Nafaka Ayın Kaçında Ödenir?

Nafaka Ayın Kaçında Ödenir?

Nafaka Yükümlülüğü

Boşanma ve ayrılık süreçleri, taraflar için yalnızca duygusal değil, aynı zamanda mali açıdan da zorlayıcı bir dönemi başlatır. Bu süreçte en temel ve hayati konulardan biri nafaka yükümlülüğüdür. Nafaka, basit bir para transferi olmanın çok ötesinde, kanun tarafından korunan ve sosyal devlet ilkesinin bir yansıması olan hukuki bir güvencedir. Temel amacı, evlilik birliğinin sona ermesiyle ekonomik olarak daha zayıf duruma düşecek olan eşin veya velayeti kendisine bırakılan ebeveynin ve çocuğun yaşam standartlarını korumak, temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamaktır. Bu noktada, hem nafaka alacaklısı hem de nafaka borçlusu için en kritik sorulardan biri gündeme gelir: “Nafaka ayın kaçında ödenir?”. Bu soru, basit gibi görünse de cevabı kanunda tek bir gün olarak belirtilmemiştir ve bir dizi hukuki kurala, mahkeme kararına ve yerleşik içtihatlara bağlıdır. Nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun doğru cevabını bilmek, alacaklı için geçimini sürdürebilmesi anlamına gelirken; borçlu için ise ciddi hukuki yaptırımlardan kaçınmanın tek yoludur. Bu rehber, nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun yanıtından ödenmemesi durumunda atılacak adımlara kadar tüm süreci, avukat arayışında olan potansiyel müvekkiller için en ince ayrıntısına kadar aydınlatmak amacıyla hazırlanmıştır.   

Nafaka Ayın Kaçında Ödenir?

Nafaka ödemeleri için ülke genelinde geçerli, kanunla sabitlenmiş tek bir “nafaka ödeme günü” bulunmamaktadır. Nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun net cevabı, her bir dava özelinde şekillenen ve hukuki bir sürece dayanan bir tespittir. Bu tarihi belirleyen üç temel sacayağı bulunur: Hakim kararı, kanunun yönlendirici ilkeleri ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları.

Hakim Kararının Belirleyiciliği

Nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun ilk ve en kesin cevabı, mahkemenin verdiği karardır. Bu karar, boşanma davası devam ederken verilen bir ara karar (tedbir nafakası için) veya davanın sonunda verilen nihai hüküm (yoksulluk ve iştirak nafakası için) olabilir. Hakim, tarafların durumunu ve dosyanın özelliklerini göz önünde bulundurarak nafakanın her ayın belirli bir gününde (örneğin, her ayın 5’inde) ödenmesine karar verebilir.   

Bu karar, her iki taraf için de kanun hükmünde ve kesindir. Taraflar, kendi aralarında anlaşarak mahkemenin belirlediği ödeme gününü değiştiremezler. Ödeme tarihinde bir değişiklik yapılması isteniyorsa, bunun için mahkemeye yeniden başvurarak yeni bir karar alınması zorunludur. Bu nedenle, nafaka ayın kaçında ödenir diye merak eden bir borçlunun ilk olarak bakması gereken yer, kendisine tebliğ edilen mahkeme kararıdır.   

Türk Medeni Kanunu’ndaki Yönlendirici İlkeler

Hakimler, ödeme gününü belirlerken keyfi hareket etmezler; Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) yer alan temel ilkelerden yola çıkarlar. Bu ilkelerden en önemlisi, özellikle çocuk için bağlanan iştirak nafakası için geçerlidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 330. maddesinin 2. fıkrası, iştirak nafakasının “her ay peşin” ödeneceğini açıkça hükme bağlamıştır. “Peşin ödeme” ilkesi, nafakanın ilgili olduğu ayın giderleri için kullanılmak üzere o ayın başında ödenmesi gerektiği anlamına gelir. Örneğin, Ekim ayına ait iştirak nafakası, Eylül sonunda veya Ekim ayının başında ödenmelidir. Bu kuralın ardında yatan mantık, nafakanın reaktif bir borç ödemesi değil, proaktif bir geçim desteği olmasıdır. Kanun koyucu, çocuğun okul masrafı, gıda veya barınma gibi ihtiyaçları ortaya çıktığında elinde para olmasını güvence altına almayı amaçlamıştır.   

Yargıtay Kararları Işığında Yerleşik Uygulama “Her Ayın Başı”

Kanunda açıkça belirtilmese de, Yargıtay’ın (Türkiye’nin en üst temyiz mahkemesi) yerleşik kararları, özellikle dava sürecinde ödenen tedbir nafakası alacağının her ayın başında “muaccel” hale geldiğini, yani ödenmesi gereken bir borç niteliği kazandığını kabul etmektedir. Bu içtihatlar, “peşin ödeme” ilkesini diğer nafaka türleri için de bir yorum standardı haline getirmiştir.   

Bu nedenle, mahkeme kararında belirli bir gün belirtilmemiş olsa dahi, hukuki teamül ve Yargıtay’ın yaklaşımı doğrultusunda nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun cevabı “ilgili ayın başında” olarak kabul edilir. Bu durum, olası bir icra takibi veya şikayet sürecinde borçlunun “gecikme” veya “temerrüt” durumunun ne zaman başladığının tespitinde kritik bir rol oynar.

Nafaka Türleri

Nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun yanıtı, nafakanın türüne göre de farklılıklar gösterir. Nafakanın ne zaman ödenmeye başlayacağı ve bu ödemenin ne zaman sona ereceği, nafakanın türüne göre köklü farklılıklar gösterir. Türk hukukunda boşanma ve ayrılık süreçleriyle ilgili dört temel nafaka türü bulunmaktadır. Her birinin başlangıç ve bitiş zamanlamasını bilmek, hak kayıplarını önlemek için hayati önem taşır.

Tedbir Nafakası

  • Başlangıç Tarihi: Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davasının mahkemeye açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu çok önemli bir ayrıntıdır. Hakim, tedbir nafakasına ilişkin kararını davadan aylar sonra verse bile, nafaka yükümlülüğü geriye dönük olarak dava tarihinden itibaren hesaplanır. Örneğin, dava 1 Ocak’ta açılmış ve hakim 1 Mayıs’ta nafakaya hükmetmişse, borçlu Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait nafakaları toplu olarak ödemek zorundadır.   
  • Ödeme Zamanı: Yargıtay kararları uyarınca, işleyecek olan nafakalar her ayın başında muaccel hale gelir ve ödenmesi gerekir.   
  • Bitiş Tarihi: Tedbir nafakası geçici bir önlemdir. Mahkemenin boşanma hakkında verdiği kararın kesinleştiği gün kendiliğinden sona erer. Karar kesinleştiğinde, koşulları varsa, yerini yoksulluk veya iştirak nafakasına bırakır.   

İştirak Nafakası

  • Başlangıç Tarihi: İştirak nafakası, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Esasen, çocuk için ödenen tedbir nafakasının bittiği yerden devam eder.   
  • Ödeme Kuralı: Kanunda en net ifade edilen kuraldır: TMK Madde 330/2 uyarınca her ay peşin olarak ödenir. Bu, iştirak nafakası için nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun kanundaki en net cevabıdır.   
  • Bitiş Tarihi: Kural olarak, çocuğun 18 yaşını doldurarak ergin olmasıyla sona erer. Ancak çok önemli bir istisna mevcuttur: Eğer çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa (örneğin, üniversite okuyorsa), ebeveynin destek yükümlülüğü eğitim hayatı sona erene kadar devam eder.   

Yoksulluk Nafakası

  • Başlangıç Tarihi: Tıpkı iştirak nafakası gibi, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Eğer yoksulluk nafakası boşanma davası sırasında talep edilmemişse, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava açılarak talep edilebilir. Bu 1 yıllık süre hak düşürücü niteliktedir.   
  • Ödeme Zamanı: Mahkemenin nihai kararında belirtilen şekilde ödenir. Bu nedenle yoksulluk nafakası için nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun cevabı doğrudan mahkeme karar metnindedir.
  • Bitiş Tarihi: Genellikle “süresiz” olarak hükmedilse de bu, ömür boyu süreceği anlamına gelmez. Yoksulluk nafakası şu durumlarda sona erer:
    • Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi (resmi nikahla).
    • Taraflardan birinin ölümü.
    • Alacaklının yoksulluk durumunun ortadan kalkması (örneğin, yüksek gelirli bir işe girmesi, kendisine miras kalması).
    • Alacaklının evliymiş gibi başka biriyle fiilen yaşaması. Bu durumlardan son ikisi kendiliğinden sona erme nedeni değildir; nafaka borçlusunun mahkemeye başvurarak “nafakanın kaldırılması” davası açması ve durumu ispatlaması gerekir.   

Yardım Nafakası

Bu nafaka türü, boşanmadan bağımsız olarak, bir kişinin yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoyu (çocukları, torunları), üstsoyu (anne-babası, dedesi) ve kardeşlerine karşı olan mali sorumluluğunu ifade eder. Yardım nafakası, dava açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar ve yardım ihtiyacı ortadan kalktığında sona erer.   

Aşağıdaki tablo, bu dört nafaka türünün temel zamanlama farklarını özetlemektedir:

Nafaka TürüBaşlangıç Zamanı“Nafaka Ayın Kaçında Ödenir?” Sorusunun CevabıNe Zaman Sona Erer?
Tedbir NafakasıDava açıldığı tarihHer ayın başında ödenirBoşanma kararı kesinleşince
İştirak NafakasıBoşanma kararı kesinleştiği tarihHer ay peşin ödenir (TMK 330/II)Çocuk ergin olunca (eğitim istisnası var)
Yoksulluk NafakasıBoşanma kararı kesinleştiği tarihMahkeme kararında belirtilen gündeAlacaklının evlenmesi, yoksulluğun kalkması, ölüm vb.
Yardım NafakasıDava açıldığı tarihMahkeme kararında belirtilen gündeYardım ihtiyacı ortadan kalkınca, ölüm vb.

Belirlenen Günde Nafaka Ödenmezse Ne Olur?

Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın zamanında ödenmemesi, alacaklıya çok güçlü ve kademeli olarak ağırlaşan hukuki yollara başvurma hakkı tanır. Nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun cevabına uymayan borçlu, borcun icra yoluyla tahsilinden, özgürlüğünü kısıtlayan tazyik hapsine kadar uzanabilen ciddi yaptırımlarla karşılaşır.

Ödenmeyen Nafaka İçin İcra Takibi Başlatmak

Vadesi gelen bir aylık nafaka borcu dahi ödenmediği anda, alacaklı taraf icra takibi başlatma hakkına sahip olur. Bu, alacağın devlet gücüyle tahsil edilmesi sürecinin ilk adımıdır.   

  • Takip Türleri: Dava devam ederken ara kararla hükmedilen tedbir nafakası için “ilamsız icra takibi” başlatılır. Boşanma kararı kesinleştikten sonra hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası için ise “ilamlı icra takibi” yoluna gidilir.   
  • Süreç: Alacaklı veya avukatı, yetkili icra dairesine başvurarak takibi başlatır. İcra dairesi, borçluya bir ödeme emri veya icra emri tebliğ eder. Borçlunun bu emri tebliğ aldıktan sonra borcu ödemek veya itiraz etmek için 7 günlük yasal süresi vardır.   

Borcun Cebri İcra Yoluyla Tahsili

Borçlu, 7 günlük süre içinde ödeme yapmaz ve takibe itiraz etmezse (veya itirazı haksız bulunursa), takip kesinleşir ve alacaklının talebi üzerine cebri icra (haciz) işlemlerine geçilir.

  • Maaş Haczi: Nafaka alacaklarının tahsilindeki en etkili ve öncelikli yöntemdir. Burada kanun, nafaka alacaklısına çok önemli bir ayrıcalık tanımıştır. Normalde bir borç için borçlunun maaşının en fazla dörtte birine (1/4) haciz konulabilirken, işleyen aylık (cari) nafaka alacağı için borçlunun maaşının veya emekli maaşının tamamına haciz konulabilir. Bu kural, nafakanın temel bir geçim kaynağı olarak görülmesinden kaynaklanır. Ancak, geçmişe dönük birikmiş nafaka borçları için bu istisna geçerli değildir; birikmiş borçlar için maaşın yine dörtte biri (1/4) haczedilebilir.   
  • Diğer Malvarlıklarına Haciz: Maaş haczi yetersiz kalırsa veya borçlunun düzenli bir maaşı yoksa, banka hesaplarına, adına kayıtlı araçlara, gayrimenkullere ve diğer tüm menkul ve gayrimenkul mallarına haciz uygulanarak borç tahsil edilebilir.   

Gecikme Faizi

Nafaka borcu vadesinde ödenmeyip icra takibine konu edildiğinde, borca gecikme faizi işlemeye başlar. Bu, borçlunun ödemeyi geciktirmesinin finansal bir sonucudur. 1 Haziran 2024 tarihi itibarıyla yapılan son düzenleme ile yasal faiz oranı yıllık %9’dan %24’e yükseltilmiştir. Bu yüksek oran, borcun zamanla önemli ölçüde artmasına neden olabilir.   

Nafaka Ödememe Nedeniyle Tazyik Hapsi (Zorlama Hapsi)

İcra takibine ve haciz işlemlerine rağmen nafaka borcunu ödemeyen borçlu için kanun, son ve en caydırıcı yaptırımı öngörmüştür: Tazyik Hapsi. İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen bu yaptırım, bir suç cezası değil, borçluyu ödemeye zorlamak amacıyla uygulanan bir disiplin hapsidir.   

Tazyik hapsi kararı verilebilmesi için çok sıkı ve kanunda tek tek sayılmış şartların bir arada bulunması gerekir:

  1. Geçerli bir mahkeme kararına dayanan nafaka alacağı olmalıdır.
  2. Bu alacak için icra takibi başlatılmış olmalıdır.   
  3. Ödeme emri, borçlunun bizzat kendisine (vekiline değil) tebliğ edilmiş olmalıdır.   
  4. Ödeme emrinin tebliğinden sonra en az bir aylık güncel nafaka borcunun doğmuş ve ödenmemiş olması gerekir.   
  5. Alacaklı, ödememenin gerçekleştiği tarihten itibaren 3 ay içinde yetkili İcra Ceza Mahkemesi’ne şikayette bulunmalıdır. Bu 3 aylık süre hak düşürücü olup, kaçırılması halinde o aya ilişkin şikayet hakkı kaybolur.   

Mahkeme, bu şartların varlığı halinde borçluyu 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırır. Bu hapis cezası paraya çevrilemez, ertelenemez veya hükmün açıklanması geriye bırakılamaz. Borçlu hapse girdikten sonra borcunu ödediği anda derhal tahliye edilir. En önemlisi, tazyik hapsi yatmak, nafaka borcunu ortadan kaldırmaz. Borçlu cezasını çekse bile, anapara ve faiz borcu icra dosyasında varlığını sürdürmeye devam eder.   

Nafaka Ödemelerine İlişkin Pratik Bilgiler

Nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun hukuki cevabının yanı sıra, tarafların günlük hayatta dikkat etmesi gereken, küçük gibi görünen ama büyük sorunlara yol açabilen pratik detaylar da mevcuttur. Bu detaylara hakim olmak, hem alacaklının hakkını tam olarak almasını sağlar hem de borçluyu gelecekteki hukuki ihtilaflardan korur.

Ödeme Nasıl Yapılmalı? “Nafaka” Açıklamasının Hukuki Önemi

Nafaka ödemelerinin kesinlikle elden veya şahit huzurunda yapılmaması tavsiye edilir. En güvenli ve ispatı en kolay yöntem, banka havalesi veya EFT’dir. Ancak burada kritik bir nokta vardır: Ödeme yapılırken açıklama (dekont) kısmına ödemenin ne için yapıldığının net bir şekilde yazılması zorunludur.

Örneğin, “2024 Yılı Ekim Ayı İştirak Nafakası Bedeli” gibi bir açıklama, ödemenin amacını şüpheye yer bırakmayacak şekilde belgeler. Eğer açıklama kısmına hiçbir şey yazılmazsa, alacaklı taraf bu paranın nafaka için değil, daha önceki bir borç için gönderildiğini veya bir hediye olduğunu iddia edebilir. Yargıtay kararlarına göre, açıklamasız yapılan ödemelerde, paranın nafaka borcuna mahsuben gönderildiğini ispat etme yükümlülüğü ödemeyi yapan borçluya aittir. Bu durum, borçlunun aynı ay için ikinci kez ödeme yapmak zorunda kalması gibi ciddi sorunlara yol açabilir.   

Ödeme Günü Resmi Tatile veya Hafta Sonuna Denk Gelirse Ne Olur?

Bu, sıkça karşılaşılan pratik bir sorundur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 93. maddesi bu konuda net bir çözüm sunar. Eğer bir hukuki işlemin son günü resmi tatile veya hafta sonuna (Cumartesi-Pazar) denk geliyorsa, süre kendiliğinden tatili takip eden ilk iş gününün mesai saati sonuna kadar uzar. Dolayısıyla, nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun cevabı olan gün Pazar’a denk geliyorsa, borçlu bu ödemeyi Pazartesi günü mesai bitimine kadar yaptığında yasal olarak gecikmiş sayılmaz.   

Nafaka Miktarının Değiştirilmesi veya Kaldırılması Mümkün mü?

Mahkemenin belirlediği nafaka miktarı mutlak ve değişmez değildir. Hayat koşulları zamanla değişebilir ve bu değişiklikler nafaka miktarının yeniden düzenlenmesini gerektirebilir.

  • Nafakanın Artırılması veya Azaltılması: Her iki taraf da, koşullarda esaslı bir değişiklik olması halinde “nafakanın artırılması” veya “nafakanın azaltılması” davası açabilir. Bu değişikliklere örnek olarak; borçlunun işini kaybetmesi, alacaklının çok daha yüksek maaşlı bir işe girmesi, çocuğun özel okula başlamasıyla masraflarının artması veya ülkedeki ekonomik koşulların (yüksek enflasyon) paranın alım gücünü düşürmesi gösterilebilir.   
  • Nafakanın Kaldırılması: Belirli şartların oluşması halinde nafaka tamamen kaldırılabilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması için en yaygın nedenler alacaklının yeniden evlenmesi veya yoksulluk durumunun kalıcı olarak ortadan kalkmasıdır.   

Bu davaların açılabilmesi için durumdaki değişikliğin sürekli ve önemli olması gerekir. Geçici bir işsizlik veya küçük bir maaş zammı genellikle yeterli görülmez.

Nafaka Sürecinde Neden Bir Avukatla Çalışmalısınız?

Bu rehberde detaylandırılan tüm süreçler, nafaka ayın kaçında ödenir gibi basit bir sorunun bile ne kadar teknik, karmaşık ve usuli kurallara bağlı olduğunu açıkça göstermektedir. Gerek nafaka talep ederken gerekse ödeme yükümlülüğü altındayken yapılacak küçük bir hata, telafisi zor mali ve hukuki kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, süreci bir uzman avukatla yönetmek bir lüks değil, bir zorunluluktur.

  • Hukuki Karmaşıklık ve Usul Hatalarının Önlenmesi: İcra takibi başlatmak, tazyik hapsi için şikayette bulunmak gibi işlemler, çok katı sürelere ve usul kurallarına tabidir. Örneğin, tazyik hapsi için şikayet süresinin kaçırılması veya ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmesi, en haklı davada bile hakkınızı kaybetmenize neden olabilir. Bir avukat, bu teknik detaylara hakim olarak süreci hatasız yönetir.   
  • Stratejik Planlama: Özellikle nafakanın tahsili sürecinde doğru stratejinin belirlenmesi kritik öneme sahiptir. “İşleyen nafaka” ile “birikmiş nafaka” arasındaki hukuki farkı bilmek ve buna göre hareket etmek (örneğin, hangi durumda maaşın tamamına haciz istenebileceğini, hangi durumda tazyik hapsi yoluna gidilebileceğini bilmek) alacağın tahsil kabiliyetini doğrudan etkiler. Avukatınız, en etkili ve hızlı sonuç alacak stratejiyi sizin için planlar.   
  • Doğru Belgelendirme ve İspat Yükü: Gerek nafaka miktarının belirlenmesi, gerekse artırılması veya azaltılması davalarında iddialarınızı sağlam delillerle ispatlamanız gerekir. Bir avukat, hangi belgelerin (maaş bordroları, harcama dekontları, okul kayıtları vb.) mahkemede delil niteliği taşıyacağını bilir, dosyanızı eksiksiz hazırlar ve haklarınızı en güçlü şekilde savunur.   
  • Duygusal Yükün Azaltılması ve Objektif Temsil: Boşanma ve nafaka süreçleri son derece yıpratıcıdır. Bir avukat, sizin adınıza tüm hukuki yazışmaları, müzakereleri ve duruşmaları yürüterek sizi bu sürecin duygusal yükünden korur. Duygularla değil, hukuki gerçekler ve stratejik hedefler doğrultusunda hareket ederek haklarınızı objektif bir şekilde temsil eder.   

Nafaka Ayın Kaçında Ödenir? Sonuç

“Nafaka ayın kaçında ödenir?” sorusunun cevabı, görüldüğü üzere, mahkeme kararının titizlikle incelenmesini, kanunun emredici hükümlerinin bilinmesini ve Yargıtay içtihatlarının takip edilmesini gerektiren çok yönlü bir konudur. Ödeme gününün tespiti, nafaka türlerine göre başlangıç ve bitiş zamanlarının farklılığı, ödemenin ispatı ve en önemlisi ödenmemesi durumunda başvurulacak icra ve tazyik hapsi gibi son derece ciddi yaptırımlar, bu sürecin hafife alınamayacağını göstermektedir.

Nafaka, bir taraf için hayati bir geçim kaynağı, diğer taraf için ise kanundan doğan ertelenemez bir yükümlülüktür. Bu hassas denge üzerinde kurulu olan hukuki süreçte atılacak her adım, geleceğinizi doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Haklarınızı eksiksiz bir şekilde korumak, yasalara uygun hareket etmek ve olası mağduriyetleri en başından önlemek için profesyonel hukuki destek almak en akılcı yoldur. Özellikle Türkiye’nin en büyük adli merkezinde, bu alanda uzmanlaşmış bir İstanbul Boşanma Avukatı ile çalışmak, sürecin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayacaktır. Mali geleceğinizi ve hukuki güvenliğinizi teminat altına almak için, aile hukuku alanında deneyimli bir İstanbul Boşanma Avukatı ile yolunuza devam etmeniz kritik önem taşımaktadır.

Nafaka Ayın Kaçında Ödenir? Sık Sorulan Sorular

Mahkeme nafaka ödeme günü belirtmediyse ne yapmalıyım? 

Eğer mahkeme kararında net bir gün belirtilmemişse, Türk Medeni Kanunu’ndaki “peşin ödeme” ilkesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği nafakanın ilgili ayın başında ödenmesi gerektiği kabul edilir. Yani bu durumda nafaka ayın kaçında ödenir sorusunun cevabı “ayın başıdır”. Ancak olası bir anlaşmazlığı önlemek adına, bir avukat aracılığıyla mahkemeden kararın açıklanmasını talep etmek veya bir ek karar istemek en doğru yoldur.

Nafakayı toplu olarak ödeyebilir miyim? 

Genel kural, nafakanın mahkeme kararında belirtildiği gibi aylık dönemler halinde (irat şeklinde) ödenmesidir. Borçlu, tek taraflı bir kararla geleceğe yönelik nafakaları toplu olarak ödeyip sorumluluğundan kurtulamaz. Toplu ödeme, ancak hakimin kararında bu yönde bir hüküm varsa veya taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde bu şekilde anlaştıysa mümkündür.   

Birikmiş nafaka borcu için de hapis cezası var mıdır? 

Hayır. Tazyik hapsi (zorlama hapsi) yaptırımı, yalnızca güncel, işleyen nafaka borçları için uygulanır. Şikayet, en fazla geriye dönük üç aylık güncel nafaka borcu için yapılabilir. Yıllar öncesinden kalan ve birikmiş olan nafaka alacakları için tazyik hapsi istenemez. Bu tür eski borçlar yalnızca haciz yoluyla tahsil edilebilir.   

Nafaka borçlusunun maaşı yoksa alacak nasıl tahsil edilir? 

Borçlunun düzenli bir maaşı olmaması durumunda alacak, diğer malvarlıkları üzerinden tahsil edilir. İcra dairesi, borçlunun adına kayıtlı banka hesaplarına, araçlarına, gayrimenkullerine (ev, arsa vb.) veya üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz koyarak alacağı tahsil etme yoluna gider.   

Nafaka ödememe şikayetinden vazgeçebilir miyim? 

Evet. Nafaka yükümlülüğünün ihlali suçu şikayete bağlı bir suçtur. Alacaklı, İcra Ceza Mahkemesi’ne yaptığı şikayetten davanın herhangi bir aşamasında vazgeçebilir. Vazgeçme durumunda dava düşer veya borçlu hakkında verilen tazyik hapsi kararı infaz edilmez.   

Tazyik hapsi kararı adli sicil kaydına (sabıka) işler mi?

Hayır. Tazyik hapsi, Türk Ceza Kanunu anlamında bir suçun karşılığı olan bir hapis cezası değildir. Borcu ödemeye zorlama amacı taşıyan bir “disiplin hapsi” niteliğindedir. Bu nedenle, kişinin adli sicil kaydına işlemez.   

Nafaka alacağım 10 yıldan eski, tahsil edebilir miyim? 

Nafaka alacakları, her bir aylık borcun muaccel olduğu (vadesinin geldiği) tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Yani, 11 yıl önceki bir nafaka borcu zamanaşımına uğramış olabilir ve icra yoluyla talep edilemez. Ancak 9 yıl önceki bir borç hala talep edilebilir. Mahkeme kararı (ilam) geçerliliğini koruduğu için, 10 yıllık süreyi aşmamış tüm birikmiş nafakalar için icra takibi başlatılabilir.   

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

Bize Ulaşın

Baştürk Hukuk Bürosu olarak tüm sorularınıza cevap vermekteyiz.