Boşanma Davasında Sosyal Medya Hesapları İncelenir Mi?

Boşanma Davasında Sosyal Medya Hesapları İncelenir Mi?

Günümüz dünyasında sosyal medya, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. İlişkilerin başlangıcından evliliklerin yürütülmesine ve ne yazık ki bazen de sona ermesine kadar her aşamada dijital izler bırakıyoruz. Bu durum, boşanma davalarında yeni ve karmaşık bir alanı ortaya çıkarmıştır: Sosyal medya delilleri. Eşinizin Facebook’taki bir fotoğrafı, Instagram’da yaptığı bir yorum veya WhatsApp’tan gönderdiği bir mesaj, davanızın seyrini tamamen değiştirebilir. Bu dijital kanıtlar, doğru kullanılmadığında hem davanızı kaybetmenize hem de bir suç işlemenize neden olabilecek tehlikeli bir silahtır. Peki, en temel soruyla başlayalım: Boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi? Cevap, evet; ancak bu basit bir “evet” değildir. Delilin nasıl elde edildiği, mahkemeye nasıl sunulduğu ve diğer kanıtlarla desteklenip desteklenmediği gibi kritik detaylar, bu sorunun asıl cevabını oluşturur. Bu rehber, boşanma sürecindeki bireyler için bir yol haritası niteliğindedir. Türk hukuk sisteminin ve Yargıtay’ın bu konudaki yaklaşımını, bir avukatın gözünden, tüm detaylarıyla ve anlaşılır bir dille ele alacağız. Amacımız, boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusuna en net yanıtları vererek bu karmaşık süreçte haklarınızı korumanız için size en doğru bilgiyi sunmaktır.

Delil Sunma ve İspat Kuralları

Sosyal medyanın detaylarına inmeden önce, her boşanma davasının temelini oluşturan ispat kurallarını anlamak zorunludur. Mahkeme, kimin haklı olduğuna karar verirken keyfi bir değerlendirme yapmaz; tarafların sunduğu delillere ve bu delillerin hukuka uygunluğuna göre hareket eder.

Taraflarca Getirilme ve Somutlaştırma Yükü

Türk medeni yargılama hukukunda hakim olan en temel ilkelerden biri **”taraflarca getirilme ilkesi”**dir. Bu ilke, hakimin kendiliğinden delil toplayamayacağı anlamına gelir. Yani, mahkeme sizin adınıza eşinizin sosyal medya hesaplarını araştırmaz veya gizli bir soruşturma yürütmez. Davada ileri sürdüğünüz her iddiayı, ilgili delili bizzat bularak ve mahkemeye sunarak ispatlama yükümlülüğü size aittir. Bu ilke, boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusunun cevabının neden mahkemenin kendiliğinden yapacağı bir araştırmada değil, tarafların sunacağı delillerde yattığını gösterir.

Bu ilke, “somutlaştırma yükü” ile birleşir. “Eşim beni aldattı” veya “Bana psikolojik şiddet uyguladı” gibi genel ve soyut iddialar, mahkeme için tek başına bir anlam ifade etmez. İddianızı somutlaştırmak, yani olayın nerede, ne zaman, nasıl ve kimler arasında geçtiğini açıkça belirtmek ve her bir vakıayı hangi delille ispatlayacağınızı dilekçenizde göstermek zorundasınız. Örneğin, “Eşimin, 15 Mayıs 2024 tarihinde X kişisiyle Instagram üzerinden yaptığı ve sadakat yükümlülüğünü ihlal eden yazışmalarını, ekte sunduğum ekran görüntüleri ile ispatlıyorum” gibi net bir ifade kullanmalısınız. Aksi takdirde, elinizdeki en güçlü delil bile, usule uygun sunulmadığı için dikkate alınmayabilir.  

Deliller Mahkemeye Ne Zaman ve Nasıl Sunulur?

Boşanma davalarında delillerin sunulması katı usul kurallarına ve sürelere tabidir. Elinizdeki bir delilin “ne olduğu” kadar, “ne zaman sunulduğu” da davanın kaderini belirler. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca, kural olarak tüm delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi gerekir.  

  1. Dilekçeler Aşaması: Davacı, dava dilekçesinde; davalı ise cevap dilekçesinde dayandığı tüm vakıaları ve bu vakıaları ispatlayacak delillerini (tanık, sosyal medya görüntüleri, banka kayıtları vb.) listelemek zorundadır.  
  2. Ön İnceleme Aşaması: Dilekçelerde belirtilen ancak henüz dosyaya sunulmamış belgeler için mahkeme, ön inceleme duruşması davetiyesiyle birlikte taraflara iki haftalık kesin süre verir. Bu süre kaçırıldığında, o delili bir daha dosyaya sunma hakkı genellikle kaybedilir.  

Peki, süresi geçtikten sonra yeni bir delil sunulabilir mi? HMK Madde 145, bu konuda çok dar kapsamlı iki istisna tanır: Delilin sonradan sunulmasının yargılamayı geciktirme amacı taşımaması veya delilin süresinde sunulamamasının tarafın bir kusurundan kaynaklanmaması. Ancak Yargıtay kararları, bu istisnaların çok kısıtlı yorumlandığını ve uygulanmasının oldukça zor olduğunu göstermektedir. Bu katı kurallar, “prosedürel bir nakavt” riskini beraberinde getirir. Bu nedenle, davanın en başından itibaren bir avukatla çalışarak delil stratejisini doğru kurmak, telafisi imkansız hak kayıplarını önler.  

Sosyal Medya Delilleri

Temel usul kurallarını anladıktan sonra, şimdi boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusunun en dinamik alanına, yani sosyal medya delillerine odaklanabiliriz.

Hangi Platformlar ve İçerikler Delil Sayılabilir?

Teorik olarak, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını veya eşin kusurlu bir davranışını ispatlamaya yarayan her türlü dijital veri delil olarak kullanılabilir. Bu çeşitlilik, boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusuna verilecek yanıtın ne kadar geniş kapsamlı olabileceğini göstermektedir. Bunlar arasında en yaygın olanlar şunlardır:

  • Facebook: Herkese açık gönderiler, fotoğraflar, “check-in” bildirimleri, ilişki durumunun “bekar” olarak değiştirilmesi ve Messenger yazışmaları.  
  • Instagram: Gönderiler, hikayeler, Reels videoları, direkt mesajlar (DM), başka kişilerle veya mekanlarda etiketlenmiş fotoğraflar.  
  • WhatsApp: Birebir veya grup sohbetleri, sesli mesajlar, gönderilen fotoğraf ve videolar, durum güncellemeleri.  
  • Twitter: Herkese açık atılan tweet’ler ve verilen cevaplar.  
  • Diğer Platformlar: E-postalar, SMS mesajları, Skype görüşme kayıtları gibi diğer tüm dijital iletişim araçları da delil niteliği taşıyabilir.  

Bu içerikler; sadakatsizlik, hakaret, tehdit, psikolojik şiddet, güven sarsıcı davranışlar veya ailenin ekonomik yükümlülüklerini ihmal etme gibi birçok boşanma sebebinin ispatında kullanılabilir.  

Ekran Görüntüsü Delil Olur Mu? Delillerin Mahkemeye Sunulması

Sosyal medya delillerini mahkemeye sunmanın en yaygın ve pratik yolu ekran görüntüsü (screenshot) almaktır. Bu görüntüler, çıktısı alınarak veya bir CD/USB gibi dijital ortamda dava dosyasına eklenir. Ancak ekran görüntülerinin önemli bir zayıflığı vardır:  

Manipüle edilebilir olmaları. Karşı taraf, sunulan ekran görüntüsünün sahte olduğunu iddia edebilir. Bu durum, boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi diye merak eden müvekkillerin, delil toplama sorumluluğunun tamamen kendilerinde olduğunu anlamaları açısından kritiktir. Zira Meta (Facebook, Instagram, WhatsApp), Google gibi büyük teknoloji şirketlerinin merkezleri yurt dışında olduğu ve katı kullanıcı gizliliği politikaları izledikleri için, Türk aile mahkemelerinden gelen veri taleplerine neredeyse hiçbir zaman olumlu yanıt vermezler.  

Sosyal Medya Delillerinin İspat Gücü

Bu, en kritik noktalardan biridir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, sosyal medya kayıtları gibi elektronik veriler “takdiri delil” niteliğindedir. Bu, hakimin bu delillerle bağlı olmadığı, onları serbestçe değerlendireceği anlamına gelir. Daha da önemlisi, Yargıtay birçok kararında, elektronik verilerin tek başına bir vakıayı ispatlamak için yeterli olmadığını vurgulamaktadır. Yani, bu tür dijital delillerin muteber sayılabilmesi için mutlaka başka delillerle desteklenmesi (diğer delillerle desteklenmelidir) gerekir. Bu “destekleme zorunluluğu”, sosyal medya delillerinin tek başına bir strateji olamayacağını, ancak daha geniş bir delil mimarisinin önemli bir parçası olduğunu ortaya koyar.  

Delillerin Hukuka Uygun Elde Edilmesi (HMK m. 189/2)

Boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusuna evet yanıtını alabilmenin en temel şartı, bu incelemeye konu olan delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmesidir. Haklılığınızı ispatlama telaşıyla hukukun kırmızı çizgisini aşmak, yapılabilecek en büyük hatadır.

Hukuka Aykırı Delil Nedir ve Neden Kesinlikle Kullanılamaz?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189. maddesinin 2. fıkrası bu konuda çok nettir: “Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.”. Bu yasak mutlaktır. Hakim, karşı taraf itiraz etmese bile, hukuka aykırı olduğunu tespit ettiği bir delili kendiliğinden (re’sen) değerlendirme dışı bırakmak zorundadır.  

Aşağıdaki yöntemlerle elde edilen tüm sosyal medya verileri hukuka aykırı delil sayılır ve bu yöntemler sizi bir suçlu durumuna düşürebilir:

  • Şifre Kırmak veya Tahmin Etmek: Eşinizin sosyal medya veya e-posta hesabına, şifresini gizlice ele geçirerek, tahmin ederek veya kırarak girmek.  
  • Telefona Casus Yazılım Yüklemek: Eşinizin telefonuna veya bilgisayarına, onun haberi olmadan casus yazılımlar yüklemek.  
  • Gizli Ses veya Görüntü Kaydı Yapmak: Eşinizin özel konuşmalarını veya görüntülerini, rızası ve bilgisi dışında kaydetmek.  
  • Tuzak Kurarak Delil Yaratmak: Sahte bir sosyal medya profili oluşturup eşinizle sohbet ederek onu tuzağa düşürmek ve bu yazışmaları delil olarak kullanmak.  

Hukuka Uygun Delil Toplama Yöntemleri Nelerdir?

Peki, hangi yöntemler hukuken güvenlidir? Aşağıdaki yollarla elde edilen deliller genellikle mahkemeler tarafından hukuka uygun kabul edilir:

  • Herkese Açık Paylaşımlar: Eşinizin kilitli olmayan, yani “herkese açık” olarak ayarlanmış sosyal medya profillerinde yaptığı paylaşımlar.  
  • Size Gönderilen Mesajlar: Eşinizin veya üçüncü bir kişinin doğrudan size WhatsApp, Instagram DM veya SMS yoluyla gönderdiği mesajlar.  
  • Ortak Kullanılan Alanlardaki Bulgular: Yargıtay, eşlerin birlikte yaşadığı ortak konutta bulunan günlük, not defteri gibi eşyaların delil olarak kullanılmasını hukuka aykırı bulmamaktadır.  
  • Açık Bırakılmış Cihazlar (Gri Alan): Yargıtay’ın bazı kararlarında, eşin ortak alanda ekranı açık ve kilitli olmayan bir şekilde bıraktığı telefonundaki mesajlaşma ekranının fotoğrafının çekilmesi hukuka uygun kabul edilmiştir. Ancak bu çok hassas ve riskli bir konudur.  
HUKUKA UYGUN (Genellikle Kabul Edilir)HUKUKA AYKIRI (Kesinlikle Kabul Edilmez ve Suç Teşkil Edebilir)
Eşinizin size gönderdiği mesajlar (WhatsApp, SMS, DM)Eşin telefonuna/bilgisayarına gizlice girerek (şifresini kırarak/tahmin ederek) delil almak
Herkese açık (public) profillerdeki paylaşımlar, fotoğraflarTelefona veya bilgisayara casus yazılım yüklemek
Ortak kullanılan ve şifresiz aile bilgisayarında bulunan e-postalarEşin haberi olmadan ortam dinlemesi veya gizli ses/görüntü kaydı yapmak
Sizin de üyesi olduğunuz WhatsApp gruplarındaki yazışmalarSahte profil oluşturup eşi tuzağa düşürerek delil yaratmak
Ortak alanda açık bırakılmış telefon ekranının fotoğrafı (Riskli, duruma bağlı)Üçüncü bir kişiden (örneğin eşin sevgilisinden) onun rızası olmadan yazışmaları temin etmek

Hukuka Aykırı Yöntemlerin Cezai Sonuçları

Boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusuna odaklanırken, bu inceleme için delil toplama sürecinin sizi bir sanığa dönüştürebileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Hukuka aykırı delil toplamanın sonucu sadece o delilin mahkemede geçersiz sayılması değildir. Bu eylemler, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında ciddi suçlar oluşturur. Boşanma davası için delil toplarken işlenebilecek başlıca suçlar şunlardır:

  • Haberleşmenin Gizliliğini İhlal (TCK m. 132): Sizin taraf olmadığınız bir haberleşmeyi gizlice dinlemek, okumak veya kaydetmek.  
  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK m. 134): Eşinizin özel yaşam alanına giren görüntü veya sesleri, onun bilgisi ve rızası dışında kaydetmek veya ifşa etmek.  
  • Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Kaydedilmesi (TCK m. 135): Eşinize ait kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde ele geçirmek ve kaydetmek.  

Haklılığınızı ispatlamaya çalışırken bir suç işlemek, kazanabileceğiniz bir davayı kaybetmenize ve ek olarak cezai bir yaptırımla karşı karşıya kalmanıza neden olabilir. Delil toplama aşamasında atacağınız her adımı mutlaka avukatınıza danışarak planlayın.

Yargıtay Kararları Işığında Sosyal Medya Delillerinin Kullanımı

Yargıtay kararları, boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusuna uygulamada nasıl cevap verildiğini gösteren en iyi rehberdir.

Aldatma (Zina) ve Sadakatsizliğin İspatında Sosyal Medya

Yargıtay, eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle sosyal medya üzerinden yaptığı sadakat yükümlülüğünü ihlal eden yazışmaları, hukuka uygun elde edilmiş ve tanık beyanı gibi başka delillerle desteklenmişse, boşanmada kusur olarak kabul etmektedir. Buna karşılık, davacı tarafından sahte bir profil üzerinden kurgulanarak yaratılmış Facebook yazışmaları, Yargıtay tarafından hukuka aykırı delil olarak kabul edilmiş ve hükme esas alınmamıştır.  

Hakaret, Tehdit ve Psikolojik Şiddetin Belgelenmesi

Eşinizin size WhatsApp veya Instagram üzerinden sürekli olarak gönderdiği hakaret ve tehdit içerikli mesajların ekran görüntüleri, psikolojik şiddetin (duygusal şiddet) ispatında en etkili delillerdendir. Bu tür deliller, manevi tazminat taleplerinin temelini oluşturabilir.  

Güven Sarsıcı Davranışlar ve Diğer Kusurlar

Yargıtay, daha hafif nitelikteki “güven sarsıcı davranışları” da boşanma sebebi olarak kabul etmektedir. Örneğin, bir kararında evli bir kişinin Facebook’taki ilişki durumunu “bekar” olarak değiştirmesini , başka bir kararında ise sosyal medyayı aşırı kullanarak ailesini ve evini ihmal etmesini kusurlu bir davranış olarak değerlendirmiştir.  

Boşanma Davasında Sosyal Medya Hesapları İncelenir Mi? Sonuç

Sonuç olarak, boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusunun yanıtı, delilin niteliğine, elde ediliş yöntemine ve sunuluş şekline bağlı karmaşık bir ‘evet’tir. Bu süreçte unutulmaması gereken üç temel kural vardır:

  1. Hukuka Uygunluk Esastır: Delili nasıl elde ettiğiniz, delilin içeriğinden daha önemlidir.
  2. Tek Başına Yeterli Değildir: Sosyal medya delilleri, mutlaka tanık beyanı, banka kayıtları veya diğer somut kanıtlarla desteklenmelidir.
  3. Profesyonel Strateji Şarttır: Delillerin ne zaman ve nasıl sunulacağı, hukuka uygun olup olmadığının tespiti ve cezai risklerin yönetimi, uzmanlık gerektiren teknik konulardır.

Bu nedenle, boşanma sürecinde delil toplama ve sunma stratejisi, davanızın kaderini belirleyebilir. Bu hassas süreçte haklarınızı korumak ve doğru adımları atmak için deneyimli bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak hayati önem taşır. Alanında uzman bir İstanbul Boşanma Avukatı, hangi delillerin hukuka uygun ve etkili olduğunu belirleyerek davanızı en güçlü şekilde kurmanıza yardımcı olacaktır.

Boşanma Davasında Sosyal Medya Hesapları İncelenir Mi? Sık Sorulan Sorular

Eşimin Instagram şifresini tahmin ederek girdim ve aldatma mesajlarını buldum. Bunları kullanabilir miyim?

Hayır. Bu, hukuka aykırı delil elde etmektir ve HMK 189/2 uyarınca mahkemede kesinlikle delil olarak kabul edilmez. Ayrıca TCK kapsamında “Bilişim Sistemine Girme”, “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal” gibi suçları işlediğiniz için hakkınızda ceza davası açılabilir.

Eşimin beni aldattığına dair WhatsApp yazışmalarının ekran görüntüleri var. Bu tek başına boşanmak için yeterli mi?

Boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenir mi sorusu gündeme geldiğinde, bu incelemenin tek bir delile dayanarak sonuç vermeyeceğini bilmek önemlidir. Yargıtay kararlarına göre, bu ekran görüntüleri genellikle tek başına yeterli değildir. Tanık beyanları, otel kayıtları veya kredi kartı ekstreleri gibi başka delillerle desteklenmesi davanızın gücünü önemli ölçüde artıracaktır.

Mahkeme, WhatsApp’tan veya Facebook’tan eşimle sevgilisinin konuşma dökümlerini isteyebilir mi?

Hayır. Bu şirketlerin merkezleri yurtdışında olduğu ve katı gizlilik politikaları izledikleri için Türk aile mahkemelerinin bu yöndeki taleplerine cevap vermemektedirler. Delilleri sizin hukuka uygun yollarla temin etmeniz gerekmektedir.

Eşimin telefonuna ses kaydı yapan bir program yükledim. Bu kayıtları mahkemeye sunabilir miyim?

Kesinlikle hayır. Casus yazılım kullanarak elde edilen tüm veriler hukuka aykırı delildir, mahkemede kullanılamaz ve Haberleşmenin Gizliliği ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal suçlarını oluşturur. Bu, davanızı kaybetmenize ve ceza almanıza neden olabilir.

Eşim, herkese açık Facebook profilinde başka biriyle çekilmiş samimi fotoğraflarını paylaştı. Bunu delil olarak kullanabilir miyim?

Evet. Herkesin görmesi için alenileştirilmiş paylaşımlar, özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilmez. Bu nedenle, bu tür fotoğrafların ekran görüntülerini alarak mahkemeye delil olarak sunmanız hukuka uygundur ve eşinizin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının bir kanıtı olarak kullanılabilir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.