Boşanma kararı, genellikle uzun ve zorlu bir sürecin sonunda, duygusal bir yoğunluk anında verilir. Bu karar anı, bir Cuma akşamı, bir Cumartesi sabahı ya da Pazar gecesi olabilir. Bu kararı verdiğinizde, aklınızdaki ilk soru şüphesiz şudur: “Hafta sonu boşanma davası olur mu?” Bu sorunun altında yatan ihtiyacın farkındayız.
Bu makalede, “Hafta sonu boşanma davası olur mu?” şeklindeki bu kritik sorunuza hukuki ve detaylı bir yanıt vereceğiz. Bu sorunun altında yatan ihtiyacın farkındayız. Bu ihtiyaç, bazen bir an önce evliliği hukuken sonlandırma isteği, bazen de, daha da önemlisi, içinde bulunulan acil ve belki de tehlikeli durumdan hukuki koruma yoluyla kurtulma arzusudur. Bu nedenle, ‘hafta sonu boşanma davası olur mu’ sorusu, potansiyel müvekkiller için sadece bir zamanlama meselesi değil, aynı zamanda bir güvenlik meselesidir.
Sorunuzun net cevabı şudur: Hukuki olarak, bir boşanma davasının tamamlanmış bir şekilde açılması, yani adliyeye kaydedilip, harcının ödenip, bir dosya numarası alması ve duruşmasının yapılması hafta sonu mümkün değildir. Ancak bu, hafta sonu hiçbir hukuki adım atılamayacağı anlamına gelmez. Aksine, acil durumlar için kritik koruma mekanizmaları ve avukatınızın kullanabileceği teknolojik imkanlar mevcuttur.
Bu kapsamlı rehberde, adliyelerin hafta sonu neden kapalı olduğunu (idari ve mali zorunluluklar), “nöbetçi mahkeme” kavramının boşanma davalarını kapsayıp kapsamadığını, acil şiddet veya tehdit durumunda hafta sonu dahi koruma kararını (uzaklaştırma) nasıl alabileceğinizi, avukatların UYAP sistemi üzerinden süreci nasıl başlattığını ve hafta içi atacağınız adımlarda (anlaşmalı veya çekişmeli boşanma) sizi nelerin beklediğini tüm detaylarıyla ele alacağız.
Adliyeler Hafta Sonu Neden Kapalı?
“Hafta sonu boşanma davası olur mu?” sorusunun cevabının neden ‘hayır’ olduğunu anlamak için, öncelikle mahkemelerin yasal çalışma prensiplerini bilmek gerekir. Bu durumun hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 148. maddesidir. Bu madde, mahkemelerin görevlerini “resmî çalışma gün ve saatlerinde” yapacağını açıkça hükme bağlamıştır. Hafta sonu günleri olan Cumartesi ve Pazar, “resmi tatil” statüsündedir. Bu nedenle, Türkiye’deki tüm adliyeler, idari ve yargısal faaliyetler için kural olarak kapalıdır.
Bir boşanma davası açmak, sadece bir “boşanma dilekçesi” yazıp vermekten ibaret değildir. Bu eylem, aynı zamanda bir dizi idari ve mali işlemi de içeren teknik bir süreçtir. Hafta sonu adliyelerin kapalı olması, bu zorunlu idari ve mali adımların atılmasını fiilen engeller. Bir davanın hukuken “açılmış” sayılabilmesi için öncelikle hazırlanan dava dilekçesinin, adliyede bulunan “tevzi bürosuna” sunulması gerekir. Bu büro, davanızı kaydeder, bir esas numarası atar ve davanıza bakacak yetkili Aile Mahkemesi’ne yönlendirir. Tevzi büroları, adliyenin idari birimleri olup, hafta içi mesai saatlerinde (genellikle 08:30 – 17:00 arası) hizmet verir ve hafta sonu tamamen kapalıdır.
Dahası, davanın açılması için yasal olarak zorunlu olan “başvuru harcı”, “peşin harç” ve “gider avansı” gibi ödemelerin yapılması şarttır. Bu gider avansı, tebligat masrafları, tanık veya bilirkişi ücretleri gibi ileride yapılacak masraflar için peşin olarak alınır. Bu ödemelerin tamamı, adliye binası içinde bulunan adli emanet veya maliye “veznesine” yapılır. Tıpkı tevzi büroları gibi, vezneler de hafta sonu kapalıdır. Sonuç olarak, bu idari kayıt ve mali ödeme işlemleri tamamlanmadan davanız hukuken “açılmış” sayılmaz. Bu nedenle, Cumartesi veya Pazar günü bir adliyeye giderek fiziken boşanma davası açmak mümkün değildir.
Hafta Sonu Boşanma Davası Olur Mu?
Pek çok kişi, adliyelerin hafta sonu “nöbetçi mahkeme” sistemiyle çalıştığını duymuştur ve bu durumun boşanma davaları için de geçerli olabileceğini düşünmektedir. Bu durum, hafta sonu boşanma davası olur mu beklentisini doğurmaktadır. Adli sistem, ceza hukuku gibi aciliyet gerektiren alanlarda 7 gün 24 saat durmaz; “nöbetçi adliye” veya “nöbetçi mahkeme” sistemi, özellikle tutuklama, yakalama gibi özgürlüğü kısıtlayıcı durumlar veya delil tespiti gibi acil işler için mevcuttur.
Ancak, nöbetçi mahkemelerin görev alanı son derece sınırlıdır. Nöbetçi hâkimlerin temel görevi, gecikmesinde telafisi imkansız zarar doğuracak veya zorunluluk arz eden işlere bakmaktır. HMK 148. madde de bu istisnayı “zorunluluk veya gecikmesinde zarar olan hâller” olarak tanımlar.
Burada net bir ayrım yapmak şarttır: Boşanma davası, evlilik birliğinin sona erdirilmesine yönelik esasa ilişkin bir davadır. Hukuki terminolojide “acil” veya “gecikmesinde zarar olan” bir iş olarak kabul edilmez. Boşanma kararı, tarafların dilekçelerinin sunulmasını, delillerin toplanmasını ve detaylı bir yargılamayı gerektirir. Bu nedenle, “hafta sonu boşanma davası olur mu” sorusuna nöbetçi mahkemeler üzerinden verilecek cevap da olumsuzdur; hafta sonu görev yapan nöbetçi mahkemeler boşanma davası dilekçesi kabul etmez, anlaşmalı boşanma dahi olsa duruşma yapmaz veya boşanma kararı vermez. Nöbetçi mahkemenin aile hukuku alanındaki yetkisi, birazdan detaylandıracağımız çok daha acil ve hayati bir konuyla sınırlıdır.
Hafta Sonu Boşanma Davası Olur Mu?
“Hafta sonu boşanma davası olur mu?” sorusunun altında yatan gerçek ihtiyaç, çoğu zaman hukuki bir statü değişikliğinden ziyade, acil bir güvenlik ihtiyacıdır. Eğer eşinizden şiddet görüyorsanız, tehdit altındaysanız veya can güvenliğinizden endişe ediyorsanız, bilmeniz gereken en önemli şey şudur: Devletin koruma mekanizmaları hafta sonu işlemez değildir. Hafta sonu boşanma davası açamasanız bile, ondan çok daha hızlı işleyen bir koruma kalkanından faydalanabilirsiniz.
Bu kalkanın yasal adı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dur. Bu kanun, size şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan eşinizi (veya diğer aile bireylerini) sizden uzak tutmak için tasarlanmıştır. En önemlisi, bu kanun kapsamında bir koruma tedbiri (uzaklaştırma kararı) almak için boşanma davası açmış olmanız veya açmak istemeniz gerekmez.
Peki, madem hafta sonu boşanma davası tam anlamıyla açılamıyor, hafta sonu veya mesai saatleri dışında (örneğin bir gece yarısı) bu koruma kararını nasıl alabilirsiniz? Süreç şu şekilde işler:
- Başvuru Yerleri: Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişi (bu kanun cinsiyet ayrımı yapmaz, ancak ağırlıklı olarak kadınları ve çocukları korur ), hafta sonu veya gece dahi olsa, derhal en yakın polis merkezine (Jandarma/Karakol) başvurabilir. Alternatif olarak, doğrudan adliyedeki Cumhuriyet Başsavcılığına veya Nöbetçi Aile Mahkemesi Hâkimine de başvurulabilir.
- Delil Zorunluluğu Yoktur: Bu, 6284 sayılı kanunun en hayati özelliğidir. Koruma tedbiri talep ederken, şiddete uğradığınıza dair bir doktor raporu, tanık veya başka bir delil sunmanız zorunlu değildir. Kanun, “gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde” mağdurun beyanını esas alır. Sizin anlatımınız, kararın alınması için yeterlidir.
- Karar Süreci: Başvurunuz üzerine kolluk (polis), mülki amir (vali/kaymakam) veya savcılık, durumu derhal Nöbetçi Aile Mahkemesi Hâkimine bildirir. Nöbetçi Hâkim, durumu ivedilikle (acil olarak) değerlendirir ve genellikle aynı gün içinde, duruşma yapmaksızın ve karşı tarafı (şiddet uygulayanı) dinlemeden tedbir kararı verebilir.
- Alınabilecek Tedbirler: Hâkim, durumun niteliğine göre bir veya birden fazla tedbire hükmedebilir. Bunlar arasında en yaygın olanları; şiddet uygulayanın müşterek konuttan derhal uzaklaştırılması, korunan kişinin bulunduğu eve, işyerine veya okula yaklaşmaması , telefon, sosyal medya gibi iletişim araçlarıyla sizi rahatsız etmemesi ve varsa silahlarını polise teslim etmesi gibi önlemlerdir.
- Uygulama ve Masraf: Karar alınır alınmaz, derhal (Pazartesi günü beklenmeden) polis aracılığıyla şiddet uygulayana tebliğ edilir ve uygulanır. Bu başvuruların tamamı tamamen ücretsizdir; sizden herhangi bir harç veya masraf talep edilmez.
Bu koruma kararı, açılmış veya açılacak bir boşanma davasında, karşı tarafın kusurunu ispatlamak için de son derece önemli bir delil teşkil edecektir.
UYAP Üzerinden Hafta Sonu Boşanma Davası Açmak Mümkün Mü?
Hukuk sistemimiz, son yıllarda UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) adı verilen dijital bir altyapı üzerine kurulmuştur. Bu sistem, avukatlara fiziki adliyelerin mesai saatlerine bağlı kalmaksızın birçok işlemi yapma imkanı tanır. Boşanma avukatları, elektronik imzalarını (e-imza) kullanarak UYAP üzerinden 7 gün 24 saat dava dilekçesi gönderebilirler.
Peki, avukatınızın Pazar gecesi UYAP’tan gönderdiği boşanma davası dilekçesi, “hafta sonu boşanma davası olur mu” sorusuna teknolojik bir ‘evet’ yanıtı mıdır? Bu sorunun cevabı, teknik ve hukuki bir nüans içerir. Dava “hukuken ne zaman açılmış sayıldığı” ile “fiilen ne zaman görülmeye başlandığı” arasında bir fark vardır.
Yasal mevzuata göre, elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre, o günün sonunda (saat 24:00) biter. Yani, avukatınızın Pazar günü saat 23:50’de UYAP üzerinden gönderdiği bir boşanma dilekçesi, yasal olarak Pazar günü verilmiş sayılır. Bu, özellikle zamanaşımı veya hak düşürücü sürelerin son gününe denk gelen durumlarda hayati bir önem taşır.
Ancak, dilekçe Pazar günü sisteme girmiş olsa bile, o davanın bir esas numarası alması, tevzi bürosu tarafından ilgili Aile Mahkemesi’ne atanması ve dava harçlarının (avukatın dijital hesabından) onaylanması gibi idari işlemler, adliye personelinin göreve başladığı Pazartesi sabahı mesai saatlerinde yapılır.
Bunun potansiyel müvekkiller için anlamı şudur: Avukatınız, hafta sonu UYAP aracılığıyla davanızı “sisteme kaydedebilir”. Bu, hafta sonu boşanma davası açmanın acil bir koruma sağlamaz (bunun için 6284 S.K. gerekir) ancak Pazartesi sabahı adliyede işleme alınacak dosya yığını arasında sizin dosyanızın en önde olmasını ve sürecin bir gün bile kaybetmeden başlamasını sağlar.
Hafta Sonu Tatili ve Adli Tatil
Müvekkil adaylarının, “hafta sonu boşanma davası olur mu” sorusuyla bağlantılı olarak, mahkemelerin kapalı olduğu dönemleri sıklıkla birbirine karıştırdığını gözlemliyoruz: Hafta sonu tatili ve “Adli Tatil”. Bu iki kavram, hukuki sonuçları bakımından birbirinden tamamen farklıdır ve bu ayrımı bilmek hak kayıplarını önleyebilir.
Resmi Tatil (Hafta Sonu): Cumartesi ve Pazar günleri ile Ramazan ve Kurban Bayramları gibi Dini Bayramlar veya 1 Ocak, 23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 15 Temmuz, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi resmi bayram günlerini kapsar. Bu günlerde adliyeler idari olarak kapalıdır. Dava açma (fiziken), duruşma yapma gibi işlemler kural olarak yapılamaz. Yalnızca “nöbetçi mahkemeler” yukarıda bahsettiğimiz acil tutuklama veya 6284 S.K. kapsamındaki koruma tedbirleri gibi işlere bakar. Eğer yasal bir sürenin (örneğin, bir karara itiraz süresinin) son günü hafta sonuna denk gelirse, o süre otomatik olarak takip eden ilk iş gününün (Pazartesi) mesai bitimine kadar uzar.
Adli Tatil (Yaz Tatili): Bu, hâkim ve savcıların yıllık izinlerini toplu olarak kullandıkları, her yıl 20 Temmuz’da başlayan ve 31 Ağustos’ta sona eren bir dönemdir. Yeni adli yıl 1 Eylül’de başlar. Adli tatilin, hafta sonu tatilinden çok önemli farkları vardır:
- Adliyeler Açıktır: Adli tatil boyunca adliyeler idari olarak açıktır. Vezneler ve tevzi büroları çalışır. Dolayısıyla, adli tatil sırasında (hafta içi mesai saatlerinde) yeni bir boşanma davası açabilirsiniz. Dava dilekçeniz kabul edilir, harcınız alınır ve dosya numaranız verilir.
- Duruşmaların Durumu: Adli tatilde, sadece HMK 103. maddede sayılan “acil” işler görülür. Bunlar arasında nafaka davaları, velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler ile ihtiyati tedbir talepleri de vardır. Boşanma davası açarken talep ettiğiniz geçici velayet veya tedbir nafakası gibi konular acil olarak değerlendirilebilir. Ancak, boşanmanın esasına ilişkin (kusur, tazminat vb.) duruşmalar kural olarak adli tatilde yapılmaz ve yeni adli yıla (1 Eylül sonrası) ertelenir.
- Sürelere Etkisi: En kritik fark budur. Eğer bir yasal sürenin (istinaf, temyiz, cevaba cevap süresi gibi) son günü adli tatil dönemine (20 Temmuz – 31 Ağustos arasına) denk gelirse, bu süre sadece ilk iş gününe uzamaz; bunun yerine, süre otomatik olarak adli tatilin bittiği günden (1 Eylül) itibaren bir hafta (7 gün) uzamış sayılır.
Hangi Boşanma Davası Sizin İçin Doğru?
“Hafta sonu boşanma davası olur mu” sorusunun cevabının idari engellere takıldığını öğrendikten sonra, hafta içi atacağınız ilk adım, hangi tür boşanma davasını açacağınıza karar vermektir. Türk Medeni Kanunu (TMK) temel olarak iki tür boşanma yolu öngörür: Anlaşmalı Boşanma ve Çekişmeli Boşanma.
Anlaşmalı Boşanma Davası (TMK 166/3): Bu, en hızlı ve en az yıpratıcı boşanma yöntemidir. Ancak, kanunun aradığı net şartları vardır.
- En Az 1 Yıl Evlilik: Anlaşmalı boşanma için evliliğinizin en az 1 yıl sürmüş olması şarttır. 1 yılı dolmamış evliliklerde, eşler her konuda anlaşsa bile bu yola başvurulamaz.
- Tam Mutabakat: Eşlerin, sadece boşanma kararında değil, boşanmanın tüm mali ve hukuki sonuçları üzerinde de tam bir mutabakata varması gerekir. Bu sonuçlar; nafaka (yoksulluk ve iştirak), maddi ve manevi tazminat, çocuk varsa velayet ve çocukla kişisel ilişki ile mal paylaşımı konularıdır.
- Protokol Zorunluluğu: Eşlerin vardığı bu mutabakat, “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” adı verilen yazılı bir belgeye dökülmeli ve her iki tarafça imzalanmalıdır.
- Duruşmada Bizzat Bulunma: Dava açıldıktan sonra belirlenen duruşma gününde, her iki eşin de bizzat (avukatları eşliğinde dahi olsa kendilerinin de) mahkemede hazır bulunması ve protokolü Hâkim önünde sözlü olarak onaylaması zorunludur. Bu şartlar sağlandığında, Hâkim başka bir incelemeye (kusur veya delil) gerek duymadan boşanmaya karar verir. Dava genellikle “tek celsede” sonuçlanır ve süreç 1-2 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlanır.
Çekişmeli Boşanma Davası (TMK 161-166): Eğer eşler, boşanma kararında veya nafaka, velayet, tazminat gibi sonuçlarından en az biri üzerinde anlaşamıyorsa, dava çekişmeli olarak açılır. Bu dava türünde 1 yıl evli kalma şartı aranmaz. Ancak, davayı açan tarafın, boşanma talebini TMK’da sayılan yasal bir sebebe dayandırması zorunludur. Bu sebepler; zina (aldatma), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (şiddet), suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı veya en yaygın sebep olan evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır.
Çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanmanın aksine, karmaşık ve uzun bir süreçtir. Süreç; dilekçeler aşaması (dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap), ön inceleme duruşması, tahkikat (delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi) ve karar duruşması gibi birçok aşamadan oluşur. Bu süreç, mahkemenin iş yüküne ve davanın karmaşıklığına göre 1 ila 3 yıl arasında sürebilir. Bu davalardaki en önemli fark, ispat yüküdür. Davayı açan taraf, hem dayandığı boşanma sebebini hem de (tazminat ve nafaka alabilmek için) karşı tarafın kusurlu olduğunu delillerle ispatlamakla yükümlüdür.
Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma Karşılaştırması
İki dava türü arasındaki temel farkları daha net görebilmeniz için aşağıdaki tabloyu hazırladık. Bu tablo, hangi yolun sizin durumunuza daha uygun olabileceğine dair hızlı bir bakış sunar.
| Özellik | Anlaşmalı Boşanma | Çekişmeli Boşanma |
| 1 Yıl Evlilik Şartı | Zorunludur | Zorunlu Değildir |
| Anlaşma Şartı | Boşanma ve tüm sonuçlarında (nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı) tam anlaşma şarttır. | Taraflar en az bir konuda anlaşamamıştır. |
| Protokol | Zorunludur ve Hâkim tarafından onaylanmalıdır. | Gerekmez. Taraflar taleplerini dilekçelerinde belirtir. |
| Kusur / Delil | Kusur aranmaz, ispat ve delil gerekmez. | Esastır. Davacı, iddiasını ve karşı tarafın kusurunu ispatlamakla yükümlüdür. |
| Duruşmaya Katılım | Eşlerin bizzat katılımı ve Hâkim önünde beyanı şarttır. | Taraflar katılmayabilir, dava avukat vekaletiyle yürütülebilir. |
| Tahmini Süre | Hızlıdır. Genellikle 1-2 Ay (Tek Celse). | Uzundur. Genellikle 1-3 Yıl (Çok Celseli). |
Deliller ve “Hukuka Aykırı Delil” Sorunu
Eğer süreciniz çekişmeli bir davaya dönüşecekse, davanın kaderini belirleyecek olan en önemli unsur delillerdir. Hafta sonu boşanma davası açamamış olsanız bile, hafta sonunu bu delilleri hukuka uygun şekilde nasıl toplayacağınızı planlayarak geçirmek çok önemlidir. Çekişmeli davalarda Hâkim, kimin kusurlu olduğuna, kimin ne kadar nafaka veya tazminat ödeyeceğine karar vermek için somut delillere ihtiyaç duyar. Bu deliller; tanık beyanları , sosyal medya yazışmaları, WhatsApp mesajları , fotoğraflar, videolar, otel kayıtları , banka dökümleri, kredi kartı harcamaları veya uzman raporları olabilir.
Ancak, delil toplama süreci, özellikle eşler arasında, hukuki bir mayın tarlası olabilir. Bu noktada “Yasak Delil” veya “Hukuka Aykırı Delil” kavramı devreye girer. Anayasamızın 38. ve HMK’nın 189. maddesi, hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulguların mahkemede delil olarak kabul edilemeyeceğini açıkça belirtir. Genel kural olarak, eşinizin haberi olmadan gizlice sesini kaydetmek, telefonuna casus yazılım yükleyerek mesajlarını ele geçirmek veya evde gizli kamera ile kayıt yapmak özel hayatın gizliliğini ihlal eder. Bu tür deliller kural olarak mahkeme tarafından reddedilir ve hatta bu delili elde eden kişi hakkında ceza davası açılmasına neden olabilir.
Bununla birlikte, Yargıtay’ın (Yüksek Mahkeme) özellikle boşanma davalarına özgü geliştirdiği çok önemli bir istisnai içtihat vardır. Bu, avukatlık uzmanlığının en çok öne çıktığı alanlardan biridir. Yargıtay, bazı kararlarında, “aile bütünlüğü” ve “kamu düzenini” , bireyin özel hayatından daha üstün tutarak istisnai bir kapı aralamıştır.
Bu içtihada göre; eğer bir iddia (örneğin aldatma veya şiddet) başka hiçbir surette ispatlanamıyorsa (yani elinizdeki tek delil o kayıtsa) VE bu delil, sistematik bir gözetleme veya kumpas kurarak değil de (örneğin, aniden gelişen bir olayda tesadüfen elde edilmiş veya telefonda size karşı yapılan bir hakaretin anlık olarak kaydedilmesi gibi) elde edilmişse, Yargıtay’ın bu tür delilleri (özellikle müşterek konut gibi ortak alanlarda elde edilenleri) istisnai olarak kabul edebildiği görülmektedir. Bu çizgi, hukukçular için bile son derece hassastır. Hangi delilin hukuka uygun, hangisinin “yasak delil” sayılacağını değerlendirmek, davanızın kaderini belirleyeceği için mutlaka profesyonel bir avukatlık bilgisi gerektirir.
Neden Bir Boşanma Avukatına İhtiyacınız Var?
“Hafta sonu boşanma davası olur mu?” sorusuyla başlayan bu zorlu süreçte, bir boşanma avukatının rolü, Pazartesi sabahı adliyeye bir dilekçe vermekten çok daha fazlasıdır.
Hafta Sonu ve Acil Durumlardaki Rolü: Hafta sonu bir kriz anında dahi tecrübeli bir avukata ulaşabilmek , sizi en büyük paniğinizden kurtarır. Avukatınız;
- Sizi sakinleştirir ve hukuki durumunuzu analiz eder.
- Eğer acil bir tehlike altındaysanız, sizi derhal 6284 sayılı kanun kapsamında koruma tedbiri almanız için doğru yere (Karakol veya Nöbetçi Mahkeme) yönlendirir ve süreci takip eder.
- Pazartesi sabahı atılacak ilk adım için stratejiyi belirler, gerekirse Pazar gecesi UYAP üzerinden dilekçenizi sisteme yükleyerek zaman kazandırır.
Anlaşmalı Boşanmadaki Rolü: Davanın “anlaşmalı” olması, “basit” olduğu anlamına gelmez. Özellikle mal paylaşımı, nafaka (miktarı veya süresi) ve çocukların velayeti gibi konularda, o an boşanabilmek için aceleyle imzaladığınız bir protokol, ileride telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına yol açabilir. Avukatınız, protokolün sizin için adil ve hukuken eksiksiz olmasını sağlar.
- İstanbul’daki Stratejik Avantaj: Özellikle İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmanın somut bir avantajı vardır. İstanbul’da Çağlayan, Bakırköy ve Anadolu (Kartal) gibi birden fazla büyük adliye bulunur. Tecrübeli avukatlar, anlaşmalı boşanma davalarını açarken, hangi adliyenin iş yükünün daha az olduğunu bilirler. Davanızı, iş yoğunluğu daha az olan adliyede açarak, normalde 1-2 ay sonraya verilebilecek o “tek celselik” duruşma gününü, birkaç hafta içine çekebilirler. Bu, süreci hızlandıran önemli bir stratejik hamledir.
Çekişmeli Boşanmadaki Rolü: Bu, avukatlık desteğinin en zorunlu olduğu alandır. Avukatınız; davanın doğru yasal sebebe (zina, şiddet, terk vb.) dayandırılmasını sağlar, hukuka uygun delilleri toplar , tanıklarınızı doğru yönlendirir ve mal paylaşımı, velayet, ziynet alacağı gibi son derece teknik konularda haklarınızı sonuna kadar savunur.
Sonuç
“Hafta sonu boşanma davası olur mu?” sorusunun cevabı, idari ve mali işlemlerin zorunluluğu nedeniyle hukuken “Hayır”dır. Ancak bu, çaresiz olduğunuz anlamına gelmez. Eğer can güvenliğiniz söz konusuysa, bu sorunun cevabı 6284 Sayılı Kanun sayesinde “Evet, koruma alabilirsiniz” şeklindedir.
Hafta sonu, hukuki bir adım atamamanın stresi yerine, bir avukatla birlikte doğru stratejiyi belirlemek için bir hazırlık zamanı olarak kullanılabilir. Hafta sonu boşanma davası açamasanız da, bu süre zarfında, UYAP üzerinden Pazartesi sabahı işleme girecek dilekçeniz hazırlanabilir, delil listeniz oluşturulabilir ve sizin için en doğru dava türünün (anlaşmalı veya çekişmeli) hangisi olduğuna karar verilebilir.
Boşanma süreci karmaşıktır; mal paylaşımı, velayet ve tazminat gibi hayatınızı kalıcı olarak etkileyecek konularda hata yapma lüksünüz yoktur. Bu nedenle, uzman bir Boşanma Avukatı İstanbul bölgesinde destek almak, sadece yasal bir prosedürü yerine getirmek değil, geleceğinizi hukuki olarak güvence altına almaktır. Doğru bir strateji belirlemek, haklarınızı tam olarak öğrenmek ve bu zorlu süreci en az hasarla atlatmak için deneyimli bir Boşanma Avukatı İstanbul ile iletişime geçmek, atacağınız en sağlıklı ilk adım olacaktır.
Sık Sorulan Sorular
Hafta sonu karakola gidip boşanma davası açabilir miyim?
Hayır. Karakola (Polis/Jandarma) giderek boşanma davası açamazsınız. Boşanma davaları sadece adliyelerdeki Aile Mahkemelerinde açılabilir. Dolayısıyla hafta sonu boşanma davası olur mu sorunuzun yanıtı karakol değildir. Ancak, hafta sonu karakola giderek eşinizden şiddet görüyorsanız veya tehdit altındaysanız, 6284 Sayılı Kanun kapsamında koruma tedbiri (uzaklaştırma kararı) talebinde bulunabilirsiniz. Kolluk kuvvetleri sizin ifadenizi alıp derhal Nöbetçi Savcı veya Nöbetçi Hâkime durumu bildirerek size koruma sağlar.
Hafta sonu aldığım uzaklaştırma kararı ne zaman geçerli olur?
Derhal geçerli olur. Nöbetçi Hâkimin verdiği koruma tedbiri kararı , size ve şiddet uygulayan tarafa (faile) en hızlı şekilde (genellikle polis aracılığıyla) tebliğ edilir ve tebliğ edildiği an yürürlüğe girer. Kararın uygulanması için Pazartesi gününü beklemenize gerek yoktur.
E-devlet üzerinden hafta sonu boşanma davası açılır mı?
E-devlet üzerinden boşanma davası açma hizmeti bulunmamaktadır. Hafta sonu boşanma davası açmak için dahi olsa, dava açma işlemi ya fiziken adliyedeki tevzi bürosuna başvurarak ya da bir avukat aracılığıyla UYAP sistemi üzerinden yapılır. Vatandaşların UYAP portalından dava açması teknik olarak mümkün olsa da, e-imza gerekliliği, harç hesaplaması ve dilekçenin hukuki formatı nedeniyle son derece karmaşıktır ve ciddi hak kayıplarına yol açabilir.
Avukatım UYAP’tan Pazar günü dilekçe gönderdi. Dava ne zaman işleme alınır?
Dilekçeniz, yasal süreler açısından Pazar günü verilmiş sayılır. Bu, özellikle sürenin son günüyse hakkınızı kurtarır. Ancak davanızın bir dosya numarası alması, harcının onaylanması ve ilgili mahkemenin ekranına düşmesi (yani fiilen işleme alınması), ilk iş günü olan Pazartesi sabahı mesai başladığında adliye personeli tarafından gerçekleştirilir.
Anlaşmalı boşanma için hafta sonu duruşma günü alabilir miyim?
Duruşmalar, mahkemelerin resmi çalışma gün ve saatleri (hafta içi mesai saatleri) içinde yapılır. Hafta sonu (resmi tatil) duruşma yapılması, HMK 148. maddedeki çok acil istisnalar (keşif, delil tespiti) dışında mümkün değildir ve anlaşmalı boşanma duruşmaları bu istisnalara girmez.





