukuki prensiptir. Yargıtay, velayet hakkını kullanan ebeveynin, çocuğu yurt içinde veya yurt dışında seyahat ettirmesinin, bu hakkın doğal bir sonucu olduğunu ve diğer ebeveynin muvafakatine bağlı tutulmasının, velayet hakkının amacını zedeleyeceği görüşündedir.  

Bu durumun ardındaki temel düşünce, velayet hakkının anayasal güvence altında olan seyahat özgürlüğünü de kapsamasıdır. Bir ebeveynin, sırf velayeti diğer eşte olduğu için çocuğun seyahatlerini keyfi olarak engellemesi, hem velayet hakkını kötüye kullanma potansiyeli taşır hem de çocuğun anayasal seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açar. Yargıtay, bu konudaki tutumunu birçok emsal kararında net bir şekilde ortaya koymuştur. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 17.06.2015 tarihli, 2015/11374 E. ve 2015/12897 K. sayılı kararında, velayet sahibi annenin ortak çocuğu yurtdışına çıkarmasının boşanmış eşinin muvafakatine bağlı olmadığı hükmedilmiştir. Benzer şekilde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/799 E. ve 2013/389 K. sayılı kararında, ortak çocuğun yurtdışına kaçırılacağı endişesiyle süresiz bir yurtdışı çıkış yasağı konulmasının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu karara bağlanmıştır. Bu kararlar, velayet hakkının kapsamını ve sınırlarını çizmekle kalmayıp, bu hakka getirilebilecek kısıtlamaların ancak çocuğun üstün yararı ilkesi ve somut, güçlü delillerle mümkün olabileceğini göstermektedir.

Yargıtay Kararı (Özeti)Esas ve Karar NumarasıTemel Hukuki Prensip
Velayet hakkını kullanmanın doğal bir sonucu olarak, velayet sahibi ebeveynin çocuğu yurtdışına çıkarması diğer eşin iznine bağlı değildir.2. Hukuk Dairesi, 2015/11374 E., 2015/12897 K.Velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi sorusunun cevabı, velayet sahibi ebeveynin seyahat hakkının kısıtlanamayacağı ve bu hakkın kullanımının diğer eşin muvafakatine bağlı olmadığıdır.  
Çocuğun yurtdışına kaçırılacağı endişesiyle süresiz olarak yurtdışı çıkış yasağı konulması Anayasa ve AİHS’ye aykırıdır.Hukuk Genel Kurulu, 2012/799 E., 2013/389 K.Seyahat hakkı anayasal bir haktır ve bu hakka ancak somut ve güçlü gerekçelerle geçici kısıtlama getirilebilir.  
Velayet sahibi ebeveynin seyahat hakkını kullanarak çocuğu yurtdışına çıkarması, diğer ebeveynin velayete ilişkin talebine neden olabilir.2. Hukuk Dairesi, 2015/11374 E., 2015/12897 K.Seyahat ve yerleşme ayrımı kritiktir. Yurt dışına yerleşme, velayetin değiştirilmesi davası için bir gerekçe oluşturabilir.  

Muvafakatname

Muvafakatname Nedir ve Hangi Durumlarda Gereklidir?

Muvafakatname, reşit olmayan bir bireyin, yasal veli/vasilerinden biri veya her ikisi olmadan yurtdışına seyahat edebilmesi için verilen, noter onaylı bir izin belgesidir. Bu belge, seyahat eden ebeveynin yanında olmayan diğer ebeveynin seyahate onay verdiğini kanıtlar. Muvafakatnamenin temel amacı, uluslararası çocuk kaçırmanın önüne geçmektir.  

Türk hukukunda velayeti kendisine verilmiş bir ebeveyn, diğer ebeveynin iznine ihtiyaç duymadan çocuğuyla birlikte yurtdışına çıkabilirken, bu durum pratikte her zaman geçerli olmayabilir. Çünkü muvafakatname, Türk makamlarının değil, seyahat edilecek ülkenin vize başvurusu veya sınır kapısındaki giriş kuralları gereği istenen bir belgedir. Başka bir deyişle, Türkiye’den çıkışta sorun yaşanmazken, gidilecek ülkeye girişte bu belge talep edilebilir ve eksikliği halinde seyahat planları sekteye uğrayabilir.  

Türk Hukuku ve Uluslararası Uygulama Çatışması

Bu durum, velayet sahibi anneler için önemli bir hukuki çelişki yaratmaktadır. Bir yandan Türk mahkemesi kararıyla tanınan bir hak varken, diğer yandan gidilecek ülkenin uluslararası çocuk kaçırma endişesiyle talep ettiği bir belgeye ihtiyaç duyulması, karmaşaya neden olmaktadır. Bu çelişkinin kaynağı, ülkelerin kendi hukuk sistemlerini ve çocukların korunmasına yönelik uluslararası taahhütlerini ön planda tutmasıdır. Türkiye’nin de taraf olduğu  

Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesi, bu konuda belirleyici bir rol oynamaktadır. Sözleşme, “mutad meskeni” (habitual residence) başka bir ülkeye haksız yere götürülen veya alıkonulan çocukların, en kısa sürede olağan yaşam alanlarına iadesini amaçlar. Bu nedenle, birçok ülke, yabancı bir ebeveynin yanındaki çocuğun kaçırılmadığından emin olmak için muvafakatname talep etmektedir. Schengen ülkeleri gibi bazı bölgeler, bu belgeyi neredeyse her zaman zorunlu kılarken, diğer ülkelerin kuralları farklılık gösterebilir. Bu nedenle, velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi sorusunun cevabı, seyahat edilecek ülkenin kurallarına bağlı olarak farklılık gösterir. Velayet sahibi ebeveynin Türk hukukuna göre haklı olması, yurtdışı seyahatinde karşılaşabileceği sorunları tek başına ortadan kaldırmamaktadır.  

Seyahat Amaçlı ve Yerleşim Amaçlı Çıkış Ayrımı

Muvafakatname ve seyahat izinleri söz konusu olduğunda, seyahatin amacı da büyük önem taşır. Kısa süreli bir tatil veya eğitim gezisi için yapılan seyahatler, yerleşme amacı taşımayan seyahatlerdir. Ancak, velayeti annede olan çocuğun yurtdışına çıkışı, kalıcı yerleşme amacıyla gerçekleşiyorsa, hukuki durumu tamamen değiştirmektedir.  

Kalıcı yerleşme, velayeti kendisinde olmayan babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkını ihlal edebilir. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 183. maddesi uyarınca, durumların değişmesi halinde, velayetin yeniden düzenlenmesi talep edilebilir. Yurt dışına kalıcı olarak yerleşmek, velayetin yeniden değerlendirilmesi için önemli bir gerekçe oluşturur. Bu durumda, diğer ebeveyn, velayetin değiştirilmesi davası açabilir ve mahkeme, kararı verirken yine çocuğun üstün yararını esas alacaktır. Mahkeme, yeni yerleşim yerinin çocuğun ruhsal, fiziksel ve bilişsel gelişimine zarar verip vermediğini değerlendirecektir.  

Hukuki Sorunlar ve Çözüm Yolları

Velayet Sahibi Olmayan Eşin İzin Vermemesi Durumu

Eğer gidilecek ülke vize veya giriş için muvafakatname talep ediyor ve velayeti kendisinde olmayan baba bu belgeyi vermekten kaçınıyorsa, velayet sahibi anne hukuki yollara başvurabilir.

  • Muvafakatname Talep Davası: Anne, Aile Mahkemesi’nde muvafakatname verilmesi için dava açabilir. Bu dava ile, mahkemeden babanın rızası yerine geçecek bir karar verilmesi talep edilir. Mahkeme, seyahatin   çocuğun üstün yararına uygun olduğunu tespit ederse, seyahat iznini verecektir.  
  • Tazminat Davası: Babalık görevini keyfi bir şekilde yerine getirmeyerek muvafakatname vermekten kaçınan eşe karşı, velayet sahibi anne maddi ve manevi tazminat davası da açabilir. Yargıtay’ın emsal kararlarına göre, dava açıldıktan sonra muvafakat veren ebeveynin yargılama giderlerinin yarısını ve avukatlık ücretini ödemesine hükmedilebilir.  

Çocuğa Yurtdışı Çıkış Yasağı Konulması ve Kaldırılması

Velayeti kendisinde olmayan baba, annenin çocuğu yurtdışına kaçıracağı yönünde somut ve güçlü delillere sahipse, mahkemeye başvurarak çocuk hakkında yurtdışı çıkış yasağı konulmasını talep edebilir. Ancak, yurtdışı çıkış yasağı, bir ebeveynin velayet hakkını ve çocuğun seyahat özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladığı için, sadece şüphe veya basit endişeler bu kararın verilmesi için yeterli değildir. Mahkeme, bu kararı verirken son derece titiz davranır ve yasağın gerekçelerini ve süresini açıkça belirtmek zorundadır.  

Konulan yasağın kaldırılması için de yine mahkemeye başvurulması gerekmektedir. Velayet sahibi anne, çocuğu kaçırma gibi bir amacının olmadığını, seyahat planlarının tamamen çocuğun yararına olduğunu ve babayla kişisel ilişki kurma düzenine sadık kalacağını ispat ederek yasağın kaldırılmasını talep edebilir. Mahkeme, yasağın hukuki gerekçelerinin ortadan kalktığına kanaat getirirse, yasak kararını kaldıracaktır.  

Yurt Dışına Yerleşme Halinde Velayetin Değiştirilmesi Davası

Daha önce de belirtildiği gibi, velayet sahibi annenin çocuğuyla kalıcı olarak yurtdışına yerleşmesi, diğer ebeveyn için velayetin değiştirilmesi davası açma hakkı doğurur. Bu tür bir dava, çocuğun yeni yaşam ortamına adaptasyon süreci, eğitiminin aksayıp aksamadığı, sosyal çevresine olan bağlılığı ve babayla kişisel ilişkisinin ne şekilde etkilendiği gibi faktörlerin incelenmesini gerektirir. Mahkeme, bu değerlendirmeleri yaparken bir pedagog ve/veya sosyal bilimci raporuna başvurabilir.  

Önemli Pratik Tavsiyeler ve İzlenecek Yol

Seyahat Öncesi Mutlaka Yapılması Gerekenler

Yurtdışı seyahati planlayan velayet sahibi annelerin, olası sorunları önlemek için seyahat öncesinde atması gereken hayati adımlar bulunmaktadır.

  • 1. Gidilecek Ülkenin Konsolosluğu ile İletişime Geçin: Bu, en önemli ve ilk yapılması gereken adımdır. Türk hukukundaki velayet kararının yurtdışında otomatik olarak geçerli olmayacağını unutmamak gerekir. Gidilecek ülkenin vize ve giriş kuralları hakkında doğrudan konsolosluktan bilgi almak, en güvenilir yoldur.  
  • 2. Noter Onaylı Muvafakatname Hazırlığı: Seyahat edilecek ülke muvafakatname talep ediyorsa, belgeyi noterden almanız gerekmektedir. Muvafakatnamenin içeriğinde seyahatin amacı, süresi, gidilecek ülke ve seyahat edilecek kişilerin kimlik bilgileri gibi detayların yer alması önemlidir. Ayrıca, belgenin gidilecek ülkenin resmi diline yeminli tercüme ettirilip, noter onayı alınması gerekebilir.  
  • 3. Seyahat Planının Detayları: Mümkünse, seyahat tarihlerinin çocuğun eğitim hayatını aksatmayacak ve babayla olan kişisel ilişki günleriyle çakışmayacak şekilde ayarlanması, olası bir hukuki ihtilafın önüne geçebilir.  

Aşağıdaki tablo, muvafakatname düzenleme sürecini ve bu süreçte gerekli belgeleri özetlemektedir:

AşamaGereken BelgelerAçıklamalar
1. Seyahat Amacını Belirleme ve Konsoloslukla İletişimYokGidilecek ülkenin konsolosluk web sitesi üzerinden veya telefonla muvafakatname gerekliliğini ve içeriği hakkında bilgi edinilmesi hayati önem taşır.  
2. Notere BaşvuruNüfus cüzdanı, pasaport, çocuğun kimlik belgesi ve pasaportu gibi belgeler.  Noterdeki standart muvafakatname örnekleri kullanılabilir veya seyahat edilecek ülkenin özel taleplerine göre yeni bir belge hazırlanabilir.  
3. Muvafakatnamenin DüzenlenmesiBelgenin içeriğiSeyahatin amacı (turistik, eğitim vb.), başlangıç ve bitiş tarihi, gidilecek yerler ve çocuğun kiminle seyahat edeceği gibi detaylar belgede açıkça belirtilmelidir.  
4. Noter Onayı ve TercümeMuvafakatname aslı ve yeminli tercümanBelge Türkçe düzenlenir ve gidilecek ülkenin resmi diline yeminli bir tercüman tarafından çevrilmesi ve noter onayı alması gerekebilir.  
5. Belgenin GeçerliliğiSüre ibaresiNoter onaylı muvafakatnameler genellikle son 6 ay içinde düzenlenmiş olmalıdır. Eğer bir süre belirtilmemişse iptal edilinceye kadar geçerlidir.  

Velayeti Annede Olan Çocuğun Yurtdışına Çıkışı Sıkça Sorulan Sorular

Velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi ve babadan izin almam gerekir mi?

Türk hukuku kapsamında, velayet sizde olduğu için Türkiye’den çıkışınızda babadan alınan bir muvafakatname istenmemesi gerekmektedir. Ancak, gideceğiniz ülkenin kendi giriş kuralları bu belgeyi talep edebilir. Bu nedenle, seyahat öncesinde o ülkenin konsolosluğuyla iletişime geçmeniz şiddetle tavsiye edilir.  

Yeşil pasaportumuz olsa dahi muvafakatname gerekir mi?

Evet, pasaportun türü (yeşil, bordo, gri) bu durumu değiştirmez. Muvafakatname gerekliliği, gidilecek ülkenin hukuk kurallarıyla ilgili bir durumdur ve pasaportun sağladığı vize muafiyetinden bağımsızdır. Yeşil pasaport sahibi olsanız dahi, gideceğiniz ülkenin konsolosluğundan bu bilgiyi teyit etmelisiniz.  

Vizesiz gideceğimiz bir ülke için velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi ve muvafakatnameye ihtiyaç var mı?

Vize zorunluluğu olmaması, muvafakatname gerekmeyeceği anlamına gelmez. Bazı ülkeler, vizesiz seyahatlerde dahi çocuk kaçırma riskini önlemek amacıyla bu belgeyi talep edebilir. Bu nedenle, vizesiz gidilecek olsa bile konsoloslukla görüşmek önemlidir.  

Velayet annede, ancak babası çocuğa yurtdışı çıkış yasağı koyabilir mi?

Evet, velayet sahibi olmayan ebeveyn, diğer ebeveynin çocuğu yurtdışına kaçıracağı yönünde somut ve güçlü delillere sahipse mahkemeden yurtdışı çıkış yasağı kararı verilmesini talep edebilir. Mahkeme, bu talebi değerlendirirken çocuğun üstün menfaatini esas alır ve kararı ancak çok önemli gerekçelerle verir.  

Baba hapiste olursa yine de izin almak gerekir mi?

Babasının hapiste olması, velayet sahibi olmayan babanın hukuki haklarını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla, gidilecek ülkenin kuralları muvafakatname gerektiriyorsa, bu belgenin babadan alınması veya baba vermiyorsa mahkeme yoluyla izin alınması gerekebilir.  

Velayeti Annede Olan Çocuğun Yurtdışına Çıkışı Sonuç

Velayeti annede olan çocuk yurtdışına çıkabilir mi sorusunun cevabı, Türk hukukuna göre velayet hakkının doğal bir uzantısı olarak kabul edilir. Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları, velayet sahibi annenin, çocuğuyla birlikte seyahat etmek için babanın iznine ihtiyacı olmadığı yönündedir. Ancak bu hukuki gerçeklik, uluslararası seyahatin pratik zorluklarını ortadan kaldırmaz. Gidilecek ülkelerin çocuk kaçırma vakalarına karşı kendilerini korumak amacıyla talep ettiği muvafakatname, birçok durumda seyahatin gerçekleşmesi için kritik bir belge haline gelmektedir.

Bu çelişkili durum, her somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bir yurtdışı seyahati planlamadan önce, gidilecek ülkenin konsolosluğundan bilgi almak, noter onaylı muvafakatname hazırlamak ve olası hukuki ihtilaflar için profesyonel destek almak, süreci sorunsuz bir şekilde yönetmek adına büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, seyahatin amacı (geçici tatil veya kalıcı yerleşim) hukuki süreci kökten değiştirebilir ve velayet sahibi olmayan babanın haklarını da gözetmek gerekmektedir. Bu karmaşık süreçte atacağınız her adım, haklarınızın korunması ve çocuğunuzun üstün menfaati için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, konuyla ilgili detaylı bilgi ve hukuki destek almak için bir İstanbul Boşanma Avukatı ile iletişime geçmenizi şiddetle tavsiye ederiz.  

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.