Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek

Küreselleşen dünyada sınırlar kalktıkça uluslararası evliliklerin sayısı hızla artmakta ve bu durum hukuk pratiğinde en çok karşılaşılan konulardan biri haline gelmektedir. Özellikle Türkiye ve Avusturya arasındaki köklü sosyal bağlar göz önüne alındığında, Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek isteyen çiftlerin sayısı her geçen gün artış göstermektedir. Ancak bu süreç, sadece romantik bir birlikteliğin ilanı değil, Türk Medeni Kanunu ile Avusturya hukukunun kesiştiği noktada titizlikle yönetilmesi gereken karmaşık bir hukuki prosedürdür. Birçok çift, bürokratik işlemlerin ağırlığı, uluslararası belge temini konusundaki bilgi eksikliği veya yanlış yönlendirmeler nedeniyle nikah günü alamamakta, hatta evlilik sonrası vize süreçlerinde büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Bu kapsamlı makalede, bir hukukçu perspektifiyle sürecin tüm aşamalarını, 2025 yılı güncel mevzuat değişikliklerini ve olası hukuki riskleri detaylandıracağız. Amacımız, hukuki destek arayan müvekkillerimizin Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek sürecini en az stresle ve en yüksek hukuki güvenlikle tamamlamalarını sağlamaktır.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek İçin Temel Hukuki Prensipler

Yabancılık unsuru taşıyan her evlilik işleminde olduğu gibi, ilk aşamada hangi ülke hukukunun uygulanacağının tespiti hayati önem taşır. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) gereğince, evliliğin şekil şartları işlemin yapıldığı ülkenin hukukuna tabidir. Yani Türkiye sınırları içerisinde gerçekleştirilecek bir nikah akdi, tamamen Türk makamlarının yetkisinde ve Türk Medeni Kanunu’nun şekil şartlarına uygun olarak yapılmalıdır. Ancak işin maddi boyutu ve ehliyet şartları söz konusu olduğunda durum değişir. Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek isteyen bir Türk vatandaşı için kendi milli hukuku geçerli olurken, Avusturya vatandaşı olan eş için Avusturya Medeni Kanunu’nun (ABGB) evlenme ehliyeti şartları aranır.

Bu noktada Türk evlendirme memuru, karşısındaki yabancı uyruklu kişinin kendi ülkesinin kanunlarına göre evlenmeye ehil olup olmadığını resmî belgelerle tevsik etmesini talep eder. Eğer kişi halen evli görünüyorsa, yaşı tutmuyorsa veya ayırt etme gücüne sahip değilse, Türk makamları nikah işlemini gerçekleştiremez. Dolayısıyla sürecin kilit noktası, bu “ehliyetin” ispatlanmasıdır. Uygulamada en sık yapılan hata, tarafların sadece pasaportlarıyla belediyeye başvurup nikah günü alabileceklerini düşünmeleridir. Oysa Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek ciddi bir belge toplama ve onay sürecini gerektirir.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek Sürecinde Gerekli Belgeler

Evlilik dosyasının hazırlanması, sürecin en teknik ve hukuki bilgi gerektiren kısmıdır. Belgelerin eksiksiz, doğru formatta ve uluslararası geçerliliğe sahip olması şarttır. Aksi takdirde belediyelerin evlendirme daireleri başvuruyu reddedecek ve süreç haftalarca uzayacaktır. Bu aşamada en kritik belge, Avusturya makamlarından temin edilmesi gereken “Evlenme Ehliyet Belgesi” yani Almanca adıyla “Ehefähigkeitszeugnis” belgesidir. Bu belge, kişinin adı, soyadı, doğum tarihi, baba adı gibi kimlik bilgilerinin yanı sıra, evlenmesine yasal bir engel bulunmadığını ve medeni halini kesin olarak kanıtlar.

Türkiye ve Avusturya, Milletlerarası Kişi Halleri Komisyonu (CIEC) sözleşmelerine taraf ülkelerdir. Bu sözleşmelerin sağladığı en büyük avantaj, sözleşmeye uygun formatta (çok dilli) düzenlenen belgelerin ayrıca bir tasdik (Apostil) veya tercüme işlemine gerek kalmaksızın kabul edilmesidir. Ancak belgenin mutlaka “Uluslararası” (Internationale) formatta olması gerekir. Standart bir Almanca belge alınırsa, bunun Apostil şerhi taşıması ve Türkiye’de noter onaylı tercümesinin yapılması zorunludur. Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek isteyenlerin ayrıca “Formül A” olarak bilinen Uluslararası Doğum Kayıt Örneği’ni de dosyaya eklemeleri gerekir. Çünkü evlenme ehliyet belgesinde anne ve baba isimleri yer almayabilir ve Türk Nüfus Hizmetleri Kanunu gereği bu bilgilerin kütüğe işlenmesi zorunludur.

Belgelerin toplanması aşamasında dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, pasaportun geçerlilik süresi ve vize durumudur. Yabancı uyruklu eşin pasaportunun aslı ve noter onaylı Türkçe tercümesi dosyaya eklenmelidir. Ayrıca, 2025 yılı itibariyle sağlık raporları konusundaki hassasiyet devam etmektedir. Çiftlerin, Türkiye’deki aile hekimlerinden veya devlet hastanelerinden fotoğraflı ve “evlenmeye engel hastalığı yoktur” ibareli sağlık raporu almaları zorunludur. Özellikle Akdeniz anemisi (Talasemi) testi ve bulaşıcı hastalık taramaları, halk sağlığı açısından zorunlu tutulmaktadır. Eksik veya hatalı bir belge, Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek hayalini bürokratik bir kabusa dönüştürebilir.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek ve Nikah Töreni

Belgelerin tamamlanıp belediyeye sunulmasının ardından, evlendirme memuru dosyayı inceler. Eğer Avusturya’dan gelen belgelerdeki isimler ile pasaporttaki isimler arasında harf hatası (örneğin “ü” yerine “ue” yazılması) gibi uyumsuzluklar varsa, memur işlemi durdurabilir. Bu tür durumlarda, Avusturya makamlarından düzeltme yazısı almak veya mahkeme kararı çıkartmak gerekebilir ki bu da sürecin uzaması demektir. Hukuki danışmanlık, bu tür risklerin önceden tespit edilip önlem alınması açısından kritiktir. Dosyada sorun yoksa nikah günü verilir.

Nikah töreni sırasında, eğer Avusturya vatandaşı olan eş Türkçe bilmiyorsa, yasal olarak yeminli bir tercümanın hazır bulunması zorunludur. Türk Medeni Kanunu, evliliğin kurucu unsuru olan irade beyanının (Evet denilmesi) şüpheye yer vermeyecek açıklıkta olmasını ve tarafların neye imza attığını tam olarak anlamasını şart koşar. Tercümanın olmadığı bir nikah, irade sakatlığı nedeniyle sonradan butlan davasına (evliliğin iptali) konu olabilir. Ayrıca şahitlerin de Türkçe bilmesi veya tercüme hizmetinden yararlanması gerekmektedir. Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek isteyen çiftlerin, nikah törenini sadece bir kutlama olarak değil, hukuki bir sözleşmenin akdi olarak görmeleri ve tüm şekil şartlarına riayet etmeleri, evliliğin gelecekteki geçerliliği açısından elzemdir.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek Sonrası Soyadı Meselesi

2024 ve 2025 yılları, Türk aile hukukunda kadının soyadı konusunda büyük tartışmaların ve belirsizliklerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Anayasa Mahkemesi, kadının evlenmekle kocasının soyadını almasını zorunlu kılan Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesini, eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Bu iptal kararı teorik olarak, kadınların evlendikten sonra sadece kendi bekarlık soyadlarını kullanabilmelerine olanak sağlamalıdır. Ancak yasa koyucu, “aile birliğinin korunması” gerekçesiyle, 9. Yargı Paketi ve sonraki düzenlemelerle eski usulü (kadının kocasının soyadını alması, isterse kendi soyadını da önünde kullanması) devam ettirme eğilimindedir.

Bu hukuki karmaşa, Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek isteyen Türk kadınları için ekstra bir prosedür yükü getirmektedir. Nüfus müdürlükleri, mevcut idari genelgeler ve yasal boşluklar nedeniyle genellikle kadına kocasının soyadını vermektedir. Eğer kadın, sadece kendi bekarlık soyadını kullanmak istiyorsa veya pasaport ve vize işlemlerinde soyadı değişikliğinden kaynaklanan sorunlar yaşamak istemiyorsa, evlilik sonrasında Aile Mahkemesi’nde dava açmak zorunda kalabilir. Avusturya makamları nezdinde yapılacak vize ve oturum başvurularında, pasaporttaki soyadı ile evlilik cüzdanındaki soyadının uyumlu olması hayati önem taşır. Bu nedenle soyadı rejimi konusundaki tercihin en başta belirlenmesi ve hukuki sürecin buna göre yönetilmesi gerekir.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek ve Aile Birleşimi

Türkiye’deki nikah işlemi, sürecin sadece ilk yarısıdır. Çoğu çiftin asıl amacı Avusturya’da ortak bir hayat kurmaktır. Bu noktada, Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek eyleminin hemen ardından “Aile Birleşimi” (Familienzusammenführung) süreci başlar. Avusturya devleti, göçmenlik yasaları gereği, ülkeye gelecek yabancı eşten belirli entegrasyon kriterlerini karşılamasını bekler. Bu kriterlerin başında “Almanca Dil Yeterliliği” gelir. Başvuru sahibinin, vize başvurusundan önce A1 seviyesinde Almanca bildiğini, uluslararası geçerliliği olan (ÖSD, Goethe, Telc, ÖIF) bir sertifika ile kanıtlaması gerekir. Üniversite mezunları gibi yüksek nitelikli kişiler için istisnai muafiyet durumları olsa da, bu muafiyetler otomatik değildir ve konsolosluk yetkililerinin takdirindedir.

Dil şartının yanı sıra, Avusturya’daki eşin (sponsorun) gelir düzeyi de Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek ve oraya yerleşmek isteyenler için en büyük bariyerlerden biridir. 2025 yılı itibariyle güncellenen “Ausgleichszulagenrichtsatz” oranlarına göre, evli bir çiftin Avusturya’da geçinebilmesi için belirli bir net hane gelirine sahip olması gerekir. 2025 yılı için bu referans miktar evli çiftler için yaklaşık 2.009,85 Euro civarındadır. Ancak bu hesaplama yapılırken kira, kredi borçları ve nafaka gibi düzenli giderler de dikkate alınır (Freie Station hesaplaması). Eğer Avusturya’daki eşin geliri bu sınırın altında kalıyorsa, aile birleşimi vizesi reddedilebilir. Bu nedenle başvuru yapılmadan önce detaylı bir finansal analiz yapılması ve gerekirse ek gelir kaynaklarının dosyaya eklenmesi gerekir.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek Konusunda Riskler

Sürecin karmaşıklığı, beraberinde bazı riskleri de getirmektedir. Avusturya Konsolosluğu ve Viyana’daki göç idaresi (MA 35), yapılan evliliklerin gerçekliğini sıkı bir şekilde denetler. Eğer çiftler arasında büyük yaş farkı varsa, ortak bir dil konuşulmuyorsa veya tanışma hikayesi tutarsızsa, yetkililer “Anlaşmalı Evlilik” (Scheinehe) şüphesiyle soruşturma başlatabilir. Bu durumda eşler ayrı ayrı mülakata alınarak çapraz sorguya çekilir. Sorulan sorulara (örneğin “Eşiniz sabah kahvaltıda ne yedi?”, “Evinizin duvar rengi nedir?”) verilen çelişkili cevaplar, vize başvurusunun reddine ve hatta yasal yaptırımlara yol açabilir.

Ayrıca, Türkiye’de vize süresini aşmış (kaçak) durumda olan kişilerin evlilik başvuruları da risklidir. Her ne kadar evlilik temel bir hak olsa da, Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek isteyen kişinin yasal statüsü, idari işlemlerin seyrini etkileyebilir. Bu tür riskli durumlarda, sürecin başından itibaren profesyonel bir hukuki destek almak, telafisi güç hak kayıplarını önlemek adına şarttır. Vize reddi kararlarına karşı Avusturya İdare Mahkemelerinde (Bundesverwaltungsgericht) dava açma hakkı bulunsa da, bu süreç hem maliyetli hem de uzun zaman alan bir yoldur. En doğrusu, dosyanın ilk seferde eksiksiz ve ikna edici bir şekilde hazırlanmasıdır.

Avusturya Vatandaşı İle Türkiye’de Evlenmek İçin Özet İpuçları

Özetlemek gerekirse; Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek sürecinde başarıya ulaşmak için şu adımların titizlikle takip edilmesi gerekir:

  1. Avusturya’dan alınacak “Ehefähigkeitszeugnis” belgesinin uluslararası (CIEC) formatta olduğundan emin olun.
  2. Belgelerin geçerlilik süresi (genellikle 6 ay) dolmadan nikah tarihini alın.
  3. Sağlık raporunu mutlaka aile hekiminden veya devlet hastanesinden alın ve fotoğraflı olmasını sağlayın.
  4. Nikah sonrasında “Uluslararası Aile Cüzdanı” (Formül B) alarak evliliği derhal Avusturya makamlarına tescil ettirin.
  5. Aile birleşimi için A1 Almanca sertifikasını ve 2025 yılı gelir belgelerini (maaş bordroları, kira kontratı) eksiksiz hazırlayın.

Unutmayın ki her evlilik dosyası kendine özgüdür. Önceki boşanmalar, çocuklar, gelir durumu veya sabıka kayıtları süreci değiştirebilir. Genel bilgilerle hareket etmek yerine, durumunuza özel hukuki strateji belirlemek en güvenli yoldur.

Sonuç

Tüm bu açıklamalar ışığında görüleceği üzere, Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek, sadece bir imza atmaktan ibaret olmayan, uluslararası hukuk, aile hukuku ve göçmenlik hukuku disiplinlerinin iç içe geçtiği çok boyutlu bir süreçtir. 2025 yılında artan gelir şartları, soyadı kanunundaki anayasal belirsizlikler ve vize prosedürlerindeki sıkı denetimler, çiftlerin hata yapma lüksünü ortadan kaldırmaktadır. Mutlu bir geleceğe adım atarken bürokratik engellere takılmamak, sürecin uzamasını engellemek ve hak kaybı yaşamamak için alanında uzman bir hukukçudan destek almanız önemle tavsiye edilir. Avukat İstanbul ve çevresinde hizmet veren, yabancılar hukuku ve uluslararası aile hukuku konusunda deneyimli hukuk büroları, bu karmaşık süreçte size en doğru yol haritasını çizecektir. Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek konusundaki hukuki ve idari yükü profesyonellere bırakarak, siz yeni hayatınızın keyfini çıkarmaya odaklanabilirsiniz.

Sık Sorulan Sorular

Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek için vize gerekli midir? 

Avusturya vatandaşı Türkiye’ye vizesiz veya e-vize ile giriş yapabilir. Ancak evlilik sonrası Türkiye’de kalacaksa ikamet izni, Avusturya’ya gidilecekse aile birleşimi vizesi gereklidir.

Avusturya’daki eşimin geliri 2025 sınırının altındaysa ne olur? 

2025 yılı için belirlenen referans gelir sınırının (yaklaşık 2.009 Euro) altında kalınması durumunda vize reddi riski yüksektir. Ancak tasarruflar veya ek gelirler dosyaya eklenerek şans artırılabilir.

Evlendikten sonra hemen Avusturya vatandaşlığı alabilir miyim? 

Hayır, evlilik doğrudan vatandaşlık kazandırmaz. Belirli bir süre (genellikle 6 yıl) Avusturya’da yasal olarak ikamet ettikten ve diğer şartları sağladıktan sonra vatandaşlık başvurusu yapılabilir.

Avusturya vatandaşı ile Türkiye’de evlenmek için bekarlık belgesi yeterli mi? 

Hayır, basit bir bekarlık yazısı yetmez. Mutlaka Avusturya makamlarından alınmış, uluslararası geçerliliği olan “Evlenme Ehliyet Belgesi” (Ehefähigkeitszeugnis) gereklidir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

Bize Ulaşın

Baştürk Hukuk Bürosu olarak tüm sorularınıza cevap vermekteyiz.