Globalleşen dünyada, uluslararası evlilikler ve ne yazık ki bu evliliklerin sona ermesi de kaçınılmaz bir hukuki gerçekliktir. Özellikle Türk ve Alman vatandaşları arasındaki yoğun bağ, sıkça “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunu gündeme getirmektedir. Belki de siz de Türkiye’de bir Aile Mahkemesi kararıyla evliliğinizi sonlandırdınız. Ancak, Almanya’da yeniden evlenmek için Nüfus Dairesi’ne (Standesamt) başvurduğunuzda ya da bir miras işlemi sırasında, acı bir gerçekle karşılaştınız: Alman makamları nazarında hala “evli” görünüyorsunuz.
Bu durum, basit bir bürokratik aksaklık değil, son derece ciddi hukuki sonuçları olan karmaşık bir uluslararası hukuk meselesidir. Türkiye’de alınan bir boşanma kararı, Almanya’da otomatik olarak bir hüküm ifade etmez. Bu, “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunun cevabının neden basit bir “evet” olmadığını gösterir. Bu kararın Almanya’da da hukuken geçerli sayılabilmesi için “tanınması” (Anerkennung) gerekir.
Bu kapsamlı hukuki rehber, Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi? sorusunu tüm detaylarıyla yanıtlamak, bu hukuki labirentte size yol göstermek ve en önemlisi, hak kayıplarına uğramadan bu süreci nasıl yöneteceğinizi adım adım açıklamak için hazırlanmıştır. Bu yazıyı okuduktan sonra, sürecin neden bir uzmanlık gerektirdiğini ve atacağınız yanlış bir adımın nelere mal olabileceğini net bir şekilde göreceksiniz.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?
Uluslararası hukukun temel prensibi “devletlerin egemenliği” ve “kararların ülkeselliği” ilkesidir. Bu ilke, bir ülkede (Türkiye) verilen bir mahkeme kararının, başka bir egemen ülkede (Almanya) kendiliğinden yasal bir sonuç doğurmayacağı anlamına gelir. Alman hukuk sistemi, kendi egemenlik alanında hangi kararların geçerli olacağına kendisi karar verir.
Bu noktada, “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusuna net yanıt veren Alman hukukunun temel kuralıyla tanışıyoruz: § 107 FamFG (Alman Aile Usul Kanunu). Bu kanun maddesi, Almanya Federal Cumhuriyeti’nde, Türkiye gibi Avrupa Birliği üyesi olmayan (üçüncü ülke) bir devletten alınan boşanma kararlarının hukuki etki yaratabilmesi için “förmliche Anerkennung” (resmi tanıma) adı verilen özel bir sürece tabi olmasını zorunlu kılar.
Bu, Türk boşanma kararınızın “geçersiz” olduğu anlamına gelmez. Ancak Alman hukuku açısından “henüz tanınmamış” bir karardır. Bu durum, “Türkiye’de boşanmış” ancak “Almanya’da hala evli” olma gibi tehlikeli bir hukuki paradoks yaratır. Kişi, iki farklı ülkede, iki farklı medeni duruma sahip olur.
Burada, müvekkil adaylarının sıklıkla karıştırdığı kritik bir farkı vurgulamak gerekir: Almanya’da alınıp Türkiye’de tanıtılması gereken bir karar için Türkiye’de açılan “tanıma ve tenfiz davası” , adli bir süreçtir ve bir Aile Mahkemesi kararı gerektirir. Oysa bu makalenin konusu olan Türkiye’deki bir boşanmanın Almanya’da tanınması süreci, kural olarak bir mahkeme davası değil, idari bir başvuru sürecidir.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi Sorusunun İstisnası “Heimatstaatentscheidung”?
Alman hukukunun (§ 107 FamFG) getirdiği bu “resmi tanıma” zorunluluğu, çok keskin ve önemli bir istisnaya sahiptir: “Heimatstaatentscheidung” (Vatandaşlık Temelli Karar). Bu, bir avukatın dosyanızı incelerken bakacağı ilk ve en önemli noktadır, zira bu istisna sizi haftalarca sürecek bürokratik bir süreçten kurtarabilir.
Bu istisna şunu ifade eder: Eğer boşanma kararı, evliliğin taraflarının her ikisinin de (ve sadece o ülkenin) vatandaşı olduğu ülkenin (yani “anayurt” – Heimatstaat) mahkemesi tarafından verilmişse, bu karar Almanya’da formal bir tanıma sürecine gerek kalmaksızın geçerli sayılabilir.
Basit bir örnekle; Ahmet ve Ayşe, Türk Aile Mahkemesi’nde boşandıkları anda, her ikisi de sadece Türk vatandaşı ise (yani hiçbirinin Alman vatandaşlığı veya başka bir AB vatandaşlığı yoksa), bu karar bir “Heimatstaatentscheidung” olarak kabul edilebilir ve § 107 FamFG sürecine gerek kalmayabilir.
Ancak asıl tehlike ve hukuki karmaşa, çifte vatandaşlık durumunda ortaya çıkar. Eşlerden biri aynı zamanda Alman vatandaşıysa (çifte vatandaşsa), Almanya bu kişiyi öncelikle kendi vatandaşı olarak kabul eder. Bu durumda, “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunun cevabı, bu kişiler için § 107 FamFG sürecine tabi olur. Karar artık “iki sadece Türk vatandaşının” boşandığı bir “Heimatstaatentscheidung” olmaktan çıkar. Eşlerden birinin bile Alman vatandaşlığına (veya boşanma anında çifte vatandaşlığa) sahip olması, bu değerli istisnayı geçersiz kılar ve zorunlu resmi tanıma sürecini başlatır.
Bu nedenle, “İkimiz de Türk vatandaşıyız” düşüncesiyle hareket etmek, eğer eşlerden birinin gizli ya da sonradan kazanılmış bir Alman vatandaşlığı varsa, sizi hukuki bir çıkmaza sürükleyebilir. Vatandaşlık durumunuzun boşanma anındaki tam tespiti, bu süreci yürütüp yürütmeyeceğinizi belirler ve bu tespiti bir uzmanın yapması hayati önem taşır.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi Olacak?
Eğer “Heimatstaatentscheidung” istisnasından yararlanamıyorsanız (ki bu, nüfusun büyük bir çoğunluğunu kapsar), Türkiye’deki boşanmanızın Almanya’da geçerli olması için § 107 FamFG uyarınca idari tanıma sürecini başlatmanız şarttır.
Dava Değil, İdari Başvuru
Tekrar vurgulamak gerekirse, bu süreç (Türkiye’deki tenfiz davalarının aksine ) bir Familiengericht (Aile Mahkemesi) önünde yürütülen bir dava değildir. Bu, “Antrag auf Anerkennung einer ausländischen Entscheidung in Ehesachen” (Yabancı Bir Evlilik Kararının Tanınması Başvurusu) başlıklı özel bir form ile yapılan idari bir başvurudur.
Yetkili Makam Neresidir? (Zuständigkeit)
Yetkili makam, federal bir yapıya sahip olan Almanya’da, bulunduğunuz eyaletin Landesjustizverwaltung (Eyalet Adalet İdaresi) kurumudur. Bu görev, pratikte o eyaletin Oberlandesgericht (OLG) Başkanı (Eyalet Yüksek Mahkemesi Başkanı) tarafından yürütülür. Örneğin, Bavyera’da OLG München , Aşağı Saksonya’da OLG Braunschweig veya Bremen’de OLG Bremen bu başvuruları karara bağlar.
Peki, hangi eyaletin OLG’si size bakmakla yükümlüdür? Yetki kuralı şöyledir:
- Eski eşlerden en az birinin Almanya’da şu anki ikametgahının bulunduğu eyaletin OLG’si yetkilidir (Örneğin, Münih’te yaşıyorsanız yetkili yer OLG München’dir).
- Eğer her iki eski eş de Almanya dışında yaşıyorsa, ancak taraflardan biri Almanya’da (örneğin Bavyera’da) yeniden evlenmeyi planlıyorsa, o evliliğin yapılacağı yerin OLG’si (örneğin OLG München) yetkili hale gelir.
- Eğer her iki eş de Almanya dışında yaşıyorsa ve Almanya’da evlenme planı da yoksa (ancak tanıma için başka bir hukuki menfaat varsa), yetkili makam merkezi olarak Berlin’dir (Senatsverwaltung für Justiz in Berlin).
Eksiksiz Başvuru Dosyası Nasıl Hazırlanır?
Bu süreç, bir “form doldurma” işlemi değil, Alman adalet bürokrasisine resmi bir dosya sunma işlemidir. Başvurunun reddedilmesi veya aylarca gecikmesinin en büyük nedeni eksik veya hatalı evraklardır. Kural olarak, pasaport fotokopileri hariç, tüm belgelerin orijinal olarak sunulması gerekir.
“Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi” Süreci İçin Apostil Şerhi (Apostille)
Türk mahkemesinden alınan gerekçeli boşanma kararının “aslı” veya “aslı gibidir” onaylı sureti tek başına yeterli değildir. Bu belgenin uluslararası alanda geçerliliğini sağlayan Apostil şerhi ile tasdik edilmesi mutlak bir zorunluluktur. Apostil, Lahey Sözleşmesi’ne taraf ülkeler arasında belgenin resmiyetini kanıtlayan bir mühürdür. Apostil’i olmayan bir Türk kararı, Alman makamı tarafından işleme dahi alınmaz.
Kesinleşme Şerhi (Rechtskraftvermerk)
Belki de en önemli belgelerden biridir. Alman makamı , “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunu yanıtlarken, sunduğunuz boşanma kararının temyiz edilmediğini, Yargıtay (temyiz) sürecinden geçip geçmediğini ve hukuken kesinleştiğini bilmek zorundadır. Bu, genellikle kararın üzerine vurulan veya ayrı bir belge olarak verilen “kesinleşme şerhi” ile kanıtlanır. Kesinleşmemiş bir boşanma kararının tanınması mümkün değildir.
Yeminli Almanca Tercüme (Vereidigter Übersetzer)
Gerekçeli karar, kesinleşme şerhi ve evlilik cüzdanı gibi Türkçe olan tüm belgelerin, Almanya’da resmi olarak yetkilendirilmiş veya yeminli (vereidigter) bir tercüman tarafından yapılmış Almanca çevirileri gereklidir. Türkiye’de yapılan herhangi bir tercüme genellikle kabul görmez.
Diğer Belgeler
Bunlara ek olarak; evliliğin yapıldığını gösteren belge (örneğin Uluslararası Evlenme Kayıt Örneği – Formül B) , her iki eşin de boşanma anındaki ve güncel vatandaşlık durumlarını kanıtlayan belgeler (pasaport veya kimlik fotokopileri) , eksiksiz doldurulmuş ve imzalanmış başvuru formu (Antragsformular) ve idari harcın hesaplanabilmesi için başvuru sahibinin gelir durumunu gösteren belgeler dosyaya eklenmelidir.
Süreç, Süre ve Masraflar
Dosyanız OLG’ye ulaştığında, süreç başlar. Alman makamı, başvuruyu yapmayan diğer eski eşi süreçten haberdar etmek ve ona itiraz hakkı tanımak için bir “dinleme” (Anhörung) prosedürü uygular. Diğer eşin bu süreçte bilgilendirilmesi yasal bir zorunluluktur.
Süre: “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorunuza nihai yanıtı almanız, yani tüm belgelerin eksiksiz ve hatasız olması, diğer eşin de tebligatı alıp hızlı yanıt vermesi (veya itiraz etmemesi) durumunda, sürecin kendisi OLG’nin yoğunluğuna bağlı olarak 3-6 hafta veya 8-10 hafta gibi bir sürede tamamlanabilir. Ancak, diğer eşin yanıtının gecikmesi veya eksik bir Apostil gibi bir sorun, sürecin aylarca uzamasına neden olabilir.
Masraflar (Gebühr): Bu idari işlem için alınacak harç, başvuranın gelir durumuna göre hesaplanır. Bu ücret genellikle 15 Euro ile 305 Euro arasında değişen bir çerçevededir.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?
Başvuru dosyasını eksiksiz hazırlamak, sürecin sadece ilk adımıdır. OLG Başkanı , başvuruyu sadece evrak kontrolü (Apostil var mı? Tercüme doğru mu?) açısından değil, aynı zamanda Alman hukukunun temel prensipleri açısından içerik denetimine de tabi tutar. Bu denetimin yasal dayanağı § 109 FamFG‘dir.
Bir Türk boşanma kararının Almanya’da tanınması, aşağıdaki durumlarda reddedilebilir:
Alman Kamu Düzenine Aykırılık
Eğer Türk mahkemesinin boşanma kararı veya kararın verilme şekli, Alman hukukunun temel ilkeleriyle (wesentlichen Grundsätzen) veya anayasal düzeniyle (kamu düzeni – Ordre Public) açıkça bağdaşmıyorsa, tanıma reddedilir. Örneğin, sadece dini bir karara dayanan, kadının savunma haklarını tamamen yok sayan veya Alman adalet anlayışına temelden aykırı bir süreçle alınan kararlar bu kapsama girebilir.
Savunma Hakkının İhlali
Bu, “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunun “Hayır” olarak yanıtlanmasının en yaygın ve en tehlikeli sebebidir. Alman devleti, “adil yargılanma” ve “savunma hakkı” (Rechtliches Gehör) konularında son derece hassastır.
Eğer Türkiye’deki boşanma davası sırasında, davalı tarafa (özellikle o sırada Almanya’da yaşayan eşe) usulüne uygun bir tebligat yapılmamışsa , davalı duruşmalardan haberdar edilmemişse, “gıyaben” (in absentia) boşanılmışsa ve davalının savunma hakkı fiilen elinden alınmışsa; bu durum § 109 Abs. 1 Nr. 2 FamFG uyarınca bir ret sebebi oluşturur.
OLG, “Anhörung” aşamasında diğer eşe ulaştığında, o eşin “Benim bu davadan haberim olmadı, usulsüz tebligat yapıldı, savunma yapamadım” şeklinde bir itirazda bulunması, tanıma sürecini durdurabilir ve başvurunun reddedilmesine yol açabilir. Bu nedenle, bir avukatın sadece Apostil’li kararı değil, Türkiye’deki davanın nasıl yürütüldüğünü (özellikle tebligatların usulüne uygunluğunu) da incelemesi şarttır.
Yetki İhlalleri ve Başka Bir Davanın Varlığı
Türk mahkemesinin davaya bakmak için hiçbir uluslararası yetkisi yoksa (örneğin, Almanya’da yaşayan iki Alman vatandaşının Türkiye’de boşanması gibi) veya Türk davası açıldığı sırada Almanya’da daha önce açılmış ve devam eden bir boşanma davası (Rechtshängigkeit – derdestlik) varsa , Alman makamı Türk kararını tanımayı reddedecektir.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi Diye Sorgulamadan Harekete Geçmezseniz Ne Olur?
“Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusuna verilecek cevabın hukuki sonuçlarını bilmek, bu işlemi yaptırmamanın maliyetini anlamanızı sağlayacaktır. “Bu sadece bir kağıt parçası, sonra hallederim” demek, hukuki bir mayın tarlasında yürümektir. Eylemsizliğin maliyeti, bir avukatın maliyetinden katbekat fazladır.
Almanya’da Hala Evlisiniz
En temel sonuç budur. Siz “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” diye sormayıp tanıma işlemi yaptırmadığınız sürece, Alman Nüfus Dairesi (Standesamt), Vergi Dairesi (Finanzamt), Miras Mahkemesi (Nachlassgericht) ve diğer tüm resmi kurumlar için sizin medeni haliniz “evli” olarak kalır.
Yeniden Evlenme Engeli
Almanya’da yeniden evlenmek istediğinizde, Nüfus Dairesi (Standesamt) sizden “Ehefähigkeitszeugnis” (Evlenme Ehliyet Belgesi) talep edecektir. Bu belgeyi alabilmek için bekar (veya boşanmış) olduğunuzu kanıtlamanız gerekir. “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunun yanıtını almadığınız, yani tanınmamış Türk boşanma kararınızı sunduğunuzda, Alman memur bunu kabul etmeyecek ve sizden § 107 FamFG uyarınca OLG’den alınmış “tanıma kararını” (Anerkennungsbescheid) isteyecektir. Bu kararı almadan Almanya’da yasal olarak evlenmeniz mümkün değildir.
Eski Eşiniz Mirasçınız Olmaya Devam Eder
Bu, eylemsizliğin en somut, en yıkıcı ve en trajik sonucudur.
Şöyle bir senaryo düşünün: Türkiye’de 2005 yılında boşandınız. Almanya’ya geldiniz, 20 yıl çalıştınız, bir ev aldınız, emeklilik birikimi yaptınız. Ancak Türkiye’deki boşanmanızı Almanya’da hiç tanıtmadınız. 2025 yılında Almanya’da vefat ettiniz.
Hukuki Sonuç: Alman Miras Hukukuna göre , siz Almanya’da “evli” bir kişi olarak vefat ettiniz. Sizin yasal mirasçınız, Alman kayıtlarında “evli” göründüğünüz kişidir; yani Türkiye’deki “eski” eşiniz.
Tanıma işlemini yaptırmadığınız için, Almanya’da 20 yıldır görmediğiniz “eski” eşiniz, sizin Almanya’daki tüm mal varlığınızın (ev, banka hesabı, emeklilik hakları) yasal mirasçısı olur. Almanya’daki yeni partneriniz, (varsa) bu evlilik dışı doğan çocuklarınız veya diğer aile üyeleriniz, miras hakkını otomatik olarak bu yasal (ama fiilen eski) eşe kaybedebilir. Bu işlemi ihmal etmek, kelimenin tam anlamıyla Almanya’daki tüm birikiminizi “eski” eşinize miras bırakmaktır.
Farkında Olmadan “Çift Evlilik” Riski
Tanıma yaptırmadan, örneğin Türkiye’ye gidip yeniden evlenir ve bu yeni evliliği Almanya’ya bildirirseniz, Alman yasaları gözünde “çift evlilik” (bigami) yapmış olursunuz. Bu durum, Almanya’da ciddi hukuki ve cezai yaptırımları olan bir suçtur.
Vergi Sınıfı ve Sosyal Güvenlik
Tanıma yapılmadığı için vergi sınıfınız (Steuerklasse) yanlış hesaplanabilir, haksız vergi ödemek zorunda kalabilir veya geriye dönük vergi borçlarıyla karşılaşabilirsiniz. Sosyal yardım başvurularında “eş” gelirinin sorulması gibi karmaşık bürokratik sorunlar yaşanacaktır.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi? Nafaka ve Velayet
Bu noktada, uzman bir hukuki danışmanlığın ortaya koyacağı en önemli ayrıntıyı bilmeniz gerekir. Müvekkil adayları genellikle § 107 FamFG sürecinin, Türkiye’deki kararın tüm sonuçlarını tanıdığını zanneder. Bu, tehlikeli bir yanılgıdır.
Almanya’daki § 107 FamFG uyarınca OLG Başkanı tarafından yürütülen idari tanıma süreci, sadece ve sadece evlilik bağının çözülmesini (yani medeni statünüzü “evli”den “boşanmış”a çevirmeyi) tanır.
Türk Aile Mahkemesi’nin boşanma kararıyla birlikte verdiği Nafaka (Unterhalt) , Velayet (Sorgerecht) veya Mal Rejimi (Versorgungsausgleich) kararları bu idari tanımaya dahil değildir.
Örneğin, Türkiye’deki mahkeme size çocuğunuzun velayetini ve aylık 500 Euro iştirak nafakası ödenmesine karar verdi. Aldığınız OLG tanıma kararı (Anerkennungsbescheid), sizin Almanya’da boşanmış sayılmanızı sağlar, ancak o 500 Euro nafakayı Almanya’da icra etmenizi sağlamaz.
Peki, Nafaka ve Velayet Kararları İçin Ne Yapılmalı?
Boşanmanın bu “fer’i hükümleri” (Scheidungsfolgesachen) olan nafaka, velayet veya mal paylaşımı gibi icra edilebilirlik gerektiren kararların Almanya’da tanınması veya icrası için, OLG’deki idari sürecin değil, yetkili Alman Aile Mahkemelerinde (Familiengerichte) ayrı davalar veya uluslararası anlaşmalara (örneğin Lahey Nafaka Sözleşmesi) dayalı prosedürler açılması gerekebilir.
Bu, sorununuzun iki aşamalı olabileceğini gösterir: 1. Statü tanıma (OLG’de idari başvuru), 2. Parasal/Velayet haklarının tanınması (Aile Mahkemesi’nde adli süreç).
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi? Sonuç
“Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunun cevabı, görüldüğü gibi basit bir “evet” veya “hayır” değildir. Cevap; “Heimatstaatentscheidung” istisnasını karşılayıp karşılamadığınıza, vatandaşlık durumunuza, § 109 FamFG kapsamındaki ret sebeplerinin (özellikle savunma hakkı ihlali ) varlığına ve “fer’i hükümlerin” (nafaka, velayet ) durumuna bağlı olarak değişen, karmaşık bir “duruma göre değişir” cevabıdır.
Bu karmaşık Alman idari prosedürlerini tek başınıza yürütmeye çalışmak, eksik bir Apostil , hatalı bir tercüme veya Türkiye’deki davadaki usulsüz bir tebligat nedeniyle başvurunuzun reddedilmesi riskini taşır. En önemlisi, harekete geçmemenin maliyeti çok daha ağırdır: Almanya’da yeniden evlenme hakkınızı ve en acısı, Almanya’daki tüm mal varlığınızı “eski” eşinize kaybetme riskiniz bulunmaktadır.
Bu karmaşık Alman idari prosedürleri ve uluslararası hukuk labirentinde, “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorusunun sizin lehinize ve en hızlı şekilde çözülmesi, mirasınızı, yeniden evlenme özgürlüğünüzü ve çocuklarınızın haklarını güvence altına almak için uluslararası aile hukuku konusunda tecrübeli bir Boşanma Avukatı İstanbul ile çalışmak, atacağınız en stratejik adımdır. § 107 FamFG başvuru dosyanızın mükemmel olduğundan emin olmak, § 109 FamFG risklerini önceden analiz etmek ve nafaka gibi diğer haklarınızı da Almanya’da takip etmek için profesyonel destek almanız şarttır. Kapsamlı bir danışmanlık ve dosyanızın analizi için yetkin bir Boşanma Avukatı İstanbul ile iletişime geçin.
Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” Hakkında Sık Sorulan Sorular
Apostil şerhi (Apostille) nedir ve mutlaka gerekli midir?
Evet, mutlak zorunluluktur. Apostil, Lahey Sözleşmesi uyarınca bir Türk resmi belgesinin (mahkeme kararı gibi) Almanya’da resmi olarak tanınabilmesi için gereken bir uluslararası tasdik şerhidir. Apostil’i olmayan bir karar Almanya’da işleme alınmaz.
Eski eşim başvuruya katılmazsa süreci tek başıma yürütebilir miyim?
Evet, “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sürecini başlatmak için bu bir başvuru olduğu için tek taraflı yapılabilir. Ancak Alman makamı (OLG), yasal bir gereklilik olarak, diğer eşi haberdar etmek (Anhörung) zorundadır. Süreç, onun işbirliği olmadan da tamamlanabilir, ancak eğer usulüne uygun bir itirazda bulunursa (örneğin savunma hakkının ihlal edildiğini iddia ederse) süreç durabilir veya reddedilebilir.
Hem Türk hem Alman vatandaşıyım (çifte vatandaş), durum değişir mi?
Evet, bu çok şeyi değiştirir. Bu durumda, boşanma anında Alman vatandaşı olduğunuz için, “Heimatstaatentscheidung” (Vatandaşlık Temelli Karar) istisnasından yararlanamazsınız. Almanya sizi kendi vatandaşı olarak görür. Sonuç olarak, § 107 FamFG uyarınca resmi tanıma sürecini mutlaka yapmak zorundasınız.
Tanıma işlemi geriye dönük mü geçerli olur?
Evet. Tanıma kararı (Anerkennungsbescheid) çıktığında, boşanmanız Almanya’da Türk mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren geriye dönük olarak (ex tunc) geçerli sayılır. Yani, tanıma kararını 2025’te alsanız bile, Türk kararınız 2020’de kesinleşmişse, Almanya için 2020’den beri boşanmış sayılırsınız.
Almanya’da boşanıp Türkiye’de tanıtmakla (DE->TR), Türkiye’de boşanıp Almanya’da tanıtmak (TR->DE) aynı şey mi?
Hayır, hukuki olarak tamamen farklı süreçlerdir. Almanya’da boşanan (DE->TR) biri, Türkiye’de (Nüfus Müdürlüğü’ne tescil veya Aile Mahkemesi’nde “tanıma-tenfiz davası” ) açar. Bu süreç Türkiye’de adli veya tescil işlemidir. Bu makalenin konusu olan “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” durumu (TR->DE) ise, Almanya’da (OLG’ye ) yapılan idari bir başvurudur. Süreçler, masraflar ve yetkili makamlar tamamen farklıdır.
Süreç ne kadar sürer ve ne kadara mal olur?
Eğer tüm evraklar (Apostil, tercüme, kesinleşme şerhi) tamamsa ve diğer eş itiraz etmezse , “Türkiye’de Boşanma Almanya’da Geçerli Mi?” sorunuzun resmi yanıtını alma süreciniz OLG’nin yoğunluğuna göre 3 hafta ile 10 hafta arası sürebilir. İdari harç masrafı ise gelirinize bağlı olarak 15 Euro ile 305 Euro arasında değişir. Ancak, evrak hatası veya diğer eşin itirazı gibi durumlarda bu sürecin aylarca uzayabileceğini unutmamak gerekir.





