Evlendikten Sonra Evlilik Sözleşmesi

Evlendikten Sonra Evlilik Sözleşmesi

Evlilik, hayatın en önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilse de, bu kutsal birliktelik aynı zamanda eşler arasında önemli hukuki ve finansal sonuçlar doğuran bir müessesedir. Çoğu çift, evlilikleri sırasında maddi konuları konuşmaktan çekinse de, bu konuların profesyonelce ele alınması, gelecekte yaşanabilecek olası sorunların önüne geçmek için hayati bir adımdır. Türk Medeni Kanunu, eşlerin bir sözleşme yapmadığı durumlarda “edinilmiş mallara katılma rejimi”ni yasal mal rejimi olarak kabul eder. Ancak hayatın getirdiği yeni koşullar, iş kurma, beklenmedik bir miras veya ticari riskler gibi durumlar, mevcut yasal rejimin eşlerin özel durumlarına uymayabileceğini gösterir. Bu gibi anlarda, evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapma ihtiyacı ortaya çıkar ve bu adım, ilişkinin gücünü zedelemez; aksine, karşılıklı güven ve şeffaflık üzerine kurulu bir geleceğin güvencesi haline gelir.

Bu makale, evlilik birliği devam ederken mal rejimi sözleşmesi yapmayı düşünen potansiyel müvekkiller için, sürecin hukuki ve pratik boyutlarını en ince ayrıntısına kadar açıklamayı hedeflemektedir. Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapmak, yalnızca olası bir boşanma sürecini değil, aynı zamanda eşlerden birinin vefatı halinde mirasçıların haklarını da adil bir şekilde düzenler. Bu nedenle, bu sözleşme, sadece bir güvensizlik beyanı değil, aksine, aile içi ekonomik düzenin profesyonel bir bakış açısıyla yönetilmesi iradesinin bir göstergesidir.  

Evlendikten Sonra Evlilik Sözleşmesi Neden Gereklidir?

Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) 1 Ocak 2002’den sonra yapılan evlilikler için yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejim, evlilik birliği içinde emek karşılığı elde edilen tüm malların (maaş, prim, tazminat vb.) edinilmiş mal kabul edilmesini ve evliliğin sona ermesi halinde eşler arasında eşit olarak paylaşılmasını öngörür. Bu sistemin amacı, özellikle ev içi emek harcayan veya kariyerinden feragat eden eşin ekonomik olarak mağdur olmasını engellemektir . Ancak, bu yasal rejim her çiftin dinamiklerine tam olarak uymayabilir. İşte evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapmayı gerekli kılan başlıca nedenler:

  • Değişen Finansal Koşullar: Evlilik süreci içinde eşlerden birinin bir şirket kurması, ticari faaliyete başlaması veya riskli yatırımlar yapması durumunda, bu durum tüm aile mal varlığını riske atabilir. Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi ile mal ayrılığı rejimi seçilerek eşlerin kendi borçlarından kendi mallarıyla sorumlu olması sağlanabilir, bu da diğer eşi olası risklere karşı korur .
  • Miras veya Bağış Yoluyla Edinilen Malların Korunması: Evlilikten sonra eşlerden birine miras veya bağış yoluyla kalan büyük bir mal varlığı, yasal rejimde kişisel mal olarak kalsa da, bu malların yönetimi ve geleceği hakkında netlik sağlamak adına bir sözleşme faydalı olabilir. Bu türden malların gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edildiğinden, bu konunun ayrıca düzenlenmesi gerekebilir.  
  • Ölüm Durumunda Hakların Güvence Altına Alınması: Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yalnızca boşanma halinde değil, aynı zamanda eşlerden birinin vefatı durumunda da miras paylaşımını doğrudan etkiler . Mal rejiminden doğan alacaklar, mirasçılık payından önce geldiği için , bu sözleşme sağ kalan eşin haklarını güvence altına almanın en etkili yollarından biridir.  
  • Mal Paylaşımında Şeffaflık ve Güven: Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapmak, bir güvensizlik işareti değil, aksine eşlerin birbirine olan saygısının ve hukuki açıdan şeffaf bir ilişki kurma isteğinin bir göstergesidir. Bu sözleşme, belirsizlikleri ortadan kaldırarak geleceğe dair ortak bir plan yapma olanağı sunar.  

Evlendikten Sonra Sözleşme Nasıl Yapılır?

Türk Medeni Kanunu’nun 203. maddesi, evlilik sözleşmesinin evlenmeden önce veya sonra yapılabileceğini açıkça belirtir . Ancak, evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapmak, evlilik öncesi yapılan sözleşmelere göre farklı şekil şartlarına tabidir. Bu farklılık, sözleşmenin geçerliliği ve hukuki sağlamlığı açısından büyük önem taşır.

  • Noter Şartı: Evlilik birliği kurulduktan sonra bir mal rejimi sözleşmesi yapmak için eşlerin mutlaka notere gitmesi ve sözleşmeyi noterde “düzenleme” veya “onaylama” şeklinde yapması gerekir . Bu, evlenme başvurusu sırasında evlendirme memurluğuna yazılı bildirimde bulunma imkanından farklıdır ve sözleşmenin iradeler serbest ve bilinçli bir şekilde hazırlandığının hukuki bir kaydı niteliğindedir.  
  • İrade Beyanı ve Hukuki Ehliyet: Sözleşme, ayırt etme gücüne sahip eşler tarafından bizzat imzalanmalıdır. Eğer eşlerden biri kısıtlı veya küçükse, yasal temsilcilerinin rızası ve imzası da gereklidir. Mal rejimi sözleşmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan, bir avukat veya yasal temsilci tek başına sözleşmeyi imzalayamaz.  

Bu süreçte noterlerde hazır bulunan genel örnekler kullanılsa da, bu taslaklar her zaman eşlerin özel durumlarına uygun olmayabilir. Bu nedenle, sözleşme maddelerinin her iki tarafın da haklarını en iyi şekilde koruyacak şekilde hazırlanması için profesyonel hukuki danışmanlık almak kritik bir öneme sahiptir .  

Evlendikten Sonra Evlilik Sözleşmesi ile Seçilebilecek Mal Rejimleri

Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi ile eşler, yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi dışında, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen diğer üç seçimlik mal rejiminden birini tercih edebilirler . Her bir rejimin kendine has özellikleri bulunur ve doğru seçim, eşlerin yaşam tarzı, mesleki durumu ve finansal beklentilerine göre yapılmalıdır.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi (Yasal Mal Rejim)

Eşlerin bir sözleşme yapmadığı durumlarda otomatik olarak geçerli olan bu rejim, mal varlığını “edinilmiş mallar” ve “kişisel mallar” olarak ikiye ayırır .

  • Edinilmiş Mallar: Evlilik süresince çalışarak elde edilen gelirler (maaş, prim, tazminat) , sosyal güvenlik ödemeleri , kişisel malların gelirleri (kira, faiz) ve edinilmiş malların yerine geçen değerler (örneğin, evlilikte alınan bir arabanın satılıp yerine yeni bir araba alınması) .
  • Kişisel Mallar: Evlilik öncesi sahip olunan mallar , miras ve bağış yoluyla edinilen mallar , manevi tazminat alacakları , kişisel kullanıma yarayan eşyalar (kıyafet, takı) ve kişisel malların yerine geçen değerler .  

Mal rejimi boşanma davasının açılmasıyla sona erdiğinde , edinilmiş mallardan borçlar düşülerek elde edilen “artık değer”in yarısı diğer eşe “katılma alacağı” olarak ödenir . Bir malın kişisel mal olduğu ispat edilemezse, edinilmiş mal olarak kabul edilir .

Mal Ayrılığı Rejimi

Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi ile seçilebilecek bu rejim, eşlerin mal varlıklarının tamamen birbirinden bağımsız olmasını sağlar . Her eş, kendi mal varlığı üzerinde tam yönetim, yararlanma ve tasarruf hakkına sahiptir .

  • İspat Yükümlülüğü: Bu rejimde en kritik nokta, her eşin kendi malının kendisine ait olduğunu ispat etmekle yükümlü olmasıdır . Eğer bir malın kime ait olduğu ispat edilemezse, o mal eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilir .
  • Borçlardan Sorumluluk: Her eş kendi borçlarından tüm mal varlığıyla sorumludur . Bu rejim, özellikle ticari faaliyetleri olan veya borç riski taşıyan bir eş için diğer eşin mal varlığını korumak adına ideal bir seçenektir.  

Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi

Mal ayrılığı rejimine benzese de, bu rejimde bazı mallar ortak kabul edilir .

  • Ortak Mallar: Aile konutu ve ev eşyaları gibi ortak kullanıma tahsis edilmiş mallar, evliliğin sona ermesi durumunda eşit olarak paylaştırılır .
  • Avantajı: Bu rejim, eşlerin bireysel finansal bağımsızlığını korurken, ailenin temel ihtiyaçları olan mallar üzerinde ortak haklar tanır .

Mal Ortaklığı Rejimi

En az tercih edilen rejimlerden biri olan mal ortaklığı, eşlerin kişisel malları dışında kalan tüm mal varlıklarının ortak kabul edildiği bir sistemdir .

  • Ortak Mülkiyet: Eşlerin tüm gelirleri ve edinilen mallar müşterek mülkiyet esasına dayanır ve bu mallar üzerinde eşlerin elbirliğiyle mülkiyeti söz konusudur .
  • Avantajı: Bu rejim, “her şeyimiz ortak” prensibiyle hareket eden, geleneksel evlilik modelini benimseyen çiftler için uygun olabilir.  

Sözleşmenin Sınırları ve Avukat Desteğinin Hayati Rolü

Bir evlendikten sonra evlilik sözleşmesi hazırlanırken, sözleşme özgürlüğü sınırsız değildir. Kanunlar, kamu düzeni ve ahlak kuralları gereği, sözleşmeye konulması mümkün olmayan bazı hükümler bulunur .

  • Nafaka ve Velayet Hükümleri: Çocukların velayeti veya boşanma halinde ödenecek nafaka miktarı gibi konular, kamu düzenini ilgilendiren ve hâkimin takdir yetkisine bağlı olan konulardır. Bu konular mal rejimi sözleşmesinde düzenlenemez .
  • Cezai Şartlar: “Aldatan eş tüm servetini diğer eşe bırakır” gibi ahlaki veya kişisel durumları cezalandıran hükümler hukuken geçerli değildir.  

Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapma sürecinde avukat desteği almak, potansiyel müvekkiller için hayati önem taşır . Bir avukatın rolü, sadece bir metin hazırlamaktan ibaret değildir. Avukat, eşlerin finansal durumlarını analiz ederek, ileride doğabilecek hukuki riskleri öngörür ve en uygun mal rejiminin seçilmesine yardımcı olur. Özellikle mal ayrılığı rejiminde ispat yükümlülüğü gibi karmaşık konular, bir avukatın stratejik rehberliği olmadan büyük hak kayıplarına yol açabilir . Kendi başınıza hazırlayacağınız veya noter taslaklarından yararlanacağınız bir sözleşme, hukuki boşluklar içerebilir ve ileride telafisi zor hukuki ve mali sorunlara neden olabilir.  

Evlendikten Sonra Evlilik Sözleşmesi Sonuç

Evlilik, duygusal bir bağın ötesinde, ortak bir geleceğin inşasıdır. Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi bu geleceğin finansal ve hukuki temelini sağlamlaştırarak, eşlerin her türlü duruma hazırlıklı olmasını sağlar. Bu sözleşme, bir ayrılık senaryosunu hazırlamaktan ziyade, karşılıklı saygı ve güvenin bir simgesidir. Mal rejimini doğru bir şekilde düzenlemek, olası anlaşmazlıkların önüne geçer ve her iki tarafın da haklarını korur.

Bu karmaşık hukuki süreci doğru yönetmek ve hak kayıplarının önüne geçmek için profesyonel bir avukattan destek almak büyük önem taşır. Konusunda uzman bir İstanbul Boşanma Avukatı, size özel durumunuzu değerlendirerek en doğru adımları atmanızı sağlar. Unutmayın, doğru İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak, hem evliliğinizin hukuki temelini güçlendirecek hem de olası bir kriz anında sizi güvence altına alacaktır. Hukuki danışmanlık ve profesyonel avukatlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Evlendikten Sonra Evlilik Sözleşmesi Sık Sorulan Sorular

Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi geriye dönük (geçmişe etkili) yapılabilir mi?

Genel hukuki yaklaşım, mal rejimi sözleşmelerinin ileriye dönük sonuçlar doğurması yönündedir . Yargıtay kararlarına göre de seçimlik mal rejimleri geçmişe etkili olarak düzenlenemez . Ancak, 01.01.2002 tarihinden önce evlenen eşler için, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yasal mal rejiminin evlilik tarihinden itibaren geçerli olacağını kararlaştırma imkânı tanınmıştır . Bunun dışında, eşler, evlilik sona erdikten sonra yapılacak bir tasfiye sözleşmesi ile mal paylaşımı konusunda serbestçe anlaşabilirler .

Mal rejimi sözleşmesi sadece zenginler için midir?

Hayır, bu yaygın bir yanılgıdır. Mal rejimi sözleşmesi, her gelir seviyesinden çiftin yapabileceği bir hukuki düzenlemedir. Amacı, mevcut veya gelecekteki mal varlıklarının korunmasını sağlamak ve tarafların haklarını önceden netleştirmektir. Özellikle borcu olan, farklı gelir kaynaklarına sahip veya ticari faaliyette bulunan kişiler için bir güvence mekanizmasıdır.  

Boşanma davası açtıktan sonra mal rejimi sözleşmesi yapabilir miyiz?

Hayır. Mal rejimi, boşanma davası açıldığı tarihte kendiliğinden sona erer . Bu aşamadan sonra bir mal rejimi sözleşmesi yapılamaz. Ancak, eşler, boşanma protokolü ile mal paylaşımı konusunda anlaşmaya varabilirler. Bu süreç, anlaşmalı boşanma davasının temelini oluşturur.

Evlilik sözleşmesi nasıl iptal edilir veya değiştirilir?

Evlendikten sonra evlilik sözleşmesi veya diğer mal rejimi sözleşmeleri, tarafların karşılıklı anlaşmasıyla ve aynı şekil şartlarına (noter huzurunda) uyularak her zaman değiştirilebilir veya iptal edilebilir . Ancak tek taraflı olarak sözleşmeden dönmek mümkün değildir .

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.