Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum

Evlilik kurumu, eşlerin karşılıklı sevgi, saygı ve güven esasına dayanır. Ancak, eşlerden birinin yaşadığı psikolojik rahatsızlıklar, bu temel bağları ciddi şekilde zedeleyebilir ve ortak yaşamı diğer eş için katlanılmaz bir yük haline getirebilir. Bu zorlu durumla karşılaşan ve çözüm arayan pek çok kişi, çaresizlik içinde “Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum” sorusunun hukuki yanıtını aramaktadır. Türk Medeni Kanunu (TMK), bu tür hassas durumları düzenlemek üzere iki ana kapı açar: Özel Boşanma Sebebi olan Akıl Hastalığı (TMK m. 165) ve hastalığın yol açtığı olumsuz davranışlara dayalı Genel Boşanma Sebebi olan Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (TMK m. 166).  

Bu detaylı ve hukuki makale, özellikle hukuki destek arayışında olan, Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum diyerek arama motorlarında yol haritası çıkaran potansiyel müvekkilleri hedeflemektedir. Psikolojik tanının kendisi değil, bu tanının evlilik üzerindeki kanuni şartları karşılayıp karşılamadığı esastır. Bu nedenle, davanın türünün doğru belirlenmesi, gerekli resmi raporların temini ve vasilik gibi zorunlu usul işlemlerinin titizlikle yürütülmesi için hukuki danışmanlık almak kritik önem taşır. Hangi hukuki yolun seçileceği, davanın süresini, ispat yükünü ve en önemlisi, maddi tazminat haklarınızın akıbetini doğrudan etkileyecektir.

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum Diyenler İçin Hukuki Temeller

Eşin herhangi bir psikolojik rahatsızlık nedeniyle tedavi görmesi, kanun önünde doğrudan bir boşanma sebebi olarak kabul edilmez. Boşanma hakkının doğması için bu rahatsızlığın ya TMK 165’teki ağır ve kalıcı şartları sağlaması ya da rahatsızlığın sonucu ortaya çıkan davranışların TMK 166 kapsamında evliliği diğer eş için çekilmez kılması gerekir. Bu nedenle, doğru dava stratejisini belirlemek, davanın başarıya ulaşması için ilk ve en önemli adımdır.  

Akıl Hastalığı (TMK 165) ve Şiddetli Geçimsizlik (TMK 166)

Türk Medeni Kanunu’ndaki Akıl Hastalığı (TMK 165), özel boşanma sebebidir ve kusura dayanmaz. Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum ifadesiyle kastedilen durumun, bu özel sebebe mi yoksa eşin kusurlu davranışlarına dayanan genel boşanma sebebine mi girdiğinin tespiti hayati önem taşır.  

Mahkemeler, tıbbi teşhislerden ziyade, bu teşhisin kanuni şartları karşılayıp karşılamadığına ve ortak yaşamın sürdürülemez hale gelip gelmediğine odaklanır. Eğer rahatsızlık Şizofreni, Bipolar Bozukluk veya Paranoya gibi iyileşme ihtimali olmayan ağır psikiyatrik durumlar ise, TMK 165 üzerinden ilerlenebilir. Ancak, depresyon, anksiyete, obsesyon gibi tedavisi mümkün olan veya kalıcılığı kesin olmayan yaygın psikolojik sorunlar kural olarak TMK 165 kapsamının dışındadır. Bu durumda, Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum diyen müvekkilin, genel boşanma sebebi olan TMK 166’ya başvurması zorunlu hale gelir.

Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanmanın Özel Şartları

TMK 165’e dayanılarak boşanma kararı verilebilmesi için üç zorunlu şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir :  

  1. Eşlerden Birinin Akıl Hastası Olması: Hastalığın varlığı, davanın açıldığı anda mevcut olmalıdır. Burada kastedilen akıl hastalığı, evlenmeye engel teşkil eden ağırlıkta olmalıdır .
  2. Ortak Yaşamın Çekilmez Hale Gelmesi: Hastalığın varlığı tek başına yeterli değildir; bu durumun diğer eş için ortak hayatı dayanılmaz kılacak derecede olması gerekir. Örneğin, eşin saldırganlık, sürekli tehlike yaratma veya şiddet eğilimi göstermesi, çekilmezlik kriterini sağlayabilir.  
  3. İyileşme İhtimalinin Bulunmadığına Dair Resmi Sağlık Kurulu Raporu: Bu, TMK 165 davasının en kesin şartıdır. Kanun, hastalığın geçme olanağının olmadığını, tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınacak resmi sağlık kurulu raporu ile kesin olarak ispatlanmasını şart koşar. Uzun tedavi süreçleri sonunda iyileşme ihtimali olan hallerde bu maddeye dayanmak mümkün değildir.  

TMK 165 Sürecinde Usul Zorunlulukları ve Vasi Tayini

Akıl hastalığına dayalı boşanma davaları, usul hukuku açısından diğer davalardan ayrılır ve özellikle vasi tayini zorunluluğu nedeniyle ciddi bir hukuki hassasiyet gerektirir. Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum diyen davacı eşin, bu usul kurallarını hatasız uygulaması, davanın kabulü için şarttır.

Vasi Tayini Mecburiyeti ve Dava Ehliyeti

Akıl hastası olan eşin, kural olarak hukuki işlemleri yapma yeteneği (ayırt etme gücü) bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 409. maddesi uyarınca, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanma ancak resmi sağlık kurulu raporu ile mümkündür .  

Bu nedenle, davacı eşin boşanma davası açmadan önce veya bu dava ile eş zamanlı olarak, hasta eş için kanuni temsilci, yani vasi tayin edilmesi amacıyla mahkemeye başvurması şarttır . Boşanma davası, bu atanan vasiye karşı yürütülür ve tüm tebligatlar yasal olarak vasiye yapılır. Vasiliğe, öncelikle vasilik koşullarını taşıyan eş veya yakın hısımlar atanır . Bu zorunlu ikili süreç (önce vesayet, sonra boşanma) veya davaların birlikte yürütülme zorunluluğu, tecrübesiz birinin tek başına yürütemeyeceği, hukuki ve bürokratik yükü ağır bir süreçtir.

Süre ve Zamanaşımı ile Görevli Mahkeme

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açmak için herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı şartı öngörülmemiştir. Hastalık evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği sürece, dava her zaman açılabilir. Görevli mahkeme, 4787 Sayılı Kanun gereğince Aile Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.  

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum: Şiddetli Geçimsizlik Yolu ve Tazminat Riski

Eğer eşin rahatsızlığı (ağır depresyon, borderline kişilik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluklar vb.) TMK 165’teki “iyileşme ihtimali yok” şartını sağlamıyorsa, Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum diyen müvekkillerin büyük çoğunluğu, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) genel sebebine dayanmak zorundadır (TMK m. 166/1).  

Akıl Hastalığı Sayılmayan Sorunlarda Kusur Tespiti

Bu yolda, eşin hastalığı değil, hastalığın yol açtığı ve evliliği çekilmez kılan kusurlu davranışları esas alınır . Davacı eşin stratejisi, karşı tarafın psikolojik sorununun neden olduğu somut kusurlu davranışları ispat etmeye odaklanmalıdır.

Psikolojik Şiddet Olarak Kabul Edilen Davranışlar:

  • Sürekli Hakaret ve Agresif Tavırlar: Eşe sürekli hakaret etmek, küçümsemek veya agresif, saygısız davranışlar sergilemek Yargıtay tarafından psikolojik şiddet olarak kabul edilir ve kesin boşanma sebebidir .
  • Aileyi İhmal ve İlgisizlik: Alkol bağımlılığı veya ailesini ihmal edecek boyutta içki düşkünlüğü gibi durumlar da evlilik birliğini temelden sarsan kusurlu davranışlardır .
  • Cinsel Hayattaki Sorunlar: Cinsel ilişkiye girememe durumunun psikolojik nedenlere dayanması dahi, evliliği temelden sarsan bir faktör olarak kabul edilmiştir .

Tazminat Hakları ve Kusursuzluk İlkesinin Önemi

TMK 165 ve TMK 166 arasındaki en büyük fark, tazminat talepleri üzerindeki etkisidir.

Yasal YolKusur DurumuMaddi/Manevi Tazminat Talep Hakkı
Akıl Hastalığı (TMK 165)Kusursuz Sebep. Hasta eşin ayırt etme gücü olmadığı için kusur yüklenemez.  Talep Edilemez. Kusursuzluk ilkesi gereği tazminat hakkı yoktur.  
Şiddetli Geçimsizlik (TMK 166)Kusur Tespiti Esastır. Hasta eşin davranışları kusur olarak yüklenebilir.  Talep Edilebilir. Davacı eş kusursuz veya daha az kusurlu ise, tazminat talep edebilir.  

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum diyen ve tazminat hakkını korumak isteyen bir müvekkil, eşinin rahatsızlığı TMK 165 şartlarını sağlasa bile, stratejik olarak TMK 166 üzerinden kusurlu davranışları ispat etmeyi tercih edebilir. Ancak bu, davanın ispat yükünü artıracaktır.

Boşanmanın Mali ve Miras Hukuku Üzerindeki Derin Etkileri

Boşanma kararının kesinleşmesi, nafaka yükümlülükleri, mal paylaşımı ve hatta miras hakları üzerinde kalıcı sonuçlar doğurur.

Yoksulluk Nafakası ve Hasta Eşin Güvencesi

Akıl hastalığı (TMK 165) sebebiyle boşanmada, hasta eşin kusursuz olduğu kabul edilir. Dolayısıyla, eğer hasta eş boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecekse, sağlıklı eşten yoksulluk nafakası talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu durum, sağlıklı eş için sürekli bir finansal yükümlülük anlamına gelir.  

TMK 166 üzerinden açılan davalarda ise, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, hasta eşin boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmaması şartına bağlıdır. Ayrıca, ortak çocukların bulunması halinde, velayeti alan taraf, diğer eşten iştirak nafakası talep edebilir.

Mal Rejiminin Tasfiyesi: Edinilmiş Mallara Katılma

Eşin psikolojik hasta olması, mal rejiminin tasfiyesini temelden etkilemez. Türkiye’de 01.01.2002 sonrası edinilen mallar için yasal rejim Edinilmiş Mallara Katılma Rejimidir . Bu rejimde, evlilik birliği içinde edinilen mallar yarı yarıya paylaşıma tabidir .

  • Kişisel Mallar: Evlilikten önce edinilen veya miras/bağış yoluyla gelen mallar kişisel mal sayılır ve paylaşım dışındadır .
  • Katkı Payı Alacağı: 01.01.2002’den önceki Mal Ayrılığı Rejimi’nde edinilen mallarda, diğer eşin malın alımına bir katkısı varsa, katkı payı alacağı talep edilebilir .

Boşanma Davası Sırasında Ölüm: Miras Hakkının Kaybı (TMK 181/II)

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum davasının en karmaşık yönlerinden biri de miras hukukudur. Boşanma davası kesinleşmeden eşlerden birinin ölmesi halinde, ölen eşin mirasçıları, sağ kalan eşin mirasçı olmasını engellemek amacıyla davaya devam edebilirler. Eğer mirasçılar davaya devam eder ve sağ kalan eşin (davacı veya davalının) boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunu ispatlarsa, sağ kalan eş yasal mirasçılık sıfatını kaybeder (TMK m. 181/II) .

  • Risk Yönetimi: TMK 166 (Şiddetli Geçimsizlik) yoluyla dava açıldığında, kusur tespiti yapıldığı için bu miras kaybı riski mevcuttur. Eğer sağlıklı eş, evliliğin sarsılmasında daha ağır kusurlu ise ve eşi vefat ederse, mirasçıları bu kusuru kanıtlayarak miras hakkını elinden alabilirler. TMK 165’te hasta eş kusursuz olduğu için bu risk, kural olarak, TMK 166’daki kadar yüksek değildir.  

Dava Sürecinin Profesyonel Yönetimi ve Avukatlık Hizmetinin Kritik Rolü

Psikolojik hastalığa dayalı boşanma davaları, yüksek düzeyde hukuki bilgi, tıbbi terminolojiye hakimiyet ve hassas usul işlemlerini yönetme yeteneği gerektirir.

Delil Toplama ve Dava Stratejisinin Kurulması

Hukuk, duygusal yıpranmaya değil, somut ve ispatlanabilir vakıalara bakar. Bu nedenle, avukatın rolü, müvekkilinin duygusal zorluğunu hukuki delillere dönüştürmektir:  

  • Tıbbi Raporlar ve Zorunlu Sevk: TMK 165 davasında zorunlu olan resmi sağlık kurulu raporunun alınması süreci (mahkeme kanalıyla sevk), avukat tarafından titizlikle yönetilmelidir.  
  • Çekilmezliğin Kanıtlanması: TMK 166 davalarında ise eşin psikolojik sorununun yol açtığı kusurlu davranışları (mesajlar, tanık beyanları, hastane kayıtları, psikolojik şiddet olayları) eksiksiz toplayıp mahkemeye sunmak zorunludur . Yetersiz gerekçeyle açılan davaların reddedilme riski yüksektir.  

Boşanma Dilekçesinin Kusursuz Hazırlanması

Boşanma dilekçesi, davanın türünü, kanun maddesini ve tüm mali hak taleplerini eksiksiz ve doğru bir şekilde içermelidir. Özellikle TMK 165’te vasi tayini sürecinin eş zamanlı olarak yürütülmesi ve dilekçede buna dikkat edilmesi, usul hatası yapmamak için hayati önem taşır. Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum başlığı altında yürütülecek bir davanın dilekçesi, kusur durumuna ve kanuni dayanağa göre farklılık gösterecektir. Bu profesyonel ve teknik süreci yönetmek için bir avukatın desteği, dava sürecini hızlandıracak ve hak kayıplarını önleyecektir.  

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum Sonuç

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum talebi, Türk Medeni Kanunu’nda özel şartlara bağlanmış karmaşık bir hukuki süreci ifade eder. İster ağır ve kalıcı Akıl Hastalığı (TMK 165) yolu izlensin, ister hastalığın yol açtığı kusurlu davranışlara dayalı Şiddetli Geçimsizlik (TMK 166) davası açılması zorunlu olsun, her iki yol da farklı ispat yükleri, tazminat riskleri ve usul kuralları içerir. Özellikle TMK 165’teki vasi tayini zorunluluğu ve resmi sağlık kurulu raporu şartı, bu davanın ne kadar teknik ve titiz bir yönetim gerektirdiğini göstermektedir. Yanlış kanun maddesi seçimi, eksik delil veya usul hataları, davanın reddine ve potansiyel tazminat haklarının kaybedilmesine neden olabilir.  

Haklarınızı eksiksiz korumak, doğru hukuki yol haritasını çizmek, zorunlu vasi tayini gibi usul işlemlerini hatasız yürütmek ve başta tazminat olmak üzere mali hak kayıplarını engellemek için deneyimli bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak bir tercih değil, hukuki bir zorunluluktur. Bu hassas süreçte, hukuki güvence ve profesyonel rehberlik sağlayan bir İstanbul Boşanma Avukatı, müvekkilinin tüm mali ve hukuki haklarını güvence altına alarak süreci en hızlı ve etkin şekilde sonuçlandırmayı hedefleyecektir.

Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum Sık Sorulan Sorular

Psikolojik Tedavi Görmek Tek Başına Boşanma Sebebi Midir?

Hayır, eşin psikolojik tedavi görüyor olması tek başına boşanma sebebi değildir. Boşanma sebebi sayılabilmesi için bu rahatsızlığın ya TMK 165’teki gibi iyileşme ihtimali olmayan ağır bir Akıl Hastalığı olması, ya da rahatsızlığın sebep olduğu kusurlu davranışların (hakaret, ihmal, şiddet) evlilik birliğini diğer eş için çekilmez hale getirmesi gerekir (TMK 166).  

“Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum” Diyerek TMK 165 ile Boşanırsam, Tazminat Alabilir miyim?

TMK 165 (Akıl Hastalığı) kusura dayanmayan bir sebep olduğu için, hasta eşin kusuru bulunmadığı kabul edilir. Bu nedenle, sağlıklı eşin hasta eşten maddi veya manevi tazminat talep etme hakkı yoktur. Tazminat talebi ancak TMK 166 (Şiddetli Geçimsizlik) yoluyla, eşin kusurlu davranışları ispat edilirse mümkündür.  

Eşimin Ağır Depresyonu veya Kişilik Bozukluğu TMK 165 Kapsamına Girer mi?

Genellikle hayır. Depresyon, anksiyete, obsesyon veya kişilik bozuklukları gibi rahatsızlıklar, iyileşme ihtimali olan veya TMK 165’in gerektirdiği evlenmeye engel teşkil eden ağırlıkta kabul edilmeyen durumlardır. Bu tür durumlarda, Eşim Psikolojik Hasta Boşanmak İstiyorum denilse bile, hukuki yol genellikle TMK 166 (Şiddetli Geçimsizlik) olacaktır.

Akıl Hastalığı Davasında Eşime Vasi Atanması Zorunlu mudur?

Evet, kural olarak zorunludur. Akıl hastası olan eşin dava ehliyeti bulunmadığı için, boşanma davasının usulüne uygun yürütülmesi amacıyla mahkeme tarafından hasta eşe kanuni temsilci, yani vasi tayin edilir . Bu vasi tayini süreci, davanın önemli ve uzatıcı bir aşamasıdır .

Boşanma Davası Sırasında Eşim Vefat Ederse Miras Hakkımı Kaybeder miyim?

Boşanma davası kesinleşmeden eşiniz vefat ederse, mirasçıları davaya devam ederek sizin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunuzu ispatlayabilirler . Eğer kusurunuz ispatlanırsa, TMK 181/II uyarınca yasal mirasçılık sıfatınızı kaybedersiniz . Bu, özellikle TMK 166 davalarında kusur tespiti stratejisinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.