Günümüzde bazı çiftler, boşandıktan sonra aralarındaki sorunları çözüp yeniden evlenmeyi denemekte, ancak maalesef ikinci denemede de evliliklerini yürütemeyip tekrar boşanma kararı alabilmektedir. Bu durum halk arasında “aynı eşten ikinci kez boşanma” olarak ifade edilir. Peki hukuken, aynı kişiden ikinci kez boşanmak mümkün müdür ve bu süreçte nelere dikkat edilmelidir? Türk hukuk sisteminde, kanuni engeller bulunmadığı sürece, kişiler daha önce boşandıkları eski eşiyle tekrar evlenip yeniden boşanma davası açabilirler. İkinci kez aynı eşten boşanma süreci, ilk boşanmadan bazı yönleriyle farklılık gösterebilir ve bu nedenle hukuki boyutunun iyi anlaşılması önemlidir.
Yeniden Evlilik ve Aynı Eşten İkinci Kez Boşanma
Resmi olarak boşanmış eşlerin yeniden evlenmesi kanunen mümkündür ve oldukça basit bir prosedüre tabidir. Taraflar, önceki boşanmanın kesinleşmesinin ardından aralarında evlilik birliği kurmaya karar verirlerse, yeni bir resmi nikah ile evlenmeleri yeterlidir. Hatta Türk Medeni Kanunu gereği, kadın açısından geçerli olan 300 günlük bekleme süresi (iddet müddeti) eski eşlerin tekrar evlenmek istemesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilmektedir. Bu sayede boşandıktan kısa bir süre sonra bile eski eşler tekrar evlenebilirler. Yeniden evlilik gerçekleştikten sonra, bu evlilikte de sorunlar çıkarsa ve taraflar boşanmaya karar verirse, artık yepyeni bir boşanma davası süreci başlayacaktır. İkinci kez boşanma davası, hukuken ilk boşanma davasından ayrı ve bağımsızdır; kendi koşulları, delilleri ve talepleri ile değerlendirilir.
İlk Boşanmanın Sonuçlarının İkinci Evliliğe Etkisi
Aynı eşle yeniden evlenip boşanmaya karar veren çiftler açısından, ilk boşanma davasının sonuçları bazı açılardan önemini yitirmiştir. Öncelikle, ilk boşanma ile karara bağlanan nafaka yükümlülükleri ve benzeri hükümler, yeniden evlenme gerçekleştiğinde kendiliğinden sona erer. Örneğin, bir kadın ilk boşanma sonunda yoksulluk nafakası alıyorsa, eski eşiyle tekrar evlendiğinde bu nafaka hakkı düşer. Dolayısıyla ikinci boşanma gerçekleştiğinde, yeniden yoksulluk nafakası talep edebilmesi için şartlar varsa, bu talebi sıfırdan değerlendirilir. Benzer şekilde, ilk boşanma davasında hükmedilen maddi veya manevi tazminatlar, ikinci evlilikle birlikte geride kalmış konulardır; ikinci boşanmada, ancak ikinci evlilik süresinde meydana gelen olaylar için tazminat istenebilir.
Mal rejimi bakımından da durum benzerdir. İlk evlilik döneminde edinilmiş mallar, ilk boşanma ile paylaştırılmış ya da o dönemin mal rejimine göre tasfiye edilmiş olacaktır. Eşler tekrar evlendiklerinde, ikinci evlilikleri süresince edindikleri mallar yeni bir mal rejimi kapsamında değerlendirilecektir. İkinci boşanmada mal paylaşımı yapılırken, sadece ikinci evlilik döneminde kazanılan mal varlığı dikkate alınır. Bu nedenle aynı kişiler arasında ikinci kez boşanmada, mal paylaşımı konusu ilk boşanmadan bağımsız biçimde ele alınır.
Önceki Olayların Tekrar Kullanılması ve Affetme Olgusu
Hukuken en dikkat çekici noktalardan biri, ilk evlilik dönemindeki sorunların ve boşanma sebeplerinin, ikinci evlilikte boşanma gerekçesi olarak ileri sürülüp sürülemeyeceğidir. Genel kural olarak, affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış hadiselere dayanarak boşanma talebinde bulunulamaz. Tarafların bir kez boşanıp tekrar evlenmeleri, geçmişteki olumsuz olayların geride bırakıldığını ve affedildiğini gösteren güçlü bir işarettir. Nitekim Yargıtay da, boşanma davasından feragat eden tarafın önceki hadiseleri affetmiş sayılacağını belirterek affetme olgusunun önemine değinmiştir. Benzer şekilde, boşanmış eşlerin barışarak yeniden evlenmesi durumunda da önceki evlilikte yaşanan ve boşanmaya yol açan olaylar artık yeni bir boşanma nedeni olarak gündeme getirilemez. Örneğin ilk boşanmada şiddet veya aldatma gibi bir nedenle ayrılmış bir çift, tekrar evlendiklerinde bu geçmiş olayı hukuken geride bırakmış sayılırlar. İkinci evlilikte tekrar benzer sorunlar yaşanırsa, ancak o zaman yeni bir vakıa olarak ele alınabilir. Aksi takdirde, geçmişte kalan ve affedilen bir nedene dayanarak ikinci kez boşanma talep edilirse, karşı taraf bunun daha önce çözümlendiği veya affedildiği savunmasını yapabilecektir.
Aynı Eşten İkinci Kez Boşanma Davasının Seyri
Aynı eşten ikinci kez boşanma davası, usul ve esasa ilişkin olarak genel boşanma kurallarına tabidir. Davanın anlaşmalı ya da çekişmeli olarak açılması mümkündür. Taraflar ikinci boşanmada da her konuda uzlaşarak mahkemeden kısa sürede boşanma kararı alabilirler. Bu durumda, ilk boşanmadan farklı olarak, çocuk varsa velayet ve nafaka gibi konular yeniden belirlenecektir. İlk boşanmada verilmiş bir velayet kararı varsa, tarafların tekrar evlenmesiyle velayet durumu fiilen değişmiş olacağından, ikinci boşanmada mahkeme çocuğun üstün menfaatine göre yeniden karar verecektir. Benzer şekilde, ikinci boşanmada talep edilebilecek nafaka miktarları ve tazminatlar, bu ikinci evlilikteki kusur durumlarına ve ekonomik koşullara göre takdir edilir.
Çekişmeli bir ikinci boşanma davasında, süreç yine dilekçelerin teatisi, delillerin sunulması, tanık beyanları ve duruşmalarla ilerler. Taraflardan biri ilk evlilikteki davranışları nedeniyle daha önce kusurlu bulunmuş olsa bile, bu durum ikinci boşanma davasında otomatik olarak o kişinin kusurlu sayılacağı anlamına gelmez. Her evlilik ayrı bir birlikteliktir ve hakim, ikinci boşanma davasında sadece ikinci evlilikteki eylem ve olayları değerlendirerek kusur durumunu belirler. Dolayısıyla, örneğin ilk boşanmada ihaneti nedeniyle tamamen kusurlu kabul edilmiş bir eş, ikinci evlilikte sadakatsizlik yapmamışsa ve sorunlar başka sebeplerden kaynaklanıyorsa, bu defa kusursuz veya az kusurlu görülebilir.
Yeni Evlenenler Ne Zaman Boşanabilir?
Yeni evlenenlerin boşanma süreci, evliliğin ne kadar sürdüğüne ve boşanmanın türüne göre farklılık gösterir. Türk Medeni Kanunu’na göre, çiftlerin anlaşmalı boşanma davası açabilmeleri için evliliğin en az bir yıldır devam etmesi zorunludur. Bu süre dolmadan anlaşmalı boşanma mümkün değildir. Ancak, evlilik bir yılını doldurmadan bir boşanma davası açılması gerekiyorsa, çekişmeli boşanma davası yolu izlenebilir; çünkü çekişmeli boşanmada evliliğin süresine dair yasal bir sınırlama bulunmamaktadır. Bu durumda, evlenme töreninin hemen ardından dahi çekişmeli boşanma davası açılması hukuken mümkündür, ancak davanın sonuçlanması delillerin toplanması ve tahkikat aşamaları nedeniyle daha uzun sürebilir.
Boşanan Kadın Tekrar Eski Eşiyle Evlenebilir Mi?
Boşanmış bir kadının eski eşiyle tekrar evlenmek istemesi durumunda, Türk Medeni Kanunu’nun getirdiği 300 günlük iddet süresi bekleme zorunluluğu ortadan kalkar. Normal şartlarda, bir kadın boşanmanın kesinleşmesinden sonra başka bir erkekle evlenebilmek için üç yüz gün beklemek zorundadır. Ancak, bu süre, doğacak çocuğun soybağının karışmasını önlemek amacını taşır; dolayısıyla, eski eşiyle yeniden evlenmek isteyen kadınlar için bu amaca hizmet etmediği için yasa bir istisna tanımaktadır. Bu özel durum sayesinde, boşanan çiftler mahkeme kararının kesinleşmesinin hemen ardından yeniden evlenme başvurusu yapabilirler.
Boşanıp Tekrar Evlenmek
Boşanma sonrası yeniden evlenme süreci, cinsiyete ve evlenilecek kişiye göre farklılık gösteren hukuki şartlara tabidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanmış erkekler için yeniden evlenme konusunda herhangi bir yasal bekleme süresi bulunmamaktadır. Ancak, boşanmış kadınlar için, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 300 günlük bir iddet müddeti yani yasal bekleme süresi mevcuttur. Bu süre, kadının hamile olmadığına dair bir sağlık raporu sunarak Aile Mahkemesi’nden kaldırılabilir veya eski eşiyle yeniden evlenmesi durumunda zaten geçerli olmaz.
Boşanıp İkinci Kez Evlenenler
Boşanıp ikinci kez evlenmek isteyen bireyler için yasal süreç, ilk evliliklerine göre farklılık arz eder. Boşanmış erkekler, boşanma kararının kesinleşmesinin hemen ardından diledikleri zaman yeniden evlenebilirler. Ancak boşanmış kadınların, doğacak çocuğun soybağını korumak amacıyla getirilen ve “iddet müddeti” olarak adlandırılan 300 günlük yasal bir bekleme süresini tamamlamaları gerekir. Bu bekleme süresi, kadının hamile olmadığının tıbbi olarak belgelenmesiyle Aile Mahkemesi kararı ile kaldırılabileceği gibi, eski eşiyle yeniden evlenmesi durumunda da uygulanmaz.
Boşanan Çiftler Tekrar Evlenebilir Mi?
Boşanan çiftlerin yeniden birbirleriyle evlenmeleri hukuken mümkündür ve bu durum için herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu, boşanmış bir kadının başka biriyle evlenmek istemesi halinde uygulanan 300 günlük iddet müddeti bekleme süresini, eski eşiyle yeniden evlenme durumunda aramaz. Bu istisna, bekleme süresinin temel amacının (soybağının korunması) bu durumda geçerli olmaması nedeniyle getirilmiştir. Dolayısıyla, çiftler boşanma kararlarının kesinleşmesinin ardından evlenme işlemlerine hemen başlayabilirler.
Boşandıktan Sonra İkinci Evlilik Süresi
Boşandıktan sonraki ikinci evliliğin yasal süresi, kişinin cinsiyetine ve evleneceği kişiye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Boşanmış erkekler için kanunlar herhangi bir bekleme süresi öngörmediğinden, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte hemen evlenebilirler. Buna karşın, boşanmış bir kadının başka biriyle yeniden evlenmesi için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlayan 300 günlük “iddet müddeti” adı verilen yasal bekleme süresini tamamlaması gerekmektedir. Bu süre, kadının hamile olmadığının belgelenmesi veya eski eşiyle evlenmesi durumunda aranmaz.
Boşandıktan Sonra Tekrar Aynı Kişiyle Evlenme Süresi
Boşandıktan sonra aynı kişiyle yeniden evlenmek isteyen çiftler için Türk hukukunda herhangi bir yasal bekleme süresi bulunmamaktadır. Normal şartlarda bir kadın için geçerli olan ve boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlayan 300 günlük iddet süresi, bu özel durumda uygulanmaz. İddet müddeti, doğacak çocuğun soybağını belirleme amacına hizmet ettiği için, eski eşiyle yeniden evlenmek isteyen çiftler bu kuralın istisnası kabul edilerek bekleme zorunluluğundan muaf tutulur. Bu sayede, çiftler boşanma işlemlerinin tamamlanıp kararın kesinleşmesinden hemen sonra yeniden evlilik başvurusunda bulunabilirler.
Eski Eşle Tekrar Evlenmek İçin Gerekli Belgeler
Eski eşle tekrar evlenmek için öncelikle boşanma kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Bu kesinleşmiş mahkeme kararı, yeniden evlenme başvurusu sırasında sunulması gereken temel hukuki belgedir. Bunun yanı sıra, her iki tarafın kimlik kartı, son altı ay içinde çekilmiş vesikalık fotoğraflar ve yetkili bir resmi veya özel sağlık kuruluşundan alınmış, evliliğe engel bir durumun olmadığını gösteren sağlık raporu gibi genel evlenme belgelerinin de hazırlanması zorunludur. Nüfus müdürlüğünden alınacak nüfus kayıt örneği veya evlenme ehliyet belgesi de başvuru dosyasında yer alması gereken diğer belgeler arasındadır.
Aynı Eşle Tekrar Evlenmek
Boşanan bir çiftin aynı eşle tekrar evlenmesi, hukuken tamamen serbest bir işlemdir ve herhangi bir yasal engel teşkil etmez. Türk Medeni Kanunu’nda, boşanan bir kadının başka biriyle evlenmek için beklemek zorunda olduğu 300 günlük iddet süresi, eski eşiyle yeniden evlenmek istemesi durumunda aranmaz. Bu hukuki istisna, yeniden evlenmenin temel amacı olan soybağı karışıklığının bu durumda söz konusu olmaması nedeniyle getirilmiştir. Bu nedenle, boşanan çiftler, boşanma kararlarının kesinleşmesinin ardından gerekli evrakları tamamlayarak herhangi bir bekleme süresine tabi olmadan yeniden evlilik işlemlerini başlatabilirler.
Boşanmış Çiftler Tekrar Evlenebilir Mi?
Evet, Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca, boşanmış çiftlerin birbirleriyle yeniden evlenmelerinin önünde herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır. Boşanma kararının kesinleşmesi ve nüfus kayıtlarına işlenmesinin ardından taraflar, standart evlilik prosedürlerini takip ederek diledikleri zaman yeniden nikah masasına oturabilirler. Kanun, boşanan kadının başka bir erkekle evlenmesi için öngördüğü 300 günlük bekleme süresini (iddet müddeti), boşandığı eski eşiyle yeniden evlenmek istemesi durumunda bir istisna olarak kabul eder ve bu süreyi uygulamaz. Bu yasal kolaylığın temel sebebi, bekleme süresinin amacı olan soybağı karışıklığı riskinin, aynı eşle yeniden evlenildiğinde ortadan kalkmasıdır.
Boşandığın Eşinle Tekrar Evlenme Süresi
Boşandığınız eşinizle tekrar evlenmek için kanunen belirlenmiş herhangi bir bekleme süresi mevcut değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi, boşanan kadının başka bir kişiyle evlenmesi durumunda 300 günlük bir bekleme süresi (iddet müddeti) öngörse de, bu kuralın temel amacı doğacak çocuğun babasının kim olacağı konusundaki belirsizliği önlemektir. Aynı eşle yeniden evlenilmesi durumunda böyle bir belirsizlik söz konusu olmayacağından, kanun bu durumu bir istisna olarak kabul etmiş ve bekleme süresini kaldırmıştır. Dolayısıyla, boşanma kararının mahkeme tarafından kesinleştirilip nüfus müdürlüğüne bildirilmesinin hemen ardından çiftler, başka bir işlem yapmaya gerek kalmadan yeniden evlilik başvurusunda bulunabilirler.
Boşanıp Tekrar Aynı Kişiyle Evlenmek
Boşanıp tekrar aynı kişiyle evlenmek, hukuki açıdan tamamen yeni bir evlilik birliği kurmak anlamına gelir ve standart evlilik prosedürlerine tabidir. Bu sürecin ilk adımı, önceki boşanma kararının kesinleşmesi ve bu durumun nüfus kayıtlarına “boşanmış” olarak işlenmesidir. Bu işlem tamamlandıktan sonra çiftler, herhangi bir bekleme süresine tabi olmaksızın, güncel nüfus cüzdanları, vesikalık fotoğraflar ve evliliğe engel bir durumun olmadığını gösteren sağlık raporu gibi gerekli belgelerle birlikte ilgili belediyenin evlendirme dairesine başvurarak nikah günü alabilirler. Bu ikinci evlilik, ilk evlilikten tamamen bağımsız yeni hak ve yükümlülükler doğuran yeni bir hukuki başlangıç olarak kabul edilir.
Aynı Eşle İkinci Evlilik Tazminatı
Aynı eşle ikinci kez evlenmek, ilk boşanma davasında mahkeme tarafından hükmedilmiş olan maddi ve manevi tazminat borcunu kendiliğinden ortadan kaldırmaz . Boşanma tazminatı, evlilik birliğinin sona ermesine neden olan kusurlu davranışlar neticesinde kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile doğan bir alacak hakkıdır. Taraflar yeniden evlenseler dahi, tazminat borçlusu olan tarafın bu borcu ödeme yükümlülüğü devam eder. Bu borç ancak alacaklı tarafın borçtan feragat etmesi, borcu ibra etmesi veya borcun tamamen ödenmesi ile sona erer. Ayrıca, sırf kıdem tazminatı alabilmek amacıyla boşanıp kısa süre sonra aynı eşle tekrar evlenmek, Medeni Kanun’un 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırılık ve hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir ve bu durumda ödenen tazminatın işveren tarafından geri istenmesi gündeme gelebilir .
Boşanılan Eşle Tekrar Evlenmek
Boşanılan eşle tekrar evlenmek, hukuki olarak ilk evliliğin bir devamı niteliğinde değil, sıfırdan kurulan yeni bir evlilik birliğidir. Bu durumun en önemli sonuçlarından biri mal rejimi üzerindedir. İlk evlilikle başlayan mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ve o döneme ait malların tasfiyesi ayrı bir hukuki süreçtir. İkinci evliliğin gerçekleşmesiyle birlikte, taraflar arasında, aksine bir mal rejimi sözleşmesi yapılmadığı takdirde, yasal mal rejimi olan “edinilmiş mallara katılma rejimi” yeniden işlemeye başlar . Bu, ikinci evlilik süresince elde edilecek malların paylaşımının bu yeni rejime göre yapılacağı ve ilk evlilikten kalan mal varlığı meselelerinin bu yeni birliktelikten bağımsız olduğu anlamına gelir.
Aynı Kişiyle İkinci Kez Evlenmek
Aynı kişiyle ikinci kez evlenmek isteyen çiftlerin takip etmesi gereken prosedür, ilk kez evlenen çiftlerin prosedüründen farksızdır ve temel şart, önceki boşanma kararının kesinleşmiş olmasıdır. Boşanma kesinleştikten ve nüfus kayıtları güncellendikten sonra, çiftlerin ilgili belediyenin evlendirme dairesine birlikte başvurarak evlilik için gerekli belgeleri sunmaları gerekir. Bu belgeler genellikle güncel ve fotoğraflı T.C. Kimlik Kartı, her bir eş için son altı ayda çekilmiş altışar adet vesikalık fotoğraf ve evliliğe engel bir sağlık durumunun olmadığını gösteren resmi sağlık raporundan oluşur . Kadın için normalde geçerli olan 300 günlük bekleme süresi bu özel durumda uygulanmadığı için, çiftler boşanma kesinleştikten hemen sonra evlilik işlemlerini başlatabilirler.
Aynı Eşle Tekrar Evlenme Süresi
Türk Medeni Kanunu (TMK), aynı eşle tekrar evlenmek isteyen çiftler için özel bir kolaylık sağlayarak herhangi bir bekleme süresi öngörmemiştir. Kanunun 132. maddesi, boşanan kadının yeniden evlenebilmesi için genel bir kural olarak 300 günlük bir bekleme süresi (“iddet müddeti”) belirlemiş olsa da, bu kuralın amacı doğacak çocuğun soybağının karışmasını engellemektir. Aynı maddenin üçüncü fıkrası, “evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır” hükmünü içerir . Bu hüküm, kanun koyucunun bu durumu bir istisna olarak gördüğünü ve soybağı karışıklığı riski bulunmadığından çiftlerin yeniden bir araya gelmelerini kolaylaştırmayı amaçladığını göstermektedir. Bu nedenle, boşanma kesinleştikten sonra taraflar herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan doğrudan evlilik başvurusunda bulunabilirler.
Boşanıp Aynı Kişiyle Tekrar Evlenmek
Boşanıp aynı kişiyle tekrar evlenme süreci, hukuken yeni bir evlilik birliği kurar ve ilk evlilikten doğan bazı hukuki sonuçları değiştirmezken bazılarını sona erdirir. Bu sürecin en önemli kolaylığı, kadın için geçerli olan 300 günlük bekleme süresinin uygulanmaması ve çiftlerin boşanma kesinleşir kesinleşmez yeniden evlenebilmesidir. Ancak unutulmamalıdır ki, ilk boşanmada hükmedilen ve henüz ödenmemiş maddi veya manevi tazminat gibi borçlar, ikinci evlilikle kendiliğinden ortadan kalkmaz; bu borçlar hukuki varlığını sürdürür . Ayrıca, ikinci evlilikle birlikte yeni bir mal rejimi dönemi başlar; ilk evlilik sırasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erdiği için o döneme ait mal paylaşımı ayrı bir hukuki süreç olarak kalır.
Evlenip Boşandıktan Sonra Tekrar Aynı Kişiyle Evlenme
Evlenip boşandıktan sonra tekrar aynı kişiyle evlenmek, Türk hukuk sisteminin tanıdığı ve prosedürel olarak kolaylaştırdığı bir haktır. Hukuki açıdan bu durum, ilk evliliğin devamı veya restorasyonu değil, tamamen yeni bir evlilik sözleşmesinin kurulmasıdır. Bu sürecin en ayırt edici ve pratik kolaylığı, boşanan kadının başka bir kişiyle evlenmesi durumunda zorunlu olan 300 günlük bekleme süresinin (iddet müddeti) bu durumda uygulanmamasıdır. Kanun, boşanan eşlerin yeniden bir araya gelmek istemeleri halinde, soybağı karışıklığı riski bulunmadığından bu süreyi bir istisna olarak kabul etmiştir. Dolayısıyla, boşanma kararının mahkemece kesinleştirilmesi ve nüfus kayıtlarına işlenmesinin ardından çiftler, standart evlilik prosedürlerini takip ederek diledikleri zaman yeniden evlenebilirler, bu da sürecin hukuki olarak önünün açık ve hızlı olduğunu gösterir.
Aynı Eşten İkinci Kez Boşanma Sonuç
Aynı eşten ikinci kez boşanma, hukuken mümkün olup ilk boşanmadan edinilen tecrübelerin ışığında yürütülmesi gereken bir süreçtir. Kanunlarımız, aynı kişiler arasında tekrar evlilik kurulmasına ve gerekirse tekrar boşanmaya izin vermektedir. Bu ikinci evlilikten doğan boşanma davasında, önceki boşanmanın hukuki sonuçları büyük ölçüde etkisizdir; her şey yeniden değerlendirilecektir. Ancak psikolojik ve pratik açıdan durum karmaşık olabileceğinden, sürecin dikkatlice yönetilmesi önemlidir. Özellikle önceki evlilikten çocuklar veya mali yükümlülükler söz konusuysa, ikinci boşanmada bunların nasıl etkileneceği iyi analiz edilmelidir. Bu noktada, deneyimli bir İstanbul boşanma avukatı yardımı ile hareket etmek, hak ve yükümlülüklerin doğru şekilde tespitini sağlayacak, olası anlaşmazlıkları en aza indirecektir. Sonuç olarak, aynı eşle ikinci kez evlenip boşanmak isteyenlerin, hukuki haklarını korumak ve süreci sağlıklı atlatmak için özenli davranmaları ve İstanbul boşanma avukatı desteği almaları tavsiye olunur.
Aynı Eşten İkinci Kez Boşanma Sık Sorulan Sorular
Eski eşimle tekrar evlendim. Tekrar boşanabilir miyiz, bunun için özel bir şart var mı?
Evet, eski eşinizle yeniden evlenip tekrar boşanmanız mümkündür. Bu durum için ekstra bir yasal engel veya özel şart bulunmamaktadır. Nasıl ki ilk evliliğinizde boşanma davası açabildiyseniz, ikinci evlilikte de benzer şekilde boşanma davası açabilirsiniz. Tek fark, ikinci evliliğinizdeki olayların değerlendirilecek olmasıdır. Yeniden evlenirken kadın için öngörülen 300 günlük bekleme süresi, eski eşle evlilikte mahkeme kararıyla kaldırılabildiği için hızlıca evlenip boşanma sürecine geçilebilir.
İlk boşanmada aldığım nafaka ve tazminatlar, ikinci boşanmada da geçerli olur mu?
Hayır. İlk boşanma sonucunda hükmedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası veya tazminat gibi haklar, eski eşlerin yeniden evlenmesiyle birlikte ortadan kalkar. İkinci boşanmada nafaka ve tazminat konuları yeniden ve o evlilik bağlamında değerlendirilir. Örneğin ilk boşanmada kadına yoksulluk nafakası bağlanmışsa, yeniden evlilikle bu nafaka kesileceğinden ikinci boşanmada kadının tekrar nafaka talep etmesi gerekebilir. Mahkeme de ikinci evlilikteki ekonomik duruma ve kusur oranlarına bakarak yeni bir nafaka veya tazminata hükmedebilir.
İkinci boşanmada, ilk evliliğimizdeki sorunları yeniden gündeme getirebilir miyim?
Genel olarak hayır. Daha önce yaşanıp çözüme kavuşmuş veya boşanmayla sonuçlanmış olaylar, ikinci evlilikte tekrar boşanma sebebi olarak kullanılamaz. İlk evlilikte yaşanan ciddi sorunlar bile, tarafların yeniden evlenmesiyle birlikte affedilmiş veya geride bırakılmış sayılır. Bu nedenle, ikinci boşanma davasında hakim esasen ikinci evlilik dönemindeki olaylara bakacaktır. Eğer ilk evlilikteki aynı sorunlar ikinci evlilikte de tekrar ettiyse, bunlar zaten yeni birer hadise olarak değerlendirileceği için elbette gündeme getirilebilir. Ancak “geçmişte şöyle yapmıştı” şeklinde, ilk evlilik dönemine ait eski defterler tek başına yeni davada delil veya gerekçe olmaz.
Aynı eşten İkinci kez boşanma durumunda mal paylaşımı nasıl olur?
Mal paylaşımı her evlilik için ayrı ayrı ele alınır. İlk boşanmada ortak mallar bölüşüldükten sonra, ikinci evlilik süresince edinilen mallar yeni bir mal rejimine tabidir. İkinci boşanmada, sadece bu ikinci evlilik sürecinde edinilmiş malların paylaşımı yapılır. İlk evlilikten kalan mallar zaten daha önce paylaşıldığı için, ikinci boşanmada gündeme gelmez. Bu bakımdan, ikinci evlilik kısa sürdüyse ve az mal edinildiyse, paylaşım da sınırlı olacaktır; uzun sürdüyse, o süre zarfındaki birikimler bölüşülecektir. Her halükarda mahkeme, ikinci evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilen mal varlığını tespit ederek, katkı paylarını ve tarafların taleplerini dikkate alarak adil bir paylaşım yapacaktır.






2 Responses
Merhaba eşimle boşandık ve 2 ay önce tekrar evlendik. Şimdi anlaşmalı olarak tekrar boşanmak istiyoruz. Ancak anlaşmalı boşanmak için 1 yıl beklemek gerektiği söylendi. Böyle bir durum var mı yoksa hemen anlaşmalı olarak bosanabilir miyiz?
Hasan Bey Merhabalar,
Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi, “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır” hükmünü içerir. Bu fıkranın lafzı açıktır: anlaşmalı boşanma için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması şartı her somut evlilik için ayrı ayrı aranır. Önceki evlilik süresi ile ilgili hiçbir istisna öngörülmemiştir. Dolayısıyla taraflar aynı kişi ile ikinci kez evlendiklerinde, bu yeni evlilik için de kanunun öngördüğü bir yıllık bekleme süresi yeniden işlemeye başlar. Özetle; ikinci evlilik 2 ay olmuştur, bu sürenin karşılanmadığı hallerde TMK 166/3 uyarınca anlaşmalı boşanma davası şartları oluşmaz.
Doktrinde genel kanaat, önceki evlilik süresinin yeni evliliğe eklenemeyeceği yönündedir. Önceki altı aylık süre anlaşmalı boşanmada aranan asgari bir yıllık süreye eklenmez; bir yıllık süre ilk evlenmeden bağımsız olarak değerlendirilir. Yani ikinci evlilik de sekiz ay sürmüşse bu, altı aylık süreye eklenemez. Aynı doğrultuda, bir görüşe göre önceki evliliğin kalıcı yükümlülüklerini yerine getirmeyen eşler yeniden evlendiğinde bile yeni evliliklerinden itibaren en az bir yıl geçmedikçe anlaşmalı boşanma şartları oluşmaz. Henüz Yargıtay’ın bu spesifik ikinci evlilik durumuna ilişkin kesin bir kararı bulunmamakla beraber, Yargıtay içtihatları bir yıllık sürenin yerine getirilmemesi halinde davanın reddi gerektiği yönündedir
Gerçekten de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, “uygulamada anlaşmalı boşanma kararının verilebilmesi için ilk koşul; evlilik birliğinin en az bir yıl sürmesidir. Aksi takdirde hâkim, diğer şartları incelemeden davayı reddetmelidir” biçiminde hüküm kurmuştur. Bu genel kural, önceki evlilik geçmişi olan çiftler için de aynen geçerlidir.
Pratikte aile mahkemeleri ve Yargıtay, TMK 166/3’teki bir yıllık evlilik süresini titizlikle arar. Üçüncü kişiye yahut aynı eşe ait ikinci evlilik fark etmeksizin, evliliklerin üzerinden bir yıl geçmemişse anlaşmalı boşanma isteği usulden reddedilir. Hâkimler, Yargıtay’ın da işaret ettiği gibi, bu süreyi dava açma tarihinden itibaren re’sen kontrol eder.
Dolayısıyla taraflar ikinci evliliklerinden 2 ay sonra anlaşmalı boşanma davası açtıklarında mahkeme, “1 yıl kuralı” sağlanmadığı gerekçesiyle davayı reddeder. Bu durumda taraflar, beklemeyi göze alamıyorsa çekişmeli boşanma yoluna başvurabilir; zira çekişmeli boşanma davalarında evlilik süresi için böyle bir asgari şart öngörülmemiştir. Sonuç: 4721 sayılı TMK m.166/3 metni uyarınca 1 yıllık bekleme süresi her evlilik için yeniden başlar.
Aynı eşle ikinci evlenen çiftler, yeni evliliklerine ait bu süreyi doldurmadan anlaşmalı boşanma davası açamazlar. Doktrindeki görüş ve Yargıtay içtihatları da bu yorumu desteklemektedir. Bu nedenle ikinci evliliklerinin üzerinden yalnızca 2 ay geçen tarafların anlaşmalı boşanmaları kanunen mümkün değildir.