Sigorta İkame Araç Verir Mi?

Sigorta İkame Araç Verir Mi?

Bir trafik kazasının ardından yaşanan şok ve stres, çoğu zaman yerini pratik sorunlara bırakır. Hasar gören aracınız servise çekildiğinde, hayatınız durma noktasına gelir. İşe gitmek, çocukları okuldan almak, günlük ihtiyaçları karşılamak imkansız hale gelebilir. Bu kaotik süreçte, mağdurların aklındaki ilk ve en önemli soru şudur: “Sigorta ikame araç verir mi?”  Bu sorunun yanıtı, “evet” veya “hayır” kadar basit değildir; sahip olduğunuz poliçenin türüne, kaza koşullarına ve en önemlisi, haklarınızı ne kadar bildiğinize bağlıdır. Çoğu mağdur, sigorta şirketlerinin sunduğu kısıtlı çözümlerle yetinmek zorunda kalır veya Zorunlu Trafik Sigortası’ndan “hayır” cevabını alarak mağduriyetine terk edilir. Ancak Türk hukuk sistemi, sigorta poliçeniz olmasa veya yetersiz kalsa dahi, araçsız kaldığınız her gün için tazminat almanızı sağlayan güçlü korumalar sunmaktadır. Bu makale, bir avukat perspektifinden, “Sigorta ikame araç verir mi?” sorunuza sigortalar sessiz kaldığında devreye giren “araç mahrumiyet bedeli” hakkınızı detaylıca açıklamak için hazırlanmıştır.    

İkame Araç Hizmetinin Hukuki Niteliği ve Kapsamı

Sigorta ikame araç verir mi sorusunu yanıtlamak için, öncelikle “ikame araç” kavramının hukuki çerçevesini doğru çizmek gerekir. İkame araç, yani geçici araç teminatı, sigortalıya sunulan bir lütuf değil, belirli şartlar altında ve bir sözleşme karşılığında satın alınan bir haktır. Bu hakkın hangi poliçeden doğduğunu bilmek, sürecin ilk adımını oluşturur.

Kasko Sigortası Sigorta İkame Araç Verir Mi?

Halk arasında “Sigorta ikame araç verir mi?” sorusunun ilk muhatabı genellikle Kasko sigortası olur.  İkame araç, sigortalı aracın Kasko poliçesi kapsamındaki bir riziko (kaza, yanma, çalınma vb.) nedeniyle hasar görmesi ve bu hasar nedeniyle trafiğe çıkamayacak durumda olması halinde, sigortalının mağduriyetini gidermek amacıyla onarım süresince geçici olarak tahsis edilen araç olarak tanımlanır.    

Bu hizmetin hukuki dayanağı, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları  veya sigorta şirketlerinin poliçeye eklediği özel şartlardır.  Buradaki en kritik hukuki nüans, ikame araç hizmetinin otomatik bir hak olmamasıdır. Bu hizmet, sigorta poliçesi düzenlenirken prim farkı ödenerek poliçeye “ek teminat” olarak eklenmiş olmalıdır.  Potansiyel müvekkillerin en sık yaşadığı hayal kırıklığı, “full kasko” sahibi olduklarını düşünmelerine rağmen, poliçeyi satın alırken bu ek teminatı seçmediklerini kaza anında öğrenmeleridir. Bu, kasko şirketinin sözleşmesel bir yükümlülüğüdür ve bu teminat poliçede yoksa, kasko şirketinden bu hizmetin talep edilmesi hukuken mümkün değildir ve sigorta ikame araç verir mi sorunuzun cevabı bu poliçe için olumsuz olacaktır.   

Kasko Sigortası İkame Araç Verir Mi Sorusunun Kesin Şartları

Poliçenizde teminat olması, “Sigorta ikame araç verir mi?” sorusuna hemen “evet” yanıtı almanızı sağlamaz. Sigorta şirketleri bu hizmeti sunmak için belirli objektif koşulların karşılanmasını bekler.  Bu koşullar sağlanmadığında, sigorta şirketinin hizmeti reddetme hakkı doğar ki bu durum, sıklıkla hukuki uyuşmazlıklara yol açar.   

İlk ve en önemli şart, eksper onayı zorunluluğudur. Hasarın, poliçe kapsamında bir kaza sonucu meydana gelmesi ve aracın sürüş güvenliğini tehdit edecek boyutta olduğunun, sigorta şirketi tarafından atanan tarafsız bir eksper tarafından raporlanması şarttır. Eksper, aracın “güvenle trafiğe çıkamayacağına” kanaat getirmezse, ikame araç talebi genellikle reddedilir.

İkinci olarak, bir onarım süresi limiti bulunur. İkame araç hizmeti, genellikle onarım süresinin sigorta şirketinin belirlediği minimum süreyi aşacağı durumlarda başlar. Bu süre, çoğu poliçede 24 saat veya 48 saat olarak belirlenmiştir.  Pazar günleri veya resmi tatiller bu sürenin hesabına dahil edilmeyebilir.  Yani, 20 saat sürecek bir onarım için bu hizmetten faydalanamazsınız.   

En kritik ve en çok mağduriyet yaratan şartlardan biri ise kapsam dışı hallerdir. Birçok kasko poliçesi, ikame araç teminatını yalnızca aracın seyir halindeyken karıştığı kazalar için sunar. Aracınızın park halindeyken veya bekleme halindeyken bir hasara uğraması (örneğin, birinin park yerinde aracınıza çarpıp kaçması) durumunda, aracınız kullanılamaz hale gelse dahi, sigorta şirketi “seyir halinde değil” gerekçesiyle ikame araç hizmeti vermeyi reddedebilir.  Bu red, hukuken poliçe özel şartlarına dayansa da, mağdur için büyük bir haksızlık hissi yaratır ve bu noktada başka hukuki yolların aranması gerekir.   

Son olarak, bu hizmetin bir yıllık kullanım sınırı vardır. Poliçe dönemi içinde bu haktan genellikle yılda en fazla 2 kez faydalanabilirsiniz.  Aynı yıl içinde üçüncü bir kaza yapmanız durumunda, poliçenizde teminat bulunsa bile hizmet alamazsınız.   

Sigorta İkame Araç Verir Mi Sorusunda Süre Limitleri

Sigorta ikame araç verir mi sorunuzun cevabı olumlu oldu ve hizmet başladı diyelim. Mağduriyetin bittiğini düşünmek için henüz erkendir. Zira bu hizmet, onarım süresi boyunca sınırsız değildir. Sigorta şirketleri, bu hizmeti poliçede net olarak belirledikleri bir süre ile sınırlar. Bu süre, piyasa genelinde genellikle 7 gün veya 15 gün arasında değişmektedir.

İşte potansiyel müvekkilin asıl sorunu tam da bu noktada başlar. Aracınızdaki hasar büyüktür, yedek parça yurt dışından beklenmektedir veya servisin yoğunluğu nedeniyle onarım süreci uzamıştır. Aracınızın tamiri, objektif olarak 30 veya 40 gün sürebilir. Ancak kasko şirketinin size sunduğu ikame araç teminatı 15. günde sona erer. Sigorta şirketi, sözleşmesel yükümlülüğü olan 15 günlük hizmeti sağlamış ve hukuken sorumluluğunu tamamlamıştır. Geri kalan 25 gün boyunca, siz haklı bir mağdur olarak araçsız kalırsınız. Sigorta şirketini aradığınızda alacağınız cevap “sözleşmesel limitiniz dolmuştur” olacaktır.

Bununla birlikte, sigortanın sağladığı aracın niteliği de önemlidir. Sigorta şirketi, hasar gören aracınızla “eşdeğer” veya “benzer segmentte” bir araç sağlamakla yükümlüdür. Eğer sizin lüks segment (E segmenti) bir aracınız varken, size ekonomik sınıf (B segmenti) bir araç tahsis edilirse, bu durum “eşdeğer” araç sağlama yükümlülüğünün ihlali anlamına gelir ve bu bir uyuşmazlık konusudur.

Ayrıca, sigorta şirketinin yalnızca aracın kiralama bedelini karşıladığını unutmamak gerekir. İkame aracı kullandığınız süre boyunca yaptığınız tüm ek masraflar (yakıt, köprü ve otoyol geçişleri (HGS/OGS), olası trafik cezaları) tamamen aracı kullanan sigortalıya, yani size aittir.    

Zorunlu Trafik Sigortası İkame Araç Verir Mi?

Bu, potansiyel müvekkillerimizin en büyük yanılgıya düştüğü ve “Zorunlu Trafik Sigortası ikame araç verir mi?” şeklinde net bir cevap aradığı sorudur. Kazada haklı (kusurlusuz) olan taraf, doğal olarak, “Tüm zararımı karşı tarafın sigortası ödemeli” diye düşünür ve karşı tarafın Zorunlu Mali Sorumluk Sigortası’na (ZMMS), yani Trafik Sigortası‘na başvurur.

Bu sorunun net cevabı: Hayır.

Standart Zorunlu Trafik Sigortası poliçeleri, ikame araç hizmeti veya ikame araç bedeli (araç mahrumiyet bedeli) sağlamaz.

Bu durumun çok net bir hukuki gerekçesi vardır. Zorunlu Trafik Sigortası’nın amacı, sigortalının kendi zararını değil, sigortalının üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına almaktır. Bu zararlar da kanunla “doğrudan” zararlar olarak sınırlandırılmıştır; yani karşı aracın onarım bedeli (maddi zarar) veya yaralanan kişilerin tedavi giderleri (bedensel zarar).

Hukuki açıdan, bir aracın onarım bedeli “doğrudan zarar” olarak kabul edilir. Ancak o aracın kullanılamamasından doğan “araçsız kalma” zararı, yani ikame araç ihtiyacı, ZTS tarafından “dolaylı zarar” veya “menfaat kaybı” olarak değerlendirilir ve teminat kapsamı dışında bırakılır. Bu nedenle sigorta ikame araç verir mi sorusunun cevabı, Zorunlu Trafik Sigortası için her zaman “hayır” olmuştur. Bu nedenle, kazada %100 kusursuz olan mağdur, karşı tarafın Trafik Sigortası’na ikame araç için başvurduğunda, “teminat dışı” gerekçesiyle kesin bir red cevabı alacaktır. Bu red, sigorta hukuku açısından doğrudur ancak mağdurun hak arayışını bitirmez; sadece hak arayışının adresini değiştirir.

Bazı sigorta şirketlerinin son yıllarda sunduğu “Genişletilmiş Trafik Sigortası” veya “Tamamlayıcı Trafik Sigortası” gibi ürünler, standart ZTS’nin kapsamadığı (ikame araç gibi) bazı ek hizmetleri sunabilir. Ancak bu, ZTS’nin standart bir parçası değildir ve milyonlarca aracın sahip olduğu standart poliçelerde bu teminat bulunmaz.

Sigorta İkame Araç Vermediğinde veya Süre Bittiğinde Asıl Hakkınız Araç Mahrumiyet Bedeli

Bu noktada, kaza mağduru, “Sigorta ikame araç verir mi?” sorusuna aldığı olumsuz yanıtlar veya sürenin dolmasıyla kendini hukuki bir boşlukta hisseder. Özetle, şu senaryolardan biriyle karşı karşıyasınızdır:

  1. Kazada kusursuzsunuz ancak karşı tarafın Zorunlu Trafik Sigortası (ZTS) “teminat dışı” diyerek ikame araç ödemesi yapmıyor.
  2. Kendi Kasko poliçeniz var ancak ikame araç teminatınız 15 günle sınırlıydı ve bitti, oysa aracınızın tamiri 40 gün sürecek.
  3. Kasko poliçeniz var ama “ikame araç” teminatını satın almamışsınız.    
  4. Kasko poliçenizde teminat olmasına rağmen, hasar “park halinde” oluştuğu için sigorta şirketi “seyir halinde değil” diyerek talebinizi reddetti.    

Bu dört senaryonun ortak sonucu, mağdurun araçsız kalması ve sigorta şirketlerinden bir çözüm alamamasıdır. Peki, bu durumda çaresiz misiniz? Kesinlikle hayır.

İşte tam bu noktada, hakkınız artık sigorta sözleşmelerinden değil, doğrudan Türk Borçlar Kanunu‘ndan doğar. Talep edeceğiniz şeyin adı artık “ikame araç hizmeti” değil, “araç mahrumiyet bedeli” (veya araçtan yoksun kalma tazminatı) olarak değişir.    

Araç Mahrumiyet Bedeli Nedir ve Sigorta İkame Araç Vermediğinde Neden Bu Talep Doğar?

Araç mahrumiyet bedeli, “Sigorta ikame araç verir mi?” sorusunun dışında, bir sigorta teminatı değil, bir tazminat türüdür. Haksız bir fiil (yani trafik kazası) sonucu aracı hasar gören ve bu nedenle aracını kullanamayan mağdurun, aracından mahrum kaldığı süre boyunca uğradığı maddi zararın karşılığıdır.    

Bu talebin yasal dayanağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesidir. Bu madde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” der. Trafik kazası, kusurlu sürücünün yarattığı haksız bir fiildir. Aracınızın tamirde kaldığı süre boyunca araçsız kalmanız ise bu haksız fiilin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkan “zarar”dır. Kanun, bu zararın giderilmesini zorunlu kılar.    

Bu Tazminat Kimden Talep Edilir Sigortadan Mı Şahıstan Mı?

Bu, sürecin en kritik ayrımıdır ve bir avukatın rehberliğinin neden zorunlu olduğunu gösteren noktadır. Mağdurlar, “zararımı sigorta öder” düşüncesiyle hareket etmeye alışkındır.

Ancak araç mahrumiyet bedeli“Sigorta ikame araç verir mi?” sorusunun muhatabı olan sigorta şirketlerinden değil doğrudan haksız fiili işleyen kişilerden talep edilir. Karşı tarafın Zorunlu Trafik Sigortası (ZTS) şirketinden talep edilemez.

Bu tazminatın muhatabı, haksız fiili işleyen, yani zarara doğrudan sebep olan kişilerdir. Hukuk dilinde “müteselsilen sorumlu” (yani zararın tamamından ayrı ayrı sorumlu olan) bu kişiler şunlardır:

  1. Kazada kusurlu olan sürücü    
  2. Aracın sahibi (ruhsat sahibi)    
  3. Aracın işleteni (eğer farklıysa)    

Yani, Kasko teminatınızın 15. günde bittiği senaryoda, 16. günden itibaren aracınızın tamirden çıktığı güne kadar olan “araçsız kalma” zararınızı, karşı tarafın sürücüsünden ve araç sahibinden yasal yollarla talep etmeniz gerekmektedir.    

Araç Mahrumiyet Bedeli Davalarında Yargıtay Kararlarının Önemi

Sigorta şirketlerinden “Sigorta ikame araç verir mi?” sorunuza olumsuz yanıt aldıktan sonra hakkınızı kusurlu şahıslardan talep etme aşamasına geldiğinizde, bu kişilerin veya avukatlarının size yönelteceği ilk savunma şu olacaktır: “Araç kiralamamışsınız, bir faturanız yok. Cebinizden bir para çıkmamış, o halde hangi zararı istiyorsunuz?”

İşte bu savunma, hukuki destek almayan binlerce mağdurun davasını kaybetmesine veya hakkını aramaktan vazgeçmesine neden olan en büyük yanılgıdır.

Yargıtay İçtihadı Fatura veya Araç Kiralama Zorunluluğu Yoktur

Yargıtay’ın (Türkiye’nin en yüksek temyiz mahkemesi) yerleşik ve istikrarlı içtihatları, bu konuda mağdurları tam koruma altına almıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ve 4. Hukuk Dairesi’nin emsal kararlarına göre, araç mahrumiyet bedeli talep edebilmek için fiilen bir araç kiralanmış olması ve buna dair bir fatura veya belge sunulması zorunlu değildir   

Yüksek Mahkeme’ye göre, aracın kullanılamaması, yani araçtan “mahrum” kalınmasının kendisi, zararın oluşması için yeterlidir  ve bu, sigorta ikame araç verir mi tartışmasından bağımsız bir haktır. Mağdurun araç kiralayacak maddi gücünün olmaması veya tercihini toplu taşıma kullanmaktan yana kullanması, onun haksız fiil sonucu doğan tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.   

Bu bilgi, bir avukatın müvekkiline vereceği en değerli hukuki destektir. Faturası olmayan bir mağdur, bu tazminatı tek başına alamaz. Ancak sigorta hukuku konusunda uzman bir avukat, Yargıtay kararlarına  ve Türk Borçlar Kanunu m. 50/2’ye (Hakimin, zararı ve miktarını ispat etmenin mümkün olmadığı hallerde, zararı hakkaniyete uygun olarak belirleyebileceği hükmü)  dayanarak bu davayı açabilir ve kazanabilir.   

Tazminat Hesabı Nasıl Yapılır Bilirkişi Raporu

Peki, fatura yoksa zarar nasıl hesaplanacaktır? Mahkeme, bu noktada dosyayı uzman bir bilirkişiye tevdi eder.  Bilirkişi, tazminat miktarını belirlemek için iki temel unsuru araştırır:   

  1. Makul Onarım Süresi: Bu, aracın serviste kaldığı toplam süre değil, aracın hasarının niteliğine göre onarımı için teknik olarak gerekli olan “objektif ve makul” süredir. Bu, servisin keyfi geciktirmelerinin  veya yedek parça beklerken geçen gereksiz sürenin kusurlu tarafa yükletilmesini engeller.   
  2. Emsal Araç Kira Bedeli: Mağdurun hasar gören aracına benzer (aynı segment, benzer model yılı) bir aracın, kaza tarihindeki ve o bölgedeki piyasa koşullarına göre günlük kiralama bedeli (birden fazla kiralama şirketinden alınan ortalama bedel).

Toplam Tazminat = (Makul Onarım Süresi [Gün]) x (Emsal Aracın Günlük Kira Bedeli) formülü ile hesaplanır.

Araç Pert Olursa Sigorta İkame Araç Verir Mi ve Mahrumiyet Bedeli Alınır Mı?

Sıkça karşılaşılan bir diğer durum da aracın “pert” (total loss) olmasıdır. Bu durumda sigorta ikame araç verir mi? Kasko teminatları, pert durumunda mağduriyeti giderebilir  ancak bu da genellikle poliçe özel şartlarına ve limitlere bağlıdır. Araç tamir edilmediyse, “makul onarım süresi” nasıl hesaplanacaktır?   

Yargıtay, bu duruma da hukuki bir çözüm getirmiştir. Aracın pert olması durumunda dahi mağdurun araçsız kaldığı bir süre vardır. Yargıtay kararlarına göre, bu durumda tazminat süresi, “aracın pert olduğunun anlaşılması ve mağdurun aynı vasıfta yeni bir araç satın alması için gereken makul süre” olarak kabul edilir. Bu süre, bilirkişilerce genellikle 15 gün ila 30 gün arasında belirlenir ve bu süre üzerinden mahrumiyet bedeline hükmedilir.

Hak Arama Yolları ve Süreç Yönetimi

Hakkınızın ne olduğunu bilmek kadar, o hakkı nasıl alacağınızı bilmek de önemlidir. Uyuşmazlığınızın kiminle olduğuna bağlı olarak, izlemeniz gereken yasal yol da değişir.

Uyuşmazlık Kasko Şirketi İle İse Sigorta Tahkim Komisyonu

Eğer “Sigorta ikame araç verir mi?” sorunuzun muhatabı kendi Kasko şirketinizse ve poliçenizde mevcut olan bir ikame araç teminatının (örneğin 15 günlük hakkınızın) sigorta şirketi tarafından haksız yere verilmemesi veya eksik verilmesi ise, muhatabınız kendi sigorta şirketinizdir. Bu durumda, Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde yıllarca sürecek bir dava açmak yerine, çok daha hızlı (ortalama 4-6 ay) ve daha az maliyetli bir yol olan Sigorta Tahkim Komisyonu‘na başvurmak en etkili yöntemdir. Sigorta şirketleri, üyesi oldukları bu Komisyon’un hakem kararlarına uymak zorundadır.

Uyuşmazlık Kusurlu Taraf İle İse Dava veya İcra Takibi

Eğer talebiniz “araç mahrumiyet bedeli” ise (yani Kasko limitiniz bittiği, “Zorunlu Trafik Sigortası ikame araç verir mi?” sorunuzun cevabı “hayır” olduğu için veya Kasko “park halinde” diye reddettiği  için), muhatabınız sigorta şirketi değil, kazada kusurlu olan şahıslardır Bu hakkı almak için iki temel yol bulunur:   

  1. İcra Takibi: Gerekli belgelerle (kaza tespit tutanağı , aracın hasarlı fotoğrafları , servis onarım faturası, eksper raporu ve aracın kullanılamadığı gün sayısını gösteren servis yazısı ) doğrudan kusurlu taraf aleyhine ilamsız icra takibi başlatılabilir. Bu, hızlı bir yöntemdir ancak borçlu (kusurlu taraf) bu takibe itiraz ederse, takip durur. Bu durumda, alacağınızı tahsil etmek için “itirazın iptali davası” açmanız gerekir.   
  2. Tazminat Davası: En sağlıklı ve kesin yol, doğrudan Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde haksız fiil kaynaklı tazminat davası açmaktır.  Bu davalar, Yargıtay kararlarının  ışığında “belirsiz alacak davası”  olarak açılabilir. Bu, mağdurun davanın başında zararını tam olarak bilememesi (bilirkişi hesaplaması gerektiği için) durumunda, hak kaybına uğramadan dava açabilmesini sağlayan önemli bir hukuki avantajdır.   

Sigorta İkame Araç Verir Mi Konusunda Özel Durumlar ve Pratik Bilgiler

Süreçle ilgili sigortalıların ve mağdurların bilmesi gereken bazı pratik detaylar, ileride yaşanabilecek sorunları önleyebilir.

İkame Araçla Kaza Yaparsam Ne Olur?

Sigortadan veya kiralama firmasından aldığınız ikame araç, size emanet edilmiş bir maldır. Bu aracı, size verilen kiralama sözleşmesi şartlarına uygun olarak kullanmanız gerekir.  İkame araçla kaza yapmanız durumunda, derhal kaza tespit tutanağı tutulmalıdır. Eğer bu kazada kusurlu olan taraf sizseniz (ikame aracı kullanan sigortalı), kiralama sözleşmesindeki muafiyet bedelinden veya hasarın tamamından sorumlu olabilirsiniz Bu sorumluluk, ikame aracın kendi sigorta poliçesinin (kaskosunun) şartlarına bağlıdır.   

Kasko İkame Araç Kullanmak Hasarsızlık İndirimini Bozar Mı?

Bu, sigortalıların en yaygın endişelerinden biridir. Aracınız hasar gördüğünde, kaskonuzun “hasar” teminatını kullanırsınız ve bu, hasarsızlık indiriminizi etkiler. Ancak ikame araç, kasko poliçesinin “hasar” teminatı değil, bir “hizmet” teminatıdır. Kaza sonrası sigorta şirketinizin sağladığı ikame araç hizmetini kullanmanız, bir sonraki yıl poliçe yenilemesinde hasarsızlık indiriminizi etkilemez veya bozmaz   

Sigorta İkame Araç Verir Mi Diye Sorarken Bilinmesi Gereken Hukuki Farklar

Potansiyel müvekkillerin kafasındaki karışıklığı gidermek için, bu iki farklı hakkı net bir tabloyla ayırmak gerekir. Birinin bitişi, diğerinin başlangıcı olabilir.

ÖzellikKasko İkame Araç Teminatı (“Sigorta İkame Araç Verir Mi” Sorusunun Cevabı)Araç Mahrumiyet Bedeli (Sigorta Vermediğinde Doğan Hak)
Yasal DayanakSigorta Poliçesi Özel Şartları Türk Borçlar Kanunu m. 49 (Haksız Fiil) 
Muhatap (Sorumlu)Sigortalının Kendi Kasko ŞirketiKazada Kusurlu Taraf (Sürücü, Araç Sahibi, İşleten)
Süre LimitiPoliçede Belirtilen Sınırlı Süre (Genellikle 7-15 Gün)Makul Onarım Süresi (Bilirkişi belirler, 30-40 gün olabilir) 
ZorunlulukPoliçede bu teminatın satın alınmış olması gerekirKazada kusursuz veya daha az kusurlu olmak yeterlidir
İspat YüküEksper raporu ve onarımın 24/48 saati aşmasıFatura zorunlu değil; “mahrumiyet” yeterlidir (Yargıtay Kararı) 
Teminat Dışılık (Örn)Genellikle park halindeki hasarları kapsamaz Kusurlu tarafın haksız fiil sorumluluğu tamdır

Hukuki Değerlendirme ve Sonuç

Özetle, “Sigorta ikame araç verir mi?” sorusunun cevabı, genellikle Kasko poliçenizdeki sınırlı teminatlardır. Bu teminat, sözleşmeseldir, süre (7-15 gün) ve adet (yılda 2 kez)  olarak limitlidir ve park halindeki hasarları kapsamayabilir.  “Zorunlu Trafik Sigortası ikame araç verir mi?” sorusunun cevabı ise net bir “Hayır”dır.   

Ancak bu durum, mağduriyetinizin yasal bir çözümü olmadığı anlamına gelmez. Kasko teminatınız bittiğinde, yetersiz kaldığında veya hiç olmadığında, Türk Borçlar Kanunu’na dayanan  “araç mahrumiyet bedeli” tazminatı hakkınız doğar.  Bu hak, sigorta şirketine değil, doğrudan kazada kusurlu olan şahsa karşı ileri sürülür.  Yargıtay’ın “fatura zorunlu değil”  şeklindeki yerleşik içtihatları, araç kiralayacak maddi gücü olmayan mağdurları dahi koruma altına almaktadır.   

Bu hakkın tespiti, “makul süre”  ve “emsal araç bedeli” gibi teknik detaylara dayandığından, sürecin profesyonel bir ekip tarafından yönetilmesi kritik önem taşır. Sigorta hukuku ve tazminat davalarında uzmanlaşmış bir Avukat İstanbul ekibi, hak ettiğiniz tazminatı en kısa sürede almanız için Yargıtay içtihatları ışığında dosyanızı takip edecektir. Hak kayıplarını önlemek ve sigorta şirketleri ile kusurlu taraflar karşısında güçlü bir hukuki temsil sağlamak için profesyonel destek almak en doğru adım olacaktır. Bu karmaşık süreçte bir Avukat İstanbul ile çalışmak, mağduriyetinizin hızla giderilmesini sağlar.   

Sigorta İkame Araç Verir Mi Konusunda Sık Sorulan Sorular

Verilen ikame aracın yakıtı ve HGS masrafları kime aittir?

Bu tür kullanıma dayalı tüm masraflar aracı teslim alan sigortalıya aittir. Sigorta şirketi veya kiralama firması yalnızca aracın kira bedelini karşılar. Yakıt, otoyol/köprü geçiş ücretleri (HGS/OGS) ve olası trafik cezaları sizin sorumluluğunuzdadır.    

Sigortanın verdiği araç benim aracımla aynı model olmak zorunda mı?

Genel kural, “eşdeğer” veya “benzer segmentte” bir araç verilmesidir. Örneğin, C segmenti bir sedan aracınız varsa, size B segmenti bir hatchback verilmesi mağduriyet yaratabilir ve sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilebilir. Birebir aynı marka ve model olma zorunluluğu yoktur, ancak segmentin tutarlı olması gerekir.    

Araç mahrumiyet bedeli davası açmak için mutlaka araç kiralamış olmam gerekir mi?

Hayır. Bu, en önemli hukuki detaydır. Yargıtay kararlarına göre , aracınızdan mahrum kalmanızın kendisi bir zarardır. Fiilen para harcayıp araç kiralamamış olsanız veya fatura ibraz edemeseniz  dahi, bilirkişi tarafından hesaplanacak makul süre ve emsal kira bedeli üzerinden tazminat alma hakkınız vardır.   

Kasko şirketim tamir 24 saati geçmedi diyerek ikame araç vermedi Haklı mı?

Evet, genellikle haklıdırlar. Çoğu poliçe, bu hizmetin başlaması için onarımın 24 saati (bazıları 48 saati) aşmasını şart koşar.  Küçük çaplı onarımlar veya aynı gün biten servis işlemleri için ikame araç hizmeti genellikle devreye girmez.   

Kusurlu taraftan araç mahrumiyet bedeli talep ettim Benim trafik sigortam ödesin diyor Ne yapmalıyım?

Kusurlu tarafın bu savunması hukuken geçersizdir. “Zorunlu Trafik Sigortası ikame araç verir mi?” sorusunun cevabı net olarak “hayır”dır. ZTS, araç mahrumiyet bedeli gibi dolaylı zararları teminat kapsamında tutmaz. Sorumluluk doğrudan şahsındadır (araç sahibi, sürücü, işleten).  Bu bedeli ödemesi için kendisine dava açılması veya icra takibi başlatılması gerekir.    

Araç mahrumiyet bedeli için zaman aşımı süresi nedir?

Araç mahrumiyet bedeli, haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat talebidir. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil zaman aşımı sürelerine tabidir. Zararı ve faili öğrendiğiniz tarihten itibaren 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten (kaza tarihinden) itibaren 10 yıl içinde bu talebinizi ileri sürmeniz gerekmektedir.    

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

Bize Ulaşın

Baştürk Hukuk Bürosu olarak tüm sorularınıza cevap vermekteyiz.