Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları için, evliliği sonlandırma süreci birçok soru işaretini beraberinde getirir. Eşlerin her ikisi de yurtdışında yaşıyorsa veya eşlerden biri yurtdışında, diğeri Türkiye’de ise, boşanma davasının nasıl yürütüleceği büyük bir merak konusudur. Kamuoyunda yaygın bir yanlış inanış olarak, Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanma işlemlerinin mümkün olduğu düşünülse de, bu durum hukuki gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Bu makale, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik olarak, Türk hukuk sisteminde anlaşmalı boşanmanın geçerli yollarını, konsoloslukların bu süreçteki gerçek rollerini ve hak kaybı yaşamadan boşanma sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiğini detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Amacımız, doğru hukuki bilgiyi sunarak, siz değerli potansiyel müvekkillerimizin yaşadığı belirsizlikleri gidermek ve onları doğru hukuki adımları atmaya teşvik etmektir.
Anlaşmalı Boşanmanın Hukuki Çerçevesi ve Temel Şartları
Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğinin eşlerin karşılıklı rızası ve tam bir mutabakatıyla sonlandırılmasıdır. Bu süreç, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun (TMK) 166. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Kanun, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve eşlerin ya birlikte mahkemeye başvurması ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eşin kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağını kabul eder. Bu yol, çekişmeli boşanmanın aksine, eşlerin kusur durumlarının araştırılmasını gerektirmez. Bu durum, süreci oldukça hızlandırır ve taraflar için daha az yıpratıcı hale getirir. Ancak bu kolaylık, sürecin tamamen avukatsız yönetilebileceği anlamına gelmez. Zira boşanmanın hukuki sonuçları, ileride telafisi güç sorunlara yol açabilir.
Türk Medeni Kanunu’nda Anlaşmalı Boşanma Nedir?
Anlaşmalı boşanmanın en temel ve hayati unsuru, eşlerin boşanmaya ve boşanmanın mali sonuçları ile müşterek çocukların durumuna ilişkin tüm konularda tam bir uzlaşı sağlamış olmalarıdır . Bu uzlaşının yazılı bir belgeyle, yani bir anlaşmalı boşanma protokolü ile somutlaştırılması ve mahkemeye sunulması zorunludur. Mahkeme, bu protokole rağmen, özellikle çocukların ve tarafların menfaatlerini korumak amacıyla protokolde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu nedenle, doğru ve eksiksiz bir protokol hazırlamak, sürecin sorunsuz ilerlemesi için kritik öneme sahiptir.
Kanun, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için üç temel şart belirlemiştir: İlk olarak, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir . Bir yıldan daha kısa süren evliliklerde anlaşmalı boşanma mümkün değildir ve çiftler ancak çekişmeli boşanma davası açabilirler. İkinci olarak, eşlerin boşanma iradesini mahkemede bizzat ve özgürce beyan etmeleri gerekmektedir. Hâkim, duruşmada tarafları dinleyerek, beyanlarının herhangi bir baskı altında olmadığını, tamamen özgür iradeleriyle bu kararı aldıklarını tespit etmek zorundadır . Üçüncü olarak, tarafların hazırladığı protokolün hâkim tarafından uygun bulunması gerekir. Hâkim, özellikle çocukların üstün yararını korumak adına protokolde değişiklik yapma yetkisine sahiptir. Bu değişikliklerin taraflarca kabul edilmesi halinde boşanma gerçekleşir. Tüm bu şartlar, Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanmanın neden hukuki bir karşılığı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü
Anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanmanın tüm sonuçları üzerinde sağladığı uzlaşmayı yasal güvence altına alan ve mahkemeye sunulan resmi bir belgedir. Bu belge, sürecin sorunsuz ilerlemesi ve tarafların hak kaybına uğramaması için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, protokolün, hukuki olarak bağlayıcı ve net bir dille, bir avukatın rehberliğinde hazırlanması önerilir. Hatalı veya eksik bir protokol, davanın uzamasına hatta çekişmeli boşanmaya dönüşmesine neden olabilir.
Protokolde Yer Alması Gereken Temel Konular
Anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanmaya ilişkin tüm kritik konuların eksiksiz ve açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Bir avukat, müvekkilinin haklarını en üst düzeyde koruyacak şekilde bu konuları detaylandırır.
- Velayet ve Kişisel İlişki Kurulması: Bu bölüm, protokolün en hassas konusudur. Müşterek çocukların velayetinin hangi eşte kalacağı açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, velayeti almayan eşin çocukla ne zaman ve ne kadar süreyle görüşeceği (kişisel ilişki kuracağı) detaylı olarak düzenlenmelidir. Unutulmamalıdır ki, velayetle ilgili tüm kararlarda çocuğun yüksek yararı ilkesi temel alınır ve hâkim bu ilkeyi zedeleyecek bir düzenlemeyi onaylamaz.
- Nafaka Düzenlemeleri (Yoksulluk ve İştirak Nafakası): Nafaka, protokolde netleştirilmesi gereken en önemli mali unsurlardandır. Tarafların birbirlerinden yoksulluk nafakası talep edip etmeyeceği, miktarı, ödeme şekli ve süresi açıkça belirtilmelidir . Taraflar, yoksulluk nafakasından açıkça feragat ettiklerini de belirtebilirler . Müşterek çocuk için ödenecek iştirak nafakası da miktarı ve ödeme şekliyle birlikte protokole dahil edilmelidir.
- Maddi ve Manevi Tazminat: Tarafların birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep edip etmedikleri, talep ediliyorsa miktarı ve ödeme şekli protokole dahil edilmelidir.
- Mal Paylaşımı ve Mal Rejiminin Tasfiyesi: Evlilik birliği içinde edinilen malların nasıl paylaşılacağına dair detaylar protokolde yer almalıdır. Ancak bu noktada, potansiyel müvekkillerimizin dikkatini çekmek istediğimiz kritik bir hukuki ayrıntı bulunmaktadır. Mal paylaşımı, esasen boşanma davasından bağımsız, “mal rejiminin tasfiyesi” adı verilen ayrı bir davanın konusudur . Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır . Bu durum, eğer protokolde mal paylaşımına ilişkin detaylı ve yasal geçerliliği olan bir düzenleme yapılmazsa, tarafların on yıl sonra dahi bir mal paylaşımı davası ile karşılaşma riski taşıdığını gösterir . Bu nedenle, bir avukatın görevi, sadece bir protokol hazırlamakla sınırlı kalmaz; aynı zamanda müvekkilini olası bir hukuki karmaşadan koruyacak şekilde, tüm malvarlığı durumuyla ilgili stratejik bir danışmanlık sunar.
Konsolosluklarda Anlaşmalı Boşanma İşlemi Gerçekleşir mi?
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının en sık yanılgısı, Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanma işlemlerini yaşadıkları ülkedeki Türk konsolosluğunda tamamlayabilecekleri yönündedir. Ne yazık ki, bu yaygın algı hukuki bir temele dayanmamaktadır.
Konsoloslukların Hukuki Yetkisi Yoktur
Türk Medeni Kanunu uyarınca, evlilik birliğinin sonlandırılmasına yönelik yargılama yetkisi münhasıran Türkiye’deki Aile Mahkemelerine aittir. Dolayısıyla, Türk konsoloslukları veya büyükelçilikleri, boşanma davası açma, duruşma yapma veya boşanma kararı verme gibi bir yetkiye sahip değildir. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları da boşanma işlemlerini ancak Türkiye’deki mahkemeler aracılığıyla gerçekleştirebilirler. Bu nedenle
Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanma diye bir süreç söz konusu değildir.
Konsoloslukların Boşanma Sürecindeki Gerçek Rolü
Konsolosluklar, boşanma kararı veremese de, yurtdışında yaşayan vatandaşlar için hayati lojistik ve idari işlevler görmektedir. Bu işlevler, boşanma sürecini Türkiye’ye gelmeden yürütmeyi mümkün kılar. Konsoloslukların bu süreçteki en önemli görevi, Türkiye’deki bir avukata boşanma davası açması için vekâletname düzenleme imkânı sunmasıdır. Vatandaşlar, konsolosluğun noterlik biriminde, Türkiye’deki avukatlarına boşanma vekâleti verebilirler. Bu sayede, avukat tüm hukuki süreci müvekkili adına yönetebilir ve müvekkilin Türkiye’ye gelmesine gerek kalmaz. Ayrıca, eğer yurtdışında bir mahkeme kararıyla boşanma gerçekleşmişse, bu kararın Türkiye’deki nüfus kayıtlarına işlenmesi için konsolosluklar idari başvuru kabul etme yetkisine sahiptir . Bu işleme “tescil” denir ve mahkemeye gitmeden boşanmanın Türkiye’de geçerli sayılmasını sağlar .
Yurtdışından Türkiye’de Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Yürütülür?
Yurtdışında yaşayan bir Türk vatandaşının, Türkiye’deki eşiyle anlaşmalı boşanmak istemesi durumunda izlemesi gereken en pratik ve güvenli yol, Türkiye’deki bir avukata vekâletname vermektir . Bu vekâletname, süreci Türkiye’ye gelmeden, sorunsuz bir şekilde yürütme imkânı sağlar. Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanma gibi bir işlem olmasa da, konsolosluk aracılığıyla atılan bu adım, tüm sürecin Türkiye’den yönetilmesini mümkün kılar.
Konsolosluktan Vekâletname Çıkarma ve Avukata Yetki Verme
Boşanma davasını Türkiye’ye gelmeden yürütmek isteyen taraflar, bulundukları ülkedeki Türk konsolosluğuna başvurarak, Türkiye’de yetkili bir avukata vekâletname vermelidir. Konsolosluğa önceden randevu alınarak, avukatın kimlik ve adres bilgilerini içeren bir vekâletname düzenlenir. Bu vekâletname, avukata dava açma, dilekçe sunma, duruşmalara katılma gibi tüm hukuki işlemleri müvekkil adına yapma yetkisi tanır .
Duruşmaya Gelmeden Tek Celsede Boşanma Süreci
Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların duruşmada bizzat hazır bulunma zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak, yurtdışından Türkiye’ye gelme zorunluluğu, profesyonel bir avukatla yapılan vekâletname anlaşması ile ortadan kalkabilir. Avukat, müvekkili adına tüm hazırlıkları tamamlar; boşanma dilekçesini ve protokolü mahkemeye sunar . Belirlenen duruşma gününde, hâkim tarafların vekil aracılığıyla verdikleri beyanları dinleyebilir ve anlaşma protokolünü onaylayabilir. Bu sayede, tarafların duruşma için Türkiye’ye gelmeleri gerekmeksizin boşanma tek celsede sonuçlanabilir. Avukat, bu süreçte davanın düzenli takibini yaparak olası aksaklıkların ve hak kayıplarının önüne geçer .
Yabancı Ülkede Alınan Boşanma Kararlarının Türkiye’de Tanınması ve Tescili
Yurtdışında bir mahkeme veya idari makam tarafından verilmiş boşanma kararının Türkiye’de hukuki sonuç doğurabilmesi için Türkiye’deki yetkili makamlar tarafından tanınması ve nüfus kayıtlarına işlenmesi gerekir . Aksi takdirde, kişi Türkiye’de hukuken hâlen evli görünmeye devam eder ve yeniden evlenmesi mümkün olmaz. Bu işlemin iki farklı yöntemi bulunmaktadır.
Tanıma ve Tenfiz Davası (Mahkeme Yolu)
Bu yöntem, yurtdışında verilmiş bir mahkeme kararının Türkiye’de “kesin hüküm” haline gelmesi ve icra edilebilir olması için açılan bir davadır. Bu dava, sadece boşanma hükmünü değil, aynı zamanda nafaka, velayet, tazminat ve mal paylaşımı gibi “icrai” nitelikteki hükümleri de Türkiye’de geçerli kılar. Eğer yurtdışında alınan kararda, bir eşin diğerine nafaka ödemesi veya mal devri gibi bir yükümlülük varsa, bu kararın Türkiye’de uygulanabilmesi için tenfiz davası açılması zorunludur. Tanıma ve tenfiz davası, Türkiye’deki
Aile Mahkemelerinde açılır . Eğer karşı tarafın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa, davacı Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birine başvurabilir . Yabancı kararın tanınması ve tenfizi için, kararın verildiği ülkede kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine aykırı olmaması gibi hukuki şartlar aranır . Bu süreç, genellikle tebligat sorunları nedeniyle ortalama 4-5 ay sürebilir.
Nüfus Müdürlüğüne ve Konsolosluğa İdari Başvuru Yolu
2018 yılında yapılan kanun değişikliği ile, yurtdışında kesinleşen boşanma kararlarının, dava açmaya gerek kalmadan doğrudan nüfus kayıtlarına tescil edilebilmesi sağlanmıştır . Bu başvuru, tarafların birlikte veya ayrı ayrı yapmasıyla gerçekleşebilir . Eğer taraflardan biri yabancı uyrukluysa veya vefat etmişse, Türk vatandaşı olan eş tek başına da başvuru yapabilir . Bu başvuru, Türkiye’de herhangi bir Nüfus Müdürlüğü’ne veya yurtdışında ilgili Türk konsolosluğuna yapılabilir . Bu yolun en önemli sınırlılığı, yalnızca boşanma kararını nüfus kütüğüne işliyor olmasıdır . Nafaka, velayet, tazminat gibi icra edilebilir hükümler bu yolla tescil edilemez . Bu tür kararların Türkiye’de uygulanması için yine mahkeme yoluyla tenfiz davası açılması gerekir.
Neden Profesyonel İstanbul Boşanma Avukatı İle Çalışmalısınız?
Boşanma süreci, özellikle yurtdışından yönetildiğinde, karmaşık hukuki prosedürler, evrak eksiklikleri ve potansiyel hak kayıpları gibi risklerle doludur. Bu süreçte profesyonel bir avukatla çalışmak, sadece işlerin yürümesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda müvekkilin haklarını en üst düzeyde korur . Özellikle Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanma sürecinin mümkün olmadığı anlaşıldığında, hukuki süreci doğru yönetmek için bir avukata ihtiyaç duyulur.
Hukuki Haklarınızı Güvence Altına Alma
Tecrübeli bir İstanbul Boşanma Avukatı, müvekkilinin boşanma, nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi konulardaki tüm yasal haklarını korur . İnternetten temin edilen tek tip protokoller, her evliliğin özel şartlarına uygun olmadığı için ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Bir avukat, müvekkilinin somut durumunu analiz ederek, onun menfaatlerini azami derecede güvence altına alan özel bir protokol hazırlar. Ayrıca, hukuka aykırı delillerin sunulmasını engeller ve yargılama sürecinde müvekkil adına profesyonel bir savunma sağlar .
Süreci Hızlı ve Hatasız Yönetme
Boşanma davası, dilekçelerin hazırlanmasından duruşma takibine kadar birçok bürokratik aşamayı içerir . Duruşmalara düzenli katılmama veya evrak eksikliği gibi hatalar, davanın uzamasına hatta düşmesine neden olabilir . Bir avukat, bu süreci profesyonelce yöneterek, gerekli evrakların eksiksiz toplanmasını ve tüm yasal işlemlerin zamanında tamamlanmasını sağlar . Bu, anlaşmalı boşanma davasının tek celsede ve hızlı bir şekilde sonuçlanması için kritik bir faktördür.
Uluslararası Aile Hukuku Uzmanlığı
Yurtdışındaki Türk vatandaşları için boşanma süreci, milletlerarası hukukun kurallarını da içerir. Hangi ülke hukukunun uygulanacağı, yabancı ülkede bulunan varlıkların nasıl paylaşılacağı veya çocuk kaçırma gibi karmaşık konular, sıradan bir avukatın uzmanlık alanını aşabilir. Bu noktada, uluslararası aile hukuku alanında tecrübeli bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak, haklarınızı tam olarak korumak için elzemdir .
Sonuç
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları için Konsoloslukta Anlaşmalı Boşanma gibi bir hukuki işlem mümkün değildir. Ancak, doğru adımlar atıldığında ve profesyonel hukuki destek alındığında, boşanma süreci hızlı ve etkili bir şekilde tamamlanabilir. Konsolosluklar, boşanma kararı verme yetkisine sahip değildirler; ancak Türkiye’deki bir avukata vekâletname verilmesi veya yurtdışında alınan kararların idari yoldan tescil edilmesi gibi kritik idari işlemlere aracılık ederler.
Bu karmaşık süreçte hak kaybına uğramamak ve yasal prosedürleri hatasız tamamlamak için, bir avukatla çalışmak hayati önem taşır . Bir avukat, sadece hukuki belgeleri hazırlamakla kalmaz, aynı zamanda çocuğun velayeti, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda uzun vadede müvekkilini koruyacak stratejiler belirler . Bu tür karmaşık vakalarda uzmanlaşmış bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak, hem süreci en doğru şekilde yönetmenizi sağlar hem de gelecekte ortaya çıkabilecek olası hukuki sorunların önüne geçer.
Sıkça Sorulan Sorular
Yurtdışında aldığım boşanma kararını Türkiye’de nasıl geçerli hale getirebilirim?
Yabancı bir ülkede aldığınız boşanma kararının Türkiye’de geçerli olması için iki yolunuz vardır: Ya Türkiye’deki yetkili mahkemelerde tanıma ve tenfiz davası açmalı ya da 2018 yılında yürürlüğe giren yeni düzenleme ile nüfus müdürlüklerine veya konsolosluklara idari başvuru yapmalısınız .
Konsoloslukta boşanma için hangi evraklar gereklidir?
Konsoloslukta boşanma davası açmak mümkün olmasa da, yurtdışında alınan boşanma kararını Türkiye’deki nüfus kayıtlarına tescil etmek için konsolosluğa başvuru yapılabilir . Bunun için genellikle; boşanma kararının aslı ve Türkçe tercümesi, kimlik ve pasaport gibi kimlik belgeleri, vekâletname ve başvuru formları gerekmektedir .
Anlaşmalı boşanma protokolü avukatsız hazırlanabilir mi?
Teknik olarak mümkün olsa da, anlaşmalı boşanma protokolünün avukatsız hazırlanması ciddi hukuki riskler taşır. Standart şablonlar, somut olayınıza özgü durumları kapsamayabilir ve ileride telafisi güç veya imkânsız hak kayıplarına yol açabilir.
Yabancı boşanma kararı Türkiye’de tescil edilmezse ne olur?
Yabancı bir mahkeme kararının Türkiye’deki nüfus kayıtlarına işlenmemesi durumunda, kişi hukuken hâlâ evli görünür. Bu durum, kişinin Türkiye’de yeniden evlenmesine engel teşkil eder ve miras gibi hukuki hakları üzerinde belirsizlik yaratır.
Mal paylaşımı ve nafaka için de tanıma tenfiz davası gerekli midir?
Evet, gereklidir. Nüfus müdürlüğü veya konsolosluklara yapılan idari başvuru sadece boşanma kararı için geçerlidir. Nafaka, tazminat ve mal paylaşımı gibi “icra edilebilir” hükümlerin Türkiye’de uygulanabilmesi için mutlaka mahkeme yoluyla tenfiz davası açılması gerekir.