Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti

Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti

Boşanma süreci, şüphesiz hayatınızın en zorlu dönemlerinden biridir. Duygusal çalkantıların yanı sıra, geleceğinizi güvence altına alacak finansal kararların da alınması gerekir. Bu kararların en başında ise evlilik birliği içinde edinilmiş mal varlığının adil bir şekilde paylaşılması gelir. Hukuki adıyla “mal rejiminin tasfiyesi” olan bu süreç, boşanma davasından tamamen ayrı, kendine özgü kuralları ve maliyetleri olan bir davadır. Bu davanın sonucunda elde edeceğiniz haklar, gelecekteki ekonomik özgürlüğünüzü doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle, sürece adım atmadan önce en çok merak edilen ve bütçenizi doğrudan ilgilendiren mal paylaşımı davası avukatlık ücreti hakkında net ve şeffaf bilgi sahibi olmanız, haklarınızı en doğru şekilde korumanız için atacağınız ilk ve en önemli adımdır. Bu rehber, potansiyel müvekkillerin bu kritik konuyu tüm detaylarıyla anlaması için hazırlanmıştır.

Mal Paylaşımı Davası (Mal Rejiminin Tasfiyesi) Nedir ve Yasal Dayanakları Nelerdir?

Halk arasında “mal paylaşımı” olarak bilinen bu dava, hukuken “mal rejiminin tasfiyesi” olarak adlandırılır. Boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte, eşlerin evlilik süresince emek vererek edindikleri mal varlığı değerleri üzerindeki alacak haklarının hesaplanarak paylaştırılması işlemidir. Davanın temel amacı, evliliğin ekonomik birlikteliğini adil ve yasalara uygun bir şekilde sonlandırmaktır.  

Edinilmiş Mallara Katılma

Türkiye’de, 1 Ocak 2002’den sonra evlendiyseniz ve evlenirken noter aracılığıyla farklı bir mal rejimi sözleşmesi yapmadıysanız, kanunen **”Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi”**ne tabisiniz demektir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 218 ile 241. maddeleri arasında düzenlenen bu sistem, mal paylaşımının nasıl yapılacağının temel çerçevesini çizer. Bu rejimin temel prensibi şudur: Evlilik süresince, maaş, prim, yatırım geliri gibi karşılığı ödenerek elde edilen tüm mal varlığı (“edinilmiş mal”), kimin üzerine kayıtlı olduğuna bakılmaksızın, boşanma durumunda eşler arasında yarı yarıya paylaştırılır.  

Edinilmiş Mal ve Kişisel Mal Ayrımı

Bir mal paylaşımı davasının en kritik ve genellikle en çok uzmanlık gerektiren noktası, mal varlıklarının “edinilmiş mal” mı yoksa “kişisel mal” mı olduğunun doğru bir şekilde tespit edilmesidir. Çünkü bu ayrım, hangi malların paylaşıma gireceğini, hangilerinin ise tamamen size ait kalacağını belirler.

Edinilmiş Mallar (Paylaşıma Tabi Olanlar): TMK Madde 219’a göre, evlilik süresince karşılığını vererek (çalışarak, yatırım yaparak vb.) elde ettiğiniz tüm değerlerdir. Başlıca örnekleri şunlardır:  

  • Çalışma karşılığı elde edilenler: Maaşınız, primleriniz, ikramiyeleriniz veya serbest meslek kazançlarınızla aldığınız ev, araba, arsa gibi tüm varlıklar.  
  • Sosyal güvenlik ödemeleri: SGK gibi kurumlardan alınan emekli ikramiyesi veya kıdem tazminatı gibi ödemeler. Özellikle kıdem tazminatınızın evlilik birliği içine denk gelen kısmı paylaşıma tabidir.  
  • Kişisel malların gelirleri: Bu konu, davalarda en sık karşılaşılan ve bir avukatın uzmanlığının öne çıktığı bir alandır. Örneğin, evlenmeden önce sahip olduğunuz veya size miras kalan bir ev “kişisel malınızdır” ve paylaşılmaz. Ancak, bu evden evlilik süresince elde ettiğiniz kira gelirleri “edinilmiş mal” sayılır ve diğer eş bu gelirlerin yarısı üzerinde hak iddia edebilir. Bu durum, kişisel bir varlığınızın bile evlilik içinde paylaşıma tabi bir değer üretebileceğini gösterir. Bu gelirlerin tespiti ve hesaplanması, davanın seyrini değiştirebilir.  
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler: Maaş birikiminizle aldığınız bir arabayı satıp yerine daha yeni bir model alırsanız, bu yeni araba da edinilmiş mal sayılır.  
  • Şirket gelirleri ve kâr payları: Eşlerden birine ait olan şirketin evlilik süresince elde ettiği kâr payları (temettüler) ve diğer gelirler de edinilmiş mal olarak kabul edilir.  

Kişisel Mallar (Paylaşıma Tabi Olmayanlar): TMK Madde 220’de sayılan bu mallar, tasfiye dışında tutulur ve tamamen size ait kalır. Bunlar:  

  • Evlilik öncesi mallarınız: Evlenmeden önce sahip olduğunuz tüm mal varlığınız.  
  • Miras veya bağış yoluyla gelenler: Evlilik sırasında size miras kalan veya aileniz tarafından hediye edilen ev, para, araba gibi değerler.  
  • Manevi tazminat alacakları: Kişisel olarak uğradığınız bir zarar sonucu kazandığınız manevi tazminat.  
  • Kişisel kullanım eşyaları: Giysileriniz, takılarınız gibi sadece size ait olan eşyalar.  
  • Kişisel malların yerine geçen değerler: Miras kalan bir evi satıp parasını bankada tutmanız gibi durumlar.  

Dava Ne Zaman ve Nasıl Açılır? Süreç ve Zamanaşımı

Mal paylaşımı davası, boşanma davasından ayrı ve bağımsız bir davadır. Boşanma davasıyla birlikte açılabileceği gibi, boşanma kararı kesinleştikten sonra da açılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, mal paylaşımına ilişkin bir karar verilebilmesi için boşanma davasının sonuçlanıp kesinleşmesi şarttır. Eğer iki dava birlikte açılırsa, mahkeme boşanma davasını “bekletici mesele” yapar; yani boşanma kararı kesinleşene kadar mal paylaşımı davasını bekletir.  

Bu davayı açmak için kritik bir süre sınırı vardır: 10 yıllık zamanaşımı süresi. Bu süre, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. 10 yıl geçtikten sonra dava açarsanız, karşı taraf zamanaşımı itirazında bulunduğunda davanız reddedilir. Davayı boşanma davasıyla aynı anda açmanın en büyük avantajı, diğer eşin mal varlığı üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasını talep edebilmektir. Bu tedbir, davalı eşin dava sonuçlanana kadar malları satmasını veya başkasına devretmesini engelleyerek “mal kaçırma” riskini ortadan kaldırır ve haklarınızı güvence altına alır. Bu stratejik kararı, davanın en başında bir avukatla birlikte değerlendirmek, hak kaybı yaşamanızı önleyecektir.  

Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti Nasıl Belirlenir?

Mal paylaşımı davası sürecine girerken, potansiyel müvekkillerin en çok merak ettiği konu doğal olarak mal paylaşımı davası avukatlık ücreti olmaktadır. Bu ücretin nasıl belirlendiğini anlamak, süreci şeffaf bir şekilde yönetmenizi sağlar.

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT)

Türkiye’deki tüm avukatlar, Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından her yıl Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne (AAÜT) uymak zorundadır. Bu tarife, bir avukatın herhangi bir dava için alabileceği en az (asgari) ücreti belirler. Bir avukatın bu tarifenin altında bir ücretle iş alması yasaktır ve disiplin suçu sayılır. Bu kural, hizmet kalitesini korumayı ve haksız rekabeti önlemeyi amaçlar. Dolayısıyla, bir avukatla anlaşacağınız mal paylaşımı davası avukatlık ücreti, hiçbir zaman bu tarifede belirtilen asgari tutarın altında olamaz.

Ücretlendirme Modeli: Nispi Vekalet Ücreti (Değer Üzerinden Yüzdesel Anlaşma)

Mal paylaşımı davaları, konusu para ile ölçülebilen davalar olduğu için, mal paylaşımı davası avukatlık ücreti genellikle “nispi” olarak, yani dava konusu mal varlığının toplam değeri üzerinden belirli bir yüzde oranıyla hesaplanır. AAÜT, bu yüzde oranlarını kademeli bir sistemle belirler. Dava değeri arttıkça, uygulanan yüzde oranı düşer. Bu, hem avukatın emeğiyle orantılı bir ücretlendirme sağlar hem de yüksek değerli davalarda müvekkil aleyhine fahiş ücretlerin çıkmasını engeller.  

Nispi Vekalet Ücreti Hesaplama Örneği

2024-2025 dönemi için geçerli olan AAÜT’ye göre, bir mal paylaşımı davası avukatlık ücreti için uygulanacak asgari nispi oranlar şöyledir :  

  • İlk 400.000 TL için %16
  • Sonra gelen 400.000 TL için %15
  • Sonra gelen 800.000 TL için %14
  • Sonra gelen 1.200.000 TL için %11
  • Sonra gelen 1.600.000 TL için %8
  • Sonra gelen 2.000.000 TL için %5
  • Sonra gelen 2.400.000 TL için %3
  • Sonra gelen 2.800.000 TL için %2
  • 11.600.000 TL’den yukarısı için %1

Bu oranlar, bir avukatın yasal olarak talep edebileceği en düşük ücreti gösterir. Aşağıdaki tablo, bu hesaplamanın nasıl yapıldığını somutlaştırmaktadır.

2025 AAÜT’ye Göre Asgari Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti Hesaplaması:

Dava Değeri (Paylaşılacak Mal Varlığının Toplam Değeri)Hesaplama Dökümü (2025 Oranlarına Göre)Minimum Yasal Avukatlık Ücreti (AAÜT)
1.500.000 TL(İlk 400.000 TL x %16) + (Sonraki 400.000 TL x %15) + (Kalan 700.000 TL x %14)64.000 TL + 60.000 TL + 98.000 TL = 222.000 TL
5.000.000 TL(400.000x%16)+(400.000x%15)+(800.000x%14)+(1.200.000x%11)+(1.600.000x%8)+(600.000x%5)64.000+60.000+112.000+132.000+128.000+30.000 = 526.000 TL

Bu hesaplama yasal tabanı oluştursa da, Avukatlık Kanunu’na göre avukat ve müvekkil, dava değerinin %25’ini aşmamak kaydıyla serbestçe bir oran belirleyebilir. Uygulamada, mal paylaşımı davası avukatlık ücreti genellikle dava değerinin %10 ila %25’i arasında bir oranla belirlenir.  

Gerçekçi Bir Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücretini Belirleyen Diğer Faktörler

AAÜT asgari sınırı koysa da, avukatınızın talep edeceği nihai ücret, davanızın özelliklerine göre şekillenir. Gerçekçi bir mal paylaşımı davası avukatlık ücreti belirlenirken şu faktörler devreye girer:

  • Davanın Karmaşıklığı: Paylaşılacak mal varlığının cinsi ve sayısı, ücreti doğrudan etkiler. Sadece bir ev ve bir arabanın paylaşımı ile birden fazla gayrimenkul, şirket hisseleri, yurtdışı banka hesapları, kripto paralar ve karmaşık finansal araçların olduğu bir davanın gerektirdiği hukuki emek aynı değildir.  
  • Mal Kaçırma İddiaları ve Araştırma Gereksinimi: Eşinizin sizden mal kaçırdığına dair şüpheleriniz varsa, avukatınızın bu iddiaları ispatlamak için banka kayıtlarını, tapu ve trafik sicillerini geriye dönük olarak incelemesi, gerekirse uzmanlarla çalışması gerekir. Bu detaylı araştırma süreci, harcanacak zamanı ve dolayısıyla mal paylaşımı davası avukatlık ücreti tutarını artırır.  
  • Taraflar Arasındaki Anlaşmazlık Seviyesi: Karşı tarafın uzlaşmaya ne kadar kapalı olduğu, davanın süresini ve avukatınızın iş yükünü belirler. Sürekli itiraz eden, uzlaşmaz bir tavır sergileyen bir karşı taraf, daha fazla duruşma ve dilekçe trafiği anlamına geleceğinden avukatlık ücretini artıracaktır.  
  • Avukatın Deneyimi ve Uzmanlığı: Aile hukuku ve özellikle mal rejimi davalarında uzmanlaşmış, bu alanda tecrübeli bir avukatın talep edeceği ücret, genel hukuk alanında çalışan bir avukata göre doğal olarak daha yüksek olacaktır.  
  • Şehir ve Konum: Avukatlık ücretleri, büyük şehirlerdeki ofis maliyetleri nedeniyle genellikle daha yüksektir. Örneğin, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerdeki baroların tavsiye niteliğindeki ücret çizelgeleri, TBB’nin asgari ücretinin üzerindedir. İstanbul Barosu’nun 2025 yılı tavsiye niteliğindeki tarifesine göre mal rejimi davaları için ücret, 110.000 TL’den az olmamak üzere dava değerinin %16’sı olarak önerilmektedir.  

Avukatlık Ücreti Dışındaki Zorunlu Dava Masrafları

Mal paylaşımı davasının toplam maliyeti, sadece avukata ödenen ücretten ibaret değildir. Dava sürecinde devlet tarafından alınan harçlar ve yargılama için yapılması zorunlu diğer masrafları da bütçenize dahil etmelisiniz. Bu masraflar, mal paylaşımı davası avukatlık ücreti kaleminden ayrıdır.

Dava Harçları (Maktu ve Nispi Harçlar)

  • Başvuru Harcı ve Gider Avansı: Dava açarken mahkeme veznesine ödenen sabit tutarlardır. Başvuru harcı davanın kaydı için, gider avansı ise tebligat, posta gibi masraflar için peşin olarak alınır. 2025 yılı için bu başlangıç masrafları yaklaşık 3.000 TL – 4.000 TL civarındadır.  
  • Nispi Karar ve İlam Harcı: Bu, davanın en büyük maliyet kalemlerinden biridir. Dava sonunda, mahkemenin lehinize hükmettiği alacak miktarı üzerinden devlete ödenen bir harçtır. Oranı, dava değeri üzerinden binde 68,31’dir. Bu tutarın dörtte biri (1/4) dava açılırken peşin ödenir, kalanı ise dava sonunda tahsil edilir. Örneğin, 1.000.000 TL’lik bir mal paylaşımı davasında, yaklaşık 17.077 TL harç peşin ödenir. Bu harç, dava kazanıldığında davayı kaybeden tarafa yükletilir.  

Bilirkişi Ücretleri ve Keşif Giderleri

Mal paylaşımı davalarında, gayrimenkullerin, araçların, şirketlerin veya ziynet eşyalarının güncel piyasa değerlerinin tespiti için mahkeme tarafından bilirkişi atanması kaçınılmazdır. Her bir mal varlığı için (örneğin, ev için gayrimenkul değerleme uzmanı, şirket için mali müşavir) ayrı ayrı bilirkişi raporu gerekebilir. Bilirkişi ücretleri, her bir rapor için ortalama 3.000 TL’den başlayıp karmaşık şirket değerlemelerinde on binlerce lirayı bulabilir. Bu ücretler, talep eden tarafça peşin olarak mahkeme veznesine yatırılır.  

Diğer Yargılama Giderleri (Gider Avansı)

Dava sürecinde tanıkların dinlenmesi, tebligatların gönderilmesi gibi ek masraflar ortaya çıkabilir. Bu masraflar başlangıçta yatırılan gider avansından karşılanır, avans biterse mahkeme ek avans yatırılmasını isteyebilir.  

Tablo 2: Mal Paylaşımı Davası Tahmini Maliyet Dökümü (Örnek)

Maliyet KalemiAçıklamaTahmini Tutar (Değişkenlik Gösterir)Kim Tarafından Ödenir (Başlangıçta)
Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti (Akdi)Avukatınızla anlaştığınız, genellikle dava değerinin %10-%25’i arasındaki ücret.Anlaşmaya bağlı (AAÜT’den az olamaz)Müvekkil
Başvuru HarcıDava açılışında ödenen sabit ücret.~2.000 – 4.000 TL (2025)Davacı
Gider AvansıTebligat, posta vb. masraflar için peşin ödeme.~1.500 – 2.500 TLDavacı
Nispi Harç (Peşin)Dava değerinin %1.7’si (Toplam harcın 1/4’ü).Dava değerine bağlıDavacı
Bilirkişi ÜcretiMal varlığı değerlemesi için uzman ücreti (her uzman için ayrı).3.000 TL – 50.000+ TLTalep eden taraf
Nispi Karar ve İlam Harcı (Kalan)Dava sonunda ödenen, dava değerinin %5.1’i (Toplam harcın 3/4’ü).Dava değerine bağlıDavayı kaybeden tarafça ödenir
Karşı Vekalet ÜcretiDavayı kaybedenin, kazananın avukatına ödediği yasal ücret.AAÜT’ye göre hesaplanırDavayı kaybeden taraf

Davanın Sonucuna Göre Ücret ve Masrafların Durumu

Dava sonunda masrafların kim tarafından karşılanacağı, müvekkillerin en çok merak ettiği konulardan biridir. Bu noktada, anlaştığınız mal paylaşımı davası avukatlık ücreti ile mahkemenin belirlediği ücret arasındaki farkı bilmek önemlidir.

“Davayı Kazanırsam Paramı Geri Alır mıyım?”: Akdi ve Karşı Vekalet Ücreti Farkı

Müvekkiller arasında yaygın bir yanılgı, davayı kazandıklarında kendi avukatlarına ödedikleri ücreti karşı taraftan tamamen geri alacakları düşüncesidir. Gerçekte durum farklıdır:

  • Akdi Vekalet Ücreti: Bu, sizin kendi avukatınızla anlaştığınız ve “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” ile belirlediğiniz ücrettir. Bu, sizin avukatınıza olan borcunuzdur ve davanın sonucundan bağımsız olarak ödenmesi gerekir.  
  • Karşı (Kanuni) Vekalet Ücreti: Bu, dava sonunda mahkemenin, davayı kaybeden tarafın, kazanan tarafın avukatına ödemesine karar verdiği ücrettir. Miktarı, sizin avukatınızla anlaştığınız ücrete göre değil, AAÜT’ye göre hesaplanır.  

Pratikte bu şu anlama gelir: Davayı kazandığınızda, mahkemenin karşı taraf aleyhine hükmettiği “karşı vekalet ücreti”, sizin kendi avukatınıza ödediğiniz “akdi” mal paylaşımı davası avukatlık ücreti tutarının tamamını karşılamaz; yalnızca masraflarınızın bir kısmını telafi etmeye yarar. Bu durum, aynı zamanda karşı taraf üzerinde bir uzlaşma baskısı yaratır; zira davayı kaybederlerse hem size olan borcu hem de on binlerce liralık karşı vekalet ücreti ve yargılama giderini ödemek zorunda kalacaklardır.

Dava Kaybedilirse Ne Olur?

Davanın kaybedilmesinin finansal sonuçları ağırdır. Davayı kaybeden taraf:

  1. Kendi avukatına anlaştığı akdi vekalet ücretinin tamamını ödemek zorundadır.  
  2. Dava süresince yapılan tüm yargılama giderlerini (hem kendi yaptığı hem de karşı tarafın yaptığı harçlar, bilirkişi ücretleri vb.) ödemeye mahkum edilir.  
  3. Karşı tarafın avukatına, mahkemenin hükmedeceği karşı vekalet ücretini ödemekle yükümlü olur.  

Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti Sonuç

Mal paylaşımı davası avukatlık ücreti ve diğer dava masrafları, boşanma sürecindeki bireyler için önemli bir finansal planlama gerektirir. Ancak bu maliyetler bir kayıp değil, evlilik birliği boyunca harcadığınız emeğin ve yaptığınız katkıların karşılığı olan yasal haklarınızı güvence altına almak için yapılan zorunlu bir yatırımdır. Davanın karmaşıklığı, mal varlığının doğru tespiti, yasal sürelerin takibi ve olası mal kaçırma girişimlerine karşı hukuki önlemlerin alınması gibi kritik süreçler, uzman bir avukatın desteği olmadan yönetilemez.

Bu süreçte, daha düşük bir mal paylaşımı davası avukatlık ücreti teklif eden deneyimsiz birinden destek almak, telafisi imkansız hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, size şeffaf bir ücret politikası sunan, mal rejimi tasfiyesi konusunda tecrübeli bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak, sürecin en başından itibaren atılacak en doğru adımdır. Bilinçli bir müvekkil olarak haklarınızı daha etkin savunabilir ve bu zorlu süreci finansal olarak en az hasarla atlatabilirsiniz. Unutmayın, bu davanın başarısındaki en önemli faktör, yetkin bir İstanbul Boşanma Avukatı tarafından sağlanan profesyonel hukuki rehberliktir.

Mal Paylaşımı Davası Avukatlık Ücreti Sıkça Sorulan Sorular

Mal paylaşımı davası avukatlık ücreti pazarlığa açık mıdır?

Evet, mal paylaşımı davası avukatlık ücreti, AAÜT’de belirtilen asgari sınırın altına inmemek kaydıyla avukat ile müvekkil arasında serbestçe kararlaştırılır ve pazarlığa açıktır. Ancak unutulmamalıdır ki, öncelikli hedef davayı kazanmaktır. Çok düşük bir ücret teklifi, avukatın davaya ayıracağı zaman ve emekten feragat etmesine neden olabilir, bu da davanın sonucunu olumsuz etkileyebilir.  

Avukatlık ücretini taksitle ödeyebilir miyim?

Bu tamamen avukatınızla yapacağınız anlaşmaya bağlıdır. Birçok avukat, davanın başında bir peşinat aldıktan sonra kalan tutar için taksitlendirme veya ödeme planı seçenekleri sunmaktadır. Bu tür ödeme koşulları, mutlaka yazılı bir “avukatlık ücret sözleşmesi” ile netleştirilmelidir.  

Maddi durumum yoksa ücretsiz avukat (adli yardım) desteği alabilir miyim?

Evet, ekonomik gücü avukat tutmaya ve dava masraflarını karşılamaya yetmeyen kişiler, bulundukları ilin barosuna bağlı Adli Yardım Bürolarına başvurarak ücretsiz avukat desteği talep edebilirler. Ancak, adli yardım talebinde bulunan kişinin üzerine kayıtlı mal varlığı olması (dava konusu olanlar dahil), bu talebin reddedilmesine neden olabilir.  

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı yapılırsa avukatlık ücreti değişir mi?

Evet. Taraflar mal paylaşımı konusunda anlaşarak bunu anlaşmalı boşanma protokolüne dahil ederlerse, süreç çekişmeli bir davaya göre çok daha basit ve hızlı olur. Bu durum, avukatın iş yükünü azalttığı için mal paylaşımı davası avukatlık ücreti de çekişmeli bir davaya göre daha düşük olacaktır. Ancak, mal varlığının tespiti, değerlemesi ve protokolün hukuka uygun hazırlanması ek bir çalışma gerektirdiğinden, sadece boşanmayı içeren bir anlaşmalı boşanma davasından daha yüksek bir ücrete tabi olacaktır.  

Dava ne kadar sürer ve bu süre ücreti etkiler mi?

Mal paylaşımı davalarının süresi, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin iş yüküne göre değişir. Basit davalar 1-1.5 yıl içinde sonuçlanabilirken, mal kaçırma iddialarının, yurtdışı mal varlıklarının veya şirket değerlemelerinin olduğu karmaşık davalar birkaç yıl sürebilir. Genellikle avukatlar, davanın başında tüm süreci kapsayacak şekilde nispi (yüzdesel) bir mal paylaşımı davası avukatlık ücreti üzerinde anlaşır. Ancak davanın beklenenden çok daha uzun süreceği öngörülüyorsa, bu durum avukatın talep edeceği yüzde oranını başlangıçta etkileyebilir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.