Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Ayrılık Davası Nedir?

Ayrılık Davası Nedir?

Bu makalemizde ayrılık davası nedir sorusunu cevaplamaya çalışacağız. Ayrılık davası boşanmaya neden olacak haklı nedenlerin ispat edilmesine karşın ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunması halinde evliliğin 1 ile 3 yıl arasında tatil edilmesine denir. Türk Medeni Kanunu’nun boşanma ve ayrılık üst başlıklı 170. maddesinde hakimin hangi hallerde boşanmaya hangi hallerde ayrılığa karar vereceği düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre boşanma nedeni ispat edilmiş olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava sadece ayrılığa ilişkin ise, hakimce boşanmaya karar verilmeyecektir. Dava boşanmaya ilişkinse, sadece ortak hayatın yeniden kurulması ihtimalinin bulunması halinde ayrılığa karar verilebilir. Boşanma davasının tarafları boşanmada ayrılık kararı verilmesi durumu ile çoğu zaman karşı karşıya kalmaktadır. Boşanma davasının açılması hakkında daha detaylı bilgi için Boşanma Davası Nasıl Açılır? adlı makalemizi okuyabilirsiniz.

Ayrılık Davasının Şartları Ve Sonuçları

Eşlerin ayrılık davası açabilmesi için kusuru sebebiyle boşanmaya sebebiyet vermemesi gerekir. Yani başka bir deyişle ayrılık davası açacak eşin boşanma davası açmaya hakkı olmalıdır. Böyle bir durumda kişi boşanma talebinde bulunabileceği gibi yalnızca ayrılık da isteyebilir. Kişinin  ayrılık istemesi halinde bu dava artık ayrılık davası olacaktır.

Ayrılık Davası Sebepleri Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nda ayrılık davası için sebepler belirtilmemiştir. Fakat boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri şeklinde kategorize edilerek belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen genel ve özel boşanma sebeplerinden birisini dayanak teşkil ederek ayrılık davası açılabilir. Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek için Genel Boşanma Sebepleri adlı makalemizi okuyabilirsiniz.

Ayrılık Kararı Süresi Ne Kadardır?

Türk Medeni Kanunu’nun 171. Maddesinde ayrılığa ne kadar süre için karar verileceği düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre ayrılığa 1 yıldan 3 yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ise ayrılık kararının kesinleşmesiyle başlayacaktır.

Ayrılık Kararı Davasında Yargılama Usulü Nedir?

Ayrılık kararı verilmesi davası yazılı yargılama usulüne tabidir. Yazılı yargılama usulünde ön inceleme aşamasının uygulanması ile ilgili uygulamada birtakım hatalar yapılmaktadır. Bu sebeple Türk  hukuk sistemimize yeni girmiş bir müessese olan ön inceleme duruşması ile ilgili olarak birtakım açıklamalarda bulunmakta fayda vardır. Şöyle ki;

Yazılı yargılama usulünde bir iki istisna dışında ön incelemenin duruşmalı olarak yapılması zorunludur. HMK m. 139/1  ilk cümle hükmüne göre mahkeme taraflarca dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi bitirdikten sonra, ön inceleme için bir duruşma günü belirleyerek taraflara bildirir. Görüleceği üzere ilgili madde hükmüne göre ön incelemenin duruşmalı olarak yapılması zorunlu tutulmuştur. Fakat HMK m. 138 hükmüne göre mahkeme, ilk olarak dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verecektir; gerekli görülmesi halinde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Bu hüküm hasebiyle de sadece “dava şartları” ve “ilk itirazlar” ile ilgili kararlar dosya üzerinden verilebilecektir

Ayrılık Davası Görevli Mahkeme

Görev, 4787 sayılı kanunla hukukumuza giren aile mahkemelerine aittir. Aile mahkemeleri bulunmayan yerlerde ise bu davalara asliye hukuk mahkemesinde aile mahkemesi sıfatıyla bakılacaktır. Ayrılık kararı verilmesi davası bir dilekçe ile görevli mahkeme olan aile mahkemesinde, aile mahkemesi olmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemesinde açılacaktır.

Ayrılık Davası Yetkili Mahkeme

Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesinde ayrılık davasında görevli mahkemenin neresi olduğu açıklanmıştır. İlgili maddeye göre boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, boşanma davası eşlerden birinin ikamet yeri mahkemesinde açılabilir. Bu eşlerden birinin yerleşmek amacıyla oturduğu yer mahkemesinde boşanma davası açılabileceği anlamına gelmektedir. Ayrıca eşlerden biri, dava açılmadan evvel son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de boşanma davası açabilirler. Boşanma davası açan eş bu iki yer mahkemelerinden birinde boşanma davasını açabilir.

Ayrılık Davası Harç Ücreti

Ayrılık kararı verilmesi davası maktu harca tabidir. Aynı şekilde bu davada vekalet ücreti de maktudur.

Ayrılık Kararının Evliliğe Etkisi

Mahkemece tarafların ayrılığına karar verilmesi halinde boşanma kararındaki gibi sonuç doğurmayacaktır. Ayrılık kararı verilmesi halinde de tarafların evliliği devam edecektir. Ancak önemle belirtmek isteriz ki ayrılık kararı halinde, ayrılık kararı tesis edilen çiftler hakkında nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi hususlar da durumun ne olacağı uygulamada merak edilen konulardandır.

Ayrılık Kararı İle Boşanma Kararının Farkları

Ayrılık kararı ile boşanma kararının hukuki neticeleri birbirinden farklıdır. Boşanma kararında eşler arasındaki evlilik akdi son bulur. Fakat ayrılık kararı sonrasında taraflar arasındaki evlilik birliği, belirli süre ile tatil edilmiş olacaktır. Dolayısıyla boşanma kararı sonrasında eşler birbirine mirasçı olamayacaktır fakat ayrılık davası sonrasında eşlerin birbirlerine olan mirasçılık hakları devam edecektir. Yine boşanma kararının verilmesinden sonra eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü son bulur.  Fakat ayrılık kararı verilmesi halinde eşlerin birbirlerine olan sadakat borçları devam edecektir. Yine başka bir hukuki sonuç ise boşanma kararının kesinleşmesine müteakip  kadın eş kendi soyadını taşıyacaktır fakat ayrılık kararının verilmesi durumunda kadın eş kocasının soyadını taşımaya devam edecektir.

Ayrılık Davasında Geçici Önlemler

Ayrılık davasının açılması halinde hakim tarafından davanın devamı müddetince gerekli olan, eşlerin barınmaları, geçimi, eşlerin mallarının yönetimi ve müşterek çocukların bakım ve korunması yönünde geçici önlemler alınır. Önemle belirtmek isteriz ki eşler de lehine tedbir nafakası hükmedilmesi ve müşterek konutun kullanımının kendisine tahsis edilmesi yönünde kararlar tesis edilmesini talep edebilir.

Ayrılık Davasında Nafaka

Ayrılık davası yargılaması devam ederken tarafların müşterek çocuğunun bulunması halinde çocuk lehine ve davacı kendisi lehine tedbiren nafaka ödenmesi için mahkemeden talepte bulunabilir. Mahkemece taraflar için ayrılık kararı verilir ise ayrılık süresince nafaka ödenmesi şeklinde karar tesis edilebilmektedir. Mahkemece hükmedilecek nafakanın ödenmemesi veya eksin ödenmesi halinde nafaka icra takibi süreci yürütülerek nafaka tahsil işlemleri gerçekleştirilir. Bu konuda daha detaylı bilgi için Nafaka İcra Takibi isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

Ayrılık Davasında Velayet Kimde Kalır?

Evlilik birliği devam ederken müşterek çocuk / çocukların velayeti her iki eşe aittir. Başka bir deyişle taraflar ortak velayete sahiptirler. Ancak eşler hakkında ayrılık kararı verilirse, velayet taraflardan birisine verilecektir. Aile mahkemeleri velayet hakkında karar tesis ederken müşterek çocuğun yaşı, eğitimi, anne bakımına muhtaç durumda olup olmadığı hususlarını göz önünde bulundurarak müşterek çocuğun / çocukların üstün yararını dikkate alacaktır. Velayet hususunda daha detaylı bilgi edinmek için Velayet Davası Ve Velayetin Değiştirilmesi isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

Ayrılık Kararı Verilmesi Mal Halinde Rejiminin Durumu

Mahkemece taraflar için verilen ayrılık kararı evliliğin devamı niteliğindedir. Bu sebeple evlilik birliği içerisinde uygulanan mal rejimi ayrılık kararında da devam etmektedir. Eşlerden biri mahkemeye müracaat ederek aralarındaki mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesini talep edebilir. Başka bir durum da eşlerden birisi ayrılık kararı talebi ile mahkemeye başvurduğu sırada aynı zaman da mal ayrılığı talebinde de bulunabilir. Bu durumda mahkeme ayrılık kararı ile birlikte mal ayrılığına da karar verebilecektir.

Ayrılık Kararından Sonra Boşanma Davası

Eşler hakkında aile mahkemesinin ayrılık kararı vermesinden sonra, ayrılık süresinin sonuna kadar taraflar birleşmez ise boşanma davası ikame edilebilir. Açılacak bu boşanma davasına fiili ayrılığa dayalı boşanma davası ya da ortak hayatın kurulamaması nedeniyle boşanma davası denir. Açılacak bu boşanma davasında fiili ayrılığın ispat edilmesi halinde hakim boşanmaya karar vermek zorundadır. Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek için Ortak Hayatın Kurulamaması Nedeniyle Boşanma Davası adlı makalemizi okuyabilirsiniz.

Ayrılık Kararı Verildikten Sonra
Ayrılık Davası Yargıtay Kararı

Ayrılık Davası Yargıtay Kararları

Aşağıda yer verdiğimiz Yargıtay kararlarında hakim boşanma davasında ayrılık kararı vermiş fakat Yargıtay bu kararları belirli gerekçeler ile bozmuştur. Makale konusunu daha iyi anlamanız için aşağıdaki Yargıtay kararlarını dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.

Tarafların Yeniden Bir Araya Gelme İhtimali Bulunmadığından Kadın Tarafından Açılan Davanın Kabulü Suretiyle Boşanma Kararı Verilmesi Gerekir

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 18.12.2018 Tarih, 2018/7723 E. 2018/14816 K.sayılı ilamında şu sonuca varmıştır. “ Mahkemece; her ne kadar boşanmayı gerektirecek vakıalar mevcut ise de taraflar arasındaki bu geçimsizliğin evlilik birliğini çekilmez hale getirmediği gerekçesi ile ayrılık kararı verilmiştir. Yine müşterek çocuk da gözetilerek ortak hayatın yeniden kurulma ihtimalinin bulunması gerekçesi ile TMK 170. maddesi uyarınca ayrılık kararı verilmiştir. Fakat; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin bağımsız konut sağlamadığı, eşinin doğumuyla ve çocukla ilgilenmediği görülmektedir. Buna göre boşanmaya neden olan vakıalarda davalı erkek tam kusurludur. Somut olayda tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali mevcut değildir kadın tarafından açılan davanın kabulü suretiyle boşanma kararı verilmesi gerekmektedir. TMK madde 170 gereği ayrılık kararı verilmesi doğru değildir ve bozmayı gerektirmiştir.

Ayrılığa Karar Verilebilmesi İçin Boşanma Davasında İleri Sürülen Hukuki Bir Sebebin Kanıtlanmasının Yanında Ortak Hayatın Yeniden Kuruma Olasılığının Bulunması Gerekir

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 12.11.2018 Tarih, 2017/972 E. 2018/12871 K. sayılı ilamında şu sonuca varmıştır. “ Türk Medeni Kanunu’nun 170/3. Maddesi gereği ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma davasında ileri sürülen hukuki bir sebebin kanıtlamasının yanında ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunması gerekir. Toplanan deliller ve yapılan yargılamalardan davalı erkeğin cinsel birlikteliği sağlayamadığı bu haliyle davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, ortak hayatın yeniden kurulma ihtimalinin olduğuna ilişkin dosyada delil de bulunmamaktadır. Gerçekleşen duruma göre mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

Ayrılığa Karar Verilebilmesi İçin Barışma Olasılığı Kuvvetli Bulunmalıdır. Zayıf Bir Olasılık Yeterli Değildir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.04.2017 Tarih, 2015/26176 E. 2017/4131 K. sayılı ilamında şu sonuca varmıştır. “ Dava Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. Maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda Türk Medeni Kanunu’nun 170. maddesi gereğince tarafların 1 yıl müddetle ayrılıklarına hükmedilmiştir.

Türk Medeni Kanunu’nun 170/3. maddesine göre dava ve istek boşanmaya ilişkin olmasına rağmen tarafları barışmaları olasılığı bulunduğu takdirde hakim ayrılığa karar verebilir. Bu durumda, davacı mutlak bir boşanma nedenine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlamış olsa bile, hakim barışma olasılığını gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa hükmedebilecektir. Bu durumda bir boşanma nedeninin gerçekleşmesi halinde barışmanın mümkün görüldüğüne, ortak yaşamın yeniden başlayabileceğine ve nihayet ileride birleşme umudunun bulunduğuna  ilişkin hakimin takdiri bulunmalıdır.Her şeyden önce hakimin takdir hakkını çok ciddi ve son derece isabetli kullanması gerekmektedir. Eşlerin barışma olasılığı, gerçekleşmeye çok yakın bir ciddiyetle görülmeli, varlığı makul surette kabul edilebilmeli, böyle bir kanaat sağlam olasılıklara dayandırılmak, hatta barışma olasılığının varlığı bir kararın ikrarında ya da hareket tarzından anlaşılmış olmalıdır. Özetle barışma olasılığı kuvvetli bulunmalıdır. Zayıf bir olasılık yeterli değildir.

Bu konuda bir takdire ulaşırken dosyaya uygun dayanaklar gösterilmeli, boşanma nedeninin ve geçimsizliğin asıl saiki ve eşlerin kişisel durumları üzerine değerlendirme yapılmalıdır. Yine barışma olasılığının dışında eşlerin sosyal ve kültürel durumları değerlendirilmelidir. Olayların yoğunluğu ve ağırlığı eşlerim uzun bir süredir ayrı yaşamakta olmaları gibi haller herhalde bir araya gelme olasılığını ortadan kaldırıcı bir unsur olarak düşünülmelidir.

Somut olaya gelince; davalı erkeğin, davacı kadını kovduğu, eşyalara zarar verdiği, kadına hakaret ve küfür ettiği tanık beyanları ile belirlenmiştir. Taraflar arasında evlilik birliği temelinden sarsılmış ve TMK 166/1 maddesi koşulları oluşmuştur. Türk Medeni Kanunu madde 170/3 gereğince tarafların barışma olasılığını gösterir dosyada bir delil de mevcut değildir. O halde, davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekmektedir. Yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Ayrılık Davası Dilekçesi Nasıl Yazılmalıdır?

Davayı ikame edecek olan taraf dava dilekçesini hukuka aykırılık teşkil etmeyecek şekilde tam ve noksansız şekilde hazırlamalıdır. Dava dilekçesinde davacı taraf diğer eşten neden ayrılmak istediğini, ayrılma talebini hangi boşanma nedenine dayandırdığını açıkça mahkemeye sunmalıdır. Ayrılma nedenlerini ve bu nedenleri ispata elverişli delilleri dilekçe ekinde mahkemeye sunmalıdır.

Ayrılık Davası Dilekçesi Örneği

Ayrılık davası dilekçesi yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Dava dilekçesinin yanlış yazılması, yanlış taleplerde bulunulması taraflar için telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına sebep olabilecektir. Dava dilekçesinin yazılması uzmanlık ve hukuk bilgisi gerektirmektedir. Dava dilekçesi hazırlanırken yalın bir dil kullanılmalı dava konusu ve davacının kimlik bilgileri ile birlikte delil gibi olguların da yerine getirilerek yazılması gerekmektedir. Makalemizde ayrılık davası dilekçesi örneği sunduk. Unutulmamalıdır ki her somut olay kendine özel olup her somut olayın özelliklerine göre dilekçe hazırlanmalıdır. 

Ayrılık davası dilekçesi nasıl yazılır konusunda avukatlar meslekleri gereği daha ayrıntılı ve teferruatlı bilgilere ve yeterli donanımlara sahiptirler. Dolayısıyla dava dilekçesi hazırlanması aşamasında uzman avukatlardan hukuki destek alınmalı ve profesyonel bir dilekçe hazırlanmalıdır.

Ayrılık davası için dilekçe metni hazırlanırken davanın konusuna göre ayrılık davası dilekçesi örneği şeklinde taslak olarak bulunabilen dilekçelerden yararlanılabileceği gibi özgün olarak hazırlanan içerikler ile de mahkemelere başvuru yapılabilmektedir.

Ayrılık davası dilekçesi hazırlanırken pek çok önemli nokta bulunmaktadır. Bu noktalara dikkat edilmesi halinde dava süreci hızlı sonuçlanacak ve istenilen sonuç elde edilecektir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi avukatları Av. Tolga ÇELİK müvekkillerimize son derece profesyonel olarak hizmet vermekteyiz. Ayrılık davası ile ilgili sorularınız ve görüşmeleriniz avukata sor kısmından avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.

Ayrılık Davası Dilekçesi Örneği

…. NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

Davacı                       :

Davacı Vekili          :

Davalı                       :

Dava Konusu          :

Dava Tarihi  :

Olaylar                     :

Müvekkil ile davalı ….. tarihinde evlenmişlerdir. Bu evliliklerinden reşit olmuş müşterek iki çocukları bulunmaktadır. Davalı belli bir süredir çalışmamakta, eve geç saatlerde akollü bir şekilde gelmekte, eve ilişkin birlik görevlerini yerine getirmemekte, zaman zaman da kendisine ve ailesine karşı hakaret içeren sözler söylemektedir. Müvekkilim olan davacı eşini ne kadar uyardıysa da davalı bir türlü kendine çeki düzen vermemiş ve aynı eylemlerine devam etmiştir. Araya aileler girdiyse de bir sonuç alınamamıştır. Davalı evlilik birliğini çekilmez hale getirmiştir. Bu sebeplerden dolayı müvekkilim ve davalı hakkında ayrılık kararı verilmesini, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere …. TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine, karar kesinleştikten sonra ayrılık süresince takdir edilen tedbir nafakasının devamına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmek zarureti doğmuştur.

İddiamızın Dayanağı Olan Vakıalar:

-Müvekkilim ile davalı evlidir.

-Davalı müvekkilime kötü davranmakta, hakaretler etmekte, eve alkollü gelerek evlilik birliğini çekilmez hale getirmektedir.

-Aileler araya girip durumu düzeltmeye çalışmışsalar da bir sonuç alınamamıştır.

İddia Ettiğimiz Vakıaların İspatı Olan Deliller:

-Aile Nüfus Kayıt Örneği

-Tanık Beyanları

Hukuki Sebepler:

4721 Sayılı TMK Madde 171, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu

Sonuç Ve Talep:

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı işbu davanın kabulü ile;

-Müvekkilim ile davalı için TMK madde 171 hükmü uyarınca ayrılık kararı verilmesine,

-Ayrılık süresi zarfında müşterek çocuk …’nun velayetinin müvekkilim …’ye verilmesine,

-Müşterek çocuk ….. ile davalı arasında makul ölçüde kişisel ilişki kurulmasına,

-Müvekkilim için dava tarihinden itibaren aylık …. TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine,

Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Ayrılık Davasında Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Biz bu makalemizde ayrılık davası hakkında genel bilgilere yer verdik. Bunun yanında ayrılık davası için görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunu, ayrılık kararının hangi sürelerle verilebileceğini anlattık. Bu süreçte belirtmekte fayda var ki bir aile hukuku avukatı ile yürütülmesi hem usul hatalarının önüne geçilmesi hem de sürecin daha hızlı ilerlemesi noktasında önemli olacaktır. Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi İstanbul boşanma avukatı olarak müvekkillerini aile hukuku alanında vekil olarak temsil etmekte ve hukuki danışmanlık vermektedir. Sitemizde yer alan avukata sor kısmından ofisimiz avukatları Av. Tolga ÇELİK ve Av. Nur BAŞTÜRK‘e sorularınızı yönlendirebilir ya da iletişim bilgileri kısmından kendilerine ulaşabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…