Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Nedir?

Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası nedir sorusundan önce evlat edinme durumunun ne olduğunu açıklamakta fayda bulunmaktadır. Evlat edinme yapay soybağıdır.

Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası Türk Medeni Kanunu’nun madde 317 hükmünde düzenlenmiştir. Buna göre, yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hakimden evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler. Evlat edinilen küçük ayırt etme gücüne sahipse evlatlık konusunda küçüğün rızasının alınması gerekir. Bunun yanında evlatlık verilen küçüğün anne ve babasının da rızalarının alınması şartlardandır. Evlat edinilenin 18 yaşından büyük olması ve kısıtlı olması halinde de rızası aranmaktadır. Evlat edinenin ise 5 yıllık evli olması ve eşinin de evlatlık ilişkisinin kurulması konusunda rızasının bulunması gerekmektedir.

Evlat edinmenin koşulları oluşmadığı halde evlatlık ilişkisinin kurulmuş olması durumunda  ilgili kişilerin evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası ikame etmeleri mümkündür. Örneğin evlat edinebilmek için evlat edinecek kişide aranan yaş şartı sağlanmadan evlatlık ilişkisinin kurulmuş olması durumunda bu ilişkinin kaldırılması istenebilir. Yine örneğin tek başına evlat edinen kişinin 30 yaşını doldurmamış olması, evlat edinen ile evlat edinilen arasında 18 yaş fark bulunmaması ve evlat edinilen küçüğün evlat edinen yetişkin tarafından 1 yıl süre ile bakılmış olmaması gibi esasa ilişkin eksikliklerin bulunması durumunda Cumhuriyet Savcısı ya da ilgililer evlatlık ilişkisinin ortadan kaldırılmasını isteyebilir.

Yukarıda izah ettiğimiz eksikliklerin sonrasında ortadan kalkması ya da bu eksikliğin sadece şekli olarak mevcut olması ve evlatlık ilişkisinin kaldırılması evlatlığın menfaatini ağır derecede zedeleyecekse evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası yoluna gidilemez.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılmasında Davacı ve Davalı Taraf Kimdir?

Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası davacısı, yasal sebep bulunmaksızın rızaları alınmamış evlatlığın ana ve babasıdır. Davalı ise evlat edinen ve evlatlıktır. Evlatlık küçük ise temsil kayyımı atanmalı ve dava dilekçesinde davalı kısmında gösterilmelidir.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılmasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir

Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkeme aile mahkemesidir. Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında yetkili mahkeme evlat edinenin oturma yeri mahkemesi, birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesidir.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Hak Düşürücü Süre

Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası hak düşürücü süreye tabidir. Evlatlık ilişkisinin kaldırılması ve son bulmasına yönelik dava hakkı, ilişkinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde ve her halde evlat edinme işleminin üzerinden 5 yıl geçmekle düşer.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Harç

Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında harç maktudur.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Yargıtay Kararları

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Yetkili Mahkeme

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 08.04.2013 Tarih 2013/3334 E. 2013/5685 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacıya karşı evlatlık görevlerini yerine getirmediğini belirterek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemiş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 283. maddesi uyarınca; soybağına ilişkin davalar, taraflardan birinin dava veya doğrum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Aynı yasanın 315. maddesi gereğince ise; evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri mahkemesince; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Somut olayda davacı, davalıyı 13.07.1988 tarihinde Tortum’da evlat edinir, davalının evlatlık görevlerini yapmadığı gerekçesiyle evlatlık ilişkisinin kaldırılması için davacı yerleşim yerinin bağlı olduğu Tortum’da dava açar. Evlat edinme netice itibariyle bir soybağı davası olup kurulmasında öngörülen usul kaldırılmasında da geçerlidir. Davacı tercih hakkını kendisinin dava sırasındaki yerleşim yeri mahkemesi yönünde kullanarak dava açmıştır. Şu halde davada Tortum Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi yetkilidir. Davanın esasının incelenmesi gerekir. Yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

TMK’nın Yürürlüğe Girmesinden Önceki Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 30.05.2013 Tarih 2013/7850 E. 2013/5685 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Davacı, eşinin baskısı ile 09.09.1999 doğumlu kızı N.’ı davalılara 2001 yılında evlatlık verdiğini, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemiş, davaya katılan eşi de davacının beyanlarına katıldığını açıklamış, mahkemece; dava kabul edilmiştir.

Dosya kapsamından 04.12.2001 tarihinde kesinleşen kararla evlat edinmeye izin verildiği, 10.12.2001 tarihinde noterde sözleşmesinin de yapıldığı, N.’ın H.-G. çocuğu olarak davalıların nüfusunda yazılı olduğu anlaşılmaktadır. 4722 sayılı yasanın 14. Maddesinde Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan evlat edinme sözleşmeleri, bütün hükümleri ile birlikte geçerliliğini korur hükmü yer almaktadır. Mahkemece 743 sayılı Yasaya uygun olarak tamamlanmış evlat edinme işleminin 4721 sayılı yasa hükümlerine göre değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmesi ve ayrıca 743 sayılı yasanın 258. maddesinin yeni yasada yer almadığı hususu ile irade fesadına ilişkin hak düşürücü süreler ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 319. maddesindeki hak düşürücü sürelerinin gözetilmemesi de doğru görülmemiştir. 

4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda Haklı Sebeplere Dayalı Olarak Evlatlık İlişkisinin İptaline İlişkin Bir Düzenlemeye Yer Verilmemiş İse De, Evlatlık İlişkisinin Kaldırılmasına İlişkin Taleplerin, Evrak Üzerinde İnceleme Yapılarak Karara Bağlanacağına İlişkin Yasal Bir Düzenleme Bulunmamaktadır

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 26.06.2012 Tarih 2012/6325 E. 2012/8127 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Dava evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesine ilişkindir. Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 258. maddesinde öngörülen evlatlık akdinin iptali müessesesine yer verilmediği, evlatlığın evlat edinenlere karşı mükellef olduğu vazifeleri ifade ihmal göstermesinin esastan incelenmesine engel olduğu ve mahkemece gözetilmesi gerektiğinden dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden duruşma açılmaksızın HMK’nun 114/2. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununda haklı sebeplere dayalı olarak evlatlık ilişkisinin iptaline ilişkin olarak bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin, evrak üzerinde inceleme yapılarak karara bağlanacağına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi her iki kanunda paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması açılan dava bakımından dava şartının bulunmadığı şeklinde yorumlanamaz. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 27. Maddesi hükmüne göre dava şartlarının hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu ve hakimin her iki tarafı duruşmaya davet ederek tarafların iddia ve savunmalarını dinledikten sonra hükmünü vereceği kabul edilmiştir.

Mahkemece duruşma açılması, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için taraflara davetiye çıkartılması, göstermeleri halinde delilleri de toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi uygun görülmemiştir.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Delillerinin Doğru Değerlendirilmesi

Yargıtay 2.  Hukuk Dairesi 26.12.2012 Tarih 2011/16802 E. 2012/29411 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Davacı, davalılardan F. ve müteveffa eşi İ. ile diğer davalı K. arasında kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece evlat edinilen K.’in evlat edinenlerce bakılma şartının gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, evlat edinilen K.’in evlat edinenler tarafından bakılıp gözetildiği, uzun süreden beri birlikte yaşadıkları (TMK madde 313/2-3) gerçekleşmiştir. Evlat edinilenin evlat edinenlerle yaz aylarında yazlığa gitmemiş olması bakım şartını kesintiye uğratmayacağı gibi davanın kabulünün evlat edinilenin menfaatlerini ağır şekilde zedeleyeceği de anlaşılmaktadır. O halde davacının davasının reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde isabetsiz gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Neticesinde Veya Evlat Edinenlerin Ölmesi Durumunda Velayet Hakkı Kendiliğinden Ana Ve Babaya Geçmez

Yargıtay 2.  Hukuk Dairesi 06.09.2012 Tarih 2012/740 E. 2012/20456 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Dava 12.07.2007 tarihinde kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Dava evlatlığın asıl annesi tarafından evlat edinenlere karşı açılmıştır. Ana ve babaya ait olan hak ve yükümlülükler evlat edinme ile evlat edinenlere geçmiştir. (TMK. Madde 314/1). Evlatlık ilişkisinin kaldırılması ya da evlat edinenlerin ölümü halinde velayet hakkı kendiliğinden ana ve babaya geçmez. Evlatlıklardan M. 2000, E 2003 doğumludur. Dava sonucu verilecek hüküm evlatlıkların hukukunu etkileyecektir. Yasal temsilci olan evlat edinenler ile evlatlıklar arasında menfaat çatışması vardır. Küçükler M. ve E.’e Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince davada temsil edilmelerini sağlamak hak ve menfaatlerini korumak üzere temsil kayyımı atanmalıdır. Kayyımın davaya katılmasının sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir. Eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Hakkı Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Sebebinin Öğrenilmesinden Başlayarak Bir Yıl Ve Herhalde Evlat Edinme İşleminin Üzerinden Beş Yıl Geçmekle Düşer

Yargıtay 2.  Hukuk Dairesi 15.07.2010 Tarih 2009/12552 E. 2010/14280 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Dava, Türk Medeni Kanununun 318. Maddesi uyarınca evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkindir. Dava hakkı, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl ve herhalde evlat edinme işleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer. (TMK madde 319) Süre hak düşürücü süredir. Yasada öngörülen beş yıllık süre geçmemiştir. Hak düşürücü süre yönünden taraflarca gösterilen delillerinin toplanması, davanın süresinde açıldığının belirlenmesi halinde ise iddia çerçevesinde diğer delillerin toplanması ve sonucu uyarınca hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Taraf Ehliyeti

Yargıtay 2.  Hukuk Dairesi 26.04.2010 Tarih 2009/4241 E. 2010/8143 K. sayılı kararında şu neticeye varmıştır. Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması isteğine ilişkin (TMK. M. 318/1) olup, evlat edinenlerden A.’ın muhtemel mirasçıları tarafından açılmıştır. Evlat edinen A., 31.12.2007 tarihinde ölmüş, dava ise 04.01.2008 tarihinde açılmıştır. Davalı K., A. Ve eşi diğer davalı M. Tarafından birlikte evlat edinilmiştir. Davacıların, davalı K. ile M. Arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemekte hukuki bir yararları bulunmamaktadır. İsteğin, M. yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davalı K. ile M. arasındaki evlatlık ilişkisinin de kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Biz bu makalemizde evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası hakkında genel bilgilere yer verdik. Bunun yanında evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası için görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunu, evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası davalısı ve davacısının kim olduğunu izah ettik. Bu süreçte belirtmekte fayda var ki bir aile hukuku avukatı ile yürütülmesi hem usul hatalarının önüne geçilmesi hem de sürecin daha hızlı ilerlemesi noktasında önemli olacaktır. Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerini aile hukuku alanında vekil olarak temsil etmekte ve hukuki danışmanlık vermektedir. Sitemizde yer alan avukata sor kısmından ofisimiz avukatları Av. Tolga ÇELİK ve Av. Nur BAŞTÜRK‘e sorularınızı yönlendirebilir ya da iletişim bilgileri kısmından kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…