Nafakanın Azaltılması Davası Dilekçe Örneği
Nafakanın azaltılması davası dilekçe örneği yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Dilekçe örneğine geçmeden önce İştirak Nafakası ve Yoksulluk Nafakası başlıklı makalelerimizi okumak bağlantıya tıklayabilirsiniz. Dava dilekçesinin yanlış yazılması, yanlış taleplerde bulunulması taraflar için telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına sebep olabilecektir. Dava dilekçesinin yazılması uzmanlık ve hukuk bilgisi gerektirmektedir. Dava dilekçesi hazırlanırken yalın bir dil kullanılmalı dava konusu ve davacının kimlik bilgileri ile birlikte delil gibi olguların da yerine getirilerek yazılması gerekmektedir. Makalemizde nafakanın azaltılması davası dilekçesi örneği sunduk. Unutulmamalıdır ki her somut olay kendine özel olup her somut olayın özelliklerine göre dilekçe hazırlanmalıdır.
Nafakanın azaltılması davası dilekçe örneği nasıl yazılır konusunda avukatlar meslekleri gereği daha ayrıntılı ve teferruatlı bilgilere ve yeterli donanımlara sahiptirler. Dolayısıyla dava dilekçesi hazırlanması aşamasında uzman avukatlardan hukuki destek alınmalı ve profesyonel bir dilekçe hazırlanmalıdır.
Nafakanın azaltılması davası için ilişkin dilekçe metni hazırlanırken davanın konusuna göre nafakanın azaltılması davası dilekçe örneği şeklinde taslak olarak bulunabilen dilekçelerden yararlanılabileceği gibi özgün olarak hazırlanan içerikler ile de mahkemelere başvuru yapılabilmektedir.
Nafakanın azaltılması davası dilekçesi hazırlanırken pek çok önemli nokta bulunmaktadır. Bu noktalara dikkat edilmesi halinde dava süreci hızlı sonuçlanacak ve istenilen sonuç elde edilecektir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi avukatları Av. Tolga ÇELİK müvekkillerimize son derece profesyonel olarak hizmet vermekteyiz. Nafaka davası ile ilgili sorularınız ve görüşmeleriniz avukata sor kısmından avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.
İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI:
ADRES:
VEKİLİ : Av. Tolga ÇELİK & Av. Müesser Nur BAŞTÜRK
DAVALI:
ADRES:
KONU : Davacı müvekkilin ödemekle yükümlü olduğu 1.786,12-TL iştirak nafakasının 500,00 TL’ye indirilmesi talepli dava dilekçesidir.
HARCA ESAS DEĞER: 15.433,44-TL
AÇIKLAMALAR:
Taraflar 21.07.2020 tarihli protokol ile İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesi’nin ………. E. Nolu dosyası üzerinden anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Taraflar anlaşmalı boşanma davası üzerinden boşanmış ve müşterek çocuk adına 1250,00-TL iştirak nafakası ödenmesi yönünde karar verilmiştir. Müvekkil dava sonucunda kararlaştırılan nafakayı şu zamana kadar eksiksiz ve düzenli olarak yerine getirmiş, ödemelerini gerçekleştirmiştir. Taraflar iştirak nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasında anlaşmışlardır. Nafaka günümüz tarihiyle ÜFE oranında artırılmış ve 1.786,12-TL gibi müvekkilin karşılayamayacağı bir rakama ulaşmıştır. Davacı müvekkilin ekonomik durumundaki sıkıntılar nedeniyle davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur. Müvekkil kendi hayat standardını geçindirmekte zorlanırken bir de nafaka yükümlülüğüne katlanması imkansız hale gelmiştir.
Müvekkil anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi sırasındaki ekonomik faaliyetine güvenerek her ne kadar protokoldeki iştirak nafakası tutarında mutabık olsa da ekonomik durumunun boşanmadan sonra değişmesi sebebiyle işbu nafakayı ödeyememektedir. Taraflar arasında boşanmanın gerçekleşmesinden sonra müvekkile ait ………………… isimli şirketin mali durumunda bozulmalar meydana gelmiş ve şirket bünyesinde çalıştırılan bütün işçiler işten çıkarılarak faaliyet durdurulmuştur. Müvekkilin şirket bünyesindeki bütün işçilere ait sirgortalı işten ayrılış bildirgelerinden de (EK-1) bu durum açıklığa kavuşacak olup şirketin karlılık oranında müvekkil aleyhine büyük bir değişiklik meydana gelmiş ve nafakayı ödeyemeyecek derecede gelirinde azalma meydana gelmiştir. Müvekkile ait şirketin 2021 yılı 1. Ve 2021 yılı 2. Dönem geçici vergi beyannamesinden ve müvekkilin şirketine ait 2021 Haziran Dönemi, 2021 Temmuz Dönemi ve 2021 Ağustos Dönemi Katma Değer Vergisi Beyannamesinden (EK-2) görüleceği üzere müvekkilin şirketin faaliyeti durdurulmuş dolayısıyla müvekkilin sosyo-ekonomik durumunda önemli ölçüde azalma meydana gelmiştir. Müvekkile ait geçici vergi beyannamesinden görüleceği üzere müvekkil şirketi her dönem bir önceki döneme göre zarar etmiş ve müvekkil büyük bir ekonomik kayba uğramıştır. Müvekkilin 2021 Haziran ayına ilişkin Katma Değer Vergisi 41,76-TL , 2021 Temmuz Ayına ilişkin Katma Değer Vergisi 228,60-TL iken 2021 Ağustos Ayına ilişkin Katma Değer Vergisi ie 228,60-TL idir. İşbu belgeler göstermektedir ki müvekkile ait şirketin faaliyeti elde olmayan ekonomik nedenlerle durmuş buna bağlı olarak da müvekkilin ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik meydana gelmiştir. TMK. madde 176/4 hükmüne göre ”Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Aynı şekilde 331. madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
Müvekkil yukarıda izahatı yapılan nedenlerle hayat standardını geçindirmekte zorlanmış akabinde 29.06.2021 tarihinde 7421.24 meslek kodu ile 4A Hizmet Dökümünden (EK-3) ve 29.06.2021 SGK Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinden (EK-4) görüleceği üzere asgari ücret ile çalışmaya başlamıştır. Dolayısıyla aşağıdaki yargıtay kararları da dikkate alınarak tekrardan yeni şartlar dikkate alınarak tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği göz önünde bulundurulmalı, gelirleri arasında bir oranlama yapılarak nafaka takdir edilmelidir.
Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 12.07.2013 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, hükümde velayeti anneye bırakılan ortak çocuk lehine babanın aylık 600,00 TL iştirak nafakası ödemesinin kararlaştırıldığı, eldeki davanın ise 01.12.2015 tarihinde açıldığı, davalı annenin boşanma tarihinde düzenli gelir getiren bir işi bulunmadığı halde 24.09.2015 tarihinde aylık 2.500,00 TL gelir getiren bir işte çalışmaya başladığı ve davanın devamı süresince gelirinde bir değişiklik meydana gelmediği, buna karşılık davacı babanın ise boşanma tarihinde ve eldeki davanın devamı süresince kamuda öğretmen olarak çalıştığı ve aylık 2.700,00 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının boşanma karar tarihinden sonra değiştiği anlaşıldığına göre, ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının azaltılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 11.07.2017 gün ve E.2017/1111-K.2017/8755 sayılı sayılı iştirak nafakasına ilişkin (2) nolu bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan sebeple onanmasına karar vermek gerekmiştir. (TC Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 18.12.2017 Tarih 2017/6469 E. 2017/14754 K.)
Tarafların mali durumlarının değişmesi, iradın arttırılması veya azaltılmasını gerektirebilir. Örneğin, alacaklının (davalının) yoksulluğu azalmış veya büsbütün ortadan kalkmıştır; ya da borçlunun (davacının) mali veya gelir durumu kötüleşmiştir. Burada, iradın takdirine (veya kararlaştırılmasına) esas olan şartları ortadan kaldıracak önemde bir değişiklik olması aranacaktır. Somut olayda; 2007 yılında hükmedilen iştirak nafakalarının 784,38 TL ye ulaştığı, davacının toplamda 1.568,76 TL nafaka ödemekle yükümü hale geldiği, davacının aylık gelirinin 1.300 TL olduğu, bu şekilde sözleşmedeki dengenin davacı aleyhinde bozulduğu, nafakaların hakkaniyete uygun bir miktarda azaltılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda indirim talebinin reddedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. (TC Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 26.10.2015 Tarih 2015/9029 E. 2015/16597 K.)
Müvekkil davalı eşten boşanmasının ardından 24.09.2021 tarihinde yeniden evlenmiş gerek düğün masrafları gerek hayatını yeniden kurmak adına AKBANK’tan 24 kredi taksit adetli 35.000,00 TL tutarında ihtiyaç kredisi çekmiş toplam bakiye borcu ise 43.687,95 TL idir. Eşit taksit ödeme şeklinde olan işbu kredinin her ay taksidi ise 1.899,48-TL idir. Müvekkilin bu krediyi ödemesi iki yıl kadar sürecektir. Akbank kredi ödeme planı (EK-5) tarafımızca sunulacaktır. Müvekkil davalı eş ile boşanmalarında Tapu kaydı ” ………………………………………………………………………….” olan ve tamamı müvekkil adına kayıtlı olan gayrimenkulün 1/2 hissesi müvekkil tarafından boşanma davasının kesinleşmesine takiben hemen davalıya devredilmiştir. Dolayısıyla müvekkil kiraya çıkmak zorunda kalmıştır. Şuan İstanbul ili Sarıyer ilçesinde mukim olan müvekkil 2.200-TL kira ödemektedir. Kira kontrat sözleşmesi (EK-6) tarafımızca sunulacaktır. Yukarıda izahatını yaptığımız üzere görülmektedir ki müvekkilin mali durumunda bozulma meydana gelmesine rağmen ağır bir ekonomik yük altındadır dolayısıyla müvekkil günümüzdeki asgari ücret kazancı ile hem hayatını idame ettirmekte zorlanmakta hem de fahiş olan nafaka borcunu ödeyememektedir. Bu sebeple çoğu zaman hem ev dolayısıyla eldeki birikimini harcamış hem de ailesinden borç almak zorunda kalmıştır. Müvekkil için artık bu nafaka miktarı davalı tarafın zenginleşmesine davacı tarafın ise fakirleşmesine yol açmaktadır.
Hakim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. TMK. mad. 176/4 hükmüne göre “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Aynı şekilde 331. madde uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Hakkaniyet bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır. Somut olayda; taraflar arasında 27/10/2009 yılında gerçekleşen boşanma davasında, anlaşma protokolüne göre müşterek çocuk için aylık 2.500 TL nafakaya hükmedildiği anlaşılmaktadır. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasındaki denge sonradan, şartların olağanüstü değişmesiyle taraflardan biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar artık o akitle bağlı tutulamazlar, değişen bu koşullar karşısında Medeni Yasanın 2.maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler. (TC Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 03.112014 Tarih 2014/6278 E. 2021/14190 K.)
Müvekkilin iştirak nafakası miktarını ödemesi ekonomik durumun kötüye dönmesi nedeniyle bir hayli zorlaşmıştır. Nafaka, nafaka yükümlüsünü cezalandırıcı bir nitelik taşımamalı bir tarafın zenginleşmesine yol açacak nitelikte olmamalıdır. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna ve ekonomik değişimlerdeki göstergelere göre takdir edilir. Müşterek çocuğun annesi boşandıktan sonra ailesi ile yaşamaya başlamış ve herhangi bir geçim sıkıntı içerisinde değildir. Zira babasının Çekmeköy’de …………….. sitesi içerisinde bir adet evi ve bodrumda villası ve yine izmit gölcükte üzerine kayıtlı gayrimenkulu bulunmaktadır. Müşterek çocuğun annesinin maddi durumu günümüz koşullarına göre müvekkile nazaran daha iyi olup gerek hayatını yeniden kurmak adına borca giren gerek yeniden evlenerek maddi yükümlülüklerini artan davacı müvekkilin ödeyeceği bu fahiş nafaka miktarı maaşının 2/3’ü kadardır. Geriye kalan bakiye ile müvekkilin hayatını idame ettirmesi mümkün değildir. Davacı müvekkilin müşterek çocuklarının doğum tarihi 09.11.2019 olup 2 yaşındadır ve herhangi bir eğitim hayatı mevcut olmayıp eğitim masrafı bulunmamaktadır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Tüm bu nedenlerle müvekkil adına ödemekle yükümlü olduğu iştirak nafakasının 500,00-TL’ye indirilmesini talep ederiz.
HUKUKİ SEBEPLER: HMK,TMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER:
-İstanbul 21. Anadolu Aile Mahkemesi’nin ……….. E. Sayılı boşanma ilamı
-Ekonomik ve sosyal durum araştırması
-Nufüs kayıt örneği
-Müvekkile ait SGK 4A Hizmet Dökümü
-Müvekkilin şirketine ait sigortalı hizmet listesi
-Müvekkilin şirketine ait işten ayrılış bildirgeleri
-Müvekkil şirkete ait sigorta primleri genel müdürlüğü tahakkuk fişi
-Müvekkilin kredi borcuna ilişkin ödeme planı çizelgesi
-Müvekkilin şirketine ait geçici gelir vergisi beyannamesi
-Müvekkile ait işe giriş bildirgesi
-Müvekkilin oturduğu eve ilişkin kira kontrat sözleşmesi
-Ve ilgili her türlü yasal delil
– Tanık ( Müvekkilin sosyo-ekonomik durumunda azalma meydana geldiği ve nafaka ödeme gücünün azaldığına ilişkin tanıklık yapacak olup isim ve adresleri bilahare bildirilecektir.)
-Karşı tarafın sunacağı delillere mukabil delil sunma hakkımız saklıdır.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenlerle;
Haklı davamızın KABULÜNE
Davacı müvekkilin ödemekle yükümlü olduğu olduğu 1.786,12-TL iştirak nafakasının 500,00-TL’ye İNDİRİLMESİNE ,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
Davacı Vekili
Av. Tolga ÇELİK & Av. Müesser Nur BAŞTÜRK
EKLER:
- Noter onaylı vekaletname örneği
- Şirket bünyesindeki bütün işçilere ait sigorta işten ayrılış bildirgesi
- Müvekkilin şirketine ait kdv ve gelir vergisi beyannameleri
- Müvekkile ait 4A hizmet dökümü
- Müvekkile ait SGK işe giriş bildirgesi
- Müvekkilin şirketine ait sigortalı hizmet listesi
- Müvekkilin Akbank’taki kredi borcuna ilişkin kredi ödeme planı
- Müvekkilin oturduğu eve ilişkin kira kontrat sözleşmesi
- İstanbul 21. Anadolu Aile Mahkemesi’nin ……… E. Sayılı boşanma ilamı