Engelli Araç Sahibi Vefat Ederse Aracı Kimler Kullanabilir?

Engelli Araç Sahibi Vefat Ederse Aracı Kimler Kullanabilir?

Engelli Aracı Mirası ve Hukuki Karmaşıklık

Engelli bireylere yönelik Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyeti, hayatı kolaylaştıran önemli bir sosyal hak olarak öne çıkmaktadır. Ancak, bu kolaylık, araç sahibinin vefatı sonrasında mirasçılar için beklenmedik ve karmaşık hukuki süreçleri beraberinde getirebilmektedir. Mirasçıların en çok merak ettiği ve hukuki danışmanlık arayışına girmelerine neden olan temel soru, “Engelli araç sahibi vefat ederse aracı kimler kullanabilir?” olmaktadır. Bu soru, sadece bir kullanım hakkı meselesi değil, aynı zamanda vergi yükümlülükleri, miras paylaşımı ve yasal devir işlemlerini kapsayan geniş bir alanı işaret etmektedir.

Bu makale, vefat eden bir engelli araç sahibinin arkasında bıraktığı aracın hukuki durumunu, mirasçılara intikal sürecini, ÖTV, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) gibi mali yükümlülükleri, bu süreçte ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları ve pratik çözüm yollarını detaylı bir şekilde ele almaktadır. Hukuki terimleri anlaşılır bir dilde açıklayarak, bu zorlu süreçte yasal danışmanlık arayan potansiyel müvekkiller için yol gösterici bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. Zira, bu süreçte yapılacak hatalar, beklenmedik ve yüksek meblağlı vergi cezalarına yol açabilir.

Engelli Aracının Edinimi ve Yasal Kullanım Şartları

Engelli araç sahibinin vefatı durumunda ortaya çıkan hukuki meseleleri anlamak için, öncelikle bu araçların nasıl edinildiğini ve sağken kimler tarafından kullanılabildiğini bilmek gerekmektedir. ÖTV muafiyeti, engellilik oranına ve raporun içeriğine göre iki temel kategoride değerlendirilir.

%90 ve Üzeri Engellilik Oranına Sahip Bireylerde Kullanım

Engellilik oranı %90 ve üzeri olan bireyler, yaş sınırlaması olmaksızın, tam teşekküllü bir hastaneden aldıkları sağlık kurulu raporuyla ÖTV istisnasından yararlanarak araç satın alabilirler. Bu araçların en önemli özelliği, özel bir tertibatın zorunlu olmamasıdır. Bu durum, engelli araç sahibi vefat ederse dahi aracın kullanım hakkının geniş bir aile çevresini kapsamasını sağlar. Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne göre, bu araçlar engelli kişinin kendisi, eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımları (kan bağı ve evlilik yoluyla akrabalar) veya noterce düzenlenmiş iş sözleşmesiyle çalışan bir şoför tarafından kullanılabilmektedir. Bu genişletilmiş kullanım hakkı, engelli araç sahibinin vefatı sonrasında mirasçıların durumu için belirleyici bir faktördür. Ayrıca, bu araçlar Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemesinden de muaftır.  

%90’ın Altında Engellilik Oranına Sahip Bireylerde Kullanım

Engellilik oranı %90’ın altında olan bireyler için ÖTV muafiyeti daha spesifik şartlara bağlanmıştır. Bu bireylerin ÖTV istisnasından yararlanabilmesi için, engelli sağlık kurulu raporunda “hareket ettirici aksamında özel tertibatlı taşıt kullanması gerekir” ibaresinin bulunması şarttır. Bu ibare mevcut olduğu sürece, engelli araç sahibi vefat ederse de bu durumun önemi, yasal olarak aracın sadece engelli kişinin kendisi tarafından kullanılabilmesinde yatar. Örneğin, otomatik vitesli bir aracın fren ve gaz pedallarına yapılan özel düzenlemeler, bu kapsamda bir tertibat olarak kabul edilir. Bu araçlar da MTV’den muaf tutulmuştur.  

Vefat Sonrası Engelli Aracının Mirasçılara İntikali

Engelli araç sahibi vefat ettiğinde, ÖTV muafiyetli araç, miras bırakanın diğer tüm malvarlığı değerleri gibi terekeye dahil olur ve yasal mirasçılara intikal eder. Bu süreçte en kritik hukuki soru, ÖTV muafiyetinin devam edip etmeyeceğidir. Genel hukuk prensibi, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na göre, ilk iktisabında ÖTV istisnası uygulanan taşıtların veraset yoluyla intikalinde ÖTV aranmamasıdır. Bu temel ilke, mirasçıların aracı kendi aralarında el değiştirmeden, müştereken tüm mirasçılar adına tescil ettirmesi durumunda geçerlidir.  

Kamuoyunda yaygın olan bir yanılgı, engelli araç sahibinin vefatıyla ÖTV borcunun otomatik olarak doğacağı yönündedir. Ancak hukuki gerçeklik, veraset yoluyla intikal işleminin kendisinin ÖTV’yi tetiklemediğidir. ÖTV borcu, ancak aracın mirasçılar tarafından satılması veya veraset yoluyla intikal dışındaki şekillerde devredilmesi halinde ortaya çıkar. Bu ayrım, engelli araç sahibi vefat ettiğinde mirasçıların beklenmedik bir vergi yüküyle karşılaşmadan işlem yapabilmesi açısından büyük önem taşır. ÖTV muafiyetinin mirasçılara geçişi, bir sosyal hak olarak değil, mirasın kendisinin bir parçası olarak değerlendirilir. Bu nedenle, vefat sonrası yapılacak işlemlerin doğru bir şekilde yürütülmesi, mirasçıların ek bir vergi yüküyle karşılaşmasını engellemek için hayati önem taşır.

Vefat Sonrası Vergi Yükümlülükleri

Engelli araç sahibi vefat ederse mirasçılara intikal eden aracın vergi durumu, ÖTV, MTV ve Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) olmak üzere üç ana başlıkta incelenmelidir. Her bir vergi türünün kendine özgü kuralları ve istisnaları bulunmaktadır.

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Durumu

ÖTV muafiyetli engelli aracı, vefat sonrası intikalde en hassas konuyu oluşturmaktadır. Aracın devir şekli, ÖTV yükümlülüğünün doğup doğmayacağını belirler.

  • Müştereken (Ortak) Tescil Durumu: En güvenli ve sorunsuz yol, aracın tüm mirasçılar adına ortak olarak tescil ettirilmesidir. Bu durumda, tüm mirasçılar aracın müşterek maliki olur ve ÖTV muafiyeti devam eder.  
  • Aracın Tek Bir Mirasçıya Devri Durumu: Bu senaryo, engelli araç sahibi vefat ederse en çok hukuki karmaşıklığa neden olan durumdur. Yalnızca bir taşıtın mirasçılara kalması ve mirasçıların bu aracı tek bir kişiye devretmesi durumunda, bu işlem “veraset yoluyla intikal” olarak kabul edilmeyebilir. Bu senaryoda, aracı devralan mirasçı, kendi miras payına düşen kısım hariç, diğer mirasçıların payları için ÖTV ödemek zorunda kalabilir.  

Ancak bu kuralın önemli bir istisnası bulunmaktadır. Eğer murisin terekesinde araç dışında, araç değeri ile uyumlu başka mal ve haklar da varsa (örneğin bir ev veya arsa), mirasçılar noterde bir paylaşım sözleşmesi yaparak aracı bir mirasçıya, diğer malvarlığını diğer mirasçılara devredebilirler. Bu durumda, yapılan devir işlemi “ivazlı” (karşılıklı) bir işlem olarak değerlendirilmez ve ÖTV aranmaz. Bu durum, kanunun ruhunun vergi kaçakçılığına karşı korunmasıdır; tek malvarlığı olan aracın el değiştirmesi vergilendirilirken, mirasın adil bir şekilde paylaşılması amaçlandığında vergi yükü doğmaz.  

  • 10 Yıllık (Öncesinde 5 Yıllık) Süre Dolduktan Sonra: Aracın ilk iktisap tarihinden itibaren satış yasağı süresi (güncel olarak 10 yıl, öncesinde 5 yıl) dolmuşsa, aracın satışı veya devri serbestçe yapılabilir ve ÖTV ödeme yükümlülüğü tamamen ortadan kalkar . Bu süre, engelli araç sahibi vefat ederse mirasçıların aracı ne zaman ve hangi koşullarda satabileceğini belirleyen kritik bir faktördür.

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Muafiyeti

Engelli bireyin MTV muafiyeti, onun yaşamı boyunca geçerli olan kişisel bir haktır . Engelli araç sahibi vefat ettiğinde, bu muafiyet sona erer ve mirasçılar adına yapılacak tescil sonrası aracın MTV’si normal tarifeden ödenmeye başlanır . Bu nedenle, mirasçıların vefat tarihinden sonraki dönem için MTV ödemelerini düzenli olarak takip etmesi önemlidir.

Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) Yükümlülüğü

Vefat eden engelli araç sahibinin mirasçıları, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu hükümleri gereği bir beyanname vermekle yükümlüdür . Bu beyanname, miras kalan malvarlığının devri için zorunlu bir adımdır. Veraset ve İntikal Vergisi, mirasın değerine göre değişen oranlarda hesaplanır ve veraset yoluyla intikallerde daha düşük tarifeler uygulanır . Mirasçılar, aracı devralmak için Veraset ve İntikal Vergisi’nin ödendiğine dair makbuzu veya beyanname suretini ibraz etmek zorundadır .

Olası Hukuki Sorunlar

Engelli araç sahibi vefat ederse mirasçıların karşılaşabileceği pratik senaryolar ve potansiyel hukuki uyuşmazlıklar, doğru bir hukuki danışmanlık almanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Mirasçılar Arasında Anlaşmazlık

Aile bireylerinden birinin, aracın bedelini kendi cebinden ödediği ancak aracın engelli bireyin üzerine kaydedildiği durumlar sıkça rastlanan bir sorundur. Engelli araç sahibi vefat ederse, ödemeyi yapan mirasçı, “inançlı sözleşme”ye dayanarak aracın aslında kendisine ait olduğunu iddia edebilir. Ancak, bu tür davaların ispatı oldukça zordur ve karmaşık bir hukuki süreç gerektirir. Bu durum, sadece vergi yükümlülüğünü değil, aynı zamanda aile içi miras paylaşımı konusunda derin uyuşmazlıklara yol açabilmektedir.

Vasiyetname ile Devir

Vefat eden engelli araç sahibi, aracı bir vasiyetname ile belirli bir mirasçıya bırakabilir . Ancak, Türk Medeni Kanunu’ndaki “saklı paylı mirasçılar” (eş ve çocuklar) hakları vasiyetname ile tamamen ortadan kaldırılamaz . Bu durumda, vasiyetnamenin geçerli olması için diğer mirasçıların saklı paylarının korunması veya bu haklarından feragat etmeleri gerekmektedir. Bir miras avukatı, bu süreci yönetmek ve olası anlaşmazlıkları önlemek için kritik bir rol oynar.

İşlem Akışı ve Gerekli Belgeler

Engelli araç sahibi vefat ederse mirasçılar tarafından yürütülecek intikal ve devir işlemleri, belirli bir sırayı ve belge akışını gerektirir.

Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi) Alınması

Mirasçıların ilk yapması gereken, herhangi bir noterden veya sulh hukuk mahkemesinden mirasçılık belgesi (veraset ilamı) çıkarmaktır . Bu belge, yasal mirasçıların kimler olduğunu ve miras paylarını gösterir.

Veraset ve İntikal Beyannamesi Verilmesi

Mirasçılar, vefat tarihinden itibaren belirli bir süre içinde (genellikle 4 ay) ilgili vergi dairesine veraset ve intikal beyannamesini vermekle yükümlüdür . Bu beyannamede miras kalan tüm malvarlığı (araç dahil) beyan edilmelidir.

Noter ve Trafik Tescil İşlemleri

  • Müşterek Tescil: Mirasçılar, veraset ilamı ve diğer gerekli belgelerle birlikte notere başvurarak aracı müştereken kendi adlarına tescil ettirebilirler . Bu işlemde ÖTV aranmaz.
  • Tek Kişiye Devir: Eğer araç tek bir mirasçıya devredilecekse, diğer mirasçılar noter huzurunda, miras haklarından feragat ettiğine dair bir feragatname vermelidir . Feragat sözleşmesinin hukuki niteliği, ÖTV yükümlülüğünün doğup doğmamasında belirleyicidir .

Engelli Araç Sahibi Vefat Ederse Aracı Kimler Kullanabilir? Sık Sorulan Sorular

Bu bölümde, engelli araç sahibi vefat ederse mirasçılar tarafından en sık sorulan sorulara yanıtlar sunulmaktadır.

Engelli araç sahibinin vefatı sonrası aracı kimler kullanabilir?

Araç, yasal süreçler tamamlanıp tüm mirasçılar adına tescil edildikten sonra, vefat eden kişinin birinci dereceye kadar olan mirasçılarının kullanma hakkı devam edebilir. Ancak, araca özel bir tertibat takılmışsa ve engelli kişi %90’ın altında bir rapora sahipse, kullanım hakkı daha kısıtlı olabilir. En doğru kullanım hakkını belirlemek için noter veya trafik tescil birimleriyle iletişime geçmek ve mevcut yasal düzenlemeleri kontrol etmek önemlidir.  

Miras kalan engelli aracı için ÖTV ödemek zorunlu mu?

Kural olarak, ÖTV muafiyetli bir araç veraset yoluyla mirasçılara intikal ettiğinde ÖTV borcu doğmaz . Ancak, eğer araç sadece bir mirasçıya devredilecekse ve murisin terekesinde araç dışında başka bir malvarlığı yoksa, devralan mirasçı kendi miras payı dışındaki kısım için ÖTV ödemek zorunda kalabilir . ÖTV borcunun doğmaması için en güvenli yol, aracın tüm mirasçılar adına müştereken tescil edilmesidir.  

Engelli araç sahibi vefat ederse, aracın devir süreci nasıl işler?

Vefat sonrası devir süreci, öncelikle bir noterden veraset ilamı (mirasçılık belgesi) alınmasıyla başlar . Ardından, mirasçıların vefat tarihinden itibaren belirli bir süre içinde vergi dairesine veraset ve intikal beyannamesi vermeleri gerekir . Tüm belgeler tamamlandıktan sonra, mirasçılar notere başvurarak aracı kendi adlarına tescil ettirebilirler. Eğer araç tek bir mirasçıya devredilecekse, diğer mirasçılardan noter onaylı feragatname alınması zorunludur .

Araç sahibinin vefatından sonra MTV ödemesi gerekir mi?

Evet, engelli araç sahibinin vefatıyla birlikte, MTV muafiyeti sona erer. Araç mirasçılar adına tescil edildikten sonra, aracın normal tarifesinden MTV ödemesi yapılmaya başlanır .  

Engelli Araç Sahibi Vefat Ederse Aracı Kimler Kullanabilir? Sonuç

Engelli araç sahibi vefat ederse mirasçılara intikal eden araç, miras hukuku, vergi mevzuatı ve aile içi ilişkileri ilgilendiren karmaşık bir konu haline gelebilmektedir. Makalenin genelinde görüldüğü üzere, bu süreçte yapılacak doğru işlemler, hem maddi yükümlülüklerden kaçınmayı hem de mirasçılar arasındaki olası anlaşmazlıkları en aza indirmeyi sağlamaktadır. Özellikle miras paylaşımı konusunda ortaya çıkabilecek hassas durumlar, profesyonel hukuki desteğin ne kadar elzem olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu süreçte İstanbul’da bir miras avukatından yardım almak, vergi yükümlülüklerinin doğru belirlenmesi, miras paylaşımının adil bir şekilde yapılması ve tüm yasal işlemlerin eksiksiz tamamlanması için hayati önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, vefat sonrası ortaya çıkan hukuki sorunlar, sadece miras paylaşımını değil, aile ilişkilerini de derinden etkileyebilir. Bu nedenle, karmaşık bir miras davası veya aile içi uyuşmazlıkla karşı karşıya kalındığında, konunun uzmanı bir avukattan hukuki destek almak en akılcı çözümdür. Unutmayın, doğru hukuki adımlar atmanız, ileride karşılaşabileceğiniz sorunların önüne geçerken, aynı zamanda haklarınızın korunmasını da sağlar. Her ne kadar konumuz miras olsa da, unutulmamalıdır ki deneyimli bir İstanbul Avukatı ve miras avukatı, en doğru yol haritasını çizecektir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

istanbul boşanma avukatı

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.