Kavgada Video Çekmek Suç Mu?

Kavgada Video Çekmek Suç Mu?

Günümüz dijital çağında, akıllı telefonlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yaşanan herhangi bir olayı saniyeler içinde kaydetme imkanı, beraberinde ciddi hukuki sorumlulukları da getirmektedir. Özellikle bir tartışma veya kavga anında, olayı aydınlatmak ya da kendisini savunmak amacıyla video çeken birçok kişi, farkında olmadan bir suçun faili konumuna düşebilmektedir. Bu durum, akıllara o kritik soruyu getiriyor: Kavgada video çekmek suç mu? Bu sorunun cevabı, sanıldığının aksine basit bir “evet” ya da “hayır” değildir. Genel kural, bir kişinin rızası olmadan görüntüsünü kaydetmenin suç teşkil ettiği yönündedir. Ancak Yargıtay, belirli ve çok katı şartlar altında bu eylemin hukuka uygun olabileceğini kabul etmektedir. Bu makalede, potansiyel bir müvekkil olarak haklarınızı ve karşı karşıya olduğunuz riskleri anlamanız için kavgada video çekmek suç mu sorusunu tüm detaylarıyla ele alacağız. Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerini, Yargıtay’ın emsal kararlarını ve delil amaçlı çekim ile bu görüntüleri sosyal medyada yayınlama arasındaki derin hukuki farkları adım adım açıklayacağız. Bu karmaşık hukuki labirentte doğru adımları atabilmeniz için size kapsamlı bir rehber sunacağız.

Türk Ceza Kanunu’nda İzinsiz Kaydın Yeri

Bir kişinin rızası olmaksızın video veya ses kaydını almak, Türk Ceza Kanunu (TCK) tarafından ciddiye alınan ve yaptırıma bağlanan bir eylemdir. Kanun koyucu, bireylerin mahremiyetini ve kişisel verilerini korumak amacıyla “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığı altında çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Bir kavga anını kaydettiğinizde, bu eyleminiz birden fazla suç tipini gündeme getirebilir. Bu nedenle, kavgada video çekmek suç mu sorusunu yanıtlarken, öncelikle hangi kanun maddelerinin devreye girdiğini anlamak gerekir. Bu suçları ve aralarındaki önemli farkları bilmek, hukuki durumunuzu anlamanız açısından kritik öneme sahiptir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK Madde 134)

Kavga anını kaydederken en sık karşılaşılan suç tipi, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal suçudur. TCK’nın 134. maddesi bu suçu net bir şekilde düzenlemektedir.

  • Suçun Temel Hali (TCK 134/1): Kanuna göre, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu, bir kişinin özel yaşam alanına rızası olmadan müdahale etmenin temel yaptırımıdır.  
  • Nitelikli Hal (Ağırlaştırıcı Neden): Maddenin en kritik noktası ikinci cümlesidir. Eğer bu gizlilik ihlali, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle işlenirse, verilecek ceza bir kat artırılır. Bu durumda cezanın alt sınırı 2 yıl, üst sınırı ise 6 yıl hapis olabilmektedir. Bu ağırlaştırıcı neden,   kavgada video çekmek suç mu sorusuna verilecek cevabın neden genellikle ‘evet’ olduğunu ve basit bir eylem olmadığını göstermektedir.
  • Yargılama Usulü: Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır. Mağdur, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren   6 ay içinde şikayette bulunmazsa, şikayet hakkını kaybeder. Ayrıca, bu suç uzlaşma kapsamındadır; yani taraflar arabuluculuk yoluyla anlaşarak ceza davasının açılmasını engelleyebilirler.  

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu (TCK Madde 135)

Kavga videosu çekme eylemi, savcılıklar tarafından değerlendirilebilecek bir diğer suç tipini de oluşturur: Kişisel Verilerin Kaydedilmesi. Kavgada video çekmek suç mu sorusunun bir diğer yanıtı da TCK Madde 135’te gizlidir ve bu suç, TCK 134’ten farklı ve daha tehlikeli hukuki sonuçlar doğurabilir.

  • Suçun Tanımı: Bu suç, kimliği belirli veya belirlenebilir bir gerçek kişiye ait her türlü bilginin (kişisel verinin) hukuka aykırı olarak kaydedilmesiyle oluşur. Bir kişinin yüzünü içeren bir video kaydı, şüphesiz ki o kişinin kimliğini belirlenebilir kıldığı için   kişisel veri niteliğindedir.  
  • Cezası: Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.  
  • Yargılama Usulü: Bu suçun en önemli ve tehlikeli yönü yargılama usulüdür. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun aksine, kişisel verilerin kaydedilmesi suçu şikayete tabi değildir. Bu, savcılığın, mağdurun bir şikayeti olmasa bile, suçu öğrendiği anda   resen (kendiliğinden) soruşturma başlatabileceği anlamına gelir. Suçun dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.  

İki Suç Arasındaki Temel Farklar ve Hukuki Sonuçları

Birçok kişi, kaydettiği kişinin şikayetçi olmaması durumunda güvende olduğunu düşünür. Ancak bu, hukuki açıdan büyük bir yanılgıdır ve ciddi bir “usuli tuzak” barındırır. Bu usuli tuzak, kavgada video çekmek suç mu diye düşünen bir kişinin, delil sunarken nasıl sanık konumuna düşebileceğinin en net göstergesidir. TCK 134 (Özel Hayatın Gizliliği) şikayete bağlıyken, TCK 135 (Kişisel Verilerin Kaydedilmesi) değildir.

Bu durumun pratik sonucu şudur: Delil olarak sunmak amacıyla bir kavga videosu çektiniz ve savcılığa teslim ettiniz. Videodaki kişi sizden şikayetçi olmasa bile, savcı, bu videonun varlığından haberdar olduğu anda, bir kişinin kişisel verisini (görüntüsünü) hukuka aykırı olarak kaydettiğiniz gerekçesiyle hakkınızda TCK 135’ten resen soruşturma başlatabilir. Yani, kendinizi savunmak için attığınız bir adım, sizin için ayrı bir ceza davasının başlamasına neden olabilir. Bu nedenle, böyle bir delilin nasıl ve hangi hukuki argümanlarla sunulacağı, bir avukatın uzmanlığını gerektiren kritik bir karardır.

Suç Tipi (TCK Maddesi)Fiil (Eylem)Temel CezaŞikayete Tabi mi?Uzlaşma Var mı?
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK 134/1 – Kayıt)Özel yaşam alanına müdahale edip ses/görüntü kaydetmek1-3 yıl hapis (kayıtla işlenirse ceza bir kat artırılır)Evet (6 ay içinde)Evet
Özel Hayata İlişkin Görüntüleri İfşa (TCK 134/2 – Yayınlama)Özel hayata dair ses/görüntüyü yaymak2-5 yıl hapisEvetEvet
Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (TCK 135)Kimliği belirli kişinin verisini (görüntüsünü) kaydetmek1-3 yıl hapisHayır (Resen soruşturulur)Hayır
Kişisel Verileri Yayma (TCK 136)Kişisel veriyi (görüntüyü) başkasına vermek, yaymak2-4 yıl hapisHayır (Resen soruşturulur)Hayır

Delil Elde Etme Amacıyla Video Çekmenin Hukuka Uygun Olduğu Haller

Genel kural, hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin mahkemede kullanılamayacağıdır. Ancak Yargıtay, ceza ve hukuk yargılamasında adaletin sağlanması amacıyla bu kurala çok önemli bir istisna getirmiştir. Yüksek Mahkeme, belirli koşulların varlığı halinde, delil elde etme amacıyla yapılan ses ve görüntü kayıtlarının hukuka uygun kabul edilebileceğine hükmetmektedir. Bu durum, kavgada video çekmek suç mu sorusunun her zaman ‘evet’ yanıtını almadığı istisnai durumları oluşturur. Ancak bu istisna, bir “kaçış yolu” değil, çok dar ve katı kurallara bağlanmış bir hukuka uygunluk nedenidir.

Yargıtay’ın Aradığı Dört Kümülatif Şart

Bir kaydın hukuka uygun bir delil olarak kabul edilebilmesi için, aşağıda sıralanan dört şartın tamamının aynı anda gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu şartlardan birinin bile eksik olması, eyleminizi suç olmaktan çıkarmaz ve kavgada video çekmenin suç olduğu gerçeğini değiştirmez.  

  1. Haksız Bir Saldırı Varlığı: Kaydı yapan kişinin kendisine veya bir başkasına yönelmiş, devam etmekte olan veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırı (örneğin; hakaret, tehdit, şantaj, cinsel taciz, kasten yaralama) bulunmalıdır. Kayıt, bu saldırıyı defetmek veya ispatlamak amacıyla yapılmalıdır.  
  2. Ani Gelişen Durum: Olay, ani ve beklenmedik bir şekilde gelişmelidir. Önceden planlanmış, karşı tarafı tuzağa düşürmek amacıyla kurgulanmış ve sistematik olarak yapılan kayıtlar kesinlikle hukuka aykırı kabul edilir. Örneğin, bir tartışma yaratıp karşı tarafın tepkisini kaydetmek amacıyla önceden kamera hazırlamak, bu istisnadan yararlanmanızı engeller.  
  3. Başka Türlü İspat İmkanının Olmaması: Saldırıyı veya suçu ispatlayacak başka hiçbir delil (tanık, başka bir kamera vb.) bulunmamalıdır. Eğer o anda polisi arama, çevreden yardım isteme veya olayı gören tanıkları bulma imkanınız varsa, kayıt yapma zorunluluğunuz ortadan kalkar ve yaptığınız kayıt hukuka aykırı hale gelir. Yargıtay, bu şartı “kaybolma olasılığı bulunan delilin muhafazasını sağlama” amacı olarak tanımlamaktadır.  
  4. Sadece Yetkili Makamlara Sunma Amacı: Kayıt, yalnızca ve yalnızca savcılık veya mahkeme gibi yetkili adli makamlara sunmak amacıyla yapılmalıdır. Kaydın arkadaşlarla, aileyle veya en önemlisi sosyal medyada paylaşılması, bu istisnanın tamamen ortadan kalkmasına ve eyleminizin ağır bir suça dönüşmesine neden olur.  

Emsal Yargıtay Kararı İncelemesi

Bu dört şartın nasıl uygulandığını anlamak için Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2017/5122 E., 2018/2516 K. sayılı kararı yol göstericidir. Bu karar, kavgada video çekmenin suç olup olmadığı konusunda delil amacı güdüldüğünde mahkemelerin nasıl bir yol izlediğini göstermektedir. Olayda, sanık, ayrı yaşadığı eşinin babasının (kayınpederinin) evine çocuklarını görmeye gider. Bu sırada kayınpederi ile aralarında bir tartışma çıkar. Sanık, bu tartışma anını cep telefonuyla videoya kaydeder ve daha sonra bu videoyu hakkındaki bir soruşturma dosyasına delil olarak sunar. Kayınpeder, görüntüsünün izinsiz kaydedildiği gerekçesiyle sanıktan şikayetçi olur ve sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dava açılır. Yerel mahkeme sanığın beraatine karar verir. Yargıtay ise bu beraat kararını onarken şu gerekçelere dayanır:

  • Sanığın, kaydettiği görüntüleri üçüncü kişilerle paylaştığına veya çoğaltarak dağıttığına dair bir iddia yoktur.
  • Sanık, kendisine yönelen ve başka şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir durum içindeyken bu kaydı yapmıştır.
  • Eylemin amacı, kaybolma ihtimali olan bir delili koruma altına almak ve karşı tarafın haksız eylemini ispatlamaktır.
  • Bu koşullar altında sanığın, “hukuka aykırı hareket etme bilinciyle” davranmadığı açıktır.

Bu karar, Yargıtay’ın delil elde etme istisnasını hangi somut koşullarda uyguladığını net bir şekilde göstermektedir. Amaç, adaletin tecellisine hizmet etmek, niyet ise sadece delili yetkili makama sunmaktır.

Kaydı Çekmek ve Yayınlamak Arasındaki Fark

Eğer kavgada video çekmek suç mu sorusu önemliyse, o videoyu yayınlamanın ne anlama geldiği çok daha kritiktir. Vatandaşların yaptığı en büyük ve en tehlikeli hata, delil olarak çektikleri bir kavga videosunu sosyal medyada paylaşmaktır. Unutulmamalıdır ki, yukarıda anlatılan zorunluluk hali nedeniyle hukuka uygun kabul edilen bir kayıt dahi, yayınlandığı anda başlı başına çok daha ağır bir suça dönüşür. Kaydı çekmek ile yayınlamak arasında devasa bir hukuki uçurum vardır.

Kavga Videosunu Sosyal Medyada Paylaşmanın Hukuki Karşılığı (TCK 134/2 ve TCK 136)

Bir kavga videosunu Instagram, Facebook, Twitter (X) veya TikTok gibi platformlarda yayınlamak, iki farklı ve ağır cezai yaptırımı olan suçu gündeme getirir:

  • Özel Hayata İlişkin Görüntüleri İfşa Etme (TCK 134/2): Bir kişinin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden (açığa vuran, yayan) kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kanun, bu ifşanın basın ve yayın yoluyla (sosyal medya bu kapsama dahildir) yapılması halinde de aynı cezanın verileceğini açıkça belirtmiştir.  
  • Verileri Hukuka Aykırı Olarak Yayma (TCK 136): Kişisel verileri (bir kişinin tanınabilir görüntüsü gibi) hukuka aykırı olarak bir başkasına veren veya yayan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suç da şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından resen soruşturulur.  

Görüldüğü üzere, bir videoyu yayınlamanın cezası, sadece kaydetmekten çok daha ağırdır. Ayrıca, bu suçların ceza alt sınırları 2 yıl olduğu için, verilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi de genellikle mümkün değildir. Bu da, failin mutlaka hapis cezası ile karşı karşıya kalacağı anlamına gelir.  

“Herkesin Gördüğü Bir Olaydı” Savunması Neden Geçersizdir?

Sosyal medyada video yayınlayan kişilerin en sık başvurduğu savunma, “Olay zaten sokak ortasında, kamuya açık bir alanda yaşandı, herkes gördü, ben sadece olanı paylaştım” şeklindedir. Ancak bu savunma, kavgada video çekmenin suç olup olmadığı tartışmasında sıkça öne sürülse de, Yargıtay içtihatları karşısında hukuken geçersizdir. Bir olayın kamuya açık bir alanda (sokak, park, AVM vb.) gerçekleşmesi, o olaydaki kişilerin özel hayat ve kişisel veri haklarının tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Yargıtay’a göre:  

  • Bir kişinin kamusal alanda bulunması, o alandaki her türlü görüntüsünün kaydedilip yayılmasına rıza gösterdiği şeklinde yorumlanamaz.
  • Genel bir manzara veya kalabalık çekimi yapmak ile belirli bir kişiye odaklanarak, onu hedef alarak kayıt yapmak arasında büyük bir fark vardır. Bir kişiyi tanınabilir şekilde hedef alarak yapılan çekim, onun kişisel verisini ve özel hayat anını kaydetmektir.  
  • Bu hedef alınarak çekilmiş görüntüyü yayınlamak, “kamuya açık bir olayı haberleştirmek” değil, bir bireyin rızası olmadan görüntüsünü, yani kişisel verisini yaymaktır. Bu eylem, TCK 134/2 veya TCK 136 kapsamına girer.

Sonuç olarak, “olay sokakta oldu” savunması, sizi cezai sorumluluktan kurtarmayacaktır. Yayınlama eylemi, sizi delil toplayan bir mağdur konumundan, ağır bir suçun faili konumuna taşır.

Haklarınız ve Atmanız Gereken Adımlar

Bu karmaşık hukuki süreçte, kavgada video çekmek suç mu sorusunun hangi tarafında olursanız olun (ister görüntüsü izinsiz yayınlanan bir mağdur, ister delil amaçlı kayıt yapmış bir kişi), doğru adımları atmak hayati önem taşır. Yanlış bir hamle, hak kaybına veya ağır bir cezai yaptırıma neden olabilir.

Görüntünüz İzinsiz Kaydedildi ve Yayınlandıysa Ne Yapmalısınız?

Eğer bir kavgaya karıştıysanız ve bu anın görüntüsü rızanız dışında kaydedilip sosyal medyada yayınlandıysa, hukuken başvurabileceğiniz birden fazla yol bulunmaktadır:

  1. Suç Duyurusunda Bulunmak: Vakit kaybetmeden, size en yakın Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya polis/jandarma karakoluna giderek şikayetçi olmalısınız. Bu şikayet, videoyu çeken ve yayınlayan kişi hakkında TCK 134 ve TCK 136’dan ceza davası açılmasını sağlayacaktır.  
  2. İçeriğin Kaldırılmasını Talep Etmek: Eş zamanlı olarak, videonun yayınlandığı sosyal medya platformuna (Instagram, Facebook vb.) başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep etmelisiniz. Ayrıca, bir avukat aracılığıyla Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak “erişimin engellenmesi” kararı aldırabilirsiniz. Bu karar, videoya Türkiye’den erişimin engellenmesini sağlar.  
  3. Manevi Tazminat Davası Açmak: Ceza davası, failin cezalandırılmasını amaçlar. Bunun yanı sıra, kişilik haklarınızın ihlal edilmesi nedeniyle uğradığınız manevi zararın giderilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde manevi tazminat davası açma hakkınız da bulunmaktadır.  

Delil Amaçlı Kayıt Yaptıysanız Süreci Nasıl Yönetmelisiniz?

Eğer Yargıtay’ın aradığı dört şartı taşıdığını düşündüğünüz bir kayıt yaptıysanız, bu delili lehinize kullanırken kendinizi bir sanığa dönüştürmemek için son derece dikkatli olmalısınız. Bu durum, “iki ucu keskin bir bıçak” gibidir. Kavgada video çekmenin suç olup olmadığı arasındaki ince çizgi, bu delili nasıl kullandığınıza bağlıdır.

  • Kaydı Asla ve Asla Paylaşmayın: Tekrar vurgulamak gerekirse, bu kayıt sadece ve sadece avukatınıza ve resmi makamlara gösterilmelidir. Aileniz, arkadaşlarınız veya sosyal medya çevrenizle paylaşmanız, sizi doğrudan suçlu konumuna sokar.
  • Derhal Profesyonel Hukuki Destek Alın: Kendi başınıza savcılığa gidip “işte delilim bu” demek, hakkınızda TCK 135’ten resen soruşturma açılması riskini doğurur. Bir ceza avukatı, bu delili bir dilekçe ekinde, Yargıtay’ın aradığı hukuka uygunluk nedenlerini (ani gelişen olay, başka delil olmaması vb.) detaylıca açıklayarak ve emsal kararlara atıf yaparak sunacaktır. Bu profesyonel sunum, kaydın hukuka uygun bir delil olarak kabul edilme şansını artırırken, sizin hakkınızda bir soruşturma açılması riskini en aza indirir.

Kavgada Video Çekmek Suç Mu? Sonuç

Özetle, kavgada video çekmek suç mu sorusunun yanıtı, Yargıtay tarafından belirlenen çok özel ve katı delil toplama zorunluluğu halleri dışında, ciddi hapis cezaları öngörülen bir suçtur. Çekilen bu kaydı sosyal medyada veya başka platformlarda yayınlamak ise, kaydı yapmaktan çok daha ağır bir suçtur ve neredeyse hiçbir hukuki savunması yoktur. Bu tür karmaşık hukuki durumlar, özellikle delillerin hassas bir şekilde sunulması gereken ceza davaları veya çekişmeli boşanma süreçleri gibi alanlarda, uzman bir avukatın rehberliğini zorunlu kılar. Haklarınızı korumak ve kendinizi bir suçlamadan savunmak için bir İstanbul Avukatı ile çalışmak, sürecin doğru yönetilmesi açısından hayati önem taşır. Özellikle aile içi anlaşmazlıklarda elde edilen delillerin hukuka uygunluğu, davanın seyrini tamamen değiştirebilir; bu nedenle profesyonel destek almak en doğru adımdır. Bir İstanbul Avukatı, bu delillerin mahkemede lehinize kullanılmasını sağlarken sizi olası bir cezai sorumluluktan koruyabilir.

Kavgada Video Çekmek Suç Mu? Sık Sorulan Sorular

Kavga anını videoya çektim ama kimseyle paylaşmadım, sadece telefonumda duruyor. Bu suç mu?

Evet, TCK 134/1 uyarınca kaydetme eyleminin kendisi, paylaşılmasa bile suçun oluşması için yeterlidir. Ancak delil elde etme istisnası şartlarını taşıyorsanız, bu bir savunma olabilir.

Kamuya açık bir parkta yaşanan kavgayı çekmek de mi suç?

Evet, bu eylem de suç teşkil edebilir. Kavgada video çekmek suç mu sorusunun yanıtı, olayın geçtiği yerin kamuya açık olup olmasından ziyade, kişilerin mahremiyet haklarının ihlal edilip edilmediğine bağlıdır. Bir kişinin kamuya açık alanda olması, onun rızası olmadan hedef alınarak videoya çekilmesine izin verdiği anlamına gelmez.  

Bana hakaret ve tehdit eden birini delil için kaydettim. Bu yasal mı?

Yargıtay kararlarına göre, ani gelişen, başka türlü ispat edemeyeceğiniz ve sadece mahkemeye sunmak amacıyla yaptığınız bir kayıt hukuka uygun kabul edilebilir. Ancak bu istisnanın şartları çok katıdır ve tamamının bir arada bulunması gerekir.  

Kavga videosunu “ibret olsun diye” sosyal medyada paylaştım. Niyetim iyiydi, yine de suç mu?

Evet, hem de çok daha ağır bir suçtur. Niyetiniz ne olursa olsun, bir kişinin görüntüsünü rızası olmadan yayınlamak TCK 134/2 veya TCK 136 kapsamında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçtur.  

Görüntümü izinsiz yayınlayan kişiden şikayetçi olmazsam dava açılmaz mı?

Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK 134) suçu şikayete bağlıdır. Ancak savcılık bu eylemi aynı zamanda kişisel verileri yayma (TCK 136) olarak değerlendirirse, bu suç şikayete bağlı olmadığı için siz şikayetçi olmasanız bile kamu davası açılabilir.  

Bu suçlardan alınan hapis cezası para cezasına çevrilir mi?

Genellikle hayır. TCK 134/2 (yayınlama) ve TCK 136 gibi suçların ceza alt sınırı 2 yıl olduğu için, kanun gereği adli para cezasına çevrilmeleri mümkün değildir. Bu da durumun ciddiyetini göstermektedir.  

Eşimin bana saldırdığı anı kaydettim, boşanma davasında kullanabilir miyim?

Evet, Yargıtay bu tür delilleri, haksız bir saldırıyı ispatlama amacı taşıdığı ve başka türlü ispat imkanı olmadığı durumlarda boşanma davalarında hukuka uygun kabul etmektedir. Ancak bu kaydı asla üçüncü kişilerle paylaşmamanız ve sadece mahkemeye sunmanız gerekir.  

Videomu yayınlayan kişiye hem ceza davası hem de tazminat davası açabilir miyim?

Evet. Ceza davası (suç duyurusu) kişinin cezalandırılması için, hukuk mahkemesinde açacağınız manevi tazminat davası ise kişilik haklarınıza yapılan saldırı nedeniyle uğradığınız manevi zararın giderilmesi içindir. İkisi ayrı süreçlerdir ve birlikte yürütülebilir.  

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.