Erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi? sorusu, bir boşanma avukatı olarak uygulamada en sık karşılaştığımız, temelinde hem duygusal bir güven ihlali hem de ciddi bir “mal kaçırma” şüphesi barındıran kritik bir sorudur. Aile birliğinin mali yönetimi konusunda yaşanan bu tür anlaşmazlıklar, boşanma sürecinin en çekişmeli kısımlarından biri olan mal paylaşımı davalarının da özünü oluşturmaktadır.
Potansiyel bir müvekkil olarak, eşinizin sizden gizli şekilde kendi ailesine maddi transferler yaptığını fark ettiğinizde, hissettiğiniz güvensizlik ve mali geleceğinize dair endişe duymanız son derece doğaldır. Türk hukuku, bu endişelerinizi ve olası hak kayıplarınızı gidermek için belirli mekanizmalar öngörmüştür.
Peki, hukuken erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi? Bu sorunun hukuki cevabı, basit bir “evet” veya “hayır” değildir. Cevap; transfer edilen paranın kaynağına (kişisel mal mı, edinilmiş mal mı), işlemin miktarına, zamanlamasına (boşanma davasından ne kadar önce yapıldığına) ve eşinizin amacına (yardım mı, yoksa mal kaçırma mı) göre Türk Medeni Kanunu (TMK) çerçevesinde tamamen değişmektedir. Bu makalede, bu kritik sorunun hukuki boyutlarını, mal rejimi tasfiyesi davalarındaki yerini ve Yargıtay kararları ışığında haklarınızı nasıl koruyabileceğinizi detaylıca inceleyeceğiz.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?
Türkiye’de, 1 Ocak 2002 tarihinden sonra evlenen çiftler arasında, eğer evlilik sözleşmesiyle aksini kararlaştırmamışlarsa, yasal mal rejimi olarak “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerlidir. Bu rejimin temel felsefesi, evlilik birliği süresince her iki eşin de emeğiyle elde edilen mal varlıklarının, evliliğin sona ermesi durumunda “eşit” olarak paylaşılmasıdır.
Bu rejimde kilit kavram “katılma alacağı” hakkıdır. Evlilik sona erdiğinde (boşanma, ölüm, vb. nedenlerle), eşlerin evlilik süresince edindikleri mallar tasfiye edilir. Bu tasfiye sonucunda ortaya çıkan “artık değerin” (basitçe, edinilmiş malların toplam değerinden borçlar düşüldükten sonra kalan net değer) yarısı üzerinde diğer eşin bir alacak hakkı doğar.
Burada potansiyel müvekkillerin sıklıkla yanlış anladığı bir noktayı netleştirmek gerekir: Katılma alacağı, eşinizin adına kayıtlı bir evin tapusunun yarısına ortak olacağınız anlamına gelmez. Bu bir ayni hak (mülkiyet hakkı) değil, o malın “değeri” üzerinden hesaplanan parasal bir talep hakkıdır (alacak hakkı).
Mal rejiminin sona erme anı ise bu hesaplamada kritik bir öneme sahiptir. Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erer. Bu tarih, hangi malların paylaşıma gireceğini belirleyen ve mal kaçırma iddialarında (özellikle TMK 229’da düzenlenen 1 yıllık sürenin) hangi tarihten geriye doğru hesaplanacağını gösteren “kilit” tarihtir. Bu nedenle, eşinden mal kaçırıldığından şüphelenen bir eşin, hak kaybını durdurmak için boşanma davası açarak bu tarihi “sabitlemesi” stratejik bir önem taşır.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verebilir Mi
“Erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi?” sorusunun hukuki cevabını belirleyen temel faktör, transfer edilen paranın kaynağıdır. Türk Medeni Kanunu, eşlerin mal varlıklarını “kişisel mallar” ve “edinilmiş mallar” olarak iki ana kategoriye ayırır. Bu ayrım, davanızın kaderini doğrudan belirleyecektir.
Kişisel Mallar Nelerdir ve Paylaşıma Girer Mi?
Kişisel mallar, kanun gereği mal paylaşımının (tasfiyenin) tamamen dışında tutulan, sadece o eşe ait olan değerlerdir. Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesi kişisel malların neler olduğunu net bir şekilde saymıştır:
- Eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşyaları (örneğin, giysileri, takıları).
- Mal rejiminin başlangıcında (yani evlilik öncesinde) eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri.
- Bir eşin evlilik sırasında miras yoluyla veya herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma (örneğin, ailesinden yapılan bağış, piyango ikramiyesi) yoluyla elde ettiği değerler.
- Manevi tazminat alacakları.
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Hukuki Sonuç: Eğer erkeğin ailesine verdiği para, örneğin kendisine babasından kalan miras veya evlilikten önce banka hesabında biriktirdiği para ise, bu para onun “kişisel malıdır”. Kişisel mallar paylaşıma tabi değildir. Eş, kural olarak kişisel malları üzerinde serbestçe tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu durumda, erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi sorusunun cevabı, para kişisel malsa ‘evet’tir; bu işlem boşanmada mal paylaşımı açısından diğer eşe bir talep hakkı doğurmaz.
Edinilmiş Mallar Nelerdir ve Paylaşıma Tabi Midir?
Edinilmiş mallar ise, evlilik birliği boyunca her iki eşin de “emeğinin karşılığı” olarak kabul edilen ve boşanma halinde paylaşıma tabi olan mal varlığı değerleridir. TMK’nın 219. maddesine göre edinilmiş mallar şunlardır:
- Eşlerin evlilik süresince çalışmalarının karşılığı olan edinimler (en önemlisi maaşlar, primler, ikramiyeler).
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumu ödemeleri (örneğin, kıdem tazminatı, emekli ikramiyesi).
- Kişisel malların gelirleri (Bu çok önemlidir; örneğin, eşin evlilik öncesi aldığı evin kira geliri veya miras kalan paranın bankadaki faiz geliri kişisel mal değil, edinilmiş maldır ve paylaşıma tabidir).
- Edinilmiş mallar yerine geçen değerler.
Hukuki Sonuç: Eğer erkeğin ailesine verdiği para, evlilik içinde çalışarak kazandığı maaşından, primlerinden veya ortak birikim hesabından geliyorsa, bu para “edinilmiş maldır”. Edinilmiş mallar, evlilik birliğinin ortak çabasının bir ürünü kabul edilir ve boşanma halinde diğer eşin bu değerler üzerinde “katılma alacağı” hakkı vardır. İşte bu noktada, erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi sorusunun hukuki cevabı ‘hayır’a dönüşür. Erkeğin bu ortak birikimi habersizce ve rızasızca ailesine aktarması, hukuka aykırı hale gelir ve “mal kaçırma” olarak nitelendirilebilir.
Eşin Edinilmiş Mallar Üzerindeki Tasarruf Yetkisi ve Sınırları
Kural olarak, evlilik birliği içinde her eş kendi mallarını yönetme, kullanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Ancak bu hak, “edinilmiş mallara katılma rejimi” içinde sınırsız değildir. Bir eşin tasarruf yetkisinin sınırı, diğer eşin yasal mal rejiminden kaynaklanan “katılma alacağı” hakkının başladığı yerde biter.
Bir eşin, paylaşıma tabi olan edinilmiş malları (ortak birikimi) diğer eşin rızası olmadan veya ondan habersiz olarak ailesine veya üçüncü kişilere aktarması, diğer eşin gelecekteki katılma alacağını kasıtlı olarak azaltma eylemidir. Kanun koyucu, bu tür “mal kaçırma” girişimlerine karşı mağdur olan eşi korumak için özel bir düzenleme getirmiştir: Türk Medeni Kanunu’nun 229. maddesi.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verdiğinde Mal Rejimine Eklenecek Değerler (TMK m. 229)
TMK m. 229 hükmü, mal paylaşımında adaleti sağlamak için tasarlanmış hukuki bir “koruma kalkanıdır”. Bu madde, tam da “erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi” sorusunun “mal kaçırma” boyutunu ele alır.
Bu düzenlemenin amacı, eşlerden birinin tasfiyeden (paylaşımdan) mal kaçırmak amacıyla evlilik devam ederken elden çıkardığı (bağışladığı, devrettiği) bazı değerlerin, boşanma anında mal paylaşımı hesaplaması yapılırken sanki “o mal veya para hala kasadaymış gibi” hesaba katılmasını sağlamaktır. Bu işleme, o değerin “edinilmiş mallara eklenmesi” denir.
Karşılıksız Kazandırmalar ve 1 Yıl Kuralı
“Erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi” sorusunun teknik cevabı “karşılıksız kazandırma” kavramında yatar. Erkeğin ailesine (annesi, babası veya kardeşi) para vermesi, hukuki olarak “karşılıksız kazandırma” veya “bağışlama” olarak adlandırılır. TMK m. 229, bu tür karşılıksız kazandırmalar için iki farklı senaryo öngörür:
Kritik Kural (TMK m. 229/I-1): Kanun, mal rejiminin sona ermesinden (yani genellikle boşanma davasının açılma tarihinden) geriye doğru bir (1) yıl içinde yapılan karşılıksız kazandırmaları (ailesine para gönderme gibi), eğer bu işlem diğer eşin rızası olmaksızın yapılmışsa, doğrudan “eklenecek değer” sayar.
Bu “1 yıl kuralı”, davacı eş (yani siz, potansiyel müvekkil) için çok büyük bir hukuki avantaj sağlar. Eğer eşinizin para transferi boşanma davasından önceki son 1 yıl içinde yapılmışsa, sizin onun “kötü niyetli” olduğunu veya “mal kaçırma kastı” ile hareket ettiğini ispatlamanıza gerek kalmaz. Davacı eş olarak, transferin son 1 yıl içinde yapıldığını, miktarını ve bu işleme sizin rızanızın olmadığını ispatlamanız, o paranın mal paylaşım hesabına dahil edilmesi için yeterlidir. Bu, davayı kazanmayı çok daha kolay hale getiren kritik bir hukuki karinedir.
İstisna: “Olağan Hediyeler” Kapsamı
Elbette kanun, eşlerin sosyal ilişkilerini ve ailevi yardımlaşmalarını tamamen engellemez. TMK m. 229/I-1, “olağan hediyelerin” (günlük yaşamın akışına uygun, küçük çaplı hediyeler) bu hesaba dahil edilmeyeceğini belirterek bir istisna tanır.
Bu noktada, davalı eşin (kocanın) birincil savunması, ailesine verdiği paranın “olağan bir hediye” veya “ahlaki bir görev” olduğunu iddia etmek olacaktır. Peki, bir hediyenin veya yardımın “olağan” olup olmadığına mahkeme nasıl karar verir?
Mahkeme, bu tespiti yaparken somut olayın koşullarına bakar : Eşlerin sosyal ve ekonomik durumu (gelir seviyesi), paranın miktarı (örneğin, 100.000 TL maaşı olan birinin annesine bayramda 5.000 TL vermesi “olağan” sayılabilirken, asgari ücretle geçinen bir ailenin 50.000 TL’lik bir transfer yapması “olağan dışıdır”), bu yardımın sıklığı ve yerel örf ve adetler belirleyici olur. Yüksek miktarlı, birikimleri eriten ve diğer eşin rızası olmayan transferler , “olağan hediye” kapsamına girmez ve paylaşıma eklenir.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verirse (1 Yılı Aşan Süreler) ve “Mal Kaçırma Kastı”
Peki, eşiniz bu para transferini boşanma davasından 1 yıl önce değil de, örneğin 3 yıl veya 5 yıl önce yapmışsa ne olacak? Bu durumda erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi? Burada “1 yıl kuralı” işlemez. Ancak kanun koyucu, bu durumu da TMK m. 229/I-2 ile düzenlemiştir.
Kritik Kural (TMK m. 229/I-2): Bu maddeye göre, 1 yıllık süre sınırına bakılmaksızın, evlilik birliği devam ettiği sürece herhangi bir tarihte yapılmış olan devirler (para transferleri dahil), eğer bu işlem “diğer eşin katılma alacağını azaltma kastıyla” yapılmışsa, yine “eklenecek değer” sayılarak paylaşıma dahil edilir.
Buradaki kilit kelime “kast” (niyet) unsurudur. Bu, davadaki ispatı en zor, ancak en önemli konudur. Eşinizin bu transferi yaparken sizin mal paylaşımındaki payınızı azaltmayı amaçladığını mahkeme önünde kanıtlamanız gerekir.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verdiğinde Mal Kaçırma İddiası Nasıl İspatlanır?
Mal kaçırma (TMK m. 229/I-2) iddiaları, şüphe üzerine değil, somut deliller üzerine inşa edilir. Bu davalar teknik “ispat” davalarıdır.
İspat Yükü Kimdedir?
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve TMK m. 6 uyarınca , bir iddiası olan, iddiasını ispatla yükümlüdür. Yani, eşinizin “mal kaçırma kastıyla” hareket ettiğini iddia eden davacı eş (siz) olarak, ispat yükü sizin üzerinizdedir. Yani, ‘evet, eşim benden habersiz ailesine para verdi ve bunu mal kaçırmak için yaptı’ iddiasını ispatlaması gereken taraf davacı eştir.
Hangi Delillere Başvurulur?
İddianızı ispatlamak için bir boşanma avukatı aracılığıyla şu delillere başvurulması hayati önem taşır:
- Banka Kayıtları ve Bilirkişi Raporları: En önemli delil, eşinizin ve para transferi yapılan aile üyelerinin banka hesap hareketleridir. Yargıtay, bu tür karmaşık mali işlemlerde, dosyanın mutlaka “alanında uzman bankacı bilirkişiye” gönderilerek incelenmesini şart koşmaktadır.
- Zamanlama (Yargıtay’ın Yaklaşımı): “Kast” unsurunu ispatlamanın en etkili yolu zamanlamadır. Yargıtay kararları , eşin bu devirleri ne zaman yaptığına çok dikkat eder. Eğer para transferleri, evliliğin çatırdadığı, büyük tartışmaların yaşandığı veya eşlerin fiilen ayrı yaşamaya başladığı dönemlerde yapılmışsa, Yargıtay bunu “katılma alacağını azaltma kastı” için güçlü bir emare olarak kabul etmektedir.
- Yargıtay Emsal Kararı: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2022 tarihli bir kararında , eşlerin Haziran 2012’de ayrıldığı, Eylül 2012’de barıştığı ve Haziran 2013’te tekrar ayrılarak Temmuz 2013’te boşandığı bir olayda, kocanın tam da bu ayrılık dönemlerinde (Ağustos 2012 ve Haziran 2013) babasına yüklü para transferleri yaptığı tespit edilmiştir.
- Savunmanın Çürütülmesi: Bu emsal kararda , koca savunma olarak bu paraları “babasıyla olan iş ilişkisi” nedeniyle gönderdiğini iddia etmiştir. Yerel mahkeme bu savunmayı kabul edip davayı reddetmiş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay, bankacı bilirkişinin şunu araştırması gerektiğini belirtmiştir: Bu transferler, iddia edildiği gibi düzenli ve sürekli bir “iş ilişkisinin” parçası mı, yoksa sadece evlilik krizlerinin patlak verdiği anlarda yapılan, ani ve yüksek meblağlı “mal kaçırma” amaçlı işlemler mi?.
- Tanık Beyanları: Aileye yapılan yardımların niteliği, miktarı ve eşler arasında bu konuda rıza olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olan tanıkların beyanları da delil olarak kullanılabilir.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verebilir Mi? Uzman Avukatın Rolü
Yukarıdaki detaylardan da anlaşılacağı üzere, mal rejimi tasfiyesi ve TMK m. 229 (eklenecek değerler) davaları, Aile Hukukunun en teknik, en karmaşık ve en fazla uzmanlık gerektiren alanlarıdır. Bu süreç, sadece bir boşanma dilekçesi vermekten çok daha ötedir; adeta bir “mali dedektiflik” çalışması gerektirir.
Bu tür davalarda uzman bir boşanma avukatının rolü paha biçilemezdir. Potansiyel bir müvekkil olarak, ‘eşim karısından habersiz ailesine para verebilir mi‘ sorusunun sizin özel durumunuzdaki cevabını ve mali haklarınızı netleştirmeniz gerekir. Avukatınızın görevi şunları kapsar:
- Hukuki Strateji Geliştirme: Transferin tarihine göre TMK 229/I-1 (1 yıl kuralı) mi, yoksa TMK 229/I-2 (kast) mi kullanılacağına karar vermek.
- Delil Toplama ve Dava Yönetimi: Mahkemeden hangi banka kayıtlarının ve ticari defterlerin istenmesi gerektiğini bilmek.
- Mali Analiz ve Bilirkişi Süreci: Yargıtay’ın aradığı kriterlere uygun şekilde bilirkişi raporuna itiraz etmek veya rapordaki lehe olan kısımları vurgulamak.
- Savunmaları Çürütme: Karşı tarafın “olağan hediye” veya “ticari ilişki” gibi savunmalarını, toplanan mali verilerle çürütmek.
- Hakların Korunması: Müzakere ve dava sürecinde hak ettiğiniz katılma alacağını tam olarak hesaplamak ve tahsilini sağlamak.
Boşanma süreci zaten duygusal olarak zorlayıcıdır. Bunun üzerine bir de karmaşık mali hesaplamalarla ve mal kaçırma ispatlarıyla uğraşmak, bir uzmanın rehberliği olmadan neredeyse imkansızdır.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verebilir Mi? Sonuç
“Erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi?” sorusunun hukuki yanıtını net bir şekilde özetlemek gerekirse:
- Eğer aktarılan para, erkeğin kişisel malıysa (örneğin, babasından kalan miras veya evlenmeden önceki birikimi) ; evet, bu parayı ailesine verebilir. Bu durum, genellikle mal paylaşımı davasında diğer eşe bir hak doğurmaz.
- Eğer aktarılan para, evlilik içinde kazanılan edinilmiş malsa (örneğin, maaşı, primleri veya ortak birikimleri) ; hayır, veremez. Eğer bu transfer “olağan hediye” sınırlarını aşıyorsa, diğer eşin rızası yoksa ve özellikle boşanmadan önceki son 1 yıl içinde veya “mal kaçırma kastıyla” yapılmışsa, bu para mal paylaşımı hesabına (TMK 229 uyarınca) eklenecek ve diğer eş, bu paranın yarısı üzerinde hak iddia edebilecektir.
Mal kaçırma şüphesi taşıyan eşlerin, hak kaybı yaşamamak için hızlı hareket etmesi ve boşanma davası tarihini bir an önce sabitleyerek delillerin karartılmasını önlemesi kritik önemdedir. “Erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi” sorusu, özellikle İstanbul gibi büyük metropollerde, yüksek değerli mal varlıklarını ve karmaşık mali yapıları içerebilmektedir. Deneyimli bir Boşanma Avukatı İstanbul bölgesindeki karmaşık tasfiye süreçlerinde, TMK 229 ve Yargıtay içtihatlarına hakimiyeti ile müvekkillerinin haklarını koruyabilir.
Eşinizin sizden habersiz ailesine para aktardığından şüpheleniyorsanız ve bu durumun mal paylaşımınızı nasıl etkileyeceğini merak ediyorsanız, ‘eşim ailesine para veriyor, ne yapmalıyım?‘ diye düşünüyorsanız, zaman kaybetmeden hukuki durum tespiti yaptırmanız elzemdir. Alanında uzman bir Boşanma Avukatı İstanbul ve çevresindeki davalarda gerekli mali araştırmaları yürüterek haklarınızı en üst düzeyde savunacaktır.
Erkek Karısından Habersiz Ailesine Para Verebilir Mi? Sık Sorulan Sorular
Eşim maaşını (edinilmiş mal) düzenli olarak ailesine veriyor, bu mal kaçırma mıdır?
Maaş, kanunen edinilmiş maldır ve paylaşıma tabidir. Eğer verilen miktar, ailenin sosyo-ekonomik durumu ile uyumlu, “olağan” bir yardım (örneğin, ailenin temel ihtiyaçları için makul bir destek) niteliğindeyse, mahkeme bunu ahlaki bir görev kapsamında olağan kabul edebilir. Ancak, miktarlar yüksekse, sürekliyse ve sizin ailenizin ortak birikim yapmasını engelliyorsa, “olağan dışı” kabul edilir ve rızanız yoksa TMK 229 kapsamında paylaşıma eklenmesi talep edilebilir.
Kocam benden habersiz ailesinin (örn. kardeşinin) üzerine ev aldı, hakkım var mı?
Bu durum, “katılma alacağını azaltma kastı” için çok güçlü bir karinedir. Eğer evin alımında kullanılan para kocanızın maaşı gibi edinilmiş mallardan karşılandıysa, evin değeri (devir tarihindeki değil, tasfiye tarihindeki rayiç değeri) TMK 229/I-2 uyarınca mal paylaşımı hesabına (eklenecek değer) dahil edilir. Siz bu değerin yarısı üzerinden katılma alacağı talep edebilirsiniz.
Erkek karısından habersiz ailesine para verebilir mi (Para Evlilikten Önceyse)?
Evet, bu durum genellikle boşanmada mal paylaşımı açısından sorun olmaz. Evlenmeden önceki para, TMK m. 220 uyarınca kocanızın “kişisel malıdır”. Kişisel mallar paylaşıma tabi değildir ve eşiniz bu para üzerinde serbestçe tasarruf edebilir. Ancak, o paranın evlilik öncesi varlığını ve kaynağını ispat etme yükümlülüğü kocanıza ait olacaktır.
TMK 229 (Eklenecek Değerler) talebi boşanma davasıyla birlikte mi açılır?
Mal rejimi tasfiyesi (ve TMK 229 talepleri), boşanma davasıyla birlikte talep edilebilir. Ancak mahkeme, mal paylaşımı davasını boşanma davasından ayırarak (tefrik ederek) öncelikle boşanma konusunda karar verir. Mal paylaşımı davası ise, boşanma kararı kesinleştikten sonra görülmeye devam eder. Çünkü mal rejiminin tasfiyesi için evliliğin hukuken sona ermiş ve kararın kesinleşmiş olması gerekir.
Mal kaçırma nedeniyle açılacak mal rejimi davasında zaman aşımı süresi nedir?
Mal rejimi tasfiyesi davaları, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabidir. Ancak, eşinizin mal kaçırdığını (TMK 229) ispatlamak için delillere (özellikle geriye dönük banka kayıtlarına) ihtiyaç duyacağınızdan, ne kadar erken harekete geçerseniz, delil toplama ve haklarınızı koruma şansınız o kadar artar. Zaman geçtikçe delillerin kaybolma veya ulaşılamaz hale gelme riski bulunmaktadır.





