Evlilik birliğinin sona ermesi, bireyler için hem duygusal hem de finansal açıdan büyük bir belirsizlik dönemi yaratmaktadır. Bu zorlu süreçte, en temel endişelerden biri de evlilik içinde edinilen mal varlığının, diğer eş tarafından hileli işlemlerle elden çıkarılması veya kaçırılması ihtimalidir. Bu durum, hak ve alacaklarınızın tehlikeye girmesine neden olabilir. Ancak Türk Medeni Kanunu, eşlere bu risklere karşı kendilerini güvence altına alma imkanı sunmaktadır. Eşin mal varlığına şerh koydurma, işte tam da bu noktada, potansiyel hak kayıplarını önlemek ve yasal alacaklarınızı koruma altına almak için başvurulan hayati bir hukuki işlemdir. Bu makale, eşin mal varlığına şerh koydurma sürecini, hukuki dayanaklarını, başvuru yollarını ve sağladığı korumaları detaylı bir şekilde ele alarak, hak arayışınızda size kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır.
Evlilik Birliğinde Hukuki Güvence İhtiyacı
Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler arasında özel bir sözleşme yapılmadıkça yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu rejim, evlilik süresince elde edilen malların ortak kabul edilmesini ve evliliğin sona ermesiyle bu malların eşit olarak paylaştırılmasını öngörür. Mal paylaşımından önce, eşlerden birinin, yasal alacağı tehlikeye atmak amacıyla kötü niyetli davranışlarda bulunması riski her zaman mevcuttur. Bu durumun önüne geçmek için yasal koruma mekanizmalarına ihtiyaç duyulur. Bu nedenle, boşanma ve mal paylaşımı sürecinde eşin mal varlığına şerh koydurma konusu büyük bir önem taşır.
Evlilik Birliğinde Mal Varlığı Hukukunun Önemi
Güvenin sarsıldığı bir boşanma sürecinde, mal varlığının korunması sadece maddi bir güvence sağlamakla kalmaz, aynı zamanda adil bir paylaşıma olan inancı da pekiştirir. Eşlerden birinin, mal varlığını üçüncü kişilere devretme, satma veya üzerlerine ipotek koyma gibi işlemlerle tasarruf yetkisini kötüye kullanması, diğer eşin en temel hakkı olan edinilmiş mallara katılma alacağını tehlikeye atar. Bu hileli işlemlerin önüne geçmek için başvurulabilecek iki temel hukuki mekanizma bulunmaktadır: Aile Konutu Şerhi ve İhtiyati Tedbir. Her iki mekanizma da eşin mal varlığına şerh koydurma amacı taşır, ancak kapsamları ve başvuru süreçleri farklıdır.
Aile Konutu Şerhi
Ailenin fiilen ve sürekli olarak oturduğu konut, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesiyle özel bir koruma altına alınmıştır. Bu düzenleme, malik olan eşin diğer eşin açık rızası olmadan aile konutunu devredemeyeceğini veya üzerinde hakları sınırlayıcı işlemler yapamayacağını belirtir. Bu kural, ailenin barınma hakkını güvence altına alarak eşin mal varlığına şerh koydurma yoluyla evlilik birliğinin temelini korur. Aile konutu şerhi, sadece ev üzerinde değil, aynı zamanda aile konutu olarak kullanılan kiralanan taşınmazlarda da kira sözleşmesi için geçerlidir.
Aile Konutu Şerhinin Hukuki Dayanağı ve Kapsamı
Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi, malik olmayan eşe bu korumayı talep etme hakkı tanımaktadır. İlgili maddenin 3. fıkrasına göre, “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir”.Bu şerh, konutun aile konutu vasfını taşıdığını resmi olarak ilan ederek üçüncü kişilerin iyi niyet iddiasını zayıflatır ve malik eşin tasarruf yetkisini kısıtlar.
Eşin mal varlığına şerh koydurma işlemi sayesinde malik eş, diğer eşin rızası olmadan konutu satamaz veya üzerinde ipotek tesis edemez. Şerh doğrudan satışı engellemez, ancak diğer eşin rızasını zorunlu kılar. Şerh işlenmemiş olsa bile, bir taşınmaz hukuken aile konutu vasfını taşıyorsa, diğer eşin izni olmadan yapılan işlemler geçersiz sayılabilir ve tapu iptal ve tescil davası açılarak bu hileli devirler iptal edilebilir. Bu durum, eşin mal varlığına şerh koydurma işleminin ne kadar güçlü bir hukuki araç olduğunu göstermektedir.
Aile Konutu Şerhi Koydurma Başvurusu
Eşin mal varlığına şerh koydurma işlemi için boşanma davası açılmasına gerek yoktur. Başvuru için iki yöntem bulunmaktadır: Tapu Müdürlüğüne şahsen başvuru veya e-Devlet üzerinden Webtapu aracılığıyla çevrimiçi başvuru. Tapu müdürlüğüne yapılacak başvurularda e-Devlet’ten randevu alınması süreci hızlandırmaktadır. Bu süreçte malik olan eşin rızası veya onayı aranmaz.
Şerh işlemi için hazırlanması gereken belgeler şunlardır: Eşin mal varlığına şerh koydurma talebini içeren, taşınmazın ada, parsel ve pafta bilgilerini barındıran bir dilekçe. Konutun aile konutu olduğunu gösteren yerleşim yeri belgesi veya muhtarlıktan alınmış bir aile konutu belgesi. Eşlerin evli olduklarını gösteren evlilik cüzdanı veya nüfus kayıt örneği. Son olarak, başvuruyu yapan eşin fotoğraflı kimlik belgesi ve fotokopisi. Bu işlem, kanunen harç ve masraftan muaftır, yani tamamen ücretsizdir. Şerhin kaldırılması ise ancak evlilik birliğinin sona ermesiyle (boşanma veya ölüm gibi nedenlerle) veya bir mahkeme kararıyla mümkün olur.
İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir, bir davanın sonucunda elde edilecek hakkın, dava devam ederken zarar görmemesi veya tamamen elde edilemez hale gelmemesi için mahkeme tarafından verilen geçici bir koruma kararıdır. Özellikle boşanma davalarında, eşlerden birinin mal varlıklarını kaçırma veya devretme şüphesi gündeme geldiğinde, diğer eş eşin mal varlığına şerh koydurma amacıyla bu hukuki kuruma başvurabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesi, hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı, hatta imkânsız hale geleceği veya gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağı yönünde bir endişenin bulunması halinde bu kararın verilebileceğini belirtir .
İhtiyati Tedbirin Kapsamı ve Uygulaması
Aile konutu şerhinin aksine, ihtiyati tedbirin kapsamı sadece bir konutla sınırlı değildir. Mal paylaşımına konu olabilecek her türlü taşınır ve taşınmaz mal varlığına tedbir konulması mümkündür . Bu mallara örnek olarak; evler, arsalar, arabalar, banka hesapları, şirket hisseleri, ziynet eşyaları gibi maddi değeri olan her türlü varlık gösterilebilir . Hatta, kişisel mal olmadığı ispatlanamayan bankadaki paraya dahi mal kaçırma ihtimaline karşı tedbir konulabileceği kabul edilmektedir.
Tedbir kararı, boşanma davasıyla birlikte veya mal rejimi tasfiyesi davası açılırken talep edilebilir. Mal paylaşımı davaları, boşanma davasından ayrı ve bağımsız davalar olduğu için, bir mal varlığına tedbir konulması için mal rejimi tasfiyesi davası açılması ve bu dava dilekçesinde tedbir talebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Bu süreçte en önemli aşama, mahkemeyi mal kaçırma riskine dair ikna edecek somut ve güçlü deliller sunmaktır. Mahkeme, sunulan dilekçeyi ve delilleri değerlendirerek tedbir kararını verecektir. Eşin mal varlığına şerh koydurma işlemi, diğer eşin rızasına dahi bırakmadan malın devrini ve satışını engeller. Tedbir kararı, ilgili tapu veya trafik tescil dairesine bildirilir ve kayda işlenerek malın elden çıkarılması engellenir.
İhtiyati Tedbirin Süresi ve İhlali Halinde Uygulanan Yaptırımlar
Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı, kural olarak davanın nihai kararla sonuçlanıp kesinleşmesine kadar devam eder. Dava açılmadan önce tedbir kararı alınmışsa, esas davanın iki hafta içinde açılması zorunludur, aksi halde tedbir kararı kendiliğinden kalkar .
Tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse hakkında ciddi yaptırımlar öngörülmüştür. İhlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikayet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılması söz konusudur. Bu yaptırım, ihtiyati tedbirin sadece hukuki bir engel olmadığını, aynı zamanda güçlü bir caydırıcılık unsuru taşıdığını da göstermektedir. Bu nedenle, eşin mal varlığına şerh koydurma kararı, potansiyel mal kaçırma girişimlerine karşı çok güçlü bir koruma sağlar.
Aile Konutu Şerhi ve İhtiyati Tedbir
Boşanma sürecinde mal varlığını korumak isteyen bir kişinin, aile konutu şerhi ile ihtiyati tedbir arasındaki farkları çok iyi anlaması gerekmektedir. Her iki hukuki kurum da eşin mal varlığına şerh koydurma amacı taşısa da, kapsam, süreç ve hukuki etki bakımından farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar, doğru stratejinin belirlenmesi için hayati önem taşır.
- Kapsam: Aile konutu şerhi, adından da anlaşılacağı gibi, sadece eşlerin fiilen ve sürekli olarak birlikte yaşadığı bir konut için geçerlidir. İhtiyati tedbir ise çok daha geniş bir kapsama sahiptir ve ev, araba, banka hesabı gibi her türlü taşınır ve taşınmaz mala konulabilir.
- Amaç: Aile konutu şerhinin temel amacı, aile bireylerinin barınma hakkını korumak ve ailenin huzurunu sağlamaktır. İhtiyati tedbirin amacı ise, boşanma sürecinde mal kaçırma girişimlerini önleyerek mal paylaşımı alacağını güvence altına almaktır.
- Hukuki Etki: Aile konutu şerhi, malik eşin rızası olmadan yapılan satış veya ipotek işlemlerini geçersiz kılar. İhtiyati tedbir ise mal üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen kısıtlayarak, diğer eşin rızasına dahi bırakmadan malın devrini ve satılmasını engeller.
- Başvuru Yöntemi: Aile konutu şerhi, doğrudan tapu müdürlüğüne veya e-Devlet üzerinden yapılan bir başvuruyla konulabilir. İhtiyati tedbir kararı ise yalnızca mahkeme nezdinde, bir dava kapsamında talep edilebilir.
- Maliyet: Aile konutu şerhi, harç ve masraftan muaftır, dolayısıyla tamamen ücretsiz bir işlemdir . İhtiyati tedbir talepleri ise, mahkemeye yatırılması gereken başvuru harçları ve gider avanslarına tabidir .
- Zamanlama: Aile konutu şerhi için boşanma davası açılması zorunlu değildir ve işlem kısa sürede tamamlanabilir. İhtiyati tedbirin alınması ise kural olarak bir davanın açılmasını ve yargılama sürecini gerektirir, bu da daha uzun bir zaman alabilir.
Bu farklılıkları anlamak, eşin mal varlığına şerh koydurma sürecinde hangi yolun izleneceğini belirlemede kilit rol oynamaktadır. Hangi yolun izleneceği, somut olayın özelliklerine, korunmak istenen malın niteliğine ve hukuki hedeflere göre değişiklik göstermektedir.
Evlilikte Mal Rejimleri ve Şerhlerin Rolü
Türk Medeni Kanunu, eşlerin evlilik birliği süresince mallarının yönetimi, tasarrufu ve paylaşımıyla ilgili kuralları düzenleyen dört temel mal rejimi öngörmektedir. Eğer eşler arasında noter onaylı bir mal rejimi sözleşmesi yapılmamışsa, kanunen geçerli olan yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejimde, evlilik birliği içinde elde edilen mallar “edinilmiş mal” olarak kabul edilirken, evlilik öncesinde edinilen mallar, miras veya bağış yoluyla gelen mallar ise “kişisel mal” olarak ayrılır. Bu ayrım, boşanma ve mal paylaşımı sürecinde hangi malların paylaşıma dahil edileceğini belirlemede temel bir rol oynar. Bu nedenle eşin mal varlığına şerh koydurma talebinde bulunmadan önce, mal varlığının niteliğinin doğru belirlenmesi hayati önem taşır.
Yasal Mal Rejimi ve Malların Ayrımı
Edinilmiş mallara katılma rejimine göre, evlilik süresince elde edilen tüm mal varlıkları (maaş, ticari kazanç, yatırımlar gibi) ortak kabul edilir ve boşanma halinde eşit olarak paylaştırılır. Ancak, her eşin kişisel malları bu paylaşımın dışında tutulur. Bu ayrım, hangi varlıklar üzerinde ihtiyati tedbir kararı alınabileceğini belirleyen temel unsurdur. Kişisel mallar, yasal mal rejiminin tasfiyesi kapsamı dışında tutulmaktadır. Dolayısıyla, bir eşin evlilik öncesinde sahip olduğu bir taşınmaza veya miras yoluyla edindiği bir paraya kural olarak tedbir konulması mümkün değildir. Ancak, bu malın kişisel mal olduğu ispatlanamadığı durumlarda, diğer eşin katılma alacağı hakkını korumak için tedbir kararı verilebilmektedir. Bu nedenle, doğru bir eşin mal varlığına şerh koydurma stratejisi, malın niteliğinin tespitiyle başlar.
Boşanma Sürecinde Mal Kaçırma ve Mirastan Mal Kaçırma Farkı
Boşanma sürecinde mal kaçırma, taraflardan birinin, mal rejiminin tasfiyesinde diğer eşin alacağını azaltmak veya ortadan kaldırmak amacıyla, sahip olduğu mal varlıklarını üçüncü kişilere devretmesi, satması veya hileli işlemlerle gizlemesi durumunu ifade eder. Bu eylemler, eşin hukuken sahip olduğu katılma alacağı hakkının ihlali anlamına gelir.
Boşanmada ve Mirasta Mal Kaçırma Kavramları
“Mal kaçırma” terimi, hukuki alanda farklı bağlamlarda kullanılmaktadır ve bu iki kavramı birbirinden ayırmak son derece önemlidir.
- Boşanmada Mal Kaçırma: Bu eylemin temel amacı, boşanma durumunda ortaya çıkacak olan edinilmiş mallara katılma alacağını ortadan kaldırmaktır. Buradaki hukuki mekanizma, mal rejiminin tasfiyesi davası ile birlikte talep edilen ihtiyati tedbir kararıdır. Bu tedbir kararı, araçlar ve banka hesapları gibi taşınır malları da kapsar. Eşin mal varlığına şerh koydurma bu bağlamda bir dava sonucunda gerçekleşir.
- Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası): Bu hukuki terim ise, bir miras bırakanın (muris), mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı hileli işlemleri ifade eder . Bu tür davalar genellikle tapuda “satış” olarak gösterilen ancak gerçekte bir “bağış” olan işlemler için açılır. Muris muvazaası davaları, kural olarak yalnızca tapu siciline kaydedilmiş taşınmazlara yönelik olarak açılabilir; araç veya para gibi taşınır mallar bu davanın konusu olamaz. Bu iki farklı hukuki durumun ayırt edilmesi, potansiyel müvekkillerin doğru hukuki yola yönlendirilmesi ve yanlış bir beklentiye girmelerinin önlenmesi açısından büyük önem taşır.
Profesyonel Hukuki Danışmanlığın Önemi
Eşin mal varlığına şerh koydurma ve mal paylaşımı süreçleri, sadece kanun maddelerini bilmekle başarılabilecek bir süreç değildir. Bu süreç, stratejik planlama, doğru hukuki yolları seçme, gerekli delilleri toplama ve etkili bir şekilde sunma becerisi gerektirmektedir.
Mal Varlığı Tespiti ve Delil Yönetimi
Bir avukat, eşlerin mal varlıklarını doğru ve hızlı bir şekilde sorgulamak, hileli işlemleri ve mal kaçırma girişimlerini tespit etmek için gerekli hukuki bilgi ve deneyime sahiptir . Çoğu zaman, mal kaçırma niyeti, banka hesap hareketleri, olağandışı devirler veya karşılıksız kazandırmalar gibi delillerle ispatlanabilmektedir. Bu delillerin toplanması ve mahkemeye sunulması, hakimin ikna edilmesi açısından hayati önem taşır. Bu karmaşık süreçte, hak kaybı yaşamamak için bir avukatla çalışmak kritik bir adımdır .
Stratejik Dava Yönetimi ve Hak Kaybının Önlenmesi
Hangi hukuki yolun seçileceği (aile konutu şerhi mi, yoksa ihtiyati tedbir mi), dilekçenin hukuki gerekçelerle doğru bir şekilde hazırlanması ve mal rejimi davasının boşanma davasıyla birlikte mi yoksa ayrı mı açılacağı gibi konularda yapılacak hatalar, davanın reddedilmesine veya hak kaybına yol açabilir. Uzman bir avukat, somut olayın özelliklerine göre en doğru stratejiyi belirleyerek, müvekkilinin haklarını en üst düzeyde koruyabilir. Hukuki süreçteki her adım, titizlikle planlanmalı ve riskler en aza indirilmelidir. Eşin mal varlığına şerh koydurma konusundaki başvurunuzda atılacak doğru adımlar, geleceğinizi güvence altına alacaktır.
Eşin Mal Varlığına Şerh Koydurma Sonuç
Evlilik birliğinin bitimi, eşler için hem psikolojik hem de mali açıdan zorlu bir dönem olabilir. Bu süreçte hak kaybına uğramamak ve geleceğini güvence altına almak isteyenler için eşin mal varlığına şerh koydurma hukuki bir güvence mekanizmasıdır. İster aile konutunun korunması için aile konutu şerhi, isterse diğer mal varlıkları için ihtiyati tedbir kararı olsun, atılacak her adımın hukuki bilgi ve deneyimle desteklenmesi gerekmektedir. Bu yolda atılacak her adım, alanında uzman bir İstanbul Boşanma Avukatı tarafından titizlikle planlanmalıdır. Unutmayın, haklarınızı korumak için en doğru ve güvenilir adres, deneyimli bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmaktır.
Eşin Mal Varlığına Şerh Koydurma Sık Sorulan Sorular
Eşimin mal varlığına şerh koydurma süreci ne kadar sürer?
Bu sorunun cevabı, seçilen hukuki yola göre değişmektedir. Aile konutu şerhi, tapu müdürlüğüne gerekli belgelerle birlikte yapılan bir başvuru olduğu için birkaç gün içinde tamamlanabilir. Ancak, ihtiyati tedbir kararı, bir dava süreci içinde talep edildiği için mahkemenin iş yüküne bağlı olarak değişkenlik gösterir ve davanın nihai kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
Şerh koydurma işlemi için ne kadar ücret öderim?
Maliyet, seçilen yönteme göre farklılaşır. Aile konutu şerhi işlemi, kanunen harç ve masraftan muaftır, yani tamamen ücretsiz bir işlemdir . İhtiyati tedbir talepleri ise, dava açılmasını gerektirdiği için mahkeme harçlarına, gider avanslarına ve avukatlık ücretine tabidir . Avukatlık ücretleri, avukatın deneyimine ve davanın karmaşıklığına göre değişir. Örneğin, 2025 yılı için boşanma avukatı asgari ücreti KDV dahil 33.000 TL olarak belirlenmiştir, ancak bu miktar davanın niteliğine göre artabilir .
Evliyken edinilmiş mallara boşanma davası olmadan şerh konulabilir mi?
Evet, ancak bu durum sadece aile konutu için geçerlidir. Aile konutu şerhi için boşanma davası açılmasına gerek yoktur ve bu işlem doğrudan tapu müdürlüğüne başvurularak gerçekleştirilebilir. Diğer edinilmiş mallara (örneğin yazlık, arsa veya araç gibi) boşanma veya mal rejimi tasfiyesi davası olmadan tedbir konulması kural olarak mümkün değildir.Bu malların devrini kısıtlamak için bir hukuki süreç başlatılması ve hakimin mal kaçırma riskini görmesi gerekmektedir.
Boşanma davası açmadan eşin mal varlığına şerh koydurma mümkün müdür?
Evet, mümkündür. Aile konutu şerhi için boşanma davası açılmasına gerek yoktur. Ayrıca, ihtiyati tedbir de bazı durumlarda dava açılmadan önce talep edilebilir; ancak bu durumda iki hafta içinde esas davanın açılması zorunludur, aksi halde tedbir kararı kendiliğinden kalkar.
Evlilik birliği süresince aldığımız arabaya nasıl tedbir koydurabilirim?
Arabaya tedbir koydurmak için, boşanma davası ile birlikte veya ondan ayrı olarak mal rejimi tasfiyesi davası açılması gerekmektedir.Dava dilekçesinde, aracın mal paylaşımına konu olduğu belirtilerek, olası bir mal kaçırma riskine karşı ihtiyati tedbir kararı talep edilmelidir.
İhtiyati tedbir kararı ne kadar süreyle geçerlidir?
İhtiyati tedbir kararı, kural olarak davanın sonuçlanıp nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Dava öncesi alınan tedbir ise iki hafta içinde esas davanın açılmaması halinde kendiliğinden kalkar . Mahkeme kararı sonrasında ise tedbirin kaldırılması veya kalıcı bir kararla değiştirilmesi söz konusu olur.