Memurlarda Evlilik İzni

Memurlarda Evlilik İzni

Devlet memurluğu, kamu hizmetinin kesintisiz ve düzenli bir şekilde yürütülmesi esasına dayanan, hak ve yükümlülükleri net bir şekilde tanımlanmış bir statüdür. Bu statü içerisinde memurlara tanınan sosyal haklardan biri de memurlarda evlilik izni olarak bilinen mazeret iznidir. Evlilik, bireyin hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri olup, kanun koyucu bu özel duruma binaen memura belirli bir süre ücretli izin hakkı tanımıştır.   

Ancak, uygulamada memurlarda evlilik izni hakkının kullanımı, teoride olduğu kadar sorunsuz olmayabilmektedir. İdare amirlerinin takdir yetkisinin sınırları, iznin ne zaman başlayacağı, nikah ve düğün tarihlerinin farklı olmasının etkisi gibi konular, sıklıkla memur ile idare arasında hukuki uyuşmazlıklara yol açabilmektedir. Birçok kamu görevlisi, bu iznin bir “lütuf” veya amirin “insiyatifine” bağlı bir kolaylık olduğunu düşünse de, gerçekte durum tam tersidir. Memurlarda evlilik izni, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile güvence altına alınmış, koşulları net bir şekilde belirlenmiş kazanılmış bir haktır.

Bu makale, memurlarda evlilik izni hakkının tüm hukuki boyutlarını, 657 Sayılı Kanun’un ilgili maddeleri, Devlet Personel Başkanlığı (DPB) görüşleri ve Danıştay kararları ışığında detaylı bir şekilde incelemektedir. İznin süresi, başlangıç tarihi, başvuru usulü, farklı statüdeki personelin (4/B, 4/D, aday memur) durumu ve en önemlisi, idarenin bu talebi reddetmesi halinde memurun sahip olduğu hukuki yollar, potansiyel müvekkil adaylarını (avukat arayan memurları) bilgilendirmek amacıyla uzman bir bakış açısıyla ele alınacaktır.

Memurlarda Evlilik İzni Nedir ve Yasal Dayanağı (DMK 104. Madde)

Memurlarda evlilik izni, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na (DMK) tabi olarak görev yapan kamu personelinin, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi mazeretine bağlı olarak kullandığı, ücretli bir mazeret izni türüdür. Bu izin, memurun evlilik hazırlıkları, düğün töreni veya balayı gibi evliliğe bağlı sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için tasarlanmıştır.   

Bu hakkın birincil yasal dayanağı, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104. maddesinin (B) bendidir. 2011 yılında 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle  son halini alan bu madde, evlilik iznini net bir şekilde tanımlar.   

İlgili kanun metni şu şekildedir: Madde 104 – (Değişik: 13/2/2011 – 6111/106 md.) B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.    

Bu maddenin hukuki analizinde dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, “izin verilir” ifadesidir. Kanun metni, “izin verilebilir” gibi idareye takdir yetkisi tanıyan bir ifade kullanmamıştır. Bu durum, “bağlı yetki” olarak bilinen hukuki ilkeyi doğurur. Yani, kanunda belirtilen şart (memurun veya çocuğunun evlenmesi) gerçekleştiği takdirde, memurun da talebi  üzerine idarenin (amirin) bu izni vermesi yasal bir zorunluluktur. İdarenin “iş yoğunluğu”, “personel yetersizliği” veya benzeri gerekçelerle bu izni vermeme yönünde bir takdir yetkisi, 104. maddenin (B) bendi için bulunmamaktadır. Bu durum, aynı maddenin (C) bendinde düzenlenen ve amirin takdirine bağlı olan “10 günlük diğer mazeret izinleri”  ile memurlarda evlilik izni hakkının temel farkıdır.   

Memurlarda Evlilik İzni Kaç Gündür

Memurlarda evlilik izni planlaması yapan devlet memurlarının en çok merak ettiği konu, yasal izin süresinin tam olarak kaç gün olduğudur. 657 Sayılı DMK’nın 104/B maddesi bu soruyu net bir şekilde cevaplamaktadır: Kamu personeli (memur) için evlilik izni süresi 7 (yedi) gündür.   

Bu süre, 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi özel sektör çalışanları için belirlenen asgari 3 günlük süreden  farklı ve daha uzundur. Memurlar için belirlenen 7 günlük süre, kanunla belirlenmiş net bir süredir; işçilerde olduğu gibi asgari bir süre değildir ve toplu sözleşme ile uzatılması (memurlar için) genellikle söz konusu değildir. Kanun, bu hakkı hem memurun kendisinin evlenmesi hem de çocuğunun evlenmesi durumunda  eşit olarak 7 gün şeklinde tanımıştır.   

Memurlarda Evlilik İzni Süresi 7 Gün İş Günü mü, Takvim Günü mü?

Uygulamada memurlarda evlilik izni konusunda en çok karıştırılan ve hak kaybına yol açabilen teknik detay, bu 7 günlük sürenin nasıl hesaplanacağıdır. Kanun metni , “iş günü” (workday) tabirini değil, net bir şekilde “gün” (day) tabirini kullanmıştır. Hukuki yorumlamada, mevzuat metninde “iş günü” ifadesi açıkça belirtilmediği sürece, belirtilen süreler “takvim günü” olarak yorumlanır.   

Bu nedenle, memurlarda evlilik izni 7 iş günü değil, 7 takvim günüdür.   

Hafta Sonu ve Resmi Tatiller Memurlarda Evlilik İzni Süresine Dahil mi?

Yukarıdaki “takvim günü” hesabının  doğal ve doğrudan bir sonucu vardır. İznin takvim günü üzerinden hesaplanması, iznin kullanıldığı döneme denk gelen Cumartesi, Pazar, ulusal bayram veya diğer resmi tatil günlerinin de bu 7 günlük sürenin içerisinde sayılacağı anlamına gelir.   

Örneğin, Cuma günü nikahı olan ve o gün memurlarda evlilik izni kullanmaya başlayan bir memur, 7 günlük iznini şu şekilde kullanır: Cuma (1. gün), Cumartesi (2. gün), Pazar (3. gün), Pazartesi (4. gün), Salı (5. gün), Çarşamba (6. gün) ve Perşembe (7. gün). Memur, Cuma günü tekrar görevine başlamak zorundadır. Görüldüğü gibi, aradaki hafta sonu (Cumartesi-Pazar) izin süresinden düşülmemiş, 7 günlük süreye dahil edilmiştir. Bu günler için memura ekstra izin verilmez. Bu nedenle memurların, evlilik izinlerini planlarken bu takvim günü hesabını dikkate alarak, haklarını en verimli şekilde kullanacakları başlangıç tarihini seçmeleri (örneğin izni Pazartesi başlatarak 7 günün 5’ini iş günü olarak kullanmak) kendi yararlarına olacaktır.   

Memurlarda Evlilik İzninin Başlangıç Tarihi

Memurlarda evlilik izni konusunda idare ile memuru karşı karşıya getiren en büyük uyuşmazlık, iznin ne zaman başlayacağıdır. Günümüz sosyal koşullarında, birçok memur çeşitli sebeplerle (tayin işlemleri, yasal prosedürler, ailevi durumlar vb.) resmi nikah töreni ile düğün törenini (veya asıl kutlamayı) farklı tarihlerde, bazen aralarında aylar olacak şekilde yapabilmektedir.   

Bu durumda şu soru ortaya çıkmaktadır: 7 günlük memurlarda evlilik izni hakkı, nikah tarihinde mi, yoksa düğün tarihinde mi kullanılmalıdır? Birçok idare amiri, “mazeretin” resmi nikah ile başladığını savunarak, iznin nikah tarihinde kullanılmasını, aksi takdirde hakkın yanacağını iddia edebilmektedir.   

Devlet Personel Başkanlığı (DPB) Görüşü

Bu karmaşayı ve uygulama birliğindeki eksikliği gidermek amacıyla, o dönemde kamu personel rejiminden sorumlu olan Devlet Personel Başkanlığı (DPB) (bu görevler artık ilgili bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığı’na devredilmiştir), memurlarda evlilik izni kullanımına dair emsal niteliğinde kritik bir görüş (mütalaa) yayınlamıştır.

DPB tarafından verilen bu görüşte özetle; 657 Sayılı Kanun’da  iznin başlangıç tarihine dair bir kural bulunmadığı, ancak mazeret izninin mazeretle eş zamanlı olması gerektiği belirtildikten sonra, asıl çözüm şu şekilde ifade edilmiştir: “…nikah ve düğünün farklı tarihlerde yapılması durumunda, memurun tercihi de göz önünde bulundurularak resmi nikah yahut düğün tarihinden… itibaren… kullandırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.”.   

Bu DPB görüşü, idare hukuku açısından memura bir tercih hakkı tanımıştır. Memur, nikah ve düğün tarihlerini belgelemek kaydıyla, bu iki tarihten hangisi kendi sosyal planlamasına uygunsa, 7 günlük iznini o tarihten itibaren başlatmayı talep edebilir. Örneğin, Şubat ayında resmi nikah yapan bir memur, Ağustos ayındaki düğün töreni için bu DPB görüşünü  gerekçe göstererek memurlarda evlilik izni talebinde bulunabilir.   

Memurlarda Evlilik İzni Olaydan Uzun Süre Sonra Kullanılabilir mi?

DPB’nin tanıdığı bu tercih hakkı , memura sınırsız bir erteleme hakkı vermez. Evlilik izni, bir yıllık izin gibi istenildiği zaman kullanılabilen bir izin türü değildir. Adı üzerinde bu bir “mazeret izni”dir. Bu nedenle, izin kullanımı ile mazeret olayı (nikah veya düğün) arasında makul bir illiyet bağı (causal link) bulunmalıdır.   

Mazeret izninin amacı, mazeretin gerektirdiği sosyal durum için memura zaman tanımaktır. Nikahtan 1 ay sonra yapılacak düğün için memurlarda evlilik izni kullanmak DPB görüşü kapsamında  mümkündür. Ancak, hem nikahın hem de düğünün üzerinden 1 yıl geçtikten sonra, “Ben geçen yıl evlenmiştim, 7 günlük hakkımı şimdi kullanmak istiyorum”  şeklindeki bir talep, mazeret izninin ruhuna aykırıdır. Böyle bir talep, olay ile izin arasında illiyet bağı koptuğu için idare tarafından hukuka uygun olarak reddedilebilir. İznin, seçilen tarihten (nikah veya düğün) itibaren kesintisiz 7 gün olarak ve olayı çevreleyen makul bir zaman dilimi içinde kullanılması esastır.   

Memurlarda Evlilik İzni (Düğün İzni) Kullanımının Usulü ve Başvuru Süreci

İdare hukukunda “usul, esasa mukaddemdir” (prosedür, esastan önce gelir) ilkesi geçerlidir. Memurlarda evlilik izni kanuni bir hak olsa da , bu hakkın elde edilmesi için belirli usul kurallarına uyulması şarttır.   

Hakkın talep edilme zamanlaması önemlidir. Memur, mazeretin ortaya çıkmasından, yani nikah veya düğün tarihinden önce , makul bir süre içerisinde idaresine başvurmalıdır. Olay bittikten sonra, örneğin düğünden bir hafta sonra kuruma gelip “Ben geçen hafta evlendim, şimdi izin istiyorum”  demek, mazeret izninin doğasına aykırıdır ve idare tarafından kabul görmeyebilir. İzin, planlanan faaliyetler için alınır.   

Memurlarda Evlilik İzni Dilekçesi Nasıl Yazılmalıdır?

Memurun, evlilik izni talebini idareye yazılı olarak bir dilekçe ile bildirmesi esastır. Sözlü talepler, hukuki bir uyuşmazlık anında ispatlanamaz ve idareyi bir karar almaya zorlamaz. Bu dilekçe, olası bir idari davada ilk ve en önemli delil niteliğindedir.   

Memurlarda evlilik izni dilekçesi  şu temel unsurları içermelidir:   

  1. Hitap Edilen Makam: Memurun bağlı bulunduğu birimin amirliği (Örn:… Dairesi Başkanlığına,… Fakültesi Dekanlığına).   
  2. Personel Bilgileri: Memurun adı, soyadı, sicil numarası ve görevi.   
  3. Yasal Dayanak: Talebin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104. maddesinin (B) bendine  dayandırıldığı belirtilmelidir.   
  4. Mazeretin Açıklanması:…/…/20… tarihinde gerçekleşecek olan (Nikahım / Düğünüm)  mazereti açıkça yazılmalıdır. (Nikah ve düğün farklıysa, DPB görüşüne  atıf yapılarak tercih edilen tarih belirtilmelidir).   
  5. Net Talep: Mazerete istinaden “…/…/20… tarihinden itibaren 7 (yedi) gün”  süreyle izinli sayılma talebi net bir şekilde ifade edilmelidir.   
  6. Ekler ve İmza: Dilekçeye mazereti ispatlayıcı belge (aşağıda belirtilmiştir) eklenmeli ve memur tarafından imzalanmalıdır.   

Memurlarda Evlilik İzni Başvurusu İçin Gerekli Belgeler (Yurt Dışı Evlilik ve Apostil)

İdare, memurun beyan ettiği mazeretin gerçekliğini teyit etmek amacıyla ispatlayıcı belge talep etme hakkına sahiptir. Memur, memurlarda evlilik izni dilekçesine  bu durumu kanıtlayan bir belge eklemelidir. Bu belge, düğün davetiyesi  veya evlendirme dairesinden alınan nikah gününü gösterir resmi başvuru belgesi  olabilir.   

Bu noktada, yurt dışında evlenen memurlar için kritik bir hukuki detay bulunmaktadır. Eğer memur bir Türk vatandaşıyla veya bir yabancıyla yurt dışındaki yerel makamlar önünde evleniyorsa , bu evliliğin Türkiye’de resmi olarak tanınması ve mazeret izni için geçerli sayılması gerekir. Yabancı bir makamdan alınan evlilik belgesinin Türkiye’deki resmi kurumlar (memurun idaresi dahil) tarafından kabul edilebilmesi için, o belgenin Lahey Sözleşmesi kapsamında Apostil şerhi (Apostille) taşıması  veya Türk Konsolosluğu tarafından onaylanmış olması şarttır. Apostilsiz bir yabancı evrak, idare tarafından “geçersiz” kabul edilebilir ve memurlarda evlilik izni talebi bu usuli eksiklik nedeniyle reddedilebilir.   

Memurlarda Evlilik İzni Bir Mazeret İznidir

Memurlar arasında sıkça karıştırılan bir diğer konu, mazeret izinleri ile yıllık izinlerin ilişkisidir. Memurlarda evlilik izni, 657 Sayılı Kanun’un 104. maddesinde  düzenlenmiş bir mazeret izni kategorisindedir. Bu kategoride olmasının en önemli hukuki sonucu, evlilik izninin memurun yıllık izin hesabından kesinlikle düşülemeyeceğidir. İdare, memura “7 gün evlilik izni kullanırsan, bunu yıllık izninden düşerim” şeklinde bir şart öne süremez. Bu, kanuna açıkça aykırı bir uygulamadır ve memurun hem yıllık izin hakkını (DMK 102. madde) hem de memurlarda evlilik izni hakkını (DMK 104. madde)  ayrı ayrı kullanma hakkı vardır.   

Memurlarda Evlilik İzni Ücretli midir? Maaştan Kesinti Yapılır mı?

Evet, 657 Sayılı Kanun kapsamında düzenlenen tüm mazeret izinleri (104/C’nin ikinci 10 günü hariç) ücretli izin statüsündedir. Bu, memurlarda evlilik izni için de geçerlidir.   

Memur, 7 günlük evlilik izni süresi boyunca fiilen çalışıyormuş gibi kabul edilir. Bu süre zarfında memurun maaşından, ek ödemelerinden, tazminatlarından veya diğer özlük haklarından  herhangi bir kesinti yapılması kesinlikle hukuka aykırıdır. İdare, bu 7 günlük süre için memura tam ücretini ödemekle yükümlüdür.   

Memurlarda Evlilik İzninin Yıllık İzin ile Birleştirilmesi (Balayı İzni)

Kanuni 7 günlük süre , evlilik ve balayı planları için yeterli olmayabilir. Bu durumda memurlar, yasal hakları olan 7 günlük memurlarda evlilik izni hakkını, yıllık izinleriyle birleştirmek isteyebilirler. Örneğin, 7 günlük mazeret izninin bitim tarihinden hemen sonra başlayacak şekilde 10 günlük yıllık izin talebinde bulunulabilir.   

Bu noktada çok önemli bir hukuki ayrım ortaya çıkar:

  1. 7 Günlük Evlilik İzni (DMK 104/B): Bu bir haktır. İdarenin takdir yetkisi yoktur.   
  2. Yıllık İznin Zamanlaması (DMK 103): Yıllık izinlerin ne zaman kullanılacağı, “amirin uygun bulacağı zamanlarda”  kullanılır ve bu konuda amirin takdir yetkisi vardır.   

İşte tam bu noktada, art niyetli bir amir, yasal olarak vermek zorunda olduğu 7 günlük evlilik iznini  verirken, memurun balayı planını engellemek için keyfi olarak hemen sonrasındaki yıllık izin talebini  reddedebilir. Ancak bu takdir yetkisi sınırsız değildir. Devlet Personel Başkanlığı’nın yıllık izinlerin kullanımına ilişkin görüşleri , bu takdir yetkisinin “kamu hizmet ve gerekleri ile kamu yararı amacıyla”, “adalet ve eşitlik ilkelerine uygun”  kullanılması gerektiğini belirtir. En önemlisi, amirin bu yetkiyi, memurun “Anayasal ve yasal olarak tanınmış bir haktan ilgililerin faydalanamaması sonucunu doğuracak şekilde kullanmamasının uygun olacağı”  mütalaa edilmiştir. Dolayısıyla, amirin somut bir kamu hizmeti gerekliliği (örn. o tarihlerde zorunlu bir denetim veya acil bir görev) sunmaksızın, sırf keyfi olarak yıllık izin talebini reddetmesi, bu DPB görüşüne  aykırıdır ve bu ret işlemi de ayrıca iptal davasına  konu edilebilir.   

İdarenin Takdir Yetkisi ve Memurlarda Evlilik İzni Talebinin Reddedilmesi

Memurlarda evlilik izni konusunda en ciddi hukuki sorun, idarenin (amirin) bu kanuni hakkı tanımayı reddetmesidir. Bu ret kararları, genellikle idarenin “takdir yetkisi” kavramını yanlış yorumlamasından kaynaklanır.

Memurlarda Evlilik İzni (DMK 104/B) Kazanılmış Bir Hak mıdır?

Kesinlikle evet. Yukarıda da belirtildiği gibi, 657 Sayılı Kanun’un 104. maddesinin (B) bendi , “izin verilir” diyerek bu hakkı şarta (evlenme) bağlamış, ancak idarenin onayına veya takdirine bağlamamıştır. Bu, bağlı yetki ilkesidir. Şart gerçekleşmişse ve memur usulüne uygun başvurmuşsa , idare bu izni vermek zorundadır.   

Amir (Yönetici) Memurlarda Evlilik İznini Reddedebilir mi? 104/B ve 104/C Farkı

Bir amir, evlilik izni talebini (104/B) hangi gerekçeyle reddeder? Genellikle bu, 657 Sayılı Kanun’u yanlış bilmekten kaynaklanır. Amirlerin “takdir yetkisi” olarak bildikleri izin, DMK 104. maddenin (C) fıkrasında düzenlenen izindir. 104/C fıkrası, (A) ve (B) bentlerindeki (yani doğum, evlilik, ölüm gibi) mazeretler dışında kalan mazeretler için “bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir”  demektedir.   

İşte hukuki hata buradadır: 104/C’deki “verilebilir” ifadesi  takdir yetkisi tanırken, 104/B’deki (evlilik) “verilir”  ifadesi zorunluluk belirtir. Amir, 104/B kapsamındaki bir talebi (evlilik), 104/C kapsamındaymış gibi  “takdir yetkime göre uygun bulmuyorum” diyerek reddederse, kanuna aykırı bir işlem tesis etmiş olur. Memurlarda evlilik izninde (104/B) idarenin takdir yetkisi yoktur.   

Danıştay Kararları Işığında Memurlarda Evlilik İzni Yetkisi ve Sınırları

Evlilik izni talebinin reddedilmesindeki ikinci büyük hukuki hata, usul ve yetki hatasıdır. Mazeret izinlerini verme yetkisi kimdedir?

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun (İDDK) yerleşik kararlarına göre , mazeret izni verme yetkisi (özellikle 104/C’de bu net olarak yazılıdır) “merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam” gibi üst düzey yetkililerdedir. Bu yetki, memurun doğrudan bağlı olduğu birim amirinde (örn. şube müdürü, hastane başhekim yardımcısı, okul müdürü) değildir. Birim amirinin rolü, talebi “muvafakati” (uygun görüşü) ile birlikte yetkili amire (örn. Vali’ye) sunmaktır.   

Dahası, Danıştay İDDK, bu izni verme yetkisinin devredilemez olduğunu da açıkça belirtmiştir.   

Bu durumda, bir memurun evlilik izni dilekçesi , eğer atamaya yetkili amire (Vali/Kaymakam) hiç sunulmadan, doğrudan birim amiri (Şube Müdürü) tarafından “reddedilmişse”, bu işlem yetki yönünden sakat ve hukuka aykırıdır. Bu durum, idari davada işlemin iptali için başlı başına yeterli bir sebeptir.   

Memurlarda Evlilik İzni Talebi Reddedilen Memurun Hukuki Hakları

Kanuni hakkı  olan evlilik izni talebi, yukarıda belirtilen hukuka aykırı gerekçelerle (örn. “takdir yetkimi kullanıyorum” veya “yetkisiz amirin reddi” ) reddedilen memurun, bu haksızlığa karşı sessiz kalması gerekmez. İdare hukukunda, idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir.   

Memurlarda Evlilik İzni Reddi Halinde İdari İşlemin İptali Davası

İdarenin (amirin veya yetkili makamın) memurun evlilik izni talebini reddeden yazılı işlemi, hukuki niteliği itibarıyla kesin ve yürütülebilir bir idari işlemdir. Bu işleme karşı memurun başvurabileceği yasal yol, idari işlemin iptali davasıdır.   

Bu dava, işlemin hukuka aykırı olduğu (gerek esas yönünden -örn. 104/B’de takdir yetkisi olmaması – gerekse usul/yetki yönünden -örn. yetkisiz amirin karar vermesi -) iddialarıyla açılır. Görevli mahkeme İdare Mahkemesi‘dir.   

Burada dikkat edilmesi gereken en kritik husus, dava açma süresidir. Memur, ret kararının kendisine resmen tebliğ edildiği (yazılı olarak bildirildiği) tarihten itibaren 60 (altmış) gün içinde İdare Mahkemesi’nde bu davayı açmak zorundadır. Eğer bu 60 günlük süre kaçırılırsa, ret işlemi hukuka aykırı bile olsa kesinleşir ve memurun dava açma hakkı düşer.   

Hak Kaybı Yaşamamak İçin Neden Bir Avukata Danışmalısınız?

İdari dava süreçleri , teknik bilgi ve usul kurallarına hakimiyet gerektiren  karmaşık süreçlerdir. Öncelikle, 60 günlük hak düşürücü sürenin  kaçırılmaması ve dilekçenin yetkili ve görevli mahkemeye doğru şekilde sunulması hayati önem taşır.   

İkinci olarak, dava dilekçesinde hukuki argümanların doğru kurgulanması gerekir. Bir avukat, davanızı sadece “Amirim izin vermedi” mağduriyeti üzerinden değil, teknik hukuki temeller üzerinden yürütecektir. Örneğin: “Müvekkilimin memurlarda evlilik izni talebi DMK 104/B kapsamında bağlı yetki olmasına rağmen , idare hatalı şekilde DMK 104/C’deki  takdir yetkisini kullanmıştır” veya “Ret işlemi, Danıştay İDDK kararlarına  aykırı olarak yetkisiz birim amiri tarafından tesis edilmiştir” gibi güçlü argümanlar, davanın kazanılmasını sağlayacaktır. Haklıyken, usulü bilmemek veya hukuki argümanları zayıf kurmak nedeniyle haksız duruma düşmemek için, bu tür idari uyuşmazlıklarda  idare hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel destek alınması şiddetle tavsiye edilir.   

Farklı Statüdeki Kamu Görevlilerinde Evlilik İzni

Kamu kurumlarında 657 Sayılı Kanun’a tabi kadrolu memurlar dışında farklı statülerde personel de (4/B Sözleşmeli, 4/D Sürekli İşçi, Aday Memur) görev yapmaktadır. Evlilik izni hakkı bu statülerde farklılık gösterebilmektedir.

657 4/B Sözleşmeli Personel Evlilik İzni Hakkı

657 Sayılı Kanun’un 4. maddesinin (B) bendine tabi sözleşmeli personelin izin hakları, “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar”  başlıklı Bakanlar Kurulu (yeni sistemde Cumhurbaşkanı) kararı ile düzenlenir. Geçmişte 4/B personelin mazeret izni hakları kadrolu memurlara göre daha kısıtlıyken, son yıllarda yapılan düzenlemelerle  memurlarda evlilik izni hakkı  ile bu haklar büyük ölçüde eşitlenmiştir.   

Mevcut düzenlemelere göre, 4/B sözleşmeli personele de “kendisinin veya çocuğunun evlenmesi” halinde, kadrolu memurlarda olduğu gibi  7 (yedi) gün ücretli evlilik mazeret izni verilir.   

657 4/D Sürekli İşçi Evlilik İzni (Memurlarda Evlilik İzninden Farkları)

4/D statüsündeki sürekli işçiler, 657 Sayılı Kanun’a tabi “memur” değil, 4857 Sayılı İş Kanunu’na  tabi “kamu işçisi”  statüsündedirler. Bu nedenle, evlilik izni hakları 657 DMK’ya  göre değil, 4857 Sayılı İş Kanunu’na ve bağlı oldukları Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hükümlerine  göre belirlenir.   

4857 Sayılı İş Kanunu (Ek Madde 2), işçiye evlenmesi halinde asgari 3 gün ücretli izin öngörür. Ancak, kamu işçileri için (4/D), her kurumda (veya bakanlıkta) imzalanan ve TÜHİS  ile sendikaların (örn. Hak-İş , Türk-İş) taraf olduğu Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP)  ve TİS hükümleri  geçerlidir. Bu TİS hükümleri, her zaman kanundaki asgari 3 günden daha avantajlı düzenlemeler içerir. Kamu işçilerinin (4/D) evlilik izni süresi genellikle TİS hükümleriyle 5 gün, 6 gün veya 7 gün olarak  belirlenmiştir. Bu nedenle 4/D işçisi, net süreyi öğrenmek için kendi kurumunun imzaladığı TİS metnine bakmalıdır.   

Aday Memurda Evlilik İzni Kullanımı

Evet, aday memur statüsünde (ilk 1-2 yıl) olmak, memurlarda evlilik izni  gibi yasal mazeret izinlerinin kullanımına engel değildir. 657 Sayılı Kanun’un 104. maddesinde  yer alan mazeret izinleri (evlilik, doğum, babalık, ölüm)  konusunda aday memurlar ile asli memurlar arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Aday memur, evlenmesi halinde 7 günlük ücretli evlilik izni hakkını tam olarak kullanır. Bu iznin kullanılması, adaylık sürecini uzatmaz veya asli memurluğa atanma sürecini olumsuz etkilemez.   

TSK ve Akademik Personel İçin Durum

Kamu görevi yapan ancak farklı kanunlara tabi olan personel için de benzer haklar mevcuttur. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Jandarma personeli (subay, astsubay, uzman erbaş) için de kendi özel mevzuatlarında  evlilik izni düzenlenmiştir. Bu süre, TSK personeli için de 7 (yedi) gün olarak belirlenmiştir.   

Aynı şekilde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na tabi akademik personel (araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, profesör) , izin hakları bakımından büyük ölçüde 657 Sayılı DMK hükümlerine  tabidir. Dolayısıyla akademik personele de evlenmeleri halinde 7 gün evlilik izni verilir.   

Memurlarda Evlilik İznine İlişkin Özel Durumlar ve Hukuki Boşluklar

Mevzuat, her zaman hayatın olağan akışındaki tüm detayları kapsamaz. Memurlarda evlilik izni konusunda da uygulamada tereddüt yaratan bazı özel durumlar ve hukuki boşluklar mevcuttur.

Memurun Çocuğunun Evlenmesi Halinde Evlilik İzni Hakkı

Bu konu bir hukuki boşluk değil, aksine kanunda açıkça belirtilmiş ancak az bilinen bir haktır. 657 Sayılı DMK’nın 104/B maddesi  çok açıktır: “memura,… kendisinin veya çocuğunun evlenmesi… hâllerinde… yedi gün izin verilir.”.   

Dolayısıyla, memurlar sadece kendi evlilikleri için değil, çocuklarının evlenmesi durumunda da 7 günlük ücretli mazeret izni hakkına sahiptir. Bu izin, çocuğunun düğün hazırlıklarına veya törenine katılmak isteyen memur için önemli bir yasal güvencedir.

İkinci Evlilik Halinde Memurlarda Evlilik İzni Hakkı

Mevzuatta (657 DMK 104/B)  evlilik izni hakkının “sadece bir kez kullanılır” veya “ilk evlilik için geçerlidir” şeklinde sınırlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır.   

Hukukun genel yorum ilkelerine göre, kanun hakkı “kişiye” değil, “olaya” (mazerete)  bağlamıştır. Memurun yasal olarak (boşanma veya eşin vefatı sonrası) yeniden evlenmesi, “evlenme mazereti” olgusunun yeniden doğması demektir. Her yeni yasal evlilik, DMK 104/B’deki  şartı yeniden sağlar. Bu nedenle, idarenin “Siz bu hakkı 10 yıl önce ilk evliliğinizde kullanmıştınız, tekrar veremeyiz”  şeklindeki bir reddi, yasal dayanaktan yoksundur ve hukuka aykırı bir yorumdur. Memurun, her resmi evlilik işlemi için 7 günlük memurlarda evlilik izni hakkının yeniden doğması gerekir.   

Memurlarda Evlilik İzni Bölünerek Kullanılabilir mi?

Bu konuda mevzuatta ve DPB görüşlerinde  net bir açıklık yoktur. DPB görüşleri  iznin başlangıç tarihine (nikah veya düğün) odaklanmış, bölünerek kullanılmasına (splitting) değinmemiştir.   

Ancak kanunun lafzı  “7 güne kadar” veya “parçalı” bir ifade değil, “yedi gün izin” ifadesini kullanmıştır. Mazeret izninin amacı, mazeret olayının gerektirdiği süre boyunca memura kesintisiz izin vermektir. DPB görüşündeki  “…nikah yahut düğün tarihinden itibaren başlamak suretiyle…”  ifadesi de bu iznin seçilen tarihten itibaren kesintisiz bir blok olarak kullanılması gerektiğini teyit etmektedir. Genel hukuki yorum ve idari uygulama, bu 7 günlük iznin bölünemeyeceği (örneğin 3 gün nikahta, 4 gün 2 ay sonraki düğünde şeklinde) yönündedir. Memurun, DPB görüşüne  dayanarak nikah veya düğün tarihlerinden birini tercih etmesi ve 7 günlük memurlarda evlilik izni hakkını o tarihten itibaren blok (kesintisiz) olarak kullanması hukuken en doğru uygulama olacaktır.   

Memurlarda Evlilik İzni Sonuç

Memurlarda evlilik izni, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu  ile güvence altına alınmış, 7 günlük ücretli  ve yıllık izinden bağımsız  temel bir mazeret hakkıdır. Bu hak, memurun sadece kendisi için değil, çocuğunun evlenmesi durumunda da  geçerlidir.   

Bu hakkın kullanımında en kritik nokta, idarenin (amirin) bu konuda bir takdir yetkisinin bulunmamasıdır ; bu bir bağlı yetkidir. Ayrıca, Devlet Personel Başkanlığı’nın yerleşik görüşü , nikah ve düğün tarihleri farklıysa, iznin hangi tarihten başlatılacağı konusunda memurun tercihine öncelik tanımıştır.   

Buna rağmen, idarenin bu kanuni hakkı hukuka aykırı  olarak engellemesi, süreyi keyfi olarak kısaltması, takdir yetkisi  olduğunu iddia etmesi veya DPB görüşünü  tanımayarak talebi reddetmesi durumunda, bu ret işlemi bir idari işlemdir ve yargı denetimine tabidir. Memurun, ret işleminin kendisine tebliğinden itibaren 60 gün  içinde İdare Mahkemesi‘nde  idari işlemin iptali davası açma hakkı bulunmaktadır.   

İdari dava süreçleri teknik ve karmaşık olduğundan, hak kaybı yaşamamak için İdare Hukuku alanında uzman bir Avukat İstanbul gibi büyük şehirlerdeki yoğun idari tecrübeye sahip hukukçulardan destek almanız kritik önem taşır. Yasal haklarınız, mücadelenizle korunur; bu süreçte profesyonel bir Avukat İstanbul danışmanlığı, davanızın temelini sağlam atacaktır.

Memurlarda Evlilik İzni Hakkında Sık Sorulan Sorular

Memurlarda evlilik izni kaç gündür? 

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104. maddesinin B bendine  tabi olan kadrolu memurlar için evlilik izni süresi net olarak 7 (yedi) gündür. Bu süre, memurun kendisinin evlenmesi veya çocuğunun evlenmesi hallerinde  geçerlidir.   

Memurlarda evlilik izni 7 gün iş günü mü, takvim günü mü? Hafta sonları süreye dahil mi? 

Hayır, bu süre 7 iş günü değildir. Kanunda “gün”  olarak belirtildiği için 7 takvim günü olarak hesaplanır. Bu nedenle, izin süresi içine denk gelen Cumartesi, Pazar günleri veya diğer resmi tatil günleri (Bayram tatili vb.) 7 günlük sürenin içinde sayılır ve izin süresini uzatmaz.   

Nikah ve düğün tarihim farklıysa memurlarda evlilik izni ne zaman başlar? 

Bu, uygulamada en çok karşılaşılan sorunlardan biridir. Devlet Personel Başkanlığı’nın (DPB) bu konuda verdiği emsal niteliğindeki görüşe  göre, nikah ve düğünün farklı tarihlerde olması halinde, iznin başlangıç tarihi konusunda memurun tercihi  esas alınır. Memur, nikah tarihinden VEYA düğün tarihinden  itibaren 7 günlük iznini başlatmayı talep edebilir.   

Memurlarda evlilik izni yıllık izinden düşer mi veya maaştan kesinti yapılır mı? 

Kesinlikle hayır. Memurlarda evlilik izni bir mazeret iznidir  ve memurun yıllık izin hakkından  bağımsızdır; yıllık izinden düşülemez. Ayrıca bu izin ücretli bir izindir. Memur 7 günlük izin süresi boyunca tüm maaş ve özlük haklarını  tam olarak alır, herhangi bir maaş kesintisi yapılması hukuka aykırıdır.   

Aday memur memurlarda evlilik izni kullanabilir mi? 

Evet, aday memurlar da asli memurların sahip olduğu tüm mazeret izni haklarına sahiptirler. Aday memurluk süresi içinde evlenen bir memur, 657 Sayılı Kanun’un 104. maddesi  uyarınca 7 günlük evlilik izni hakkını tam olarak kullanabilir.   

4/B sözleşmeli personel ve 4/D işçilerin evlilik izni kaç gün? 

Bu iki statünün durumu farklıdır. 657 4/B sözleşmeli personel, kadrolu memurlar gibi 7 gün evlilik izni hakkına sahiptir. 657 4/D sürekli işçiler ise memur değil, işçi statüsündedir  ve 4857 Sayılı İş Kanunu’na tabidirler. İş Kanunu’nda asgari süre 3 gün  olsa da 4/D işçilerin hakları, bağlı oldukları Toplu İş Sözleşmesi (TİS)  ile belirlenir ve bu süre genellikle (5, 6 veya 7 gün) kanunun üzerindedir.   

Amirim “iş yoğun” diyerek memurlarda evlilik izni talebimi reddediyor. Ne yapmalıyım? 

Bu, hukuka aykırı bir durumdur. 657 Sayılı Kanun’un 104/B bendi  uyarınca evlilik izni, amirin takdir yetkisinde olan bir izin değil, şartı gerçekleştiğinde verilmesi zorunlu olan (bağlı yetki) bir kanuni haktır. Amirin “iş yoğunluğu” gibi gerekçelerle bu hakkı engellemesi, kanuna aykırıdır. Bu durumda memurun, yazılı talebine  karşı verilen yazılı ret kararının kendisine tebliğinden itibaren 60 gün  içinde İdare Mahkemesi’nde  idari işlemin iptali davası açma hakkı vardır.   

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

Bize Ulaşın

Baştürk Hukuk Bürosu olarak tüm sorularınıza cevap vermekteyiz.