Evlilik vaadi, iki insan arasındaki güvenin ve geleceğe dair ortak hayallerin en somut ifadelerinden biridir. Ancak bu kutsal vaat, kötü niyetli kişiler tarafından maddi çıkar elde etmek için bir araç olarak kullanıldığında, yaşanan hayal kırıklığı derin bir yara açar. Eğer evlenme vaadiyle kandırıldığınızı ve bu süreçte maddi kayıplara uğradığınızı düşünüyorsanız, bilmelisiniz ki bu durum sadece biten bir ilişki değil, Türk Ceza Kanunu kapsamında ciddi bir suçtur. Yaşadığınız ihanet ve kafa karışıklığı son derece anlaşılırdır. Bu rehber, duygusal olarak zor bir dönemden geçerken haklarınızı anlamanız, Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK çerçevesinde hukuki süreci kavramanız ve adaleti arama yolunda atmanız gereken adımları netleştirmek için hazırlanmıştır. Unutmayın, kanunlar sizi korumak için vardır ve bu yolda yalnız değilsiniz.
Evlenme Vaadiyle Kandırma
Mağdurların hukuki süreci doğru anlaması için en başta netleştirilmesi gereken önemli bir nokta vardır: Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) doğrudan “Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu” adıyla özel bir suç tanımı bulunmamaktadır. Bu eylem, aslında kanunun daha geniş bir suç tipi olan dolandırıcılık suçunun bir işleniş biçimidir. Yani, evlilik vaadi, failin sizi aldatmak ve haksız bir menfaat sağlamak için kullandığı temel hileli davranış olarak kabul edilir. Bu nedenle, davanız “dolandırıcılık” suçlamasıyla soruşturulacak ve kovuşturulacaktır. Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK kapsamında dolandırıcılık olarak ele alındığından, bu ayrımı anlamak, beklentilerinizi doğru yönetmeniz ve hukuki terminolojiyi kavramanız açısından kritik öneme sahiptir.
Dolandırıcılık Suçunun Temel Çerçevesi TCK Madde 157
Evlenme vaadiyle kandırma eyleminin hukuki temelini, TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçu oluşturur. Bu maddeye göre suç, “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan” kişi tarafından işlenir. Bu suçun oluşabilmesi için üç temel unsurun bir arada bulunması zorunludur :
- Hileli Davranış: Bu, basit bir yalandan çok daha fazlasıdır. Failin, mağduru aldatmak için bilinçli ve planlı bir şekilde sergilediği aldatıcı eylemler bütünüdür. Evlenme vaadi bağlamında hileli davranışlar; sahte bir kimlik yaratmak, evlilik hazırlıkları için acil paraya ihtiyaç duyulduğuna dair uydurma senaryolar (hasta bir aile üyesi, kaçırılmaması gereken bir yatırım fırsatı vb.) sunmak ve en önemlisi, tek amacı maddi sömürü olan bir ilişkiyi duygusal güven temelinde sistematik olarak inşa etmektir.
- Aldatma: Failin sergilediği hileli davranışların, mağdurun iradesini yanıltması ve onu normalde yapmayacağı bir eyleme (para göndermek, borç vermek, mal devretmek gibi) yöneltmesi gerekir. Aldatma, güvene dayalı bir ilişki bağlamında makul bir insanın şüphelerini ortadan kaldıracak nitelikte olmalıdır.
- Haksız Yarar ve Zarar: Suçun tamamlanması için failin haksız bir menfaat elde etmesi ve buna karşılık mağdurun malvarlığında bir azalma, yani bir zarar meydana gelmesi şarttır. Zararın miktarının az ya da çok olması suçun oluşumunu etkilemez; önemli olan hileli bir eylem sonucu bu maddi geçişin yaşanmış olmasıdır.
Suçun Manevi Unsuru: Kasıt
Bu suçun en can alıcı noktası, failin niyetidir. Dolandırıcılık suçu, ancak doğrudan kasıtla işlenebilir. Bu, failin en başından beri evlenme niyetinin hiç olmadığını, evlilik vaadini yalnızca sizi aldatarak para veya mal elde etmek için bir yem olarak kullandığını ifade eder. Savcılığın ve mahkemenin ispatlaması gereken temel unsur budur. Failin niyetinin en başından beri kötü olduğunun kanıtlanması, bu eylemi kötü biten bir ilişkiden ayırıp Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK kapsamında ceza gerektiren bir suça dönüştüren çizgidir.
Basit ve Nitelikli Dolandırıcılık Farkları
Evlenme vaadiyle kandırma suçu TCK kapsamında, failin eyleminin niteliğine göre cezası önemli ölçüde değişmektedir. Kanun, suçun basit haline göre daha ağır cezalar öngören nitelikli halleri ayrıca düzenlemiştir. Bu nedenle, bir avukatla durumunuzu değerlendirmek, failin eyleminin hangi kapsama girdiğini belirlemek açısından önemlidir.
Basit Halde Öngörülen Ceza (TCK 157)
Suçun, TCK 157’de tanımlanan temel unsurlarla işlenmesi halinde, yani basit dolandırıcılık durumunda, faile bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir. Bu ceza, hem hapis hem de para cezasını birlikte içerir.
Cezayı Ağırlaştıran Nitelikli Haller (TCK 158)
Pek çok evlenme vaadiyle kandırma suçu TCK vakası, aslında TCK’nın 158. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık kapsamına girmektedir. Bu durumda ceza çok daha ağırdır: üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası. Günümüzde bu suçun işleniş biçimleri göz önüne alındığında, aşağıdaki nitelikli hallerle sıkça karşılaşılmaktadır:
- Bilişim Sistemlerinin Araç Olarak Kullanılması (TCK 158/1-f): Eğer fail, sizinle evlilik siteleri, sosyal medya uygulamaları (Instagram, Facebook vb.) veya anlık mesajlaşma servisleri (WhatsApp, Telegram vb.) üzerinden tanışıp bu platformları kullanarak suçu işlemişse, eylem doğrudan nitelikli hal sayılır. Dijital çağda bu yöntem, faillere anonimlik ve geniş bir kurban ağına ulaşma imkanı tanıdığı için kanun koyucu tarafından daha ağır bir ceza ile karşılanmıştır.
- Dinî İnanç ve Duyguların İstismar Edilmesi (TCK 158/1-a): Failin, “hayırlı bir evlilik için adak adanması”, “kutsal bir yolculuk için para toplanması” gibi bahanelerle mağdurun dini hassasiyetlerini sömürerek menfaat temin etmesi durumu bu kapsama girer.
- Kişinin İçinde Bulunduğu Zor Şartlardan Yararlanmak (TCK 158/1-b): Failin, mağdurun yalnızlık, duygusal boşluk, boşanma sonrası depresyon veya bir yakınının kaybı gibi zorlu yaşam koşullarından faydalanarak onu hedef alması, suçu nitelikli hale getirir.
- Kişinin Kendisini Kamu Görevlisi Olarak Tanıtması (TCK 158/1-l): Failin, güven telkin etmek amacıyla kendisini asker, polis, hakim, savcı gibi bir kamu görevlisi olarak tanıtması da cezayı ağırlaştıran bir nedendir.
Bu nitelikli hallerin varlığı, davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine ve failin çok daha ciddi bir ceza ile karşılaşmasına neden olur.
| Kriter | Basit Dolandırıcılık (TCK 157) | Nitelikli Dolandırıcılık (TCK 158) |
| Temel Ceza | 1-5 yıl hapis + adli para cezası | 3-10 yıl hapis + adli para cezası |
| Görevli Mahkeme | Asliye Ceza Mahkemesi | Ağır Ceza Mahkemesi |
| Dava Zamanaşımı | 8 yıl | 15 yıl |
| Şikayet ve Uzlaşma | Şikayete tabi değil; uzlaşmaya tabi | Şikayete tabi değil; uzlaşmaya tabi değil |
Bu tablo, iki suç tipi arasındaki temel farkları net bir şekilde ortaya koymaktadır. Özellikle nitelikli dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve dava zamanaşımı süresinin daha uzun olması, suçun ciddiyetini ve kamu düzeni açısından taşıdığı önemi göstermektedir.
Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK Yargıtay
Yerel mahkemelerin verdiği kararları denetleyen Yargıtay, evlenme vaadiyle kandırma eylemlerinde suçun oluşup oluşmadığına dair önemli kriterler belirlemiştir. Yargıtay kararları, bir olayın hukuki bir anlaşmazlık mı yoksa Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK kapsamında ceza gerektiren bir suç mu olduğunu ayırt etmede kilit rol oynar. Yüksek Mahkeme, özellikle failin baştaki kastını ve eylemlerindeki sistematiği inceler.
Yargıtay’a göre, taraflar arasında duygusal bir ilişki yaşanırken borç para alınıp verilmesi tek başına dolandırıcılık suçunu oluşturmaz. Ancak, failin en başından beri evlenme niyeti olmaksızın, mağdurun güvenini kazanmak için planlı hareket ettiği, sürekli yeni bahanelerle para talep ettiği ve bu taleplerin bir düzen ve sistem içinde gerçekleştiği durumlarda, eylem dolandırıcılık olarak kabul edilir. Örneğin, Yargıtay 15. Ceza Dairesi, evlenme vaadiyle bir kadından 77 bin TL alan sanık hakkındaki beraat kararını bozarak, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna hükmetmiştir. Buna karşılık, bazı kararlarda Yargıtay, mağdurun basit bir araştırma ile gerçeği öğrenebileceği durumlarda (örneğin failin zaten evli olduğunun nüfus kayıtlarından kolayca anlaşılabilmesi gibi) hile unsurunun yeterince nitelikli olmadığına karar verebilmektedir. Bu durum, her olayın kendi özel koşulları içinde ve bir hukuk profesyoneli tarafından değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
Nişanın Bozulması ve Maddi/Manevi Tazminat
Evlenme vaadiyle kandırma suçu TCK kapsamında bir ceza davası konusuyken, nişanın bozulması tamamen farklı bir hukuki alana, Medeni Hukuka aittir. Bu iki durumu karıştırmamak, doğru hukuki yolu seçmek için hayati önem taşır. Nişanlanma, Türk Medeni Kanunu’na göre bir evlenme vaadidir ancak tarafları evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez. Yani, bir kişinin nişanı bozması tek başına bir suç değildir. Nişanın bozulmasının sonuçları cezai değil, hukuki tazminat niteliğindedir :
- Maddi Tazminat: Nişanın haklı bir sebep olmaksızın bozulması durumunda, kusursuz olan taraf, evlilik yapılacağı inancıyla yaptığı masrafları (düğün salonu kaparosu, alınan ev eşyaları vb.) kusurlu olan taraftan talep edebilir.
- Manevi Tazminat: Nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan, derin üzüntü ve elem duyan taraf, manevi tazminat davası açabilir.
Temel fark şudur: Eğer karşı tarafın niyeti en başından beri sizi aldatıp para koparmak idiyse, bu bir dolandırıcılık suçudur. Ancak, niyeti başlangıçta ciddi olup sonradan fikir değiştirdiyse ve bu süreçte sizi maddi/manevi zarara uğrattıysa, bu bir tazminat davası konusudur.
Evlenme Vaadiyle Dolandırıcılık Mağdurları İçin Yol Haritası
Eğer Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK mağduru olduysanız, atmanız gereken adımlar net ve kararlı olmalıdır. Duygusal çöküntü içinde olsanız dahi, delilleri korumak ve hukuki süreci başlatmak haklarınızı geri almanız için tek yoldur.
Delillerin Toplanması ve Korunması
Davanızın en güçlü yanı, sunacağınız delillerdir. Vakit kaybetmeden aşağıdaki kanıtları toplamalı ve güvenli bir şekilde saklamalısınız :
- Maddi Kanıtlar: Banka dekontları, EFT ve havale kayıtları, kredi kartı ekstreleri, borç verdiğinize dair yazılı belgeler.
- Dijital İletişim Kayıtları: WhatsApp, Telegram, Instagram, Facebook gibi platformlardaki tüm yazışmaların ekran görüntüleri, e-postalar, SMS mesajları.
- Tanıklar: İlişkinize, evlilik vaadine ve para alışverişine şahit olan arkadaşlarınız, aile üyeleriniz veya iş arkadaşlarınızın ifadeleri son derece değerlidir.
- Görsel Deliller: Birlikte çekilmiş fotoğraflar veya videolar, ilişkinin varlığını ve ciddiyetini göstermeye yardımcı olabilir.
Dijital Delillerin Hukuki Geçerliliği
Günümüzde davaların en önemli delilleri dijital yazışmalardır. WhatsApp konuşmaları ve sosyal medya mesajları mahkemede delil olarak kabul edilir. Ancak burada çok önemli bir kural vardır: Delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekir. Size gönderilen veya içinde bulunduğunuz bir grup sohbetindeki mesajları delil olarak kullanabilirsiniz. Fakat, failin telefonunu gizlice ele geçirerek, hesabını hackleyerek veya başka yasa dışı yollarla elde ettiğiniz deliller mahkemede kabul edilmeyeceği gibi, sizi “özel hayatın gizliliğini ihlal” gibi başka bir suçla karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle, elinizdeki size ait kayıtları savcılığa sunmalı ve diğer delillerin yasal yollarla toplanmasını talep etmelisiniz.
Hukuki Süreci Başlatma Suç Duyurusu
Delillerinizi topladıktan sonraki adım, en yakın Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya polis/jandarma karakoluna giderek suç duyurusunda bulunmaktır. Vereceğiniz ifade ve sunacağınız delillerle birlikte soruşturma süreci başlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, dolandırıcılık suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Yani, soruşturma başladıktan sonra şikayetinizi geri çekseniz bile kamu davası devam eder. Savcılık, suçu öğrendiği andan itibaren re’sen (kendiliğinden) soruşturma yürütmekle yükümlüdür.
Neden Bir Ceza Avukatına İhtiyacınız Var?
Bu süreç teknik, karmaşık ve duygusal olarak yıpratıcıdır. Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK konusunda uzman bir ceza avukatı:
- Suç duyurusu dilekçenizi hukuki temellere dayalı, eksiksiz ve ikna edici bir şekilde hazırlar.
- Delillerinizin doğru ve etkili bir şekilde sunulmasını sağlar.
- Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında sizi temsil eder, haklarınızı korur.
- Failin en ağır cezayı alması için hukuki mücadeleyi sizin adınıza yürütür.
Yargılama Sürecine Genel Bakış
Suç duyurunuzun ardından hukuki süreç başlar. Bu süreç genel olarak iki aşamadan oluşur:
- Soruşturma: Savcılık, delilleri toplar, tanıkları dinler, şüphelinin ifadesini alır ve suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa bir iddianame hazırlayarak davayı açar.
- Kovuşturma: Dava, mahkemede görülmeye başlar. Basit dolandırıcılık suçları Asliye Ceza Mahkemesi’nde, nitelikli dolandırıcılık suçları ise Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanır.
Bu süreçte en önemli konulardan biri de zamanaşımıdır. Suçun işlendiği tarihten itibaren basit dolandırıcılık için 8 yıl, nitelikli dolandırıcılık için ise 15 yıl içinde davanın açılması gerekir. Bu süreler geçtikten sonra dava açma hakkı ortadan kalkar. Bu nedenle, mağdur olduğunuzu anladığınız anda harekete geçmeniz büyük önem taşır.
Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK Sonuç
Evlenme vaadiyle kandırma, sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda derin bir güven sarsıntısına ve manevi yıkıma yol açan ciddi bir suçtur. Türk Ceza Kanunu, bu tür hileli eylemleri dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirerek mağdurlara güçlü bir koruma sağlamaktadır. Yaşadığınız olay karşısında utanmak veya kendinizi suçlamak yerine, bunun kasıtlı bir suç olduğunu ve adaleti arama hakkınızın bulunduğunu bilmelisiniz. Delillerinizi toplayarak ve hukuki süreci kararlılıkla başlatarak hem kendi zararınızın bir nebze de olsa telafi edilmesini sağlayabilir hem de failin başka insanları mağdur etmesini önleyebilirsiniz. Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK gibi karmaşık ve yıpratıcı bir süreçte, haklarınızı en etkin şekilde savunmak ve adaletin yerini bulmasını sağlamak için alanında uzman bir İstanbul Avukatı ile çalışmak hayati önem taşır. Hukuki yolculuğunuzda size rehberlik edecek deneyimli bir İstanbul Avukatı, maddi ve manevi kayıplarınızın telafisi için en büyük destekçiniz olacaktır.
Evlenme Vaadiyle Kandırma Suçu TCK Sık Sorulan Sorular
Evlenme vaadiyle verdiğim parayı geri alabilir miyim?
Ceza davası, öncelikli olarak failin cezalandırılmasına odaklanır. Ancak, ceza davasında failin suçlu bulunması, açacağınız ayrı bir hukuk davasında (tazminat veya alacak davası) elinizi oldukça güçlendirir. Ceza mahkemesi kararı, dolandırıldığınıza dair kesin bir kanıt niteliği taşıyacaktır.
Sadece WhatsApp mesajları ve banka dekontları davayı kazanmak için yeterli mi?
Bu deliller son derece güçlüdür ve davanın temelini oluşturur. Ancak mahkeme, sadece bu delillere değil, olayın bütününe bakarak failin “kasıtlı” hareket edip etmediğini değerlendirir. Tanık beyanları ve failin sistematik yalanları, bu delilleri destekleyerek davayı daha da sağlamlaştırır.
Dava ne kadar sürer?
Davanın süresi, dosyanın karmaşıklığına, mahkemenin iş yüküne ve delillerin toplanma hızına göre değişir. Basit dolandırıcılık davaları Asliye Ceza Mahkemesi’nde ortalama 1-2 yıl sürebilirken, Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen nitelikli dolandırıcılık davaları daha uzun sürebilmektedir.
Şikayetimi geri çekersem dava düşer mi?
Hayır. Dolandırıcılık suçu, kamu düzenini ilgilendiren ve şikayete bağlı olmayan bir suçtur. Siz şikayetinizi geri çekseniz dahi, savcılık kamu adına soruşturmaya ve mahkeme de davaya devam etmekle yükümlüdür.
Failin “borç aldım, ödeyecektim” demesi onu kurtarır mı?
Bu, faillerin en sık başvurduğu savunma yöntemidir. Ancak mahkeme, bu ifadenin doğruluğunu olayın tüm koşullarıyla birlikte değerlendirir. Paranın evlilik vaadiyle, acil ve uydurma bahanelerle istenmesi, geri ödemeye yönelik hiçbir adım atılmaması ve mağdurla iletişimin kesilmesi gibi durumlar, olayın bir borç ilişkisi değil, en başından beri planlanmış bir dolandırıcılık eylemi olduğunu gösterir.
Evlenme vaadiyle kandırma suçu TCK’ya göre şikayete bağlı mı, ne kadar sürede şikayet etmeliyim?
Suç şikayete bağlı değildir. Ancak dava açılabilmesi için kanunda belirlenmiş zamanaşımı süreleri vardır. Suçun işlendiği tarihten itibaren basit dolandırıcılık için 8 yıl, nitelikli dolandırıcılık için 15 yıl içinde olayı adli makamlara bildirmeniz gerekmektedir.
İnternetten tanıştığım biri beni kandırdı. Bu durumu ağırlaştırır mı?
Evet, kesinlikle ağırlaştırır. Suçun internet siteleri, sosyal medya veya flört uygulamaları gibi bilişim sistemleri aracılığıyla işlenmesi, TCK 158/1-f uyarınca eylemi doğrudan nitelikli dolandırıcılık haline getirir ve bu durum, failin çok daha yüksek bir ceza almasını sağlar.
