Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Açılır Mı?

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Açılır Mı?

“Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Açılır Mı?” Sorusunun Hukuki Cevabı

Kocam evi terk etti” cümlesi, bir evliliğin en sarsıcı anlarından birini ifade eder. Bu durum, genellikle geride kalan eş için sadece duygusal bir yıkım değil, aynı zamanda ani bir finansal krizin de başlangıcıdır. Özellikle ortak çocuklar varsa, evin ve çocukların masrafları, faturalar ve temel geçim ihtiyaçları devasa bir soru işareti haline gelir. Bu ilk panik anında, “Şimdi ne yapacağım?”, “Faturaları kim ödeyecek?”, “Çocukların masraflarını nasıl karşılayacağım?” gibi sorular zihnini meşgul eder. Bu noktada hukukun size sağladığı hakları bilmek, atacağınız ilk adımların en doğrusu olacaktır. Peki, hukuki açıdan en temel soruya dönelim: Evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? Bu sorunun net ve tereddütsüz cevabı: Evet, açılır. Ancak, Türk Medeni Kanunu (TMK) çerçevesinde bu “evet” cevabının detayları, hangi nafaka türünün, ne zaman ve en önemlisi hangi hukuki stratejiyle talep edileceğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Kocanızın evi terk etmiş olması, sizin lehinize çok güçlü hukuki sonuçlar doğuran kritik bir eylemdir. Bu eylem, kocanızın “kusurlu” olduğunu kanıtlamanın en somut yollarından biridir ve nafaka taleplerinizin temelini oluşturur. Bu yazıda, evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? sorusunun tüm hukuki detaylarını ve bu davanın potansiyel müvekkiller için ne anlama geldiğini, boşanma davası açarak veya açmadan nasıl talep edebileceğinizi ve bu süreçteki hayati hukuki nüansları detaylıca inceleyeceğiz.

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası

Müvekkil adaylarının bu süreçte düştüğü en yaygın ve en maliyetli hata, “terk” kelimesini duydukları anda, hukuki olarak tek seçeneğin Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenen “Terk Nedeniyle Boşanma Davası” olduğunu düşünmeleridir. Bu, çoğu zaman tehlikeli bir stratejik tuzaktır.

Hukuken bu iki kavramı net bir şekilde ayırmalıyız:

  1. Terk Nedeniyle Boşanma Davası (TMK m. 164): Bu, özel ve mutlak bir boşanma sebebidir. Ancak bu davayı açabilmek için kanun çok sıkı ve teknik şartlar aramaktadır. Bu şartlar arasında; eşin evi terk etmesinin üzerinden en az 6 ay geçmiş olması, bu 6 aylık sürenin ilk 4 ayı bittikten sonra terk edilen eşin hakim veya noter aracılığıyla “eve dön” ihtarı çekmesi ve bu ihtarın tebliğinden sonra terk eden eşe 2 ay süre vermesi gibi son derece teknik ve uzun prosedürler bulunur. Bu prosedürdeki (örneğin ihtarname içeriğindeki veya sürelerdeki) en küçük bir hata, davanızın usulden reddedilmesine ve aylarca süren çabanızın boşa gitmesine neden olabilir. Bu yol, genellikle yavaş ve risklidir.   
  2. Terk Eylemi (Haksız FİİL ve KUSUR): Sizin için asıl önemli olan ve nafaka hakkınızı doğuran olgu budur. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, haklı bir sebep olmaksızın ortak konutu terk etmek, evlilik birliğinin yüklediği sadakat ve birlikte yaşama sorumluluğunu ihlal etmek anlamına gelir ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda “ağır kusur” veya “tam kusur” olarak kabul edilir.   

İşte stratejik fark burada ortaya çıkmaktadır: Sizin, kocanızın “ağır kusurlu” olduğunu kanıtlamak için ille de TMK 164’ün zorlu prosedürlerini takip etmenize gerek yoktur. Kocanızın “terk eylemini”, çok daha yaygın, hızlı ve esnek olan “Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması” (TMK m. 166) nedenine dayalı bir boşanma davasında, onun ağır kusurlu olduğunun en güçlü delili olarak kullanabilirsiniz. Bu strateji, hem boşanma kararı almayı hem de kusura bağlı olan yoksulluk nafakası ve maddi/manevi tazminat haklarını elde etmeyi çok daha kolay ve hızlı hale getirir. Bu nedenle, evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? diye soran bir müvekkile ilk anlatılması gereken stratejik fark budur.

Boşanma Davası Açmadan Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası (Tedbir Nafakası)

Kocanız evi terk ettiğinde, en acil ihtiyacınız boşanmak değil, o ayın kirasını ödemek ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Türk Medeni Kanunu, bu acil durumu öngörerek eşlere, boşanma davası açma zorunluluğu olmaksızın nafaka talep etme hakkı tanımıştır. Bu hak, TMK m. 197’de düzenlenen “bağımsız tedbir nafakası”dır. Bu, evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? sorusunun en hızlı ve acil çözümüdür.   

Bu madde, evlilik birliği devam ederken (yani henüz boşanma davası açılmamışken), eşlerden birinin “ayrı yaşamakta haklı bir sebebe” dayanarak diğer eşten kendi geçimi ve varsa çocukların bakımı için tedbir nafakası isteyebileceğini düzenler. Bu, sizin için en hızlı finansal çözümdür.   

TMK 197’nin Şartı

Kanun, bu nafaka için “ayrı yaşamakta haklı bir neden” şartı koşar. Bu noktada aklınıza “Ama evi terk eden ben değilim, o terk etti. Ben evdeyim. Benim haklı nedenim nedir?” sorusu gelebilir. Bu, hukuki bir yorumlama nüansıdır ve lehinizedir.   

Sizin durumunuzda “haklı neden” tam olarak şudur: Kocanızın ortak konutu haksız ve kusurlu bir şekilde terk etmesi, evlilik birliğini fiilen tek taraflı olarak sonlandırmış ve sizi “ayrı yaşamaya” zorlamıştır. Kocanızın bu kusurlu eylemi, sizin TMK 197 kapsamında “ayrı yaşamakta haklı” olduğunuzun en somut ve tartışmasız kanıtıdır. Evde kalan eş olarak, evlilik birliğini tek başınıza sürdürmeniz beklenemez. Dolayısıyla, kocanızın evi terk ettiği gün, sizin de TMK 197’ye dayanarak bağımsız tedbir nafakası davası açma hakkınız doğmuştur.   

Bağımsız Tedbir Nafakası Davası Nerede ve Nasıl Açılır?

Bu dava, bir boşanma davası değildir; yalnızca evlilik birliği devam ederken maddi destek (parasal katkı) talep etmeye yönelik bir “tedbir” davasıdır. Süreç şu şekildedir:   

  • Görevli Mahkeme: Bu davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.   
  • Yetkili Mahkeme: Kanun, davacıya kolaylık sağlamıştır. Bu davayı, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açabilirsiniz. Yani, kocanız evi terk ettikten sonra siz İstanbul’daki evinizden ayrılıp, örneğin destek için ailenizin bulunduğu başka bir şehre gittiyseniz, davayı kendi bulunduğunuz yerdeki Aile Mahkemesi’nde de açabilirsiniz.   

Bu dava, kocanızın evi terk etmesiyle düştüğünüz maddi zorluğu hızla aşmanızı ve boşanma davası gibi daha uzun soluklu bir sürece hazırlanmanız için size finansal güvence sağlamayı amaçlar.

Boşanma Davası Açıldığında Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Nasıl İlerler?

Eğer kocanızın evi terk etme eylemi evliliği geri dönülmez bir şekilde bitirdiyse ve boşanma kararı aldıysanız, “terk eylemi” sizin nafaka haklarınızın omurgasını oluşturacaktır. Evi terk eden kocaya nafaka davası açma süreci, boşanma davası içinde üç farklı nafaka türünü gündeme getirir:

Geçici Tedbir Nafakası (TMK m. 169)

Boşanma davasını açtığınız dilekçeyle birlikte, mahkemeden derhal “geçici tedbir nafakası” talep etmelisiniz. Bu nafaka, TMK m. 169 uyarınca, boşanma davası sürerken (yani dava sonuçlanana kadar geçecek 1-2 yıl boyunca) sizin ve çocuklarınızın geçimini sağlamak için hükmedilen geçici bir nafakadır.   

Bu nafakanın bağlanması için henüz kusur durumu (kimin hatalı olduğu) tam olarak ispatlanmamış olsa bile, kocanızın “evi terk etmiş olması” olgusu, sizin mağduriyetinizi ve acil parasal ihtiyacınızı somut olarak gösterir. Hakim, bu fiili durumu (kocanın evde olmamasını) gördüğünde, davanın en başında lehinize hızla tedbir nafakasına hükmedecektir.   

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası ve Yoksulluk Nafakası (TMK m. 175)

Bu, boşanma kararı kesinleştikten sonra, genellikle süresiz olarak (veya belirli koşullarda süreli) bağlanan asıl nafakadır. Evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? sorusunun cevabı, en güçlü karşılığını bu nafaka türünde bulur. Yoksulluk nafakasının bağlanabilmesi için kanun (TMK m. 175) üç temel şart arar :   

  1. Nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması (Asgari ücretle çalışmak dahi Yargıtay kararlarına göre yoksulluk nafakasına engel değildir).   
  2. Nafaka talep eden eşin talepte bulunmuş olması (Hakim kendiliğinden karar veremez).
  3. En önemli şart: Nafaka talep eden eşin, boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu OLMAMASI.   

İşte “terk elemi” burada kilit rol oynar. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Yargıtay evi haksız yere terk etmeyi “tam kusur” saymaktadır. Bu durumda, evi terk eden kocanız, bu eylemiyle zaten “tam kusurlu” veya “ağır kusurlu” hale gelmiştir. Sizin (terk edilen eş olarak) ondan daha ağır kusurlu olmanız fiilen imkansız hale gelir. Kocanızın evi terk etme eylemi, sizin yoksulluk nafakası almanızın önündeki en büyük hukuki engel olan “kusur” şartını, sizin lehinize otomatik olarak çözmüş olur.   

Dava Sonucunda (Çocuklar İçin) İştirak Nafakası

İştirak nafakası, yani çocuklarınız için alacağınız nafaka, boşanmadaki “kusur” durumundan tamamen bağımsızdır. Burada tek bir kural geçerlidir: Çocuğun velayeti kimde kalırsa (ki bu durumda büyük olasılıkla sizde kalacaktır), diğer ebeveyn (evi terk eden koca), çocuğun bakım, eğitim, sağlık, barınma gibi tüm giderlerine geliri oranında katılmak zorundadır.   

Kocanızın “Beni aldattı o yüzden evi terk ettim” demesi dahi, onun çocuklar için iştirak nafakası ödeme yükümlülüğünü asla ortadan kaldırmaz. Bu, çocuğun üstün yararı ile ilgili bir ilkedir ve pazarlığa açık değildir.

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Açıldığında Kocanın Olası Savunmaları

Elbette, evi terk eden koca, açılacak bir davada kendisini “tam kusurlu” ilan ettirmeyecektir. Onun yegane hukuki savunması, evi terk etmek için “haklı bir sebebi” olduğunu iddia etmek olacaktır. Türk Medeni Kanunu, eşe şiddet uygulanması, can güvenliğinin olmaması, onur kırıcı davranışlara maruz kalma veya aldatılma gibi durumları, evi terk etmek için “haklı neden” olarak kabul edebilir.   

Kocanız, “Aslında o beni evden kovdu”, “Bana şiddet uyguluyordu, canımı kurtarmak için kaçtım” veya “Beni aldatıyordu, o yüzden gittim” gibi iddialarda bulunabilir.

İşte davanın seyri tam da bu noktada değişir. Hukukta, normalde “iddia eden ispatlar” kuralı geçerlidir. Ancak “terk” eylemi fiilen belli olduğu için (kocanın evde olmadığı somut bir gerçektir), kocanız evi terk etmesini meşrulaştıracak bir sebep (yani bir “iddia”) öne sürdüğünde, bu haklı sebebi ispat etme yükümlülüğü (ispat yükü) artık ona geçer.   

Sizin yapmanız gereken, onun evi haksız terk ettiğini iddia etmektir. Onun ise bu terkin haksız olmadığını, sizin bir kusurunuzdan kaynaklandığını (örn. şiddet, aldatma) kanıtlaması gerekir. Bu savunmaların çürütülmesi, evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? sorusunun ‘evet’ cevabını ‘kesin evet’e dönüştüren en kritik aşamadır. Bu, davanın ispat ve delil toplama aşamasının ne kadar kritik olduğunu gösterir. Bu savunmaların çürütülmesi, tanıkların doğru sorgulanması ve karşı delillerin sunulması, bir boşanma avukatının uzmanlığını gerektiren en teknik alandır.   

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Süreci

“Kocam evi terk etti, nafaka istiyorum ama hiçbir resmi geliri yok” veya “Maaşını asgari ücretten gösteriyor, ama lüks içinde yaşıyor” endişesi, en sık karşılaştığımız durumlardan biridir. Bu durum, evi terk eden kocaya nafaka davası açmanıza ve sonuç almanıza engel değildir. Mahkemeler, kişilerin sadece resmi bordrolarına değil, “fiili yaşam standartlarına” bakarak karar verir.

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası İçin Görevli ve Yetkili Mahkeme

İster bağımsız tedbir nafakası (TMK 197) ister boşanmayla birlikte nafaka (TMK 169/175) talep edin, görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.   

Yetkili mahkeme konusunda ise kanun size seçenekler sunar: Davayı, eşlerden birinin (yani sizin veya kocanızın) yerleşim yeri mahkemesinde veya eşlerin son 6 aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde açabilirsiniz. Bu, evi terk edilen eşe, kendi bulunduğu yerden dava açma kolaylığı sağlayan önemli bir haktır.   

Kocanın Gerçek Geliri Nasıl Tespit Edilir? (SED Raporu”nun Rolü)

Mahkeme hakimlerinin, eşlerin gelirlerini gizleme çabalarına karşı kullandıkları en etkili araç, “Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması” (SED Raporu) talep etmektir. Bu rapor, kocanızın “asgari ücret” savunmasını çürütmek için hazırlanır.   

SED raporu süreci şu adımları içerir :   

  1. Resmi Kurum Müzekkereleri: Mahkeme, kocanızın üzerine kayıtlı mal varlığını tespit etmek için SGK’ya (resmi iş ve maaş dökümü), Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’ne (taşınmazlar), Emniyet Müdürlüğü’ne (araçlar) ve tüm büyük bankalara (mevduat, kredi kartı harcamaları) yazılar yazar.
  2. Kolluk Marifetiyle Fiili Araştırma: Raporun en kritik kısmı budur. Mahkeme, kocanızın MERNİS adresinin (veya bilinen diğer adreslerinin) bulunduğu yerdeki Emniyet (polis) veya Jandarma’ya müzekkere yazarak, onun fiili yaşam standardının araştırılmasını ister.   
  3. Fiili Araştırma Nasıl Yapılır? Kolluk kuvvetleri, kocanızın yaşadığı mahalleye gider, muhtarla, komşularla, site yönetimiyle konuşur. “Bu kişi burada mı yaşıyor?”, “Hangi model arabaya biniyor?”, “Kirada ise ne kadar kira ödüyor?”, “Yaşam standardı (giyimi, sosyal çevresi) nasıl?” gibi bilgileri toplar ve bir tutanakla mahkemeye bildirir.

Eğer bir kişi resmiyette asgari ücret alıyor ama fiili araştırmada 150.000 TL kira ödediği, lüks bir araca bindiği ve sürekli yurt dışına çıktığı tespit edilirse, hakim nafaka miktarını bu “fiili gelire” ve yaşam standardına göre belirler.

Bu noktada, uzman bir boşanma avukatının rolü , mahkemeden sadece standart SED raporu istemek değil, raporu yönlendirmektir. Avukatınız, “Müvekkilimin eşinin şu bankada gizli hesabı olduğunu, şu adreste kayıt dışı çalıştığını veya şu plakalı aracı kullandığını biliyoruz. Lütfen bu spesifik noktaların da araştırılmasını talep ediyoruz” diyerek, hakimin doğru yere bakmasını sağlar ve gelirin tam olarak ortaya çıkarılmasına yardımcı olur. Bu, evi terk eden kocaya nafaka davası sürecinde paha biçilmez bir adımdır.   

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Açılır Mı? Sonuç

Özetle, evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? sorusunun cevabı net bir evettir. Evi terk eden kocaya nafaka davası açma hakkınız, kanunen en güçlü olduğunuz alanlardan biridir. Kocanızın evi terk etme eylemi, onun kusurunu sizin yerinize kanıtlayan en güçlü delilinizdir. Ancak bu hakkı paraya çevirmenin yolu, “Terk Davası” (TMK 164) gibi teknik ve riskli yollardan değil, doğru hukuki stratejiyi belirlemekten geçer.

İhtiyacınızın acil bir maddi destek (TMK 197) mi, yoksa kusura dayalı bir boşanma ve kalıcı bir yoksulluk nafakası (TMK 166 üzerinden) mı olduğuna, bir uzmanın rehberliğinde karar vermelisiniz. Kusur tespiti , delillerin toplanması  ve özellikle kocanın gerçek gelirinin tespiti (SED Raporu)  gibi teknik konular, bir Aile Hukuku avukatının uzmanlığı olmadan başarıya ulaştırılması zor süreçlerdir.   

Bu karmaşık hukuki süreçte, özellikle Avukat İstanbul gibi rekabetin ve nüfusun yoğun olduğu bir metropolde, Aile Hukuku’nda uzmanlaşmış bir avukatla çalışmak, davanızın temelini sağlam atmanızı sağlar. Haklarınızı korumak ve bu zorlu süreci en az kayıpla atlatmak için atacağınız ilk adım, profesyonel bir hukuki danışmanlık almaktır. Doğru bir Avukat İstanbul rehberliği, telafisi mümkün olmayan hataları en baştan önleyecektir.

Evi Terk Eden Kocaya Nafaka Davası Hakkında Sık Sorulan Sorular

Kocam evi terk etti ama boşanmak istemiyorum, yine de nafaka alabilir miyim? 

Kesinlikle evet. Türk Medeni Kanunu m. 197 uyarınca, boşanma davası açmanıza gerek kalmadan, sadece “bağımsız tedbir nafakası” davası açarak kendiniz ve velayeti fiilen sizde olan çocuklarınız için derhal nafaka talep edebilirsiniz. Kocanızın evi haksız terk etmiş olması, sizin “ayrı yaşamakta haklı” olduğunuzun en güçlü kanıtıdır. Bu, evi terk eden kocaya nafaka davası açılır mı? sorusunun boşanma davası açılmadan da olumlu yanıtlandığı en önemli hukuki haktır.   

Nafaka davası açmak için ne kadar beklemeliyim? 

Bir gün dahi beklemenize gerek yok. Kocanız evi terk ettiği andan itibaren, geçim masraflarınız için onun desteğine ihtiyaç duyuyorsanız, TMK 197’ye dayalı bağımsız tedbir nafakası davası açma hakkınız doğar. “Terk nedeniyle boşanma davası” (TMK 164) için gereken 6 aylık bekleme süresi, acil nafaka talepleri için geçerli değildir.   

Kocamın hiçbir resmi geliri görünmüyor, yine de nafaka alabilir miyim? 

Evet. Mahkeme, kocanızın sadece SGK’daki resmi gelirine bakmaz. Hakim, “Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması” (SED Raporu) talep ederek, kocanızın fiili yaşam standardını (kullandığı araba, oturduğu ev, sosyal medya paylaşımları, kredi kartı harcamaları, komşu beyanları) araştırır ve bu “fiili gelire” ve “yaşam tarzına” göre nafaka belirler.   

Evi terk eden kocam, benim aleyhime boşanma davası açabilir mi? 

Dava açmak bir haktır, açabilir. Ancak, evi haksız yere terk ettiği için Yargıtay kararlarına göre “tam kusurlu” veya “ağır kusurlu” sayılacaktır. Kusurlu eşin açtığı boşanma davasının kabul edilme ihtimali çok düşüktür. Sizin açacağınız bir “karşı dava” ile onun davası reddedilir ve sizin davanız kabul edilir. Ayrıca, o (ağır kusurlu taraf) sizden yoksulluk nafakası veya tazminat talep edemez.   

Kocam evi terk etti, ben de çocuklarla ailemin yanına (başka şehre) taşındım. Ben de evi terk etmiş sayılır mıyım? 

Hayır, bu çok kritik bir ayrıntıdır. Hukukta “ilk terk eden” ve “terke zorlayan” önemlidir. Kocanızın sizi maddi desteksiz bırakarak ortak konutu terk etmesi, sizin (ve çocukların) barınma ve geçinme ihtiyacınızı karşılamak amacıyla ailenizin yanına gitmenizi “haklı” bir eylem haline getirir. Sizin bu eyleminiz bir “terk” değil, kocanızın kusurlu terkinin bir “sonucudur”. Bu durumda kusurlu olan taraf hala kocanızdır.   

Kocam bana “eve dön” ihtarı çekti, ne yapmalıyım? 

Bu, kocanızın size karşı TMK 164’e dayalı “Terk Nedeniyle Boşanma Davası” açmak için yaptığı resmi bir hukuki hamledir. Bu ihtara 2 ay içinde uymamanız (eve dönmemeniz) halinde, o size boşanma davası açma hakkı kazanır. Ancak, eğer eve dönmenizi engelleyen haklı bir nedeniniz varsa (örneğin size şiddet uyguluyordu, evde can güvenliğiniz yoktu) veya ihtar samimi değilse (örneğin dönmeniz için bağımsız bir konut hazırlamamış, sizi ailesiyle yaşamaya zorluyorsa) , bu ihtar geçersiz sayılır. Böyle bir ihtar aldığınızda, hak kaybı yaşamamak için derhal bir avukata başvurmanız şarttır.   

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir