Türkiye ve İran arasındaki tarihsel komşuluk ilişkileri günümüzde artan sosyal etkileşimlerle birlikte sıkça rastlanan İran Vatandaşı İle Evlilik kararlarını da beraberinde getirmektedir. İki ülke arasındaki kültürel yakınlık evlilik kararlarını kolaylaştırsa da işin hukuki boyutu sanıldığı kadar basit ilerlemeyebilir ve bu süreçte atılacak her adımın titizlikle planlanması gerekir. Türk hukuk sistemi ile İran hukuk sisteminin bazı noktalarda ayrışması ve bürokratik işlemlerin karmaşıklığı nedeniyle evlilik gerçekleştirmek isteyen çiftlerin profesyonel hukuki destek alması büyük önem taşır. Bu makalemizde bir İran vatandaşıyla Türkiye’de evlenmek isteyenlerin karşılaşacağı bürokratik aşamaları, alınması gereken izinleri, mehir senedi gibi özel durumları ve oturum izni süreçlerini tüm detaylarıyla ele alacağız.
Evlilik süreci sadece nikah masasına oturmaktan ibaret olmayıp öncesinde ve sonrasında takip edilmesi gereken zincirleme bir hukuki prosedürler bütünüdür. Özellikle uluslararası özel hukuk kurallarının devreye girdiği bu noktada yapılacak en küçük bir hata veya eksik belge sunumu sürecin aylarca uzamasına hatta evlilik başvurusunun reddedilmesine yol açabilir. Bu nedenle evlilik planlayan çiftlerin hem Türk Medeni Kanunu hem de İran yasalarındaki yükümlülükleri bilerek hareket etmesi gerekmektedir. Aşağıdaki başlıklarda bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini adım adım ve hukuki dayanaklarıyla birlikte inceleyeceğiz.
Evlilik Başvurusunda Uygulanacak Hukuk Kuralları
Yabancılık unsuru taşıyan evliliklerde ilk olarak hangi ülke hukukunun uygulanacağı sorusu gündeme gelir ve İran Vatandaşı İle Evlilik işlemlerinde de bu durum 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun çerçevesinde çözüme kavuşturulur. Türk hukukuna göre evlenme ehliyeti ve şartları tarafların evlenme anındaki milli hukuklarına tabi olduğundan Türk vatandaşı için Türk hukuku kuralları geçerliyken İran vatandaşı eş için İran hukuku kuralları esas alınır. Bu durum İran Vatandaşı İle Evlilik sürecinde İran yasalarının öngördüğü evlenme yaşı ve bekarlık durumu gibi şartların sağlanıp sağlanmadığının Türk makamlarınca kontrol edileceği anlamına gelir.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil eden durumlarda yabancı hukukun uygulanmayacağı ve Türk hukukunun devreye gireceğidir. İran Vatandaşı İle Evlilik yapmak isteyen bir İranlının kendi ülkesinde çok eşliliğe izin verilmesi gibi bir durumu varsa bu durum Türk kamu düzenine ve genel ahlak kurallarına aykırı olduğu için Türkiye’de kesinlikle kabul edilmez ve ikinci bir evlilik yapmasına izin verilmez. Dolayısıyla İran Vatandaşı İle Evlilik sürecinde tarafların her ikisinin de hukuken bekar olması ve evlenmeye engel bir durumlarının bulunmadığını resmi belgelerle ispatlamaları şarttır. Bu aşamada yaşanabilecek kanunlar ihtilafı sorunlarını aşmak ve sürecin tıkanmasını önlemek adına konuya hakim bir avukattan danışmanlık almak zaman ve maliyet tasarrufu sağlar.
İran Vatandaşı İle Evlilik İçin Gerekli Bekarlık Belgesi ve Mikhak Sistemi
Resmi nikah işlemlerinin başlatılabilmesi için en kritik belge kişinin evlenmesinde yasal bir engel bulunmadığını gösteren evlenme ehliyet belgesi yani halk arasındaki adıyla bekarlık belgesidir ve İran Vatandaşı İle Evlilik işlemlerinde bu belgenin temini özel bir prosedüre tabidir. İran devleti vatandaşlarının konsolosluk işlemlerini dijitalleştirmek adına Mikhak adı verilen entegre bir sistem kullanmaktadır ve İran Vatandaşı İle Evlilik yapmak isteyen kişinin öncelikle bu sisteme kayıt olarak başvuru yapması zorunludur. Mikhak sistemine giriş yapılmadan ve buradan bir takip kodu alınmadan doğrudan konsolosluğa gidilerek işlem yapılması mümkün değildir.
Mikhak sistemi üzerinden yapılan başvuruda İran vatandaşı olan kişinin kimlik bilgileri ile pasaport ve doğum belgesi gibi evrakları sisteme yüklemesi gerekir ve ardından sistemin vereceği takip kodu ile Türkiye’deki İran Konsolosluklarına şahsen müracaat edilir. Evlilik sürecinin en hassas noktalarından biri olan bu aşamada alınan belgenin Türk makamlarınca kabul edilebilmesi için usulüne uygun olarak onaylatılması yani tasdik ettirilmesi gerekir. İran’ın Lahey Apostil Sözleşmesi uygulamalarında yaşanan pratik aksaklıklar veya bazı durumlarda taraf olmaması nedeniyle alınan belgelerin genellikle valilik veya kaymakamlık hukuk işleri müdürlüklerince de onaylanması gerekebilir. Bu tasdik zincirinin doğru kurulmaması halinde İran Vatandaşı İle Evlilik dosyanız evlendirme dairesi tarafından kabul edilmeyerek geri çevrilebilir.
İranlı Kadınlar İçin Evlilikte Baba İzni ve Muvafakatname Zorunluluğu
Türk hukukunda reşit olan bir birey kendi hür iradesiyle evlilik kararı alabilirken İran Medeni Kanunu hükümleri gereği İran Vatandaşı İle Evlilik yapacak olan kadın eğer daha önce hiç evlenmemişse yaşı kaç olursa olsun babasının veya dedesinin iznine ihtiyaç duyar. Bu durum İran Vatandaşı İle Evlilik sürecinde Türk vatandaşlarının en çok şaşırdığı ve zorlandığı konuların başında gelmektedir çünkü Türk hukuk mantığına göre reşit bir kadından baba izni istenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Ancak İran Konsoloslukları evlenme ehliyet belgesini düzenlerken kendi iç hukuklarını uyguladıkları için babanın rızasını gösteren resmi bir belge talep ederler.
Eğer baba hayatta ise ve evliliğe onay veriyorsa bu işlem noterde veya konsoloslukta düzenlenen bir muvafakatname ile kolayca çözülebilirken babanın hayatta olmaması veya izni reddetmesi durumunda süreç karmaşıklaşabilir. Babanın vefat etmiş olması halinde ölüm belgesinin ibrazı ile İran Vatandaşı İle Evlilik işlemlerine devam edilebilirken babanın sebepsiz yere izin vermediği durumlarda mahkeme kararı alınması gerekebilir. Bu tür istisnai ve zorlu durumlarda İran Vatandaşı İle Evlilik sürecinin sekteye uğramaması için uluslararası aile hukuku alanında tecrübeli hukukçularla çalışmak ve alternatif hukuki yolları değerlendirmek büyük önem taşır.
Sağlık Raporları ve Genetik Testlerin Evlilik Başvurusundaki Yeri
Türk Medeni Kanunu evlenecek çiftlerin hem kendi sağlıklarını hem de doğacak çocukların sağlığını korumak amacıyla belirli tıbbi testlerden geçmesini zorunlu kılar ve bu kural İran Vatandaşı İle Evlilik başvurularında da aynen geçerlidir. İran Vatandaşı İle Evlilik dosyasının tamamlanabilmesi için her iki tarafın da aile hekimliklerinden veya devlet hastanelerinden “evlenmeye engel hastalığı bulunmadığına” dair resmi sağlık raporu alması gerekmektedir. Bu rapor kapsamında akciğer filmi ve kan tahlilleri yapılarak bulaşıcı hastalıklar ve genetik riskler araştırılır.
Son yıllarda yapılan düzenlemelerle birlikte SMA testi de evlilik öncesi zorunlu tarama testleri arasına girmiştir ve Evlilik yapacak çiftlerin de bu testi yaptırarak sonuçlarını ibraz etmesi gerekir. Yabancı uyruklu eşin Türkiye’de genel sağlık sigortası bulunmuyorsa pasaport numarası ile işlem yapılarak “misafir hasta” statüsünde bu testlerin gerçekleştirilmesi mümkündür. Sağlık raporunun alınması İran Vatandaşı İle Evlilik bürokrasisinin tamamlanması için zorunlu bir adımdır ve raporda “evlenmeye tıbben sakınca yoktur” ibaresinin açıkça yer alması evlendirme memurluğunun işlemi onaylaması için şarttır.
Resmi Nikah Töreni ve Tercüman Bulundurma Zorunluluğu
Tüm belgelerin toplanması ve bürokratik işlemlerin tamamlanmasının ardından İran Vatandaşı İle Evlilik süreci resmi nikah töreni ile taçlandırılır. Ancak taraflardan biri Türkçe bilmiyorsa nikah memurunun sorduğu soruları ve alınan beyanları tam olarak anlayabilmesi için tören sırasında yeminli bir tercümanın hazır bulunması yasal bir zorunluluktur. Evlilik akdi kurulurken irade sakatlığı yaşanmaması ve işlemin hukuken geçerli olabilmesi için tercümanın Farsça ve Türkçe dillerine hakimiyetini belgelemesi ve beyanları doğru bir şekilde aktarması gerekir.
Nikah töreni sırasında iki şahidin de hazır bulunması gerekir ve şahitlerin Türkçe bilmesi veya tercüman aracılığıyla beyanda bulunması şarttır. İran Vatandaşları İle Evlilik işlemi tamamlanıp evlilik cüzdanı alındıktan sonra sürecin bittiği düşünülmemelidir çünkü evliliğin İran makamlarınca da tanınması için tescil işlemlerinin yapılması gerekir. Aksi takdirde İran vatandaşı eş kendi ülkesinde halen bekar görünebilir ve bu durum pasaport yenileme veya çocukların nüfus kaydı gibi konularda ciddi mağduriyetlere yol açabilir.
Mehir Senedinin Türk Hukukundaki Yeri ve Bağlayıcılığı
İran kültüründe ve İslam hukukunda önemli bir yer tutan mehir uygulaması İranlı İle Evlilik süreçlerinde Türk erkeklerinin karşısına çıkan en ciddi mali yükümlülüklerden biridir. Mehir erkeğin evlilik birliği kurulurken kadına vermeyi taahhüt ettiği altın veya para gibi ekonomik değerlerdir ve Türk hukuku bu taahhüdü yazılı bir borç ikrarı veya bağışlama vaadi olarak kabul eder. Dolayısıyla İran Vatandaşı İle Evlilik sırasında imzalanan mehir senedi sadece geleneksel bir kağıt parçası değil Türk mahkemelerinde icra yoluyla tahsil edilebilen geçerli bir hukuki belgedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre usulüne uygun düzenlenmiş ve imzalanmış bir mehir senedi boşanma veya ölüm halinde muaccel hale gelir ve kadın bu alacağını eşinden veya mirasçılarından talep edebilir. Evlilik yapacak Türk vatandaşlarının imzaladıkları mehir senedindeki miktarın (örneğin doğum yılı kadar altın) ödeme günündeki rayiç bedeller üzerinden hesaplanacağını bilmesi ve buna göre taahhütte bulunması gerekir. Bilinçsizce imzalanan yüksek meblağlı mehir senetleri ileride yaşanabilecek bir boşanma durumunda telafisi güç maddi kayıplara neden olabildiği için İran Vatandaşı İle Evlilik aşamasında bu konuda uzman bir avukattan görüş almak hayati önem taşır.
Evlilik Sonrası Aile İkamet İzni Alma Süreçleri
Resmi nikahın kıyılmasının ardından İran vatandaşı eşin Türkiye’de yasal olarak kalmaya devam edebilmesi için aile ikamet izni başvurusunda bulunulması gerekir. İran Vatandaşı İle Evlilik tek başına doğrudan oturum hakkı sağlamaz ve yabancı eşin vize süresi dolmadan Göç İdaresi’ne gerekli başvuruları yapması şarttır. Aile ikamet izni başvurularında Türk vatandaşı eş destekleyici konumundadır ve ailenin geçimini sağlayacak yeterli gelire sahip olduğunu ve tüm aile bireylerini kapsayan sağlık sigortasını yaptırdığını belgelemelidir.
Son dönemde artan sahte evlilik şüpheleri nedeniyle Göç İdaresi İran Vatandaşı İle Evlilik sonrası yapılan ikamet izni başvurularını çok sıkı bir incelemeye tabi tutmaktadır. Kolluk kuvvetleri tarafından yapılan ev tahkikatlarında çiftlerin gerçekten birlikte yaşayıp yaşamadığı kontrol edilir ve şüpheli durumlarda eşler mülakata çağrılabilir. İran Vatandaşı İle Evlilik temelli ikamet izni başvurularının reddedilmemesi için dosyanın eksiksiz hazırlanması ve evliliğin gerçekliğinin ispatlanması büyük önem taşır. Vize ihlali yapmış olan İran vatandaşları için sürecin daha farklı işleyebileceği ve cezalı işlemlerin gerekebileceği unutulmamalıdır.
İran Vatandaşı İle Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı Kazanılması
Yaygın bilinenin aksine İran Vatandaşı İle Evlilik gerçekleştiği anda yabancı eş doğrudan Türk vatandaşı olmaz. Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre evlenme yoluyla vatandaşlık kazanılabilmesi için evliliğin en az üç yıldır devam ediyor olması ve çiftlerin fiilen aile birliği içinde yaşıyor olması şarttır. İran Vatandaşı İle Evlilik üzerinden üç yıl geçtikten sonra yapılan vatandaşlık başvurusunda ayrıca eşin kamu düzeni ve milli güvenlik açısından engel teşkil edecek bir halinin bulunmaması ve evlilik birliği ile bağdaşmayacak faaliyetlerde bulunmaması gerekir.
Vatandaşlık başvurusu sırasında yapılan mülakatlarda komisyon üyeleri çiftin birbirini ne kadar tanıdığını ve evliliğin samimiyetini ölçen sorular yöneltir. Evlilik sayesinde vatandaşlık kazanmak isteyenlerin Türkçe bilme düzeyi de değerlendirilen kriterler arasındadır. Süreç boyunca yapılacak güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları neticesinde uygun görülen adayların vatandaşlığa kabulü Cumhurbaşkanı kararı ile kesinleşir. Bu uzun soluklu süreçte hukuki danışmanlık almak başvurunun eksiksiz yapılması ve takibi açısından faydalı olacaktır.
Boşanma Halinde Tanıma ve Tenfiz Davalarının Önemi
Her evlilikte olduğu gibi İran Vatandaşı İle Evlilik birliğinin de boşanma ile sonlanması ihtimali vardır ve bu durumda uluslararası özel hukuk kuralları gereği iki ayrı hukuk sisteminde işlem yapılması gerekebilir. Türkiye’de alınan bir boşanma kararı İran nüfus kayıtlarına otomatik olarak işlenmez ve aynı şekilde İran mahkemelerinden alınan bir boşanma kararının da Türkiye’de geçerli olabilmesi için tanıma ve tenfiz davası açılması gerekir. Evlilik sona erdiğinde tarafların hukuki bağlarını tam olarak koparabilmeleri için bu kararların her iki ülkede de hüküm doğurması şarttır.
Özellikle velayet ve nafaka gibi konularda İran mahkemelerinin verdiği kararlar Türk kamu düzenine aykırı unsurlar taşıyorsa Türk mahkemeleri bu kararların tenfizini reddedebilir. Örneğin küçük yaştaki çocuğun velayetinin doğrudan babaya verildiği durumlar Türk hukukundaki çocuğun üstün yararı ilkesiyle çelişebilir. Bu nedenle İran Vatandaşı İle Evlilik bitirilirken açılacak boşanma, tanıma ve tenfiz davalarının uzman bir avukat tarafından yürütülmesi hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından elzemdir.
Anayasa Mahkemesi Kararı Işığında Kadının Soyadı Meselesi
Yakın zamana kadar Türk Medeni Kanunu kadınların evlendikten sonra kocalarının soyadını almasını zorunlu kılıyor ve sadece talep halinde kendi soyadlarını da koca soyadının önünde kullanmalarına izin veriyordu. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararı ile artık kadınlar İran Vatandaşı İle Evlilik yapsalar dahi sadece kendi bekarlık soyadlarını kullanma hakkına sahiptir. Bu durum özellikle pasaport ve kimlik kartlarındaki isim uyuşmazlıkları nedeniyle sorun yaşayan İranlı kadınlar için büyük bir kolaylık sağlamıştır.
İran Vatandaşı İle Evlilik başvurusu sırasında kadının sadece kendi soyadını kullanmak istediğini beyan etmesi yeterli olmalıdır. Nüfus müdürlüklerinde yaşanabilecek olası eski uygulama ısrarlarına karşı bu hakkın anayasal bir hak olduğu bilinmeli ve gerekirse hukuki yollara başvurulmalıdır. İsim denklikleri ve soyadı kullanımı konusundaki bu yeni düzenleme bürokratik karmaşayı azaltarak İran Vatandaşı İle Evlilik sürecini daha pürüzsüz hale getirmektedir.
Sonuç
Özetle İran Vatandaşı İle Evlilik süreci romantik bir birlikteliğin ötesinde ciddi hukuki ve bürokratik adımları içeren karmaşık bir yoldur. Mikhak sisteminden belge temini, mehir senedinin mali sonuçları, ikamet izni prosedürleri ve vatandaşlık başvuruları gibi her aşama kendine özgü kurallar ve riskler barındırır. Bu süreçte yapılacak en ufak bir hata evlilik işlemlerinin uzamasına, maddi kayıplara veya sınır dışı edilme gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılmasına neden olabilir.
Bu nedenle sürecin başından sonuna kadar profesyonel bir hukuki destek almak sadece işlemlerinizi hızlandırmakla kalmaz aynı zamanda gelecekte karşılaşabileceğiniz hukuki sorunlara karşı sizi korur. İran Vatandaşı İle Evlilik konusunda deneyimli ve uzman kadrosuyla Avukat İstanbul olarak müvekkillerimize en doğru hukuki stratejiyi sunmaktayız. Siz de bu süreci güvenle ve sorunsuz bir şekilde tamamlamak istiyorsanız Avukat İstanbul ile iletişime geçerek profesyonel destek alabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
İran vatandaşı ile evlenmek için vize gerekli midir?
İran vatandaşları Türkiye’ye 90 güne kadar vizesiz giriş yapabilirler. Bu süre içerisinde evlilik işlemleri başlatılabilir ancak süre dolmadan ikamet izni başvurusu yapılması gerekir.
Bekarlık belgesi (evlenme ehliyet belgesi) nereden alınır?
İran vatandaşları bu belgeyi almak için öncelikle Mikhak sistemine kayıt olmalı, ardından aldıkları takip kodu ile Türkiye’deki İran Konsolosluklarına başvurmalıdır. Doğrudan konsolosluktan randevusuz işlem yapılmamaktadır.
İran’da yapılan evlilik Türkiye’de geçerli midir?
İran’da resmi makamlar huzurunda yapılan evlilik Türkiye’de de geçerlidir. Ancak bu evliliğin Türkiye’deki nüfus kayıtlarına işlenebilmesi için evlilik belgelerinin tercüme edilip konsolosluk onayından geçirilerek nüfus müdürlüğüne bildirilmesi gerekir.
Turist vizesi bitmiş bir İranlı ile evlenilebilir mi?
Evet, vize süresinin dolmuş olması evlenmeye engel değildir. Ancak ikamet izni başvurusu aşamasında vize ihlali nedeniyle para cezası ödenmesi gerekir ve bazı durumlarda Türkiye’den giriş-çıkış yapılması istenebilir.
Türk vatandaşı ile evlenen İranlı hemen çalışma izni alır mı?
Hayır, evlilik veya aile ikamet izni doğrudan çalışma hakkı vermez. Yabancı eşin çalışabilmesi için işvereni tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ayrıca çalışma izni başvurusu yapılması gerekir.
Mehir senedi imzalamak zorunlu mudur?
Türk hukukunda mehir senedi imzalamak zorunlu değildir. Ancak İran kültüründe ve İslam hukukunda yerleşik bir uygulama olduğu için genellikle talep edilir. İmzalandığı takdirde Türk hukuku açısından geçerli bir borç senedi niteliği taşır.
İranlı eşin Türk vatandaşlığı alması ne kadar sürer?
Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığına başvurabilmek için en az 3 yıl evli kalmak gerekir. Başvurudan sonraki değerlendirme ve onay süreci ise yoğunluğa bağlı olarak ortalama 1 ila 3 yıl arasında değişebilmektedir.





